PARAZİTER ENFEKSİYONLAR Hazırlayan: Öğr.Gör.Sibel Serap CEYLAN 1 PROTOZOOLARIN NEDEN OLDUĞU ENFEKSİYON HASTALIKLARI 2 GİARDİA İNTESTİNALİS 3 Giardia intestinalis infeksiyonu ılıman iklim bölgelerinde yaygın olarak görülmekte olup, özellikle çocuklarda sık rastlanan ve yurdumuzda kronik ishalin en sık nedeni olan protozoon’dur. 4 Epidemioloji ve etyoloji: • Trofozoit ve kist formunda bulunan bir protozoon’dur. • Kist formlarının gaita ile atılması sonucu enfekte su ve besinlerin oral yolla alınması ile enfeksiyon insanlara bulaşır, • Daha nadir olarak karasinekler ve insandan insana bulaşmada olmaktadır. • Beslenme bozukluğu ,bağışıklık sistemi bozukluğu olanlar ile kalabalık ortamlarda yaşayan, özellikle mental geriliği olanlar için önemli risk faktörüdür. 5 Patogenez: • Dışkı ile dış ortama çıkan kistler ağız yolu ile alınırlar • Mide asidine dirençli olan kistler tahrip olmadan duodenuma geçerler. • Kistten çıkan trofozoitler duodenum ve jejenum mukozasına emici diskleri ile yapışır ve boyuna ikiye bölünerek çoğalırlar. • Hücrelerden fazla miktarda mukus salgılanmasına, A vitamini başta olmak üzere yağda eriyen vitaminlerin emiliminin bozulmasına neden olur. 6 • Barsak boşluğunda ilerleyen etken kist şeklinde dışkı ile atılır. • Yaşam döngüsünde ara konağa ihtiyaç göstermez. • Dış ortamda aylarca canlı kalan kistler; suda 3 ay, buzdolabında 16 gün canlı kalırlar. 7 Klinik bulgular: • Çocuklarda gelişme geriliği, • Halsizlik, • Anemi görülebilir. • Karın ağrısı, şişkinlik, • İshal • Dışkıda yağ ve mukus miktarının artma • Kilo kaybı • A vitamini eksikliği • Allerjik ürtiker ve ekzema • Giardia’lı hastalarda ajite, sinirli bir karakter, melankoli ve anksiyete görülebilir. 8 Bakım: 1. Enterik önlemler alınır 2. A vitamini eksikliği belirtileri gözlenir * Mukoza ve epitel doku bozuklukları, * Görme bozukluğu, * Konjoktivit, gece körlüğü, * Deri kuruluğu, * Büyümede gerilik, 9 3. Kilo takibi yapılır 4. İshal ve kusma nedeniyle sıvı takibi yapılır 5. İshal nedeniyle perine temizliğine dikkat edilir 6. Bulantı kusma nedeniyle sık sık az miktarlarda beslenme yapılır 7. Büyüme gelişme takibi yapılır. 8. Hastaya rahat sakin bir ortam sağlanır 9. Ağrı ile baş etmesine yardımcı teknikler kullanılır 10 Amebiasis ve hemşirelik bakımı 11 • Bağırsağa ait çeşitli belirti ve bulgular gösteren, bazı organ ve dokularda amip apselerine neden olan protozoer bir hastalıktır. • Entamoeba histolytica insanda hastalık yaptığı bilinen tek amioptir • Klora dayanıklıdır, iyot solüsyonu ile ölebilir • 30 C de günlerce, 0-4 C de aylarca canlı kalır ve 55 C de ölür 12 Epidemiyoloji • Dünya nüfusunun %10’unun E. Histoytica ile enfekte olduğu tahmin edilmektedir. • Özellikle orta ve güney amerik ve hint yarımadasında önemi oranda morbidite ve mortalite nedenidir. • Ülkemizde doğu anadolu ve güneydoğu anadolu bölgelerinde prevelans %4-11 arasındadır. • Portörler çevre için risklidir • Aile içi bulaşmalar sıktır • Toplu yaşanılan yerlerde salgınlar sıktır • Enfekte kişilerin %90’ında asemptomatik kist taşıyıcılığı mevcuttur 13 Bulaşma • Fekal-oral yol ile olur • Trafozitler