Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Hedef 1: Her tür yoksulluğu, nerede olursa olsun sona erdirmek ● 1990 yılından bu yana küresel ölçekte aşırı yoksulluk çeken insan sayısı 1,9 milyar iken bu rakam günümüzde yarı yarıya azaldı. Ancak, hala 836 milyon kişi aşırı yoksulluk içinde. Kalkınmakta olan ülkelerde her beş kişiden biri günde 1,25 ABD Dolarından az bir gelirle geçinmek zorunda kalıyor. ● Güney Asya ve Sahra Altı Afrika bölgeleri en çok sayıda aşırı yoksulluk seviyesinde insanın yaşadığı yerler. ● Yoksulluğun en yoğun olduğu yerler genellikle küçük, kırılgan ve çatışmaların yaşandığı ülkeler. ● Her dört çocuktan biri, yaşına göre olması gereken boya ulaşamıyor. Hedef 2. Açlığı bitirmek, gıda güvenliğini sağlamak, beslenme imkanlarını geliştirmek ve sürdürülebilir tarımı desteklemek ● Kalkınmakta olan ülkelerde yetersiz beslenen insan sayısı 1990 yılı rakamlarına göre yarı yarıya düşmüş bulunuyor. Bu oranın 1990-1992 yılları arasında yüzde 23,3 iken 2014-2016 yılları arasında yüzde 12,9’a gerilemesi bekleniyor. Ancak, dünyada her dokuz kişiden biri (795 milyon insan) hala yetersiz beslenmenin kurbanı. ● Dünya genelinde açlık çekenlerin büyük çoğunluğunu kalkınmakta olan ülkelerde yaşayanlar oluşturuyor. Bu ülkelerde nüfusun yüzde 12,9’u yetersiz besleniyor. ● Açlığın en fazla yaşandığı yer Asya. Dünyadaki açlık çeken her üç kişiden ikisi Asya’da yaşıyor. Güney Asya’da bu rakamlar son yıllarda düşüş göstermiş olsa da Batı Asya’da az da olsa artış yaşandığı görülüyor. ● Sahra Altı Afrika bölgesi nüfusa oranla en fazla açlık çekilen yer olarak karşımıza çıkıyor. Her dört kişiden biri yetersiz besleniyor. ● Beş yaş altı çocuk ölümlerinin yaklaşık yarısına (yüzde 45, bir diğer ifadeyle her yıl 3,1 milyon çocuğun ölümüne) yetersiz beslenme neden oluyor. ● Dünya genelinde her dört çocuktan biri yeterli gelişim gösteremiyor. Kalkınmakta olan ülkelerde bu oran üçte bire yükseliyor. !1 ● Kalkınmakta olan ülkelerde ilkokul çağındaki 66 milyon çocuk derslere aç karnına girmek zorunda kalıyor. Bu çocukların 23 milyonu Afrika’da yaşıyor. ● Tarım dünya genelinde en fazla istihdam yaratan sektör. Küresel nüfusun yüzde 40’ı geçimini tarımdan sağlıyor. Kırsal kesimdeki yoksul ailelerin tek gelir ve iş kaynağını tarım oluşturuyor. ● Dünya genelinde 500 milyon küçük çiftçi hala kuru tarım yapıyor. Bu çiftçilerin ürettikleri kalkınmakta olan ülke nüfuslarının yüzde 80’inin besin kaynağını oluşturuyor. Küçük çiftçilere yatırım sadece gıda güvenliğinin artırılması ve yoksul kesimin daha iyi beslenmesi için değil, yerel ve küresel pazarlar için gıda üretimi açısından da önem taşıyor. Hedef 3. İnsanların sağlıklı bir yaşam sürmelerini ve herkesin her yaşta refahını sağlamak ● 1990 yılı rakamlarına oranla günümüzde bir günde hayatını kaybeden çocuk sayısı 17 bin azalmış bulunuyor. Ancak, hala 6 milyondan fazla çocuk beş yaşına gelemeden hayata gözlerini yumuyor. ● 2000 yılından bu yana kızamık aşısı sayesinde 15,6 milyon çocuğun hayata tutunması sağlandı. ● Elde edilen küresel ilerlemeye rağmen, çocuk