Word`e Aktar - Öz Antalya Turizm Seyahat

advertisement
KAZDAĞI MİLLİ PARKI
Açıklama: KAZDAĞI MİLLİ PARKI
Kategori: Marmara Bölgesi
Eklenme Tarihi: 17 Ocak 2011
Geçerli Tarih: 18 Temmuz 2017, 16:48
Site: Antalya Çıkışlı Turlar - Öz Antalya Turizm Seyahat
URL: http://www.ozantalyatour.com.tr/tur/haber_detay.asp?haberID=350
KAZDAĞI MİLLİ PARKI
Antik çağlardaki adı “İda” olan
Kazdağları mitolojide üç büyük
tanrıça arasında geçen ünlü
güzellik yarışmasının yapıldığı yer
olmanın yanı sıra aynı yarışmanın
yargıcı ve Troia savaşının
çıkmasına neden olan çoban
Paris’in büyüdüğü yer olarak
bilinir. Paris, Troia Kralı
Priamos’la karısı Hekabe’nin en
küçük oğludur.Annesi Hekabe,
Paris’i doğurmadan önce bir düş
görür.Düşünde karnından çıkan bir
alev Troia surlarını sarmakta ve
alevler tüm kente
yayılmaktadır.Falcılar bu düşü
yeni doğacak çocuğun kenti
yıkıma sürükleyeceği şeklinde yorumlarlar.Bunun üzerine Kral Priamos, bebeği İda Dağına
bırakır.Paris bu dağda ölüme terkedilmiştir.Ancak dişi bir ayı bebeği emzirir, bir süre sonra da
bir çoban Paris’i bulur ve büyütür. Paris büyüyüp yakışıklı bir delikanlı olunca bir gün bir düğün
davetinde tanrıçalar arasında başlayan güzellik kavgası sonrası baş tanrı Zeus Paris’i hakan tayin
eder.Paris Aphrodit’i en güzel seçer ve altın elması O’na verir. Daha sonraları Paris Sparta Kralı
Menelaos’la evli güzel Helene’yi kaçırır ve böylece on yıl sürecek Troia Savaşı’nın başlamasına
neden olur ve falcıların yorumladığı gibi Troia savaşlar sonunda yıkılır.
Biga Yarımadası üzerinde Edremit
Körfezinin kuzey kıyısını takiben
doğu-batı yönünde 60-70 km
uzanan Kazdağı, batıda Ege
Denizi boyunca ve kuzeyde
Marmara Denizine doğru, araya
nehirleri ve vadileri alarak devam
ediyor. Karataş Tepesi 1774 metre
ile Kazdağının zirvesini
oluşturuyor. Onu 1767 metre ile
Babadağı Tepesi ve 1726 metre
ile Sarıkız Tepesi izliyor. Üçü de
Türkmenlerin “Cılbak” olarak
isimlendirdiği ağaçsız bir kütlenin
üzerinde yer alıyor.
21.300 hektarlık bir alana yayılan
milli park 17.04.1993 tarihinde
resmi gazetede ilan edilmiştir. Kazdağı Milli Parkında rehberlerle birlikte ve Milli Parklar
Mühendisliğinden izin alarak gezmeniz gerekiyor. Resmi Seyahat Acentaları ile Kazdağına
günlük tur ve geziler organize edilmektedir.
Kazdağında araçla gidilebilecek güzergahları şu şekilde gösterebiliriz:
Avcılar Köyü- Dereçatı Mevkii- Doyran Köyü Güzergahı
Mehmetalan Köyü- Yayla Tepe- Tozlu Mevkii- Türkmen Yaylası- Sarıkız- Tavşanoynağı- Tepe
Dumanlı Mevkii- Gürlekçeşme- Çamlıbel Köyü Güzergahı
Araçla ve trekking (yürüyüş) ile gidilecek güzergahlar:
Mehmetalan Köyü-Yayla Tepe (Araçla)
Yayla Tepe- Ayı Deresi (Trekking)
Ayı Deresi- Mehmetalan Köyü (Araçla)
Trekking ile gidilebilecek güzergahlar:
Kavurmacılar Köyü- Cızlak Mevkii- İkizoluk- Sarıkız- Tavşanoynağı- Tepe Dumanlı MevkiiGürlekçeşme- Çamlıbel Köyü- Arıtaşı Köyü Zığındere Mevkii (Dönüş aynı güzergahtan)
Kamp Alanları:
Yaylatepe- Gürlekçeşme- Kartalçimen- Sarıkız Tepesine 15-25 Ağustos tarihleri arasında
yapacağınız gezide Kartalçimeni şölen alanında 10 gün boyunca yayla yapan Türkmen
köylülerinin şenliklerini izleme olanağı bulursunuz. Kazdağları Flora (bitki) ve Fauna (hayvan)
türleri açısından çok zengindir. Özellikle Kazdağlarında yetişen Kazdağı Göknar’ı en güzel
örnektir. Su kaynakları bol olan kazdağlarında sayısız çağlayanlar, büvet ve göletler
bulunmaktadır. Bu nedenle yazın kavurucu sıcaklarında bu mevkilerde yüzerek serinleme
olanağı bulursunuz.
