Dünya’dan vergi haberleri Elif Aydın Serkan Meral YUNANİSTAN Parlamento tasarruf planını onayladı Yunan parlamentosu, yüksek tutardaki bütçe açığını 4,8 milyar Euro tutarında azaltmak için hükümet tarafından tasarlanan ve harcamaları azaltıp vergileri artırma amacında olan paketi onayladı. Plana göre genel KDV oranı 2 puanlık artışla % 21’e ulaşırken, gerçek kişilerin 100.000 Euro’yu aşan gelirleri % 45 oranında gelir vergisine tabi tutulacaktır. Buna ilaveten 2009 yılında 100.000 Euro’dan fazla gelir elde eden kişilerden bir seferlik olmak üzere % 1 oranında vergi alınacağı da söz konusu plan da belirtilmiştir. Sigara, alkollü içecekler ve akaryakıttaki vergi artışları ve gayrimenkul şirketlerine bir seferlik koyulan vergi ile birlikte toplam vergi artışının 2,4 milyar Euro tutarına erişmesi beklenmektedir. Harcama tarafında ise plan, emekli aylığı ödemelerini dondurmakta ve devlet sektöründe çalışan işçilerin izin prim ücretlerinde % 30 oranında kesintiye gitmektedir. Ayrıca altyapı projeleri için yapılan harcamalarda da % 5 oranında kesintiye gidileceği planda yer almaktadır. Yunan hükümeti 2010 bütçe açığını gayrisafi yurtiçi hasılanın % 8,7’sine düşürme hedefine ulaşmakta kullanacağı planı 3 Mart tarihinde açıkladı. 2009 yılında bütçe açığı AB kuralları tarafından kabul edilen seviyenin 4 katından fazla olan % 12,7 seviyesine ulaşırken, önlemlerin parlamento tarafından kabul edilmesi Yunanistan’ın IMF yada diğer AB ülkelerinden yardım talep edebilmesi için bir ön koşul olarak görülüyordu. AVUSTURYA Koalisyon ortakları banka vergisini destekliyor 22 Şubat tarihinde Avusturya’nın en büyük bankalarının liderleriyle düzenlenen zirve sonucunda, Avusturya koalisyon hükümeti yeni bir banka vergisinin yürürlüğe koyulacağını açıkladı. İktidarda bulunan iki partiden biri olan Avusturya Sosyal Demokrat Partisi tarafından, ABD Başkanı Barack Obama’nın finansal krize yönelik oluşturduğu model baz alınarak, 50 Milyar USD ve üzerinde aktife sahip bankaların yükümlülükleri üzerinden % 0,15 oranında banka vergisi alınmasına yönelik Ocak ayında önerilen teklif, diğer iktidar ortağı Avusturya Halk Partisi tarafından başta desteklenmese de 22 Şubat tarihindeki zirve sonucunda finansal kurumlardan gelen yoğun muhalefete rağmen iki parti lideri de teklifi desteklemeye karar vermiştir. Banka vergisinin 2011’den itibaren yürürlüğe konulması ve yıllık 500 Milyon Euro civarında gelir üretmesi beklenmektedir. Verginin bankalar dışındaki finansal kurumlara (örneğin sigorta şirketleri) da uygulanıp uygulanmayacağı ve elde edilen gelirin bütçede genel gelir kalemi altında mı yoksa özel bir hesap altında mı takip edileceğine özel bir çalışma grubu tarafından karar verilecektir. OECD Malezya ve Andorra OECD’nin “beyaz liste”sine alındı Medyada yer alan haberlere göre OECD, Malezya ve Andorra’yı gri listeden, bilgi değişimi konusunda uluslararası standartları ana hatlarıyla uygulayan ülkelerin bulunduğu beyaz listeye aldı. Gri listede OECD’nin vergilendirmeyle ilgili bilgi değişim standartlarını uygulamayı taahhüt edip bunu henüz gerçekleştirmemiş ülkeler yer alırken, şu anda boş olan kara liste ise standartları uygulamayı taahhüt etmemiş ülkeleri içermektedir. Malezya özellikle Labuan bölgesi yüzünden OECD tarafından Nisan 2009’da açıklanan listede kara listede yer almasına rağmen Malezya hükümetinin standartlara uyacağını taahhüt etmesi üzerine gri listeye alınmıştır. Malezya Nisan 2009 tarihinden itibaren Belçika, Birleşik Krallık, Brunei, Fransa, Hollanda, İrlanda, Japonya, Kuveyt, San Marino, Senegal, Şeyseller ve Türkiye ile çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları imzalamıştır. Bir ülkenin beyaz listeye alınması için OECD’nin bilgi değişim standartlarını karşılayan en az 12 adet anlaşma imzalamış olması gerekmektedir. Andorra da 7 İskandinav ülkesiyle (Danimarka, Faroe Adaları, Finlandiya, Grönland, İsveç, İzlanda, ve Norveç) 24 Şubat tarihinde imzalamış olduğu anlaşma ile 12 anlaşma sınırını aşmıştır. Önceden Prenslik’in önemli ticaret ortakları konumunda bulunan İspanya, Fransa ve Portekiz ile imzalanan anlaşmalar