İÇİNDEKİLER ÖZET GİRİŞ I. DÜNYADA DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMI II. YABANCI YATIRIMLAR İÇİN ÜLKE SEÇİMİ II.I. Pazar Büyüklüğü II.II. Üretim Faktörleri Maliyeti II.III. Üçüncü Ülke Pazarlarına Ulaşım İmkanları II.IV. Politik ve Ekonomik İstikrar II.IV. Yatırım Teşvikleri II.VI. Altyapı II.VII. Yasal Altyapı II.VIII. Coğrafi ve Kültürel Yakınlık II.IX. Diğer Belirleyiciler III.ADAY ÜLKELERE GÖRE FIRSATLAR VE RİSKLER III.I. Fırsatlar III.I.I. Mevcut Pazar Hacmi III.I.II. Pazarın Gelecekteki Büyümü Durumu III.I.III. Kaynaklara Ulaşma III.I.IV. Faaliyet Kolaylığı ve Koşullara Uyum 1 III.II. Riskler III.II.I Rekabet Riski III.II.II. Parasal Risk III.II.III. Politik Risk III.II.III.I. Faaliyet Riski III.II.III.II. Ayrımcı Uygulamalar Riski III.II.III.III. El Koyma Riski IV. GENEL DEĞERLENDİRME VE SONUÇ KAYNAKÇA 2 ÖZET Firmalar ya da şirketler daha fazla gelir elde etmek için belli başlı yatırımlar yaparlar. Küreselleşen dünyaya ayak uydurmak için uluslararası yatırımlara yönelirler. Uluslararası yatırımlar genel olarak Portföy Yatırımları ve Doğrudan Yabancı Yatırımlar olarak iki ayrı şekilde sınıflandırılır. Portföy Yatırımları ile yatırım yapılan alanı veya faaliyeti kontrol etme olanağı olmadığından dolayı firmalar veya şirketler Doğrudan Yabancı Yatırımlara yönelirler. Çünkü Doğrudan Yabancı Yatırımlarda, yatırım yapılan alanı ve faaliyeti kontrol etme olanağı vardır. Yeni pazarlar elde etmek, iş gücü kolaylığı, ham madde, vb. nedenler Doğrudan Yabancı Yatırımlar için bir avantaj sağlayabilir. Bu tür yatırımlar; ortak girişim(joint-venture),satın alma veya yeni yatırım şeklinde olur. Bu girişimlerden birini seçmek isteyen yatırımcılar, seçecekleri ülke için belli başlı analizler yapmak zorundadır. Yapmazlarsa zarar etme şansları oldukça yüksek olur. Ben de bu projede, bu analizlere değineceğim. 3 Giriş Doğrudan yabancı sermaye yatırımları, yatırım yapılan ülkeye ciddi anlamda ekonomik ve sosyal fayda sağlamaktadır. Yani o ülke için, istidam artışı, doğal kaynakların etkin kullanılması, bilgi gelişimi, dış ticaret açığının azaltılması, ekonomik büyüme gibi birçok makroekonomik gelişmeye katkıda bulunmaktadır. Doğrudan yabancı sermaye yatırımı, yatırımı yapan ülke açısından ise, yeni pazar elde etme, hammadde kaynaklarına yakınlık ve ucuz girdi sağlama gibi avantajlar sunmaktadır. Doğrudan sermaye yatırımları gittiği bölgede yeni bir firma kurulması, hali hazırda bulunan yabancı firmaya ekstra yatırım uygulaması veya bulunduğu bölgedeki şirketlerin satın alınması amacıyla uluslararasında meydana gelen ve sermaye akımını tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Doğrudan sermaye yatırımları yeni bir şirket kurma, şube açma, yeni bir tesisi kurma, mevcut bir tesisi satın alma, bir firmayla birleşme, firmayı tamamen veya kısmen satın alma veya ortak girişimlere dâhil olmak şeklinde