41_092010_1302-9541 - Türkiye Bilimler Akademisi

advertisement
Dünya Astronomi Yılının Ardından
TÜBA Bilim Raporu 2009 Yayımlandı
Türkiye Bilimler Akademisi tarafından ilk kez ve özel yönetmeliğiyle kendisine verilen
danışmanlık görevi doğrultusunda hazırlanan Türkiye Bilimler Akademisi Bilim Raporu
2009 adlı kitap yayımlandı.
Kitap, Türkiye'de kendi alanlarındaki uzmanlık ve
araştırmalarıyla öne çıkmış ve TÜBA'ya üye seçilmiş bilim
insanlarının görüşleriyle oluşturuldu.
Önsöz ve Özet Sunuş bölümleriyle başlayan kitap,
Türkiye'de Bilimin Önündeki Engeller, Üniversitelerimizin
Durumu, Türkiye'de Eğitimin Kalitesi, Türkiye'de AR-GE
Etkinliklerinin Standardı, Bilim ve Araştırmayı Yaşam
Biçimi Olarak Benimseyenlerin Yeri, Türkiye'de Bilimsel
Yaklaşımların Karar Vericiler Üzerindeki Etkisi
bölümleriyle devam ediyor. Ardından TÜBA Yeterince
Etkili midir? sorusuna yanıt aranıyor ve Sonsöz bölümüyle
tamamlanıyor.
Türkiye'de kamu kurumları, milletvekilleri, üniversiteler, ilgili sivil toplum kuruluşları
ve medya mensuplarına dağıtılan Türkiye Bilimler Akademisi Bilim Raporu 2009,
İngilizce olarak da yayımlanıp dünya bilim akademilerine ve bilim akademilerinin üye
olduğu uluslararası organizasyonlara gönderildi.
Kitap, pdf dosyası olarak TÜBA web sayfasında (www.tuba.gov.tr) yer almaktadır.
Ön Kapak fotoğrafı: Antalya'da Kaş'ın kuzeyindeki dağlardan Samanyolu ile Orion,
Küçük Köpek, Büyük Köpek takımyıldızları ve ufkun üzerindeki Canopus'un
görüntüsü, 16 Mart 2010. www.twanight.org adresinde yayımlanmakta olan fotoğraf,
fotoğrafçı Tunç Tezel'den alınan izinle Günce'de kullanılmıştır.
Arka Kapak Fotoğrafları
1. Astronomi Gecesi, Mudurnu Yatılı Bölge Okulu 18 Haziran 2009, Fotoğraf: Deniz Özdemir.
2. 2009 Astronomi Yılı ve Uzay Haftası Etkinlikleri, Nevşehir Altınyıldız Koleji ve 30 Ağustos İlköğretim Okulu, 9 -11 Ekim
2009, Nevşehir.
3. Astronomi Gecesi, Mudurnu Yatılı Bölge Okulu 18 Haziran 2009, Fotoğraf: Deniz Özdemir.
4. 100 Saat Astronomi Etkinlikleri, Sabancı Üniversitesi, 3 Nisan 2009, Fotoğraf: Berkin Keskin.
5. Galileo Geceleri Etkinliği, Sabancı Üniversitesi, 23 Ekim 2009, Fotoğraf: Fatih Höke.
6. Galileo Geceleri Etkinliği, Sabancı Üniversitesi, 23 Ekim 2009, Fotoğraf: Fatih Höke.
7. Dünya'dan Evren'e Bakış Sergisi, İTÜ Bilim Merkezi, 11 Haziran 2009, Fotoğraf: Emel Yılmaz.
8. Çekmeköy Halk Gözlemi, Gökyüzü Gönüllüleri, 25 Haziran 2009.
9. Galileo Geceleri Etkinliği, Sabancı Üniversitesi, 23 Ekim 2009, Fotoğraf: Fatih Höke.
10. Dünya'dan Evren'e Bakış Sergisi, Ankara Antares Alışveriş Merkezi, 18 Temmuz 2009.
Dünya Astronomi Yılında Neler Oldu?
"Hayatta en hakiki mürşit
ilimdir, fendir."
Sahibi
Türkiye Bilimler Akademisi Adına :
Başkan Prof. Dr. Yücel Kanpolat
41. Sayının Editörü
Prof. Dr. M. Ali Alpar
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Ender Arkun
Yayın Editörü/Koordinatör
Filiz Çiçek Bil
TÜBA Başkanlık ve Sekreterya
Piyade Sokak No: 27, 06550
Çankaya- ANKARA
Tel: 0.312.442 29 03 (pbx)
Fax: 0.312.442 23 58
http//www.tuba.gov.tr
Günce
Piyade Sokak No: 27, 06550
Çankaya- ANKARA
Tel: 312.442 29 03 (pbx)
Faks: 312.442 64 91
E-posta: tubagun@tuba.gov.tr
ISSN: 1302-9541
Baskı
Yeni Reform Matbaacılık Ltd.Şti.
K.Karabekir Cad. No:91/2
İskitler/ Ankara
Tel: 0.312.341 20 92
Faks: 0.312.341 20 93
Günce 11.500 adet basılmıştır.
Sorumluluk
Günce'de yayımlanan yazıların
hukuksal sorumluluğu yazarlara aittir.
Galileo Galilei'nin teleskobu gökyüzüne tutarak araştırma amaçlı kullanmasının 400.
yıldönümü olan 2009 yılı, International Astronomical Union (Uluslararası Astronomi Birliği
IAU) ve UNESCO'nun desteğiyle Bileşmiş Milletler tarafından Dünya Astronomi Yılı ilan
edilmişti. Galileo Galilei'nin anılması etrafında bilimi, bilimsel düşünce biçimini, gözlem ve
deneylere bakarak öğrenmeyi toplumun gündemine getirmek, bilim eğitimini desteklemek
amaçlarını taşıyordu.
IAU liderliğindeki Dünya Astronomi Yılı etkinliklerini, Türkiye'de IAU'nun “Ulusal Üyesi”
(National Member) olarak Türk Astronomi Derneği (TAD) yürüttü. Bütün dünyada olduğu gibi
Türkiye'de de Dünya Astronomi Yılı kamuoyunun çok ilgi gösterdiği etkinliklerle dolu olarak
geçti. Türkiye Bilimler Akademisi de bu etkinliklerin önde gelen destekçisi oldu.
İnsanlar gökyüzünü merak ediyor. Astronomi ve bilime ilgi duyuyorlar. Yoğun katılımlı
birçok gözlem etkinliği, konferans sergi vs. dolayısıyla yıl boyunca Türkiye'nin birçok yerinde
hem bu ilgiyi ve merakı, bilgi ve duyarlılığı, hem de yaygın kanıları ve önyargıları gözledim.
Galileo'nun örneklediği bilim, olgulara bakılarak karar verilen, sağduyuya dayalı bir düşünme
ve tartışma tarzı olarak bilim, birçok insana uzak. Bilim, son çözümde kitaplara ve otoriteye
değil, doğrudan Dünya'ya bakarak öğrenmek. Oysa ulaşılmaz, teknik, karışık bir konu olarak
algılanıyor. Eğitim sistemimize ve hiyerarşik, şekilci kültüre ters olduğu için yadırganıyor. Aynı
zamanda insanlar bilimin temel konularını gökkubbede neler olup bittiğini, evrenin yapısını,
başlangıçta ne olduğunu, ilerde ne olacağını merak ediyorlar. Büyük patlamayı, kara delikleri
herkes duymuş, heyecanla bunlarla ilgili sorular soruyorlar. Gökyüzünde gecelik ve mevsimlik
dönmeyi kendilerinin de dışarı çıkıp çıplak gözle gökyüzünü izleyerek keşfedebilecekleri,
çocuklarına öğretbilecekleri söylenince bunu yapabileceklerine şaşırıyor ve seviniyorlar.
Bilimle ilgili çok yönlü anlayışın içine bir de bilimin kendi kültürü, kimliği ve hayatıyla ilişkisi
konusunda önyargılar ve kompleksler devreye girebiliyor. Bilimin Türkiye'de hiç yapılmadığı,
yapılamayacağı fikrinden, aslında bilimi Türk-İslam dünyası anlamında “biz”im yapmış
olduğumuz, batılıların her şeyi bizden aldığı iddiasına ve zaten her şeyin Kuran'da yazdığı
inancına kadar giden önyargılara, üniversite öğrencileri hatta öğretim üyeleri arasında da
rastladım. Dünya Astronomi Yılı, kamuoyundaki anlayışları yoğun olarak tekrar gözleme
imkânı verdi. İnsanlar bilimle ilgili iyi bir tartışma ile hele kendi deneyimleriyle çıkıp
gökyüzüne baktıkları zaman iş değişiyor.
2009 aynı zamanda Darwin Yılı idi. Darwin'in kamuoyunda hâlâ zor anlaşılmasında onu
bağnazca reddedenlerin propagandaları rol oynuyor. Ayrıca, Darwin'in günlük çerçevede
havsalanın alması zor fikirlerinin bilimin gözlemleri ve deneyleri ile hem fosil kanıtları hem de
moleküler biyoloji ile nasıl doğrulanmış olduğunu insanların kendi tecrübeleri ile doğrudan
görmeleri de zor.
Bilimsel kanıtların, bilimsel savların ne olduğunu ve nasıl değerlendirildiğini, son doğruyanlış kriterinin deney ve gözlem olduğunu basit ve açık biçimde halka anlatmanın da büyük
önemi var. Evrim konusunda Amerikan Bilimler Akademisi'nin yayınladığı, TÜBA'nın ilk
baskısını Türkçe yayınlamış olduğu broşürler, bu basit ve açık bilim anlatımının değerli
örnekleri.
Galileo bu kadar büyük zorlukla karşılaşmamış. Galileo'nun kendi çağından başlayarak,
teleskobun yaygın olması, ulaşılabilir olması, insanların Galileo'nun gördüm dediklerini,
çevrelerindeki basit bir teleskoba ulaşarak kendi gözleri ile de görebilmeleri, Galileo'nun yeni
biliminin sansüre ve karşı propagandaya rağmen çabuk yayılmasını ve kabul edilmesini
sağlamış. Dünya Astronomi Yılı'nın temel yaklaşımı, insanlara, özellikle çocuklara, Galileo'nun
ilk kez gördüklerini, Jüpiter'in uydularını, Satürn'ün halkasını, Ay'ın yüzeyini kendi gözleri ile
görerek keşfetme ve bu gözlemlerin önemini anlama imkânı vermek oldu.
Günce'nin 41. sayısında Dünya Astronomi Yılı etkinliklerinin, özellikle de eğitimle ilgili ve
2009'dan sonra da sürmekte olan çalışmaların tanıtımını yapıyoruz. Bunun dışında sergilerden
yarışmalara, anaokulları için programlardan bloglara kadar çok değişik türden etkinlikler oldu.
Bütün bunları Türk Astronomi Derneği'nin www.astronomi.org sayfasından izleyebilir, bu
sayfadaki elektronik bültene e-posta adresinizi kaydedip abone olabilirsiniz. Günce'nin bu
sayısını Dünya Astronomi Yılı konusuna ayırdıkları için Türkiye Bilimler Akademisi'ne
teşekkür ederim.
M. Ali Alpar
Türk Astronomi Derneği Başkanı
Bu Sayida...
1
Editörden
2-7
Galileo Öğretmen Eğitimi Projesi
8-10
Bilim Eğitiminde Astronomi:
Bugün ve Gelecek
11-14
İlk ve Ortaöğretimde Astronomi Eğitimi
15-18
Yıldız Evrimi Teorisinin Öncülerinden
Prof. Dr. Dilhan Eryurt
19-21
Geceleyin Dünya Projesi
22-31 TÜBA’dan Haberler
31-32 TÜBA Üyelerinden Haberler
Sayfa
1
Dünya Astronomi Yılının Ardından
Galileo Öğretmen Eğitimi Projesi
Prof. Dr. Mehmet Ali ALPAR
TÜBA Asli Üyesi
alpar@sabanciuniv.edu
Galileo Öğretmen Eğitimi Projesi, gönüllüleri basit
astronomi bilgileri ile donatarak bilim eğitimine katkıda
bulunan uluslararası bir projedir. Amaç; çocuklara, kendi
gözlemleri ile gökyüzünü inceleyerek dünyanın kendi
etrafında dönmesinin, Güneş etrafında dönmesinin
sonuçlarını göstermek, böylece kendi başlarına keşfetme,
öğrenme yoluyla güven kazandırmak ve bilimin nasıl
yapıldığını kendi deneyimleri ile yaşamalarını
sağlamaktır. Bu deneyim ve eğitimin yöntem ve
kaynakları önce gönüllü öğretmenlere verilmektedir.
Öğretmenler kendi okullarında, bölgelerinde yaptıkları
uygulamalardan sonra deneyim kazandıkça ve
paylaştıkça sertifika alıyorlar. Eğitimin bir amacı da,
öğretmenleri kendileri için de zevkli bir gönüllü etkinlik
yoluyla teşvik etmek, ödüllendirmek ve doğa ve bilimle
ilgili donanım kazandırmaktır.
Projeyi Türkiye'de Türk Astronomi Derneği başlatmış
ve 2008'den beri sürdürmektedir. Eğitim malzemesi ve
uygulaması, gönüllü üniversite öğretim üyeleri ve
öğrenciler tarafından sağlanmaktadır. Eğitimin verildiği
yerel çalıştaylarda, kurumların ve sponsorların desteği ile
toplantı yeri ve katılan öğretmenlerin giderleri
karşılanmaktadır. Paylaşılan eğitim malzemeleri
oluşmuş, yetişen öğretmenlerin kendi okullarında
verdikleri eğitimle ilk sonuçlar alınmıştır. Bundan sonra
Galileo Öğretmen Eğitimi’ne katılacak gönüllülere
eğitim ve fen fakülteleri ve diğer dallardan gönüllü
üniversite öğrencileri ve Anadolu Öğretmen Lisesi
öğrencilerinin de katılması yararlı ve etkin bir gelişme
olacaktır.
I. Galileo Öğretmen Eğitimi Projesi
Galileo Öğretmen Eğitimi Projesi, Uluslararası
Astronomi Birliği (International Astronomical Union
IAU) tarafından 2009 Dünya Astronomi Yılı dolayısıyla
başlatılan köşetaşı projelerinden biri. Projenin amacı,
meslekten öğretmenlere ya da başka mesleklerden
gönüllülere temel astronomi bilgileri etrafında bilim ve
bilimsel yöntemle ilgili donanım sağlamak ve bu bilgileri
gökyüzü gözlemleri üzerinden halka, özellikle çocuklara
aktarma becerisi ve deneyimi kazandırmak.
Katılacakların öğretmen olmaları bir avantaj ama şart
değil; öğretmenlerin de Fen öğretmeni olmaları
gerekmiyor, sınıf öğretmeni, ana sınıfı öğretmeni, Sosyal
Bilgiler, Türkçe, İngilizce, Matematik gibi çeşitli
derslerin öğretmeni de olabilirler.
Sayfa
2
Türk Astronomi Derneği olarak 2008’de IAU
tarafından ilan edilen Dünya Astronomi Yılının köşetaşı
projelerinin birçoğuna katılmayı, bunları Türkiye'de
uygulamayı ve geliştirmeyi düşündük. Çok önemseyerek
hemen başladığımız projelerden biri de Galileo Öğretmen
Eğitimi Projesi (Galileo Teacher Traning ProgramGTTP)idi.
Astronomi, tüm doğa bilimleri arasında insanların en
çok merakını çeken alan. Doğa bilimlerine sahici bir giriş
için, daha da genel olarak insanın öğrenme konusunda
kendine güven duyması için kendi deneyimleri ile bir
şeyleri keşfetmesi önemli. Gökyüzü, çocuk büyük
herkesin gözünün önünde güzelliği ve görkemi ile merak
uyandırarak keşfedilmeyi bekliyor. Bunun için ilk adım
çıplak gözle gökyüzünü tanımak. Biraz rehberlikten
başka hiç bir alete, masrafa gerek yok. 9-10 yaşındaki
çocuk gökyüzünde gözlenen gecelik ve mevsimlik
dönmeleri kendisi keşfederken bilim yapmanın ilk
adımlarını atıyor. Bu, aynı bilgileri kitaptan okumaktan
çok farklı. Sonra o gözlenen günlük dönmenin Dünya'nın
kendi etrafında dönmesini yansıttığını, mevsimsel
değişimin de Dünya'nın Güneş etrafındaki yörünge
dönmesinden kaynaklandığını anlamak, bu açıklamalara
insanların tarih boyunca nasıl vardıklarını, bilimin nasıl
geliştiğini öğrenmek de kitabî değil, doğal, kendi
deneyimlerine yaslanan bir öğrenme süreci oluyor.
Böylece gökyüzünü tanımak basit ve doğrudan, kişisel
keşif ve öğrenmeye dayanan bir yolla fen bilimlerinin
yöntemini düşünce tarzını çocuğa açarken, hemen
arkasında kütle çekimi ve hareketle ilgili, ışıkla ilgili doğa
yasalarını keşfetmenin de kapılarını açıyor. Basit
astronomi deneyimi genelde fen konularının öğrenilmesi
için çok değerli bir yol. Tekrar vurgulamak isterim ki aynı
zamanda kitaplardaki bilgileri kendi kişisel deneyimiyle
bağdaştırıp anlamak ve kendisi öğrenmekle ilgili özgüven
kazandırıyor. Ayrıca merak kurcalayıcı, keyifli ve zevkli.
Çıplak gözle gökyüzü öğrenilirken bir yandan kartondan
Dünya Astronomi Yılının Ardından
keyfi için yeni
bir yolculuğa
çıkarmak.
Uluslararası
Çerçeve:
Galileo
Öğretmen
Eğitimi
Projesi’nin
koordinasyonu,
IAU tarafından
oluşturulan
Portekiz'den
Rosa Doran
başkanlığında
bir uluslararası
astronom/
öğretmen grubu
tarafından
yapılıyor
döner kadranlı gök haritası gibi basit ve ucuz araçlar
anlaşılmaya, kullanılmaya, yapılmaya da başlanabilir.
Kartondan Güneş saati yapmak, yere bir sopa dikip
gölgesini izlemek, Güneş'in imgesini bir iğne deliğinden
geçirerek büyütmek, yansıtmak gibi kendi yapacağımız
başka basit ve zevkli işler var.
Konular ilköğretimde Coğrafya ve Fen müfredatında
yer alıyor, artık liselerimizde seçmeli olarak okutulan
Astronomi derslerimiz de var. Ancak öğretmenler
arasında, sınıf öğretmenleri ve Fen öğretmenleri arasında
basit astronomiyi bilen, kendisi gökyüzüne bakmayı bilen
gökyüzünü tanıyan, çocuklara öğretebilen öğretmenler
çok az sayıda. Bu, bütün dünyada böyle. Onun için IAU ve
ülkemizde Türk Astronomi Derneği olarak GTTP'nin
vizyonunu benimsiyoruz. Gönüllü öğretmenleri basit ve
pratik astronomi deneyimi ve bilgisi ile donatmak, onların
öğrencilerine doğayı gözletmesi, fen eğitimi, düşünme,
anlama ve yapma becerisi, kendine güven ve merak ettiği
bir şeyleri kendisi keşfetmenin zevkini kazandıracak. Bir
sonraki aşamada basit teleskoplarla gözlem yapabilmek,
amatör astronomiye giriş var. Küçük ve ucuz teleskoplar,
hatta eğitim için yapılmış içi açılabilen modeller, artık çok
ulaşılabilir hale geldi. Dünya Astronomi Yılında IAU'nun
projeleri ve TAD'ın TÜBA dahil sponsorlarının da desteği
ile bu teleskopları Türkiye'ye getirmesi bazı okullara ve
öğretmenlere şimdiden bu imkânı sağladı.
