MESANE TÜMÖRLERİ Hem. Gül YALÇINKAYA 2. Üroloji Kliniği Sağlık Slayt Arşivi: http://hastaneciyiz.blogspot.com Mesane kanseri Ürogenital sistemin en sık raslanılan tümörüdür. Kansere bağlı tüm ölümlerin % 3’ünü oluşturur. Mesane tümörü denildiği daima zaman, hemen epitelyal tümörler, bunlar değişici epitel hücreli arasında da kanser anlaşılır. Mesane kanserinin yaklaşık • % 80-90’ı değişici hücreli kanser, • % 7’si yassı hücreli kanser ve • % 2’si adeno kanseridir. Mesane kanseri erkeklerde kadınlara oranla 2-3 kez daha fazladır. Ortalama görülme yaşı 65’tir. Mesane Kanserinde Risk Faktörleri Mesane kanserinin gelişiminde çeşitli faktörlerin rol oynadığı belirtilmektedir. Bu faktörlerden başlıcaları: • Endüstriyel Karsinojenler. Kimyasal maddelerle uzun süre temas eden kişilerde mesane tümörleri daha fazla görülmektedir. Genellikle kuru temizleyiciler, berberler, boyacılar, lastik ve deri sanayiinde çalışanlar, matbaa işçileri temas halindedir. Aromatik aminler solunum, sindirim yoluyla ya da deriden absorbsiyonla bedene girer. • Sigara. Mesane kanserlerinin sigara içenlerde, içmeyenlere oranla 2-4 kez daha fazla görüldüğü belirtilmektedir. İçilen sigara miktarı ve sigara alışkanlığının süresi kanser gelişimiyle doğrudan ilişkilidir. • Kronik enfeksiyon ve irritasyon Uzun süre taş, yabancı cisim gibi nedenlerle irritasyon ve enfeksiyon, üretelyumda kanser oluşmasına yol açabilir. Ayrıca, pelvise radyoterapi uygulanması, aşırı analizejik kullanımı, sakarin gibi yapay tatlandırıcıların kullanımı ile mesane kanseri gelişimi arasında ilişki olduğu belirtilmektedir. Mesane kanseri, mesanenin herhangi bir yerinde gelişebilir. Fakat en fazla trigon ve üreterlerin mesaneye açıldığı kısımda, ikinci derecede mesanenin yan duvarlarında bulunur. Mesane kanseri; direkt yolla, lenfojen ve hematojen yolla yayılır. Lokal yolla mesane duvarına, daha sonra komşu organlara rektum, kolon ve bağırsaklara; kadınlarda uterus ve vagene, erkeklerde veziküla seminalislere yayılır. Kan yoluyla metastazlar uzak organlara (Karaciğer, akciğer, kemik ve beyin) olur. Mesane Kanseri Belirti ve Bulguları; Mesane kanserinde en bulgu pıhtılı hematüridir. sık görülen Vakaların % 75-80’inde ilk bulgudur. İdrarında kan bulunan kişiler kanser yönünden değerlendirilmelidir. Mesane kanserinin ileri evrelerinde ya da mesane kanseri trigon ve mesane boynunda yer aldığında kanserin ilk evresinde, üriner obstrüksiyon bulguları (disüri, pollaküri, strangüri ve idrar retansiyonu) görülür Ağrı, kanserin ileri evresinde mesane duvarına yayılım ve sinirlerin tutulmasına bağlı suprapubik bölge ve perinede hissedilir. Tümör üreteri tıkadıysa yan ağrısı vardır. İlerlemiş mesane kanserinde alt ekstremitelerde lenf ödem görülebilir. Tanı: Mesane kanserinin tanısında ilk yapılması gereken idrar tetkikidir. Rutin kan incelemeleri de yapılmalıdır, anemi saptanabilir. Tanı için USG mutlaka yapılmalıdır. Ayrıca IVP ve bilgisayarlı tomografiden hem tanı hem de tümörün evrelendirilmesi için yararlanılır. Tedavi: Mesane Tümörlerinin tedavisi çok çeşitlidir. Tümörün; • yerine, • sayı ve büyüklüğüne, • hücre yapısına, • çevresel ve uzak metastazlarına göre tedavi yöntemlerinden biri ya da birden fazlası tek başına ya da birlikte uygulanır. Başlıca tedavi yöntemleri; Cerrahi Tedavi. Mesane tümörlerinde başlıca iki tip cerrahi tedavi uygulanır: (1)Endoskopik tedavi (2)Açık cerrahi tedavi. 