olabileceği gibi lisans anlaşmaları şeklinde de olmaktadır. Doğrudan yabancı sermaye yatırımları başlangıçta daha çok gelişmiş ülkelerde yoğunlaşırken, 1980’li yılların sonlarından itibaren, gelişmekte olan ülkelere artan miktarlarda kaymaya başlamıştır. Gelişmekteki ülkeler büyüme ve kalkınma için yurtiçi tasarruflara gereksinim duymuşlardır. Bu ülkelerde yurtiçi tasarrufların eksik olması nedeniyle bu yetersizlik dış tasarruflarla giderilmeye çalışılmıştır. Doğrudan yabancı yatırımı çekme konusunda ki başarı ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Bu başarı farklılığı yatırımcı firmaların hedefleri ve yatırım yapılacak ülkenin sahip olduğu nitelik ve çabalarıyla ifade edilebilir. I. Dünyada Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımı İkinci dünya savaşı sonrası dönemde dünya ülkeleri, doğrudan yabancı sermaye yatırımları ile tanışmıştır. Avrupa Birliği’nin kurulmasıyla doğrudan sermaye yatırımlarında ciddi bir artış görülmüştür. Bu yüksek artış, özellikle ABD’den Avrupa Birliği ülkelerine doğru olmuştur. Amerika’dan AB’ye olan bu yüksek sermaye akışının nedeni Avrupa Birliği’nin gümrük birliği sistemini kurması ve diğer ülkelere uyguladığı ortak gümrük birliği tarife sistemidir. ABD, AB’nin uyguladığı ticari engelleri ortadan kaldırmak için Avrupa’ya hızlı bir sermaye akışına gitmiştir. Bu dönemde doğrudan sermaye yatırımlarının az gelişmiş ülkelere akışı ise, petrol ve doğal kaynak zengini olan birkaç ülkeye olmuştur. Doğrudan yabancı sermaye yatırımları 1980 sonrası tekrardan artmaya başlamıştır. Sovyetlerin yıkılmasıyla, özellikle bu ülkeye ve Doğu Avrupa’ya doğru yabancı sermaye artışı devam etmiştir. Dünyada meydana gelen politik ve ekonomik değişimlere bağlı olarak yatırımların yönünde de değişiklik olmaktadır. Çin ve Doğu bloğu başta olmak üzere politik ve iktisadi rejimleri farklı olan ülkeler yabancı sermaye yatırımlarını çeken alanlar olmuştur. Çin, ucuz iş gücünden kaynaklı olarak son zamanlarda ciddi bir yabancı yatırım çeken ülke olmuştur. 4 TABLOI: Gelişmiş Ekonomilerde Doğrudan Yabancı Sermaye Akışları TabloI’de gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ekonomilerinin ilk 10’u paylaşılmaktadır. Doğrudan yabancı yatırım akışlarının %60’ını ilk 10’daki ülkeler, %78’ini ise, ilk 20’deki ülkeler oluşturmaktadır. Türkiye ekonomisinde ise 2017 yılında küresel ölçekte 3 basamak gerileme ile dünyadaki 26. en çok yatırım çeken ülke olmuştur. Gelişmekte olan ülkeler arasında en fazla yatırım çeken 13. ülke, Asya Bölgesi’nde de en çok 8. yatırım çeken ülke konumundadır. TABLOII:Uluslararası Doğrudan Yabancı Girişi Sıralaması 5 Dünya Bankası raporuna göre yatırımcıları farklı ülkelere yatırım yapmaya yönelten faktörlerin başında pazar ve etkinlik arayışı geliyor. Rapordaki anket sonuçlarına göre gelişmekte olan ülkelere Doğrudan Yabancı Yatırım(DYY) kararlarını etkileyen unsurları