EKOLOJİK ARAŞTIRMALAR • Araştırma Tipleri: • Kantitatif (Niceliksel) Araştırmalar • Kalitatif (Niteliksel) araştırmalar. Kantitatif (Niceliksel) Araştırmaların Tipleri ve Çalışma Birimleri: Araştırma Tipi A.Betimleyici Araştırmalar: (deskriptif) 1.Tanımlayıcı Araştırmalar 2.Tarama Çalışmaları 3.Geçerlilik Çalışmaları 4.Olgu Çalışmaları A.Gözleme dayalı (Analitik ) Araştırmalar 1.Ekolojik (Karşılıklı İlişki ) Araştırmaları 2.Vaka Kontrol (Vaka- Kaynak) araştırmaları. 3.Kohort (izleme) araştırmaları 4.Kesitsel Araştırmalar Çalışma Birimi Bireyler Bireyler Bireyler Hastaneler Toplumlar Bireyler Bireyler Bireyler Ekolojik Çalışmalar • Korelasyonel çalışmalar ya da karşılıklı ilişki çalışmaları olarak da adlandırılırlar. • Ekolojik çalışmalar sıklıkla epidemiyolojik çalışmaların başlangıcında kullanılırlar. • Analiz edilecek olan çalışma birimi tek tek kişiler olmayıp, toplumlar veya gruplardır. • Örnek: Bir araştırmacı grubun (Clark ve ark.) yaptığı çalışmada ülkede astım ilaçlarının ortalama satışları ile astımdan alışılmadık biçimde yüksek sayıda ölümlerin ortaya çıkması arasında bir ilişki gösterilmiştir. • Aspartam kullanımının artışı ile kanser arasındaki ilişki. • iyotlu tuz kullanımı ile endemik guatr arasındaki ilişki. • Sudaki flor miktarının diş çürükleri ile ilişkisi. • Diyet hastalık ilişkisinin erken dönem incelemeleri. • Farklı kültürlerdeki korelasyon çalışmaları ile toplumlarda zaman içindeki değişmeler, özel grupların özellikleri, göçmenlerin gıda tüketimi ve hastalık değişimleri incelenebilir. • Bu çeşit ilişkiler değişik ülkelerdeki ya da değişik bölgelerdeki toplumları aynı zaman süreci içerisinde birbirleri ile karşılaştırma olanağı sağlar . • Bulgaristan, japonya ve Finlandiya’da 19701985 yılları arasındaki felçlere bağlı ölüm hızları Üç ülkede felçlere bağlı ölüm hızları Türkiye Ulusal Düzey ve Beş Bölge İçin Kaba Ölüm Hızının ve Hastalık Gruplarına Göre Ölüm Hızlarının Karşılaştırılması (UHY-ME Çalışması, 2000, Türkiye) • Ya da bir ülkedeki aynı toplumu farklı zamanlarda karşılaştırmak yolu ile ortaya konabilir. Tüm dünyada kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümler 40 34 36 35 30 28 25 15 20 15 10 5 0 1900 2020 Kalp ve Dam ar Hastalıkları 28 36 Bulaşıcı Hastalıklar 34 15 O lgu S ayıs ı Şekil 1. Bağlar 1 Nolu, Batıkent, Yenikapı ve Şehitlik Sağlık Ocaklarına Başvuran İshal Olgularının Aylara Göre Dağılımı (2000-2001 ) 1800 1600 1400 1200 1000 800 600 400 200 0 Arıtılmış suyun verilmesi 1 2 3 4 Aylar 5 6 7 8 9 2000 10 11 2001 12 • Bir önceki yıl ile karşılaştırma yapabilmek için de şehre su verilmeye başlanmadan önceki bir yılın sağlık ocağı kayıtlarından gastroenterit vakaları çıkarılmıştır. • Araştırmanın yapıldığı 4 sağlık ocağının bölgelerinin % 95’ine 2001 yılı haziran ayından itibaren arıtılmış su verilmeye başlanmıştır. • 2000 yılına göre 2001 yılında ishal ve gastroenterit vakalarında % 25 lik bir azalma görülmüştür. • Temiz ve yeterli içme ve kullanma suyunun şehre verilmesi ve kişi başına günlük su kullanımının artışı ile ishalli hastalıkların sıklığı arasında arasında ters bir koreklasyon vardır. • Bu da araştırma sonunda saptanmıştır. • Burada su tek faktör müdür? • Ya da suyun arıtılmış olması mı daha etkilidir. • Yoksa yeterli su verilmesi mi etkilidir. • Ya da başka faktörler de var mıdır. • Bunlar ileri analizlerle ya da başka çalışmalarla bulunabilir. • Ekolojik çalışmalar daha önceleri sosyal bilimciler tarafından kullanılmıştır. • Halk sağlığı açısından sağlık durumunun toplum bazında değerlendirilmesi ve toplumlar arası karşılaştırmalar daha büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle epidemiyologlar ilgi göstermektedir. • Ekolojik çalışmalar 1980 sonrası dönemde analitik yöntemler ile zenginleştirilerek, sadece "tanımlayıcı" özelliğinden kurtularak, birtakım hipotezlere yönelik bilgi üretmek amacıyla da kullanılmaya başlamıştır. • Ekolojik ölçüm, analiz ve yorumlar, kişiye özgün veriye dayalı epidemiyolojik çalışmalardakinden farklıdır. • Ekolojik ölçümler kişiye özel değil gruba özeldir; yani, o grupta yaşayan herkes ilgili ölçümden eşit etkileniyor kabul edilir. Ekolojik ölçümler 3 ana gruba ayrılabilir: • • • 1. agregat ölçümler, gruba özel yapılmış gözlem özetleridir (sigara içenlerdeki ortalama yaş, aile gelirine ait ortanca değer vb.), 2. çevresel ölçümler, grubun