Mehmetalan Köyü sınırları içinde bulunan Hızır Kamp ve Endes Kampta da konaklama ve gezi
olanakları sunulmaktadır.
ULAŞIM: Edremit-Akçay otogarından yurdun çeşitli yörelerine otobüs ve minibüs ile ulaşım
sağlanmaktadır.Ayrıca Edremit’ten yaklaşık 7 km uzaklıkta İzmir yolu kenarında Körfez
Havaalanı’ndan İstanbul’a yaz aylarında uçakla ulaşım sağlanmaktadır.Havaalanının uluslararası
ulaşıma açılmasına çalışılmaktadır.Yaz sezonunda Akçay ve Altınoluk yörelerinde teknelerle
çevrede deniz turları organize edilmektedir.
ÖNEMLİ TELEFONLAR:
İlçe Turizm Danışma Müdürlüğü : 0.266.384 11 13
Polis
: 0.266.384 10 27
Sağlık Ocağı
: 0.266.384 20 60
Devlet Hastanesi (Edremit)
: 0.266.373 10 82
Milli Parklar Mühendisliği
: 0.266.373 14 80
Kazdağlar'ının Coğrafi Özellikleri
Yer küre yaklaşık 4,5 milyar
yaşındadır. Kazdağlarının
bulunduğu yer, yaklaşık 200 – 300
Milyon yıl önce sığ bir deniz iken
killi kumtaşları, kireçtaşları burada
çökelmiş, bunlara mağma’nın
yeryüzüne çıkamadan soğuması
ile oluşan granit ve benzeri
mağmatiklerle, yeryüzüne ulaşan
volkanların getirdiği lavlarda
eklenmiş. Dünyayı etkileyen geniş
jeolojik olaylar neticesinde bu
karışım 10-20 km ‘ye ulaşan
derinliklere gömülmüş.
Üzerindeki ağır yük ve
yerkabuğunun içindeki yüksek ısı
nedeniyle başkalaşıma uğramış.
İlk özelliklerini yitirmelerine rağmen daha dayanıklı ve daha güzel görünümlü
mermerleri,gnaysları ve amfibolit-şistleri oluşturmuşlar. Yine dünyayı etkileyen geniş jeolojik
olaylar neticesinde üstündeki örtünün kalkmasıyla yeryüzüne ulaşmış. Yaklaşık 5 milyon yıl
önce bu yapının bir kısmı çökerek sular altında kalmış ve Edremit körfezini, bir kısmı da
yükselerek kazdağları’nı meydana getirmiştir.
Kazdağları bölgesinin hızla yükselmeye başlaması neticesinde, yamaçlarda dereler oluşmaya
başlamıştır. Park sınırları içerisinde sayılamayacak kadar çok küçük dere, 30 yakın akarsu tespit
edilmiştir. Bunların en önemlileri Zeytinli çayı, Kızılkeçili çayı, Güre çayı, Kuru dere, Manastır
çayı, Ihlamur dere, İskele deresi ve Şahin deresidir.
Bu dereler milli park sınırları içerisinde doğmakta, kollar halinde beslenerek güneyden Edremit
körfezine dökülmektedir. Bu kolların en önemlileri Zeytinli çayını besleyen Ayı deresi, Alan
deresi , çeyiz deresi, ve Kaklık dere, Manastır çayını besleyen Zığın dere, Şahin dereyi besleyen
Bıçkı dere ile Güre çayını besleyen Pınarbaşı deresidir.
Mermer, Gnays, mikaşist, amfibolit gibi metamorfik kayaçlardan oluşan Kazdağı kütlesinin
zirveler düzlüğü ile kıyı şeridi arasında kalan güney yamaçları dereler tarafından oldukça dar ve
derin olarak yarılmışlardır. Manastır çayı ve Şahin deresi kendi adları ile anılan Manastır çayı
kanyonunu ve Şahindere kanyonunu oluşturmuşlardır.
