gürültü

advertisement
ÖNEMLİ BİR ÇEVRE SORUNU: GÜRÜLTÜ
Int. Dr. Özkırım S.
Int. Dr. Öztürk A.
Int. Dr. Öğüt B.
Int. Dr. Ayhan M.
Int. Dr. Gürel M.
Dr. Vaizoğlu S.
Dr. Güler Ç.
Gürültünün önemli bir çevre sağlığı konusu olmasının nedeni insan sağlığı üzerindeki olumsuz
etkilerinden kaynaklanmaktadır. Gürültü işitme kaybına neden olabildiği gibi diğer vücut
fonksiyonlarına da olumsuz etkide bulunur. Ayrıca gürültünün insan sağlığına verdiği zarar
dışında, sözlü iletişimi zorlaştırması, uyarı sinyallerini maskelemesi gibi zararları da vardır.
Gürültü, istenmeyen ve hoşlanılmayan sesleri tanımlamak için kullanılır.
"Belirgin bir yapısı olmayan, içerdiği öğelerle kişiyi bedensel ve psikolojik olarak etkileyebilen ses
düzeni" olarak da tanımlanmaktadır1.
Ceza hukukunda gürültü halkın huzurunu bozacak biçimde çeşitli araçların gürültü ile çalınması
gürültülü bir mesleği veya zanaatı yasalara aykırı olarak yapma suçu olarak kabul edilir. Türk
Ceza Kanunun 546. maddesi bu gibi bir uygulamayı saat 22.00'dan sonra yapanların cezasının
artırılacağını
öngörmektedir1.
Özellikle gelişen toplumlarda gürültünün neden olduğu etkilerin meslek hastalıkları ve tazminat
ödenmesi gereken hastalıklar arasında sayılmaya başlandığında gürültüyle ilgili kayıt
sistemlerinde önemli gelişmeler olmuştur. Perçinleme, çekiçleme gibi uygulamaların iş sağlığında
yarattığı etkiler bu gibi işyerlerinde kişilerin odiyometrik olarak değerlendirilmesi ve izlenmesi
gereğini çıkarmıştır1.
Doğal gürültü kaynaklarının bir bölümü yer atmosferinde ya da uzayda oluşan gürültüler olabilir.
Yapay araçların oluşturduğu elektriksel gürültülere de yapay gürültü ya da yapay elektromanyetik
tedirginlik nedenleri denmektedir. Kozmik gürültüler atmosfer dışında oluşan gürültülerdir ve
değişik ansiklopedik kaynaklarda gökada gürültüsü, gökada dışı gürültü, güneş gürültüsü,
yıldızlararası gürültü gibi tanımlar yapılmaktadır1.
SESİN ÖZELLİKLERİ
Ses, titreşim yapan bir kaynağın hava basıncından yaptığı dalgalanmalar ile oluşan ve insanda
işitme duygusunu uyaran fiziksel bir olaydır. Sesin iki temel karakteristiği frekans ve şiddettir.
Frekans: Ses dalgalarının birim zamanda titreşim sayısıdır ve Hertz (Hz) olarak ölçülmektedir.
Sesin yüksek mi yoksa düşük mü olduğunu tanımlamaktadır. İnsan kulağı 20-20.000 Hz
arasındaki sesleri duyar. Buna audio frekans aralığı denir. Bunun altındaki değerlerdeki seslere
infrases, üstündeki değerlerdeki seslere ultrases denir. Ultrasesler kişide bulantı, kusma,
huzursuzluk, başağrısı yapabilmektedir. İnfrasesler genellikle teknolojiye bağlı olarak ortaya
çıkan seslerdir ve en sinsi toplumsal etkiler infrasesler için sözkonusudur1.
Ses Yoğunluğu (Sound Intensity): Birim zamanda bir birim alandan geçen ses enerjisi
miktarıdır. (W/m2) Kulak tarafından algılanabilinen en düşük ses yoğunluğu 1012w/m2dir ve bu
işitme eşiğidir. Ağrı hissetmeden kulak tarafından işitilebilen en yüksek ses yoğunluğu ise 1 W/m2
ve
10
W/m2
arasındadır3.
