Giriş Sezai Türkel (Uludağ Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü / Bursa) Moleküler Biyolojinin Tanımı, Önemi ve Kısa Tarihçesi Moleküler biyoloji, genetik çağı olarak da adlandırılmaya başlayan günümüzde güncel hayatın birçok alanında uygulamaları görülen önemli bir bilim dalıdır. Çeşitli alanlarda moleküler biyoloji uygulamalarının gün geçtikçe yaygınlaşması bu bilim dalı için diğer temel bilimlerde olduğu gibi kolaylıkla kabul edilen bir tanımının yapılmasını zorlaştırmaktadır. Bundan dolayı moleküler biyoloji farklı kaynaklar tarafından farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Hücrenin moleküler yapısını araştıran bilim dalı olarak tanımlamak moleküler biyolojinin çok basite indirgenmiş tanımıdır ve bu bilim dalının faaliyetlerinin tamamını kapsamaktan çok uzaktır. Moleküler biyolojiyi günümüzdeki araştırma alanlarını dikkate alarak “Hücrenin gelişimini, farklılaşmasını, hücre içi, hücrelerarası sinyal iletimini ve bunların genetik kontrol mekanizmaları ile genlerin yapılarını ve işleyiş prensiplerini moleküler seviyede araştıran bilim dalıdır” şeklinde tanımlamak belki de daha uygun olacaktır. Moleküler biyoloji araştırma alanında diğer temel bilimlerde kullanılan teknikler kullanılmaktadır. Özellikle fizik, kimya, biyokimya, sitoloji ve temel genetikte kullanılan birçok metodun moleküler biyoloji araştırmalarında yaygın olarak kullanıldığı bilinmektedir. Benzer bir şekilde moleküler biyoloji araştırmalarında kullanılan birçok metod da en başta biyolojinin çeşitli dalları olmak üzere tıp, ziraat ve eczacılık gibi alanlarda da yaygın olarak kullanılmaktadır. Moleküler biyoloji “Hücre Moleküler Biyolojisi (veya Moleküler Hücre Biyolojisi)” ve “Moleküler Genetik” olarak iki alt bilim dalına ayrılmaktadır. Moleküler hücre biyolojisi, moleküler biyolojinin hücre gelişimi, farklılaşması, hücre içi ve hücrelerarası sinyal iletimi ile ilgili konularını kapsayan bir araştırma alanıdır. Moleküler genetik ise sadece genlerin yapısal özelliklerini, gen işleyiş ve kontrol prensiplerini araştıran bilim dalı olarak tanımlanmaktadır. Moleküler hücre iii iv Giriş biyolojisi ve moleküler genetik aynı zamanda birbirini tamamlayan araştırma alanlarıdır. Moleküler biyolojinin günümüzdeki en yaygın uygulama alanlarından birisi de “Genetik Mühendislik”tir. Genlerin yapısının ve kontrol mekanizmalarının bilinmesi, gerektiğinde bazı genlerin yapılarının istenildiği şekilde değiştirilmesine veya bir canlıya ait bir genin farklı bir canlıya aktarılmasına temel teşkil etmektedir. Bu teknoloji kullanılarak günümüzde çok çeşitli amaçlar için genetiği değiştirilmiş organizmalar oluşturulmaktadır. Ayrıca, genetik mühendislik teknikleri kullanılarak eczacılık alanında patentli yüzlerce aşı, hormon ve tedavi amaçlı çeşitli faktörler üretilmektedir. İnsan insülininin çeşitli mikroorganizmalarda üretimi günümüzdeki genetik mühendislik uygulamalarına en iyi bilinen örnektir. İnsüline benzer şekilde günümüzde yüzlerce farklı protein genetik mühendislik teknikleri kullanılarak ticari amaçlar için kolaylıkla bakteri veya mayalarda üretilebilmektedir. Moleküler biyoloji alanındaki gelişmeler diğer temel ve uygulamalı bilimleri de etkilemektedir. Moleküler biyoloji alanında geliştirilen tekniklerin tıp alanında teşhis ve tedavi uygulamalarının bulunduğu yeni bir bilim dalı olarak “Moleküler Tıp” bilim dalı gelişmeye başlamıştır. Moleküler biyoloji tekniklerinin klasik biyolojik bilimlere uygulanması ile biyolojide moleküler taksonomi, moleküler viroloji, moleküler immünoloji gibi yeni araştırma alanları gelişmeye başlamıştır. Bu alanlarda klasik araştırma yöntemleri ile açıklanamayan sorular moleküler tekniklerin kullanılmaya başlanmasıyla kolayca açıklanabilmektedir. Nükleik asitler ve hücre yapısı ile ilgili çalışmalar 1800’lü yıllarda başlamaktadır. Nükleik asitler hücreden ilk kez 1871 yılında İsviçreli doktor ve kimyacı olan Johann Friedrich Miescher tarafından izole edilmiştir. Miescher henüz biyolojik önemi ve işlevi bilinmeyen bu maddeye “Nüklein” adını vermiştir. Bundan kısa bir süre sonra da nüklein “Nükleik Asit” olarak adlandırılmıştır. Daha sonra 1898’de nükleik asitlerin nükleotidlerden oluştuğu R. Altman tarafından belirlenmiştir. Moleküler Biyoloji ve bunun içinde önemli bir alan olan moleküler genetik’in başladığı yıl olarak 1930’lu yıllar temel alınmaktadır. 