ÖRGÜTLENME VE PAZARLAMA Süt sığırcılığında en büyük gideri yem oluşturmaktadır. Silajın ve kaba yemlerin yeterince kullanılmadığı durumlarda, süt ve et maliyetinin en az %70’ini yem giderleri oluşturmakta, üretici kesif yem için gelirinin büyük çoğunluğunu vermek zorunda kalmaktadır. Yem bitkileri ve kaba yemler işletmede üretilerek ve silaj yapılarak, hayvanların beslenmesinde yeterince kullanılması halinde yem giderlerinin, maliyetteki payı %30’lar seviyesine düşebilmektedir. Böylece, maliyetin azaltılması ile daha fazla gelir elde edilmektedir. Çoğu zaman sütün yüksek fiyatla satılması üreticinin elinde değildir. Ancak sütü kaliteli ve ucuza elde etmek, dolayısıyla daha fazla kazanmak üreticinin elindedir. Hayvanların dengeli beslenmesi, uygun barınaklarda ve sağlıklı tutularak yüksek verimliliğe ulaşılması ile birim maliyetler azaltılmaktadır. Hesabını yapmayan, gelirgiderini bilmeyen yetiştiricilerin zamanında önlem alması mümkün olamayacağından, işletmelerini sürdürmeleri çok zordur. Kaliteli çiftlik sütlerine, süt sanayicilerince, yağ, protein, mikrobiyolojik prim, soğutma primi ve miktar primi vb. isimler altında prim ödenmekte olup, bu primler ortalama fiyattan %10 civarı yüksek fiyatla sütün satılmasını sağlamaktadır. İşletmede üretilen süt 500 litre/günden fazla ise sanayici ile yıllık sözleşme yapılmalı. Satış sözleşmesinde sütün fiyatı ve ödeme zamanı, kalite primleri ve cezaları açık olarak belirtilmelidir. Süt fiyatının batı bölgesindeki teamül gereği her üç ayda bir değişeceği hükmü sözleşmede yer almalıdır. Küçük işletmelerin sütleri, Kooperatif, Birlik veya Köy muhtarlıklarının organizasyonunda bir araya getirilerek pazarlanmalıdır. Yetiştirici hayvancılıkla ilgili örgütlere üye olmalıdır. Sütü ve damızlık hayvanları daha yüksek fiyatla satabilmek, girdileri (yem, ilaç, vb.) ve hizmetleri (veteriner, suni tohumlama vb.) ucuz temin edebilmek için çevrede varsa kooperatif ve damızlık sığır yetiştiricileri birliğine üye olmalı, yoksa kurulmaları için çaba sarf etmelidir. Örgütlü yetiştiricilerin sütlerini en az %5 daha yüksek fiyatla sattıkları, Birlik üyelerinin verim kayıtları tutulan damızlık hayvanlarını da daha yüksek fiyatla sattıkları pratikte görülmektedir. Bulunduğu bölgede hayvancılık projeleri uygulandığında bunların içinde yer almalı, yeniliklere açık, bilinçli olmalı ve bakıcıların eğitimleri sağlanmalıdır. Böylelikle yerli ve yabancı uzmanlardan bir şeyler öğrenme fırsatı ile yurtiçi ve yurtdışında teknik gezilere, fuarlara ve eğitimlere katılma şansını kullanarak bilinçlenmeli ve vizyon sahibi olmaya çalışmalıdır. Bilinçli yetiştiriciler, hayvanlarını sağlıklı tutarak, yüksek verimliliğe ve kârlılığa ulaşmakta, işini iyi yapmanın ve üretmenin hazzını duymakta, refah seviyesi yükselmekte, ailesine, etrafına ve ülkesine faydalı olmaktadır. Hayvancılıkla ilgili sempozyum, toplantı, panel, fuar vb. etkinliklere katılmalıdır. Bölgesindeki varsa Üniversite, Araştırma Enstitüleri, Tarım il ve ilçe müdürlükleri ve Hükümet Veterineri ile