Desibel (dB): Sesin şiddeti ise kulak kepçesine ulaşan sesin şiddetini tanımlamaktadır ve desibel
(dB) olarak ölçülür. Desibel insan kulağının en çok hassas olduğu orta ve yüksek frekansların
özellikle vurgulandığı bir ses değerlendirilmesi birimidir ve aritmetik olarak toplanıp çıkarılamaz.
Ses düzeylerini birleştirebilmek için logoritmik olarak ifade edilmelidir. Desibel çizelgesinde 0
değeri sağlıklı insan kulağının işitebileceği en düşük ses seviyesini tanımlamaktadır. 10 desibel 1
desibel sesin on katı şiddeti bir değerdedir. 20 desibel ise 100 katı şiddettedir1.
Vibrasyon: Genellikle katı ortamlarda yayılan ve dokunma duyusu ile hissedilen alçak frekans ve
yüksek genlikli mekanik titreşimlerdir.
Ses Gücü (W): Birim zamanda yayılan toplam ses enerjisidir. Watt cinsinden ölçülür.
Ses rengi (Timbre): Sesin ton kalitesidir ve sesin yumuşak veya sert olduğunu gösteren bir
terimdir1.
GÜRÜLTÜ TİPLERİ
Gürültünün tipi onun sahip frekans bantlarına, ses düzeyinin zamanla değişmesine, ses
alanlarının yapısına bağlıdır.
A) Frekans Bandına (Spektrum) Göre:
1. Sürekli Bant Gürültüsü (Beyaz gürültü): Bütün frekans aralıklarına sahip sürekli spektrumlu
seslerden
oluş-muştur
(makina
gürültüsü
gibi)
2. Sürekli dar bant gürültüsü: Böyle seslerde birkaç frekans yoğun olarak yer alır. Dönen daire
testlere
buna
güzel
bir
örnektir.
B)
Zamana
Bağımlılık:
1. Kararlı Gürültü (Sabit Gürültü): Gürültü seviyesi, ölçüm süresince önemli değişmeler
göstermeyen
gürültülerdir.
2. Kararsız Gürültü: Ölçme süresince, seviyesinde önemli ölçüde değişiklikler olan gürültülerdir.
3. Dalgalı Gürültü: Ölçme süresince, seviyesinde sürekli ve önemli ölçüde değişiklikler olan
gürültüdür.
4. Kesikli Gürültü: Öiçü süresinde gürültü seviyesi aniden ortam gürültü seviyesine düşen ve
ortam gürültü seviyesinden yüksek değerdeki seviyelerde bir saniyeden fazla veya bir saniye
sabit
olarak
devam
eden
gürültüdür.
(Trafik
gürültüsü
gibi)
5. Vurma Gürültüsü (Anlık Gürültü): Herbiri bir saniyeden daha az süren bir veya birden fazla
vuruşun çıkardığı gürültüdür. (Çekiç gürültüsü gibi)1.
GÜRÜLTÜNÜN SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ
A) Gürültünün İşitme Fonksiyonu Üzerine Etkileri:
Ses Şiddetinin Fizyolojik Etkileri Tablo 1'de gösterilmektedir3.
Tablo 1: Ses Şiddetinin Fizyolojik Etkileri
Intensity (W/m2) dB(A) Fizyolojik Cevap
103
150
102
140
10
130
1
120
10-1
110
10-2
100
Hızlı hasar
Ağrı eşiği
-3
90
Geçici işitme kaybı
-4
80
Rahatsızlık
-5
70
-6
60
-7
10
50
10-8
40
-9
30
-10
20
-11
10
-12
0
10
10
10
10
10
10
10
10
Rahat İşitme
İşitme Eşiği
Gürültünün işitmeye hasar vermesi fiziksel özelliklerine bağlıdır. Bunlarda şiddet ve etkilenim
süresidir. Gürültünün olumsuz etkisinde sesten hoşlanılıp hoşlanılmaması önemli değildir. Ayrıca
sesin fiziksel karakteristiği işitme kaybı yapsa da sesin kaynağının işitme kaybının derecesine
etkisi yoktur2.