ölümlerinin Sahra Altı Afrika ve Güney Asya’da oranının arttığı görülüyor. Beş yaş altı çocuk ölümlerinin beşte dördü bu bölgelerde yaşanıyor. Anne Sağlığı ● 1990 yılından bu yana anne ölümleri küresel ölçekte yüzde 50 azaldı. ● Doğu Asya, Kuzey Afrika ve Güney Asya’da hamilelik ve doğum esnasında anne ölüm oranları üçte iki seviyesinde azaldı. Ancak, gelişmekte olan ülkelerde doğum esnasında hayatını kaybeden annelerin oranı gelişmiş ülkere oranla 14 kat fazla. ● Kalkınmakta olan bölgelerde kadınların sadece yarısı önerilen seviyede sağlık hizmeti alabiliyor. HIV/AIDS ● Anti-retroviral terapiye ulaşan insan sayısı 2008 yılında 800 bin iken 2014 yılında 13,6 milyona ulaşmış bulunuyor ● Yeni HIV vakalarında da 2001 yılına oranla yüzde 38 azalma yaşanarak 2013 itibarıyla 2,1 milyon seviyesinde olduğu tahmin ediliyor. ● 2013 yılı sonu itibarıyla tahminen 35 milyon insan HIV ile yaşıyor. !2 ● 2013 yılı sonu itibarıyla 240 bin çocuğa daha HIV bulaşmış bulunuyor. Hedef 4: Herkesi kapsayan ve herkese eşit derecede kaliteli eğitim sağlamak ve herkese yaşam boyu eğitim imkanı tanımak ● Gelişmekte olan ülkeler ilkokula kayıt oranı yüzde 91’e erişmiş bulunuyor. Ancak hala 57 milyon çocuk okula gitmiyor. ● Okula gitmeyen çocukların yarıdan fazlası Sahra Altı Afrika bölgesinde yaşıyor. ● İlkokul çağında olup okula gidemeyen çocukların yüzde 50’sinin savaş bölgelerinde yaşadığı tahmin ediliyor. En yoksul ailelerin çocuklarının okula gitmeme ihtimali en zengin ailelere oranla dört kat artıyor. ● Dünya okullaşma oranında kız çocukları ile erkek çocukları arasında eşitliği sağlamış bulunuyor. Ancak, çok az sayıda ülke tüm eğitim seviyelerinde söz konusu eşitliğe erişmiş bulunuyor. ● 15 ila 24 yaş grubundaki gençler arasında okur yazar sayısı küresel olarak arttı. Bu oran 1990 yılında yüzde 83 iken 2015 yılına gelindiğinde yüzde 91’e yükseldi. Hedef 5: Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve kadınların ve kız çocuklarının toplumsal konumlarını güçlendirmek ● Güney Asya’da 1990 yılında her 100 erkek çocuğa karşılık 74 kız çocuğu ilkokula kayıt olurken 2012 yılında kayıt oranları eşitlenmiş bulunuyor. ● Sahra Altı Afrika Bölgesi, Okyanusya ve Batı Asya bölgelerinde kız çocukları hem ilk hem de orta okula girişte engellerle karşılaşıyor. ● Kuzey Afrika’daki kadınlar tarım dışı istahdam verilerine göre ücretli işlerin sadece beşte birine sahip. ● 46 ülkede kadınlar parlamentoların yüzde 30’undan fazlasını oluşturuyor. Hedef 6. Herkes için suya ve halk sağlığı hizmetlerine erişimi ve suyun ve halk sağlığı hizmetlerinin sürdürülebilir yönetimini garanti altına almak ● 1990’da temiz suya küresel nüfusun yüzde 76’sı erişirken bu oran 2015 yılında yüzde 91’e çıkmış bulunuyor. Ancak, hala 2,5 milyar insan tuvalet gibi !3 ● ● ● ● temel sağlıklama hizmetinden mahrum. Her gün ortalama olarak 5 bin çocuk temiz su ve sağlıklama bağlantılı, aslında önlenebilir olan hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. Hidroelektrik dünya üzerinde en yaygın şekilde kullanılan yenilenebilir enerji kaynağını oluşturuyor. Dünya