2. Hafta KAMU YÖNETİMİNİN ÖRGÜTLENMESİ Siyasi hesap verebilirlik: Siyasi Partilerin ve temsilcilerin secimler yoluyla hesap verilirliği İdari hesap verebilirlik: Hükümet kuruluşlarının kuruluş içi ve kuruluşlar arası dikey ve yatay hesap verebilirliği Hukuki hesap verebilirlik: Yargı organları da dahil olmak üzere devletin tüm birimlerin karar ve eylemlerine karşı yargı yolunun açık açık olmasıdır. DENETİM Son zamanlarda önemi iyice artan ve 5227 sayılı kanunda da belirtilmis olan; Katılımcı, seffaf, hesap verebilir yönetim anlayısı, insan hak ve özgürlüklerini esas alan bir kamu yönetiminin olusturulması gibi amaçlar dogrultusunda kurumların ve kisilerin denetimini daha etkili hale getirmek amacıyla hareket etmistir. Denetim yolsuzlukların olusumunu engelleyen bu haliyle de set islevi gören bir kavram olarak algılanmıstır Denetleme; “ne oldu?”, “ne oluyor?” ve “ne olacak?” sorularına cevap arama islemidir. Denetleme faaliyetleriyle ne yapıldıgı, nerede bulunuldugu, nasıl yapıldıgı, gelinilen yere kadar nasıl ulasıldıgı ve gidise göre nereye varılacagı tespit edilir. DENETİM YÖNTEMLERİ SİYASİ DENETİM; Siyasal denetim denildiginde genellikle yasama organı tarafından yapılmakta olan denetim akla gelmektedir. Siyasi denetim sadece yasama organlarınca yapılan denetlemeden ibaret degildir. Ulusal düzeyde yasama organı ve bakanlar tarafından yapılmakta olan denetim faaliyeti, yerel anlamda yerel meclis üyeleri ve yerel yerinden yönetim kuruluslarının seçilmis basları tarafından gerçeklestirilmektedir. • Bu anlamda, lGenel Meclisleri, Daimi Encümenleri, Belediye Meclisi, Belediye Encümeni, Belediye Baskanı, Köy Muhtar ve htiyar Heyetleri birer politik denetleme organıdır Ülkemizde yürütme organı ve ona baglı idarenin, parlamento tarafından denetimi, Anayasanın 98, 99 ve 100.maddelerinde, “Türkiye Büyük Millet Meclisinin Bilgi Edinme ve Denetim Yolları” baslıgı altında düzenlenmistir. Meclisin uygulamakta oldugu denetim yolları; soru, genel görüsme, meclis arastırması, meclis sorusturması ve gensorudur. a) Soru: Meclis üyeleri, belli konularda bilgi edinmek için bir bakanlık örgütünün tümünün veya bir biriminin uygulamaları konusunda, Basbakan ya da bakanlara sözlü veya yazılı soru sormalarıdır. d) Meclis Sorusturması: Meclis sorusturması, görevde bulunan veya görevden ayrılmıs olan Basbakan ya da bakanların ceza sorumlulugunu saptamak için Yüce Divan’a gönderilmelerini saglar. • TBMM üye tamsayısının en az onda birinin verecegi önerge ile sorusturma açılması istenebilir. • Sorusturma açılmasına karar verilmesi halinde de on bes kisiden olusan bir komisyon tarafından sorusturma yapılır. • Komisyonun yaptıgı incelemeler sonrasında hazırladıgı rapor, mecliste görüsülür ve gerek görülürse, üye tam sayısının salt çogunlugunun karar vermesi halinde bakan Yüce Divan’a sevk edilir. b) Genel Görüsme: Bir siyasal parti grubu ya da belli sayıda milletvekilinin, belirli bir alandaki devlet faaliyetlerinin mecliste görüsme konusu yapılmasını önermesi sonrasında hükümeti, meclis önünde açıklama yapmaya, bir anlamda hesap vermeye zorlayan denetim yoludur. Bu sekilde kamuoyunun ilgisi de konuya çekilmis olur. c) Meclis Arastırması: TBMM İçtüzügünün maddelerine göre; parlamentonun kendi içinden seçtigi bir komisyon aracılıgıyla, belli bir konuda arastırma yaparak, bilgi edinmesine, aydınlanmasına olanak veren bir yoldur. e) Gensoru: Bakanlar Kurulu’nun genel politikası ya da bir bakanın kendi bakanlıgındaki politika ve uygulamaları üzerinde, meclis tarafından yapılan denetim biçimidir. • Anayasanın 99.maddesine göre; gensoru bir siyasal parti adına ya da en az yirmi milletvekilinin imzası ile verilir. Siyasal sorumluluga yol açan gensorunun gündeme gelmesi sonrasında TBMM’de yapılan görüsmelerin ardından güven oylamasına gidilir. Yürütme organının temel hizmet birimi olan bakanlık örgütü, hükümet ve parlamento karsısında bakan tarafından temsil edilmektedir. • Bu nedenle bakan bakanlık hizmetlerini mevzuata, hükümetin genel siyasetine, kalkınma planlarına ve yıllık programlara uygun olarak yürütmekle, bakanlıklarla isbirligi ve koordinasyonu saglamakla görevlidir. • Ayrıca bakan basbakana karsı da sorumludur. Bu sorumlulugun geregi olarak ta bakanlıgın merkez, tasra ve yurt dısı teskilatı ile baglı ve ilgili kuruluslarının faaliyetlerini, islemlerini ve hesaplarını denetleme yetkisine sahiptir İDARİ YÖNETİM Hiyerarsik denetim ve vesayet denetimi olmak üzere ikiye ayrılmıs olan idari denetimin etkin olarak gerçeklestirilebilmesi için tasıması gereken ilkeler ise söyledir;317 1) Teftis ve denetleme islerinde gelecege dönük çalısma ve hataları önleme birinci planda, kusur bulma ve geçmisteki isleri denetleme ikinci planda yer almalıdır. 