Gelişim organizmada iç ve dış etkenler sonucu,birbirine bağlı ve düzenli biçimde ortaya çıkan,ilerleyici bir dizi değişikliklerdir. Genel anlamda bilişsel psiko-sosyal ve fiziksel olmak üzere üç alanda oluşur.Bütündür. Okul öncesi dönem, bireyin tüm alanlardaki gelişiminin hızlı, çevresel uyarıcılara açık olduğu, kişiliklerinin şekillenmeye başladığı kritik bir dönemdir. Sağlıklı çocuklarda gelişim bu üç alandaki karşılıklı etkileşim sürecinde gerçekleşir ve tamamlanır. Gelişim üzerine etki eden etkenler biyolojik ve çevresel etkenler olarak sınıflanır. Teknolojik araçlar çocuk gelişimine etki eden çevresel etkenler kategorisinde yer alır. Aile çocukların ilk toplumsal deneyimlerini karşıladıkları kurumdur. Duygusal ve toplumsal etkileşim ve iletişimin güçlü olduğu aile ortamlarında yetişen çocuklar çoğunlukla dengeli ve sağlam bir kişilik yapısı sergilerler. Çocuğun aile fertleriyle olan ilişkisi tüm yaşama karşı aldığı tutum ve davranışların temelini oluşturur. Toplumun en küçük bireyleri olan çocuklar teknolojik araçlardan oldukça etkilenmektedir. Zamanlarının büyük kısmını teknolojik araçlar ile geçirmelerinin nedenleri nelerdir? Ailenin bu duruma etkisi hiç yokmudur? Tv ortaya çıktığı günden itibaren insanoğlunun yaşamına her alanda girmiştir. En küçük çocuklar dahi tv izlemekten men edilmezler. En kötü yoksulluk bile tv den vazgeçmeyi gerektirmez. En iyi eğitim sistemi bile tv nin belirleyiciliğinden kurtulamaz. Kamuoyunu ilgilendiren hiçbir konu tv nin ilgi alanı dışında kalmaz. Tv bizim iletişim ortamımızı başka hiçbir iletişim aracının gücünün yetmeyeceği tarzlarda bizim adımıza düzenler. Bugün ise teknolojik tehditler arasında uzunca bir süre ilk sırada yer alan televizyonun yanına mobil araçların da eklendiği görülmektedir günümüzde çocukların gündelik yaşamlarında çok erken yaşlardan itibaren mobil cihazları kullanmaya ,televizyon izlemeye başladıkları düşünüldüğünde; bu cihazların kullanım sürelerinin Tv daki programların bu cihazlarda kullanılan yazılımların da çocukların gelişimini etkileyeceği gerçektir. Beynin, üstesinden gelinmesine hiçbir zaman gerek olmayan yoğun ve yapay uyarıma uyum sağlamasını beklemek gerçekçi değildir. Ayrıca, bu ister bir oyunu ne kadar uzun süre oynadıklarını, ister sosyal medyayı nasıl doğru veya yanlış kullandıklarını veya sonrasında nasıl davrandıklarını yönetmek olsun, halen gelişmekte olan frontal loba sahip bir çocuktan ekran süresini yönetmesini beklemek gerçekçi değildir. Ebeveynlerin, ekran süresinin sinir sistemini nasıl aşırı uyardığının ardında bulunan bilimi, bunun bir dizi belirtiyi ve işlev bozukluğunu açık bir şekilde nasıl gösterdiğini ve bunların kendi çocuklarında nasıl göründüğünü öğrenmeleri gerekir. Bu bilgiyi öğrenmek, çocuğun hayatının gidişatını kelimenin tam anlamıyla değiştirebilir; ebeveynlere bilinçli ve düşünceli ekran yönetimi kararları almalarında yardımcı olur ve akıllarının kültürel akımlar ile yanıltıcı manşetler tarafından çelinmesini önler. Ebeveynleri, sürücü koltuğuna oturtur. Dünya değişmiş olabilir, fakat beynin