Homerosun ilyadasında bin pınarlı ida
olarak adlandırılan Kazdağlarında sayısız
pınarlar bulunmaktadır bunlardan en
önemlileri, Ayı deresine karışan Kırlangıç
pınarı, Arıtaşı mahallesinin yakınında
bulunan Ekşisu pınarı, Kuru dereye akan
Kozlu ve Yenicesu pınarı, Karataş tepe
eteklerinde Türkmen yaylasından doğarak
zığındereye akan Kartal pınarı, Kar
kuyuları mevkinde Bolluca pınarı,
Tavşanoynağı tepesinin güney sırtlarından
doğarak Bıçkı deresine karışan Yurt
pınarı, Aktaş kayasının güneyinden
kaynayan Pınarbaşı pınarı, Kapıdağ
tepenin doğu yamaçlarındaki Kirazlı
pınarı, Yayla tepenin kuzey
yamaçlarındaki Aksu pınarıdır.
Kazdağları’nın en yüksek üç tepesi Kazdağı Milli park sınırları içerisinde bulunmaktadır. Bunlar
sırasıyla Karataş Tepesi (1774 m) , Baba Tepe (1765 m) , Sarıkız Tepe (1726 m) dir.
Kazdağları'nın Yeri
Kazdağları, Anadolu yarım adasının kuzeybatısında yer alan, Biga yarım adasının en yüksek
dağıdır. Eğe Bölgesi ile Marmara bölgesini birbirinden ayırır, Kazdağları Çanakkale ve Balıkesir
sınırları içerisinde kalmaktadır. Edremit körfezinin kuzeyini takiben, kuzey doğu-güney batı
yönünde 60 – 70 km. uzunluğunda olan Kazdağları, batıda Dede dağı, ortada Kazdağı, doğuda
Eybek dağı, kuzeydoğuda Gürgen, Kocakatran, Küçükkatran ve Susuz (Sakar dağı) dağlarından
oluşur.
60 – 70 km.lik Kazdağları zincirinin ortasında yer alan Kazdağı’nın, güneyi Edremit Körfezi,
doğusu Zeytinli çayı, kuzeyi Kara Menderes Çayı, batısı Altınoluk yerleşiminin batısı (Damla
Tepe) ile çevrili olan 21 452 hektarlık alanı, 17.04.1993 tarih ve 21555 sayılı resmi gazetede
yayınlanan 93/4243 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Kazdağı Milli Parkı olarak ilan edil.
Kazdağı milli parkı Balıkesir iline bağlı Edremit ilçesi sınırları içerisindedir.
KAZDAĞLARI'NA ULAŞIM
İstanbul'dan :
1- Hızlı Feribotla : Yenikapı - Bandırma (1 saat 45 dakika ) - Susurluk - Balıkesir - Havran Edremit
2- İstanbul - Yalova - Bursa - Balıkesir - Edremit
3- İstanbul - Tekirdağ - Ecabat - Çanakkale - Ezine Ayvacık - Küçükkuyu - Edremit
Ankara'dan :
Ankara - Eskişehir - Bursa - Balıkesir - Edremit
İzmir'den :
İzmir - Menemen - Aliağa - Ayvalık - Gömeç - Burhaniye - Edremit
Balıkesir - Kazdağı
Mitolojide Kazdağı (İda Dağı)
Mitolojik olarak da Kazdağı birçok
efsaneye sahiptir. Mitolojide Kazdağı'nın
eski ismi İda'dır. Dağın isminin, Yunanca
"düşünce" anlamına gelen "ida"
kelimesinden geldiğini düşünenler olduğu
gibi, mitolojide Çanakkale Boğazı'na adını
veren Dardanos'un iki oğlundan biri olan
Idaios'dan geldiğini de düşünenler vardır.
Homeros'un İlyada adlı destanında
"Hayvanların Anası Bol Pınarlı İda
Dağı"'ndan çokça bahsedilmektedir.
Mitolojide çok önemli iki karakter olan
hakimiyet sahibi Kronos ile güzel
Kybele'nin birleşmesinden doğan Zeus bu dağda büyümüş ve kızkardeşi Hera ile yasak bir aşk
sonucu bu dağda evlenmiştir. Ayrıca mitolojiye göre yine, dünyanın ilk güzellik yarışması İda'da
gerçekleşmiştir. Olympos'ta kutlanan görkemli bir düğün töreni sırasında, kendisinin davet
edilmeyişine kızan Eris, intikam almak için düğün sofrasına üzerinde "en güzele" yazan bir elma
atar. Bunun üzerine "en güzel"lik iddiasındaki tanrıçalar arasında bir rekabet başlar. Olayın
hakemliğini üstlenen Zeus, yaptığı ön eleme sonrasında Hera, Athena ve Aphrodite finale kalır.