Öğretmenlerin keyif alması: Bu projenin çok önemli
bir boyutu da öğretmenin kendi yaşamına zevk alacağı bir
hobi katmak, yalnız öğrencileriyle değil çevresiyle de
paylaşacağı bir alan açmak, onun hayatını renklendirmek,
sadece görev ve hizmet değil, kendi kişisel gelişimi ve
(http://www.site.galileoteachers.org/ ). Projenin amaçları
çerçevesinde eğitim süreçleri her ülkede o ülkenin
şartlarına ve imkânlara göre düzenleniyor. Maddi
kaynaklar ülke içinden sağlanıyor. Uluslararası düzlemde
üretilen eğitim malzemeleri ve deneyimler paylaşılıyor.
Uluslararası Galileo Öğretmen Eğitimi Projesi her ülkede
eğitimi destekleyici katkılarda bulunurken ülkenin eğitim
müfredatına müdahale etmeme ilkesini benimsiyor ve bu
ilkeyi web sitesinden de duyuruyor. Galileo Öğretmen
Eğitimi Projesi uluslararası boyutta Hands-on-Universe,
la Main a la Pate gibi özgün bilim eğitimi projeleri ile de
bağıntılı.
Sertifikasyon: Galileo Öğretmen Eğitimine katılan
öğretmenler çeşitli aşamalar için farklı düzeylerde
sertifikalar alıyorlar:
i) İlk aşamada Galileo Öğretmen Eğitimi Çalıştayına
katılan öğretmenlere Türk Astronomi Derneği'nin
hazırladığı bir katılım belgesi veriliyor.
ii) Galileo Öğretmeni: Kendi öğrencilerine Galileo
Öğretmen Eğitiminde kazandığı bir gözlemi,
eğitimi, eğitim aracını uyguladığını belgeleyen
öğretmenler Galileo Öğretmen Eğitimi Projesi’nin
gönderdiği bir uluslararası Galileo Öğretmeni
sertifikası kazanıyorlar.
iii) Galileo Elçileri: Öğretmenler için yeni çalıştaylar
hazırlayan deneyimli Galileo Öğretmenleri
“Galileo Elçisi” oluyorlar.
Destekler ve İşbirlikleri: Şimdiye kadar Sabancı
Üniversitesi Eğitim Reformu Girişimi (ERG), eğitimle
Sayfa
3
Dünya Astronomi Yılının Ardından
ilgili sivil toplum girişimlerinden İLKYAR (İlköğretim
Okullarına Yardım Vakfı) ve TEGV (Türkiye Eğitim
Gönüllüleri Vakfı) ile farklı şekillerde işbirliği sağlandı.
İLKYAR ve TEGV gönüllülerinden küçük gruplar
Galileo Öğretmen Eğitimi aldılar. Nesin Vakfı Şirince
Matematik Köyü’nde matematik öğrencilerinden oluşan
bir gruba Galileo Öğretmen Eğitimi verildi. İLKYAR'ın
tavsiye ettiği Yatılı İlköğretim Bölge Okulları
öğretmenleri de şimdiye kadarki eğitimlere katılan
önemli bir grup.
Galileo Öğretmen Eğitimi TÜBA'nın Bilim Eğitimi
Projesi ile örtüşebilecek, Bilim Eğitimi Projesi içinde de
yayılabilecek bir eğitim programı. Tüm Galileo programı
olmasa da basit gökyüzü eğitimi ve bilim tarihi içeren
sunumlar TÜBA Bilim Eğitimi Projesi toplantılarında da
yapıldı.
Sabancı Üniversitesi adresli ASTRONS (Astrophysics
of Neutron Stars) Avrupa Birliği 6. Çerçeve Programının
bilim-toplum etkinlikleri çerçevesinde Ege
Üniversitesi’nde yapılan ilk Galileo Öğretmen Eğitimi
için, ve yine Sabancı Üniversitesi’nin üye olduğu ICAM
(Institute for Complex Adaptive Matter) adlı uluslararası
araştırma ağının bilim-toplum etkinlikleri çerçevesinde
de Sabancı Üniversitesi’nde yapılan 2009 Galileo
Öğretmen Eğitimi için finansman sağlandı.
Doç. Dr. Ersin Göğüş'ün Bilim Eğitiminde Astronomi
adlı TÜBİTAK Bilim ve Toplum Projesi (2008-2009) de
Galileo Öğretmen Eğitimi biçiminde olmamakla beraber,
öğretmenlerle birlikte astronomi ile ilgili basit deney ve
gözlemler tasarlama ve malzeme üretme yoluyla önemli
bir birikim sağladı.
II. Vizyon ve Beklenen Çıktılar:
Galileo Öğretmen Eğitimi Projesi’nin vizyonu 2012
yılı sonuna kadar bütün dünya ülkelerinde “Galileo
Elçileri” adı altında bilim eğitimi için gökyüzünü
gösterecek gönüllü ve deneyimli bir öğretmenler ağı
oluşturmak. Projenin beklenen çıktıları: İleriki yıllarda da
etkinliğini sürdürecek dünya çapında bir Galileo
Öğretmenleri ağı.
1) Seçilmiş eğitim kaynakları, bağıntılar, etkinlik
takvimleri, iletişim forumları içeren uluslararası ve
ulusal web siteleri.
2) Öğrencilere ve başka öğretmenlere eğitim
verebilecek Galileo Öğretmenleri ve Galileo
Elçileri için eğitim malzemeleri ve programı,
sertifika programı.
3) Pilot programlarla denendikçe oluşup seçilen
eğitim malzemelerinin yeni eğitimler ve
sertifikasyon gerekleri için web üzerinden
sunulması.
Sayfa
4
4) 2012 yılı sonunda bütün dünyada 3000-6000
sertifikalı Galileo Elçisi yetişmesi.
III. Amaçlar
1. Çıplak Gözle Gökyüzünü Tanıtmak
a) Gökyüzünü tanımak: İlköğretim çağında bir çocuk
için çıplak gözle, teleskop kullanmadan gökyüzünü
tanımak, doğayı gözleyip öğrenmenin en doğrudan
yollarından biri. Mesela gece saat sekizde çıkıp önce
Büyük Ayı, sonra Küçük Ayı ve Kutup Yıldızı’nı bulmayı
öğreneceğiz. Ardından Kutup Yıldızı çevresinde mesela
Kraliçe (Cassiopeia) gibi birkaç takımyıldızı tanıyacağız.
İlk adım, gökyüzünde Kutup Yıldızı ve çevresindeki
takımyıldızları şekilleri ile biçimleri ile tanımak.
B) Sonra gökyüzündeki gecelik dönmeyi öğreneceğiz:
Saat 9'da, 10'da Kutup Yıldızı’nın ve çevresindeki
tanıdığımız takımyıldızların gökyüzündeki yerlerini
izleyeceğiz. Saatler ilerledikçe Kutup Yıldızı’nın bizim
çevremizdeki ağaçlara evlere vs. nirengi noktalarına göre
hep aynı konumda çakılı kaldığını göreceğiz. Kutup
Yıldızı, Küçük Ayı'nın kuyruğunun ya da cezvenin
sapının ucunda. Küçük Ayı'nın tümü, sap ve cezve, Kutup
Yıldızı etrafında yer değiştiriyor. Aynı şekilde Büyük Ayı
da, Kraliçe de, tanıdığımız tüm yıldız takımları,
gökyüzündeki bütün desen de Kutup Yıldızı etrafında
dönüyor. Saat 8'den 9'a kadar ne kadar döndü? 9'dan 10'a
kadar da aynı yönde bir o kadar daha dönüyor! Hangi
yönde? Bu dönme devam ederken 11'de 12'de gökyüzü
nasıl görünüyor? Yıldızların bazıları Batı tarafında ufka
doğru iniyor ve batıyor. Bazıları Doğu tarafından
doğuyor.
Bunları kendi gözlemlerimizle keşfedeceğiz. Galileo
Öğretmenleri bu bilgiyi kendileri bulacaklar, sonra
aynısını çocukların, büyüklerin, anne babaların, başka
öğretmenlerin de bulmasına rehberlik edecekler.
c) Bir ay sonra iki ay sonra vs. aynı saatte mesela saat
8'de gökyüzüne bakıp en kolay bulunan, artık tanıdığımız
takımyıldızlardan hangilerini gördüğümüzü not edeceğiz.
Aylar boyunca Kutup Yıldızı yine hep aynı yerde ama
diğer yıldızların konumları değişiyor. Mevsimler boyunca
gökyüzünün geceleyin aynı saatte görünen kısmı
değişiyor. Bir yıl sonra aynı tarihte tüm yıldızlar yine aynı
konumda olacak.
Gördüklerimizi takip etmek, takımyıldızları bulmakta,
tarihe ve saate göre gökyüzünü tanımakta yardımcı olacak
basit gök haritaları kullanacağız.
d) Herhangi bir zamanda gökte gördüğümüz en parlak
cisimlerden birkaç tanesi gezegen olabilir. Geceler boyu
izlersek takımyıldızların oluşturduğu desene göre yer
değiştirdiklerini, gezindiklerini göreceğiz. Peki
izlemeden, bir bakışta bir cismin yıldız mı gezegen mi
olduğunu nasıl anlarız?
Dünya Astronomi Yılının Ardından
Gezegenleri izlemek için Yılın Gök Olayları
kitapçıklarını kullanarak bu gece hangi gezegenlerin saat
kaçta ne tarafta görüleceğini öğrenip ona göre gezegenleri
kolaylıkla bulabiliriz.
2. Küçük Bir Teleskopla Gözlem Yapmak
Galileo Öğretmen Eğitimi çalıştaylarında küçük
teleskoplar bulunuyor. Bunlarla gözlem yapmak ve
teleskobu kullanmayı öğrenmek de projenin amaçları
arasında. Küçük teleskoplardan Galileo Öğretmenlerinin
okullarına da temin edilebilir- şimdiye kadarki
çalışmalara katılan öğretmenlerin çoğuna gönderildi.
Amaç öncelikle gezegenleri gözlemek. Küçük bir
teleskopla bakıldığında Jüpiter'in uyduları, Venüs'ün
evreleri gibi teleskobu ilk kez kullanan Galileo'nun
gözlediği olguları, Satürn'ün halkasını, Ay'ın yüzeyini
keşfetmek mümkün.
Küçük bir teleskopla bazı galaksileri (Samanyolu gibi
milyarlarca yıldızdan oluşan sistemler), nebulaları (gaz
bulutları, yeni yıldızların oluşum yerleri), yıldız
kümelerini de gözleyeceğiz. Böylece evrendeki yapıları,
kümelenmeleri ve süreçleri de öğrenmiş olacağız.
3. Bilim Tarihi, Bilim Yöntemi, Gözlem ve Deneylerin
Önemi
Öğretmen Eğitiminde önemli bir amaç da kendi
gözlemlerimizle edindiğimiz doğrudan (ampirik)
bilgiden çıkarak evrenin yapısı üzerine bilimin vardığı
bilgilere, teoriye ulaşmak. Burada hem tarihi süreç olarak
modern bilimin ortaya çıkışı, hem de bilimin felsefesi,
bilimsel yöntem konuşuluyor. Astronomi ve fizikteki
«Bilimsel Devrim» modern bilimin ortaya çıkışında kilit
rol oynamıştır. Bu sürecin en önemli liderlerinden biri
gökyüzünü teleskopla ilk kez inceleyen ve bilimsel
yöntemi gayet bilinçli ve açık bir şekilde kullanarak fizik
yasalarına, hareket yasalarına ulaşan Galileo olmuştur.
Onun için kendi keşiflerimizden başlayarak bilime ve
bilimsel-eleştirel düşünceye ulaşmak konusunda
Galileo'nun buluşlarının incelenmesi yeterli bir platform
oluşturuyor.
Galileo Öğretmen Eğitimimizde gözlemler tam da en
eski çağlardan beri tüm insanların yapabildiği
gözlemlerle aynı. Gözlemlerden edindiğimiz bilgiyi nasıl
yorumlayacağız?
Her gece gökyüzünde gördüğümüz dönme ne demek?
Tüm gökyüzü Dünya’nın etrafında mı dönüyor? Yoksa
Dünya mı dönüyor?
Mevsimler boyunca gece gökte farklı takımyıldızları,
gökyüzünün farklı parçalarını gözlüyoruz. Neden? Bunun
sebebi Dünya'nın Güneş etrafında dönmesi mi? Yoksa
Güneş mi Dünya'nın etrafında dönüyor? Hangi
açıklamanın doğru olduğu nasıl anlaşıldı?
Galileo'nun teleskobu kullanması ile nasıl yeni
buluşların yapıldığını, bu gözlemlerin evrenle ilgili
görüşleri, bilgileri nasıl değiştirdiğini anlatmak Galileo
Öğretmen Eğitimi'nin nihai amacı.
Bilimde doğru ne demektir? Deney, gözlem,
yanlışlanmak, teori ne demektir? Bunları tanımlar
yaparak değil, kendi deneylerimizden başlayıp tartışarak
öğrenmeği amaçlıyoruz.
4. Bilgi Kaynaklarına Ulaşabilmek
Başlangıçta Galileo Öğretmen Eğitimi projesinin
hedeflerinden biri de «Dünya Astronomi Yılı dolayısıyla
Dünya'da (ve Türkiye'de) süren etkinlikleri izlemek,
katılmak ve aktarmak» şeklinde idi. Esas hedef elbette
2009 Dünya Astronomi Yılı ile sınırlı değil. DAY 2009,
Galileo Öğretmen Eğitimi Projesi’nin başlangıç yılıydı.
Bu proje ve başka birçok yönde Dünya'da ve ülkemizde
önemli başlangıçlar, birikimler ve ağlar oluştu. Şimdi
artık Galileo öğretmenlerine internet üzerinde Türk
Astronomi Derneği'nin özel sitesi
http://www.astronomi.org, buradaki e-Bülten, tüm
bağıntılar, Galileo Öğretmen Ağı Türkiye site ve e-posta
yazışma ağları ve uluslararası siteler yoluyla kaynaklar
sunuluyor. Gözlemleri desteklemek için kullanılacak gök
haritaları, sanal planetaryumlar, gökyüzü bilgileri, Yılın
Gökolayları takvimi, teleskop yapımı ve astronomi
fotoğrafçılığı ile ilgili kaynaklar, web adresleri ve
kullanım örnekleri de eğitimin önemli bir parçası.
Burada en önemli nokta bu kaynakların pasif aktarma,
ders kitabı veya ansiklopedi veya internetten indirme
adresleri olmaması. Siteler eğitim için malzeme ve
yöntem sunuyor. Öğretmenlerimizden özellikle kendi
deneyimlerini, önerilerini paylaşmaları, bu arada kendi
verdikleri Galileo eğitimlerinin resimlerini, belgelerini de
paylaşıma açmaları bekleniyor.
IV. Türkiye'de Şimdiye Kadarki Uygulamalar
Türk Astronomi Derneği (TAD) Galileo Öğretmen
Eğitimi Projesi’nin 2008'deki ilk çağrısının hemen
ardından Türkiye'de bu projeyi uygulamaya geçirme
kararı aldı. Genel bilgiler TAD sitesinden bulunabilir:
http://www. astronomi.org .
Galileo Öğretmen Eğitimi çalıştaylarına 2008 yazında
Ege Üniversitesi Astronomi Yaz Kampı’nda başladık. Bu
ilk pilot deneyim için Ege Üniversitesi Astronomi ve
Uzay Bilimleri Bölümü, yıllardır kendi gözlemevlerinde
yaptıkları halka açık Yaz Kampı programının bir haftalık
bir dönemini öğretmenlere ayırdı. Ege Üniversitesi’nden
astronomi öğrencileri ve öğretim üyeleri zaten yıllardır
Astronomi Yaz Kamplarında, her meslekten meraklılar
Sayfa
5
Dünya Astronomi Yılının Ardından
için geliştirdikleri ve uyguladıkları ders ve gözlem
programlarını Galileo Öğretmenlerine de sundular. Bu
programa TAD Başkanı Ali Alpar'ın Galileo Öğretmen
Eğitimi temel amaçlarına uygun şekilde hazırladığı
dersleri, sunumları eklendi. Çoğu İLKYAR Vakfı’nın
tavsiyesi ile davet edilen YİBO öğretmenlerinden oluşan,
aralarında Sabancı Üniversitesi Eğitim Reformu Girişimi
etkinlikleri kanalıyla davet edilen Bilim Sanat Merkezi
öğretmenlerinin de bulunduğu 15 öğretmen katıldı.
Finansman, Sabancı Üniversitesi'ndeki Avrupa Birliği 6.
Çerçeve “Transfer of Knowledge” bilimsel araştırma
projesi ASTRONS'un (Astrophysics of Neutron Stars
Nötron Yıldızları Astrofiziği)
bilim ve toplum
(Outreach) bütçesi ile sağlandı.
2009 yazında iki Galileo Çalıştayı daha yapıldı.
Bunlardan ilki 14-16 Ağustos tarihlerinde Sabancı
Üniversitesi’nde 62 öğretmenin katılımıyla
gerçekleştirildi . http://myweb.sabanciuniv.edu/galileo
İkincisi 17-22 Ağustos tarihlerinde Nesin Vakfı Şirince
Matematik Köyü’nde 31 matematik öğrencisi ile yapıldı.
İlk Galileo Öğretmen Eğitimi’ne katılan öğretmenler
2009 Dünya Astronomi Yılı boyunca yapılan etkinlikleri
de kendi çevrelerinde gerçekleştirmeye davet edildiler. 24 Nisan 2009'da yapılan "100 Saat Astronomi" ve 22-24
Ekim'de "Galileo Geceleri” ile ilköğretim çocukları,
anne-babalar ve meraklı herkes Galileo'nun
kullandıklarına benzeyen basit küçük teleskoplarla ilk
defa Galileo'nun gördüğü Ay yüzeyini, Satürn'ün
halkasını ve Jüpiter'in etrafında dönen 4 uyduyu
gözlediler. Bu uyduların bulunması insanlara tüm
gökcisimlerinin eskilerin sandığı gibi Dünyamızın
etrafında dönmediğini göstermişti.
2010 yazında Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Eğitim
Fakültesi’nde 19-23 Temmuz 2010 ve 26-30 Temmuz
2010 tarihlerinde artarda birer haftalık iki Astronomi
Eğitimi Çalıştayı yapıldı.
2010 Ekim ayında Yozgat'ta bir Galileo Öğretmen
Eğitimi Çalıştayı daha yapılacak. Son olarak 2010-2011
ders yılı boyunca İstanbul ve çevresinden gönüllü
öğretmenlerle ayda bir hafta sonu çalıştayı ile sürekli bir
program içinde Galileo Öğretmen Eğitimi uygulanacak.
Bu çalıştayların ilk iki günü Galileo Öğretmen
Eğitimi’ne ayrılıyor. Çalıştaya katılan öğretmenler
Galileo Eğitimi’ni uyguladıkları takdirde aşama aşama
Galileo Öğretmen sertifikaları alacaklar.
V. Bundan Sonraki Gelişme Yönleri
Bu eğitim Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeniden seçmeli
ders olarak kabul ettiği Astronomi dersleri için kaynak ve
öğretmen yetiştirilmesi amaçlı daha ayrıntılı eğitim
programları içine bir çekirdek kısım olarak oturabilir.
Sayfa
6
Yöntem, farklı üniversitelerin ve kurumların imkânları
ile Türk Astronomi Derneği'nin koordinasyonu ile
üretilen eğitim malzemesini paylaşarak, uluslararası
Galileo Öğretmenler Ağı ile etkin iletişim içinde, yeni
çalıştaylarla Türkiye'de bu ağı geliştirmek.
Sivil Toplum Kuruluşlarının gönüllülerini, MEB
Anadolu Öğretmen Liseleri öğrencilerini ve eğitim
fakülteleri öğrencilerini bu ağa katmak istiyoruz.
Türkiye'de Şimdiye Kadar Yapılan Öğretmen Eğitimi
Çalıştayları
1. Ege Üniversitesi Gözlemevi, 12. Amatör
Astronomlar Yaz Okulu,
Galileo Öğretmen Eğitimi Çalıştayı
07-12 Temmuz 2008
Dersler:
• Gözlemevinin Tarihçesi ve Popüler Astronomi
Çalışmaları (Prof. Dr. Serdar Evren)
• Dünya Astronomi Yılı, Galileo, Bilim ve Eğitim
(Prof. Dr. Ali Alpar)
• Astronomiye Giriş (Doç. Dr. Günay Taş)
• Evrende Neler Var? İnsan Evrenin Neresinde?