strese nasıl tepkiler verdiği ve gelişmesi için ihtiyaç duyduğu şeyler değişmedi Aşırı ekrana maruz kalan çocukların diğer faaliyetleri engellenir ,hareketsiz kalırlar ve diğer çocuklarla iletişim kurmakta güçlük çekerler. Zihinsel olarak öğrendikleri bilgiyi yorulayamadıkları yada karşılaştıkları olaylar arasında neden sonuç ilişkisi kuramazlar. Kitap okumak yada ders çalışmak gibi zihinsel faaliyet gerektiren işlerden hoşlanmazlar. Daima alıcı durumda oldukları için dil becerileri gelişmez.alıcı dil-verici dil Saniyede 36-52 kare geçen ekrana yetişme hızında olmayan çocukların beyinleri normal hayatında bu hızda aktığını düşünerek hareketlerini o hıza uydurmaya çalışacaktır. Bu durum çocuklarda hiperaktivite dediğimiz problemi tetikleyen veya var olan hiperaktivitenin etkisinin artmasına neden olmaktadır. Ekrana teslim olan çocuk dikkatini toplayamaz ve gerçek yaşamdaki katılımcılıktan,ekran karşısında pasif izleyiciliğe düşer. Çocuk beyni yetişkin beyni ile aynı yapıda değildir.Yetişkinler gibi gerekli bağlantıları oluşturamaz.Sonuç olarak kopuk ve kesik dikkat aralıkları geliştirir. Günde2-4 saatten fazla tv izleyen çocukların beyin fonksiyonları uyuşarak bağlantılar tembelleşir ve televizyonun uyuşturucu etkisiyle beyin tek bir konuda odaklaşamayarak konudan konuya atlar hale gelir ve dikkat sürekliliğini kaybeder. Bu olumsuz etki çocuklarda algılama ve bir konuya odaklanamama sorununa neden olur. Küçük yaş konuşma ve cümle kuramamaya sebep olur. İleriki yıllarda derslere ilgisizlik ve algılama güçlüğü olarak kendini gösterir. 4 yaş çocuklar üzerinde yapılan bir araştırma, 9 dakika boyunca Sünger Bop çizgi filminin izlenmesi sonrasında, çocuğunun davranışlarını yönetme becerilerinde anlamlı oranda azalma görülmüştür (Christakis, 2011). İzlenen her 0 ve 7 yaş arası çocuğun gün içerisinde izlediği her bir saatlik ek video süresi, 7 yaşına geldiğinde dikkat problemini %10 oranında arttırmaktadır Cep telefon radyasyonlarının beyin ve hafızadaki etkileri üzerine çok sayıda araştırma görülmektedir (Aldad ve diğ. 2012; Clegg, 2014; Emre, 2011; Hardell ve diğ. 2013). Özellikle küçük çocukların kafatası kemikleri tam gelişmemiş olduğu için elektronik manyetik radyasyonun çocuklarda iki kat daha fazla etkisi olabilmektedir (Gandhi ve diğ., 2011). Görsel bilgisayar uyaranlarla yetişen bireyin görsel, dokunsal ve reflexlerin merkezi olan arka beyinde aşırı gelişme olurken, frontal (ön beyin) beyin gelişimi ise daha geri planda kalmaktadır. Ön beyin ise sivilizasyon ve insanlığın medeniyetle birlikte geliştirdiği en önemli beyin faaliyetidir. Dengeli çocuk gelişimi için çocuklarımızın zamanlarını nasıl geçirdiklerine dikkat etmeli, sevgi dolu ve sosyal IQ’su yüksek çocuklar yetiştirebilmek için onları ilgi ve sevgimizden mahrum etmemeliyiz… Eğitim ortamlarında kullanılan teknoloji seviyesi arttıkça çocuğun öğrenmeye odaklanması azalmaktadIR. İnternet ve oyun bağımlılığının beyinde öğrenme yeteneğini azaltıcı yönde etki yarattığına dair çalışmalar vardır. Basılı bir materyal üzerinden okumak ile dijital ekran