genelinde elektrik enerjisinin yüzde 16’sı hidroelektrik santralleri aracılığıyla üretiliyor. Kullanılabilir suyun yaklaşık yüzde 70’i tarımda sulama amaçlı kullanılıyor. Doğal afetlerin neden olduğu ölümlerin yüzde 15’i seller nedeniyle yaşanıyor. Hedef 7: Herkes için erişilebilir, güvenilir, sürdürülebilir ve modern enerji sağlamak ● 1,3 milyar insanın, bir diğer deyişle dünya üzerindeki her beş kişiden birinin, elektriğe erişimi bulunmuyor. ● 3 milyar insan mutfakta ve ısınma amacıyla odun, kömür, odun kömürü ve tezek kullanıyor. ● Enerji üretimi iklim değişikliğinin en önde gelen nedenlerinden biri. Sera etkisi yapan gazların salınımının yüzde 60’ı enerji üretimi sırasında ortaya çıkıyor. ● Rüzgar, su, güneş ve jeotermal enerji gibi yenilenebilir enerji kaynakları hem tükenmez hem de temiz enerji sağlar. Günümüzde Dünya genelinde enerji üretiminin yüzde 15’i yenilenebilir enerjiden elde ediliyor. Hedef 8. Sürdürülebilir ve kapsayıcı ekonomik kalkınmayı sağlamak, tam ve üretici istihdamı ve insan onuruna yakışır işleri sağlamak ● 2007’de 170 milyon olan küresel işsizlik sayısı 2012 yılında 75 milyonunu genç kadınlar ve erkeklerin oluşturduğu 120 milyon kişiye yaklaştı. ● Yaklaşık 2,2 milyar insan günde 2 ABD Doları olan yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Yoksulluğun ortadan kaldırılması ancak istikrarlı ve düzgün ücret verilen işler sayesinde sağlanabiliyor. ● 2016-2030 yılları arasında küresel ölçekte çalışma çağına girecek kişiler için 470 million yeni iş imkanı açılması gerekiyor. ● Sanayi üretimiyle uğraşan küçük ve orta ölçekli işletmeler, sanayileşmenin ilk evresi için hayati önem taşıyor ve genelde en fazla istihdam arttırıcı yapıları oluşturuyor. Bu !4 tür işletmeler dünya genelindeki işletmelerin yüzde 90’ını ve istihdamın yüzde 50-60’ını teşkil ediyor. Hedef 9: Dayanıklı altyapı inşa etmek, sürdürülebilir ve kapsayıcı sanayileşmeyi ve yeni buluşları teşvik etmek ● Gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık 2,6 milyar insan kesintisiz elektrik hizmetine ulaşamıyor. ● Yaklaşık 2,5 milyar insan temiz su, kanalizasyon ve tuvalet gibi temel sağlıklama hizmetlerinden mahrum yaşıyor. Büyük bölümü Sahra Altı Afrika ve Güney Asya bölgesinde olmak üzere 800 milyon insan suya erişemiyor. ● 1 ila 1,5 milyon insan kesintisiz olarak çalışan telefon hizmetlerine erişemiyor. ● Birçok Afrika ülkesi için, başta da düşük gelirliler olmak üzere, alt yapı eksikliği şirketlerin üretim kapasitesini yüzde 40’a kadar azaltıyor. ● İmalat sektörü 2009 rakamlarına göre, dünya üzerindeki 2,9 milyarlık iş gücünün yüzde 16’sına bir diğer deyişle yaklaşık 470 milyon kişiye istihdam imkanı sağlıyor. 