(Prof. Dr. Ali Alpar)
• Görünen Gökyüzü (Prof. Dr. Zeynel Tunca)
• Konum Astronomisi (Prof. Dr. Zeynel Tunca)
• Güneş Saati (Orkun Özdarcan)
• Basit Gözlem Teknikleri - Projeler (Ege Üniversitesi
Astronomi Topluluğu)
• Güneş ve Güneş Sistemi (Prof. Dr. Serdar Evren)
• Astrofotoğrafçılık ve Projeler (Kubilay Akdemir ve
Ege Üniversitesi Astronomi Topluluğu)
• Evren Bilim (Prof. Dr. Rennan Pekünlü)
• Teleskoplar ve Işıkölçerler (Yrd. Doç. Dr. Ahmet
Devlen)
• Güneş Sistemi Dışında Bulunan Yeni Gezegenler ve
Uzayda Yaşam (Doç. Dr. Günay Taş)
• Yıldızların Yaşamı ve Değişen Yıldızlar (Prof. Dr.
Can Akan)
• En Hızlı Dönen Yıldızlar (Prof. Dr. Ali Alpar)
Dünya Astronomi Yılının Ardından
Diğer:
• Gezi E.Ü. Doğa Tarihi Müzesi ve İzmir Özel Türk
Koleji Gezegenevi
• E.Ü. Astronomi Topluluğu tarafından yürütülen
gözlem projeleri
• Güneş Gözlemi
• Gökada Ralli Oyun (Ege Üniversitesi Astronomi
Topluluğu)
2. Galileo Öğretmen Eğitimi Projesi
Sabancı Üniversitesi Yerleşkesi, Tuzla, İstanbul
14-16 Ağustos 2009
Dersler:
• Galileo Öğretmenler Ağı ve DAY 2009 Mehmet Ali
Alpar
• Gök Atlası Ersin Göğüş
• Stellarium Ersin Göğüş
• Astronomi Tarihi Mehmet Ali Alpar
• Astronomi Giriş (Evrende neler var?) - Mehmet Ali
Alpar
• Gökyüzü Gözlem Teknikleri Emrah Kalemci
• Gökyüzünde Hareket (Günlük, Aylık, Yıllık
Hareketler) Ünal Ertan
• Dönme Mehmet Ali Alpar
• Yıldızların Yaşamı I (Oluşumu, Hayatı ve
Patlamalar) Ünal Ertan
• Yıldızların Yaşamı II (Kara Delikler, Nötron
Yıldızları ve Beyaz Cüceler) Emrah Kalemci
• Güneş Saati Defne Üçer
• Astronomi Uygulamaları Defne Üçer
• Samanyolu ve Gökadalar Emrah Kalemci
• Güneş Sistemi Dışındaki Gezegenler ve Evren'de
Yaşam Ersin Göğüş
• 3 gece çıplak gözle ve teleskop ile gözlem.
• Konser Ulusal Gençlik Senfoni Orkestrası Şef: Cem
Mansur
3. Galileo Öğretmen Eğitimi Programı- NesinVakfı
Şirince Matematik Köyü
Yaz Okulundaki matematik öğrencilerine M. Ali Alpar
tarafından her akşam 2 saat ders verilmiş, iki gece Ege
Üniversitesi Astronomi Bölümü lisans öğrencileri Samet
Ok, Buğra Çelik ve lisansüstü-doktora öğrencileri Deniz
Birol Gökçe ve Orkun Özdarcan teleskopla gökyüzü
gözlemlerine rehberlik etmişlerdir.
Ders Programı- M. Ali Alpar:
• Galileo Öğretmenler Ağı. Çıplak Gözle Gökyüzü.
• Gök Haritası Kullanımı
• Galileo ve Bilim Tarihi
• Evrende Neler Var?
• Dönme.
ASTROÇOMÜ: Astronomi Yaz Bilim Kampı
Programı
19-23 Temmuz 2010 ve 27-31 Temmuz 2010
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Astronomi Yaz
Bilim Kampı. Öğretmenler için birer haftalık 2 dönem.
Her iki dönemde Pazartesi ve Salı sabahları temel Galileo
Öğretmen Eğitimine ayrılmıştır. Hafta boyunca ilave
astronomi eğitimi ve geceleri Galileo Öğretmen Eğitimi
kapsamında çıplak gözle ve teleskopla gözlemler
yapılmıştır.
Dersler
• Gözlemevinin tanıtımı - Osman Demircan
• Galileo Öğretmenler Ağı - M. Ali Alpar
• Galileo ve Bilim Tarihi - Ali Alpar
• Astronomi Nedir ve Astronomi Tarihi - Esin
Soydugan
• Dönme - Ali Alpar
• Evrende Neler Var? - Ali Alpar
• Güneş ve Güneş Sistemi - Hüsnü Baysal
• Bir Yıldızın Hayatı - Faruk Soydugan
• Araştırma - İnceleme Yöntemi ile Öğretim - Ayhan
Karaman
• Ayın Evreleri - Ayhan Karaman, Sezen Apaydın
• Ay Tutulması - Ayhan Karaman, Sezen Apaydın
• Ay hareketlerinin modellenmesi - Ayhan Karaman,
Sezen Apaydın
• Gölge Nerede? - Ayhan Karaman, Sezen Apaydın
• Güneş Nerede? - Ayhan Karaman, Sezen Apaydın
Fotoğraflar 14-16 Ağustos 2009'da, Sabancı Üniversitesi Yerleşkesi- Tuzla'da yapılan Galileo Öğretmen Eğitimi Programı'nda çekilmiştir.
Sayfa
7
Dünya Astronomi Yılının Ardından
Bilim Eğitiminde Astronomi:
Bugün ve Gelecek
Doç. Dr. Ersin GÖĞÜŞ
Sabancı Üniversitesi
ersing@sabanciuniv.edu
En eski bilim dalı olan astronomi ve onun izlerini,
yaşamış veya yaşamakta olan neredeyse tüm uygarlıklarda
buluyoruz. Tarihte bilim insanlarının gökyüzü gözlemleriyle
varmış oldukları sonuçlar, bilimsel metodu ortaya çıkararak
bilimin gelişmesinde can alıcı bir rol oynadı. Bu sebeple
astronomi, temel bilimlerin esaslarını kavramaya yönelik
çok etkili bir araç olarak karşımıza çıkıyor. Astronomi,
sadece gözlemin bilimsel süreçteki önemini vurgulamakla
kalmıyor, göğe bakarak evrendeki yerimiz ve doğanın
işleyişi hakkında çok temel bilgilere ulaşmamıza yardım
ediyor. Yalnızca burada vurgulanan noktalar bile
astronominin bilim eğitimindeki yerini vazgeçilmez kılıyor.
Astronominin temel ve pratik uygulamaları, öğrenirken
sorgulamayı gündeme getirmesi ve sorgulayarak anlamayı
kolaylaştırmasının yanı sıra, öğretimin etkin, öğretinin ise
kalıcı olmasını sağlayabilmektedir. Astronomi ve uzay
bilimlerini eğitim müfredatlarında bulunduran ülkelerin
neredeyse tamamının refah seviyesi yüksek ülkeler olması
sıradan bir tesadüf olabilir mi? Bu ülkelerin gelişmiş
olmaları, eğitim müfredatlarında astronomi dersi
bulunduruyor olmaları gibi tek bir nedene bağlanamaz.
Ancak eğitimde astronominin, refah düzeyi yüksek
toplumların bilimsel ve teknolojik gelişmişliklerine önemli
katkı sağladığı göz ardı edilemez.
Ülkemiz temel eğitim sisteminde astronomi ve uzay
bilimlerinin varlığı inişli çıkışlı bir seyir sürdürüyor.
Cumhuriyetin ilk yıllarından başlayarak kapsamlı olarak
geliştirilen eğitim müfredatı içinde astronomi 1974 yılına
kadar zorunlu ders olarak yer edinmiş ancak sonrasında bu
statüden çıkarılmıştır. Bundan sonra astronomi her ne kadar
seçmeli dersler arasında bulunsa da uygulamada yaygın
olamamış, çok yakın geçmişe kadar astronomi dersi açan
okul sayısı, iki elin parmaklarını bulmamıştır. Bu
gelişmelerin doğal bir sonucu olarak astronomi dersi
unutulmuş, bu dersi verebilecek öğretmenler yok denecek
kadar azalmıştır.
Temel eğitim müfredatına astronomi dersinin tekrar
zorunlu ders olarak dâhil edilmesi arzu edilen bir durum.
Ancak böylesi bir karar alınmış olsa bile, verilen 30 yılı aşkın
aradan sonra uygulanmasında önemli sorunlar yaşanacağı
aşikâr. Yaşanacak en önemli sorun ise, bu dersi verebilecek
öğretmen potansiyelinin yeterli olmayışı. Astronomi dersini,
herhangi hazırlığa gereksinim duymadan verebilecek ülke
çapında kaç öğretmenimiz mevcut? Sadece dört üniversitede
bulunan Astronomi ve Uzay Bilimleri bölümü mezunu olup,
aktif öğretmenlik görevini sürdürenler dışında yok denecek
kadar az ve toplam sayı ihtiyaç duyulabileceğin çok altında.
Sayfa
8
7. Bilim Eğitimde Astronomi Çalıştayı, "Meteorlar Nerede?"
başlıklı uygulama tanıtılıyor, 21 Mart 2009.
Temel eğitimde astronomiye yer verilmesi için
müfredatta zorunlu bir ders bulunması bir gereksinim mi?
Her ne kadar bu, uzun vadede ve sağlam alt yapı ile arzu
edilen durum olsa da, kısa vade için cevabımız hayır olacak.
Yürürlükteki temel eğitim müfredatı bünyesinde birçok fen
bilgisi ve fizik konusunun uygulaması veya örneklemesi,
temel astronomi konuları ile yakından ilintilidir. Uygulamalı
öğrenmenin tartışmasız etkinliğinin çokça vurgulandığı
günümüzde en eski bilim dalı olan astronomi bizlere önemli
bir fırsat sunuyor; temel astronomi etkinlikleri ve
uygulamalarını, mevcut müfredat bünyesinde fen bilgisi,
fizik ve matematik konularını örneklemede kullanmak. Bu
durum, astronominin temel eğitime kaynaşmasını
sağlamasının yanı sıra, astronomi uygulamaları ile
desteklenmiş fen bilgisi eğitimi, öğretinin daha etkin ve
kalıcı olmasını sağlamaktadır.
Öğretmenleri hem astronomi ve uzay bilimleri alanında
bilgilendirmek, hem de temel astronomi deneylerinin
yürürlükteki eğitim müfredatına temel bilim öğretimini
desteklemek amacıyla nasıl bütünleştirilebileceğini
göstermek için 19 Kasım 2005 tarihinde Sabancı
Üniversitesi'nde 'Gündem: Eğitimde Astronomi ve Uzay'
başlıklı çalıştayı düzenledik. İstanbul ve çevre illerden
100'ün üzerinde katılımcı ile gerçekleştirilen çalıştayın ilk
bölümünde öğretmenlere astronomi tarihi, astronominin
ülkemizde gelişimi ve eğitimde astronomi konularında
bilgiler anlatıldı. Çalıştayın uygulama bölümde ise
öğretmenlere sınıf ortamına taşıyabilecekleri astronomi
temelli basit deneyler tanıtıldıktan sonra, katılımcılardan
oluşan 10'ar kişilik ekiplerin kısa sürede benzer deneyler
Dünya Astronomi Yılının Ardından
tasarlamaları ve tasarımlarını paylaşmaları istendi. Bu
çalıştayda tanıtılan ve paylaşılan deneyler, çalıştay
katılımcıları veya sınıflarında uygulamak isteyen tüm
öğretmenlerin erişimi için çalıştay web sayfasına aktarıldı
(http://fens.sabanciuniv.edu/astronomi).
Bilim Eğitiminde Astronomi programı katılımcılarından Nilüfer
Gökdemir'in Esenler Kazım Karabekir İlköğretim Okulu'ndaki
öğrencileri, kartondan yaptıkları el planetaryumlarıyla.
Bu çalıştayı takiben bilgilendirme ağırlıklı iki
sempozyum düzenlendi: 29 Mart 2006 Güneş Tutulması'nın
hemen öncesinde TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi tarafından
düzenlenen '2006 Tam Güneş Tutulması ve Astronominin
Fen Bilimleri Eğitimindeki Yeri' ve Kasım 2006'da İstanbul
Kültür Üniversitesi'nde düzenlenen 'İlk ve Ortaöğretimde
Yer ve Gökbilimlerinin Bugünü ve Yarını'. Astronomi
uygulamaları içeren çalıştaylar ise, Sabancı Üniversitesi'nde
her yıl düzenlenen 'Eğitimde İyi Örnekler' konferansları
bünyesinde sürmüştür.
Gerçekleştirdiğimiz etkinlikler sayesinde irtibata
geçtiğimiz öğretmenlerle oluşan bilgi iletişim ağı, önemli
bazı noktaları dikkatimize taşıdı:
i. Birçok öğretmen astronomi ve uzay konularını
sınıflarına taşımak istiyor ancak bunun formal
eğitimini almadıkları için çekincelere sahipler.
ii. Birçok öğretmen müfredatta yer alan konuları
yeni metotlar kullanarak öğretmeye istekli.
iii. Bazı öğretmenler, astronomi ve uzay bilimleri
konusunda kafalarına takılan soruları
aydınlatabilecek desteğe ihtiyaç duyuyorlar.
Bu temel noktalardan hareketle, öğretmenler için bir
veya birkaç gün süren çalıştay düzenlemek yerine, aynı
öğretmen grubu ile bir çalıştaylar serisi gerçekleştirerek
‘Bilim Eğitiminde Astronomi' etkinliklerini ve beraberinde
önemli bir birikimi ortaya çıkarmış olduk.
Bilim Eğitiminde Astronomi Programı
TÜBİTAK ve Sabancı Üniversitesi'nin katkıları ile
gerçekleşen Bilim Eğitiminde Astronomi eğitim programı,
dört aylık hazırlık döneminin ardından Ekim 2008 - Haziran
2009 arasındaki 9 aylık süreçte öğretmen eğitimi ve
sonrasında iki aylık sonlandırma ve değerlendirme olmak
üzere toplam 15 ayı kapsayan bir çalışmanın ürünüdür.
Programın ana hedefi, ülkemizde yok denecek kadar az olan
astronomi eğitim malzemesi ve astronominin temel
bilimlerle sıkı bağını kullanarak yaygınlaştırmanın yollarını
geliştirmek olmuştur.
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Türkiye Özel
Okullar Birliği aracılığı ile İstanbul bünyesindeki tüm
okullara yapılan etkinlik duyurusuna ilk aşamada 700'ün
üzerinde başvuru oldu. İkinci aşamada başvuran 310
öğretmen arasında 40 fen bilgisi veya fizik öğretmeni
programa dahil edilebildi.
18 Ekim 2008 tarihinde gerçekleşen ilk Bilim Eğitiminde
Astronomi Çalıştayı'ndan başlayarak her çalıştayda,
astronomi tabanlı ve kolayca bulunabilecek malzeme ile
yapılabilen sınıf içi deneyler, bilimsel içerikleri ile ve
tematik uyum içinde tanıtıldı, uygulandı ve katılımcı
öğretmenlerin kaynaştırıcı eğitmenler eşliğinde kendilerinin
de çalıştay esnasında uygulaması sağlandı. Bir sonraki
çalıştaya kadar olan yaklaşık bir aylık süreçte katılımcı
öğretmenlerden bu deneyleri sınıflarına taşımaları,
öğrencilerle uygulamaları ve varsa değişiklik önerilerini
sonraki aylarda gerçekleşecek çalıştaylarda gündeme
getirmeleri istendi.
Ek olarak, katılımcı öğretmenlerin deneyler, program ve
program ile bağlantılı konularda düşünce ve deneyimlerini
rahatça paylaşabilmeleri için
internet sayfası
(www.astroed.net) aracılığıyla bir forum ortamı oluşturuldu.
Bilim Eğitiminde Astronomi programı katılımcılarından Sinan
Yılmaz'ın Tozkoparan İlköğretim Okulu'ndaki öğrencileri
alüminyum folyo ve gazete kağıtlarından yaptıkları temsili
gezegenlerle.
Sayfa
9
Dünya Astronomi Yılının Ardından
Programın takip eden aylarda gerçekleşen
çalıştaylarında, öncelikle deneyleri sınıf ortamında
uygulayan öğretmenlerden geri bildirim alındı.
Çalıştaylarda ve forum ortamında uygulayan öğretmenlerin
geri bildirimleri ışığında deney içerikleri geliştirildi ve
uygulamak isteyen tüm öğretmenlerin erişimi için internet
sayfasındaki yerlerini aldı.
Oluşturulan deney modülleri ve uygulama yöntemleri,
katılımcı veya astronomi konularını kapsamakta istekli
öğretmenlere ek olarak, Sabancı Üniversitesi Eğitim
Reformu Girişimi'nin düzenlediği yerel ve ulusal
çalıştaylarda öğretmenlerle paylaşılıyor. Program çıktıları
14 - 16 Ağustos 2009 tarihlerinde gerçekleşen Galileo
Öğretmen Eğitimi Programı'nda da paylaşıldı. Bu etkinliğe
katılan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV)
gönüllüleri, deney modüllerini TEGV'in kulüp eğitim
programlarında kullanıyorlar. Bu uygulamaları TEGV
geneline yayılmış etkinlikler haline getirebilmek amacı ile
TEGV gönüllüleriyle çalışma yürütüyoruz. Katılımcı
öğretmenlerimizle oluşturulan iletişim ağı sayesinde
öğretmenlere bilgi desteği sağlıyor, geri bildirimleri
sürdürmelerini istiyoruz. Bilim Eğitiminde Astronomi
programının bir sonraki uzun soluklu etkinliğini, eğitim
fakültelerinin ilgili bölümlerinde öğrenimlerini sürdüren son
sınıf öğrencilerini, yani yakın geleceğin öğretmenlerini de
kapsaması için çalışmalarımız sürüyor.
Gelecek
Astronominin temel eğitimde daha fazla yer edinmesi
için son beş yıldır süregelen çalışmalarımız ışığında
gelecekte yapılmasını önerebileceklerimiz ise şöyle:
Kısa Vadede Yapılabilecekler (hemen)
• Yerel astronomi çalıştayları ve kısa süreli
öğretmen eğitimleri: Bilim Eğitiminde Astronomi
ve öncesindeki programlar kapsamında
oluşturulan astronomi tabanlı sınıf içi deneylerle
temel bilim eğitimi paketleri, İl Milli Eğitim
Müdürlükleri koordinatörlüğü ile
gerçekleştirilebilecek 1 veya 2 günlük etkinlikler
çerçevesinde ilgili öğretmenlere tanıtılabilir,
birlikte uygulanabilir ve varsa sorunları
giderilebilir. Eğitim modüllerimiz, Sabancı
Üniversitesi Eğitim Reformu Girişimi'nin
Balıkesir, Burdur ve Nevşehir İl Milli Eğitim
M üdürlükleri ile birlikte gerçekleştirdiği
Eğitimde İyi Örnekler Yerel Çalıştayları
kapsamında katılımcı öğretmenlere tanıtılmış,
çok olumlu geri dönüşler alınmıştır.
• Bilim Eğitiminde Astronomi internet
sayfasındaki kaynakların kullanımı ve forum
üzerinden bilgi aktarımı ve bilgi paylaşımı:
Dokuz ay süren eğitim programı sonucunda
geliştirilen deneyler, programın internet sayfasında,
kısa açıklayıcı bilgiler ile dileyen herkesin
kullanımına açıktır (www.astroed.net). Ayrıca
program süresince katılımcı öğretmenlerin konu
ile ilgili tecrübelerini paylaşıp varsa sorularını
yönelttikleri internet forumunun kapsamı
genişletilmiş ve dileyen herkesin üye olabileceği
Sayfa
10
yapıya kavuşmuştur. Program sayfasından
deneyleri alarak sınıfında uygulamak isteyen
öğretmen, forum aracılığı ile sorularını
yöneltebilmekte ve kısa süre içinde cevap
alabilmektedir.