konak dışında yaşayamazlar ve sindirim yoluyla alındıklarında mide asit ortamında etkisiz hale gelirler. • Bulaşma hastaların ve portörlerin dışkısı ile atılan olgun amip kistleri ile kirlenmiş enfekte sebze ve meyvelerin ve suların ağızdan alınması ile olur • Hamam böcekleri ve karasinekler mekanik taşıyıcıdır 14 Patogenez • Etkenin kist ve trofozit şekli (ishal durumunda) dışkı ile atılır • Olgun kistler kontamine yiyecek, su ve ellerle ağızdan alınır, ince bağırsakta yerleşir • Her bir kistin sitoplazmik bölünmesi sonucu çok sayıda trofozoit , trofozoitlerin parçalanması ile kistler açığa çıkar • Kalın bağırsakta kolonize olur ve konağı terk eder (dışkı ile atılır) 15 • Trofozitler yerleştiği yerden toksinleri ile mukoza dokusunu eriterek geniş ülser ve nekroz alanlar meydana getirir • Bakteriler ya da dokularla beslenir • Etkenin kan yolu ile yayılması sonucu bağırsak dışı amebyazis oluşur. • Yerleştiği organda nekroz ve amip apseleri yapar • Başta KC, AC, plevra, perikard, vajina, serviks, dalak, beyin ve deriye yerleşir. 16 Kuluçka dönemi • Birkaç gün ile birkaç ay arasındadır (ortlama 2-4 hafta) 17 Belirti ve bulgular • Asemptomtik tipte belirti yoktur • Dışkıda kistler görülür, trofozidler görülmez • Çoğunda ateş yoktur • İnvaziv kolit ve dizanteride karında ğrı, bulantı, kusma, geğirme, bağırsak hareketlerinde artma, sulu dışkılama, tenezm (Tuvalete sık gitme isteği fakat barsağı tam boşaltamama hissi ) • Semptomlar 1-3 hafta içinde ortaya çıkar • Dışkıda kan ve mükus • İshal aralarında kabızlık • Kolon perforasyonu, karaciğer apsesi sık gelişir 18 Tanı • Taze dışkıda kist veya trafozidlerin görülmesi • Sigmoidoskopi veya rektoskopi • Farklı zamanlarda 3 kez örnek incelemesi yapılmalıdır • Bağısak dışı amebyazisde tanı; etkenin yerleştiği organdan yapılan ponksiyon ile alınan materyalin incelenmesi, serolojik testler, röntgen ve ultrasonik incelemelerle konulmaktadır. 19 Tedavi • Metronidazol Komplikasyonlar • Peritonit, kolon perforasyonu, yapışıklıklar, kanama 20 Hemşirelik bakımı • Dışkı kültürü 3 kez üst üste negatif gelinceye kadar enterik önlemler alınır • Tuvalet sonrası el yıkama • Dehidratasyon takibi • Sıvı alımının arttırılması, IV sıvı desteği • Tanı ve tedaviyi takip için dışkı örneği alma • Dışkı örneği 20 dakika içinde incelenmeli • Komplikasyonların takibi • KH ve proteinden zengin diyetle beslenme • Aktivite kısıtlanır • Alkol yasaklanır • İlaçların yan etkileri takip edilir 21 Korunma • • • • • • Sanitasyon ve temiz su Sağlık eğitimi Enfekte kişilerin tedavisi Besin hijyeni Kanalizasyon sistemi kapalı olmalı Vektörlerle savaş 22 SITMA (MALARYA) 23 Yüksek ateş, titreme ve terleme nöbetlerinin görüldüğü, anemiye ve dalak büyümesine yol açan kronik nükslerle seyreden ölümcül bir protoozon enfeksiyonudur 24 Etyoloji: • Etken plazmodiumlardır. • Bir çok Plasmodium türü olmasına karşılık insanı sadece dört tür enfekte eder. P. Vivax, P. Ovale, P. falciparum ve P. Malariadır. • insandan insana anofel cinsi dişi sivrisineklerle bulaşır. • İnsandan insana doğrudan bulaşma yoktur. Ancak kan yoluyla bulaşır. 