Sesin sürekli veya anlık (impulsif) olması da işitmeyi farklı derecelerde etkiler. Silah sesi gibi
anlık (impulsif) sesler genelde daha büyük risk oluşturur. Ayrıca gürültü spektral kompozisyonu
ve etkilenim modeli de işitme kaybında önemlidir. Gürültüyle kısa süreli etkilenimin ilk etkisi
işitme eşiğinin yükselmesidir. Bu, gürültüyle etkilenimden sonra en yüksek seviyededir ve
zamanla azalır. Gürültü çok yüksek değilse ve etkilenim süresi kısaysa işitme zamanla orjinal
haline döner. Buna geçici eşik kayması (temporary threshold shift, TTS) denir. Etkilenim zamanı
uzunsa veya şiddetliyse işitme kaybı orjinale hiç dönmez. Buna kalıcı eşik kayması (permanent
threshold shift, PTS) denir.2
TTS iç kulak duyu hücrelerinin fonksiyonunun bozukluluğuna bağlı PTS ise bu hücrelerin geri
dönüşsüz hasarına bağlıdır. İç kulaktaki tüylü hücreleri hasar görmüş insanda işitme geri
dönmez. Bunlar dışında gürültüyle etkilenim sinir sistemini de etkiliyor olabilir. Fakat bu tam
anlaşılamamıştır.
Gürültü spektrumunda sesin enerjisi de önemlidir. Aynı şiddetteki düşük frekanslı gürültü yüksek
frekanslıya göre daha az hasar verir2.
Ayrıca kişiler arasındaki gürültüye tahammül sınırındaki farklılıkdan dolayı aynı şiddet ve aynı
sürede gürültüyle etkilenim farklı kişilerde farklı işitme kaybına neden olur2.
Tüm bunların yanında bilmediğimiz bazı mekaniz-malarla da gürültü işitme kaybına neden oluyor
olabilir.
İşitme kaybı ortalama işitme eşiğine kıyaslanarak desibel şeklinde ölçülür. Ortalama eşik değerler
ise bilinen bir gürültü maruziyetine uğramamış genç insanların işitme eşikleri ölçülerek bulunur.
Normal işitme standartları ülkelere göre değişiklik gösterir. Bir kişinin duyma eşiği ile standart
duyma eşiği arasındaki farka işitme seviyesi (Hearing Level) denir. Bir kişi normalde 20-20.000
Hz arasındaki frekansdaki sesleri duyabilir. İnsan kulağı 0-140 dB arası sesleri algılamaktadır.
120 dB kulakta rahatsızlık, 125- 130 dB belirgin ağrı,140 dB kulak zarı yırtılması gibi etkiler
ortaya çıkarabilmektedir2.
Gürültünün yol açtığı işitme kaybı öncelikle 400 Hz frekansda görüldüğü ve konuşmayı anlamak
için 300-3000 Hz arası bir frekans gerekli olduğu için gürültü kaynaklı işitme kaybından etkilenen
bir kişi genelde işitme kaybı ciddi seviyelere ulaşmadan bu kaybı farkedemez. Gürültüyle
etkilenen kişilerde işitme problemi ortaya çıkmadan test yapılması işitme kaybının önlenmesinde
önemli bir yoldur2.
Gürültü sonucu işitme kaybı olan kişilerde alçak sesleri duyamama tek bozukluk değildir. İç
kulaktaki duyu hücrelerinin gürültü sonucu harabiyeti seslerin algılanmasında da bir değişikliğe
neden olur. Bu yüzden işitme kaybı olan kişi bazı sesleri anlasa da ses kalitesi bozulduğu için
konuşmayı anlamada güçlük çeker. Bu durum gürültülü bir ortamda bulunan kişilerde daha da
ciddi bir hal almaktadır2.