üzerindeki okumak kıyaslandığında, ekrandan okumanın tıklama ve kaydırma hareketlerinden etkilenerek dikkat kaybına ve zihinsel tatminsizliğe neden olduğu, okuyucunun okuduğu materyalin bütününü göremediği, çevresel fiziksel değişikliklerin hafızayı olumsuz etkilediği, hızdan dolayı öğrenme için yeterince zaman tanımadığı gerekçeleri ile olumsuz olduğu tespit edilmiştir Uzun süreli ekran karşısında kalmak çevreye olan ilgisini kaybettirir. Etraftakilerden uzaklaşır. İzlediği her şeyi gerçekmiş gibi kabul edip,yanlış tutumlar segileyebilir. Saddam örneği Düşünme yorum yapabilme yeteneklerini kaybeder. Yanlış ifadeleri ve argo sözcükleri benimseyip kullanır EKRANDAKİ ŞİDDET GÖRÜNTÜLERİ 4 ŞEKİLDE ETKİLER 1Tekrarlama yada deneme eğilimi. 2-tekrar tekrar izlemek şiddete karşı duyarsızlaştırır. 3-Şiddet davranışında bulunmasını engelleyen öğretilerin etkisi azalır. 4-Şiddet görüntüleri çocuğu stres düzeyini arttırır.Şiddet,terör,suç,doğal afet haberleri çocukların kaygı seviyelerini attırır,gece kabusları başlar. Kentsel yaşam tarzı ve medyatik etkiler beslenme alışk. Değiştirdi. Fast food çoğaldı. Reklamı yapılan gıda ürünleri çocuklara cazip gelir. Ekran karşısında uzun süre geçirmek fiziksel hareketi arttırır ve obezite riski gelişir. Şeker bakımından zengin protein bakımından zayıf gıdalar. Üç ve beş yaş arasındaki çocukların günde 4,5 saat ekran karşısında kalmaları ile gelişimsel gecikmeleri arasında bağlantı bulunmuştur İki-beş yaş çocukların %19’unun akıllı telefonları kullanırken yüzme, kendi ayakkabılarını bağlama ve kendi yemeklerini yeme becerilerinin gelişmemiş olduğunu hazırladıkları raporda belirtmişlerdir. Obezite: Aşırı internet kullanımının obezite, kardiyoloji sorunları ve diyabete yönelik etkilerinin olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır Uyku bozukluğu: Teknolojinin düzensiz ve aşırı kullanımının çocuğun uyku bozukluğu yarattığı ile ilgili çalışmalar alan yazında görülmektedir (Coughlan, 2013; Singh, 2014; Thakkar, 2013). Çocukların uzmanların tavsiyesinden bir iki saat daha fazla teknolojik araçları kullanmalarının psikolojik bozukluk şansını %60 oranında arttırdığı bulunmuştur (Bristol University, 2010). Dil becerileri gelişmediği için başkaları ile diyalog kuramaz ,duygu ve düşüncelerini doğru ifade edemezler. Hırçınlık,huzursuzluk,endişe,korku gibi olumsuz psikolojik etki. Yatma saatlerinin gecikmesi uykunun sağlıklı olmaması fiziksel gelişimini durdurur. Hareketsizlik sonucu şişmanlarlar Sürekli yorgunluk hissi olur. Eklem rahatsızlıkları gelişir. Günlük süre kısıtlaması getirmek Amerikan Pediatri Akademisi 0 ile 2 yaş çocukların herhangi bir teknolojik ürüne maruz bırakılmamaları gerektiğini, ..3-6 yaş çocukların günde 20 dakika Bir seferde 20 dakikadan fazla olmamak şartıyla 6-12 yaş çocukların ise günde 1saat r (APA, 2013). 