25 Patogenez: • Konaklar infekte dişi anofelin sokması ile infekte olmaktadırlar. • Konak kanına giren etken kan akımı ile karaciğere gelir; hepatositlerin içine girer ve burada olgunlaşırlar • Karaciğer hücrelerinden çıkarak kana karışır. • Kanda eritrositlerin içine girer ve eritrositleri parçalar. 26 Klinik Bulgular • Baş ağrısı, • Fotofobi, • Kas ağrısı, • Anoreksi, • Bulantı, • Kusma • 48 saatte bir görülen nöbetler • Nöbetler genellikle soğuk (titreme), sıcak (ateş) ve terleme olarak üç dönem gösterir. 27 • Titreme döneminde şiddetli üşüme hissi, titreme baş ağrısı, bulantı, kusma vardır, nabız hızlıdır. 15 dak-2 saat sürer. • 3-4 saat süren sıcak (yüksek ateş) dönemde ateş 40 o C ye kadar yükselir. Deri kuru, yüz kırmızı, baş ağrısı, susuzluk hissi, şuur kaybı ve sayıklama olur. • Terleme döneminin başlamasıyla ateş düşer. Hastanın ileri derecede yorgunluk ve halsizlik dışında başka şikayeti kalmaz. 2-4 saat sürer 28 • Olguların %50’sinde rölapslar haftalar, aylar veya yıllar sonra görülebilir. • Tedavi edilmeyen hastalarda koma ve ani ölüm görülebilir • Enfeksiyonun ilk haftasında splenomegali oluşur ve infeksiyon ilerledikçe büyümesine devam eder. • Eğer infeksiyon erken dönemde tedavi edilirse dalak normal boyutlarına geri döner. 29 Bakım: • Hastalarda kan ve sekresyonlara yönelik izolasyon önlemleri alınır • Üşüme döneminde hasta sıcak tutulur. • Terleme döneminde ılık banyo verilir ve hasta kuru tutulur • Ateşli dönemde soğuk uygulama yapılır, antipiretikler verilir ve sıvı alması sağlanır • AÇT ve kilo takibi yapılır 30 • Hasta oral kinine karşı oluşan baş ağrısı, bulantı, görmede bozukluk, bronkospazm, hemolitik anemi gibi reaksiyonlar açısından takip edilir • Yaşam bulguları sık aralıklarla alınır • Şuur durumu ve davranışlarda değişiklik olup olmadığı gözlenir • Karyola kenarları yastıkla desteklenerek hasta travmalardan korunur • Reçete edilen sedatifler verilir 31 • Protein, KH, vitamin ve demirden zengin bir diyetle beslenme sürdürülür • Kan transfüzyonu yapılıyorsa transfüzyonun komplikasyonları açısından takip edilir • Hasta iyileştikten bir süre sonra nüksler olabileceği bu nedenle ilaçlarını düzenli kullanması gerektiği ve tedaviden 4-5 ay sonra kan muayenesinin tekrarı anlatılır. 32 Korunma • Anofel türü sivrisineklerin yaşadığı bataklık bölgeler ve durgun sular kurutulmalı • Pencere ve kapılara tel kafesler yapılarak sivrisineğin girişi önlenmeli • Sinek kovucu ilaçlar kullanılmalı • Endemik bölgelere seyahatte koruyucu tedavi • Risk altındaki kişilere koruyucu tedavi 33 TOXOPLASMOSİS (TOXOPLASMA GONDİİ) 34 İnsanda kongenital veya doğum sonrası görülebilen ve görülme şekline göre belirti ve bulgular veren, ayrıca et ve et yiyen memeliler ve kuşlarda da hastalığa neden protozoar bir hastalıktır. Kesin konağı kedigillerdir. 35 Evrim: • Parazit (T.gondii) kedinin sindirim yolundan ince bağırsak epiteline girer ve olgunlaşmamış ookistlere dönüşür. • Ookistler önce bağırsak boşluğuna daha sonrada dışkı ile dış ortama çıkar. 