2) Teftis hizmeti, koordinasyonu, haberlesme ve etkilesimin rasyonel yürümesi için merkez-tasra arasında sistemli bir köprü rolü almalıdır. 3) Denetimde egiticilik ve önderlik sistemlerinin rasyonel gelisimi birinci derecede önemli kabul edilmeli, bilgi ve becerileri yükseltilmek üzere yeterli sayıda denetçiyle kalite unsuruna agırlık veren etkin, verimli ve ekonomik teftis gerçeklestirilmelidir. 4) Teftis ve denetim elemanlarının tecrübe ve kararlarından yüksek kademe yönetici ve ilgililerinin tam olarak yararlanması saglanmalıdır. 5) Teftis ve denetimde rehberlik, görevsel önderlik, problem çözme yetenegi saglayan egitim ön plana alınarak, hizmet içi egitime gereken önem verilmelidir. 6) Teftis tavsiyelerinin yöneticilere benimsetilmesi, kararlar alınması ve uygulaması İçin teftis, denetleme kurul ve elemanlarınca bütün imkânlar degerlendirilmelidir. 7) Teftis ve denetim standartları olarak hukuki ve idari mevzuat, bildiri, emirler gibi esasların egitim mekanizması yoluyla ilgililere ögretilmesinde müfettisler ve denetim elemanları destek olmalı, yazılı emirlerle is yaptırma ikinci plana alınmalıdır. Müfettis ve denetçiler de egiticilik ve rehberlik gerektiren önemli fırsatları degerlendirmelidir. 8) Teftis ve denetleme görevleri tüm devlet teskilatı ve kuruluslar için bir sistem halinde olmalı, bu hizmetlerdeki tekrarlar ve kırtasiyecilik yok edilmelidir. KAMU YÖNETİMİNİN FAALİYETLERİ 1) İdari faaliyetler: Kamu hizmetlerinin sunulması veya toplumun düzeni ve ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli olan faaliyetlerdir. 2) Yasama faaliyeti: İdarenin kanun hükmünde kararname, tüzük ve yönetmelik çıkarması gibi faaliyetleridir. 3) Yargı faaliyeti: İdare ile ilgili anlaşmazlıkları çözmek ve kişisel olaylara hukuk kurallarını uygulamaktır. DÜZENLEYİCİ VE DENETLEYİCİ KURUMLAR 1970li yıllardaki ekonomik gelişmelerle birlikte 1980’den sonra “bağımsız idari otoriteler”, “üst kurullar” “düzenleyici ve denetleyici kurumlar” gibi ifadelerle ortaya çıkmış ve gelişmiştir. Klasik bakanlık yapısının mevcut sorunları çözmede yetersiz kalışı, tarafsızlığı sağlamak için müdahale etmek istememesi, siyasi amaçların etkilerinin azaltılmak istenmesi bu kurulların ortaya çıkış nedenleridir. Devletin piyasada hem işletmeci, hem de denetleyici olarak bulunması uygun olmadığı için piyasayı denetleme ve düzenleme gibi uzmanlık gerektiren bu görevi özerk kuruluşlara devretmesi yoluna gidilmiştir. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)-1981 Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) - 1994 Rekabet Kurumu (RK) -1994 Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) -1999 Telekomünikasyon Kurumu (TK) -2000 Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) -2001 Tütün Ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK)-2002 Kamu İhale Kurumu (KİK)-2002 Kamu Gözetimi, Muhasebe Ve Denetim Standartları Kurumu(KGK)-2002 Bilgi Teknolojileri Ve İletişim Kurumu (BTK)-2008 DÜZENLEYİCİ VE DENETLEYİCİ KURUMLARIN ÖZELLİKLERİ Kuruluş; Düzenleyici Kurumlar, kamu merkezi yönetimi içinde yer alan kurumlardır, ancak hükümet ile ilişkilerini ilişkili bakanlık aracılığı ile ve hiyerarşik bir bağ olmaksızın yürütmektedirler. Denetim; Devlet Denetleme Kurulunun (DDK) idari denetimine tabidir. Bütçeleri merkezi yönetim bütçesi kapsamındadır. Mali yönden Sayıştay denetimine tabidir. Örgüt yapıları; Kurul, başkanlık ve hizmet birimlerinden meydana gelir. Kurul karar organıdır. Başkanlık ise yürütme organıdır. Hizmet birimleri daire başkanlıkları şeklindedir. • İdari ve mali özerklikleri ve kamu tüzel kişilikleri vardır. Kural koyma, denetleme, yaptırım uygulama yetkileri vardır. Kararlarını kurul biçiminde alırlar. Bütçe: Kendi gelirlerini büyük ölçüde görev alanları içindeki üye kuruluşların katkı paylarından elde etmekte ve harcamalarını buradan yapmaktadırlar.