gösteriyor. ŞEKİLI: Gelişmekte Olan Ülkelere DYY Kararlarındaki Unsurların Önem Sıralaması(%) Yatırımcılar sırasıyla siyasi istikrar, kamu politikalarının uygulanmasında şeffaflık/öngörülebilirlik ve elverişli yatırım ortamı (yatırım koruma garantisi, işe başlama kolaylığı, yatırım teşvikleri gibi) arayışındalar. Üretimde etkinlik arayışı arttıkça ucuz/kalifiye iş gücü, fiziksel altyapı, makroekonomik istikrar, kur istikrarı, düşük vergi oranları, düşük girdi maliyetleri gibi bileşenlerin de önemi artıyor. İşletme dostu politikalar ile firma kuruluşunu daha etkin kılan uygulamalara sahip ve yerli tedarikçilerle güçlü bağlantılar kurulabilen ülkeler öncelikli. II. Yabancı Yatırımlar İçin Ülke Seçimi Firmalar, doğrudan sermaye yatırımı gerçekleştirme kararı almadan önce, hedef ülkelerdeki mevcut birçok etkeni analiz etmekte, faaliyetlerini maksimum kâr ile sürdürebilecekleri üretim merkezlerini seçmektedirler. Yatırımcıların kararlarında yatırım yapılacak ülkenin politik durumu, ekonomik ve sosyal koşullarına ilişkin birçok faktör rol oynamaktadır. 6 II.I.PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ Yatırım gerçekleştirilecek hedef ülkenin pazar büyüklüğü, doğrudan sermaye yatırımlarının ana belirleyicilerinden biridir. Pazar büyüklüğü genellikle kişi başına düşen GSYİH ile ölçülmekte olup, GSYİH ve ülke nüfusu da piyasa büyüklüğünün belirlenmesinde kullanılan verilerdendir. Gerçekleştirilen birçok akademik çalışmada doğrudan sermaye yatırımları ile piyasa büyüklüğü arasında olumlu bir ilişki olduğu sonucuna varılmaktadır. II.II.ÜRETİM FAKTÖRLERİ MALİYETLERİ Hammadde ve doğal kaynaklara erişerek uygun maliyette girdi temini firmaların üretim maliyetlerini düşüren bir unsurdur. Ayrıca, ucuz işgücü de firmaların yatırım kararı almalarında önemli rol oynamakta olup, işgücünün sadece ucuz olması değil nitelikli olması da yatırımcı için önem taşımaktadır. II.III.ÜÇÜNCÜ ÜLKE PAZARLARINA ULAŞIM İMKÂNLARI Firmalar yatırım kararı alırken sadece ev sahibi ülkenin pazarını değil, söz konusu ülke üzerinden üçüncü ülkelere de ulaşmayı hedeflemektedir. Bu çerçevede, hedef ülkenin üçüncü ülkelerle imzalamış olduğu serbest ticaret alanı ve gümrük birliği gibi ekonomik entegrasyona yönelik anlaşmalar, yatırımcılar tarafından dikkate alınmaktadır. 12 II.V.POLİTİK VE EKONOMİK İSTİKRAR Firmalar için yatırım gerçekleştirecekleri ülkedeki politik istikrar, yatırımın geleceği açısından önemli bir yere sahiptir ve ev sahibi ülkedeki politik faktörler yatırımcıya öngörülebilirlik sağlamaktadır. Öngörülemeyen bir politik ortam, demokrasi ve çok partili siyasi yönetim sistemindeki aksaklık ve eksiklikler yatırımcıların hedef ülkeye yöneliminde caydırıcı etki yaratmaktadır. Ayrıca, ekonomideki istikrar da firmaların doğrudan sermaye yatırımı gerçekleştirme kararlarında önemli rol oynamakta, ekonomik dalgalanmalar ve döviz kuru dalgalanmaları, yüksek