Uzun Vadede Yapılabilecekler (3 - 10 yıl)
• Astronomi ders kitabı hazırlanması: Astronomi
dersi mevcut eğitim müfredatında seçmeli dersler
arasındadır ve bazı okulların 9. sınıflarında
seçmeli ders olarak açılmaktadır. Bu dersi
vermekle genellikle fizik ve matematik
öğretmenleri görevlendirilmektedir. Dersi veren
öğretmenlerin en büyük sorunu, dersi verirken
takip edebilecekleri, güncel bir ders kitabının
bulunmayışıdır. Öncelikle 9. sınıf seviyesi için
hazırlanacak ve uygulamalarla zenginleştirilecek
bir ders kitabı, hem dersi seçmeli olarak veren
öğretmenlerin kullanımına sunulabilecek, hem de
astronomi konularını bilim eğitimine katmak
isteyecek öğretmenler için yararlı bir kaynak
oluşturacaktır.
• M.E.B. Anadolu Öğretmen Liseleri için
astronomi eğitimi paketi hazırlanması: Astronomi
dersini verebilecek veya astronomi konularını
temel bilim müfredatına kolayca katabilecek
öğretmenlerin yetişmesi için M.E.B. Anadolu
Öğretmen Liselerini önemli bir fırsat olarak
görüyoruz. Tüm Türkiye sathına yayılmış, sayıları
220'yi aşan öğretmen liselerinin
100'den fazlası yatılıdır. Bu okullarda bir öğretim
yılında haftada iki saatlik ders şeklinde
öğretilmek için astronomi eğitimi paketi
geliştirilebilir, paketi kullanarak bu dersi verecek
öğretmenler için bilgilendirici kaynaklar
hazırlanabilir.
• Eğitim fakültelerinde astronomi eğitimi dersi:
Eğitim fakültelerinde öğrenimlerine devam
etmekte olan öğretmen adaylarının, üniversite
eğitimi esnasında temel astronomi ve uzay
bilimleri konusunda akademik bilgi sahibi
olmalarını sağlamak için bir ders tasarlanabilir.
Bu ders fen bilgisi, fizik ve matematik
alanlarındaki öğretmen adayları için zorunlu,
diğer alanlar için seçmeli olarak düşünülebilir.
Böylesi bir ders, bünyesinde Eğitim Fakültesi ve
Astronomi ve Uzay Bilimleri ya da astrofizik
araştırmaları yürütülen Fizik bölümü barındıran
üniversitelerde (Adıyaman, Ahi Evran, Akdeniz,
Ankara, Atatürk, Boğaziçi, Çanakkale Onsekiz
Mart, Çukurova, Ege, Erciyes, İstanbul, 19 Mayıs
Üniversiteleri ve ODTÜ), ilgili bölümlerin işbirliği
sayesinde kolayca hayata geçirilebilir.
• Aktif görevdeki öğretmenler için astronomi
eğitimi programları: Milli Eğitim Bakanlığı'nın
sürekli düzenlediği Hizmet İçi Eğitimler
kapsamında, aktif görevdeki öğretmenlere
yönelik astronomi eğitimi ve astronomi tabanlı
deneylerle bilim eğitimi yöntemlerinin tanıtılıp
uygulanacağı programlar geliştirilebilir.
Dünya Astronomi Yılının Ardından
İlk ve Ortaöğretimde Astronomi
Eğitimi
Prof. Dr. Zeki ASLAN
İstanbul Kültür Üniversitesi ve Türk Astronomi Derneği
z.aslan@iku.edu.tr
Giriş
Işık, “foton” denen küçük enerjili parçacıklardan
oluşmuş kabul edilir. Gökbilimciler en az sayıda fotondan
en çok bilgiyi elde etmede uzmanlaşmışlardır. Zayıf ışık
alıcılarının geliştirilmesinde hep öncü olmuşlardır. Bu
alıcılar ve geliştirilen görüntü işleme teknikleri tıptan
tarıma kadar birçok alanda uygulama alanı bulmuştur.
Evren, doğal laboratuvarların en büyüğü, astronomi de
doğa bilimlerin ayrılmaz parçasıdır. Bilimlerin en eskisi
ve özellikle uydu teknolojisi ile birlikte hızla gelişen en
yenilerinden biridir. Bu gelişmeler evren hakkında çok
hızlı bilgi birikimi sağlamıştır. Hızla biriken bilgilerin
değerlendirilmesi ve evrenin, uzaklık olarak daha
derinliklerini ve zaman olarak da daha geçmişini öğrenme
dürtüsü bu alana - ve bu alanın önemine - ilgiyi
artırmaktadır.
üretimi (Çekirdek Fiziği). Gelişmiş ülkelerde astronomi
ve uzay bilimleri için geliştirilen teknoloji ve bilgi
birikimi diğer alanlarda, örneğin tıpta, iletişimde, tarımda
uzaktan algılama yöntemlerinde gelişmelere öncülük
etmiştir.”
Astronomi Eğitiminin Uluslararası Boyutu
Gökbiliminin ulusal sınırları yoktur: Bütün ülkeler
aynı gökyüzü altındadır. Bu nedenle, astronomi
araştırmaları araştırıcılar arasında, astronominin
öğretilmesi de öğrenciler ve öğretmenler arasında
uluslararası işbirliğinin gelişmesini sağlar. Bu amaçla
oluşturulmuş ulusal ve uluslararası birçok internet sitesi
vardır. (1-6) Örneğin, “Astronomi Eğitimi için Avrupa
Derneği” (EAAE-European Association for Astronomy
Education) (6) Avrupa'da her düzeyde var olan geniş
astronomi öğretmenleri ağını kullanarak, üyelerini diğer
ülkelerdeki deneyimlerden yararlandırmaya,
öğretmenleri ve öğrencileri diğer ülkelerdeki gruplarla
değişime ve işbirliği yapmaya, profesyonel astronomi
dünyası ile bağlantılardan yararlanmaya teşvik
etmektedir. Uluslararası Astronomi Birliği'nin (IAU)
“Commission 46: Astronomy Education and
Development” adlı, astronomi eğitimini yüceltmeyi
amaçlayan bir komisyonu bulunmaktadır (5). Her IAU
üyesi ülkenin bu komisyonda bir temsilcisi vardır. İlk, orta
ve yüksek öğretimde astronomi eğitimindeki gelişmeler
ve uygulamalar, internet ve uluslararası toplantılar
aracılığı ile üye ülkelere duyurulur.
Astronomi Neden Önemlidir?
Türkiye'de bir Ulusal Astronomi Gözlemevi
kurulması için 1986 yılında hazırladığımız proje önerisi
taslağından alınan aşağıdaki paragraf, astronominin
önemini iyi vurgulamaktadır:
“Bilimler arasında insanın düşünce
yapısına etkisi bakımından
astronominin bir benzeri yoktur. İnsan
aklının Evrenin yapısını öğrenmede
gözlemleri kullanma becerisine en iyi
örnek astronomi bilimidir. Astronomi
gözlemevinin amacı Evrenin içeriğini,
Evreni yöneten fizik yasalarını ve
Evrendeki değişimleri öğrenmektir.
Astronomi diğer bilimlerle içiçedir.
Örneğin yıldızlararası gazda, soğuk
yıldız atmosferlerinde ve gezegenlerde
molekül oluşumu (Kimya); yıldız ve
gezegen atmosferleri (Meteoroloji);
gezegenlerin yüzeyleri ve iç yapıları
(Jeofizik); gök cisimlerinin model
hesapları (Bilgisayar ve Hesap
bilimleri); alet geliştirilmesi ve
mühendislik (Elektronik, Optik,
Mekanik); kozmik ışınlar, Büyük
Patlama Kozmolojisi (Parçacık Fiziği,
Kuramsal Fizik); yıldızlarda enerji
Kuşadası Rahime Bilici İlköğretim Okulu öğrencilerinin astronomi projeleri sergisinden.
Sayfa
11
Dünya Astronomi Yılının Ardından
Türkiye'de olduğu gibi, birçok gelişmiş ülkede
okullarda astronomi eğitimi yok denecek kadar azdır (7,
8). Gelişmiş ülkelerde bunu düzeltmek için kapsamlı
çalışmalar yapılmaktadır. IAU, bu çalışmaların kurumsal
öncülüğünü yapmaktadır. Bunun son örneği, 2010 yılında
uygulamaya konan “Okullarda Astronomi Eğitimi Ağı”
programıdır (9).
Astronominin Değeri Hakkında IAU Kararı
IAU Komisyonu 46 tarafından 2003 yılında Sidney'de
gerçekleştirilen 25. IAU Genel Kurulu sırasında
“Astronominin Etkili Öğretilmesi ve Öğrenilmesi” (10)
(Effective Teaching and Learning of Astronomy) konulu
özel oturum yapılmış ve Genel Kurul'da IAU Ulusal
Temsilcileri önce şu durum tespitlerini hazırlamışlardır:
1. Bilimsel ve matematiksel okur-yazarlık, bilim ve
teknolojide eğitilmiş işgücü; herhangi bir ülkede
sağlıklı bir toplumu, sürdürülebilir çevreyi ve
zengin bir ekonomiyi korumak için şarttır.
2. Astronomi, doğru öğretildiği zaman, ezbere
öğrenme ve sanki bilimden farklı olarak, rasyonel
ve sayısal düşünceyi, bilim tarihini ve bilimin
doğasını anlamayı besleyip geliştirir.
3. Astronominin, gençleri bilim ve teknolojiye, buna
bağlı olarak, hem sanayide hem de uzayla ilgili ve
diğer bilim dallarında meslek edinmeye çektiği
kayıtlara girmiş bir gerçektir.
4. Astronominin kültürel, tarihi, felsefi ve estetik
değerleri, doğa bilimleri ile sanat ve beşeri bilimler
arasında daha iyi bir anlayışın yerleşmesine
yardımcı olur.
5. Yine de, birçok ülkede astronomi okul
müfredatında yoktur ve birçok astronomi
öğretmeni yeteri kadar eğitimli değildir ya da
desteklenmemektedir, fakat
6. Birçok bilim ve eğitim derneği ve hükümet
kurumları astronomide her eğitim düzeyinde iyi
sınanmış, ücretsiz verilen eğitim malzemesi
üretmiştir.
Sonra aşağıdaki kararları almıştır:
1. Ulusal eğitim sistemlerinde astronomi, ya kendi
başına ya da bir başka bilim dersinin parçası olarak,
hem ilköğretim hem ortaöğretim düzeyinde okul
müfredatının bir parçası olmalıdır.
2. Ulusal eğitim sistemleri ve ulusal öğretmen
dernekleri, doğa bilimlerinde etkin öğretimi ve
öğrenimi güçlendirmek için, ilköğretim ve orta
öğretim öğretmenlerine astronomide mevcut ve
gelecekteki kaynaklara daha iyi erişim yollarını
öğretmelidir.
Sayfa
12
3. IAU nezdinde ve Komisyon 46'daki Ulusal
Temsilciler, kendi ulusal eğitim sistemlerinin
dikkatini astronomiye ve astronomi tarafından
sağlanan kaynaklara çekmelidir.
4. IAU üyeleri ve tüm diğer astronomlar,
astronominin ve genel olarak bilimin heyecanını
aktarmada her düzeydeki yerel eğitimcilere yardım
ederek yeni, “bilimsel okur-yazar” kuşağın
eğitimine katkıda bulunmalıdır.
14- 25 Ağustos 2006 tarihlerinde Çek CumhuriyetiPrag'da gerçekleştirilen 26. IAU Genel Kurulu sırasında
“Astronomi Öğretiminde/ Öğreniminde Yenilik” başlıklı
iki günlük sempozyum düzenlenmiş ve “Bu kararların
uygulanmasında çeşitli ülkelerde durum nedir? Üç yıllık
deneyimden sonra yeni öneriler var mı? Çeşitli ülkelerin
eğitim sistemlerinde ilginç ne var?” gibi soruların
yanıtları değerlendirilmiş, bu tavsiyelerin uygulanmasına
nasıl katkıda bulunulabileceği tartışılmıştır. Sözünü
ettiğimiz bu kararlar hakkında ne yazık ki Türkiye'nin
özel bir çabası olmamıştır. MEB'nın yeni Fen ve Teknoloji
dersi programının yenilik içerdiği ve yeniliklerin IAU
kararları ile uyumlu olduğu görüşü ile bu yenilikler
IAU'nun söz konusu sempozyumunda bildiri olarak
sunulmuştur. (11).
Aslında IAU kararlarından çok önce MEB, Talim
Terbiye Kurulu (TTK) Başkanlığı'nın 24.04.1992 tarih ve
98 sayılı kararı ile Astronomi ve Uzay Bilimleri dersinin
yararı ve Fen Bilimleri ile Astronomi ve Uzay Bilimleri
konuları arasındaki ilişki çok açık ve net bir şekilde ortaya
konmuştur. Ancak ne yazık ki uygulamalar yazılı
gerçeklerle örtüşmemektedir. 1974 yılından önce zorunlu
ders olarak okutulan astronominin seçmeli ders olarak
okutulması öngörüldüğü halde birkaç okul dışında bu
gerçekleşmemiştir. TÜBİTAK Bilim Teknik Dergisi ve
TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi'nin birlikte düzenledikleri
bu yıl 13.'sü yapılan Ulusal Gökyüzü Gözlem
Şenlikleri'ne ve aşağıda sözünü edeceğimiz öğretmen
toplantılarına katılanlardan şu acı gerçekler ortaya
çıkmıştır:
• Coğrafya, Fizik ve Fen Bilgisi derslerinin içerisine
serpiştirilen astronomi konularında çok yanlış var;
hızla gelişen bu bilim dalının yeni bilgilerine yer
verilmiyor.
• Öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu programda
olan astronomi konularını bilmiyor, bilgiyi kitaptan
yanlışları ile aktarıyor.
• Hizmetiçi eğitim yok ya da yetersiz.
• Merak geliştirilmiyor, üstelik (doğuştan gelen)
bilimsel ve entellektüel sorgulama yeteneği
köreltiliyor.
Yüksek öğretimi de kapsayan bu tesbiti, NTV
kanalı “Türk Mucit” yarışmasının bir jüri üyesi
Dünya Astronomi Yılının Ardından
şöyle ifade etmiştir: “Şimdiye kadar gördüklerim
arasında en yaratıcı mucitler ya universiteyi en geç
altmışlı yıllarda veya yetmişli yılların başında
okumuş veya hiç okumamış yarışmacılar arasından
çıktı. Özellikle üniversiteli veya liseli gençlerin
ortaya koydukları hem yaratıcılık hem de araştırma
yetenek ve bilgisi açısından cesaret kırıcıydı....
Türk eğitim sistemi, en azından yetmişli yıllardan
beri, yaratıcılığı körleten ve araştırma terbiyesi
1
vermeyen bir sistem olarak çalışmaktadır.”
• Okul ve üniversite eğitiminin, meslek
kazandırmanın yanında, kültürlü bireyler
yetiştirme görevi olduğu gözardı ediliyor.
Bu durumun, en azından gökbilimlerinde, değişmekte
olduğunu söyleyebiliriz.
29 Mart 2006 Tam Güneş Tutulması sırasında
TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi, MEB Eğitim Araştırma ve
Geliştirme Daire Başkanlığı'nın desteği ile öğretmenler
için Antalya'da 2006 Tam Güneş Tutulması ve
Astronominin Fen Bilimleri Eğitimindeki Yeri konulu bir
toplantı yapmış, MEB iki uzmanla katılmıştır. Ders
konularını, üniversitelerimizden gelen gökbilimci ve
fizikçi hocalarımız işlemiş; ABD, Hollanda ve
Romanya'dan birer eğitimci sunum yapmıştır. Türkiye'nin
hemen her ilinden yaklaşık 120 öğretmenin katıldığı
toplantının amaçları şöyledir: a) Türkiye'de astronomi
eğitimi ve öğretimi hakkında katılımcı öğretmenlere
genel bilgi vermek, b) Tam Güneş Tutulması'nı izletmek
ve birlikte değerlendirmek, c) Fizik eğitimi ve
öğretiminde astronominin nasıl
kullanılabileceğini anlatmak, d) toplantıya katılan
öğretmenler arasından, önceden seçilmiş 10 kadar
öğretmenin birer öğrencisi ile birlikte, tutulma sırasında
gözlem projeleri yapmalarında yardımcı olmak, e)
öğretmenlerin toplantı süresince öğrendiklerini, kendi
okullarına döndükten sonra öğrencileri ve
meslekdaşlarıyla paylaşmaları için öneriler geliştirmek, f)
yapılan panel ile öğretmenlerin Fen Bilgisi dersi içindeki
Astronomi konularının öğretilmesi ve bu konulardaki
sorunlar hakkında mevcut durumu ortaya koymak ve bu
konulardaki görüşleri belirlemek. Toplantıya ilişkin geniş
bir özet rapor Talim Terbiye Kurulu'na sunulmuştur.
Bu toplantıya katılan öğretmenler benzer toplantıların,
meslek içi eğitim çalışmalarının sıkça yapılmasını
istemiştir. 2009 Dünya Astronomi Yılı (DAY2009)
etkinliği olarak, Denizli ve Kuşadası'nda “İlk ve
Ortaöğretimde Astronominin Yaygınlaştırılması
Sempozyumu” yapılmış, alınan kararlar ve öneriler ilgili
Milli Eğitim Müdürlüğü aracılığı ile MEB'na
gönderilmiştir.
Sabancı Üniversitesi'nde 19 Kasım 2005'de “Gündem:
Eğitimde Astronomi ve Uzay” başlıklı bir toplantı
düzenlenmiştir. Toplantıya 100’den fazla öğretmen ve
Talim Terbiye'den iki uzman katımıştır. Bundan sonra da
“İyi Örnekler Konferansları” bağlamında çeşitli
toplantılar ve 2009
yılında 9 ay boyunca
süren ve ayrıntıları
Günce'nin bu
sayısında başka bir
yazıda verilen Bilim
Eğitimde Astronomi
ç a l ı ş t a y ı
gerçekleştirilmiştir.
Türkiye, Türk
Astronomi Derneği
(TAD) aracılığı ile
IAU'nun Galileo
Öğretmen Eğitimi
Programı'nı
yürütmektedir. Bu
bağlamda 2008'de
Ege Üniversitesi
A s t r o n o m i Ya z
Kampı'nda, 2009'da
S a b a n c ı
Üniversitesi'nde ve
Şirince Matematik
İstanbul Kültür Üniversitesi'nin Amatör Teleskop yapımı çalıştayı - Temmuz 2009
Köyü'nde Galileo
1
Celal Şengör, 20.04.2007 tarihli Cumhuriyet Bilim Teknoloji Dergisi.
Sayfa
13
Dünya Astronomi Yılının Ardından
yetiştirmeye çalışmakta, gerektiğinde
gökbilimcilerden yardım istemektedirler.
Eğitim amaçlı kullanmak üzere, kendi
internet sitesini oluşturan öğretmenler vardır
ve okullarına teleskop alınmasını
istemektedirler. Bunu gerçekleştiren özel
okullar, hatta devlet okulları mevcuttur.
Öğrencilerine deney ve proje yaptırmakta,
projeleri e-posta aracılığı ile meslektaşları ile
tartışmaktadırlar. Öğrencilerinden gelen,
kendilerinin bilmedikleri soruları gruba ve
gökbilimcilerine iletip cevap aramaktadırlar.
Bütün bunların sonucu olarak, öğretmenler
sorgulamaya, birbirleri ile bilim tartışması
yapmaya başlamıştır.