B) Gürültünün Diğer Vücut Fonksiyonlarına Etkisi:
Gürültü;
1- Kişileri huzursuz eder,
2- Sözel iletişimi engeller,
3- Çalışma etkinliğini azaltır, düşünmeyi engelleyebilir,
4- Uykuda rahatsız eder, uykuya dalmayı güçleştirir,
5- Davranış bozukluklarına (sinirlenme, heyecanlanma) neden olur,
6- Karakter değişikliklerine neden olabilir.
7- Öğrenme yaşantılarının olumsuz etkilenmesi özellikle okullarda belirgindir.
8- Çocuklar gürültüsüz ortamdakine nazaran gürültülü ortamda işlerini daha güçlükle yaparlar.
9- Seslerin arasındaki nitelik farklarının belirlenebilmesi güçleşir.
10- Problem çözme yeteneğinde azalma olur.
11- Aralıklı ve ani gürültü kişide ani adrenalin deşarjı yaratarak kalp atış oranını, solunum
sayısını, kan basıncını artırmakta, dikkat azalmasına neden olabilmektedir. Ani gürültüde kalp hızı
artmakta, göz bebeklerinde dilatasyon olmaktadır.
12- Hipofiz hormonlarının salgılanmasında artışa neden olur. ACTH salınımının artışına bağlı
olarak kan şekeri seviyesinde yükselme, bağışıklık sistemi değişiklikleri vasküler sistem üzerinde
Adrenalin ve Noradrenalin etkisinde artım ve hipertansiyon gelişimine neden olur.
13- Otonom sinir sistemi üzerine etki ederek periferal dolaşım sistemi sorunlarına neden olur.
GÜRÜLTÜ KAYNAKLARI
Endüstriyel uygulamalar inşaat, ofis çalışması, ev yaşamı ve rekreasyonal etkinlikler gürültü
kaynağı olabilir. Endüstri ve teknoloji kaynaklı sesler giderek artma göstermektedir. Gürültünün
tiz ve saf olduğu oranda daha büyük oranda zarar verdiği kabul edilmektedir.
İnsan kaynaklı sesler, cisimlerin düşmesi huzursuzluk verici olabilir. Ortamın bileşke gürültüsü
özellikle önemlidir. Müzik setleri, kulaklıkla dinlenen teyp ve radyolar işitme sistemde zararlı
olabilirler. Son 10-15 yılda büyük kentlerin gürültü oranında ortalama 15-20 dB şiddetinde bir
artış ol-duğu saptanmıştır1.
GÜRÜLTÜ STANDARTLARI
Gürültü standartları ülkeden ülkeye değişim göstermektedir. Birçok gelişmiş ülkede hesaplanarak
maksimum kabul edilebilir gürültü seviyesi 85 veya 90 dB (A)'dir. Avrupa ülkelerinde 85 dB(A)
değeri daha yaygındır (A simgesi gürültünün yere göre ağırlıklandırıldığını ve düşük frekans
değerlerine daha az önem verildiğini göstermektedir.).
Ağırlıklı frekans bandı ölçeği kullanan bir ses ölçme cihazında belirlenmiş olan 85 dB(A) değerinde
bir sesin günde sekiz saat etkilemesi işitme hasarına neden olabilmektedir. Kabul edilebilir
gürültü seviyesi kişinin sessiz bir ortamda 1,5 metreden günlük konuşmaları anlamakta güçlük
çekmeye başlandığı noktadır. Genellikle 500-1000 ve 2000 Hz frekanslarda ortalama 25 dB
değerine karşılık gelmektedir. Bu Amerikan Oftalmoloji ve Oto-Laringoloji Akademisinin tanımıdır.
Günümüzde 500 Hz frekanslar dışarıda tutulurken 3000 Hz'dekiler buna dahil edilmektedir.
Çünkü 500 Hz frekansdaki işitme kaybı genellikle orta kulak hastalığı ile bağlantılır. 500, 1000 ve
2000 Hz frekans değerlerinde 25 dB ortalama gürültü etkisinde kalan kişiler-de başlangıçta
normal işitme değerine sahip olan kişilerin 20 yıl sonra işitme kaybına uğrayanların oranı 10'dur1.