enflasyon, piyasadaki belirsizlikler yatırımcı için risk yaratacak unsurlar olarak görülmektedir. II.V.YATIRIM TEŞVİKLERİ Yatırımcının üretim maliyetlerinin düşürülmesinde önemli yeri olan mali teşvikler, ev sahibi ülkeler tarafından yurtdışı yatırımların çekilmesi için kullanılan önemli enstrümanlardan biri haline gelmiştir. Finansal teşvikler, vergi indirim ve istisnaları, uygun faizli krediler ev sahibi ülkeler tarafından yurtdışı yatırım çekmek için başvurulan teşviklere örnek gösterilebilir. 7 II.VI.ALTYAPI Gerçekleştirilen deneysel çalışmalarda ev sahibi ülkedeki altyapı imkanları ile doğrudan sermaye yatırımları arasında pozitif bir ilişki olduğu saptanmıştır. Ulaştırma, haberleşme, enerji gibi üretim ve pazarlama safhalarında hayati öneme sahip altyapı alanlarında yabancı yatırımcıya cazip imkânlar sunulması, firmaların hedef pazara yönelik üretimlerinin daha etkin bir şekilde gerçekleştirilmesine olanak tanımaktadır. II.VII.YASAL ALTYAPI Şeffaf ve güvenilebilir bir hukuk sistemi yabancı yatırımcılar için önem taşıyan unsurlardan biridir. Gerçekleştirilecek yatırımın geleceği açısından yatırımcı firmanın kendisini güvende hissetmesi gerekmektedir. Yatırım mevzuatının düzenleme ve uygulamalar yönünden yabancı yatırımcılar ile yerli yatırımcılar arasında ayrım yapılmaması kuralı (ulusal muamele prensibi) çerçevesinde uygulanıyor olması, yabancı yatırımcıların kendilerini hukuken güvende hissetmeleri açısından önem taşımaktadır. Ayrıca, ev sahibi ülkenin imzalamış olduğu yatırımların korunmasına ilişkin anlaşmalar da yabancı yatırımcılara hukuki olarak güvence sağlamaktadır. II.VIII.COĞRAFİ VE KÜLTÜREL YAKINLIK Coğrafi yakınlık doğrudan sermaye yatırımlarının karar alım sürecinde önemli rol oynamakta, coğrafi olarak kaynak ülkeye daha yakın ülkelerde yatırım yapmak firmalara ulaşım ve zaman maliyeti açısından avantajlar sağlamaktadır. Öte yandan, kaynak ve ev sahibi ülke arasındaki kültürel yakınlık da doğrudan sermaye yatırımlarının hareketini belirleyen faktörlerdendir. Firmalar dil ve kültür açısından kaynak ülkelerine yakın olan ülkelerde yatırım gerçekleştirmeyi tercih etmektedir. Bu tarz yatırımlarda yerel pazar zevk ve tercihleri hedef ülkeninkilerle çoğu zaman paralellik göstermekte, böylece firmaların pazara girişleri kolaylaşmaktadır. Türkiye’nin yurtdışı yatırımlarının ilk olarak Türk Cumhuriyetleri’nde yoğunlaşmaya başlaması kültürün doğrudan sermaye yatırımları üzerindeki etkisine örnek olarak gösterilebilir. II.IX.DİĞER BELİRLEYİCİLER Doğrudan sermaye yatırımlarına ev sahipliği yapacak ülkenin vergilendirme politikaları ve vergi idaresinin etkinliği, yatırım yeri seçiminde değerlendirilen önemli hususlardandır. Ev sahibi ülkedeki bürokratik yapı ve ev sahibi ülkenin yabancı yatırımcıya yatırım sonrası sağladığı hizmetler de doğrudan sermaye yatırımlarının hareketlerinde önemli bir yere