Astronomi ve Uzay Bilimleri dersinin
MEB tarafından 10.-11. sınıflara yeniden
Süleyman Demirel Üniversitesi Teleskop Yapımı Çalıştayı'ndan, Ağustos 2009.
seçmeli ders olarak konmasını iyi bir gelişme
olarak görüyoruz. Belirttiğimiz etkinliklere katılan
Öğretmen Eğitim çalıştayları yapılmıştır. Temmuz
öğretmenlerimizin bu dersi vermeye çok istekli
2010'da iki kez Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde
olacaklarından
kuşku duymuyoruz. Öğretmenlerimiz,
yapılan, Ekim 2010'da da Yozgat'ta yapılacak çalıştaylarla
günümüzde
neredeyse
sınırsız astronomi kaynaklarına
Galileo Öğretmen Eğitimi Programı sürmektedir. Bu
internet üzerinden ücretsiz olarak erişilebilecektir. Ancak
uluslararası program ayrıntılarıyla Günce'nin bu
bunun gerçekleşmesi ve eğitimde gerçek yerini bulması,
sayısında başka bir yazıda ele alınmaktadır.
hem kaynakların anlaşılmasına hem de ders içerikleri
TAD eşgüdümünde DAY2009 kapsamında, Adnan
içinde kullanılabilir hale getirilmesine bağlıdır. Buradaki
Menderes, Ağrı, Ahi Evran, Anadolu, Ankara, Atatürk,
başarı ya da başarısızlık MEB'nın planlamasına bağlı
Bilkent, Boğaziçi, Çanakkale Onsekiz Mart, Çukurova,
olacaktır.
Ege, Erciyes, Erzincan, İstanbul, İstanbul Kültür,
İstanbul Teknik, Kafkas, Kastamonu, Koç, Ondokuz
Kaynaklar
Mayıs, Orta Doğu Teknik, Sabancı, Uludağ üniversiteleri
1. http://www.tad.org.tr
gibi birçok üniversitemizde eğitim etkinlikleri
2. http://www.communicatingastronomy.org/
yapılmıştır. İstanbul Kültür Üniversitesi'nin Temmuz
3.
http://www.capjournal.org
2009'da düzenlediği Amatör Teleskop Yapımı
4.
http://www.astronomy2009.org/globalprojects/
Çalıştayı'nda 100 teleskop yapılmış ve öğretmenler
cornerstones/galileoteachertraning/
yaptıkları teleskopları okullarına götürmüşlerdir.
5. http://www.iaucomm46.org/
Süleyman Demirel Üniversitesi'nde, Ağustos 2009'da 10
6. European Association for Astronomy Education.
teleskop yapılmıştır. Türkiye'nin her tarafından çok
(EAAE). http://www.eaae-astro.org/, http://eaaesayıda okul, üniversite ve eğitimi destekleyen TEGV ve
astronomy.org/blog/?cat=6
İLKYAR gibi vakıflar DAY 2009 etkinliklerine
7. Tunca, Z. (2009) “Türkiye'de ilk ve ortaöğretimde
katılmıştır. Türkiye'nin her yanında, Edirne'nin
astronomi eğitiminin dünü bugünü”, İlk ve
köylerinden Ağrı'ya, Adıyaman'dan Kuşadası'na,
Ortaöğretimde Astronominin Yaygınlaştırılması
Ayvalık'tan Kayseri'ye, Samsun'dan Adana'ya birçok
Sempozyumu, 24-25 Ekim 2009, Kuşadası.
yerde çocukların, büyüklerin, öğrencilerin ve
8. Trumper, R. (2006) “Teaching Future Teachers Basic
öğretmenlerin yaptıkları ve katıldıkları etkinlikler TAD'ın
internet sitesinde (1) duyurulmuştur. Üniversitelerin
Astronomy Concepts”, Journal of Research in Science
astronomi kulüplerinin, amatör astronomların,
Teaching; 49, 879.
planetaryum kuran ve kurmak isteyen okulların sayısı
9. http://www.iau.org/education/commission46/nase/
giderek artmaktadır ve bu çalışmalar devam edecektir.
10. Teaching and Learning Astronomy, Eds. J.Pasachoff
& J. Percy, Cambridge University Press, 2005; s. 10Yukarıda sözünü ettiğimiz etkinliklerin, katılan
13; http://physics.open.ac.uk/IAU46.
öğretmenler için daha önce hiç yaşamadıkları bir “meslek
11. Aslan, Z. & Tunca, Z., (2008) Towards a New
içi eğitim” görevi gördüğünü söylemek yanlış olmaz.
Program in Astronomy Education in Secondary
Öğretmenler bir e-posta grubu oluşturmuş, birbirleriyle
haberleşmekte, mesleki soru ve sorunlarını tartışmaktadır.
Schools in Turkey, In Innovation in Astronomy
Verdikleri derslerde daha yetkin olmak için kendilerini
Education (Ed. J.M. Pasachoff, R. M. Ros, N.
Pasachoff), pp. 272-275 Cambridge University Press.
Sayfa
14
Dünya Astronomi Yılının Ardından
Yıldız Evrimi Teorisinin Öncülerinden
Prof. Dr. Dilhan Eryurt
Yard. Doç. Dr. İnan KALAYCIOĞULLARI
Ankara Üniversitesi
inankalayci@gmail.com
Yurtdışında ve Türkiye'de Güneş'in ve yıldızların
evrimi çalışmalarına yaptığı bilimsel katkılarla tanınan,
ODTÜ'de Astrofizik Anabilim Dalı'nı kurarak Türkiye'de
Astrofiziğin gelişimine büyük katkılarda bulunan TÜBA
Şeref Üyesi Prof. Dr. Dilhan Eryurt, Günce Dergisi'ne
bilimsel yaşamını ve araştırmalarını anlattı. Bugüne dek
yaptığı çalışmalarla NASA'nın Apollo Başarı Ödülü dahil
olmak üzere pek çok ödüle layık görülen ve Türkiye'de
bilimin öncüleri arasında yer alan Prof. Dr. Dilhan Eryurt,
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi
Felsefe Bölümü Bilim Tarihi Anabilim dalı öğretim üyesi
Yard. Doç. Dr. İnan Kalaycıoğulları'nın sorularını
yanıtladı:
diploması aldıktan sonra lisansüstü çalışmalar
yapabilmek için Ankara Fen Fakültesi'ne müracaatta
bulundum. Fakat kadro problemi ile karşılaştım. Değişik
astronomi dersleri veren Prof. Dr. T. O. Kabakçıoğlu, iyi
bir astronomi eğitimi için pratik bilgilerin ve
uygulamaların yapılmasını gerekli görüyordu. Benim
müracaatımı çok olumlu karşıladı ve astronomi
uygulamalarının yapılmasını, pratik bilgilerin verilmesi
görevini, fahri asistan unvanı ile bana verdi. Bu çalışmalar
benim pratik bilgilerimi artırıyorsa da teorik olarak yeni
bilgiler katmıyordu. O zamanlar Fen Fakültesi kurulma
aşamasındaydı. Yüksek lisans dersleri verilmiyordu.
Gördüğüm kadarıyla İstanbul Üniversitesi'nde de
astrofizik alanında bilimsel çalışma yapılmıyordu.
Bir süre Michigan Üniversitesi, Astronomi
Bölümü'nde görev almanızın nedenleri ve bu bölümde
yürüttüğünüz araştırmalar nelerdir?
Matematik- Astronomi okumaya nasıl karar verdiniz?
Ankara Kız Lisesi’ndeki öğrenimim süresince en
sevdiğim ve zevk aldığım derslerin başında Matematik
dersi geliyordu. Matematiksel düşünce ilgimi çekiyordu.
Liseyi bitirdikten sonra eğitimimi Yüksek Matematikte
yoğunlaştırmak istiyordum. 1942-1943 eğitim ve öğretim
yılında, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'ne girdiğimde
Yüksek Matematik ile Astronomi sertifikalarını beraber
almak zorundaydık. Astronomi ile yakın ilgim bu
sıralarda başladı.
Üniversitede verilen eğitim, akademik anlamda
doyurucu muydu?
Üniversite Reformu'nu izleyen yıllarda İstanbul
Üniversitesi'nde Hitler'in Almanyası'ndan kaçan bilim
insanları ile Ord. Prof. Kerim Erim, Ord. Prof. Ali Yar gibi
çok değerli bilim insanları dersler veriyordu. Bu
hocalarımızın bilimsel temelleri çok güçlüydü. Bize de
aynı şekilde iyi bir temel verdiler.
Ankara Üniversitesi, Astronomi Enstitüsü'nde asistan
olarak göreve başladığınız dönemde, bu kurumda
yürütülen faaliyetleri açıklar mısınız?
1943 yılında Ankara'da Fen Fakültesi kurulmuştu.
Münih Üniversitesi’nde Gök Mekaniği dalında
doktorasını tamamlayan Prof. Dr. Tevfik Okyay
Kabakçıoğlu da, 1946 yılında bu fakültede Astronomi
Profesörü olarak görevlendirilmişti. 1946 yılında İstanbul
Üniversitesi Fen Fakültesi'nden Matematik-Astronomi
Dilhan Eryurt, Prof. Dr. A. G. W. Cameron'a çalışmaları konusunda
bilgi verirken.
Prof. Dr. T. O. Kabakçıoğlu benim astrofizik alanında
yetişmemi istiyordu. Babam beni, Michigan-ABD'de
bulunan büyük dayımın yanına göndermeye karar verdi
ve Michigan Üniversitesi Astronomi Bölümü'ne kabul
edildim. Tam bu sırada fakültede kadro çıkmış ve iki yıl
beklediğim kadroya atanmıştım. Kadrolu asistan olarak
bana önce bir yıl ve sonra altı aylık uzatma ile 1.5 yıl izin
verildi.
Sayfa
15
Dünya Astronomi Yılının Ardından
Michigan Üniversitesi'nde çok değerli hocalardan
astrofizik dersleri aldım. Astronomi Enstitüsü Müdürü
Prof. Dr. Leo Goldberg'in araştırma asistanlığını
yapıyordum. Çalışmalarıma devam etmek istememe ve
hocalarımın destek vermelerine rağmen izin sürem
bittiğinde, Prof. Dr. L. Aller'in verdiği bir araştırma
konusu ile ilgili gözlemsel verileri ve
mikrofotometrelerini alarak Türkiye'ye döndüm. O
zamanlar Türkiye'de ancak Ankara Üniversitesi'nde
meslek hayatıma devam edebilirdim. 2 sene beklediğim
kadromu kaybetmemek gerekiyordu.
Michigan Üniversitesi'nde çalışmalarınızı
tamamladıktan sonra Türkiye'ye döndüğünüzde,
Ankara Üniversitesi,
Astronomi Enstitüsü
Müdürlüğüne atanan
Adriaan Egbert
Kreiken ile birlikte
çalıştınız. Bu
dönemde yaptığınız
çalışmalar nelerdir?
Doktora sırasındaki araştırma konunuz ve bilimsel
öneminden biraz bahsedebilir misiniz?
Michigan'dan getirdiğim verilerle 1953 yılında “Some
results of spectroscopic study of the atmosphere of 31
Cygni” isimli doktora tezim ve 1956 yılındaki “The
Density gradient in the atmosphere of the K-type
component of the 31 Cygni” isimli doçentlik tezim,
Ankara Üniversitesi'nde yapılan ilk astrofizik ağırlıklı
çalışmalardır.
Sizinle birlikte doktora yapan kimler vardı ve hangi
konular üzerinde çalışmışlardı?
Aynı dönemde fakültenin ilk mezunlarından olan
Bedri Süer ve Abdullah
Kızılırmak'ın Prof. Dr.
A. E. Kreiken'in
yönetiminde
tamamladıkları doktora
çalışmaları, istatistik
astronomi ağırlıklı
yayınlardır.
Uluslararası Atom
A n k a r a
Enerjisi
Ajansı'nın
Ankara Üniversitesi'ne
Üniversitesi'ne
bursuyla
gittiğiniz
döndüğümde Prof. Dr.
döndüğümde Prof. Dr.
Kanada'da
hangi
T. O. Kabakçıoğlu
T. O. Kabakçıoğlu
bilim
insanlarıyla
enstitüdenayrılmıştı.
ayrılmıştı.
enstitüden
birlikte çalışmalar
UNESCO
kanalı ile
ile
UNESCO kanalı
yaptınız?
Hangi
yapılan
görüşmeler
yapılan
görüşmeler
konularda
çalıştınız?
sonucu
1954yılında
yılında
sonucu
1954
Yaptıklarınızın
Prof. Dr.
Dr. A.
A. E.
E. Kreiken,
Kreiken,
Prof.
bilimsel öneminden
AstronomiEnstitüsü
Enstitüsü
Astronomi
Dilhan Eryurt, Dr. Ishtiaq Rasool ve Dr. Patrick Thaddeus ile bir problem
biraz bahseder
müdürlüğüne atanmıştı.
atanmıştı.
müdürlüğüne
üzerinde çalışırken.
misiniz?
dönemde enstitüde
O Odönemde
enstitüde
lisan bilen asistan olmadığından derslerin tercümesi,
Yıldızların enerji mekanizmaları çok ilgimi çekiyordu
notların Türkçe yazılıp dağıtılması, uygulamaların
ve
bu
konuyu incelemek istiyordum. International Atomic
yapılması, kütüphane için kitap ve periyodiklerin
Energy
Agency'den aldığım bir burs ile Atomic Energy of
ısmarlanması vs. gibi görevler üzerimdeydi. Ayrıca hafta
Canada
Ltd. Chalk River-Kanada'da dünyaca tanınmış
sonları Prof. Dr. Kreiken ve evvelce sekreteri olan hanımı
astrofizikçilerden
Prof. Dr. A. W. Cameron'un yanında
ile Ankara'nın etrafını dolaşır, vatandaşlarla sohbet eder,
çalışmak üzere görevlendirildim. O tarihlerde Türkiye'de
kurulmasını düşündüğümüz Rasathane için uygun yer
bilgisayarlar henüz mevcut değildi. Bilgisayarlarla orada
arardık. Bugün Ankara Üniversitesi'nin Ahlatlıbel'deki
karşılaştım, programlamayı, bilgisayar kullanmasını
rasathanesinin yeri o senelerde seçilmişti.
orada öğrendim. Prof. Dr. A. W. Cameron, evrende oluşan
ilk yıldızların içyapılarının araştırılmasını istedi. Bilindiği
Prof. Dr. Kreiken ile ilk olarak hangi konularda
gibi yıldızlarla ilgili bilgilerimiz, bize gönderdikleri ışığın
araştırma yaptınız?
incelenmesi ile elde edilir. Yıldızlardan gelen ışık, yüzey
Prof. Dr. Kreiken, genel astronomi konularıyla
t a b a k a l a r ı n d a n b i z e u l a ş a n l a r d ı r. B u ı ş ı ğ ı n
ilgileniyordu. Astrofizik alanına girmiyordu. Beraber
incelenmesinden yıldızların yüzey tabakalarının fiziksel
istatistik ağırlıklı 2-3 araştırma yaptık.
ve kimyasal özelliklerini öğrenebiliriz. Yıldızların
içyapılarının incelenmesine ancak teorik yıldız modelleri
Sayfa
16
Yıldız Evrimi Teorisinin Öncülerinden Prof. Dr. Dilhan Eryurt
ile yaklaşabiliriz. Matematik, fizik, astronomi bilgilerini
birlikte kullanarak bilgisayar yardımı ile uzayda ilk
oluşan değişik kütleli yıldızların yapılarını inceledim:
(Models for Massive Pure Hydrogen Stars, Astrophysical
Journal, Cilt 133, 159-165, 1961). Bu yıldızların iç
yoğunluğunun çok yüksek olduğu, yıldızlarda ana-kol'a
erişmeden He4 oluştuğu ve kütlesi 26 güneş kütlesinden
büyük olanlarda bu ilk oluşan He4'den C12 oluşarak
yıldızların ana-kol yapılarının tamamen değişeceği
sonucuna vardım.
Indiana Üniversitesi'nde yürüttüğünüz araştırmalar
nelerdir?
American Soroptimist Federation'un verdiği burs ile
Indiana Üniversitesi ve Goethe Link Rasathanesi'nde
yıldız yapılarının hesaplanmasında otorite sahibi olan
Prof. Dr. M. Wrubel ile çalışma imkânı buldum.
Yıldızların içyapılarının çözümünde ancak bilgisayarlar
kullanarak uygulanabilecek yeni bir metot, “Finitedifference Method”unu geliştirdik.
Tüm dünyaca tanınmanızı sağlayan çalışmalarınızı
gerçekleştirdiğiniz New York'taki Goddard Uzay
Araştırmaları Enstitüsü'nde hangi konularda
araştırmalar yaptınız ve bu çalışmaların bilim
dünyasına etkileri ne şekilde oldu?
1961 yılında American National Academy of Science,
National Research Council'den aldığım burs ile NASAGoddard Institute for Space Studies'e geldiğimde, Prof.
Dr. A. W. Cameron aynı enstitüde görev almıştı. O zamana
kadar egemen olan Güneş Modeli ciddi olarak
eleştiriliyordu. Indiana Üniversitesi'nde üzerinde
çalıştığım yeni yöntemi, en son fiziksel kuramları
kullanarak, büyük bilgisayarlar yardımı ile Güneş'in
evrimini, diğer bir deyişle, Güneş'in oluşumundan
bugünkü yaşı olan 4.5 milyar yıl boyunca geçirdiği
fiziksel değişimi ve bugünkü durumunu inceledik. O
zamana kadar, böyle etraflı bir çalışma yapılmamıştı.
Araştırmamız, Güneş'in ilk devirlerinde daha sıcak
olduğunu, sonradan parlaklığının azalarak ancak içinde
termonükleer reaksiyonların başlaması ile bugünkü
durumuna geldiğini gösterdi.
Sonuçlar, sadece astrofizik alanında değil, NASA için
de büyük önem taşıyordu. Güneş sistemimizin bir
gezegeni olan Dünya, Güneş'in parlak zamanında
oluşmuşsa gezegenimizi oluşturan maddeler on binlerce
yıl, yüksek sıcaklıklarda kalmışlardır. Bu da Dünya'nın
fiziksel ve kimyasal özellikleri üzerinde önemli bir etki
yapmıştır. Bu özellikler, Dünya'nın uydusu olan Ay için de
geçerlidir. Apollo uzay aracı ile Ay yolculuğuna çıkacak
olan astronotların karşılaşacağı ortamlar açısından
önemliydi.
Diğer önemli bir konu, Güneş'ten gelen nötrinoların
teorik olarak hesaplanmasıydı. Bilindiği gibi nötrinolar,
Güneş'in merkezinde termonükleer reaksiyonlar sonucu
oluşurlar; kütle ile iletişimi çok zayıf olduğundan hemen
yüzeyine ulaşıp bize gelirler. 2002 yılı Nobel Astrofizik
Ödülü sahibi Dr. Raymond Davis, o sıralarda Güneş'ten
gelen nötrinoların gözlemsel ölçülerini yapıyordu. Bizim
hesapladığımız teorik değerleri muntazaman Dr. R.
Davis'e iletiliyor ve sonuçlar arasındaki farkın nedenleri
araştırılıyordu.
Bu arada, enstitü tarafından bir ay için California
Üniversitesi'ne, Berkeley'e Prof. Dr. L. G. Henyey'in
yanına yıldız yapı yöntemlerini incelemek üzere
gönderildim.
Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü'nde ayrıca
değişik kütlelerdeki yıldızların evrimi, gaz bulut
kütlelerinin yıldız olabilmeleri için kütle limitinin ne
olması gerektiği gibi değişik astrofizik problemleri
üzerinde çalışıyorduk.
National Academy of Sciences'dan aldığım burstan
sonra, Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü'nün
genellikle yabancılara tanınmayan daimi kadrosuna
kıdemli araştırıcı olarak atandım.
Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü'nde o
dönemde çalışan tek kadın astronom idiniz. Bu bir
fark yarattı mı?
Hayır, yaratmadı. Enstitüde diğer bilim adamları ile
aynı ortamda ve statüde çalıştık. Bir gün enstitüye Rus
Bilim Heyeti gelmişti. Prof. Dr. A. W. Cameron çalışmalar
hakkında açıklama yapmamı istedi. Konuşmalar sonunda
bir Rus bilim insanı yanıma geldi, “Siz Amerikalı
değilsiniz, değil mi? dedi. Malum o sıralarda uzayda RusAmerikan rekabeti vardı.
