Uploaded by common.user17599

Hac Ayetleri Tefsiri: Mekke ve Medine

AYETLERLE HAC
Mekke ve Medine
1- Kâbe’nin Yerinin Belirlenmesi
َْ
ْ ‫ن‬
َ‫َا‬
َْ
َ َ
َ ْ
ِْ
‫ن َِل‬
‫ْتِ ا‬
‫َي‬
‫الب‬
‫مك‬
‫ِيم‬
‫ٰه‬
‫بر‬
‫نا ِِل‬
‫َّأ‬
‫بو‬
‫ِذ‬
‫َا‬
‫و‬
َّٓ
َ
ُ
َ ْ
‫ِين‬
‫ِف‬
‫َّائ‬
‫ِلط‬
‫ِيَ ل‬
‫ْت‬
‫بي‬
‫ِر‬
‫َه‬
‫َط‬
‫ً و‬
‫ٔا‬
‫ْـ‬
‫ِي شَي‬
‫ْ ب‬
‫ِك‬
‫تشْر‬
ْ َ
َّٓ‫ال‬
﴾٢٦﴿ ِ
‫ُود‬
‫ِ السُّج‬
‫َّع‬
‫ُّك‬
‫َالر‬
‫َ و‬
‫ِين‬
‫ِم‬
‫َائ‬
‫ق‬
‫و‬
Hani
biz
İbrahim'e,
Kâbe'nin
yerini, "Bana hiçbir şeyi ortak
koşma; evimi, tavaf edenler, namaz
kılanlar, rükû ve secde edenler
için temizle" diye belirlemiştik.
﴾Hac Süresi 22/26﴿
2- Kâbe’nin İnşası
ْ َ
ْ ُ
َِ
َ ْ
ِْ
ِ‫ْت‬
‫َي‬
‫الب‬
‫ِن‬
‫د م‬
‫َاع‬
‫َو‬
‫الق‬
‫ِيم‬
‫ٰه‬
‫بر‬
‫ُ ا‬
‫َع‬
‫ْف‬
‫ير‬
‫ِذ‬
‫َا‬
‫و‬
َِّ
َْ
َ ‫َا‬
ُ
َ
ََّ
‫نت‬
‫نََ ا‬
‫ُۜ ا‬
‫َّا‬
‫ِن‬
‫ْ م‬
‫َّل‬
‫َب‬
‫تق‬
‫بن‬
‫ُۜ ر‬
‫ِيل‬
‫ٰع‬
‫ِسْم‬
‫َا‬
‫و‬
ْ ُ
﴾١٢٧﴿ ُ
‫ِيم‬
‫َل‬
‫الع‬
‫ِيع‬
‫السَّم‬
Hani İbrahim, İsmail ile birlikte
evin
(Kâbe'nin)
temellerini
yükseltiyor, "Ey Rabbimiz! Bizden
kabul buyur! Şüphesiz sen hakkıyla
işitensin,
hakkıyla
bilensin"
diyorlardı. ﴾Bakara Süresi 2/127﴿
1
3- Haccın Yeri ve İlkeleri
َْ
َّٓ
َِّ
ََّ
ُ ‫َا‬
‫َا‬
‫ِن‬
‫يت‬
‫ُر‬
‫ْ ذ‬
‫ِن‬
‫َم‬
‫ْنِ َلََ و‬
‫َي‬
‫ِم‬
‫مسْل‬
‫لن‬
‫ْع‬
‫َاج‬
‫َا و‬
‫بن‬
‫ر‬
ًَ
ً‫م‬
َِ
َُ
َ ‫نا‬
ََۖ‫ة َل‬
َُّ
ْ
ُ ‫ة‬
‫تب‬
‫َا و‬
‫َن‬
‫ِك‬
‫َاس‬
‫من‬
‫َر‬
‫َا‬
‫َ و‬
‫ِم‬
‫مسْل‬
‫ا‬
ََ
َِّ
َْ
﴾١٢٨﴿ ُ
‫َّحِيم‬
‫ُ الر‬
‫َّاب‬
‫َّو‬
‫َ الت‬
‫نت‬
‫نََ ا‬
‫ۚ ا‬
‫َا‬
‫ْن‬
‫لي‬
‫ع‬
"Rabbimiz! Bizi sana teslim olmuş
kimseler kıl. Soyumuzdan da sana
teslim olmuş bir ümmet kıl. Bize
ibadet
(hac)
yerlerini
ve
ilkelerini göster. Tövbemizi kabul
et. Çünkü sen, tövbeleri çok kabul
edensin, çok merhametli olansın."
﴾Bakara Süresi 2/128﴿
4- Hz. İbrahim’in Duası
َْ
َّٰ
َِّ
ُ ‫ِي‬
‫يت‬
‫ُر‬
‫ْ ذ‬
‫ِن‬
‫َم‬
‫ِ و‬
‫لوة‬
‫َ الص‬
‫ِيم‬
‫مق‬
‫لن‬
‫ْع‬
‫َبِ اج‬
‫ر‬
ۗ‫ِي‬
ََ
ُ ْ
ََّ
ََّ
ِ‫َا‬
َّٓ
ِ ْ
‫لي‬
‫ِر‬
‫ْف‬
‫َا اغ‬
‫بـن‬
‫﴾ ر‬٤٠﴿ ‫ء‬
‫دع‬
‫َّل‬
‫َب‬
‫تق‬
‫َا و‬
‫بـن‬
‫ر‬
ْ‫َل‬
ْ ُ
ُ۟
َ‫ل‬
َ َ
َ َ
ُ
ِ‫َا‬
َِ
‫الحِسَاب‬
‫ُوم‬
‫يق‬
‫ْم‬
‫يو‬
‫ِين‬
‫ِن‬
‫ْم‬
‫ُؤ‬
‫ِلم‬
‫ديَّ و‬
‫لو‬
‫و‬
﴾٤١﴿
"Rabbim! Beni namaza devam eden bir
kimse eyle. Soyumdan da böyle
kimseler yarat. Rabbimiz! Duamı
kabul
eyle."
"Rabbimiz!
Hesap
görülecek günde, beni, ana-babamı
ve inananları bağışla." ﴾İbrahim
Süresi 14/40-41﴿
2
5- Haccın İlanı
َٰ
ْ ‫َّاسِ ب‬
ِْ
ُْ
َ ِ‫َج‬
‫ل‬
‫َع‬
‫َاِلً و‬
‫ِج‬
‫َ ر‬
‫توك‬
‫يأ‬
‫ِالح‬
‫ِي الن‬
‫ن ف‬
‫َذ‬
‫َا‬
‫و‬
َ ٍ
﴾٢٧﴿ ٍۙ
‫ِيق‬
‫َم‬
‫َجٍ ع‬
‫ِ ف‬
‫ُل‬
‫ْ ك‬
‫ِن‬
‫َ م‬
‫ِين‬
‫ْت‬
‫يأ‬
‫ِر‬
‫َام‬
‫ِ ض‬
‫ُل‬
‫ك‬
ٍ
İnsanlar arasında haccı ilan et ki,
gerek yaya olarak, gerek uzak
yollardan gelen yorgun develer
üzerinde
sana
gelsinler.
﴾Hac
Süresi 22/27﴿
6- İlk İbadet Evi – Rahmet ve
Hidayet Kaynağı Kâbe
ََّ
َّ‫َّاسِ َل‬
َّ‫ا‬
ََّ
َ ‫ل‬
‫ة‬
‫َك‬
‫ِب‬
‫ِي ب‬
‫لذ‬
‫ِلن‬
‫َ ل‬
‫ِع‬
‫ُض‬
‫ْتٍ و‬
‫بي‬
‫َو‬
‫ِن ا‬
ْ‫دى ل‬
َ َ
ۚ
ً‫ه‬
َُ
ُ
﴾٩٦﴿ َ
‫ِين‬
‫الم‬
‫ِلع‬
‫ً و‬
‫َكا‬
‫َار‬
‫مب‬
Şüphesiz, insanlar için kurulan ilk
ibadet
evi
elbette
Mekke'de,
âlemlere rahmet ve hidayet kaynağı
olarak kurulan Kâbe’dir. ﴾Al-i
İmran Süresi 3/96﴿
7- Haccın Farz Oluşu – Makam-ı
İbrahim
ََ
َ ْ
ََ
َ ٌ
َ ٌ
َٰ
ُ‫ل‬
ِْ
ۚ
‫ه‬
‫دخ‬
‫من‬
‫َ و‬
‫ِيم‬
‫ٰه‬
‫بر‬
‫ُ ا‬
‫َام‬
‫مق‬
‫َات‬
‫بيِن‬
‫ي ات‬
‫ِ ا‬
‫ِيه‬
‫ف‬
ََ
ً
ْ ُّ
َ‫َا‬
َ ِ‫ْت‬
‫َِه‬
‫َي‬
‫الب‬
‫َّاسِ حِج‬
‫ل الن‬
‫ّلِلِ ع‬
‫ُۜ و‬
‫ِنا‬
‫ٰم‬
‫ن ا‬
‫ك‬
ِ‫من‬
َ‫َ ا‬
َّ‫َا‬
ً‫ِيل‬
ََ
‫ِن اه‬
‫َن‬
‫ّلِلَ غ‬
‫َ ف‬
‫َر‬
‫َف‬
‫ْ ك‬
‫من‬
‫ُۜ و‬
‫ِ سَب‬
‫ْه‬
‫ِلي‬
‫َاع‬
‫َط‬
‫اسْت‬
ٌّ‫ِي‬
َ َ
ْ ِ‫َن‬
﴾٩٧﴿ َ
‫ِين‬
‫الم‬
‫الع‬
‫ع‬
3
Onda
apaçık
deliller,
Makam-ı
İbrahim vardır. Oraya kim girerse,
güven içinde olur. Yolculuğuna gücü
yetenlerin
haccetmesi,
Allah'ın
insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim
inkâr ederse (bu hakkı tanınmazsa),
şüphesiz Allah bütün âlemlerden
müstağnidir.
(Kimseye
muhtaç
değildir, her şey ona muhtaçtır.)