1930-1940 yılları arasında biyolojik makromolekülerin yapıları ve çoğalmalarının araştırılmasında temel kimyasal ve fiziksel metodlar çok yoğun olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu yıllarda Luria ve Delbrueck tarafından bakteriyofajlarda yapısal değişikliklere neden olan mutasyonların analizleri yapılmaya başlanmıştır. Aynı zamanda Linus Pauling tarafından bazı biyolojik makromoleküllerin oluşumunda ve farklı moleküllerin bir arada kompleks yapılar olarak bulunmasında zayıf kimyasal bağların önemi araştırılmaya başlanmıştır. Bir yandan protein ve aminoasit yapılarının fiziksel ve kimyasal özellikleri ayrıntılı olarak analiz edilirken diğer yandan da kalıtsal maddenin ne olduğuna ilişkin teoriler öne sürülmektedir. Bu tarihlerde fiziksel ve kimyasal yöntemler uygulanarak biyolojideki temel sorulara çözüm aranması ile ilgili bilimsel çalışmalar Rockefeller Vakfı’nın temel bilimler bölümü müdürü olan Warren Weaver tarafından hazırlanan raporda büyük bir önemle değerlendirilmiştir ve yapılan bu çalışmalar 1938 yılında hazırlanan bir raporda ilk kez Warren Weaver tarafından “Moleküler Biyoloji” olarak adlandırılmıştır. Daha sonra yapılan çalışmalar özellikle kalıtsal maddenin ne olduğu ve kimyasal yapısının belirlenmesine odaklanmaktadır. 1944’te kalıtsal maddenin DNA olduğunun belirlenmesi 1953’te de DNA’nın yapısının açıklanması moleküler biyolojideki önemli dönüm noktalarıdır. Özellikle DNA’nın yapısının Watson ve Crick tarafından 1953’te açıklanması klasik moleküler bi- Giriş v yolojinin başlangıç tarihi olarak da kabul edilmektedir. Daha sonraki yıllarda moleküler biyoloji alanındaki keşiflerin hem temel ve hem de uygulamalı alanlara çok önemli katkıları olmuş ve bu keşiflerin birçoğu da patentlenerek genetik mühendislik alanında değerlendirilmeye başlanmıştır. Birbirinden değerli olan bu keşiflerden bazıları; restriksiyon enzimlerinin keşfedilmesi, DNA sekanslama tekniklerinin bulunması ve geliştirilmesi, klonlama vektörlerinin geliştirilmesi, PCR tekniğinin geliştirilmesi, insan genomu dahil olmak üzere çeşitli organizmalarda genom sekanslarının belirlenmesi olarak sayılabilir. Aşağıdaki tabloda günümüzdeki anlamı ile moleküler hücre biyolojisi ve özellikle de moleküler genetik alanına temel oluşturan önemli bilimsel buluşlar kronolojik olarak özetlenmiştir. 1833–Hücre teorisinin açıklanması 1871–Nükleik asitlerin keşfi (J. Friedrich Miescher) 1903–Kromozomlar kalıtım birimidir 1910–Genler kromozomlarda yer alır. 1913–Kromozomlar üzerinde genler sıralı-dır dizi halindedir 1927–Mutasyonlar genlerdeki fiziki deği-şimlerdir. 1944–DNA kalıtsal maddedir (Avery) 1945–Genler protein kodlar? 1953–DNA yapısının açıklanması (J. Wat-son, F. Crick) 1956–İn vitro DNA sentezi, DNA polimeraz I’in keşfi (A. Kornberg) 1958–tRNA’nın keşfedilmesi (F Crick) 1961–Genetik kod’un deşifre edilmesi 1968–Restriksiyon enzimlerinin saflaştı-rılması 1970–Hücre döngüsünü kontrol eden siklinlerin keşedilmesi 1972–1974: İlk klonlama vektörlerinin oluşturulması 1975-Monoklonal antikorların gelişti-rilmesi (Kohler-Milstein) 1976–DNA proplarının pre-natal tanıda kullanılması 1977-Ökaryotik genlerde intronların keş-fedilmesi 1977–DNA dizileme metodlarının keş-fedilmesi (Maxam, Gilbert, Sanger) 1979–İnsan büyüme hormonunun bak-teride rekombinant hormon olarak üretilmesi 1981–Onkogenlerin keşfedilmesi 1984–DNA parmak izi yönteminin geliş-tirilmesi 1985–1986- PCR tekniğinin keşfedilmesi (K. Mullins) 1988–İlk kez genetiği değiştirilmiş bir canlının patenlenmesi vi Giriş 1990–İlk kez genetik mühendislik ile üretilen bir ürünün tüketiminin onaylanması 1990–İnsan genom projesinin başlatılması 1995–Bakteri genomu (H. İnfluenza) sekansının tamamlanması 1996–İlk ökaryotik genom sekansının (S. cerevisiae) tamamlanması 1997–İlk kez bir hayvanın kopyalanması (Koyun, Dolly) 2001–İnsan genomu sekansının tamamlanması 2010–Yapay kromozomlu ilk canlının oluşturulması (C. Venter) Moleküler biyoloji alanındaki gelişmeler 2000 yılından sonra çok daha hızlı bir şekilde gelişerek özellikle ticari uygulamaları olabilecek alanlarda önemli keşiflere neden olmuştur. Kaynaklar Lindley Darden ve James Tabery. “Molecular Biology”, The Stanford Encyclopedia of Philosophy (Fall 2010 Edition), Edward N. Zalta (ed.), URL = <http://plato.stanford.edu/archives/fall2010/entries/molecular-biology/>. Lewin B. 2008. Genes IX. Jones and Bartlett Publishers, Massachusetts, USA.