Yeni Dış Ticaret Teorileri Dr.Dilek Seymen Nitelikli İşgücü Teorisi (Skilled Labor-Keesing-1965-1967) Dış ticaret sadece emek ve sermaye faktörleri farklılığına bağlı olarak değil aynı zamanda nitelikli emek donanımları arasındaki farklılığa göre de açıklanabilir… Sanayi ülkeleri arasındaki ticaretin büyük bir bölümü nitelikli işgücü farklılıkları ile açıklanabilir… Belirli türlerdeki mesleki veya nitelikli işgücü bakımından zengin ülkeler, üretimi büyük ölçüde bu faktörlere bağlı olan mallarda uzmanlaşırlar.. Keesing daha sonra “nitelikli emeği” AR-GE içerecek şekilde genişletmiştir, Niteliksiz emeğe bol olarak sahip ülkeler ise yoğun olarak niteliksiz emeği içeren malları üretirler.. “neo-faktör donatımı” teorisi; nitelikli emek-yoğun mallar ile sermaye-yoğun mallar genellikle birbirinin aynıdır. H-O-S Teorisinin bir çok varsayımı korunuyor Teknoloji Açığı Teorisi (Posner 1961) Genel ekonomik koşulları birbirine benzeyen gelişmiş ülkeler ticaretini açıklar, Teknolojik gelişmenin bu ülkelerden birinde önce olmasına bağlı olarak ortaya çıkan karşılaştırmalı maliyet farkı, bu yenilik diğer ülke tarafında taklit edilene kadar geçen sürede ticarete olanak sağlar-taklit gecikmesiSanayileşmiş ülkeler arasındaki ticaretin büyük bir bölümü (yenilikçi firmalar tarafından geliştirilen) yeni mal ve üretim süreçlerine dayanır. Benzer dinamizme sahip ülkelerde, bir ülkede ortaya çıkan yenilik hızla taklit edildiği ve bu yenilikçi ülkenin de teknoloji gelişimini hızlandırdığı için bu yolla ortaya çıkan ticaret büyüme sürecini uyarır. Sürekli AR-GE ve AR-GE harcamalarının fazla olması yeniliklerin patent korunmasına gerek olmadan dinamizmi artırabilir, Teknolojik açık modeli zamana ve teknoloji farkına açıklama getirirken, ürün devreleri modeli (Mal yaşam devresi) mal farklılaştırmasından mal standardizasyonuna geçişi açıklar, Maneschi(2000) bu modelin teknoloji farklarına dayanması nedeniyle, H-O-S teorisinden çok Ricardo’nun çizgisinde olduğunu ileri sürer, Ürün Dönemleri Hipotezi (Product Cycle ModelVernon 1966) Bir mal yeni mal durumundan eski mal biçimindeki yaşam dönemine geçerken üretimin coğrafi yeri de değişir.Teknolojik yenilikler ve yeni malların geliştirilmesi ileri sanayileşmiş ülkelerde gerçekleşir..Bu yüksek derecede eğitilmiş işgücünün ve AR-GE’ye yapılan nisbeten yüksek harcamaların bir sonucudur. “Raymond Vernon, International Investment and International Trade in the Product Cycle, Quarterly Journal of Economics, May 1966, ss.190-207” Üretilen, Tüketilen ve Mübadele Edilen Mallar Tüketim İhracatlar İthalatlar Üretim Kapalı Ekonomi t=0 İhraç etme t=1 Yeni Mallar t=2 Olgunlaşan Mallar Mal Geliştirmenin Aşamaları Kaynak: Şimşek, 2008; 22. İthal etme t=4 t=3 Standartlaşmıış Mallar I. Yeni mallar ilk aşamada az miktarda ve yurt içi piyasaya yönelik ve pazara yakın üretilir. Ürünün geliştirilmesi temel amaçtır. II. Ürün olgunlaşır, üretim artar, ihracat başlar, üretim teknolojisi hala tek üretici firmanın elindedir. III. Üretim teknolojisi standartlaşır. Firma yurt içinde ve dışında teknoloji lisansı vermeyi karlı bulur. Malın lisansını alan düşük maliyetli yeni üreticilerin ihracat piyasalarını ele geçirmeleri ile yenilikçi