1980'li yılların başında tüm bu gelişmelerden esinlenen yönetim yazarları popüler olan, yöneticilere rehber olabilecek pratik reçeteler veren eserlerin yazımına yönelmişlerdi. Bu eserler, sadece akademik alanda çalışma yapan öğrenci ve öğretim üyelerine değil iş hayatına atılmış ve yöneticilikte başarı arayan tüm yöneticilere ve yönetici adaylarına hitap etmekteydi. Bu yazarlardan ikisi Tom Peters ve Robert Waterman işhayatmda başarılı olan ABD firmalarının başarı sırlarını araştırmışlar ve hazırladıkları kitaba da in Search of Excellence" (Mükemmeli Araştırma) adını vermişlerdir. Yönetim kitaplarına mükemmellik yaklaşımı olarak geçen popülist ve ampirik görüşlerini ortaya koymuşlardır. İş hayatında başarılı olmak isteyen işletmeler yaşama ve gelişme güçlerini artırmada, kendilerinden üstün özellik ve niteliklere sahip olan şirketlerin bu üstünlüklerinin neler olduğunu "Benchmarking (karşılaştırma) Tekniği" uygulayarak mukayese etmekte ve bunu doğuran sebeplerin neler olduğunu araştırmaktadırlar. O halde, Benchmarking Tekniği kendisinden daha iyi olandan ilham alma ve onun üstün özelliklerine kavuşma çabalarına girişmeyi de gerektirmektedir Bu yöntemi uygulamaya başlayan bir kurum her eylemden önce “kurum körlüğünden” kurtulur. Gerçekçi bir biçimde rekabet konumunu belirler ve yeni fikirlere açıklık kazanır. Benchmarking ile ortaya çıkarılan sonuçlar ve buna bağlı olarak yapılması gereken değişimler çalışanlarca çok daha kolay benimsenir,çünkü benchmarking ekip çalışmasını öngörür. İlk uygulamalar zaman alıcı ve maliyetli olsa da sonraki uygulamalar çok daha zahmetsiz ve hatasız olacaktır. Başarı yada mükemmellik konusunda tek bir tanım mevcut değildir. Bu tamamen göreceli ve kişisel değerleme ve yargılara bağlı olarak değişebilmektedir. Aslında mükemmellik kavramı da yanlış kullanılmaktadır. Günümüzde sürekli gelişme ve yenilikler yeni başarı rekorlarının ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Eğer mükemmellikten söz edersek bu kavram yeni ve eskiye nazaran geleceğin üstün gelişmelerinin de sonu olur. Halbuki sürekli daha iyi durumlar ve yeni rekorları aramak gereklidir. Bu nedenle mükemmel firmalar yerine başarılı işletmeler ya da şirketler demek daha doğru olacaktır. Başarı ve mükemmelliğin tanımı zor olduğu kadar, başarıya ulaşmada tek bir yol veya alternatif de yoktur. Her sektörün ve hatta aynı sektörde çalışan işletmelerin farklı çevresel koşulları mevcuttur. Bu nedenle, bir işletmenin kendi koşulları içinde tutarlı olacağını ve başarıya götüreceğini iddia etmek doğru olmayacaktır. EFQM(Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı) Mükemmellik modeli, kuruluşlara mükemmelliğe giden yolun neresinde olduklarını gösteren, darboğazlarını saptamalarını sağlayan ve uygun çözümleri teşvik eden pratik bir araçtır. EFQM, Avrupa ve dışındaki binlerce kuruluştan gelen geri bildirimler ve en iyi uygulamalar doğrultusunda modelin sürekli gelişmesi ve güncellenmesi konusunda yoğun çalışmalar yapmaktadır. Modelin dinamik ve güncel yönetim anlayışı ile uyum içinde olması sağlanmaktadır. Peters ve Waterman "Mükemmeli Araştırma" adlı yapıtlarında farklı endüstrilerde çalışan birçok şirketi incelemişler. Bu şirketlerin başarılarını oluşturan 8 ortak özelliği belirlemişlerdir. Başarı ölçütü