Zeus yarışmanın sonuçlandırılmasını Truva Kralı Primaos'un, bebekken öldürülmek üzere dağa
bırakılan oğlu İdalı Çoban Paris'e bırakır. Üç güzel, Paris'in huzuruna çıkarlar. Hera ve Athena
yarışmayı kazanmak için egemenlik, zenginlik gibi rüşvet babında değişik teklifler sunarlar.
Aphrodite ise Paris'e dünyanın en güzel kadını Spartalı Helen'in aşkını sunar. Paris zenginliği ve
hakimiyeti bir kenara itip Aphrodite'in teklifini beğenir ve Aphrodite'i en güzel olarak seçer.
Fakat Hera ve Athena bu karara çok sinirlenirler. Paris'e ve babasının hakimiyetindeki Truva
Şehri üzerine lanet yağdırırlar. Böylece doğu ile batı arasında geçen ve yıllar süren Truva (Troia)
Savaşı'da başlamış olur. Bu şiddetli savaşı seyretmek için Zeus, Troia şehrini yukardan gören İda
Dağı'na tekrar çıkar.
Truva Savaşı'nın bitmesini sağlayan meşhur tahta Truva Atı'nın, dünyada sadece Kazdağı'nda
yetiştiği bilinen Kazdağı göknarından inşa edilmiş olduğu söylenmektedir. Ayrıca Fatih Sultan
Mehmet'in İstanbul'un fethinde gemilerini karadan kaydırarak Haliç'e indirmesinde kullandığı
tahtaların ve ustalarının Kazdağı'ndan getirtildiği ve şu anda Kazdağı'nın yerlisi durumunda olan
köylülerin de, zamanında Fatih'in emriyle, Horasan'dan Güney Anadolu taraflarına göçen
Türkmenler'in (Tahtacılar) Kazdağı'na yerleştirilmesi sonucu buralara geldikleri söylenmektedir.
Şahin Deresi Güzergahı
Kazdağlarının zorlu gezi güzergahlarından birisi olup,zorluğu derecesinde güzellikler
sergilemektedir. yüksek araçlarla gidilmesi gerekmektedir. Avcılar köyü girişinde bu geziye
uygun araçlar kiralanabilmektedir. Avcılar Köyünden başlayıp Doyran Köyünde son bulacak
olan 37 km uzunluğunda, Şahindere Kanyonunun en güzel manzaraları yanında mevsimine göre
Kazdağlarının bin bir renkli çiçeklerini fotoğraflayabileceğiniz, bol oksijenli havasını teneffüs
edebileceğiniz, yazın soğuk sularına girebileceğiniz bir gezi güzergahıdır.
Avcılar Köyünde son hazırlıkları yaptıktan ve unutulan ihtiyaçlarıda buradan temin ettikten
sonra geziye başlıyoruz. Köyün çıkışında Dede pınarından körfeze seyrettikten sonra zeytinler ve
kızıl çamlar arasından geçerek 7 km sonra Kışladağ Milli park giriş kapısına varıyoruz.
Burada her yıl yeniden belirlenen Milli park giriş ücretini ve kılavuzluk ücretini ödeyerek,
yanımıza Doğa Koruma ve Milli Parklar Mühendisliğinin görevlendirdiği Alan kılavuzunu da
alarak yola devam ediyoruz.
3 km sonra solda halk arasında domuz yalağı denilen, toprağı özel, mevsimine göre içerisinde su
bulunan bir çukura varıyoruz. Domuzlar vücutlarındaki parazitlerden kurtulmak için burada
çamura girmekte sonrada etraftaki ağaçlara vücutlarını sürterek temizlenmeye çalışmaktadırlar.
3,5 km sonra ağlayan çama varıyoruz. Ağlayan çam, asırlık bir karaçamdır. Gövdesinin alt
kısmında bulunan bir yarıktan sıvı salgılamaktadır. Yöre halkına göre, çam sevip de
kavuşamayanlara ağlamaktadır.