yaşadığı ya da çalıştığı ortama ait hava kirliliği ölçümü, manyetik radyasyon ölçümü vb. ölçümlerdir; kişinin maruz kaldığı özgün değeri bulmak konusunda özel çaba aranmaz, 3. global ölçümler ise, nüfus yoğunluğu, mevcut yasalar, sağlık sunum tipi vb., kişisel karşılığı olmayan, ancak içinde yaşanılan toplumda varolan ve kişilerin sağlık ve hastalık durumlarını etkileyebilecek birtakım global değerlere yönelik ölçümlerdir. • ekolojik analizlerde, tüm değişkenler için analiz birimi gruptur: grup, okul, çalışma ünitesi, ilçe, zaman dilimi, belirli bir sağlık kuruluşu olabilir. • Analiz bu birime özel yapılır. Dolayısıyla, sigara içme ile solunum fonksiyon testleri arasında bir ilişki çalışıldığında okuldaki hangi bireyler sigara içiyorlar ve solunum fonksiyonları azalmış diye incelenmez, yerine, sigara içenlerdeki ortalama FEV1 değeri vb. rapor edilir. Ekolojik araştırmaların güçlükleri • Uygulamanın basit olması nedeniyle çekici olmasına karşın ekolojik çalışmaların yapılması ve yorumlanması genellikle zordur. • Ekolojik çalışmalar genellikle başka amaçlar için toplanmış verilere dayanır. • Farklı maruziyet derecelerine ve sosyoekonomik faktörlere yönelik veriler mevcut değildir. • Analiz edilecek olan birim bir toplum veya grup olduğundan maruziyet ile bunun etkisi arasındaki kişisel etkileşim tam olarak yapılamaz. Şarap tüketimi ile koroner kalp hastalığı arasındaki ilişkiyi çalışan bir araştırmada, "koroner kalp hastalığına karşı günde 2 bardak şarap tüketmek koruyucudur" çıkarımı, araştırma grubuna dahil "A" kişisinin kişisel koroner arter hastalık riskini hesaplamaya yetmeyecektir. • Sigara ile akciğer kanseri arasındaki ilişki araştırılırken – herkes aynı süre sigara içmemiştir. – Aynı dozda içmemektedir. – Aynı sigarayı içmemektedir. • Ekolojik araştırmaların en çekici yönü • Çok farklı özelliklere sahip toplumlardan elde edilen verilerin kullanılabilmesinin mümkün olmasıdır. • Değişik miktarlarda tuz tüketimi olan toplumlarda özofagus kanseri hızları incelenmiş, • Çin’in Hennan eyaletinde özofagus kanseri mortalite hızı ile yüksek tuz tüketimi arasında ilişki olduğu görülmektedir. • Bununla birlikte özofagus kanserine neden olan diğer olası faktörleri tamamen dışlamak olanaksızdır. • Bu bölgede alkol tüketimi de fazladır ve alkol de özofagus kanseri nedenlerinden birisidir. • Ekolojik veriler temel alınarak doğru olmayan sonuçlar çıkarılırsa ekolojik hata veya taraf tutma yapılmış olur. (dondurma tüketimi suda boğulma) • Değişkenlerle grubun düzeyi arasında gözlenen ilişkinin, değişkenlerle tek tek kişiler arasında da olması gerekmez. Ekolojik yanılgı (Ecologic Fallacy), ekolojik araştırmalarda elde edilen ekolojik ilişkinin kişi bazında varolan bir biyolojik etkiyi yansıtamayabilmesinden kaynaklanır. 1. Bunun en önemli nedeni, grup içinde etkene maruz kalma ve diğer değişkenlere ilgili özelliklerin homojen olmamasıdır. Yani grubun homojen olmamasıdır. 1951 yılında dinsel inançlar ile intiharlar arasında bir ilişki olup olmadığım ekolojik bir araştırma ile çalışan Durkheim, iki bölgede Protestanlar ile Protestan olmayanları karşılaştırdığında, "Protestanların diğer gruba göre intihar riskinin 7.6 kat daha fazla olduğu" sonucuna varmıştır. Oysa ki, bölgeler sadece protestan olanlar ve olmayanlar olarak ayrılamayacağı ve her iki bölgede de farklı dinsel inançlara sahip olanlar olabileceği gözden kaçmıştır. Nitekim, olay detaylı olarak incelendiğinde, Protestan bölgesi olarak isimlendirilen grupta az sayıda da olsa Katolik olduğu ve intiharların, farklı dinsel inanca sahip kişiler ile aynı ortamı paylaşan bu Katolik azınlıkta sık olarak görüldüğü, bunun da intihar hızında Protestan "grup" lehine bir yanlılık oluşturduğu gözlenmiştir Tüm ekolojik araştırmalarda hata kaynaklarını azaltmada kullanılabilecek en etkin yöntem, olabildiğince kişi tabanlı veri toplamak ve kullanmaktır. Etkene maruz kalma durumu ekolojik olarak ölçülse dahi diğer değişkenler için veriler kişiye özel toplanabilir. 2. Önemli diğer bir hata kaynağı ise, karıştırıcı faktör kontrolünün tam yapılamamasıdır. Ekolojik çalışma analizlerinde grup bazında olası karıştırıcı faktörlere ait bilgi olsa ve analize dahil edilse dahi, aynı faktörün grup bazında ve kişi bazında karıştırıcı etki gücü aynı olmayabileceği için, karıştırıcı faktör kontrolü eksik olacaktır.