12-18 2 saat. Küçük çocukların mobil araçları kullanımlarında dikkat edilmesi gereken temel noktalar; çocukların mobil araçları kullanım sürelerinin belirlenmesi çocuğun mobil araçla neler yaptığının kontrol edilmesi gerekliliğidir. Çocuğun, mobil araçları, evde ya da okul öncesi kurumda eğitimsel açıdan kullandığında da belirli (hatta sınırlı) bir zaman dilimi içerisinde kullanması ve bu sırada tek başına olmaması önem taşımaktadır. Çocuklar gün içerisinde bu araçlarla kısa sürelerde zaman geçirmelidirler. Bu sırada çocuk-yetişkin ve çocuk-çocuk etkileşimini güçlendiren, destekleyen bir yaklaşım izlenmelidir Ne izledikleri ya da oynadıkları takip edilmelidir. Görüp anlayamadıkları şeyler açıklanmalıdır. Yalnız kalmaları engellenmelidir. Ödül ya da ceza aracı olarak kullanılmamalıdır. Çocuk bakıcısı olarak kullanılmamalıdır. Bütün boş zamanını doldurmasına izin verilmemelidir. Video klip ve reklamlarla aşırı uyarılmasına izin verilmemelidir. Ekran karşısında yemek yeme alışkanlığı kesinlikle kazandırılmamalıdır. Belirlenmiş programın izlenmesi bittiğinde kapatılmalıdır. Bu önerilere rağmen yapılan çalışmalarda çocukların olması gerekenden 4-5 kat daha fazla teknoloji kullanımlarına sahip oldukları belirlenmiştir Ebeveynler her şeyden önce çocuklara model olduklarını ve gereken durumlarda kendi alışkanlıklarını çocuklarının gelişimlerine bağlı olarak düzenlemeleri gerektiğini unutmamalıdırlar. OLUMLU ÖZELLİKLERİ Öğrenmeyi desteklemesi Zaman ve mekan bağımsızlığı sunması Kullanım Kolaylığı İlgi çekici ve motive edici olması Teknoloji okuryazarlığı geliştirmesi Eğitimde fırsat eşitliği sağlamaktadır Eğlenceli zaman geçirmesini sağlar Görselleştirilmiş bilgi daha kalıcı olur. Yapılan bazı araştırmalarda, video oyunlarının bağımlılığın bulgularından bir tanesi olan dopamin salgılanmasına neden olduğu ve bunun madde bağımlılığında oluşan hislerle benzerlik gösterdiği vurgulanmıştır (Han ve diğ., 2011; Ko ve diğ., 2009). Bebeklerin ve küçük çocukların günde birkaç saat tablet bilgisayarlarla etkileşime girmesinin uzun dönemde tehlikeli sonuçlar doğurabileceği konusunda uyarı yaparak; 4 yaşına kadar inen akıllı telefon ve tablet bağımlılığının psikolojik tedaviyi gerektirebileceğini vurgulamışlardır Çocuklar genellikle evde yalnız hissettiklerinde ve uygun aktivite bulamadıklarında televizyonu tercih etmektedirler. Çocuğunuzun yaşına ve ilgi alanına uygun oyunlar bulup onunla oynayabilirseniz ve televizyon dışında birlikte eğlenebileceğiniz aktiviteler bulabilirseniz çocuğunuz televizyon izlemek yerine sizinle oynamayı tercih edecektir. (EÜ/BB) Sonuç olarak mümkün olabildiğince az ekran,olabildiğince fazla etkileşimle iletişimli günler tercihimiz olmalıdır. Çocuk sıkılabilir….çare ekran değildir. Sıkılmayı keşfetmeye yönelecek,sıkıntısını gidermek için yollar arayacak ve kendisini tolere etmeyi öğrenecektir. Kendi hayatımıza dahil etmek Çocuklar oyunla öğrenir.Oyun oynarken dikkatinin odaklanmasını sınırlandıran gereksiz televizyon sesinden dahi uzak tutulmalıdırlar Ekrandan bağını koparan çocuklar,daha sakin,beslenmeyi öğrenen,uyku sorunu yaşamayan,uyumlu ve oyun oynayan çocuklar olmaktadır. Keşfeden ve mutlu çocuklara kavuşmak için dikkat edelim. Değişime uyum sağlamak Değişirken yaşam değerlerini korumak Değişimi gelişmeye dönüştürebilmek.…