36 Toxoplazma’nın bulaşma şekilleri 1- İnfekte hayvan etlerinin az pişmiş veya çiğ olarak yenilmesi 2-Akut toxoplasmosis parazitemi sırasında salya, sümük, süt ,göz yaşı, vaginal salgı, semen, dışkı idrar gibi tüm vücut salgılarıyla olabilir. Anneden fetusa bulaşmada bu şeklin plasenta yolu fetusa geçmesi sonucu olmaktadır. 37 3-Toprakla oynayan el yıkama alışkanlığı olmayan kişilerin ellerine bulaşmış ookistlerin ağız yolu ile alınmasıyla Enfekte sebze ve meyvelerı yıkamadan çiğ olarak yenmesiyle Kedi tüyüne bulaşan ookistlerin kedilerin sevilmesi sırasında insanların ellerine bulaşarak insanları enfekte ederler 38 Edinsel toxoplasmosis • Poliadenopati (lenf bezlerinin şişmesi) • Titreme ile başlayan yüksek ateş, • Baş ağrısı, • Halsizlik, • Gece terlemesi, • Konjuktivit, • Retinit, • Miyalji, • Makülopapüler döküntüler, ve • Hepatosplenomegali görülür 39 Konjenital toxoplasmosis • Hamilelik sırasında parazit ile ilk kez karşılaşan kişilerin bebeklerinde görülür • İlk trimestride infeksiyonu almış olan tedavi edilmemiş kadınlarda konjenital toksoplasmosis insidansı %10-20, • İkinci trimestride %60-70, • Üçüncü trimestride ise %80 civarındadır. 40 • İlk trimestride infeksiyonun alınması ile ciddi klinik belirtiler oluşmaktadır. • Doğumda klinik belirtiler olabildiği gibi seneler sonrada klinik belirtiler görülebilir. 41 Yeni doğanlarda • • • • • • • • • • Ateş, Hepatosplenomegali, Makülopapüler döküntüler, Anemi, Trombositopeni, Sağırlık görülebilir. Ağır olgularda korioretinit, Serebral kalsifikasyonlar, Koma hidrosefali ve mikrosefali gelişir. Ölü, düşük ve erken doğuma yol açabilir. 42 Bakım: • Belirtisiz toxoplazmozisli yenidoğanlar görme problemleri ve gelişme geriliği olup olmadığı açısından belli aralıklarla izlenir • Tedavide kullanılan ilacın kemik iliği üzerine olumsuz etkileri (purpura, burun kanaması, enjeksiyon yerinde kanama) açısından gözlem yapılır. • Korioretiniti olan hastaya güvenilir çevre sağlanır, bakımı sağlanır, görme kaybı için rehabilitasyon önerilir 43 KORUNMA 1. Çiğ veya az pişmiş et ve et ürünleri (salam, sucuk, sosis v.s) yememeli. 2. Çiğ, rafadan veya sahanda az pişmiş yumurta yememeli. 3. Kaynamamış süt tüketmemeli. Pastörize sütü bile kaynattıktan sonra içmeli. 4. Evde kedi besleniyorsa kediye çiğ et verilmemeli, dışkı kaplarındaki kum hergün değiştirilmeli. 44 5. Kedi sevdikten sonra eller iyice yıkanmalı 6. Çiğ tüketilen sebze ve meyveler iyice yıkadıktan sonra yenmelidir. 7. Mutfakta yemek hazırlarken kullanılan ev aletleri ( bıçak, kesme tahtası v.s) kullandıktan sonra deterjanla iyice yıkanmalı. 45 PEDİCULOSİS (BİTLENME) VE HEMŞİRELİK BAKIMI 46 Tanım: Artropodların bir türü olan Pediculuslerin yaptığı bir enfeksiyondur. • Baş biti (Pediculus Capitis) • Vücut biti (Pediculus corporis) • Pubis biti (Phtirus pubis) • Bulaşma enfekte kişilerin kullandıkları bitli, sirkeli eşyalarla ve doğrudan temas yoluyla olur. 47 Belirti ve Bulgular; • Bitlerin deride soktukları yerde salgıladıkları toksinlere karşı şiddetli kaşıntı, • Kıl gövdelerine yapışık ovoid, grimsi beyaz yüzlerce sirke, • Kaşıntı alanlarında sıyrıklar bazen de sekonder bakteri enfeksiyonu, • Bitin görülmesi, • Baş bitlenmesinde oksipital bölgede ve kulak arkasında; vücut bitlenmesinde vücuttaki kılların üzerinde sirkelere, iç çamaşırların dikiş yerlerinde hem parazit hem de sirkelere rastlanması; pubis biti genital bölge veya vücudun kıllı alanlarına yerleşir. 