sahiptir. Firmalar, faaliyetlerini en etkin şekilde yürütmek amacıyla bürokratik işlemlerini kolaylıkla halledebilecekleri, rüşvet ve yolsuzluğun minimum seviyelerde olduğu ülkelerde yatırımlarını gerçekleştirmeyi hedeflemekte, yatırımlarını gerçekleştirdikten sonra da gerek ilgili belgelerin temini gerek üretim sırasında karşılaşılabilecek sorunların giderilmesi konularında ev sahibi ülke tarafından gerekli yardım ve kolaylıkların sağlanmasını beklemektedirler. Diğer taraftan, ev sahibi hükümetlerin rekabet ve 8 şirket satın alınmasına ilişkin politikaları, ülkenin dış ticarete açıklığı gibi diğer faktörler de yabancı yatırımcının iç ve dış piyasadaki faaliyetlerini doğrudan etkileyeceğinden, doğrudan sermaye yatırımlarının hangi ülkeleri tercih edeceğini belirlemektedirler. III.ADAY ÜLKELERE GÖRE FIRSATLAR VE RİSKLER Aday ülkelerin fırsatları ve riskleri açısından yatırımcı şirketin amaçlarına göre ağırlıklandırılmış tablolara dayalı olarak değerlendirilmesi, aşağıda açıklandığı gibi, “Fırsat-Risk Matrisi” diye adlandırılabilecek bir düzende değerlendirilebilir ve yatırım için uygun ülke(ler) seçilebilir. Örnek olarak; ilk aşamada 9 ülke olarak belirlenen muhtemel aday ülke sayısı ikinci gözden geçirmede ancak 6 adaya inmiş olsun. Bundan sonra amaç bu aday 5 ülke arasından en uygun ülkeyi belirlemektir. Bu aday 5 ülke yatırımcı şirketin amaçlarına göre ağırlıklandırılarak bir eleme işleminden geçirilmelidir. Bu aday 5 ülkelerin fırsatları ve riskleri belirlenmelidir. III.I. FIRSATLAR Muhtemel aday ülkelerin karşılaştırılmasında ve en uygun unun seçimi için göz önünde bulundurulacak fırsatların belli başlıkları şunlardır: III.I.I. Mevcut Pazar Hacmi Yatırımcıların başlıca amaçlarından birisi satışlarını arttırmak istemeleridir. Bu yüzden en önemli unsurlardan birisi olan Pazar hacmini iyi değerlendirmesi zorunludur. Büyük Pazar hacmi büyük fırsat demektir. Efektif talep yani satın alma gücü ve isteği olan ülkelere yoğunlaşılmalıdır. Nüfus tam olarak bir gösterge değildir. Geliri yüksek nüfus göz önünde bulundurulmalıdır. III.I.II. Pazarın Gelecekteki Büyüme Durumu Pazarın mevcut hacmine ek olarak, pazarın gelecekteki büyüme potansiyeli de yatırımcılar için önemli bir fırsattır. Gelecekteki büyüme potansiyeli, şimdiki büyüklük, yatırım ihtiyacı, rekabet gücü, pazar ihtiyaçlarını karşılama yeteneği ve beklenen kâr değerlendirme ölçütleri olarak düşünülebilir. Her potansiyel Pazar için ölçütler göz önüne alınarak karar verilmeye çalışılır. III.I.III.Kaynaklara Ulaşma Yatırımcılar bol ve ucuz hammadde kaynaklarına ulaşmak ve üretimde kullanabileceği bol ve ucuz iş gücü fırsatlarını elde etmek isterler. Bu yüzden yatırımcılar ülke seçiminde bu tür olanaklara sahip ülkeleri seçmek isteyeceklerdir. Ayrıca, aday ülkelerin sağladığı teşvik ve desteklerin de göz önünde bulundurulması gerekir. Ülkeler istihdam yaratma ve teknoloji transfer etmek için devlet teşvikleri sağlamaktadırlar. 