A) Gürültü Düzeyi ile Etkilenim Zamanı Arasındaki İlişki:
Günlük 8 saatin altında gürültüyle etkilenildiğinde kabul edilebilir gürültü seviyesi için bir
değiştirici faktör (converting factor) geliştirilmiştir. Bu sistem dünyada değişik yerlerde farklılık
göstermektedir. Avrupa'da 3 dB katlama faktörü (doubling faktör) kullanılırken Amerika'da 5 dB
katlama faktörü (doubling factor) kullanılmaktadır. 3 dB katlama faktörüne göre etkilenim
zamanındaki yarıya düşüş gürültü seviyesindeki 3 dB'lik bir düşüşe eşit olmaktadır. Bu kurala
göre etkilenim zamanı 8 saatten 4 saate düştüğünde 3 dB'lik daha fazla bir seviye kabul edilebilir
düzeydir veya gürültü etkilenimi 2 saate düştüğünde 6 dB'lik daha fazla bir seviye kabul edilebilir
düzeydir. Bu kural eşit enerji prensibinden temel almaktadır. Bu prensibe göre gürültünün total
enerji miktarı geçici işitme kaybı için asıl risk faktörüdür. Fakat 5 dB'lik katlama faktörüne göre
etkilenim zamanını yarıya indirilmesi işitme kaybı riski oluşturmada 5 dB'lik bir artışı
öngörmektedir. Buna göre 8 saatten daha kısa süren gürültüyle etkilenim eşit enerji prensibinden
dolayı daha az bir işitme kaybı riski oluşturmaktadır: daha yüksek bir total enerji tolere
edilebilmektedir2.
Günlük gürültü seviyesi bir iş gününde genellikle değişken olduğu için etkilenilen gürültü eşdeğer
gürültü
seviyesi
(Leq,
equivalent
level)
olarak
gösterilmektedir.
Eşdeğer gürültü seviyesi (Leq): Verilmiş bir süre içinde süreklilik gösteren ses enerjisinin veya
ses basınçlarının ortalama değerini veren dB A biriminde bir gürültü ölçeğidir. Simgesi Leq olup
aşağıdaki gibi he- saplanmaktadır4.
Leq =10 log1/n 10Li/10, dBA
n = gürültü sayısı
L; gürültü düzeyleri, dBA
SEL (Sound Exposure Level) ise maruz kalınan ses düzeyidir3. Leq ile SEL arasındaki ilişki
aşağıdaki şekildedir.
Leq (8h): SEL - 44.6 dB (A)
L90: Ölçülen zamanın %90'da geçilen ses düzeyidir3.
L10: Ölçülen zamanın %10'da geçilen ses düzeyidir3.
B) Gürültü Düzeyi ile Gürültü Kaynağına Uzaklık Arasındaki İlişki:
Ses yoğunluğu, sesin kaynağına kadar olan uzaklığın karesiyle ters orantılıdır. Buna göre sesin
kaynağına olan uzaklık bir kat daha artınca ses düzeyinde 6 dB azalma olur3.
Gürültü Kontrol Yönetmeliği'nde (11.12.1986 gün ve 19308 Sayılı Resmi Gazete'de
yayınlanmıştır) belirlenen "Değişik taşıtlardaki üst gürültü düzeyi" Tablo 2'de gösterilmektedir4.