﴾Al-i İmran 3/97﴿
8- Mescidi
Harama
Güvenlik
İçerisinde Girmek
َ ُ‫َس‬
ْ ‫يا ب‬
ََ
َْ
ۚ
َ‫ء‬
ُ‫ول‬
ُّْ
‫َ اه‬
‫َق‬
‫ِالح‬
‫ه الر‬
‫ّلِلُ ر‬
‫دق‬
‫د ص‬
‫َلق‬
ِ
ُُ
ْ
ْ
َّ
ِْ
َّٓ‫ن ش‬
َِ‫َسْج‬
َْ
َ‫َا‬
‫ء اه‬
ُ‫ّلِل‬
‫َ ا‬
‫َام‬
‫َر‬
‫الح‬
‫د‬
‫الم‬
‫لن‬
‫دخ‬
‫َلت‬
َ‫ُو‬
َ
َ
ُ
َ ‫ٍۙ َِل‬
ُۜ
َُ
ُ ٍۙ
‫ن‬
‫تخَاف‬
‫ِين‬
‫ِر‬
‫َص‬
‫مق‬
‫ْ و‬
‫ُم‬
‫ُ۫سَك‬
‫ُؤ‬
‫َ ر‬
‫ِين‬
‫ِق‬
‫َل‬
‫مح‬
‫ِين‬
‫ِن‬
‫ٰم‬
‫ا‬
َْ
َ ْ
ََِ
ُ ْ
َ َ
‫ٰل‬
‫دونِ ذ‬
‫ِن‬
‫َ م‬
‫َل‬
‫َع‬
‫َج‬
‫ُوا ف‬
‫لم‬
‫تع‬
‫ما َلم‬
‫ِم‬
‫َل‬
‫َع‬
‫ف‬
﴾٢٧﴿ ً
‫ِيبا‬
‫َر‬
‫ً ق‬
‫ْحا‬
‫َت‬
‫ف‬
Andolsun,
Allah,
Peygamberinin
rüyasını
doğru
çıkardı.
Allah
dilerse,
siz
güven
içinde
başlarınızı
kazıtmış
veya
saçlarınızı
kısaltmış
olarak,
korkmadan
Mescid-i
Haram'a
gireceksiniz.
Allah,
sizin
bilmediğinizi bildi ve size bundan
4
başka yakın bir fetih daha verdi.
﴾Fetih Süresi 49/27﴿
9- Veda Haccı – Hacc-ı Ekber
َ‫ِ ا‬
َ
َ ِ‫َّاس‬
‫َ اه‬
ِ‫َسُو‬
‫ْم‬
‫يو‬
‫ِل الن‬
‫ه‬
‫َر‬
‫ّلِلِ و‬
‫ِن‬
‫ٌ م‬
‫َان‬
‫َذ‬
‫َا‬
‫و‬
َّٓ‫ل‬
ْ َ
ْ
َ
ََّ
ْ ِ‫َج‬
ٍۙ
َ َ‫ّلِل‬
ٌ‫ِي‬
‫ن اه‬
‫ِين‬
‫ِك‬
‫ُشْر‬
‫الم‬
‫ِن‬
‫ء م‬
‫بر‬
‫ِ ا‬
‫َر‬
‫ْب‬
‫اِلَك‬
‫الح‬
َّٓ
ُ ُ‫َس‬
ِْ
ِْ
ُ ‫ن‬
ۚ
َُ
ُ‫ول‬
‫ن‬
‫َا‬
‫ْ و‬
‫ُم‬
‫ٌ َلك‬
‫ْر‬
‫َي‬
‫َ خ‬
‫هو‬
‫ْ ف‬
‫ُم‬
‫ْت‬
‫تب‬
‫َا‬
‫ُۜ ف‬
‫ه‬
‫َر‬
‫و‬
َْ
ََّ
َ
َّٓ‫ل‬
ُ ُ
‫ِي اه‬
ِ‫ّلِل‬
‫ْجِِز‬
‫مع‬
‫ْر‬
‫َي‬
‫ْ غ‬
‫ُم‬
‫نك‬
‫ُوا ا‬
‫م‬
‫َاع‬
‫ْ ف‬
‫ُم‬
‫ْت‬
‫ََّلي‬
‫تو‬
ُۜ
ََ
َّ ِ
ََ
َِ
﴾٣﴿ ٍۙ
‫ل يم‬
‫ذابٍ ا‬
‫ِع‬
‫ُوا ب‬
‫َر‬
‫َف‬
‫َ ك‬
‫ِين‬
‫الذ‬
‫ِر‬
‫بش‬
‫و‬
ٍ
Hacc-ı Ekber gününde, Allah ve
Resulünden bütün insanlara bir
bildiridir:
Allah
ve
Resulü,
Allah'a ortak koşanlardan uzaktır.
Eğer tövbe ederseniz, bu sizin için
hayırlıdır. Ama yüz çevirirseniz,
şunu iyi bilin ki, siz Allah'ı âciz
bırakabilecek
değilsiniz.
İnkârcılara, elem dolu bir azabı
müjdele! ﴾Tevbe Süresi 9/3﴿
10- Ümmü’l-Kura
/
Şehirlerin
Anası
َ‫ه‬
َّ ُ
َْ
ُ ٌ
ُ ‫ه‬
ُ‫َا‬
َٰ
‫ِي‬
‫الذ‬
‫ِق‬
‫َد‬
‫مص‬
‫َك‬
‫َار‬
‫مب‬
‫َْلن‬
‫نِز‬
‫ٌ ا‬
‫َاب‬
‫ِت‬
‫ذا ك‬
‫و‬
ْ َّ
َ‫ي‬
ُۜ
َ‫َْل‬
ََ
َ َ
َ
ْ‫د‬
َِ
‫ها‬
‫َو‬
‫ْ ح‬
‫من‬
‫ٰى و‬
‫ُر‬
‫الق‬
‫ُم‬
‫َ ا‬
‫ِر‬
‫ْذ‬
‫ُن‬
‫لت‬
‫ِ و‬
‫يه‬
‫ْن‬
‫بي‬
َّ َ
َ‫ُو‬
َ‫ُو‬
ْ ‫ن ب‬
ْ
َُ
ُ ِ
ُ َ
‫هم‬
‫ِ و‬
‫ِه‬
‫ن ب‬
‫ِن‬
‫ْم‬
‫يؤ‬
‫َة‬
‫ِاِلٰخِر‬
‫ِن‬
‫ْم‬
‫يؤ‬
‫ِ ين‬
‫الذ‬
‫و‬
َٰ
َ‫ُو‬
ُ ْ
﴾٩٢﴿ ‫ن‬
‫ِظ‬
‫َاف‬
‫يح‬
‫ِم‬
‫ِه‬
‫ََلت‬
‫ل ص‬
‫ع‬
5
İşte
bu
(Kur'an)
da,
bereket
kaynağı,
kendinden
öncekileri
(ilahi kitapları) tasdik eden ve
şehirler anasını (Mekke'yi) ve
bütün çevresini (tüm insanlığı)
uyarasın diye indirdiğimiz bir
kitaptır. Ahirete iman edenler, ona
da inanırlar. Onlar namazlarını
vaktinde kılarlar. ﴾Enam Süresi
6/92﴿
11- Hz.
İbrahim’in
Mekke-i
Mükerreme İçin Duası
َ‫ب‬
ً
َ‫ه‬
َ‫َا‬
َ ‫ذا‬
ِْ
ٰ ْ
‫ِنا‬
‫ٰم‬
‫ً ا‬
‫لدا‬
‫َل‬
‫ْع‬
‫َبِ اج‬
‫ُر‬
‫ِيم‬
‫ٰه‬
‫بر‬
‫ل ا‬
‫ْ ق‬
‫ِذ‬
‫َا‬
‫و‬
َ‫ه‬
َٰ
َ ِ‫َات‬
ْ
ُْ
ُ‫ل‬
َْ
‫هم‬
‫ِن‬
‫َ م‬
‫من‬
‫ْ ا‬
‫من‬
‫َر‬
‫َّم‬
‫َ الث‬
‫ِن‬
‫ه م‬
‫ْ ا‬
‫ُق‬
‫ْز‬
‫َار‬
‫و‬
ْ َ
ْ ِ
َ‫َا‬
َُ
ََ
ُُ
‫ِاه‬
‫ه‬
‫ِع‬
‫مت‬
‫َا‬
‫َ ف‬
‫َر‬
‫َف‬
‫ْ ك‬
‫من‬
‫ل و‬
‫ِ ق‬
‫اِلٰخِر‬
‫ْم‬
‫َو‬
‫الي‬
‫ّلِلِ و‬
‫ب‬
ُۜ
ُ ً‫ِيل‬
ََ
ٰ‫ه ا‬
َُّّٓ
ََ ْ
ُ
ِْ
‫َب‬
‫ِ و‬
‫َّار‬
‫ذابِ الن‬
‫ِل ع‬
‫َر‬
‫ْط‬
‫َض‬
‫َّ ا‬
‫ثم‬
‫َل‬
‫ق‬
ُۜ
ْ
﴾١٢٦﴿ ُ
‫ِير‬
‫َص‬
‫الم‬
Hani İbrahim, "Rabbim! Bu şehri
güvenli bir şehir kıl. Halkından
Allah'a ve ahiret gününe iman
edenleri
her
türlü
ürünle
rızıklandır" demişti. Allah da,
"İnkâr edeni bile az bir süre, (bu
geçici kısa hayatta) rızıklandırır;
sonra onu cehennem azabına girmek
6
zorunda
bırakırım.
Ne
kötü
varılacak yerdir orası!" demişti.
﴾Bakara Süresi 2/126﴿
12- Beled-i Emin / Güvenli Şehir
/ Hz. İbrahim’in Duası
ََ
َ‫ه‬
ْ ‫ذا‬
َ‫َا‬
َ‫ل‬
ِْ
ٰ ْ
‫د‬
‫الب‬
‫َل‬
‫ْع‬
‫َبِ اج‬
‫ُ ر‬
‫ِيم‬
‫ٰه‬
‫بر‬
‫ل ا‬
‫ْ ق‬
‫ِذ‬
‫َا‬
‫و‬
َ ‫ن‬
ْ ‫د‬
َْ
َُ
َ
ََ
ُۜ
‫َام‬
‫ْن‬
‫اِلَص‬
‫ْب‬
‫نع‬
‫ِيَّ ا‬
‫بن‬
‫ِي و‬
‫ْن‬
‫ُب‬
‫ْن‬
‫َاج‬
‫ً و‬
‫ِنا‬
‫ٰم‬
‫ا‬
﴾٣٥﴿
Hani İbrahim demişti ki: "Rabbim!