Yaklaşık 2 km sonra Şahin deresi kanyonunun ilk seyir noktasına ulaşıyoruz. Derinlik insanı
ürpertiyor. Kocaman ağaçlar nokta gibi gözüküyor. Manzara insanı rahatlatıyor,korkuyla karışık
özgürlük duygusu veriyor. En azından ben öyle hissediyorum.
4 km sonra yolumuz Şahin Deresi ile kesişiyor. Burası dere çatı, su sesinin, kuş sesine karıştığı,
insana huzur veren, yaz sıcağında serin bir yer. Burada konaklayıp dumansız pikniğimizi
yaptıktan, kendine güvenenlerin serin sulara girip iyice serinlemelerinden sonra yolumuza
devam ediyoruz.
3,5 km sonra Şahindere kanyonunun en görkemli görüntülerinin seyredildiği küçük buruna
ulaşıyoruz. Buradaki manzara tarif edilemez, seyredilir. Nisan - mayıs aylarında gelindiği
takdirde etrafta renk renk orkideler ve Şakayıklar (Ayı gülü) görülebilir.
Kestane deresini, Yörük pınarını geçtikten sonra, yaklasık 30. km de Şahindere Kalesi Tepesini
arkadan gören seyir noktasına ulaşıyoruz. Buradan artık körfezde görülmeye başlamıştır. Milli
park çıkış kapısından sonra Küp gediğine geliyoruz sağa sapmadan devam edip üç yol ağzına
geliyoruz. En sağdaki yol Doyuran Köyüne, ortadaki yol Altınoluk beldesine ulaşmaktadır. Biz
sağa saparak Doyuran Köyüne ulaşıyoruz, köyü gezdikten sonra, mevsime göre çay yada ayran
içerek geziyi noktalıyoruz.
Sarıkız Güzergahı
Zeytinli beldesinden başlar,belde çıkışında yol ikiye ayrılır sola giden yol bir yörük köyü olan
Beyoba köyüne ve Milli Parkın günü birlik dinlenme alanı olan Hasan Boğulduya (Sütüven
Şelalesi) ulaşır. Biz sağ yola devam edeceğiz, 3 km sonra yeniden ikiye ayrılır, sola giden yol
yörük köyü olan Pınarbaşı köyüne ulaşır. Biz sağa devam ederek bir kilometre sonra Türkmen
köyü olan Mehmetalan köyüne ulaşıp, Köyün içine girerek kahvelerin önünden geçip
Kazdağlarına tırmanmaya başlayacagız. 300 metre yüksekliğe kadar, zeytin ağaçlarının sonra yer
yer tespih, sandal, meşe ve 600 - 800 metre yüksekliğe kadar hakim ağaç olan kızıl çamların
arasından geçerek 3 km sonra sonra Milli park giriş kontrol noktasına ulaşacağız.
Burada her yıl yeniden belirlenen Milli park giriş ücretini ve kılavuzluk ücretini ödedikten sonra
yanımıza Doğa Koruma ve Milli Parklar Mühendisliğinin görevlendirdiği Alan kılavuzunu da
alarak yola devam edeceğiz.Bu yükseklikte Mart - Mayıs aylarında yapılacak gezilerde, orman
açıklıklarında renk renk orkideleri görmek mümkündür.Kızıl çamlar arasında devam eden
yolumuz 3 km sonra ikiye ayrılır. Sağa giden yol Ayı deresine ulaşır. Sola keskin virajla devam
eden yola girerek, yer yer körfez manzarasını seyrederek 4 km sonra kızıl çamların artık sona
erdiği, kara çamların başladığı 800 metre yükseklikte kenarında bir çeşme bulunan küçük bir
düzlüğe ulaşacağız. Burası Yayla Tepe düzlüğünün başlangıcıdır. Araçlarımızı buraya park edip,
çeşmenin önünden güneye doğru yürüdüğümüzde,asıl Yayla Tepe düzlüğünü oluşturan iç içe
geçmiş iki ayrı düzlükle karşılaşırız. Yapısını kristalize kireç taşlarının oluşturduğu bu hafif
dalgalı arazi karaçam ve meşe ormanı tarafından çevrelenmiştir. Yayla tepe, Kazdağlarının bitki
çeşitliliği bakımından önemli yerlerinden biridir. Kazdağlarının endemik bitkilerinin bir kısmı
burada yetişmektedir.
Adındanda anlaşılacağı gibi daha önce yaylacılık faaliyetlerinin gerçekleştiği, Yayla Tepedeki
orman açıklığını, Fatih Sultan Mehmet, İstanbulu fethi sırasında, gemilerinin yapımında
kullanılan keresteyi üretmeleri için Toroslardan getirterek bu bölgeye yerleştirdiği Türkmenler
yayla olarak kullanmışlardır.