Tablo 2: Değişik Taşıtlarda İzin Verilen Üst Gürültü Düzeyleri
Taşıt Türü
Üst Gürültü Seviyesi dBA
Otomobil
75
Otobüs (Kent içi)
85
(Kent dışı)
80
Ağır müteharrik araç
ve kamyonlar (80 km/saat hızda)
85
Lokomatif içi (Dizel motorlu tam güçte
ve yükle çalışırken hız 80 km/saat
ve pencereler kapafı iken)
85
Elektrikli tren lokomotiflerinde 80
80
Vagonların içinde
70
GÜRÜLTÜNÜN ÖLÇÜLMESİ
1- Gürültü Seviyesi Ölçüm Cihazları: Bunlar bir mikrofon, bir amplifikatör yüklenen bir şebeke, bir
düzeltici ve bir de kalibre eden bir cihazdan ibarettir. Sonucu desibel olarak verir. Gürültü
seviyesi ölçüm cihazları özgül band genişliklerinde ölçüm yapabilecek biçimde ayarlanabilen
süzücü devrelerle desteklenir. Sıklıkla kullanılanlar bir oktav veya daha az oranda üçte bir
oktavlık bandlar kullanılmaktadır. Bu araçlarla gürültünün oluşumunda belirli frekansları belirleme
ve izole edebilme olanağı vardır1.
2- Gürültü Dozimetresi: Bu dozimetreler genellikle gürültü etkisinde kalan kişinin kulağına yakın
yerleştirilen bir mikrofondan kayıt yapan bir devreden ibarettir. Bu araçlar ölçüm süresince
ortalama entegre etkilenim derecesini veya zamanın fonksiyonu olarak etkilenimi verebilir.
Dozimetri bireye özel koşulları belirlediğinden özellikle tercih edilen yöntemdir. Alan
örneklemesine göre etkilenim örneklemesi sağladığı için daha nitelikli sonuç vermektedir
(Mikrofonun etkilenen kişinin kulağına yakın olması gibi)1.
GÜRÜLTÜ KONTROLÜ
Gürültü kontrolünün ilk aşaması ses seviyesi öiçümü ve gürültü dozimetreleri ile etkileyen
gürültünün frekans ve şiddetinin belirlenmesidir. Ses emici ve titreşimi azaltıcı bazı önlemlerle
gürültünün azaltılmasına çalışılır. İş yerlerinde kişisel koruyucularla yapılan gürültü önleyici
çabaların yanısıra gürültünün kaynakta azaltılmasına yönelik önlemler de alınması gerekmektedir.
Toplumsal gürültünün azaltılmasında ise kişisel koruyuculardan çok gürültünün kaynağında
azaltılmasını ya da oluşan gürültünün konutlara ve işyerlerinde ulaşmasını engelleyecek önlemler
gerekmektedir1.
Gürültü kontrolü 3 aşamada yapılabilir:
1- Kaynakta kontrol
2- Alıcıda kontrol
3- Çevrede kontrol
1- Kaynakta Kontrol: Trafik gürültüsünün azaltılması için araçta gürültünün azaltılmasına yönelik
önlemler tasarım ve üretim aşamasında alınmak zorundadır1.
2- Alıcıda Kontrol: Dış kulak yoluna takılan polilüretan tıkaçlar sesin şiddettini 25 ile 40 dB kadar
azaltmaktadır. Diğer yöntem kulaklıktır. Kulaklıklar sesin şiddetinde 30 ile 50 dB azalma
sağlamaktadır1.
3- Çevrede Kontrol: Çevresel kontrolde en önemli adım kişilerde gürültü bilincinin yaratılmasıdır.
İlkokuldan başlanarak gürültünün çevre kirletici bir öğe olarak önemi, sağlıkla ilgili etkileri
işlenmelidir1.
KAYNAKLAR
1. Çüler Ç., Çobanoğlu Z.,Gürültü, Çevre Sağlığı Temel Kaynak Dizisi No: 19, Ankara, 1994.
2. Last J.M:, Wallace R.B.,Maxcy-Rosenau-Last Public Health and Preventive Medicine, Lange
Newyork, 1992.
3. Waldron H.A., Occupational Health Practice, Page 113-150, Occupational Health Department,
St. Mary's Hospital, London, 1989.
4. Güler Ç., Çobanoğlu Z., Çevre Mevzuatı, Sayfa 790-798, (Gürültü Kontrol Yönetmeliği,
11.12.1986 gün ve 19308 Sayılı Resmi Gazete).
Download