9 III.I.IV. Faaliyet Kolaylığı ve Koşullara Uyum Aday ülkelerin coğrafi, fiziki ve sosyo-kültürel koşulları doğrudan yabancı yatırımcının kuracağı uluslararası şirketin faaliyetlerini ve çalışma durumunu olumlu ya da olumsuz şekilde etkiler. Sosyo-kültürel benzerlik sayesinde piyasa uygulamaları benzerlik gösterir. Çünkü bu tür ülkelerde yatırımcı daha rahat hareket edecek yani bir bakıma kendisini evinde hissedecektir. Din, dil, ırk farklılıkları fayda sağlayacağı gibi zarara da neden olabileceğinden dolayı ülke seçilirken dikkatli olunmalıdır. III.II. RİSKLER Ülke riski analizi, yatırım yapılacak olan ülkenin ekonomik, finansal ve politik durumu hakkında yatırımcılara önceden faydalı bilgiler sunan bir değerlendirme sürecidir. Ülke riski analizleri ile yabancı yatırımcı, yatırım yapmadan önce ülkeler arası karşılaştırma yapabilmektedir. Belli başlı risk türleri şu şekildedir: III.II.I. Rekabet Riski Rekabet, toplumlar veya ülkeler açısından istenilen bir durum olmasına rağmen, firmalar genellikle rekabetin çok yoğun olduğu ülkeleri tercih etmek istemezler. Yoğun rekabetten dolayı firmalar varlığını sürdürmekte zorlanır ve karlarını artırmakta ve büyümekte zorlaşırlar. Kendi ülkelerindeki yoğun rekabetten kaçmak isteyen birçok firma uluslararası yatırıma başvurur. III.II. II. Parasal Risk Bu risk türü ülkelerin finansal sistemlerinin etkinlik derecesini, para birimlerinin konvertibl olup olmadığını ve yatırım sonucu elde edilen karların ve ilişkili gelirlerin yabancı yatırımcının ülkesine transfer edilip edilmeme risklerini kapsamaktadır. Yatırımcılar gerektiği zaman kolayca fon havale etmek için para ve sermaye piyasaları gelişmiş ve etkin işleyen ülkeleri tercih etme eğilimindedirler. Kar ve gelirlerin yatırımcının ülkesine transferinin engellendiği ve döviz kontrol politikalarının sıkı bir biçimde uygulandığı ülkeler doğrudan yabancı yatırımlar için uygun mekanlar olmaktan oldukça uzaktır. III.II.III. Politik Risk Şirketler rekabet üstünlüğü elde etmek ve karlılıklarını arttırmak, istikrar sağlamak ve uluslararası ekonomik entegrasyonda güçlü bir yer kazanmak amacıyla uluslararasılaşma sürecinden geçerler. Çokuluslu şirketleri uluslararası arenada, bu avantajların yanı sıra bazı tehlikeler de bekler: yatırım yapılan ülkede meydana gelebilecek yasal, etik, kültürel, politik vs. nedenlerden meydana gelebilecek anlaşmazlıklar bunlardan bazılarıdır. Şirketler genel olarak Politik Risk adı altında toplanan ve uluslararası ticaretten doğan bu gibi risklerle başa çıkmak ve minimum zarar görmek amacıyla bazı önlemler almak, taktikler kullanmak durumundadırlar. Politik Risk bir farklı deyişle Siyasal Risk üç sınıfa ayrılır: 10 III.II.III.I. Faaliyet Riski Yabancı bir işletmenin ya da firmanın faaliyetlerine ve uygulamalarına müdahale etmeyi kapsar. Firmanın dış ticaret