Kazdağları Milli Parkı mastır planında burası kamp alanı olarak belirlenmiştir. Yayla Tepe'den
batıya doğru yolumuza devam ediyoruz. Bundan sonra bize kara çamlar eşlik edecek.
Kazdağlarına çıkış zamanına göre önümüze her an tavşan, karaca, tilki, çakal, domuz sürüleri ve
çeşitli kuş türleri çıkabilir. Yol boyunca mevsime göre rengarenk çiçekleri görebiliriz.
7 km sonra sık ormanlık alan içinden aniden açık alana çıkarak, 1300 metre yükseklikteki
Kapıdağ Tepe üzerinde yer alan Kapıdağ orman gözetleme kulesine ulaşacağız. Kapıdağ tepenin
kuzeyi Ayı deresi güneyi ise Kızılkeçili çayı tarafından derin ve dar vadiler şeklinde yarılmış
durumdadır. Bu görünüm Kazdağlarının önemli seyir noktalarından birini oluşturmaktadır. Bu
noktadan çevreye bakıldığında; güneyde edremit körfezi, batıda, Kızılkeçili çayı vadisinin
(Sütüven vadisinin) başlangıcındaki dökük kayalıkları, Nanekırı, Tavşanoynağı tepe ve
Kazdağlarının zirvesi Karataş Tepe, Sarıkız tepe, kuzeyde Gürgen dağı ve doğuda Eybek dağı
seyrine doyum olmaz bir manzara olarak görülebilir. Mevsimine göre Kazdağlarının endemik
bitkilerini bu bölgede görmek mümkündür.
5 km sonra Kazdağları tırmanışında önemli bir nokta olan 1580 metre yükseklikteki Tozlu
Yaylasına ulaşacağız. Tavşan dere ile Aç öldüren dere arasında kalan bir sırttır. Burada bulunan
çeşmelerin suları soğuk ve içimi çok güzeledir. Haziran - Ağustos ayları arasında tam bir çiçek
bahçesi gibidir. Yöre halkı tarafından yayla olarak kullanılmıştır. Sağa giden yol 10 kilometrelik
trakink yolu olup Levent boğazından, Ayı deresine inmektedir. Levent boğazında Kazdağlarının
endemik Göknarları görülebilir. Sola giden yol 3 km sonra bizi 1650 metre yüseklikten başlayan
zirveler düzlüğüne götürür. Düzlüğün başlangıç yerinde Kaz avlusunun girişi bulunmaktadır.
Zirveler düzlüğüne çıktığımızda, Karataş tepe, hemen eteğinde Türkmen yaylası, sağ tarafında
geriye doğru Baba tepe görülmektedir. Devam eden yol Baba tepeye askeri tesislere gitmektedir.
Sola devam eden yol 2 km sonra Sarıkız tepeye ulaşmaktadır. Sarıkız tepe yoluna girince sırta
doğru adeta kaya ve döküntü taş çölü ile karşılaşmaktayız. Bu görüntü jeolojik yapıyı oluşturan
metamorfik kayaçların fiziki şartlar nedeniyle parçalanması sonucu oluşmuştur. Taşlar,
içlerindeki mika madeni nedeniyle parlamakta ve çok hoş görünümler oluşturmaktadır. Kaz
avlusunun en güzel gözlendiği yerlerden birisi burasıdır. Bu bölge Kazdağlarının endemik
bitkileri bakımından en önemli noktalarından birisidir.
1726 metre yükseklikteki Sarıkız tepe, taşlık ve kayalık,toprak tabakası çok ince çıplak bir tepe
olarak görülmekle berabber, Kazdağlarının endemik ve nadir bitkilerinin en çok bulunduğu
alandır. Ayrıca Edremit körfezine hakim bir nokta olduğundan manzara çok güzel görünmekte
ve insana uçuyormuş hissi vermektedir. Zirvede Sarıkızın türbesi görülmekte, burada bulunan
deftere insanlar dileklerini yazmaktadırlar.
Sarıkız güzergahının son noktası burasıdır. Aynı yoldan geri dönülecektir. Milli park yetkilileri,
alternatif dönüş güzergahı olarak Tavşanoynağı tepe - Dumanlı mevki - Gürlek çeşme - Çamlıbel
Köyünü planlamaktadırlar.
Download