Bu şehri güvenli kıl, beni ve
oğullarımı putlara tapmaktan uzak
tut." ﴾İbrahim Süresi 14/35﴿
13- Mukaddes Belde / Harem
َْ
ْ ِ
َّ‫ا‬
َْ
َ‫ل‬
َُ
َّٓ‫ِنـ‬
ٰ َّ
ِ
ِ‫ه‬
‫دة‬
‫الب‬
‫ذه‬
‫َب‬
‫د ر‬
‫ْب‬
‫َع‬
‫ن ا‬
‫ُ ا‬
‫ْت‬
‫ِر‬
‫ُم‬
‫َا ا‬
‫م‬
َّ
َ‫ُو‬
َْ
َ‫م‬
ََّ
ُ‫ََل‬
ٍْ‫ُّ شَي‬
‫ن‬
‫َك‬
‫ن ا‬
‫ُ ا‬
‫ْت‬
‫ِر‬
‫ُم‬
‫َا‬
‫ء و‬
‫ُل‬
‫ه ك‬
‫ها و‬
‫َر‬
‫ِي ح‬
‫الذ‬
ٍۘ
ْ َ
َ
﴾٩١﴿ ٍۙ
‫ِين‬
‫ِم‬
‫ُسْل‬
‫الم‬
‫ِن‬
‫م‬
De ki: "Bana ancak, bu beldenin
(Mekke'nin); onu mukaddes kılan ve
her şey kendisine ait olan Rabbine
kulluk yapmam emredildi. ﴾Neml
Süresi 27/91﴿
7
14- Güven Yeri Kâbe – Makam-ı
İbrahim
ً‫ب‬
ً
ُۜ
َْ
ْ ‫َا‬
َ‫َا‬
َ َ
َْ
‫من ا‬
‫َا‬
‫َّاسِ و‬
‫ِلن‬
‫ة ل‬
‫مث‬
‫ْت‬
‫َي‬
‫الب‬
‫لن‬
‫َع‬
‫ْ ج‬
‫ِذ‬
‫َا‬
‫و‬
ُ‫اتخ‬
َ
َّٓ‫د‬
َّ َ
ِْ
َ ْ
ُ َ
ِْ
‫نا‬
‫َه‬
‫َع‬
‫َل ُۜ و‬
‫مص‬
‫ِيم‬
‫ٰه‬
‫بر‬
‫ِ ا‬
‫َام‬
‫مق‬
‫ِن‬
‫ِذوا م‬
‫و‬
َّٓ‫ا‬
ٰ
َْ
َ ‫َا‬
ِْ
‫ْت‬
‫بي‬
‫ِر‬
‫َه‬
‫ن ط‬
‫َ ا‬
‫ِيل‬
‫ٰع‬
‫ِسْم‬
‫َا‬
‫َ و‬
‫ِيم‬
‫ٰه‬
‫بر‬
‫ا‬
‫ِل‬
َ‫ِي‬
َّٓ
ْ َ
ِ
‫ُود‬
‫ِ السُّج‬
‫َّع‬
‫ُّك‬
‫َالر‬
‫َ و‬
‫ِين‬
‫ِف‬
‫َاك‬
‫الع‬
‫َ و‬
‫ِين‬
‫ِف‬
‫َّائ‬
‫ِلط‬
‫ل‬
﴾١٢٥﴿
Hani,
biz
Kâbe'yi
insanlara
toplantı ve güven yeri kılmıştık.
Siz
de
Makam-ı
İbrahim'den
kendinize bir namaz yeri edinin.
İbrahim
ve
İsmail'e
şöyle
emretmiştik:
"Tavaf
edenler,
kendini ibadete verenler, rükû ve
secde edenler için evimi (Kâbe'yi)
tertemiz tutun." ﴾Bakara Süresi
2/125﴿
15- Hz.
İbrahim’in
Duası/
İnsanların
gönlünün
Kâbe’ye
Akması
َّٓ‫َا ا‬
َّٓ
َِّ
ََّ
‫ْر‬
‫َي‬
‫ٍ غ‬
‫َاد‬
‫ِو‬
‫ِي ب‬
‫يت‬
‫ُر‬
‫ْ ذ‬
‫ِن‬
‫ُ م‬
‫ْت‬
‫َن‬
‫َسْك‬
‫ِي ا‬
‫ِن‬
‫بـن‬
‫ر‬
ِ
ْ
ََِ
َْ
َ ‫د‬
ََّ
‫َا‬
‫ب ـن‬
‫ٍۙ ر‬
‫َّم‬
‫َر‬
‫ُح‬
‫الم‬
‫ْت‬
‫بي‬
‫ِن‬
‫ٍ ع‬
‫ْع‬
‫َر‬
‫ِي ز‬
‫ذ‬
ِ
َّٰ
َ‫لو‬
ً‫د‬
َٔ
ِ
ِ
‫َ الن‬
‫ِن‬
‫ة م‬
‫ْـ‬
‫َف‬
‫ْ ا‬
‫َل‬
‫ْع‬
‫َاج‬
‫ة ف‬
‫ُوا الص‬
‫ِيم‬
‫ُق‬
‫لي‬
ِ‫َّاس‬
ََّ
َ‫ِي ا‬
َ
ْ
ُ‫ل‬
ُْ
ْ‫ت‬
‫هم‬
‫َاتِ َلع‬
‫َر‬
‫َّم‬
‫َ الث‬
‫ِن‬
‫ْ م‬
‫هم‬
‫ُق‬
‫ْز‬
‫َار‬
‫ْ و‬
‫ِم‬
‫ْه‬
‫ِلي‬
‫هو‬
َّٓ
َ‫ُو‬
َ
﴾٣٧﴿ ‫ن‬
‫ُر‬
‫يشْك‬
8
"Rabbimiz!
Ben
çocuklarımdan
bazısını,
senin
kutsal
evinin
(Kâbe'nin) yanında ekin bitmez bir
vadiye
yerleştirdim.
Rabbimiz!
Namazı dosdoğru kılmaları için
(böyle yaptım). Sen de insanlardan
bir kısmının gönüllerini onlara
meylettir,
onları
ürünlerden
rızıklandır,
umulur
ki
şükrederler."
﴾İbrahim
Süresi
14/37﴿
16- Dokunulmaz Ev Kâbe, Haram Ay,
Hac Kurbanı
ََ
ً
ْ َ
ْ ‫ة‬
ْ ُ‫ّلِل‬
‫َ اه‬
‫َاما‬
‫ِي‬
‫َ ق‬
‫َام‬
‫َر‬
‫الح‬
‫ْت‬
‫َي‬
‫الب‬
‫ْب‬
‫َع‬
‫الك‬
‫َل‬
‫َع‬
‫ج‬
ْ َ
ْ َ
ْ َ
ََّٓ
َِ
ْ‫ه‬
َ‫ال‬
َّْ‫َالش‬
ُۜ
‫د‬
‫َلئ‬
‫الق‬
‫ديَ و‬
‫َ و‬
‫َام‬
‫َر‬
‫الح‬
‫هر‬
‫َّاسِ و‬
‫ِلن‬
‫ل‬
َْ
َْ
ََّ
َّٓ‫ل‬
َُ
َ َ‫ّلِل‬
‫ن اه‬
ِ‫َات‬
ِ ََِ
‫ٰو‬
‫ِي السَّم‬
‫ما ف‬
‫لم‬
‫يع‬
‫ُوا ا‬
‫م‬
‫َع‬
‫لت‬
‫ٰل‬
‫ذ‬
ََّ
ْ ‫ِي‬
ََ
ٍْ‫ِ شَي‬
‫ن اه‬
﴾٩٧﴿ ٌ
‫ِيم‬
‫َل‬
‫ء ع‬
‫ُل‬
‫ِك‬
‫ّلِلَ ب‬
‫َا‬
‫ض و‬
‫اِلَر‬
‫ما ف‬
‫و‬
ِْ
Allah; Kâbe’yi, o saygıdeğer evi,
haram ayı, hac kurbanını ve (bu
kurbanlara takılı) gerdanlıkları
insanlar(ın din ve dünyaları) için
ayakta kalma (ve canlanma) sebebi
kıldı. Bunlar, göklerde ve yerde ne
varsa hepsini Allah'ın bildiğini ve
Allah'ın (zaten) her şeyi hakkıyla
9
bilmekte olduğunu bilmeniz içindir.
﴾Maide Süresi 5/97﴿
17- İnsanların Eşitlendiği Yer:
Harem, Harem’de Haktan Sapmamak
َّ ‫ِن‬
َ‫دو‬
َّ‫ا‬
ُُّ
ََ
‫ِ اه‬
ِ‫ّلِل‬
‫ِيل‬
‫ْ سَب‬
‫َن‬
‫ن ع‬
‫يص‬
‫ُوا و‬
‫َر‬
‫َف‬
‫َ ك‬
‫ِين‬
‫الذ‬
َْ
َّ ِ
ْ ِ
ْ َ
ُ‫َا‬
‫ِلن‬
‫ه ل‬
‫لن‬
‫َع‬
‫ِي ج‬
‫الذ‬
‫َام‬
‫َر‬
‫الح‬
‫َسْجِد‬
‫الم‬
‫و‬
ِ‫َّاس‬
ْ َ
ْ ‫ء‬
ِْ
ََ
ُ ْ
ً‫َا‬
َّٓ
ِ
‫ِيه‬
‫د ف‬
‫ير‬
‫من‬
‫ِ و‬
‫د‬
‫الب‬
‫ِ و‬
‫ِيه‬
‫ُ ف‬
‫ِف‬
‫َاك‬
‫الع‬
‫سَو‬
ُۜ‫َا‬
ْ ُ
ََ
ْ‫ِـا‬
ُ ٍ
ُْ
َِ
‫ليم‬
‫ذابٍ ا‬
‫ْ ع‬
‫ِن‬
‫ه م‬
‫ِق‬
‫نذ‬
‫ـلم‬
‫ِظ‬
‫ٍ ب‬
‫َاد‬
‫ِلح‬
‫ب‬
ُ۟
ٍ
﴾٢٥﴿
İnkâr edenler ile Allah'ın yolundan
ve içinde, yerli, misafir bütün
insanları eşit kıldığımız Mescid-i
Haram'dan alıkoyanlar (azabı hak
etmişlerdir.)