ülkenin ihracat hızı azalır.. IV. Yenilikçi ülke yerli üretimden vazgeçer, ithalat yapar. Üretimi sınırlandıran lisanslar kalkar, mal ve teknolojisi serbest mal halini alır. Yenilikçi ülke üretimi azalır.. V.Yenilikçi ülke tamamen bu malın üretiminden çekilir. Tüketim ithalat ile karşılanır. Yeni teknolojik buluşlar devreye girer.. (tekstil, elektronik ürünler, Tercihlerde Benzerlik Hipotezi (Similarity in Preferences-Brunstam Linder) Homojen olmayan sanayi ürünleri ticaretini konu alır. Ticareti belirleyen üretim maliyetlerinden çok, ülkeler arasındaki zevk ve tercihlerin benzerliği yani talep koşullarıdır. Zevk ve tercihleri belirleyen temel etken gelir düzeyidir.. Firmalar, iç piyasada yoğun talep gören malları üretirler, bu mallarda uzmanlaştıkça, benzer tercihlere sahip diğer ülkelere de satarlar… Sanayi ürünlerin ticareti özellikle benzer tercihlere ve gelir düzeylerine sahip ülkeler arasında yoğunlaşır.. Taleplerin Çakışması Hipotezi (overlapping demands) Linder Modeli (1961) Q f Z h Qa Qb m k g j Qc p n O Yc Kaynak: Şimşek,2008; 27. Yb Ya Y Ölçek Ekonomileri Hipotezi (Economies of Scale) Bazı mallarda ortalama üretim maliyetleri üretim ölçeği arttıkça düşer (ölçeğe göre azalan maliyetler-artan getiri) İçsel ölçek ekonomileri; firmanın kendi üretim ölçeği arttıkça, ortalama maliyetleri düşebilir: kitlesel üretim teknolojisinin kullanılması, yönetimde artan etkinlik, işgücünün uzmanlaşması…) Dışsal ölçek ekonomileri;firmanın bağlı olduğu endüstride üretim hacmi artıkça ortalama maliyetleri düşebilir..nitelikli emek ve girdilerin temini.. Ölçeğini büyük tutabilen firmalar, küçük firmaların tutunmasını engeller, monopol güçlerini kullanırlar,fiyat veya satış hacmini kontrol edebilirler.. eksik rekabet piyasası… Ülke faktör donanımı değil ama ölçek ekonomisi nedeniyle o malda avantajlı olabilir.. Böylece üretim ve zevkler yönünden birbirlerine benzeseler de ülkeler arasında ticaret kazanç sağlayabilir.. Monopolcü Rekabet Teorisi (Uluslararası Ticarette Mal Farklılaştırması-product differentiation) Standart ticaret teorisinde- özellikle Faktör Donatımı teorisinde ticarete konu olan malların homojen oldukları kabul edilmişti..(Tam Rekabet Piyasası) Bu aynı malın bir ülke tarafından hem alınıp hem de satılamayacağı anlamına geliyordu.. Günümüzde, özellikle sanayi üretiminde homojen değil farklılaştırılmış mallar üretilir ve satılır. Mallar, bileşimleri, kullanışları, görünüşleri, markası bakımından birbirinden farklıdır… Dünya ticaretinin büyük bir bölümü aynı mallar üzerindeki iki yönlü ticaretten oluşur:Endüstri-içi ticaret.. Monopolcü rekabet teorisi sanayi malları üzerindeki iki yönlü ticareti, ölçek ekonomileri ile açıklar… Her ülkede firmalar halk tarafından en çok tercih edilen bir çeşit üzerinde uzmanlaşırlar, Azınlık tercihlerini karşılamak için ülke içinde yapılacak ufak ölçekli üretim çok maliyetli olabilir.Bu nedenle azınlığın tercihi, çoğunluk tercihleri bunlarla benzer başka ülkelerden yapılacak ithalatla karşılanır. Böylece tüketiciler tüm dünya ülkelerindeki firmaların ürettikleri mal çeşitlerine ulaşma olanağı elde ederler, firmalar az sayıda çeşit üzerinde uzmanlaşarak ölçek ekonomilerinden yararlanırlar…