ilgili özel sektördeki uzmanlarla temasını sürdürmelidir. Konusu ile ilgili dergilere abone olmalı, üyesi olduğu kooperatif veya birliğin etkinliklerine faal olarak katılmalıdır. Yetiştirici, hayvancılık, yem bitkileri yetiştiriciliği ve pazarların işleyişi hakkında yeterli bilgiye sahip olmalıdır. İşletmenin gelir ve gider kayıtları sağlıklı tutulmalı, sık sık maliyet analizleri yapılmalıdır. Bilinçli yetiştirici iyi bir işletmeci olmak için gayret göstermeli, çalışanlarını özenle seçmeli, hayvan bakıcılarının eğitimini ve bilinçlenmelerini muhakkak sağlamalı, işletmede çalışanları motive etmeli, verimli çalışmalarını ve hayvanlara iyi davranmalarını sağlamalıdır. Hayvancılığa devletçe verilen teşvik ve destekler iyi takip edilmeli, risk azaltılmalı ve sigorta yaptırılmalıdır. Satın alınacak, pedigrili veya sertifikalı gebe düveler için verilen destek primlerinden faydalanılmalı, yem bitkileri ekilişleri, hayvan ıslahı vb desteklemeler takip edilmeli, zamanında başvuruları yapılmalıdır. İyi bir işletmeci, çevrede, ülkede ve dünyadaki gelişmeleri ve pazar haberlerini takip ederek basiretli bir tüccar gibi davranmalı, doğabilecek avantajları kullanmalı ve risklere karşı önceden önlem almalıdır. Ülkemizde hayvancılık politikalarının yetersizliği ve istikrarsızlığı daima dikkate alınmalıdır. Hayvanlara sigorta yaptırılmalı, hayvanların çalınmalarına karşı tedbir alınmalı, işletme kırda kurulacaksa, güvenliğin iyi sağlandığı yerde kurulmalıdır. Hayvanların kulakları muhakkak küpeli olmalı, en az bir köpek bulunmalı, haberleşme sistemi yeterli olmalı, hayvanların ahırdan kolayca götürülmemesi için, diğer tedbirler alınmalıdır. Hayvan sevklerinde, yasal prosedürlere muhakkak uyulmalıdır. Yetenekli ve Bilgili İşletmeci Süt sığırı yetiştiriciliği, birkaç farklı işin bir arada ve dikkatli bir şekilde yapılmasını gerektirir. İyi bir işletmeci, hayvanlardan yavru alma, sağım, sürünün bakım ve beslenmesi ile kaba yem üretimi ve depolama konularında yeterli bilgi ve beceriye sahip olmalıdır. Bunlara ek olarak iyi bir işletmeci olması beklenen yetiştiricinin ürünün satılması aşamasında iyi bir pazarlamacı, ihtiyaçların satın alınması aşamasında da usta bir alıcı olması zorunludur. Pazarlama Kolay bozulabilen ve saklanması bir takım ek masraflar gerektiren ve yıl boyunca her gün üretimi söz konusu olan sütün çiğ olarak satılması istenir. Bu ancak iyi bir pazarlama ağı ile mümkündür. Gelişmiş ülkelerde çiğ sütün en önemli alıcısı süt fabrikalarıdır. Türkiye’de çiğ sütün doğrudan fabrikalara gitmesi için bir takım uğraşlar vardır. Ne var ki bu konuda henüz önemli bir başarı sağlanabilmiş değildir. Halen en kolay süt satabilen işletmeler büyük tüketim merkezleri civarında kurulmuş olanlardır. Son yıllarda, özellikle Marmara ve Ege bölgelerinde, süt üreticilerinin kooperatifleri aracılığı ile pazarlama olanaklarını iyileştirme girişimleri başarılı olmuştur. Tüketim merkezlerine uzak bazı işletmelerin sütü yağ, krema ve peynire işleyerek değerlendirme yoluna gitmeleri söz konusudur.