Dilhan Eryurt'un doktora öğrencilerinden bazıları.
Sayfa
17
Dünya Astronomi Yılının Ardından
O D T Ü ' d e a s t ro f i z i k e ğ i t i m v e a r a ş t ı r m a
etkinliklerinin yerleşmesinde ve gelişmesinde öncü
oldunuz. Türkiye'ye dönüşünüz ve ODTÜ'ye
katılışınız hakkında bilgi verir misiniz?
1968 yılında Prof. Dr. Erdal İnönü'den gelen davet ile
NASA'dan izin alarak bir yıllığına Fizik Bölümü'nde
Astrofizik dersleri vermek üzere Profesör olarak
görevlendirildim. Ve gençlere ders vermekten çok da zevk
aldım. İznimin sonunda tekrar NASA'ya dönerek bilimsel
çalışmalara devam ettim.
ODTÜ'de yıldızların yapıları ve evrimleri konusunda
hangi çalışmaları yaptınız? Yetiştirdiğiniz doktora
öğrencileri ve çalışmaları hakkında bilgi verir
misiniz?
Ülkeme dönmek, öğrendiklerimi gençlere aktarmak,
bilim insanı yetiştirmek, yararlı bir şeyler yapmak
arzusunda idim. Yetiştiğim ortam da beni bu yola
yönlendiriyordu. 1973'te NASA'dan ayrılarak ODTÜ'ye
Astrofizik Profesörü olarak katıldım. Fizik bölümünde
Astrofizik yüksek lisans ve doktora çalışmaları
yapabilmek için zaman zaman lisans ve yüksek lisans
derslerini beraber yürüttük. Öğrencilerimizin kuvvetli bir
fizik altyapıları olduğundan yıldızlarla ilgili çalışmalara
kısa zamanda başlayabildik. Yıldız evrimleri, yapıları,
Güneş'in yapısı ve evrimi gibi konularda yüksek lisans ve
doktora öğrencilerim oldu. Bugün bu öğrencilerim,
Doçent ve Profesör unvanı ile ülkemizin değişik
üniversitelerinde görev yapmakta ve yaptıkları yayınlarla
uluslararası literatürde devamlı yer almaktadırlar.
Bilimsel çalışmaların yanında kısa bir süre Fizik
Bölümü Başkanlığı ve onu takiben 1988-1993 yılları
arasında Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanlığı görevinde de
bulundum.
Türkiye'de astronominin geleceğine yönelik
yaptığınız çalışmalardan biri de Birinci Ulusal
Astronomi Kongresi'ne öncülük etmeniz. Bu
etkinliğin yaşama geçirilmesinde yaptıklarınızı
anlatır mısınız?
Amerika'da çalıştığım sürede, Amerikan Astronomi
Derneği'nin düzenlediği bilimsel toplantılara katılır,
yaptığım araştırmaları anlatır, ilgilenen astronomlarla
fikir alışverişinde bulunurdum. Ülkemizde de böyle
bilimsel toplantıların yapılması gerektiğine inanırdım.
1968 yılında bir sene ODTÜ'de görev yaparken,
TÜBİTAK'ın desteği ile ilk Ulusal Astronomi
Toplantısı'nı düzenledim. O gün, astronomi ile ilgili
alanlarda çalışan 25 kişi bu etkinliğe katıldı. Çok ilgi
gördü, hemen tüm katılımcılar bildiri sundular. Bugün
ulusal astronomi toplantıları gelenek halini almıştır, ve iki
yılda bir yüzlerce astronomun katılımıyla yapılmaktadır.
Bu bilimsel toplantılar sayesinde üniversiteler arasında
Sayfa
18
Bilimsel işbirliği kurulmakta, ortak projeler
geliştirilmektedir.
Uluslararası Astronomi Birliği'nde her ülkenin
astronomi derneği temsil edilir. Gereken girişimlerde
bulunarak derneğin, Türk Astronomi Derneği olarak
tanımlanmasını sağladım.
TÜBİTAK Ulusal Gözlemevinin kuruluşunda da
çeşitli görevler üstlenerek emek verdiniz. Bu kurum
üzerine düşünceleriniz?
TÜBİTAK Temel Bilimler Grubu'na bağlı Astronomi
ve Uzay Bilimleri Araştırma Ünitesi Başkanlığım
süresince, ülkemiz astronomlarının hepsinin
faydalanabilmesi, eğitim, öğretim ve araştırma
faaliyetlerini çağdaş bir düzeyde sürdürebilmesi ve
uluslararası astronomi topluluğu ile rekabete girebilmesi
için bir ulusal gözlemevinin kurulması gerekliliğine
yakından şahit oldum. TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi Yer
Seçimi Güdümlü Projesi, Ulusal Gözlemevi İhtisas
Komitesi Başkanlıkları ve Türk Astronomi Derneği
Başkanlığım sırasında bu konuda gereken girişimleri
sürdürdüm.
5 Eylül 1997 tarihinde resmen açılan TÜBİTAK
Ulusal Gözlemevi, TÜBİTAK'ın desteği ile ülkemiz
astronomlarının uzun ve sistemli çalışmalarının,
aralarındaki büyük dayanışma ve birbirlerine verdikleri
desteklerin sonucunda elde edilen bir başarıdır. Bugün
ülkemizin modern bir gözlemevine sahip olmasını,
astronomi ve astrofizik alanındaki uluslararası düzeydeki
yayınların sayısının önemli ölçüde artmasını
memnuniyetle izlemekteyiz.
Aldığınız ulusal ve uluslararası ödüller hakkında bilgi
verir misiniz? Sizin için en anlamlı ödül hangisidir?
Ödüllerimin hepsi değerlidir. Ankara Kız Lisesi'ni
bitirdiğimde üç yıl arka arkaya iftihar listelerine girmem
dolayısıyla zamanın Milli Eğitim Bakanı Sayın Hasan Âli
Yücel tarafından ödül olarak takdim edilen Mustafa
Kemal Atatürk'ün Nutuk kitabı ekindeki yazıdaki ifadeler,
meslek hayatımda ve ileri yaşamımdaki hizmetlerimde
bana yol gösterici olmuştur.
NASA tarafından astrofizik alanındaki çalışmalarımla
Ay'a İniş Programı'na yaptığım katkılardan dolayı
“Apollo Achievement Award”a, TÜBİTAK tarafından da,
astrofizik alanında uluslararası düzeyde yaptığım
katkılardan dolayı TÜBİTAK Bilim Ödülü'ne layık
g ö r ü l d ü m . T Ü B İ TA K U l u s a l G ö z l e m e v i ' n i n
kurulmasındaki katkı ve emeklerimden dolayı onur
plaketi verildi. New York Astronomi Kulübü ile Çankaya
Rotary Club'tan onur belgeleri aldım. Ankara Üniversitesi
Fen Fakültesi Dekanlığı, ODTÜ Rektörlüğü ile ODTÜ
Fen ve Edebiyat Fakültesi gibi kurum ve kuruluşlardan
aldığım hizmet ve şükran plaketleri de bulunmaktadır.
Dünya Astronomi Yılının Ardından
Geceleyin Dünya Projesi
ışık kirliliği nedeniyle gözden kaybolsa da. Kuzey
yarıküredeki herhangi bir kişi, nerede olursa olsun Büyük
Ayı'yı kullanarak Kutup Yıldızı'nı buluyor. Dünya'daki
Tunç TEZEL*
manzara değişse de ufkun üzerindeki gökyüzü her zaman
canopia@yahoo.com
tanıdık.
Geceleyin Dünya (TWAN / The World At Night),
Venüs ve Ay, Türkiye gökyüzünde görüldüğüne benzer
Ağustos 2007'de kurulan bir gruptur. Amacı, yeryüzünün
şekilde, 1-2 saat sonra Avrupa'dan, ilerleyen saatlerde de
doğal güzelliklerini, iyi tanınan yerlerini, tarihi yapılarını
Amerika'daki gözlemcilerce izleniyor. Orion, Uludağ'da,
ve yerleşimlerini gece saatlerinde gök nesneleriyle bir
Paris'te, Buenos Aires'te, Büyük Kanyon'da ya da
arada görüntülemek ve paylaşmaktır. Yeryüzünde nerede,
Hawaii'de aynı tanıdık şekliyle doğu ufkunda beliriyor,
hangi ülkede, hangi kıtada, hangi iklim kuşağında olursa
her ne kadar içinden geçen Samanyolu büyük kentlerdeki
olsun, geceleri üzerinde parlayan yıldızlar, gezegenler ve
Ay, aynı sessiz ve huzur verici şekilde
ışıldar. Gökyüzü çeşitli kültürel,
dinsel, ulusal sınırlarla bölünen
yeryüzünün tersine bütünleştiricidir.
Bu bütünleştirici amaç, grubun
ve projelerinin 2008 Ocak ayında,
2009 Dünya Astronomi Yılı
etkinlikleri kapsamına alınmasını
sağlamıştır. Grubun fikir babası,
İranlı fotoğrafçı ve bilim yazarı
Babak Amin Tafreshi'dir. 1997-2007
yılları arasında İran'da yayınlanan
popüler gökbilim dergisi Nojum'un
editörlüğünü yapan Tafreshi, bu
dönemde kurulan Sınır Tanımayan
Astronomlar grubunda insanların
gökbilime duyduğu ilgiden
yararlanarak hoşgörünün ve bilgi
Manisa, Salihli yakınlarında bulunan 2800 yıllık Sart şehrinin gökyüzünde Akrep
alışverişinin yayılması amacıyla
takımyıldızı, sol üst köşede parlak yıldız Vega ve sağ üst köşede Spica yıldızı görülüyor.
çalışmalara başlamıştır. Sınır
23 Mayıs 2009, TWAN/ Geceleyin Dünya.................................................................................
Ta n ı m a y a n A s t r o n o m l a r
(Astronomers Without Borders /
AWB) grubu da Geceleyin Dünya
grubu gibi 2009 Dünya Astronomi
Yılı etkinlikleri için çalışmış ve
Astronomi Yılının Ötesi Projesi
kapsamında çalışmalarını
sürdürmektedir. Bu organizasyonun
kurucu başkanı Mike Simmons,
halen ABD Pasadena'da bulunan
Wilson Dağı Gözlemevi'nin müdür
yardımcılığı görevini
yürütmektedir.
Geceleyin Dünya grubuna, ilk
aşamada, Dünya'nın çeşitli
yerlerinde yaşayan ve manzara
fotoğrafçılığı, özellikle de
gökfotoğrafçılığı konusunda iyi
tanınmış 20 kişi davet edilmiştir.
Pamukkale'de şafak vakti. Gökyüzünü süsleyenler İkizler takımyıldızıyla birlikte görünen Ay
ve Venüs, daha yüksekteki Boğa takımyıldızı ile birlikte görünen Mars ve solda göze çarpan
Zaman içinde aynı kulvarda fotoğraf
Orion (Avcı) takımyıldızı. 18 Ağustos 2009, TWAN/ Geceleyin Dünya.
çekimi yapan 10 kişi daha davet
edilmiş ve 30 kişilik etkin bir
*Tunç Tezel tarafından çekilen ve www.twanight.org adresinde yayımlanan fotoğraflar, kendisinden
topluluk ortaya çıkmıştır:
alınan izniyle kullanılmıştır.
Sayfa
19
Dünya Astronomi Yılının Ardından
Amir H. Abolfath
İran
Anthony Ayiomamitis Yunanistan
Sergé Brunier
Fransa
Juan Carlos Casado
İspanya
P.K. Chen
Tayvan
Dennis di Cicco
ABD
Fred Espenak
ABD
John Goldsmith
Avustralya
Stephané Guisard
Şili
Per-Magnus Hedén
İsveç
O Chul Kwon
Güney Kore
Tamás Ladányi
Macaristan
Laurent Laveder
Fransa
David Malin
Avustralya
Dennis Mammana
ABD
Gernot Meiser
Wally Pacholka
Pekka Parviainen
Bernd Pröschold
Stefan Seip
Nik Szymanek
Babak A. Tafreshi
Yuichi Takasaka
Shingo Takei
Tunç Tezel
Thad V'Soske
Aleksandr Yuferev
Oshin Zakarian
LeRoy Zimmerman
Doug Zubenel
Almanya
ABD
Finlandiya
Almanya
Almanya
İngiltere
İran
Kanada
Japonya
Türkiye
ABD
Rusya
İran
ABD
ABD
Samanyolu ve parlak gezegen Jüpiter, Assos'taki Athena tapınağı gökyüzünde bütün görkemiyle parlıyor.
27 Haziran 2009, TWAN/ Geceleyin Dünya.
Sayfa
20
Dünya Astronomi Yılının Ardından
Bu kişilerce daha önceden çekilmiş ve grup
kurulduktan sonra çekilmeye devam eden Geceleyin
Dünya türünde fotoğraflarla 1000 resmi aşkın bir
koleksiyon oluşturulmuştur. Grubun resmi internet
sitesinde Aralık 2007'den beri sergilenen resimler buzlu
Antartika'dan Hawaii yanardağlarına, İstanbul'dan
Avustralya'ya, Tac Mahal'den Akropol'e, Yosemite'den
Uludağ'a kadar birçok yerden çekilmiştir. 7 kıtadan
çekilen resimlerin ortak paydası, doğal olarak gökyüzü;
yıldızlar, Samanyolu, gezegenler, Ay vs.'dir.
Özellikle UNESCO'nun Dünya Mirası listesine
alınmış olan 911 ve bu listeye eklenmesi beklenen yerlerin
ziyaret edilerek Geceleyin Dünya tarzında resimlerinin
çekilmesi ve koleksiyona eklenmesi amaçlanmaktadır. Ne
de olsa bu seçki, gezegendeki doğal, kültürel ve tarihi
yerlerin şu ana kadar hazırlanmış en kapsamlı listesi
olarak görülmektedir. Fotoğrafçılar ayrıca listede
olmayan ama çok iyi bilinen ve tanınan yerlerde de gece
çekimleri yapmış ve yapmayı sürdürmektedir. Ayrıca
gökbilim için önemli yerlerde, yani iyi tanınan
gözlemevlerinde çekilmiş manzaralar da koleksiyona
katılmıştır.
UNESCO listesindeki her yerde, her tür gökyüzü
fotoğrafçılığı olanaklı değildir. Çünkü ışık kirliliğinden
etkilenen büyük şehirlerde gece çekimlerinde gök
nesnelerinin iyi koşullarda görüntülenmesi her zaman
mümkün olmayabiliyor. Burada da izlenmesi ve
görüntülenmesi daha kolay ama sık gerçekleşmeyen gök
olayları devreye giriyor; tutulmalar, gezegen
yakınlaşmaları, parlak kuyruklu yıldızlar gibi. Amaçlanan
çekimi gerçekleştirmek için önceden yapılan araştırmalar
ve hesaplar, özellikle de mekânın konumunu, yer
şekillerini, ışık düzeyini, ulaşım olanaklarını iyi tanıyan
fotoğrafçının bilgisiyle birleşerek istenen görüntünün
ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Böylece gruptaki
fotoğrafçıların birbirinden farklı yerlerde yaşıyor ve
çalışıyor olmalarının nedeni de ortaya çıkmaktadır.
Tarihi ya da doğal özellikleri nedeniyle koruma altına
alınmış alanlar genelde geceleri ziyarete kapanmaktadır.
Bu tür yerlerde çekim izinleri için UNESCO'nun ya da
ülke- bölge yönetimleri, turizm bakanlıkları,
müdürlükleri ve bürolarının devreye girmesi ve yardımcı
olması hedeflenmiştir. Ayrıca bu mekânlara ulaşımın
sağlanması için turizm acenteleri, yolcu taşıyıcıları ve
kargo şirketleri gibi kuruluşların da desteği
amaçlanmıştır. Ancak şu ana kadarki çekimler, tabii ki
herhangi bir destek olmadan, fotoğrafçıların kişisel
çabaları ve azimleri sayesinde yapılabilmiştir.
Şu anda Türkiye'de UNESCO Dünya Mirası listesinde yer
alan dokuz mekân bulunmaktadır:
Göreme Milli Parkı
Nevşehir
Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası Sivas
Tarihi Yarımada
İstanbul
Hattuşaş
Çorum
Nemrut Dağı Milli Parkı
Adıyaman
Pamukkale- Hierapolis
Denizli
Xanthos- Letoon
Antalya/ Muğla
Safranbolu
Karabük
Truva- Hisarlık
Çanakkale
Bu mekânların yedisinde Geceleyin Dünya tarzında
çekim yapılmıştır. İstanbul Tarihi Yarımadası, Safranbolu
ile Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası dışındaki mekânlar,
normal şartlarda yalnızca gündüz saatlerinde ziyaret
edilebilmektedir. Türkiye'deki birçok örenyeri ve
arkeolojik bölge de gece saatlerinde ziyarete kapalıdır. Bu
alanlarda çekim yapabilmek için resmi yazışmalar
gerçekleştirilmiş, özel izinler alınması gerekmiş ve çoğu
kez Kültür ve Turizm Bakanlığı'na ücret ödenmiştir.
Geceleyin Dünya koleksiyonu gezici bir sergiye de
katılmıştır ve dünya çapında birçok ülkede sergilenmeye
devam etmektedir. Serginin izlenebileceği yerlerin
programı da 2009 Dünya Astronomi Yılı kapsamında
hazırlanmış, Uluslararası Astronomi Birliği'nin (IAU) Rio
de Janeiro'daki genel kurulunda da hazır bulunarak
katılımcıların beğenisine sunulmuştur. Koleksiyonda, seri
çekimlerden oluşan hareketli gökyüzü görüntüleri de
bulunmaktadır. Bu gökyüzü filmleri ve fotoğraflardan
oluşan DVD'ler, fotoğrafların bulunduğu kitaplar,
belgesel filmler gibi ürünler de hazırlık aşamasındadır.
Grup, çeşitli ülkelerdeki bazı organizasyonlarla sergi,
atölye çalışmaları ve sunumlar için bağlantıya geçmiş ve
katılım sağlamıştır. Koleksiyonu oluşturan resimlerin
çekilmiş ve çekilecek olduğu yerlerde, Sınır Tanımayan
Astronomlar grubunun gök turizmi programının da
dahilinde, diğer gökbilimciler ve fotoğrafçıların da
buraları ziyaret etmeleri ve kendi fotoğraflarını
çekmelerinin sağlanması amaçlanmıştır. Bunun için grup
elemanlarının bu tür ziyaret ve çekimlerde rehberlik
etmesi de düşünülmektedir.
İlgili sayfalar:
http://www.twanight.org
http://whc.unesco.org/en/statesparties/tr
http://whc.unesco.org/en/tentativelists/state=tr
http://www.astronomerswithoutborders.org/
Sayfa
21
TÜBA’dan Haberler
Akademi Günü Büyük İlgi Gördü
Türkiye Bilimler Akademisi'nin Akademi Günü
etkinlikleri, 4 Haziran 2010'da Marmara Üniversitesi
Reşat Kaynar Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.
TÜBA'ya yeni seçilen üyelerin tanıtıldığı, Üstün Başarılı
Genç Bilim İnsanları Programı'na bu yıl katılan genç
bilim insanlarına beratlarının verildiği ve TÜBA
Üniversite Ders Kitapları Telif ve Çeviri Eser Ödülleri'nin
dağıtıldığı Akademi Günü, bilim topluluğu için bir
buluşma günü oldu.
Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ümran İnan,
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet,
Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker,
Atılım Üniversitesi Rektörü Abdurrahim Özgenoğlu,
Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadık Kırbaş,
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak,
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektör Yardımcısı Prof.
Dr. Metin Tanoğlu, Yeditepe Üniversitesi Rektör
Yardımcısı Prof. Dr. Nilüfer Eğrican, Yıldız Teknik
Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tamer Yılmaz,
TÜBA ve GEBİP üyeleri ile çok sayıda akademisyen
katıldı.