2013 tahminlerine göre imalat sektörünün istihdam ettiği kişi sayısı 2013 yılında yarım milyarı aşmış bulunuyor. ● Sanayileşmenin iş imkanlarının artışı üzerindeki çarpan kuvveti toplumlara olumlu şekilde yansıyor. İmalat sektöründe yaratılan her bir yeni istihdam imkanı diğer sektörlerde 2,2 istihdam oluşmasını sağlıyor. ● Gelişmekte olan ülkelerde tarım üretiminin yüzde 30’u işleniyor. Yüksek gelirli ülkelerde ise bu oran yüzde 98’e çıkıyor. Bu durum gelişmekte olan ülkeler için gıda işleme sektöründe önemli imkanlar bulunduğunu gösteriyor. Hedef 10. Ülkelerin içinde ve aralarındaki eşitsizlikleri azaltmak ● 1990-2010 yılları arasında gelişmekte olan ülkelerde gelir adaletsizliği yüzde 11 arttı. ● Gelişmekte olan ülkelerdeki ailelerin büyük bir çoğunluğu, bir diğer deyişle 75’ten fazlası, 1990’a oranla günümüzde gelir adaletsizliğinin daha derinleştiği toplumlarda yaşıyor. ● Dünya genelinde en yoksul yüzde 2’lik kesimdeki çocukların beş yaşına gelmeden hayatlarını kaybetme ihtimali en zengin kesime göre üç kat daha fazla. !5 ● Sosyal koruma küresel ölçekte artış gösterdi, ancak engellilerin diğer kişilere göre sağlık harcamaları yıkıcı boyutlara ulaşabiliyor. ● Hamilelik ve doğum esnasında anne ölümlerinde genelde küresel bir düşüş elde edilmesine rağmen, kırsal kesimde yaşayan kadınların söz konusu nedenlerle yaşamını yitirme ihtimali kentlerde yaşayanlara göre üç kat daha fazla. Hedef 11: Kentleri ve insan yerleşim yerlerini herkesi kucaklayan, güvenli, güçlü ve sürdürülebilir kılmak ● Günümüzde insanların yarısı, bir diğer ifadeyle 3,5 milyar kişi şehirlerde yaşıyor. 2030 yılına gelindiğinde dünya nüfusunun yüzde 60’ı şehirlerde yaşıyor olacak. ● Dünya genelinde gecekondularda yaşayan insan sayısı 828 milyonu buluyor. Bu rakam her geçen gün artıyor. ● Şehirler dünya yüzölçümünün yüzde 2’sini kapsıyor, ancak enerji tüketiminin yüzde 60-80’i ve karbon emisyonunun yüzde 75’i şehirlerde gerçekleşiyor. Hızlı kentleşme tatlı su kaynakları, kanalizasyon, yaşam alanları ve halk sağlığı üzerinde baskı oluşturuyor. Ancak şehirlerdeki nüfus yoğunluğu, beraberinde verimliliği ve yeni buluşlarla kaynak ve enerji tüketimini azaltma imkanını ortaya çıkarıyor. ● Şehirler enerji tasarrufu ve yeşil enerji için de önemli başlangıç noktaları olabilir. Örneğin, Çin’in Rizhoa şehri sadece güneş enerjisi kullanan bir şehre dönüştürüldü. Ana mahallelerinde evlerin yüzde 99’unda sıcak su güneş enerjisi ile elde ediliyor. Hedef 12. Sürdürülebilir tüketimi ve üretimi sağlamak ● 1,3 milyar ton gıda her yıl ziyan ediliyor. ● Eğer herkes enerji tasarruflu elektrik lambası kullanırsa, dünya her yıl 120 milyar ABD Doları tasarruf sağlayabilir. ● Dünya nüfusu 2050 yılına kadar 9,6 milyara ulaşırsa, hali hazırdaki yaşam şeklinin devam ettirilebilmesi için iki dünyaya daha ihtiyaç duyulacak. ● 1 milyardan fazla insanın içme suyuna doğrudan erişimi bulunmuyor. !6 Hedef 13. İklim değişikliği ve etkileri ile mücadele için acil olarak adım atmak ● İnsanların neden olduğu sera etkisi yapan gaz salınımları iklim değişikliğine yol açıyor ve artmaya devam ediyor. Hali hazırda söz konusu gazlar tarihteki en üst seviyede bulunuyor. 