Kim
de
orada
zulmederek haktan sapmak isterse
biz ona elem dolu bir azaptan
tattıracağız. ﴾Hac Süresi 22/25﴿
18- Hac İçin Hilal ve Gerçek
İyilik
َّ‫اِلَه‬
َُٔ
َ ‫ل‬
ْ ِ‫َن‬
ُۜ‫ِل‬
َ َ‫ِي‬
َ
‫ِلن‬
‫ُ ل‬
‫ِيت‬
‫َاق‬
‫مو‬
‫ْ ه‬
‫ُل‬
‫ِ ق‬
‫ة‬
‫ونََ ع‬
‫يسْـ‬
ِ‫َّاس‬
ْ ‫توا‬
ْ ََ ْ
ْ َ
ْ
َْ
َ ‫ن‬
ُْ
ُۜ
‫ِن‬
‫َ م‬
‫ُوت‬
‫ُي‬
‫الب‬
‫تأ‬
‫ِا‬
‫ُّ ب‬
‫ِر‬
‫الب‬
‫ََلي‬
‫ِ و‬
‫َج‬
‫الح‬
‫و‬
ْ
َّ
َّ
ُْ
َ َّ
َِ
ُُ
‫توا‬
‫َأ‬
‫ٰۚ و‬
‫اتق‬
‫ِر‬
‫الب‬
‫ِن‬
‫َٰلك‬
‫ها و‬
‫هور‬
‫ظ‬
ِ‫من‬
ََّ
ْ
َّ َ
َِ
ْ
َْ
‫ُوا اه‬
‫ُم‬
‫لك‬
‫ّلِلَ َلع‬
‫اتق‬
‫َۖ و‬
‫ها‬
‫َاب‬
‫بو‬
‫ْ ا‬
‫ِن‬
‫َ م‬
‫ُوت‬
‫ُي‬
‫الب‬
َ‫ُو‬
ُ
﴾١٨٩﴿ ‫ن‬
‫ِح‬
‫ْل‬
‫تف‬
10
Sana, hilalleri soruyorlar. De ki:
"Onlar, insanlar ve hac için vakit
ölçüleridir.
İyilik,
evlere
arkalarından girmeniz değildir. Ama
iyi davranış, takva sahibi (Allah'a
karşı gelmekten sakınan) insanın
davranışıdır. Evlere kapılarından
girin. Allah'a karşı gelmekten
sakının ki kurtuluşa eresiniz.
﴾Bakara Süresi 2/189﴿
19- Allah’ın
Nişaneleri
–
Rahman’ın Misafirleri
ُّ‫تح‬
َّ ‫ها‬
ُ ‫ُوا َِل‬
َ
َٰ
َ‫ي‬
َ
َُّ
َّٓ
َّٓ
‫ِر‬
‫َائ‬
‫ِلوا شَع‬
‫من‬
‫َ ا‬
‫ِ ين‬
‫الذ‬
‫يا ا‬
ْ
ْ َ
ْ‫ه‬
َ‫ال‬
َّْ‫ََِل الش‬
‫اه‬
‫ََِل‬
‫ديَ و‬
‫ََِل‬
‫َ و‬
‫َام‬
‫َر‬
‫الح‬
‫هر‬
‫ّلِلِ و‬
َّٓ
ْ َ
ْ َ
ْ
َ‫َُو‬
ََّٓ
ََّٓ
َِ
َ َ
‫ن‬
‫ْت‬
‫يب‬
‫َام‬
‫َر‬
‫الح‬
‫ْت‬
‫َي‬
‫الب‬
‫ِين‬
‫ٰم‬
‫َِل ا‬
‫د و‬
‫َلئ‬
‫الق‬
ََ
ً
ْ‫ل‬
ْ
‫ُم‬
‫لت‬
‫َا ح‬
‫ِذ‬
‫َا‬
‫ُۜ و‬
‫َانا‬
‫ْو‬
‫ِض‬
‫َر‬
‫ْ و‬
‫ِم‬
‫ِه‬
‫َب‬
‫ْ ر‬
‫ِن‬
‫ْلً م‬
‫َض‬
‫ف‬
َْ
ُٰ
ُ‫َا‬
َِ
َ ‫ََِل‬
‫ن‬
‫ٍ ا‬
‫ْم‬
‫َو‬
‫ن ق‬
‫َا‬
‫ْ شَن‬
‫ُم‬
‫َّك‬
‫من‬
‫ْر‬
‫يج‬
‫ُۜ و‬
‫دوا‬
‫ْط‬
‫َاص‬
‫ف‬
ْ ِ
ْ ِ‫َن‬
َْ
َ ‫ن‬
َُّ
َُ
‫دوا‬
‫ْت‬
‫تع‬
‫ِ ا‬
‫َام‬
‫َر‬
‫الح‬
‫َسْجِد‬
‫الم‬
‫ْ ع‬
‫ُم‬
‫دوك‬
‫ص‬
ََ
ْ
َُ
ََ
‫ََِل‬
‫َۖ و‬
‫ٰى‬
‫ْو‬
‫َّق‬
‫َالت‬
‫ِ و‬
‫ِر‬
‫الب‬
‫ل‬
‫ع‬
‫نوا‬
‫َاو‬
‫تع‬
‫و‬
ْ‫اِل‬
ََ
ْ َ
َُ
ْ
َ
َّ َ
ُْ
َۖ َ
َ‫ّلِل‬
‫ُوا اه‬
‫اتق‬
‫انِ و‬
‫دو‬
‫الع‬
‫ِ و‬
‫ِثم‬
‫ل‬
‫نوا ع‬
‫َاو‬
‫تع‬
ُۜ
ْ ‫د‬
َّ‫ا‬
ُ‫ِي‬
‫ِن اه‬
﴾٢﴿ ِ‫َاب‬
‫ِق‬
‫الع‬
‫ّلِلَ شَد‬
Ey iman edenler! Allah'ın (koyduğu
din) nişanelerine, haram aya, hac
kurbanına,
(bu
kurbanlıklara
takılı)
gerdanlıklara
ve
de
11
Rablerinden bol nimet ve hoşnutluk
isteyerek Kâbe’ye gelenlere sakın
saygısızlık
etmeyin.
İhramdan
çıktığınızda (isterseniz) avlanın.
Sizi Mescid-i Haram'dan alıkoydular
diye bir kavme beslediğiniz kin,
sakın
ha
sizi,
haddi
aşmaya
sürüklemesin.
İyilik
ve
takva
(Allah'a karşı gelmekten sakınma)
üzere yardımlaşın. Ama günah ve
düşmanlık
üzere
yardımlaşmayın.
Allah'a karşı gelmekten sakının.
Çünkü
Allah'ın
cezası
çok
şiddetlidir. ﴾Maide Süresi 3/2﴿
20- Hac ve Umreyi Sırf Allah İçin
Yapmak
ْ َ
ْ ‫ُّوا‬
ََ
ِْ
ُْ
ْ
‫ة ِه‬
ِ‫ّلِل‬
‫تم‬
‫ِر‬
‫ْص‬
‫ُح‬
‫ن ا‬
‫َا‬
‫ُۜ ف‬
‫ْر‬
‫ُم‬
‫الع‬
‫َّ و‬
‫َج‬
‫الح‬
‫ِم‬
‫َت‬
‫َا‬
‫و‬
ْ َ
ُ
َ ‫ََِل‬
ْ‫ه‬
َ‫ال‬
ْ
‫ُم‬
‫ُ۫سَك‬
‫ُؤ‬
‫ُوا ر‬
‫ِق‬
‫ْل‬
‫تح‬
‫ِ و‬
‫دي‬
‫ِن‬
‫َ م‬
‫ْسَر‬
‫َي‬
‫َا اسْت‬
‫َم‬
‫ف‬
ۚ
َّ‫مح‬
ُْ
ْ َ
َ‫َا‬
ْ‫ه‬
َ ُ‫دي‬
َ‫ال‬
َ ‫ه‬
ْ
ُ‫ِل‬
‫ُم‬
‫ْك‬
‫ِن‬
‫ن م‬
‫ْ ك‬
‫َن‬
‫َم‬
‫ُۜ ف‬
‫ه‬
‫لغ‬
‫يب‬
‫َت‬
‫ح‬
ْ
ِْ
َ‫د‬
َ
‫ِن‬
‫ٌ م‬
‫ية‬
‫َف‬
‫ِ ف‬
‫ِه‬
‫ْس‬
‫َأ‬
‫ْ ر‬
‫ِن‬
‫ًى م‬
‫َذ‬
‫ِ ا‬
‫ه‬
‫ْ ب‬
‫َو‬
‫ً ا‬
‫ِيضا‬
‫مر‬
َِّٓ
َّٓ‫َا‬
ُ ْ
ْ
ََ
ْ
‫َن‬
‫َم‬
‫ْ۠ ف‬
‫ُم‬
‫ْت‬
‫ِن‬
‫َم‬
‫َا ا‬
‫ِذ‬
‫ۚ ف‬
ٍ
َُ‫نس‬
‫َو‬
‫ٍ ا‬
‫َة‬
‫دق‬
‫ْ ص‬
‫َو‬
‫ٍ ا‬
‫َام‬
‫ِي‬
‫ص‬
َ‫ِ ا‬
ْ
ْ ‫َ ب‬
َ
َ
‫ِن‬
‫َ م‬
‫ْسَر‬
‫َي‬
‫َا اسْت‬
‫َم‬
‫َجِ ف‬
‫الح‬
‫ِل‬
‫َة‬
‫ْر‬
‫ُم‬
‫ِالع‬
‫َّع‬
‫َت‬
‫تم‬
َ ُ
ٰ‫ث‬
ْ
ِْ‫يج‬
ْ‫ه‬
َ ْ
َ‫ال‬
ََّ
‫ِي‬
‫ٍ ف‬
‫يام‬
‫ِ ا‬
‫َة‬
‫لث‬
‫َام‬
‫ِي‬
‫َص‬
‫د ف‬
‫ْ َلم‬
‫َن‬
‫َم‬
‫ِ ف‬
‫دي‬
ۚ
ُۜ
ٌ
َ‫َام‬
ْ‫ُۜ ت‬
ْ
ْ
‫ِلة‬
‫ٌ ك‬
‫َة‬
‫َشَر‬
‫ِلََ ع‬
‫ُم‬
‫ْت‬
‫َع‬
‫َج‬
‫َا ر‬
‫ِذ‬
‫ٍ ا‬
‫َة‬
‫ْع‬
‫َسَب‬
‫َجِ و‬
‫الح‬
ُ‫ه‬
ْ ‫ِي‬
َ ْ
ُ‫ل‬
َْ
ِ
ِ ََِ
‫َسْجِد‬
‫الم‬
‫ِر‬
‫َاض‬
‫ه ح‬
‫ْ ا‬
‫ُن‬
‫يك‬
‫ْ َلم‬
‫َن‬
‫لم‬
‫ٰل‬
‫ذ‬
12
َْ
ْ
ََّ
َّ َ
َّٓ‫ل‬
ُ‫ِي‬
‫ن اه‬
‫ُوا اه‬
‫د‬
‫ّلِلَ شَد‬
‫ُوا ا‬
‫م‬
‫َاع‬
‫ّلِلَ و‬
‫اتق‬
‫ُۜ و‬
‫َام‬
‫َر‬
‫الح‬
ِ
ْ
﴾١٩٦﴿ ِ‫َاب‬
‫ِق‬
‫الع‬
Haccı da, umreyi de Allah için
tamamlayın. Eğer (düşman, hastalık
ve benzer sebeplerle) engellenmiş
olursanız artık size kolay gelen
kurbanı gönderin. Bu kurban, yerine
varıncaya kadar başlarınızı tıraş
etmeyin.