1- Endoskopik tedavi; Transüretral mesane tümörü rezeksiyonudur. Üretra yoluyla mesaneye girilerek tümör rezeke edilir. Bu cerrahi girişimden sonra hematüri görülür ve kanama duruncaya kadar hastaya kalıcı üretral kateter uygulanır ve pıhtı oluşumunu önlemek için sürekli ya da aralıklı mesane irrigasyonu yapılır. Cerrahi girişimden sonra uygulanacak bakım, sistoskopu ve transüretral prostatektomi sonrası uygulanan bakım gibidir. 2- Açık cerrahi tedavi; Suprapubik bölgeden yapılan bir kesiyle girilerek uygulanan tedavidir. Bu yöntemle açık mesane tümörü rezeksiyonu ve sistektomi (mesanenin çıkarılması) uygulanır. Açık mesane rezeksiyonunda mesane açılır, tümör çıkarılır ve fulgurasyon (elektro-koterle tümör tabanının tahrip edilmesi) uygulanır. Açık tümör rezeksiyonu endoskopik ameliyatların gelişmesiyle tamamen terk edilmiştir. Ancak mesanesi başka bir sebeple açılan tnsidental tümörlerde yapılabilir Parsiyel sistektomi: Mesanenin tümörlü kısmının çıkarılmasıdır. Ameliyattan sonra mesane kapasitesi önemli derecede azalır. Mesane 60 ml’den fazla idrarı tutamayabilir. Ameliyattan bir ay sonra mesane dokusu rejenere olarak kapasitesi 200-400 ml’ye çıkabilir. Ameliyat sonrasında mesanenin sürekli drenajı çok önemlidir. Kapasite çok azaldığından, mesane drene olmazsa, içindeki dikiş hattına bası olur. Yeterli drenajı sağlamak için hastaya hem üretral hem de suprapubik kateter yerleştirilir. Üreter, rezeksiyon yapılan yere yakınsa, üretere de katater koymak gerekebilir. Her bir kataterden drene olan idrar miktarı sık aralarda izlenerek, kataterlerin tıkalı kalması önlenmelidir. Hasta erken devrede ayağa kaldırılmalıdır. İki ya da üç kataterin bulunması mesane spazmına yol açabileceğinden hastaya antipazmotikler verilebilir. Suprapubik katater genellikle ameliyattan bir-iki hafta sonra çıkarılır. Üretral kateter sistotomi inzisyonu iyileşinceye kadar bırakılır. İyileşme süresi uzarsa, hastaya taburcu olmadan önce, evde kateter bakımını nasıl uygulayacağı öğretilmelidir. Suprapubik ve üretral kateter çıkarıldıktan sonra, mesane kapasitesi azaldığı için hasta 20 dakikada bir idrar yapar. Bu durum kateterler çıkarılmadan evvel hastaya açıklanmalıdır ve zamanla mesane kapasitesinin artacağı da söylenmelidir. Bu dönemde hastanın günlük sıvı alımı en az 2000 ml olmalıdır. Hasta bu durum nedeniyle tuvalete hapis olmamalıdır, evden dışarı çıkacağı zaman birkaç saat sıvı almayabilir. Hastanın rahat uyuması için akşam saatlerinde sıvı alması kısıtlanır. Mesane kapasitesi artsa bile hiçbir zaman ameliyat öncesi dönemdeki kapasiteye ulaşamayacaktır. Hasta