da dahil olmak üzere 10 adet anlaşmaya imza atmış olan Andorra’nın toplam anlaşma sayısı İskandinav ülkelerinin topluca müzakere edip imza atmasıyla birlikte 17’ye yükselmiştir. BİRLEŞİK KRALLIK İlaç grubu İngiliz Hükümetiyle yaşadığı vergi ihtilafını çözüme kavuşturdu Medyada yer alan haberlere göre Anglo-İsveç ilaç grubu Astra-Zeneca 23 Şubat tarihinde HM Revenue & Customs (İngiliz Vergi İdaresi; HMRC) ile 15 yıllık bir süreyi kapsayan transfer fiyatlandırması ihtilafı konusunda uzlaşmaya vardı. Şirket HMRC’ye 350 Milyon Sterlin’i 2010 Mart’ında ve kalanı 2011 Mart’ında olmak üzere toplam 505 Milyon Sterlin ödeyecek. Astra-Zeneca uzlaşmaya rağmen hatalı herhangi bir uygulaması olmadığını savunurken, konu AstraZeneca’nın 1996 yılından beri uygulamakta olduğu ve global gelirinin belirli bir kısmını Birleşik Krallık’a aktarmasında kullanılan transfer fiyatlandırması uygulamalarına yönelik eleştirileri içermektedir. Ortaya çıkan sonuç transfer fiyatlandırması uygulamalarıyla vergi ödemelerini asgari düzeye çekmeye çalışan diğer çokuluslu Birleşik Krallık şirketlerini de etkileyebileceği belirtilmektedir. The Independent gazetesinde 24 Şubat tarihinde çıkan bir habere göre ise uzlaşma sonucu ödenen tutar, vergi matrahını azaltacağı için 2010 yılında Astra-Zeneca’nın daha düşük vergi ödemesini sağlayacağı belirtilmiştir. HOLLANDA Parlamento vergi reformu tartışmaları hakkında rapor yayınladı Hollanda parlamentosu, Maliye Komitesi ile Maliye Bakanı Jan Kees de Jager arasında, devralma işlemlerini finanse eden kurumlarca (acquisition vehicles; “AV”) katlanılan faiz giderlerinin indirimine ve Hollanda şirketleri tarafından yurtdışı şube zararlarının vergi matrahını azaltmak amacıyla kullanılmasının yasaklanmasına ilişkin konuları içeren kurumlar vergisi değişikliklerini tartışmak amacıyla düzenlenen toplantının sonuçlarına ilişkin bir rapor yayınladı. De Jager’in parlamentoya sunduğu tasarıda AV’lerin katlandığı faiz giderlerinin vergi matrahından indirimine yönelik limit koyulmasının amacının, yüksek tutarda faiz indiriminin önüne geçmek olduğu belirtilmişti. Tasarıda yer alan yurtdışı daimi işyeri zararlarının Hollanda’da vergilendirilebilir karı azaltmasının yasaklanmasının nedeni ise daimi işyeri ve iştiraklerin vergilendirilme düzenini eşit hale getirmektir. Bu da yurtdışı iştirak kazançlarında olduğu gibi, yurtdışı zararlarının Hollanda vergi matrahının tespitinde dikkate alınmaması anlamına gelebilir. Bu açıdan de Jager de aktif durumda olan daimi işyerleri için vergiye tabi olma kriterinin kaldırılmasının daha tutarlı olacağını kabul etmiştir. De Jager tasarıda örtülü sermaye (earnings stripping rules) ile ilgili ya da iştirak katılımı için kullanılan kredilerle ilgili faiz giderlerinin indirimine ilişkin herhangi bir limit uygulamasının söz konusu olmadığını fakat yatırım ortamı garanti altına alındıktan sonra % 5 oranında zorunlu bir “group interest box” uygulamasını yürürlüğe koymayı tercih edeceğini belirtmiştir. (group interest box: grup şirketlerinden elde edilen faiz geliri % 5 oranında vergilendirilirken, grup şirketlerine ödenen faiz gideri de % 5 oranında indirilebilecektir). Bununla beraber, söz konusu group interest box uygulamasını yakın bir zamanda uygulamaya geçirmenin zor olduğunu belirtmiştir. De Jager ayrıca parlamentonun bazı üyeleri tarafından getirilen Hollanda temettü vergisinin kaldırılmasına yönelik önerileri de, söz konusu vergi önemli bir gelir kalemi olmasına rağmen dikkate alacağını bildirmiştir. De Jager ayrıca AV’lerin indirilebilecek faiz giderine limit koyulmasının ve yurtdışında bulunan daimi işyerlerinin zararlarının kullanımına ilişkin kısıtlamaların 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren yürürlükte olmasını umut ettiğini bunun için de yaz tatilinden önce parlamentoya kanun tasarısını sunmak niyetinde olduğunu belirtmiştir. De Jager söz konusu değişiklikler sonucu elde edilecek vergi gelirlerinin mükelleflere ne gibi kurumlar vergisi avantajları (vergi oranında ya da vergi matrahında düşüş) şeklinde geri döneceğinin de tasarıda açıklanacağını eklemiştir.