İçinizden
her
kim
hastalanır veya başından rahatsız
olur
(da
tıraş
olmak
zorunda
kalır)sa fidye olarak ya oruç
tutması, ya sadaka vermesi, ya da
kurban kesmesi gerekir. Güvende
olduğunuz zaman hacca kadar umreyle
faydalanmak isteyen kimse, kolayına
gelen
kurbanı
keser.
Kurban
bulamayan kimse üçü hacda, yedisi
de döndüğünüz zaman (olmak üzere)
tam on gün oruç tutar. Bu (durum),
ailesi Mescid-i Haram civarında
olmayanlar içindir. Allah'a karşı
gelmekten
sakının
ve
Allah'ın
cezasının çetin olduğunu bilin.
﴾Bakara Süresi 2/196﴿
13
21- İhram Yasakları, Takva Azığı
ُْ
ْ َّ
ۚ
َ‫لو‬
َ ٌ
ُْ‫َش‬
َّ
‫َج‬
‫الح‬
‫ِن‬
‫ِيه‬
‫َضَ ف‬
‫َر‬
‫ْ ف‬
‫َن‬
‫َم‬
‫ٌ ف‬
‫مات‬
‫مع‬
‫هر‬
‫ُّ ا‬
‫َج‬
‫َْلح‬
‫ا‬
ْ ‫ِي‬
َ‫دا‬
َِ‫ََِل ج‬
ََ
ُۜ
‫ما‬
‫ِ و‬
‫َج‬
‫الح‬
‫ل ف‬
‫َ و‬
‫ُسُوق‬
‫ََِل ف‬
‫َ و‬
‫َث‬
‫َف‬
‫ََل ر‬
‫ف‬
َْ
َُ
َّ‫َا‬
ََ
َ
َُّ
َ ٍ
ُْ
‫ه اه‬
ُ‫ّلِل‬
‫ِن‬
‫دوا ف‬
‫َو‬
‫تِز‬
‫ُۜ و‬
‫لم‬
‫يع‬
‫ْر‬
‫َي‬
‫ْ خ‬
‫ِن‬
‫لوا م‬
‫ْع‬
‫تف‬
َّ َ
َ
َّٓ ِ‫ُون‬
‫ِي‬
‫ُول‬
‫يا ا‬
‫اتق‬
‫ٍۘ و‬
‫ٰى‬
‫ْو‬
‫َّق‬
‫ِ الت‬
‫َّاد‬
‫َ الِز‬
‫ْر‬
‫َي‬
‫خ‬
ْ
﴾١٩٧﴿ ِ‫َاب‬
‫اِلَْلب‬
Hac (ayları), bilinen aylardır. Kim
o aylarda hacca başlarsa, artık ona
hacda cinsel ilişki, günaha sapmak,
kavga etmek yoktur. Siz ne hayır
yaparsanız Allah onu bilir. (Ahiret
için) azık toplayın. Kuşkusuz,
azığın en hayırlısı takva (Allah'a
karşı gelmekten sakınma)dır. Ey
akıl
sahipleri,
bana
karşı
gelmekten sakının. ﴾Bakara Süresi
2/197﴿
22- İhram Yasakları
ْ ‫د‬
ُْ
َ ‫ه‬
ْ
ُ‫م‬
ُ‫َا‬
‫ُم‬
‫ً َلك‬
‫َاعا‬
‫مت‬
‫َع‬
‫َط‬
‫ِ و‬
‫ْر‬
‫َح‬
‫الب‬
‫َي‬
‫ْ ص‬
‫ُم‬
‫َّ َلك‬
‫ُحِل‬
‫ا‬
ََ
ْ ‫د‬
ُْ
َ ِ
َۚ
‫ما‬
‫َر‬
‫الب‬
‫َي‬
‫ْ ص‬
‫ُم‬
‫ْك‬
‫لي‬
‫َ ع‬
‫ِم‬
‫ُر‬
‫َح‬
‫ِ و‬
‫ة‬
‫َّار‬
‫ِلسَّي‬
‫َل‬
‫و‬
ً
َ‫ِي ا‬
َّ َ‫ّلِل‬
َّ َ
ُ
َّٓ‫الـ‬
ْ‫د‬
‫ُوا اه‬
ِ
‫ْه‬
‫ِلي‬
‫ذ‬
‫اتق‬
‫ُۜ و‬
‫ُما‬
‫ُر‬
‫ْ ح‬
‫ُم‬
‫مت‬
َ‫ُو‬
ُ
﴾٩٦﴿ ‫ن‬
‫ْشَر‬
‫تح‬
Sizin için de yolcular için de bir
geçimlik olmak üzere deniz avı
yapmak ve deniz ürünlerini yemek
14
sizlere helal kılındı. Kara avı ise
ihramlı olduğunuz sürece size haram
kılındı. Huzurunda toplanacağınız
Allah'a karşı gelmekten sakının.
﴾Maide Süresi 3/96﴿
23- Arafat’tan Müzdelife’ye Sel
Gibi Akış
ُ
ُ‫َّاس‬
‫َاضَ الن‬
‫َف‬
‫ُ ا‬
‫ْث‬
‫َي‬
‫ْ ح‬
‫ِن‬
‫ُوا م‬
‫ِيض‬
‫َف‬
‫َّ ا‬
‫ثم‬
َّ‫َ ا‬
‫ِن اه‬
‫ُوا اه‬
﴾١٩٩﴿ ٌ
‫َحِيم‬
‫ٌ ر‬
‫ُور‬
‫َف‬
‫ّلِلَ غ‬
‫ِر‬
‫ْف‬
َُ
‫َاسْت‬
‫و‬
ُۜ‫ّلِل‬
Sonra insanların akın ettiği yerden
siz de akın edin ve Allah'tan
bağışlanma dileyin. Şüphesiz Allah
çok bağışlayandır, çok merhamet
edendir. ﴾Bakara Süresi 2/199﴿
24- Meş'ar-i Haram
ََ
َْ
َ‫ن‬
ُۜ
ْ
‫ُم‬
‫ِك‬
‫َب‬
‫ْ ر‬
‫ِن‬
‫ْلً م‬
‫َض‬
‫َُوا ف‬
‫ْت‬
‫تب‬
‫ٌ ا‬
‫َاح‬
‫ُن‬
‫ْ ج‬
‫ُم‬
‫ْك‬
‫لي‬
‫ْ ََ ع‬
‫َلي‬
َّٓ‫َا‬
َْ
‫ُوا اه‬
‫د‬
‫ِن‬
‫ّلِلَ ع‬
‫ُر‬
‫ْك‬
‫َاذ‬
‫َاتٍ ف‬
‫َف‬
‫َر‬
‫ْ ع‬
‫ِن‬
‫ْ م‬
‫ُم‬
‫ْت‬
‫َض‬
‫َف‬
‫َا ا‬
‫ِذ‬
‫ف‬
ْ ِ
ْ
ِْ
ۚ
ٰ‫ه‬
َ ‫َا‬
ُ‫ُو‬
‫ن‬
‫َا‬
‫ْ و‬
‫ُم‬
‫ديك‬
‫َم‬
‫ه ك‬
‫ُر‬
‫ْك‬
‫َاذ‬
‫َۖ و‬
‫َام‬
‫َر‬
‫الح‬
‫َر‬
‫َشْع‬
‫الم‬
ِ
َّٓ
ِ َّ
﴾١٩٨﴿ َ
‫الين‬
‫َ الض‬
‫ِن‬
‫ِ َلم‬
‫ِه‬
‫ْل‬
‫َب‬
‫ْ ق‬
‫ِن‬
‫ْ م‬
‫ُم‬
‫ْت‬
‫ُن‬
‫ك‬
(Hac mevsiminde ticaret yaparak)
Rabbinizin
lütuf
ve
keremini
istemekte size bir günah yoktur.
Arafat'tan
ayrılıp
(sel
gibi
Müzdelife'ye)
akın
ettiğinizde
15
Meş'ar-i Haram'da Allah'ı zikredin.
Onu, size gösterdiği gibi zikredin.
Doğrusu siz onun yol göstermesinden
önce yolunu şaşırmışlardan idiniz.
﴾Bakara Süresi 2/198﴿
25- Ziyaret Tavafı
ُ
ُ‫ن‬
ُ ‫ُوا‬
َ ‫ُوا‬
ْ
َُ
َُ
‫هم‬
‫ذور‬
‫ُوف‬
‫َْلي‬
‫ْ و‬
‫هم‬
‫َث‬
‫تف‬
‫ْض‬
‫َق‬
‫َّ ْلي‬
‫ثم‬
ْ ِ‫ْت‬
ْ ‫ُوا ب‬
﴾٢٩﴿ ِ
‫ِيق‬
‫َت‬
‫الع‬
‫َي‬
‫ِالب‬
‫َّف‬
‫َّو‬
‫َط‬
‫َْلي‬
‫و‬
Sonra
kirlerini
gidersinler,
adaklarını yerine getirsinler ve
Beyt-i
Atik'i
(Kâbe'yi)
tavaf
etsinler. ﴾Hac Süresi 22/29﴿
26- Safa - Merve
ْ َ
ََ
َّ‫ا‬
َّ
َّٓ
‫ِ اه‬
ِ‫ّلِل‬
‫َج‬
‫ْ ح‬
‫َن‬
‫َم‬
‫ۚف‬
‫ِر‬
‫َائ‬
‫ْ شَع‬
‫ِن‬
‫ة م‬
‫ْو‬
‫َر‬
‫الم‬
‫َا و‬
‫َّف‬
‫ِن الص‬
ََ
ْ
َْ
َ
َ ‫ن‬
َ َّ
‫َّو‬
‫يط‬
‫ِ ا‬
‫ْه‬
‫لي‬
‫َ ع‬
‫َاح‬
‫ُن‬
‫ََل ج‬
‫َ ف‬
‫َر‬
‫َم‬
‫ْت‬
‫ِ اع‬
‫َو‬
‫َ ا‬
‫ْت‬
‫َي‬
‫الب‬
ً
َّ‫َا‬
َ ْ
ََ
ٌ
‫ِن اه‬
‫ِيم‬
‫َل‬
‫ٌ ع‬
‫ِر‬
‫ّلِلَ شَاك‬
‫ٍۙ ف‬
‫ْرا‬
‫َي‬
‫َ خ‬
‫َّع‬
‫َو‬
‫تط‬
‫من‬
‫ُۜ و‬
‫َا‬
‫ِم‬
‫ِه‬
‫ب‬
﴾١٥٨﴿
Şüphesiz, Safa ile Merve Allah'ın
(dininin) nişanelerindendir. Onun
için her kim hac ve umre niyetiyle
Kâbe’yi ziyaret eder ve onları da
tavaf
ederse
bunda
bir
günah
yoktur.