1990 yılından bu yana küresel karbondioksit salınımı yüzde 50 artmış bulunuyor. Atmosferdeki karbondioksit ve metan gazı konsantrasyonu son 800 bin yılda görülmediği oranda artmış bulunuyor. Sanayi çağı öncesi döneme göre karbon dioksit konsantrasyon oranının yüzde 40 arttığı görülüyor. Bunun nedenini de fosil yakıtlar ve ikinci derecede de arazi kullanımının artması teşkil ediyor. Okyanusların söz konusu karbondiyoksitin yüzde 30’unu emmesi sonucu denizlerde asidifikasyon ortaya çıkıyor. ● Son 30 yıllık dönem dünya yüzeyinin 1850 yılından bu yana en sıcak olduğu dönemi teşkil ediyor. Kuzey yarım kürede 1983-2012 yılları arasında son 1400 yılın en sıcak 30 yılı yaşandı. ● 1880’den 2012 yılına kadar geçen sürede küresel sıcaklık ortalama 0,85 derece artış gösterdi. Önlem alınmaması halinde dünya sıcaklığının 21. Yüzyılda 3 derece daha artış göstereceği tahmin ediliyor. Bu dönemde tropik ve yarı tropik bölgelerde sıcaklığın 3 derecenin de üzerinde artış göstereceği öngörülüyor. Bu gelişmelerden de en çok en yoksul ve savunmasız kesimlerin zarar göreceği belirtiliyor. ● 19. Yüzyıl ortalarından bu yana deniz seviyelerindeki artış 2 bin yıldır yaşanandan daha fazla. 1901-2010 yılları arasında dünya genelinde denizler ortalama 0,19 (0,17 ila 0,21) metre yükseldi. ● Isınma ve buzların erimesi sonucu 1901 ila 2010 yılları arasında deniz seviyesi 19 cm yükseldi. Kuzey Kutbundaki buz tabakası 1979 yılından bu yana küçülmeye devam ediyor. Söz konusu dönemde 1,07 milyon metre kare buz erimiş bulunuyor. ● Küresel ortalama sıcaklık artışını sanayi dönemi öncesi seviyenin iki derece üzerinde tutmak için hala teknolojiden yararlanma ve davranış biçimlerimizi değiştirme şansına sahibiz. ● Önümüzdeki bir kaç on yıl içinde uygulayarak küresel ısınmayı, hükümetlerin belirlediği 2 derece seviyesinde tutmamızı yüzde 66’dan fazla bir ihtimal ile sağlayacak birçok yol mevcut. Ancak, bu çalışmaları 2030 yılı sonrasına ertelemek çok daha büyük teknolojik, ekonomik ve endüstriyel sorunları beraberinde getirecektir. !7 Hedef 14: Okyanusları, denizleri ve deniz kaynaklarını sürdürülebilir kalkınma için korumak ve sürdürülebilir şekilde kullanmak ● Okyanuslar dünya yüzeyinin üçte ikisini kapsıyor ve su kaynaklarının yüzde 97’sini barındırıyor, dünyadaki canlıların büyük bölümü için yaşam alanı oluşturuyor. ● Deniz ve kıyı kaynakları ile bağlantılı sanayilerin küresel pazar değerinin yaklaşık 3 trilyon ABD Doları, bir diğer deyişle küresel hasılanın yüzde 5’ini teşkil ediyor. ● Küresel olarak denizlerden 80 milyon ton deniz mahsulü elde ediliyor. ● Okyanuslarda yaklaşık 200 bin belirlenmiş canlı türü yaşıyor, ancak asıl rakamın milyonları bulabileceği belirtiliyor. ● Okyanuslar insanlar tarafından üretilen karbondioksitin yüzde 30’unu emiyor ve böylece küresel ısınmaya karşı tampon görevi üstleniyor. ● Okyanuslar dünyanın en büyük protein kaynağını oluşturuyor. Deniz mahsulleri 3 milyar insanın ana besin kaynağını teşkil ediyor. ● Balıkçılık doğrudan ve dolaylı olarak 200 milyonun üzerinde insana istihdam sağlıyor. ● Balıkçılığa verilen mali destek bazı balık türlerinin hızla tükenmesine yol açıyor, küresel balıkçılığı, balık kaynaklarını ve bağlantılı iş imkanlarını kurtarma çabalarını engelliyor. Bu nedenle küresel balıkçılık faaliyetlerinde her yıl 50 milyar ABD Doları kayıp yaşanıyor. ● Okyanusların yüzde 40’ı insan