48 Tedavi ve Hemşirelik Bakımı • • • • Bit ve sirkeleri ortadan kaldırmak, Deri irritasyonunu azaltmak, Antiparazit şampuan, krem ve solüsyonlar kullanılır. Sekonder enfeksiyon durumlarında antibiyotik pomatlar • Baş bitinin tedavisinde bir çorba kaşığı şampuan başta köpürtülür. 4-5 dakika beklenir. • Saçlar 1/1 oranında sirke-su karışımı ile yıkanarak durulanır ve sık dişli tarak ile taranır. • Vücut bitinde ise; sabunlu su ile banyo yapılır. Vücut kurulanır. Krem veya losyon tüm vücuda sürülür, çocuk giydirilir.12-24 saat beklendikten sonra tekrar banyo yapılır. Aynı işlem 7-10 gün sonra tekrarlanır. 49 SCABİES (UYUZ) VE HEMŞİRELİK BAKIMI 50 • Tanım: Genellikle kaşıntılı, mite diye bilinen artropodlardan sarcoptes scabiei ile oluşur. • Parazitler tüneller kazarak ilerler. • Vezikül ve püstül şeklinde döküntüler oluşur. • Tüneller genellikle; *parmak aralarında, *el bileği, *genital bölge, *karın, *göğüs ve aşil tendonunda rastlanır. 51 • Uyuz dünyanın her tarafında özellikle hijyenik koşullardan yoksun toplumlarda görülür. • Bebeklerde ve çocuklarda hastalık aynı yatakta yatma sonucu doğrudan ve ya kirli yatak takımlarının kullanılması sonucu dolaylı olarak bulaşır. 52 • Dişi sarkoptlar deri yüzeyinde fertilize olduktan sonra deri içinde tüneller kazarak ilerler, kazının başlamasından birkaç saat sonra dişi sarkoptun yumurtlamaya başladığı görülür. • Yumurtlama işlemi iki ay kadar devam eder. • Sonunda 1 cm boyunda bir tünel kazılmış olur, içinde 10-25 tane yumurtada bırakılmış olur. • Erkek sarkopt fertilizasyon, dişi sarkopt yumurtlama işlemi bitince ölürler. • Yumurtadan çıkan larvalar tünelin tavanını delerek olgunlaşmal için deri yüzeyine çıkarlar. • Dişi sarkoptun deri yüzeyinde fertilize olduktan sonra deri içine girmesi tüneller kazarak yumurtalarınıda bırakmasıda konakçıda duyarlılığa neden olur. 53 Belirti ve Bulgular; • Şiddetli gece kaşıntısı, • Deri içinde açılan tünellerin dıştan görünmesi • Tüneller 0.5-1 cm arasında değişebilen uzunlukta, deriden biraz kabarık, beyazımsı gri renkte, kırık çizgi ve ya S şeklindedir. • Tünellerin ucunda veziküller vardır (perle). • Bebeklerde veziküller bülleşir. • Kaşıntı ile oluşan sekonder enfeksiyonlarına bağlı sistemik belirtiler: Ateş, lökositoz. 54 Tedavi ve Hemşirelik Bakımı; • Hasta ile yakın temasta olanlarda tedaviye alınır. Tedavi: • Parazitleri Yok Etmeye, • Kaşıntıyı Önlemeye, • Deri İrritasyonunu Azaltmaya yöneliktir. Tedavide kullanılan ilaçlar; • %1’lik gamma benzen hezachloride (kwell) • Krotamiton, • Benzil benzoat • Kükürt ve katran içeren pomatlar, 55 • İlaçlar uygulanmadan önce banyo yapılır. • Tedavi evde sürdürülecekse aileye eğitim verilir. • Sekonder enfeksiyon durumlarında antibiyotik verilir. • Çocuğun kendini kaşıması önlenir. • Etkili tedaviden 24 saat sonra bulaşma ortadan kalkar. 56 DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER 57