Her
kim
de
gönlünden
koparak bir hayır işlerse şüphesiz,
16
Allah onu bilir, karşılığını verir.
﴾Bakara Süresi 2/158﴿
27- Kurban İbadetinin Anlamı
ْ
ُ
َ‫َا‬
َُ۬
َ
َ‫م‬
َ ْ
ُ‫ُو‬
َِّٓ
‫ل اه‬
‫ِن‬
‫َٰلك‬
‫ها و‬
‫م اؤ‬
‫ََِل د‬
‫ها و‬
‫ّلِلَ ُلح‬
‫ين‬
‫َلن‬
ُ َ
َٰ
ََ
َ
ْ
ْ
ُ‫ال‬
‫ُم‬
‫ها َلك‬
‫ََِ سَخَّر‬
‫ذل‬
‫ُۜ ك‬
‫ُم‬
‫ْك‬
‫ِن‬
‫ٰى م‬
‫ْو‬
‫َّق‬
‫ه الت‬
‫ين‬
َٰ
ٰ‫ه‬
ََ
َ ‫ما‬
َ
ْ
‫ُوا اه‬
ِ
‫ِر‬
‫بش‬
‫ُۜ و‬
‫ُم‬
‫ديك‬
‫ل‬
‫ّلِلَ ع‬
‫ِر‬
‫َب‬
‫ُك‬
‫لت‬
ِ
ْ
﴾٣٧﴿ َ
‫ِين‬
‫ِن‬
‫ْس‬
‫ُح‬
‫الم‬
Onların etleri ve kanları asla
Allah'a ulaşmaz. Fakat ona sizin
takvanız (Allah'a karşı gelmekten
sakınma
duyarlılığınız)
ulaşır.
Böylece onları sizin hizmetinize
verdi
ki,
size
doğru
yolu
gösterdiğinden dolayı Allah'ı büyük
tanıyasınız.
İyilik
edenleri
müjdele. ﴾Hac Süresi 22/37﴿
28- Bayram Günleri - Mina
َ ْ
َ
َ‫دو‬
ُْ
َ ٍ
ََّ
َّٓ َ‫ّلِل‬
‫ُوا اه‬
‫َّل‬
‫َج‬
‫تع‬
‫َن‬
‫َم‬
‫ٍُۜ ف‬
‫دات‬
‫مع‬
‫يام‬
‫ِي ا‬
‫ف‬
‫ُر‬
‫ْك‬
‫َاذ‬
‫و‬
ْ‫َل ا‬
ََ
َ ْ
ََّٓ
ََّٓ
ََ
َْ
َ ‫ِي‬
‫َل‬
‫َ ف‬
‫َّر‬
‫َخ‬
‫تا‬
‫من‬
‫ِ و‬
‫ه‬
‫لي‬
‫َ ع‬
‫ِثم‬
‫ْنِ ف‬
‫مي‬
‫يو‬
‫ف‬
ْۚ
ْ‫ا‬
َْ
ََ
َّ َ
َّ ِ‫َن‬
َّٓ‫ل‬
‫ُوا اه‬
ِ ِ
‫ُوا‬
‫م‬
‫َاع‬
‫ّلِلَ و‬
‫اتق‬
‫ٰ ُۜ و‬
‫اتق‬
‫لم‬
‫ْه‬
‫لي‬
‫َ ع‬
‫ِثم‬
ٍۙ
َ‫ْ ا‬
ََّ
َ‫ُو‬
ُ ِ
﴾٢٠٣﴿ ‫ن‬
‫ْشَر‬
‫تح‬
‫ْه‬
‫ِلي‬
‫ُم‬
‫نك‬
‫ا‬
Sayılı
günlerde
Allah'ı
anın
(telbiye ve tekbir getirin). Kim
iki gün içinde acele edip (Mina'dan
17
Mekke'ye)
dönerse,
ona
günah
yoktur. Kim geri kalırsa, ona da
günah yoktur. Bu, Allah'a karşı
gelmekten
sakınanlar
içindir.
Allah'a karşı gelmekten sakının ve
onun
huzurunda
toplanacağınızı
bilin. ﴾Bakara Süresi 2/203﴿
29- Hacılara Hizmet ve Cihad
َ‫ي‬
َْ
ْ ‫ة‬
ْ ‫ة‬
ََ
َ‫َا‬
َ
ِ
‫َسْجِد‬
‫الم‬
‫َار‬
‫ِم‬
‫َع‬
‫ِ و‬
‫َّٓاج‬
‫الح‬
‫ِق‬
‫ْ س‬
‫ُم‬
‫لت‬
‫َع‬
‫َج‬
‫ا‬
ْ َ
ْ
ْ
َٰ
‫ِاه‬
‫اِلٰخِر‬
‫ْم‬
‫َو‬
‫الي‬
‫ّلِلِ و‬
‫َ ب‬
‫من‬
‫ْ ا‬
‫َن‬
‫َم‬
‫ِ ك‬
‫َام‬
‫َر‬
‫الح‬
ِ
ِ
َُ
َْ
َ‫ه‬
َ ‫ُۜ َِل‬
َ‫َا‬
‫َاه‬
‫د اه‬
‫ِ اه‬
ُ‫ّلِل‬
ِ‫ّلِل‬
ِ‫ّلِل‬
‫ُۜ و‬
‫ِن‬
‫ن ع‬
‫َو‬
‫يسْت‬
‫ِيل‬
‫ِي سَب‬
‫د ف‬
‫َج‬
‫و‬
ْ ‫ِي‬
َ ‫َِل‬
ْ‫ي‬
ِ‫َّا‬
﴾١٩﴿ َ
‫ِين‬
‫لم‬
‫َ الظ‬
‫ْم‬
‫َو‬
‫الق‬
‫هد‬
Siz
hacılara
su
dağıtmayı
ve
Mescid-i
Haram'ın
bakım
ve
onarımını, Allah'a ve âhiret gününe
iman edip Allah yolunda cihad eden
kimse(lerin
amelleri)
gibi
mi
tuttunuz? Bunlar Allah katında eşit
olmazlar. Allah zâlim topluluğu
doğru yola erdirmez. ﴾Tevbe Süresi
9/19﴿
30- Mescid-i Haram’ın Bakımına
Ehil Olanlar
َ‫دو‬
ََّ
ُُّ
َ ْ
َِ
ََ
َُ
ُ‫ب‬
ُ ‫ِل‬
ُ‫ما َل‬
‫ُ اه‬
‫ن ع‬
‫يص‬
‫هم‬
‫ّلِلُ و‬
‫هم‬
‫َذ‬
‫يع‬
‫ْ ا‬
‫هم‬
‫و‬
ِ‫َن‬
َّٓ َ
ْ ِ
ْ
ُ
ِْ
ُۜ
ََ
ُ‫ء‬
َ‫َا‬
َّٓ
ِْ
‫ن‬
‫ه ا‬
‫لي‬
‫َو‬
‫انوا ا‬
‫ما ك‬
‫ِ و‬
‫َام‬
‫َر‬
‫الح‬
‫َسْجِد‬
‫الم‬
18
ْ ‫ِِل‬
َ‫ُو‬
َّ‫ه ا‬
َُّٓ
َُ
ُ
َّٓ
ِْ
‫ْ َِل‬
‫هم‬
‫َر‬
‫ْث‬
‫َك‬
‫َّ ا‬
‫ِن‬
‫َٰلك‬
‫ن و‬
‫َّق‬
‫ُت‬
‫الم‬
‫َاؤ‬
‫لي‬
‫َو‬
‫ا‬
َْ
َ‫ُو‬
َ
﴾٣٤﴿ ‫ن‬
‫لم‬
‫يع‬
Onlar
Mescid-i
Haram'dan
(mü'minleri) alıkoyarken ve oranın
bakımına ehil de değillerken, Allah
onlara ne diye azap etmesin? Oranın
bakımına ehil olanlar ancak Allah'a
karşı
gelmekten
sakınanlardır.
Fakat onların çoğu bilmez. ﴾Enfal
Süresi 8/34﴿
31- Mescid-i
Haram’a
Yaklaşamayacak Olanlar
َّٓ
َّ ‫ها‬
ْ ‫َا‬
َّ‫ُوا ا‬
َ‫ُو‬
َٰ
َ‫ي‬
َ
َُّ
َّٓ
‫ن‬
‫ِك‬
‫ُشْر‬
‫الم‬
‫ِنم‬
‫من‬
‫َ ا‬
‫ِ ين‬
‫الذ‬
‫يا ا‬
َ
ْ ‫د‬
ْ ‫بوا‬
َْ
َِ‫َسْج‬
َ َ
َ ‫ََل‬
َُ
‫د‬
‫بع‬
‫َام‬
‫َر‬
‫الح‬
‫الم‬
‫ْر‬
‫يق‬
‫َ ٌَ ف‬
‫نج‬
ً‫ل‬
َْ
َ‫ه‬
ِْ
ُ
َُ
ٰ ْ
‫ُم‬
‫ِيك‬
‫ْن‬
ُ‫ي‬
َ ْ
‫َسَو‬
‫ة ف‬
‫َي‬
‫ْ ع‬
‫ُم‬
‫ْت‬
‫ن خِف‬
‫َا‬
‫ۚ و‬
‫ذا‬
‫ِم‬
‫ِه‬
‫َام‬
‫ع‬
َّ‫ء ا‬
ِْ
َّٓ‫ن ش‬
ٌ
َ
‫ِن اه‬
‫اه‬
‫ِيم‬
‫َك‬
‫ٌ ح‬
‫ِيم‬
‫َل‬
‫ّلِلَ ع‬
‫ِ ا‬
‫ه‬
‫ْل‬
‫َض‬
‫ْ ف‬
‫ِن‬
‫ّلِلُ م‬
ُۜ‫َا‬
َِّٓ
﴾٢٨﴿
Ey iman edenler! Allah'a ortak
koşanlar
(şirke
batmış
bu
halleriyle) ancak bir pislikten
ibarettir. Artık bu yıllarından
sonra,
Mescid-i
Haram'a
yaklaşmasınlar. Eğer yoksulluktan
korkarsanız, Allah dilerse lütfuyla
sizi zengin kılar. Şüphesiz Allah
19
hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet
sahibidir. ﴾Tevbe Sürsei 9/28﴿
32- Haccın
Mü’mine
Allah’ı
sürekli Anma Şuuru Kazandırması
َ ْ
َ‫ّلِل‬
‫ُوا اه‬
‫ُر‬
‫ْك‬
‫َاذ‬
‫ْ ف‬
‫ُم‬
‫َك‬
‫ِك‬
‫َاس‬
‫من‬
‫ُم‬
‫ْت‬
‫َي‬
‫َض‬
‫َا ق‬
‫ِذ‬
‫َا‬
‫ف‬
ً
ََّ‫َش‬
َ
َ‫با‬
َّٰٓ
‫َ الن‬
‫ِن‬
‫َم‬
‫ُۜ ف‬
‫ْرا‬
‫ِك‬
‫د ذ‬
‫ْ ا‬
‫َو‬
‫ْ ا‬
‫ُم‬
‫ءك‬
‫ْ ا‬
‫ُم‬
‫ِك‬
‫ْر‬
‫ِك‬
‫َذ‬
‫ك‬
ِ‫َّاس‬
ْ‫الد‬
ُ‫ُو‬
َّٓ
ُّ
ََ
َ ْ
َ
ََّ
ُ‫ما َل‬
‫ه‬
‫َا و‬
‫ني‬
‫ِي‬
‫َا ف‬
‫ِن‬
‫ٰت‬
‫َا ا‬
‫بن‬
‫ل ر‬
‫يق‬
‫من‬
ْ ‫ِي‬
﴾٢٠٠﴿ ٍ
‫ََلق‬
‫ْ خ‬
‫ِن‬
‫ِ م‬
‫َة‬
‫اِلٰخِر‬
‫ف‬
Hac
ibadetinizi
bitirdiğinizde,
artık
(cahiliye
döneminde)
atalarınızı andığınız gibi, hatta
ondan
da
kuvvetli
bir
anışla
Allah'ı anın. İnsanlardan, "Ey
Rabbimiz! Bize (vereceğini) bu
dünyada
ver"
diyenler
vardır.