4 Haziran 2010 Cuma günü, saat 14.30'da, saygı
duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan Akademi Günü,
Müzik Dinletisi ile devam etti. “Son Irmak” Yaylı Çalgılar
Dörtlüsü'nün sunduğu dinletiden sonra Akademi Başkanı
Prof. Dr. Yücel Kanpolat açılış konuşması yaptı. Marmara
Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Onat'ın
konuşmasının ardından Akademi'ye yeni seçilen Prof. Dr.
Tayfun Özçelik (Asli Üye) ve Prof. Dr. Vural Bütün'e
(Asosiye Üye) beratları takdim edildi.
Prof. Dr. Tayfun Özçelik ve Prof. Dr. Vural Bütün'ün,
çalışmalarını özetleyen konuşmalarından sonra TÜBA
2010 yılı Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanlarını
Ödüllendirme Programı'na (TÜBA-GEBİP) seçilen 24
genç bilim insanına beratları verildi.
Akademi Günü programına, Üniversite Ders Kitapları
Telif ve Çeviri Eser Ödülleri'nin takdimi ile devam edildi.
Sayfa
22
Bu yıl Doğa, Mühendislik, Sağlık ve Sosyal Bilimler
alanında toplam 11 esere “Telif ve Çeviri Eser Ödülü”, 7
esere “Kayda Değer Eser Ödülü (Mansiyon)” verildi.
2010 Yılı TÜBA Telif ve Çeviri Eser Ödülleri
Sahiplerini Buldu
Türkçe dilinde uluslararası standartlarda üniversite
ders kitapları yazılmasını ya da yabancı bir dilden her
alanda en iyi örneklerin düzgün, anlaşılır ve güzel Türkçe
kullanılarak çevrilmesini özendirmek amacıyla başlatılan
TÜBA Telif ve Çeviri Eser Ödülleri Programı'da 2010 Yılı
içinde ödül ve mansiyon kazanan eserler şunlardır:
TÜBA Telif ve Çeviri Eser Ödülü'nü Kazanan Eserler
Doğa Bilimleri
• “Sears ve Zemansky'nin Üniversite Fiziği”, Cilt 1,
Çev.Ed.: Prof. Dr. Hilmi Ünlü, 2009 (Sears and
Zemansky's University Physics, 12. Ed., Hugh
D.Young, Roger A. Freedman).
• “Cebir”, Prof. Dr. Ali Osman Asar, Doç. Dr. Ahmet
Arıkan, Yard. Doç. Dr. Aynur Arıkan, 2009.
• “KİTAP'tan Deliller”, Çev.: Doç. Dr. A. Muhammed
Uludağ, 2009 (Proofs from THE BOOK, Martin Aiger,
Günter M. Zeigler, 3. Ed.).
Mühendislik Bilimleri
• “Depremler”, Çev.: Öğ. Gör. Ülkün Tansel, TÜBİTAK
Popüler Bilim Kitapları, 2008 (Earthquakes, Bruce A.
Bolt, 5. Ed., 2004).
• “İşyeri/Fabrika Tasarımı ve Yerleşim Düzeni” Prof.
Dr. Kenan Özden, Prof. Dr. Sami Ercan, 2009.
• “Evrimsel Analiz”, Çev.Ed.leri: Prof. Dr. Battal Çıplak,
Prof. Dr. Hasan H. Başıbüyük, Doç. Dr. Süphan
Karaytuğ, Doç. Dr. İslam Gündüz, Yenilenmiş
Dördüncü Baskıdan Çeviri (Yenilenmiş 2. Türkçe
Baskı), 2009 (Evolutionary Analysis, Scott Freeman,
Jon C. Herron, 4. Ed., 2007).
TÜBA’dan Haberler
Sosyal Bilimler
• “Öğrenmenin Bilimsel Temelleri”, Doç. Dr. Tevfik
Alıcı, 2010.
• “Dünya'da ve Türkiye'de Bilim, Teknoloji ve
Politika”, Prof. Dr. H. Ergun Türkcan, 2009.
“Uluslararası İktisat: Teori, Politika ve Uygulama”,
Prof. Dr. Halil Seyidoğlu, Geliştirilmiş 17. Baskı,
2009.
• “Teoride ve Uygulamada Mahalli İdareler Maliyesi”,
Prof. Dr. M. Kamil Mutluer, Doç. Dr. Erdoğan Öner,
2009.
• “21. Yüzyılda Kültürel Antropoloji: İnsanın
Doğadaki Yeri”, Çev.Ed.: Doç. Dr. Suavi Aydın, 2009
(Cultural Anthropology, Daniel G. Bates, 1996).
Kayda Değer Eser Ödülü'nü (Mansiyon) Kazanan
Eserler
Doğa Bilimleri
• “Biyoloji Felsefesi”, Çev.Ed.: Doç. Dr. Ayhan Sol,
2009 (Philosophy of Biology, 2. Ed. Elliott Sober).
Mühendislik Bilimleri
• “İnsan Düşüncesinde Yerküre: Yerbilim'e Bir Tarihsel
Bakış”, Çev.: Öğ. Gör. Ülkün Tansel, 3. Baskı, 2004,
TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları (Thinking about
the Earth: A History of Ideas in Geology, Davis
Oldroyd, 1996).
Sağlık Bilimleri
• “İleri Yaşam Desteği: European Resuscitation
Council,” Çev.Ed.leri:
Doç. Dr. Kubilay
Demirağ, Prof. Dr.
Agâh Çertuğ, 2006
(Advanced Life
Support: European
Resuscitation Council,
5. Ed.)
• “Klinik Beceriler:
Sağlığın
Değerlendirilmesi,
Hasta Bakım ve
Takibi”, Ed.ler: Prof.
Dr. Necmiye Sabuncu,
Yrd. Doç. Dr. Fatma
Ay, 2010.
• Romatoloji İçin Temel
Cep Rehberi:
Romatoloji El Kitabı,
Çev.Ed.leri: Doç.Dr.
Hüseyin T.E. Özer,
D o ç . D r. R e n g i n G ü z e l , 2 0 0 9 ( T h e
Essential Pocket Guide to Rheumatology: Oxford
Handbookof Rheumatology, 2. Ed., Alan Hakim,
Gavin Clunie, Inam Haq, 2006).
Sosyal Bilimler
• “Demokratikleşme Sürecinde Türkiye”, Prof. Dr.
Serap Yazıcı, 2009.
• “Yakın İlişkiler Psikolojisi”, Çev. Ed: Prof. Dr.
Ali Dönmez 2009, (Understanding Close
Relationships, Susan S. Hendrick, 2004).
TÜBA- GEBİP Ödülü Kazanan Genç Bilimciler
Belirlendi
Akademi'nin, fen, mühendislik, sağlık ve sosyal bilim
alanlarında ülkemize yetkin bir araştırıcı kuşağı
kazandırmak amacıyla 2001 yılında uygulamaya
koyduğu Türkiye Bilimler Akademisi Üstün Başarılı
Genç Bilim İnsanlarını Ödüllendirme Programı (TÜBAGEBİP) Ödülleri’nin 2010 yılı sahipleri belli oldu. Bu yıl
24 genç bilimcinin GEBİP Ödülü ile desteklenmesi
uygun bulundu.
Bir tür 'Genç Akademi' oluşturmaya yönelik bir
etkinlik olan TÜBA-GEBİP çerçevesinde, tüm bilim
alanlarından, 37 yaş altındaki, bağımsız araştırmacı
olarak kendi araştırma grubunu kurarak öğrencilerini
yetiştirme çabasında olan, bilimsel araştırmalarıyla öne
çıkmış ve üstün liyakat esasına göre seçilmiş genç bilim
insanları, üç yıl süreyle desteklenmektedir.
Sayfa
23
TÜBA’dan Haberler
2010 Yılı (11. Dönem) TÜBA-GEBİP Ödül Sahipleri
Adı Soyadı
Alanı
Yard. Doç. Dr. İnanç Adagideli
Yard. Doç. Dr. Selçuk Aktürk
Dr. Aytekin Akyol
Doç. Dr. Mehmet Sait Albayram
Doç. Dr. Mehmet Cihat Alçiçek
Yard. Doç. Dr. Jens Allmer
Yard. Doç. Dr. Günay Yetik Anacak
Yard. Doç. Dr. Erhan Artuç
Doç. Dr. Yusuf Baran
Yard. Doç. Dr. Demircan Canadinç
Doç. Dr. Atilla Cihaner
Yard. Doç. Dr. Selin Aradağ Çelebioğlu
Yard. Doç. Dr. Zeynep Ayşecan
Boduroğlu Gököz
Doç. Dr. Ertuğrul Kılıç
Yard. Doç. Dr. Serdar Kozat
Yard. Doç. Dr. Tarcan Kumkale
Yard. Doç. Dr. Hamza Kurt
Doç. Dr. Tuba Çiğdem Oğuzoğlu
Yard. Doç. Dr. Özhan Özatay
Yard. Doç. Dr. Emrah Özensoy
Yard. Doç. Dr. Müfit Sezer
Yard. Doç. Dr. Çağdaş D. Son
Yard. Doç. Dr. Gözde Ünal
Dr. Erkan Yılmaz
Yoğun Madde Fiziği
Fizik
Tıp/Patoloji
Tıp/Radyoloji
Yer Bilimleri
Biyoinformatik
Eczacılık/Farmakoloji
Ekonomi
Moleküler Biyoloji ve Genetik
Makine Mühendisliği
Kimya
Makine Mühendisliği
Psikoloji
Sabancı Üniversitesi
İstanbul Teknik Üniversitesi
Hacettepe Üniversitesi
İstanbul Üniversitesi
Pamukkale Üniversitesi
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü
Ege Üniversitesi
Koç Üniversitesi
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü
Koç Üniversitesi
Atılım Üniversitesi
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi
Boğaziçi Üniversitesi
Tıp/Fizyoloji
Elektrik-Elektronik Mühendisliği
Psikoloji
Elektrik-Elektronik Mühendisliği
Veterinerlik
Fizik
Kimya
Matematik
Biyoloji
Bilgisayar ve Elektronik Mühendisliği
Biyoteknoloji
Yeditepe Üniversitesi
Koç Üniversitesi
Koç Üniversitesi
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi
Ankara Üniversitesi
Boğaziçi Üniversitesi
Bilkent Üniversitesi
Bilkent Üniversitesi
Ortadoğu Teknik Üniversitesi
Sabancı Üniversitesi
Ankara Üniversitesi
Doktora Sonrası Araştırma Programı 2010 Yılı
Başvuruları Sonuçlandı
TÜBA Doktora Sonrası Araştırma Programı (TÜBADSAP) 2010 Yılı uygulaması kapsamında Dr. Özlem Sert
Sandfuchs ve Dr. Özgür Akarsu'nun desteklenmesi uygun
bulundu.
S. Adayın
Adı Soyadı
Doktorasını
Bitirdiği Üniversite
Araştırmanın
Başlığı
1. Dr. Özlem Sert
Sandfuchs LudwigMaximilians-Üniversitä
Institut für Geschichte
und Kultur des Nahen
Orients sowie
Bir Osmanlı Kentinde Prof. Dr. İlhan Tekeli
DokuProf. Turkologie ODTÜ Mimarlık Böl.
ve İlişkiler Ağı,
16. Yüzyılda Rodosçuk
2. Dr. Özgür Akarsu Ege Üniversitesi
Astronomi ve
Uzay Bilimleri
Sayfa
24
4 Boyutlu
Bianchi Tipi
Uzay-Zamanlar
İçeren 4+N
Boyutlu Kozmolojik
Modeller (TR)
Yurtiçi
Ev Sahibinin
Adı Soyadı
Prof. Dr. Tekin Dereli
Koç Üniversitesi
Fizik Böl.
Çalıştığı Kurum
Bütünleştirilmiş Doktora Programı 2010 Yılı
Uygulaması Kapsamında Desteklenecekler Belirlendi
TÜBA Bütünleştirilmiş Doktora Programı 2010 Yılı
uygulaması kapsamında Hale Özgün (İTÜ), Tuğçe
Katipoğlu (İTÜ) ve Suzan Doğan'ın (Ege Ü.)
desteklenmesine karar verildi.
S. Adayın
Adı Soyadı
Doktorasını
Yaptığı
Üniversite
Doktora
Yaptığı
ABD
Doktora
Programı
Yöneticisinin
Adı Soyadı
Desteklenecek
TÜBA
Programı
1. Hale Özgün
İTÜ
Prof. Dr.
Cumali Kınacı
BDAP
2. Tuğçe Katipoğlu
İTÜ
Çevre
Bilimleri ve
Mühendisliği
Çevre
Mühendisliği
Prof. Dr.
Derin Orhon
BDAP
3. Suzan Doğan
EGE
Astronomi
ve Uzay
Bilimleri
BDAP
Prof. Dr. Esat
Renan Pekünlü
TÜBA’dan Haberler
İspanya Büyükelçisi TÜBA'da Konferans Verdi
İspanya Türkiye Büyükelçisi Ekselans Dr. Joan Clos i
Matheu, 6 Mayıs 2010'da Türkiye Bilimler
Akademisi'nde “İspanya, Türkiye ve Avrupa Birliği”
konulu bir konferans verdi.
Konferansa Avusturya Büyükelçisi Ekselans Dr.
Heidemaria Gürer, Belçika Büyükelçisi Ekselans Pol de
Witte, Norveç Büyükelçisi Ekselans Cecilie Landsverk,
Macaristan Büyükelçiliği Misyon Şefi Yardımcısı Bayan
Agnes Kövago, Estonya Büyükelçiliği Siyasi, Ekonomik ve Kültürel İşler Üçüncü Katibi Bayan Piia Soms'un
yanı sıra TÜBA üyeleri ve çok sayıda akademisyen
katıldı.
İspanya Büyükelçisi Ekselans Dr. Joan Clos i Matheu
konferansında, AB'nin kuruluş felsefesini, birliğin üye
ülkelere sağladığı yararları, birliğe dahil olmak için uzun
süren hazırlık dönemi sürecinin zahmetli olduğunu ama
değdiğini anlattı. Dr. Joan Clos i Matheu, konferansında
Türkiye'nin, Avrupa Birliği'ne, AB'nin de Türkiye'ye
gereksinimi olduğunu vurguladı.
TÜBA I. Kök Hücre Kursu ve V. Kök Hücre
Sempozyumu Düzenledi
Türkiye Bilimler Akademisi Kök Hücre Çalışma
Grubu, 25-26 Haziran 2010 tarihlerinde Hacettepe
Üniversitesi Kültür Merkezi M ve S Salonlarında
simültane TV yayını yoluyla, “I. Kök Hücre Kursu” ve
“ V. K ö k H ü c r e S e m p o z y u m u ” d ü z e n l e d i .
Sempozyumun bilimsel programına ABD, Almanya ve
İngiltere'den kök hücre araştırmalarında ve rejeneratif tıp
alanında önde gelen 5 ve ülkemizden de 12 konuşmacı
katıldı.
Kök Kücre Sempozyumu'nun açış konuşmasını
yapan TÜBA Başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat,
Akademi'nin on yedi yıllık bir geçmişe sahip olmasına
rağmen ülkemizde bilimin özendirilmesi, genç
bilimcilerin ödüllendirilmesi ve desteklenmesi gibi
aktivitelere çok önem verdiğini belirtti.
Kurs ve sempozyuma bu yıl beklenenden çok daha
fazla ilgi oldu. Kök Hücre toplantılarına ülkemizdeki 63
üniversite, 50 devlet hastanesi ve araştırma merkezi
olmak üzere toplam 103 kurumdan 667 kişi katıldı ve
etkinlikler büyük bir ilgiyle izlendi.
25 Haziran 2010'da yapılan I. Kök Hücre Kursu'nda
Prof. Dr. Emin Kansu, Prof. Dr. Işınsu Kuzu, Prof. Dr.
Murat Elçin, Prof. Dr. Duygu Uçkan ve Prof. Dr. Mutlu
Arat, araştırma konuları ile ilgili bilgi ve yenilikleri
sundular.
26 Haziran 2010'da yapılan V. Kök Hücre
Sempozyumu'nda ise Prof. Dr. James Adjaye (Berlin),
Prof. Dr. Alexander Medvinsky (Edinburgh), Prof. Dr.
Ernst Holler (Regensburg), Dr. Tamer Önder (Boston),
Sayfa
25
TÜBA’dan Haberler
Prof. Dr. Tayfun Özçelik (Ankara), Prof. Dr. Murat Elçin
(Ankara), Doç. Dr. Can Akçalı (Ankara) dünyadaki kök
hücre araştırmalarıyla ilgili bilgi verdiler.
Sempozyumun son bölümünde dört sözel sunum
gerçekleştirildi. Dr. Tuğba Bağcı-Önder (Boston), Dr.
Selçuk Sözer Tokdemir (İstanbul), Yard. Doç. Dr. Bülend
İnanç (Van) ve Prof. Dr. Erhan Pişkin (Ankara) kök hücre
alanında yapmış oldukları özgün çalışmalarını sundular.
Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın, Râbi
Medrese'yi Ziyaret Etti
Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın, 5 Haziran
2010'da, Türkiye Bilimler Akademisi tarafından restore
ettirilen ve restorasyonu tamamlanan Râbi Medrese'yi
ziyaret ederek Akademi Başkanı Prof. Dr. Yücel
Kanpolat ile Yüksek Mimar Ayşe
Orbay'dan çalışmalar hakkında bilgi
aldı.
Râbi ve Salis medreseleri, Mimar
Sinan'ın yaratıcılığını sergilediği
ilginç tasarımlar olarak Osmanlı
tarihine damgasını vurmuştu ve ikiz
medreseler Osmanlı öğretim
sisteminde en yüksek düzeyi temsil
ediyordu.
Bu simgesel ve estetik değerin
bilincinde olarak, tarihi kimliğini en
iyi koruyacak şekilde TÜBA
tarafından restore ettirilen Râbi
Medrese'nin, İstanbul Müze Kent
Projesi için de örnek teşkil edeceği
belirtildi.
Râbi Medrese'de, 2005 yılında
Sayfa
26
başlatılan restorasyon çalışmaları, 2009'da tamamlandı.
TÜBA, medresedeki çalışmaların restorasyon kültürü
oluşturması amacıyla, vakıf eserleri ve Mimar Sinan'ın
tüm eserlerindeki restorasyon uygulamalarının aslına
uygun, ulusal ve uluslararası alanda örnek olacak
şeklinde yapılmasına büyük özen gösterdi.
Avrupa Genç Bilimler Akademisi Kurulabilir mi?
Avrupa Akademileri Birliği, (All European
Academies-ALLEA) Avrupa'da Genç Bilimler
Akademisi kurulup kurulamayacağını araştırıyor.
Türkiye Bilimler Akademisi'nin ev sahipliği ve L'Oreal
Türkiye'nin finansal desteği ile 26-28 Mart 2010
tarihlerinde Antalya'da düzenlenen “Grand Challenges”
adlı çalıştayda, konuyla ilgili toplantılar gerçekleştirildi.
Çalıştaya ALLEA Başkan Yardımcısı Prof. Dr.
Nicholas Mann ve Executive Direktörü Dr. Rudiger
Klein, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat ve
Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Tarık Çelik ile Rusya,
Bosna, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Finlandiya,
Almanya, İsrail, Kosova, Litvanya, İtalya, Makedonya,
Moldova, Sırbistan, Sudan, Karadağ, Polonya, İspanya,
Norveç, Birleşik Krallık (İngiltere) ve Türkiye'den,
toplam 22 genç bilim insanı ile Finlandiya, Belçika,
Hırvatistan ve Türkiye'den 4 davetli konuşmacı katıldı.
Çalıştay, açılış konuşmaları ve genç bilimcilerin
özgün sunumları ile başladı, davetli konuşmacılar
tarafından verilen konferanslar ve paralel seanslarla
devam etti.
Paralel seanslar sırasında genç bilimciler, üç ana
gruba ayrıldı ve şu konular tartışıldı:
TÜBA’dan Haberler
• Bilim önceliklerinin planlanması süreci: Yeni nesil
genç lider bilimciler için bir rol var mıdır?