faaliyetlerine, istihdam ve ücretlendirme politikalarına ve parasal transferlerini sınıflandırma biçiminde müdahalelerle yabancı firmaların faaliyetlerini rastgele siyasal düzenlemelerle engellenmektedir. Personel istihdam etmeleri fon transferi yasaklaması, vb. durumlarla örneklendirilebilir. III.II.III.II. Ayrımcı Uygulamalar Riski Bazı ülkeler kimi zaman yabancı firmanın ülkesi ile yaşanan çeşitli sorunlar nedeniyle o firmaya ya da yabancı firmalara veya siyasal ortamın durumuna göre tüm yabancı firmalara karşı, daha yüksek ve farklı vergiler koyma, daha pahalı enerji ve su sağlama gibi ayrımcı uygulamalara girişirler. III.II.III.III. El Koyma Riski Aynı ayrımcı uygulamalardaki gibi, ülkeler yabancı firmalara müdahalede bulunurlar. Farklı olarak el koyarlar ve firmaları ele geçirirler. Bunu yaparlarken firmanın piyasa değerini hesaplarlar firma sahibine öder ya da firmanın değerini düşük hesaplayarak düzensiz ödemelerle tam ödemezler. Buna göre bu tür ülkelere yatırım yapılırken dikkatli olunmalıdır ya da yatırım gerçekleştirilmemelidir. TABLOIII: Ağırlıklı Puanlama Tablosu Fırsat ve Faktörün MUHTEMEL ADAY ÜLKELER [ölçek(0-20)] Risk Önem A B C D E Faktörleri Yüzdesi (Y) Önem Puanı(A) Ağırlıklı Değeri (YxA) Önem Puanı(B) Ağırlıklı Değeri (YxB) Önem Puanı(C) Ağırlıklı Değeri (YxC) Önem Puanı(D) Ağırlıklı Değeri (YxD) Önem Puanı(E) Ağırlıklı Değeri (YxE) Fırsatlar (%100) Pazar Hacmi 0.30 15 4.5 10 3.0 12 3.6 8 2.4 18 5.4 Pazar Büyümesi 0.35 16 5.6 5 1.75 17 5.95 10 3.5 20 7.0 İşgücü İmkanı 0.05 10 0.5 7 0.35 15 0.75 15 0.75 20 1.0 Ham Madde 0.15 20 3.0 15 2.25 16 2.4 12 1.8 18 2.7 Teşvik-Destek 0.10 10 1.0 5 0.5 15 1.5 11 1.1 16 1.6 Faaliyet Kolaylığı 0.05 20 1.0 10 0.5 12 0.6 5 0.25 15 0.75 TOPLAM %100 15.6 8.35 14.8 9.8 18.45 Kaynak: Sarıaslan, Halil. Yatırım Projelerinin Hazırlanması ve Değerlendirilmesi. Riskler (%100) Rekabet Riski Finansal Sistem Karları Transfer Para Değişim Politik Riskler TOPLAM 0.15 0.05 0.50 0.10 0.20 %100 10 5 15 18 16 1.5 0.25 7.5 1.8 3.2 14.25 8 10 10 16 10 1.2 0.5 5.0 1.6 2.0 10.3 5 12 14 10 3 0.75 0.6 7.0 1.0 0.6 9.95 2 4 5 2 1 0.3 0.2 2.5 0.2 0.2 3.4 15 12 5 4 10 2.25 0.6 2.5 0.4 2.0 7.75 11 Tablo III Analizi Ülke seçimini etkileyen fırsatlar ve riskler tamamlandıktan sonra belirleyici faktörleri yatırım analistinin uygun gördüğü biçimde belirlenerek TabloIII’e aktarılır. Tabloya göre fırsatı en fazla olan ülke E ülkesi(18.45) iken, en az riskli ülke D ülkesidir. Ancak riski en az olan D ülkesinin sağladığı fırsatlar dazla değildir(9.8). Dolayısıyla, yatırımcı fırsat ve risk dengelemesine göre göze alabileceği risk durumuna göre en fazla fırsatı sağlayan ülkeyi yatırım için seçecektir. Duruma göre özellikle de ülke notları birbirine yakın ise iki ya da üç seçenek belirlenebilir. Daha sonra, ayrıca açıklanacağı gibi, yatırımın karlılık analizi yapılırken bu seçeneklerden en karlı olanı