Bunların
ahirette
bir
nasibi
yoktur. ﴾Bakara Süresi 2/200﴿
33- Hicret,
Allah’ın
Görünmez
Ordularla Yardımı
َّ ‫ه‬
َ‫د‬
َ
َّ‫ا‬
َ ‫ِِل‬
َْ
َُ
َُ
ُ‫ُو‬
‫ه اه‬
‫ِي ن‬
‫الذ‬
‫َج‬
‫ْر‬
‫َخ‬
‫ْ ا‬
‫ِذ‬
‫ّلِلُ ا‬
‫َر‬
‫نص‬
‫َق‬
‫ه ف‬
‫ُر‬
‫ْص‬
‫تن‬
َ ‫ُوا‬
ْ
ْ َ‫ِي‬
ْ ‫ِي‬
ُ ْ
‫ِذ‬
‫ِ ا‬
‫َار‬
ُ‫ال‬
‫َا ف‬
‫هم‬
‫ِذ‬
‫ْنِ ا‬
‫َي‬
‫اثن‬
‫ثان‬
‫َر‬
‫َف‬
‫ك‬
َْ
َّ‫ن ا‬
َْ
َ ‫ِ َِل‬
ََ
ُ‫ُو‬
َ َ‫ّلِل‬
َ
‫ِن اه‬
ِ ‫ل‬
‫ل‬
‫نِز‬
‫َا‬
‫ۚ ف‬
‫َا‬
‫َن‬
‫مع‬
‫ِْز‬
‫تح‬
‫ِه‬
‫َاحِب‬
‫لص‬
‫يق‬
ََ
َ ْ
َ‫ي‬
َْ
ََّ
ُ‫د‬
َُ
‫اه‬
‫ها‬
‫َو‬
‫تر‬
‫ٍ َلم‬
‫ُود‬
‫ُن‬
‫ِج‬
‫ه ب‬
‫َا‬
‫ِ و‬
‫ْه‬
‫لي‬
‫ه ع‬
‫َت‬
‫ِين‬
‫ّلِلُ سَك‬
ََ
َُ
َّ ‫ة‬
ْٰ
‫ة‬
‫ِم‬
‫َل‬
‫َك‬
‫ل ُۜ و‬
‫ُوا السُّف‬
‫َر‬
‫َف‬
‫َ ك‬
‫ِ ين‬
‫الذ‬
‫ِم‬
‫َل‬
‫َ ك‬
‫َل‬
‫َع‬
‫َج‬
‫و‬
ُْ
ْ َ‫ِي‬
‫َاه‬
‫اه‬
﴾٤٠﴿ ٌ
‫ِيم‬
‫َك‬
‫ٌ ح‬
‫ِيِز‬
‫َِز‬
‫ّلِلُ ع‬
‫ُۜ و‬
‫َا‬
‫لي‬
‫الع‬
‫ّلِلِ ه‬
20
Eğer siz ona (Peygamber'e) yardım
etmezseniz, (biliyorsunuz ki) inkâr
edenler onu iki kişiden biri olarak
(Mekke'den) çıkardıkları zaman, ona
bizzat Allah yardım etmişti. Hani
onlar mağarada bulunuyorlardı. Hani
o arkadaşına, "Üzülme, çünkü Allah
bizimle beraber" diyordu. Allah da
onun üzerine güven duygusu ve huzur
indirmiş,
sizin
kendilerini
görmediğiniz bir takım ordularla
onu desteklemiş, böylece inkâr
edenlerin
sözünü
alçaltmıştı.
Allah'ın sözü ise en yücedir. Allah
mutlak güç sahibidir, hüküm ve
hikmet sahibidir. ﴾Tevbe Süresi
9/40﴿
34- Takva
(Kuba)
Mescidi
ve
Mescid-i Dırar
ََ
ُۜ
َ ‫َِل‬
ٌِ‫َسْج‬
ََ
‫ٰى‬
‫ْو‬
‫َّق‬
‫ل الت‬
‫ِ ََ ع‬
‫ُس‬
‫د ا‬
‫ً َلم‬
‫بدا‬
‫ِ ا‬
‫ِيه‬
‫ْ ف‬
‫ُم‬
‫تق‬
َْ
َ ‫ن‬
ٌ
َ ِ
‫َال‬
‫ِج‬
‫ِ ر‬
‫ِيه‬
‫ِ ف‬
‫ه‬
‫َ ف‬
‫ُوم‬
‫تق‬
‫ُّ ا‬
‫َق‬
‫َح‬
‫ٍ ا‬
‫ْم‬
‫يو‬
‫َّل‬
‫َو‬
‫ْ ا‬
‫ِن‬
‫م‬
ُۜ‫ِي‬
ْ ُّ
َ
َ‫ُّو‬
َْ
َ ‫ن‬
ََّ
ُ ُ‫ّلِل‬
ُ
‫َاه‬
‫ِين‬
‫ِر‬
‫َّه‬
‫ُط‬
‫الم‬
‫يحِب‬
‫ُۜ و‬
‫ُوا‬
‫هر‬
‫َط‬
‫يت‬
‫ن ا‬
‫يحِب‬
﴾١٠٨﴿
Onun içinde (Mescid-i Dırar’da:
Müslümanlara zarar vermek amacıyla
21
mescit adı altında yapılan binada)
asla namaza durma. İlk günden
temeli
takva
(Allah'a
karşı
gelmekten sakınmak) üzerine kurulan
mescit (Kuba mescidi), içinde namaz
kılmana elbette daha layıktır.
Orada temizlenmeyi seven adamlar
vardır. Allah da tertemiz onları
sever. ﴾Tevbe Süresi 9/108﴿
35- Hicret,
Cihad,
Muhacirlere
Yardım
َّ َ
ُ‫ه‬
َ‫َا‬
ََ
َٰ
‫ِي‬
‫دوا ف‬
‫َج‬
‫ُوا و‬
‫َر‬
‫ه اج‬
‫ُوا و‬
‫من‬
‫َ ا‬
‫ِ ين‬
‫الذ‬
‫و‬
َّٓ‫ُو‬
َّ َ
ََ
َّٓ
ُ
ُ ََِ
‫ِ اه‬
‫هم‬
ْ‫ٰل‬
‫ُوا ا‬
‫َر‬
‫نص‬
‫ْا و‬
‫َو‬
‫ٰو‬
‫َ ا‬
‫ِين‬
‫الذ‬
‫ّلِلِ و‬
‫ِيل‬
‫سَب‬
ْ
َ‫ُو‬
َ ْ
ٌ
ُ‫ُۜ َل‬
‫ِيم‬
‫َر‬
‫ٌ ك‬
‫ْق‬
‫ِز‬
‫َر‬
‫ٌ و‬
‫َة‬
‫ِر‬
‫ْف‬
ُ‫م‬
‫هم‬
‫َقا‬
‫ن ح‬
‫ِن‬
‫ْم‬
‫ُؤ‬
‫الم‬
﴾٧٤﴿
İman edip hicret eden ve Allah
yolunda
cihad
edenler
ve
(muhacirleri) barındırıp (onlara)
yardım edenler var ya; işte onlar
gerçek mü'minlerdir. Onlar için bir
bağışlanma ve bol bir rızık vardır.
﴾Enfal Süresi 8/74﴿
22
36- Muhacirlere Yardım ve İsar
Vasfı
َّ َ
َ‫َا‬
ْ َ
ُ
َ َ
َّ
ْ
‫ِم‬
‫ِه‬
‫ْل‬
‫َب‬
‫ْ ق‬
‫ِن‬
‫ن م‬
‫ِيم‬
‫اِل‬
‫َ و‬
‫الدار‬
‫َّؤ‬
‫َو‬
‫تب‬
‫ِين‬
‫الذ‬
‫و‬
َ‫َ ا‬
َ‫دو‬
َ‫ُّو‬
ُِ‫يج‬
َ ‫ََِل‬
َ ْ
َ ‫ن‬
ُ
‫ِي‬
‫ن ف‬
‫ْ و‬
‫ِم‬
‫ْه‬
‫ِلي‬
‫َر‬
‫هاج‬
‫من‬
‫يحِب‬
ََّٓ
ًَ
ٰ
َ‫ُو‬
ُ‫ُو‬
َّٓ‫ة م‬
ُُ
َُ
‫ل‬
‫ن ع‬
‫ِر‬
‫ْث‬
‫يؤ‬
‫توا و‬
‫َّا ا‬
‫ِم‬
‫َاج‬
‫ْ ح‬
‫ِم‬
‫ِه‬
‫دور‬
‫ص‬
ٌ
َْ
َ‫َا‬
ََ
ُ ْ
َّ
‫َ شُح‬
‫يوق‬
‫من‬
‫ُۜ و‬
‫َة‬
‫َاص‬
‫َص‬
‫ْ خ‬
‫ِم‬
‫ِه‬
‫ن ب‬
‫ْ ك‬
‫ََلو‬
‫ْ و‬
‫ِم‬
‫ِه‬
‫ُس‬
‫نف‬
‫ا‬
َّٓ ُ
َ
ْ ُ
َ
ٰ
ۚ‫ُو‬
ُ ََِ
﴾٩ ﴿ ‫ن‬
‫ِح‬
‫ْل‬
‫ُف‬
‫الم‬
‫هم‬
ْ‫ول‬
‫َا‬
‫ِ ف‬
‫ِه‬
‫ْس‬
‫نف‬
Onlardan (muhacirlerden) önce o
yurda (Medine'ye) yerleşmiş ve
imanı da gönüllerine yerleştirmiş
olanlar, hicret edenleri severler.