faaliyetlerinden olumsuz etkileniyor. Bunların arasında kirlenme, balık türlerinin ve kıyı yaşam alanlarının yok olması bulunuyor. Hedef 15: Karasal ekosistemleri korumak, restore etmek ve sürdürülebilir kullanımını sağlamak, ormanların sürdürülebilir kullanımını sağlamak, çölleşme ile mücadele etmek, toprakların verimlilik kaybını durdurmak ve geriye çevirmek ve biyoçeşitlik kaybını durdurmak ● Dünya genelinde her yıl 13 milyon hektar ormanlık alan yok oluyor. ● Yaklaşık 1,6 milyar insan geçimlerini ormanlardan sağlıyor. Bu grubun 70 milyonluk bölümünü yerli halklar oluşturuyor. Ormanlar dünya üzerindeki canlı türlerinin yüzde 80’ine evsahipliği yapıyor. ● 2,6 milyar insan hayatını tarım aracılığıyla idame !8 ettiriyor, ancak dünya üzerinde tarım için kullanılan toprakların yüzde 52’si orta ya da ileri derecede verimsizleşmiş bulunuyor. ● Kuraklık ve çölleşme nedeniyle her yıl 12 milyon hektar (dakikada 23 hektar) alan tarım dışı kalıyor. Bu alanlar kaybedilmediği takdirde 20 milyon ton daha fazla tahıl üretmek mümkün. ● Bilinen 8,300 hayvan türünün yüzde 8’i yok olmuş, yüzde 22’i de yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor. ● Gelişmekte olan ülkelerde kırsal kesimde yaşayanların yüzde 80’i tedavide topladıkları otları kullanıyor. Hedef 16: Sürdürülebilir kalkınma için barışçıl ve herkesi kucaklayan toplumları teşvik etmek, herkesin adalete erişimini sağlamak, her seviyede etkin, hesap verebilir ve kucaklayıcı kurumlar inşa etmek ● 2014 yılı ortası verilerine göre BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinin (UNHCR) ilgi alanına giren mülteci sayısı, bir yıl öncesine göre artış göstererek 13 milyona çıkmış bulunuyor. ● Yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık ve vergi kaçakçılığı kalkınmakta olan ülkelerin yılda 1,26 trilyon ABD Doları kayba uğramasına yol açıyor. ● Savaşların etkilediği ülkelerde okulu bırakmak zorunda kalan çocukların sayısı 2011 rakamlarına göre 28,5 milyona çıktı. Bu da söz konusu ülkelerde çocukların yüzde 50’sinin okula gidemediği anlamına geliyor. Hedef 17: Sürdürülebilir kalkınma için küresel ortaklığın uygulama araçlarını güçlendirmek ve küresel ortaklığı yeniden canlandırmak ● Resmi kalkınma yardımı 2014 yılında 135 milyar ABD Doları seviyesine çıktı. ● 2014 yılında gelişmekte olan ülkelerden yapılan ihracatın yüzde 79’u gelişmiş ülkelere gümrük vergisinden muaf tutularak gerçekleşti. ● Kalkınmakta olan ülkelerin borç yükünde değişiklik olmadı ve ihracat gelirlerinin yüzde 3’ü seviyesinde kaldı. ● Son dört yılda Afrika’daki internet kullanıcılarının sayısı hemen hemen iki kat arttı. ● 2015 itibarıyla mobil telefon ağları dünya nüfusunun yüzde 95’ini kapsar hale geldi. ● Dünya gençliğinin yüzde 30’u doğuştan bilgisayarlarla tanışmış bulunuyor ve en az beş yıldır etkin şekilde internet kullanıyor. !9 ● Internet 2000 yılında dünya nüfusunun yüzde 6’sını kapsarken bu oran 2015’te yüzde 43’e çıktı. ● Ancak, dört milyardan fazla insan internet kullanmıyor ve bu insanların yüzde 90’ını gelişmekte olan ülkelerde yaşayanlar teşkil ediyor. !10