seçilecektir. Bu noktada ayrıca eklenmelidir ki, TabloIII’deki ağırlıklandırılmış fırsat ve risk puanlarına göre muhtemel aday ülkeleri daha iyi karşılaştırabilmek için , aşağıda ŞekilII’de gösterildiği gibi, bir tür fırsat-risk matrisi de geliştirilebilir. ŞEKİL2: Fırsat- Risk Matrisi (Yüksek Risk; Düşük Fiyat) (Yüksek Risk; Yüksek Fırsat) (Düşük Risk; Düşük Fiyat) (Düşük Risk; Yüksek Fiyat) Şekil II Analizi Matrisin dikey ekseni başlangıç noktasından itibaren artan riski ve yatay eksende ise artan fırsatı ifade etmektedir. Ülke harflerinin yanında parantez içinde verilen sayılar sırası ile o ülkenin ağırlıklandırılmış fırsat ve risk puanlarını göstermektedir. Bu matrise göre B ülkesi yüksek riskle düşük fırsat sunarken, D ülkesinin hem riski hem de fırsatları düşüktür. Buna karşılık A ülkesinin hem riski hem de fırsatları yüksek iken, C ve E ülkelerinin hem riskleri hem de fırsatları yüksektir. Ancak en cazip ülke E ülkesidir. Çünkü hem sunduğu fırsatlar yüksek, hem de neden olduğu riskler düşüktür. Buna göre seçilecek ülke E ülkesi olmalıdır. 12 IV. GENEL DEĞERLENDİRME VE SONUÇ Projede, uluslararası yatırımlarda ülke seçimi ve analizi yaparken dikkat edilecek hususları üç ana başlık altında topladım; Dünyada Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımı, Yabancı Yatırımlar İçin Ülke Seçimi ve Aday Ülkelere Göre Fırsatlar Ve Riskler. Bu üç ana başlıktan her hangi biri veya ana başlıkların altbaşlıklarından bir tanesi bile göz önünde bulundurulmazsa, yatırımcılar uluslararası yatırım yaparlarken yanlış ülke seçimi yapabilme ihtimalleri yüksek olur. İşletmenin en önemli iki amacı vardır; kar elde etmek ve devamlılık sağlamak. Kar elde etmek isteyen yatırımcılar ki kar elde etmek istemeyen bir yatırımcı zaten olamaz, bu analizlere dikkat etmelidirler. 13 KAYNAKÇA SARIASLAN, Halil. Yatırım Projelerinin Hazırlanması ve Değerlendirilmesi. Ankara: Siyasal Kitapevi, 2014 ÇÜTÇÜ İbrahim ve KAN Enez “DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER: TÜRKİYE ÖRNEĞİ” <https://dergipark.org.tr/download/articlefile/552166> Tcmbblog.gov.tr,”YATIRIM KARARINI ETKİLEYEN UNSURLAR”, Haziran 2018, <http://tcmbblog.org/wps/wcm/connect/blog/tr/main+menu/analizler/dogrudan-yabanci-yatirimkararlarini-etkileyen-unsurlar> Ticaret.gov.tr,”YURTDIŞI YATIRIM ANKETİ”-2018”, Haziran 2018, <https://ticaret.gov.tr/data/5b97b0b813b8781f604831fb/Yurtdışı%20Yatırım%20Anketi-2018.pdf> Msonet.org, “PAZARLAMA DURUM ANALİZİ”, 2011, <http://msonet.org/cat.asp?nid=209&n=129> Researchgate.net, “EKONOMİK RİSK İLE DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ”, Ocak 2016, <https://www.researchgate.net/publication/294089989_Ekonomik_Risk_Ile_Dogrudan_Yabanci_S ermaye_Yatirimlari_Arasindaki_Iliski_Turkiye_Ornegi> Ozyazilim.com, “POLİTİK RİSK YÖNETİMİ VE ANLAŞMALAR”, <http://www.ozyazilim.com/ozgur/marmara/uluslararasi/politikrisk.htm> 14