yaşamında bu duruma yönelik düzenlemeleri yapmalıdır. Radikal Sistektomi: sistektomi; kadınlarda mesane ve üretranın; erkeklerde mesane, üretra, prostat ve veziküla seminalislerin çıkarılmasıdır. Radikal sistektomide ise bunlara ek olarak pelvik lenf ganglionları, pelvisi örten periton, kadınlarda uterus, serviks ve overler de çıkarılır. Mesane ve üretra çıkarıldığında kalıcı üriner diversiyon gerekir. Radikal sistektomi uygulanan kadın ve erkeklerin seksüel fonksiyonları genellikle etkilenir. Cerrahideki son gelişmeler sayesinde erkeklerin yaklaşık % 60’ında ereksiyon fonksiyonu korunmaktadır. Bununla beraber prostat ve veziküla seminalisler çıkarıldığı için radikal sistektomiden sonra orgazm sırasında ejekülasyon olmaz. Ereksiyon fonksiyonu bozulan hastalara penil protez uygulanabilir. Radikal sistektomiden sonra kadınlarda genellikle seksüel fonksiyon ve orgazm normaldir. Bununla beraber daraltılan ve kısaltılan vajina, cinsel ilişki sırasında ağrı duyulmasına neden olabilir. Ayrıca uterusun çıkarılmış olması libidoyu etkileyebilir ve uterus spazmına duyarlı olan kadınlarda orgazm azalmasına yol açabilir. Radyoterapi: Mesane kanserinin ilerlemiş döneminde tercih edilen bir tedavi şeklidir. Ayrıca cerrahi tedavi ve kemoterapiyle birlikte de uygulanır. Son yıllarda pek uygulanmamaktadır. Radyoterapi uygulanan hastalarda komplikasyon gelişme riski yüksektir. En sık rastlanılan komplikasyon ciddi sistit ve proktitis (rektum inflamasyonu)dir. Sistit nedeniyle strangüri,disüri, pollaküri, noktüri ve urgency gelişir. Bu durumda hastaya • antispazmotikler, • üriner sistem antiseptiği verilir. • bol sıvı alması önerilir. Proktitis gelişen hastalara • az posalı diyet ve • bağırsak motilitesini azaltan ilaçlar verilir. Radyoterapiden 6-12 ay sonra ileit, kolit, mesane ülseri ve hemoraji gelişebilir. Kemoterapi: Mesane tümörlerinin tedavisinde antineoplastik ilaçlar intravezikal (mesane içine) sistemik olarak uygulanabilir. 1955 yılından beri intravezikal olarak uygulanan ilk Antineoplastik ilaç Thiotepa’dır. İntravezikal kemoterapi uygulanacak hastaya tedavi ve tedavinin yan etkileri açıklanmalıdır. Tedaviden önce idrar kültürü alınmalı ve İVP uygulanmalıdır. Enfeksiyonu ya da obstrüksiyonu olan hastaya intravezikal kemoterapi uygulanmaz. Bu tedavi için, hasta sırtüstü pozisyonunda iken üretral kateter uygulanır, üretral katetere, enjektörle antineoplastik ilaç verilir. İlaç yavaş verilmelidir, ilacın verilişi yaklaşık 30 dakikadan fazla olmalıdır. İlaç verildikten sonra katater hemen çıkarılmalıdır. Hastaya iki saat sırtüstü pozisyonda kalması ve ilacın mesanede iyi dağılımını sağlamak için bir yandan diğer yana dönmesi söylenir. Hasta ilacı, mesanesinde en az iki saat tutmalıdır. Bu süreden önce idrar yapmamalıdır. • MRG’de yüzeyel mesane tümörü MRG’de ileri evre mesane tümörü Ta, düşük grade Yüksek grade veya invazif (T1,T2,T3) Lamina propria & Muskularis propria “Kontrollu perforasyon” Sağlık Slayt Arşivi: http://hastaneciyiz.blogspot.com