olarak, şirketlerin rakiplerine oranla satış gelirlerindeki ve karlarındaki yüksek artışlar ile varlıklarına oranla yıllık büyüme hızlarındaki gelişmeler gibi finansal ya da ekonomik başarı ölçütleri dikkate alınmıştır. Aslına bakılırsa, kitap yayınlandıktan sonra birçok yazar, araştırma yöntemi ve başarılı denilen şirketlerin seçimi konusunda ve daha da önemlisi elde edilen bulgulardan 8 ortak özellik çıkararak genellemeler yapılması konusunda yazarları eleştiri yağmuruna tutmuşlardır. Daha sonra mükemmellik çığırını açan Peters ve Waterman, daha sonra yazdıkları kitap ve makalelerde hatalarının farkına vararak mükemmellik kavramının yanlış olduğuna hem de genellemeler yapmanın hata olduğunu vurgulamışlardır. Sorunlar ve analizler içinde boğulmak yerine vakit geçirmeden hızlı bir şekilde karar vererek harekete geçme, bir şeyler yapmadır. Tüketici güdümlüdür. Girişimcilik her bölümde ve her hiyerarjik seviyede desteklenmektedir. Çalışanları motive etmek önemlidir. İnsiyatif ve sorumluluk vererek kendi işlerini planlamalarını sağlamak gerekmektedir. Az sayıda hiyerarşi kademesinden oluşan basit organizasyon yapısı ile faaliyet sürdürmedir. Şirketin bağlı olduğu değerlere tüm personelin bağlılığının sağlandığı bir örgüt iklimi yaratılarak işletme kültürünü oluşturmaktır. Serüvenci olmama, aşırı riskten kaçınma en iyi bilinen ve uzman olunan iş alanında büyüme ve gelişmeyi ilke edinme söz konusudur. Başarı esas faaliyet alanını terketmemesine bağlıdır. Önemli ve dikkat gerektiren durumlarda sıkı denetim yapılması diğer konularda serbest olmayı ifade eder. Yönetim ‘bazı bilgileri elde et, hemen uygula, gerekirse düzeltme yoluna git, vakit kaybetme’ tavrını yürütmektedir. TOM PETERS’E GÖRE HIZLI ÇEVRESEL DEĞİŞİM ve BELİRSİZLİK ORTAMINDA (KAOS) BAŞARILI OLMA YOLLARI Kaos ortamında yöneticilerin krizle başa çıkma yollarının anlatılmasıdır. Müşterinin beklediği en üst kalite düzeyine ulaşma En iyi hizmeti vererek müşteriye önemsendiğini hissettirmek Müşterinin ihtiyaçlarına hızlı cevap verebilecek sistemler kurma ve uygulama Uluslar arası niteliklere sahip mal ve hizmet üreterek müşteri yelpazesini artırmak Piyasada tek olabilmek için yeni ve kaliteli üretim yapmak, iyi kadrolarla çalışmak, müşteri tatminin sağlamak Çok fonksiyonlu takımlar kurmak ve hizmetler geliştirme Yeniliklerin pilot bölgede denenerek sonrasında yaygınlaştırılması Diğer organizasyonların başarı ve başarısızlık deneyimlerinden yararlanma, buluşları teşvik etme Etkin bir tanıtım ve pazarlama stratejisi oluşturma Başarı ve başarısızlık deneyimlerinin dinlenmeli, tüm başarıların kutlanması ve çalışanların tanınması Çalışanların eğitilmesi Teşvikli ücret sistemi uygulanması Çalışanlara iş güvencesinin verilmesi Üst yöneticilere sağlanan imtiyazların mümkünse ortadan kaldırılması Teşvik edici ortamın sağlanması Yöneticilerin çalışanlara örnek olması Görünür yönetim Yöneticilerin yenilikleri sevmeleri ve çalışanlarında da yeniliğin zorunlu olduğu duygusunu oluşturabilmeleri önemlidir. Sorunları bekletmemek, anında çözmek ve iş bitirici pratik tavırlı olmak başarının sırlarındandır. TEŞEKKÜR EREN,Erol,(2002),Stratejik Yönetim ve İşletme Politikası, Beta yayınları, İstanbul. Ağaryar, Zafer, (2002), “Benchmarking”, http://www.zaferagyar.cbj.net