Onlara
verilenlerden
dolayı
içlerinde
bir
rahatsızlık
duymazlar. Kendileri son derece
ihtiyaç içinde bulunsalar bile
onları kendilerine tercih ederler.
Kim
nefsinin
cimriliğinden,
hırsından korunursa, işte onlar
kurtuluşa
erenlerin
ta
kendileridir. ﴾Haşr Süresi 59/9﴿
37- Hicret ve Cihad
ُ‫ه‬
َ‫َا‬
ََ
َٰ
‫ِيل‬
‫ِي سَب‬
‫دوا ف‬
‫َج‬
‫ُوا و‬
‫َر‬
‫هاج‬
‫ُوا و‬
‫من‬
‫َ ا‬
‫ََّلذين‬
‫ا‬
ِ
ًَ
َْ
َْ
َ ُ
ْ
َْ
‫اه‬
ِ‫َا‬
‫د‬
‫ِن‬
‫ة ع‬
‫َج‬
‫در‬
‫َم‬
‫ْظ‬
‫َع‬
‫ٍۙ ا‬
‫ِم‬
‫ِه‬
‫ُس‬
‫نف‬
‫َا‬
‫ْ و‬
‫ِم‬
‫له‬
‫مو‬
‫ِا‬
‫ّلِلِ ب‬
َّٓ‫ُو‬
ْ ُ
َ‫ُو‬
َّٓ‫ال‬
ُ ََِ
‫اه‬
ِ‫ّلِل‬
﴾٢٠﴿ ‫ن‬
‫ِِز‬
‫َائ‬
‫ف‬
‫هم‬
ْ‫ٰل‬
‫َا‬
‫ُۜ و‬
23
İman edip hicret eden ve Allah
yolunda
mallarıyla,
canlarıyla
cihad eden kimselerin mertebeleri,
Allah katında daha üstündür. İşte
onlar,
başarıya
erenlerin
ta
kendileridir. ﴾Tevbe Süresi 9/20﴿
38- Kıblenin Değişmesi
ََ
َُّ
َ ‫د‬
َ ‫ٰى‬
َََّ
َْ
ِ‫َا‬
ََّّٓ‫ِي الس‬
َِ
‫َن‬
‫لي‬
‫ُو‬
‫لن‬
‫ء ف‬
‫م‬
‫ََِ ف‬
‫ْه‬
‫َج‬
‫َ و‬
‫لب‬
‫تق‬
‫نر‬
‫ق‬
ۚ
ً‫ل‬
َْ
ْ َ
َ ‫ة‬
َْ
َ‫ٰي‬
ِ
‫َسْجِد‬
‫الم‬
‫ْر‬
‫هََ شَط‬
‫َج‬
‫ِ و‬
‫َل‬
‫َو‬
‫َۖ ف‬
‫ها‬
‫ْض‬
‫تر‬
‫ِب‬
‫ق‬
ْ
َ‫ُو‬
َ ُ
ْ
‫ُم‬
‫هك‬
‫ُج‬
‫َُّلوا و‬
‫َو‬
‫ْ ف‬
‫ُم‬
‫ْت‬
‫ُن‬
‫ما ك‬
‫ْث‬
‫َي‬
‫َح‬
‫ُۜ و‬
‫َام‬
‫َر‬
‫الح‬
ِ
َْ
َّ ‫ِن‬
ْ ‫توا‬
َ‫ُو‬
َّ‫َا‬
ُ‫ُو‬
ُۜ
َُ
‫ن‬
‫لم‬
‫َع‬
‫َ َلي‬
‫َاب‬
‫ِت‬
‫الك‬
‫َ ا‬
‫ِين‬
‫الذ‬
‫ه و‬
‫ْر‬
‫شَط‬
ْ ‫ه‬
ََّ
ََ
ْ
ُ‫ن‬
‫ما اه‬
‫َّا‬
‫َم‬
‫ٍ ع‬
‫ِل‬
‫َاف‬
ُِ
‫ّلِلُ ب‬
‫ُۜ و‬
‫ِم‬
‫ِه‬
‫َب‬
‫ْ ر‬
‫ِن‬
‫ُّ م‬
‫َق‬
‫الح‬
‫ا‬
َُ
َ‫لو‬
َ
﴾١٤٤﴿ ‫ن‬
‫ْم‬
‫يع‬
(Ey Muhammed!) Biz senin çok defa
yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu
(vahiy
beklediğini)
görüyoruz.
(Merak etme) elbette seni, hoşnut
olacağın
kıbleye
çevireceğiz.
(Bundan böyle), yüzünü Mescid-i
Haram
yönüne
çevir.
(Ey
Müslümanlar!)
Siz
de
nerede
olursanız olun, (namazda) hep o
yöne dönün. Şüphesiz kendilerine
kitap verilenler, bunun Rablerinden
(gelen) bir gerçek olduğunu elbette
24
bilirler.
Allah
yaptıklarından habersiz
﴾Bakara Süresi 2/144﴿
onların
değildir.
39- Yüzlerin
Mescid-i
Haram’a
Çevrilmesi
ْ َ
َْ
ِ
‫َسْجِد‬
‫الم‬
‫ْر‬
‫هََ شَط‬
‫َج‬
‫ِ و‬
‫َل‬
‫َو‬
‫َ ف‬
‫ْت‬
‫َج‬
‫َر‬
‫ُ خ‬
‫ْث‬
‫َي‬
‫ْ ح‬
‫ِن‬
‫َم‬
‫و‬
ْ
َ‫ُو‬
َ ُ
ْ
‫ُم‬
‫هك‬
‫ُج‬
‫َُّلوا و‬
‫َو‬
‫ْ ف‬
‫ُم‬
‫ْت‬
‫ُن‬
‫ما ك‬
‫ْث‬
‫َي‬
‫َح‬
‫ُۜ و‬
‫َام‬
‫َر‬
‫الح‬
ِ
ٌ
ََ
َ‫ُو‬
َّ‫ۗ ا‬
ََّ
َ ‫ل‬
َُ
‫ِِل‬
‫َّة‬
‫ُج‬
‫ْ ح‬
‫ُم‬
‫ْك‬
‫لي‬
‫َّاسِ ع‬
‫ِلن‬
‫ن ل‬
‫يك‬
ِْ
‫ٍۙ ل‬
‫ه‬
‫ْر‬
‫شَط‬
ََ
َّ
َ ‫ََل‬
ُْ
ُْ
‫ِي‬
‫ْن‬
‫ْشَو‬
‫َاخ‬
‫ْ و‬
‫هم‬
‫تخْشَو‬
‫ْ ف‬
‫هم‬
‫ِن‬
‫ُوا م‬
‫لم‬
‫َ ظ‬
‫ِ ين‬
‫الذ‬
ََ
ََّ
َ‫دو‬
َ ْ
ٍۙ
َُ
ْ‫ت‬
‫ن‬
‫هت‬
‫ُم‬
‫لك‬
‫ََلع‬
‫ْ و‬
‫ُم‬
‫ْك‬
‫لي‬
‫ِي ع‬
‫َت‬
‫ْم‬
‫ِع‬
‫َّ ن‬
‫ِم‬
‫َِِلُت‬
‫و‬
﴾١٥٠﴿
(Ey
Muhammed!)
Nereden
yola
çıkarsan
çık,
yüzünü
Mescid-i
Haram'a
doğru
çevir.
(Ey
mü'minler!) Siz de nerede olursanız
olun, yüzünüzü Mescid-i Haram'a
doğru
çevirin
ki,
zalimlerin
dışındaki insanların elinde (size
karşı) bir koz olmasın. Zalimlerden
korkmayın, benden korkun. Böylece
size nimetlerimi tamamlayayım ve
doğru
yolu
bulasınız.
﴾Bakara
Süresi 2/150﴿
25
40- Hz.
Peygamber’in
Huzurunda
Sesin Yükseltilmemesi
َّ
َ ‫ُوا َِل‬
َّٓ
َٰ
َ‫ي‬
َ
َُّ
َّٓ
‫ُوا‬
‫َع‬
‫ْف‬
‫تر‬
‫من‬
‫َ ا‬
‫ِ ين‬
‫الذ‬
‫ها‬
‫يا ا‬
َ ‫ََِل‬
َ‫َا‬
َْ
ُ‫ُوا َل‬
‫ه‬
‫هر‬
‫تج‬
‫ِيِ و‬
‫َّب‬
‫ْتِ الن‬
‫َو‬
‫َ ص‬
‫ْق‬
‫َو‬
‫ْ ف‬
‫ُم‬
‫تك‬
‫ْو‬
‫َص‬
‫ا‬
َ
ْ ‫ب‬
َْ
َ ‫ن‬
َ ِ
َْ
ِ ْ
َ َ
‫ْب‬
‫تح‬
‫ض ا‬
‫َع‬
‫لب‬
‫ُم‬
‫ِك‬
‫ْض‬
‫بع‬
‫هر‬
‫َج‬
‫ِ ك‬
‫ْل‬
‫َو‬
‫ِالق‬
ٍْ
ُ َ
َْ
َ‫ُو‬
َ ‫ْ َِل‬
﴾ ٢﴿ ‫ن‬
‫ُر‬
‫تشْع‬
‫ُم‬
‫نت‬
‫َا‬
‫ْ و‬
‫ُم‬
‫الك‬
‫ْم‬
‫َع‬
‫ا‬
Ey
iman
edenler!
Seslerinizi,
Peygamber'in
sesinin
üstüne
yükseltmeyin.
Birbirinize
bağırdığınız
gibi,
Peygamber'e
yüksek sesle bağırmayın, yoksa siz
farkına
varmadan
işledikleriniz
boşa gider. ﴾Hucurat Süresi 49/2﴿
26