Tarımsal üretimle ilgili 1980 li yıllarda yapılan toplantılarda yüksek sesle dile getirilen kavram Sürdürülebilir Tarım (ST) olmuştur. Sürdürülebilirlik kavramı; ülkeleri aşarak dünya genelini ilgilendiren ve hükümetlerin çevre politikasının esasını oluşturan bir olgu haline gelmiştir. Buna göre, sürdürülebilir ürün yetiştirme ile çevreye önem verilerek çevrenin korunması ve mümkün olduğu kadar az zarar verilmesi amaçlanmaktadır. Ancak, 1990’lı yıllarda sürdürülebilir tarım kavramından ayrı olarak Hassas Tarım (HT) kavramı da kullanılmaya başlanmıştır. Sürdürülebilir tarım; aşağıdaki hedeflere ulaşmak için bir araç durumundadır. Bu hedefler : · Beslenme, barınma ve giyinme gereksinimlerinin karşılanması, · Çevre kalitesinin iyileştirilmesi, · Doğal kaynakların korunması ve geliştirilmesi, · Gerek yenilenebilir ve gerekse yenilenemez kaynakların etkin kullanımının sağlanması, · Biyolojik döngü ile kontrol sistemlerinin uyuşumunun sağlanması, · Çiftçilerin yaşam düzeylerinin yükseltilmesi, kısa ve uzun vadeli gelirlerinin güvence altına alınması, · Kırsal kesimdeki birlik, kooperatif gibi bazı oluşumların desteklenmesi. Hassas tarım ise verimlilik potansiyelleri esas alınarak, tarla ve bu tarlalara ait alt bölümlerin işletilmesidir ve tarımsal işletmecilik teknolojisinin esasını oluşturur. Hassas tarımla tarladan elde edilen ham veriler kullanılabilir verilere dönüştürülerek girdilerin yenilenmesi ve ürün veriminin arttırılması için işletmecilikte değişikliklerin yapılması sağlanır . Hassas tarım; değişik araştırıcılar tarafından farklı kavramlarla ifade edilmektedir. Bunlardan bazıları aşağıdaki gibidir : · Değişken norm tekniği, · Noktasal tarım, · Yerel ürün işletmeciliği, · Yerel tarım, · Uzaktan algılama destekli tarım. Yukarıdaki kavramların tamamında geliri artırmak amacıyla bölgeler veya aynı bölge içerisinde toprakta gözlenen değişimlere göre tarımsal uygulamaların düzenlenmesi esastır . Geleceğin tarımsal üretim sistemi olarak da tanımlanan hassas tarımda; yapılacak işlemler farklı düzeylerde gerçekleştirilebilir. Yoğun hassas tarım uygulamalarında; tarımsal işlemlerin her aşamasında hassas-mikro işletmecilik yer alır. Mikro işletmecilik; toprak tipi, ürün ve hava koşulları başta olmak üzere bir çok faktöre bağlıdır. Örneğin, kurak geçen bir yılda, sadece zararlıların bulunduğu küçük bir bölge; yağışlı geçen bir yılda ise bütün tarla tekdüze bir şekilde ilaçlanarak zararlıların kontrol altına alınması mümkün olur . Buna göre hassas tarım; uygulanabilir, ekonomik ve çevreyle uyumlu olan bitkisel üretimle ilgili kararlar vermek amacıyla gerekli bilgilerin toplanması ve bunların işletmeciliğini kapsamaktadır . Hassas Tarımın Önemi ve Yararları Halen uygulanmakta olan tarım sistemi durumundaki geleneksel tarım sisteminde toprak, su ve enerji başta olmak üzere girdilerin etkin bir şekilde kullanımı ve çevrenin korunması genellikle ihmal edilmektedir. Yapılan üretim faaliyetlerinde tarlanın mikro ölçekte durumu dikkate alınmaksızın bütün alanlara tekdüze toprak işleme, gübreleme, ekim ve tarımsal savaş gibi uygulamalar yapılmaktadır. Bu işlemler sırasında, bilgiden uzak, aşırı ve gereksiz makina kullanılmakta ve uzun vadeli planlamalar kesinlikle yer almamaktadır. Ancak, üretimde her geçen gün artan girdi maliyetleri ve toplumlarda gerek ulusal ve gerekse uluslararası düzeyde yükselen çevre bilinci, ilgilileri yeni sistem arayışına yönlendirmiştir. Bu çalışmaların merkezinde ise hassas tarım yer almaktadır. Hassas tarımla sağlanabilecek yararlar aşağıdaki şekilde sıralanabilir : · Düşük verime sahip alanlarda bitkisel üretim artışı sağlanabilir, · Yerel uygulamalar nedeniyle kullanılan kimyasallara ait giderler azaltılabilir, · Yerel uygulamalar nedeniyle azaltılan kimyasalların çevre kirlenmesine olan etkileri azaltılabilir, · Yüksek teknoloji ve ekipman kullanımı nedeniyle, tarla ve işletmecilik bilgileri ve doğruluk arttırılabilir, · Genel verim arttırılabilir ve giderler azaltılabilir.