• Büyük engeller ve disiplinlerarası etkileşim: Yeni
nesil genç lider bilimciler için yeni bilim nedir?
• Disiplinlerarası entegrasyon için gerekenler: Yeni
nesil genç lider bilimcilerin sorumluluk ve rolleri
nelerdir?
• Mevcut Genç Akademiler için geliştirilmesi
gereken kritik, pozitif elementler nelerdir?
Gerçekleştirilen beş paralel seans sonrasında, tüm
gruplar düşüncelerini birleştirerek vardıkları ortak
görüşü sundular ve çalıştayı sonuçlandırdılar.
Kitap Fuarında TÜBA Yayınları Büyük İlgi Gördü
Türkiye Bilimler Akademisi yayınları, 20-28 Mart
2010 tarihleri arasında, Atatürk Kültür Merkezi'nde
düzenlenen 4. Ankara Kitap Fuarı'nda okuyucularla
buluştu. İlgi ve satışın yoğun olduğu TÜBA Standında,
Akademi'nin 125'i aşkın yayını sergilendi.
İstanbul Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi
Projesi'nin Üçüncü Genel Koordinasyon Toplantısı
Yapıldı
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti, İstanbul
Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi Projesi'nin üçüncü
Genel Koordinasyon toplantısı, 13 Temmuz 2010 Salı
günü saat 14.00'de Râbi Medrese'de gerçekleştirildi.
Toplantıda, çalışmanın bu aşamasında gelinen nokta
değerlendirildi ve bundan sonraki süreçte yapılacaklar
planlandı. Toplantıya, Akademi Başkanı Prof. Dr. Yücel
Kanpolat, Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Prof. Dr. İsmail
Kara, Doç. Dr. Abdulkadir Emeksiz, Doç. Dr. Zeynep
Enlil, Doç. Dr. Asu Aksoy, Dr. Betül Ekimci, Evrim
Özkan Töre, Hakan Tanrıöven, Tuba Köksal ile
Arkitera'dan Ömer Kanıpak ve Bilgi Yayınları Direktörü
Fahri Aral katıldı.............................................................
.
TÜBA Bilim Eğitimi Projesi'nde Fibonacci Adımları
Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı'nın “Science-inSociety” (Toplumda Bilim) projesi olan “Ecole normale
supérieure (Fransa)” tarafından Bayreuth
Üniversitesi’nin bilimsel koordinatörlüğü ile
yürütülecek.
Avrupa'da sorgulamaya dayalı bilim ve Matematik
eğitiminin yayılmasını sağlamak amacını taşıyan
projenin süresi 38 ay olarak belirlendi.
Projede yer alacak ülkeler/kurumlar için üç grup
tanımlanıyor. Bunlar:
1) Referans Merkezleri (Reference Centers/RCs) (12
adet)
2) İkiz Merkez1 (Twin Center1/TC1) (12
ülke/kurum)
3) İkiz Merkez2 (Twin Center2/TC2) (13
ülke/kurum)
TÜBA, Fibonacci Projesi'ne İkiz Merkez2 olarak
katıldı ve Referans Merkezi olarak Berlin Hür
Üniversitesi ile eşleşti. Türkiye, TÜBA'nın katılımıyla
bu projede yer alan 37 ülkeden Avrupa Birliği dışından
katılan tek ülke olma özelliği taşıyor.
Proje kapsamında, 15-16-17 Haziran 2010
tarihlerinde Akademi Başkanı ve Proje Yürütücüsü Prof.
Dr. Yücel Kanpolat, gelen davet üzerine tanışmak ve
yapılan aktiviteleri görmek amacıyla Berlin Hür
Üniversitesi'ne gitti.
Bu ziyaretin ardından, proje yerel yapılanması ile
ilgili çalışmalara ve paylaşıma başlamak üzere 25 ve 30
Haziran 2010 tarihlerinde Talim ve Terbiye Kurulu
Başkan Yardımcısı Zübeyir Yılmaz, Ankara'daki sekiz
proje okulunun yönetici ve koordinatör öğretmenleri ile
eğitim fakültelerinden bir temsilcinin de katılımlarıyla
tanıtım ve değerlendirme toplantıları gerçekleştirildi. Bu
toplantılarda, katılımcılara Fibonacci Projesi tanıtıldı ve
projenin gereksinimleri ile ilgili bilgi verildi.
Proje yapılanması halen devam ediyor. Aralık
2010'da gerçekleştirilmesi planlanan ilk kurs için
çalışmalara başlandı.
Fibonacci Projesi Hakkında
İtalyan Leonardo of Pisa, (Fibonacci, 1170- 1250),
Ortaçağ'ın en iyi matematikçilerinden biridir. Liber
Sayfa
27
TÜBA’dan Haberler
Abaci adlı kitabında, bir erkek ve bir dişi tavşanın
oluşturacağı tavşan popülasyonunu belli varsayımlarla
bir sayı dizisi olarak tanımlamıştır. “Fibonacci Sayıları”
olarak adlandırılan bu sayı dizisi, kendinden bir önceki
iki sayının toplamıyla oluşturulan sayı dizisidir.
(1,1,2,3,5,8,13,..). Projenin ismi bu sayı dizisinden
esinlenerek konulmuştur.
Projenin işleyişi genel olarak, şöyle özetlenebilir:
Matematik ve sosyal bilimlerde uygulamacı eğitim
metodu konusunda daha deneyimli oldukları kabul
edilen Referans Merkezleri, yapılan başvurulara göre
seçilen bir İM1 ve bir İM2 ile eşleşmektedir. Süreç
ilerledikçe her bir İkiz Merkez bir adım daha ilerleyerek
Referans Merkezi haline dönüşecek,
kendisiyle
eşleşecek diğer İkiz Merkezler de uygulamacı eğitimi
yaygınlaştıracaktır. Bu sayede Fibonacci sayı dizisindeki
gibi bir artış gözlenebilecektir.
Antalya'da Bilim Eğitimi Çalıştayı Yapıldı
Eğitimi Projesi kapsamında 20-21 Mayıs 2010
tarihlerinde Antalya Anadolu Otelcilik ve Turizm
Meslek Lisesi Uygulama Oteli'nde, Antalya Milli Eğitim
Müdürlüğü, Türkiye Bilimler Akademisi ve Akdeniz
Üniversitesi işbirliği ile Bilim Eğitimi Antalya Çalıştayı
gerçekleştirildi.
Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün ev sahipliğini
yaptığı ve TÜBA Başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat,
Antalya Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mehmet
Karakaş, Antalya Vali Yardımcısı Yıldırım Uçar ve
Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Mimar Türkkahraman'ın açılış konuşmaları ile başlayan
çalıştaya, Antalya'nın çeşitli yerlerinden yaklaşık 200
öğretmen katıldı.
Akademi Başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat, TÜBA
şeref üyeleri Prof. Dr. Bozkurt Güvenç, Prof. Dr. Namık
Kemal Aras ve asli üyeler Prof. Dr. Sami Gülgöz ile Prof.
Sayfa
28
Dr. Ahmet Oral, çalıştayda konuşmacı olarak yer aldılar.
TÜBA üyeleri konuşmalarında, örnek model teşkil
edebilecek ünlü bilim insanlarının biyografilerinden
örnekler vererek bilimsel düşünce ve sorgulamanın
önemini vurguladılar ve basit malzemelerle deney
uygulamalarını öğrencilerle birlikte gerçekleştirdiler.
Çalıştaya, Akdeniz Üniversitesi öğretim üyelerinden
Yrd. Doç. Dr. Memduh Sami Taner, Doç. Dr. Günseli
Oral, Yrd. Doç. Dr. Hünkar Korkmaz ile Yrd. Doç. Dr.
Demet Seban da konuşmacı ve moderatör olarak katıldı.
Antalya'nın çeşitli köy ve beldelerindeki okullardan
katılan öğretmenler, Arda Bacıoğlu, Arif Aydeniz, Rahmi
Akyürek, Mehmet Deliduman, Şakir Uluçay, Selma
B o z a n v e D i l e k Ç a p a r, s ı n ı r l ı i m k â n l a r l a
gerçekleştirdikleri özgün uygulamalar ve sorgulamaya
dayalı eğitim faaliyetleri hakkında bilgi verdiler.
Çalıştayda, TÜBA üyeleri ve girişimci öğrencileri bir
araya getiren deney standları büyük ilgi gördü. İki
günlük çalıştay sonunda, akademisyenler ve öğretmenler
arasında değerlendirme yapıldı.
Gaziantep'te Bilim Eğitimi Çalıştayı Düzenlendi
TÜBA Bilim Eğitimi Projesi kapsamında, TÜBA ve
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin işbirliği ile 2 Nisan
2010'da, Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu'nda,
“Bilim Eğitimi Gaziantep Çalıştayı” düzenlendi.
Gaziantep Belediyesi, Valiliği, İl Milli Eğitim
Müdürlüğü ve üniversitelerin özel katkılarıyla
gerçekleştirilen çalıştayda, TÜBA Başkanı Prof. Dr.
Yücel Kanpolat, Gaziantep Büyükşehir Belediye
Başkanı Dr. Asım Güzelbey, Gaziantep Vali Yardımcısı
İbrahim Yurdakul açılış konuşmalarını yaptılar.
Gaziantep Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi
Yrd. Doç. Dr. Semih Summak, Zirve Üniversitesi'nden
Yrd. Doç. Dr. Hidayet Tok ve Arş. Gör. Bülent Döş,
TÜBA’dan Haberler
eğitimde eleştirel düşünme konulu sunumlarını
gerçekleştirdiler.
Çalıştayda, Akademi Başkanı ve proje yürütücüsü
Prof. Dr. Yücel Kanpolat, “Bilim Eğitimi ve Marie
Curie”; TÜBA Şeref Üyesi Prof. Dr. İlhan Tekeli, “Bilim
Eğitimi Yaklaşımının Sosyal Bilimler için
Yorumlanması” ve TÜBA Asli Üyesi Prof. Dr. Ali Alpar,
“Galileo, Gökyüzü ve Bilim Eğitimi” başlıklı
konuşmalar yaptılar.
Gaziantep Özel Sanko Okulları'ndan Hülya Bingöl ve
Dumlupınar İlköğretim Okulu'ndan Mehmet Yıldırım,
okullarındaki uygulamaya dayalı sınıf çalışmalarından
örnekler veren konuşmalar gerçekleştirdiler.
Çalıştayın sonunda Gaziantep'te kurulmakta olan
Planetaryum ve Bilim Merkezi hakkında bir tanıtım
sunumu ve ardından da katılımcı öğretmenler, TÜBA
üyeleri, akademisyenler arasında sorgulamaya dayalı
bilim eğitimi yöntemi ile ilgili değerlendirmeler yapıldı.
Çalıştaya, Gaziantep'teki çeşitli okullardan toplam 112
öğretmen katıldı.
Bilim Eğitimi Projesi kapsamında öğretmenler
arasında yaygınlaştırılmaya çalışılan sorgulamaya ve
eleştirel düşünceye dayalı eğitim metodunun önemi,
Gaziantep'te çalışmakta olan öğretmenler tarafından da
benimsendi.
Açık Ders Malzemeleri Projesi'nde Dersler Kabul
Edilmeye Başlandı
Türkiye Bilimler Akademisi'nin girişimiyle 25 Mayıs
2007'de başlatılan Açık Ders Malzemeleri Projesi
öğrencilerin dersle ilgili kaynaklarını zenginleştiren,
öğretim üyelerine verdikleri derslerin içeriklerini benzer
dersleri verenlerle
karşılaştırma,
bunlardan yararlanma
ve bunları geliştirme
olanağı sunan Açık
Ders Malzemeleri
Projesi, ayrıca
kendini geliştirmek
isteyen herkesin
yararlanabileceği,
yaşam boyu öğrenme
için önemli bir
kaynak oluşturmayı
hedefliyor.
Projenin ilk
yılında 30, ikinci
yılında 41 olmak
üzere toplam 71 adet
yüksek kalitede
dersler hazırlanması, bu derslere ek olarak, yabancı dilde
üretilmiş yüksek kalitedeki açık ders kaynaklarının ilk
yılında 25, ikinci yılında 25 olmak üzere toplam 50'sinin
Türkçe'ye çevrilmesi planlanıyor.
DPT'ye sunulan 150 derslik pilot projenin kabul
edilmesiyle, UADMK Proje Çalışma Grubu, 2010 yılı
için Temel Bilimler, 2011 yılı için ise Sosyal Bilimler
odaklı çeviri ve telif açık dersler oluşturmasına karar
vererek çalışmalara başladı.
Proje kapsamında hazırlanacak derslerin UADMK
web sitesi üzerinden herkesin erişimine açık olacak
şekilde yayınlanması hedeflendi.
Telif Dersler
UADMK Çalışma Grubu, 2010 yılı için özgün telif
açık ders malzemelerinin aşağıdaki alanlarda olmasına
karar verdi.
•Matematik
•Biyoloji
•Moleküler Biyoloji ve Genetik
•Fizik ve Astrofizik
•Kimya
•Yer Bilimleri
Türkçe olarak hazırlanacak özgün açık ders
malzemelerinin, lisans seviyesinde ve
üniversitelerimizde verilen temel dersler için kaynak
olabilecek nitelik taşıması, gerektiğinde derslerde
metinlere ek olarak görsel/ işitsel bileşenler (animasyon,
video, ses ve simülasyon gibi) kullanılması bekleniyor.
Ders malzemelerinin telif yasalarına, bilim ve yayın
etiğine uygun olarak hazırlanmış olması şartı aranıyor.
Telif eserlerin, Açık Ders Malzemeleri Yönergesi'ne
ve Hazırlama Kılavuzu'na uygun olarak 4 Ekim 2010
tarihine kadar ilgili form aracılığı ile sisteme yüklenmesi
Sayfa
29
TÜBA’dan Haberler
gerekiyor. Dersin yüklenmesini takiben, eser sahibi
ayrıca UADMK web sitesindeki Telif Taahhütnamesi'ni
doldurarak, 4 Ekim 2010 tarihine kadar TÜBAUADMK Çalışma Grubu’na elden ya da posta ile
ulaştırması bekleniyor.
UADMK Çalışma Grubu'nun değerlendirmesinden
sonra, seçilen derslerle ilgili olarak, çeviri ve telif eser
sahibine hizmet alımı şeklinde ödeme yapılacak. Kabul
edilen ders malzemelerinin telif hakkı TÜBA'ya
devredilecek.
Çeviri Dersler
2010 yılında çeviri derslerin anket yoluyla
belirlenmesi öngörüldü. Bu bağlamda 2010 yılında
UADMK Çalışma Grubu tarafından Türkiye çapında
başlatılan ankete, 100'e yakın ders önerisi gönderildi.
Seçilen Çevirmenler
Proje Çalışma Grubu, önerilenler arasından 25 dersi
seçti ve bu derslerin çevirmenliği için Türkiye çapında
yapılan duyurulara gelen 70 başvuru içinden 25
çevirmen belirlendi. 7 Mayıs 2010'da, TÜBA'da yapılan
bir çalıştayda bu çevirmenlerle sözleşmeler imzalandı.
2010 Kasım ayı içerisinde, bu derslerin TÜBA portalında
sunulması planlanıyor.
Dersler
Matematik
1. Linear Algebra 18.06 (MIT, Strang)- Doç. Dr.
Mehmet Ünal (Bahçeşehir Ü.)
2. Functions of Complex Variables 18.112 (MIT,
Helgason) Prof. Dr. Yusuf Avcı, Faruk Uçar
(Bahçeşehir Ü.)
3. Algebra I (18.701) (MIT, Artin)- Prof. Dr.
Muhammed Uludağ (GEBİP Üyesi), (Galatasaray
Ü.)
4. Algebra II (18.702) (MIT, Artin)- Doç. Dr. Sefa
Feza Arslan (ODTÜ)
5. Introduction to Functional Analysis 18.102 (MIT,
Melrose) Prof. Dr. Şafak Alpay, Prof. Dr. Zafer
Ercan (ODTÜ)
6. Honors Differential Equations 18.034 Spring
2009- Prof. Dr. Ağacık Zafer (ODTÜ), Prof. Dr.
Aydın Tiryaki.
7. Introduction to Algorithms 18.410 J (SMA 5503)
(MIT, Demaine and Leisersin)- Prof. Dr. Ali Yazıcı
-Haluk Ar
Fizik
1. Physics I 8.01 (MIT, Walter Lewin)- Doç. Dr.
Seydi Doğan (GEBİP Üyesi), (Atatürk Ü.)
Sayfa
30
2. Physics II (Electricity and Magnetism) 8.02
(MIT)- Prof. Dr. Rıdvan Durak (Atatürk Ü.)
3. Quantum Physics I 8.04 (MIT, Vladen Vuletic)Prof. Dr. Selami Kılıçkaya (Osmangazi Ü.)
4. Statistical Physics I 8.333 (MIT, Mehran Kardar)Doç. Dr. Tuğrul Senger (GEBİP Üyesi), (İzmir
Yüksek Tekn. Enst.)
5. Statistical Physics II 8.334 (MIT, Mehran Kardar)Doç. Dr. Altuğ Özpineci (GEBİP Üyesi), (ODTÜ)
6. Quantum Mechanics, Phys 6210 (Utah,
Torre)- Doç. Dr. Ersen Mete (Balıkesir Ü.)
Yer Bilimleri
1. Petrology 12.109 (MIT, Grove)- Yrd. Doç. Dr.
Sibel Tatar Erkül (Akdeniz Ü.)
2. Structural Geology 12.113 (MIT, Burchfield)Öğrt. Gör. Dr. Fuat Erkül (Akdeniz Ü.)
3. Surface Procesess and Landscape Evolution
12.162/12.463 (MIT)- Prof. Dr. Orhan Tatar
(Çanakkale Ü.)
4. Physics and Chemistry of the Terrestrial Planets
12.002 (MIT, Royden and Weiss)- Doç. Dr.
Gültekin Topuz (GEBİP Üyesi), (İTÜ)
Biyoloji
1. Genetics 7.03 (MIT, Keiser, Fink, Samson,
Mishke)- Doç. Dr. İrfan Kandemir (Ankara Ü.)
2. Introduction to Biology 7.014 (MIT, Chisholm,
Walker, Khodor, Mishke)- Prof. Dr. Alaattin Şen
(GEBİP Üyesi), (Pamukkale Ü.)
3. Fundamentals of Ecology 7.30J/1.018J (MIT,
Chisholm, Schaider)- Prof. Dr. Selim Sualp Çağlar
(Hacettepe Ü.)
Kimya
1. Physical Chemistry 5.61 (MIT, Griffin and
Voorhis)- Prof. Dr. Nursel Pekel Bayramgil
(Hacettepe Ü.)
2. Physical Chemistry II 5.62 (MIT, Field and
Griffin)- Prof. Dr. Serap Şenel (Hacettepe Ü.)
3. Principles of Chemical Science 5.111 (MIT,
Drennan and Taylor)- Prof. Dr. Nurcan Karacan
(Gazi Ü.)
4. Thermodynamics and Kinetics 5. 60 (MIT, several
faculty members have contributed)- Prof. Dr.
Mehmet Levent Aksu (Gazi Ü.)
TÜBA Üyelerinden Haberler
Proje Paydaşları
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA), Yüksek Öğretim
Kurumu (YÖK), ULAKBİM ve aşağıdaki
üniversitelerdir.
Abant İzzet Baysal Ü.
İnönü Ü.
Adıyaman Ü.
İstanbul Ticaret Ü.
Adnan Menderes Ü.
İstanbul Ü.
Anadolu Ü.
Kadir Has Ü.
Ankara Ü.
Kahramanmaraş
Sütçü İmam Ü.
Atatürk Ü.
Atılım Ü.
Balıkesir Ü.
Başkent Ü.
Bartın Ü.
Bingöl Ü.
Boğaziçi Ü.
Cumhuriyet Ü.
Çankaya Ü.
Çukurova Ü.
Dicle Ü.
Dumlupınar Ü.
Düzce Ü.
Ege Ü.
Erciyes Ü.
Fatih Ü.
Fırat Ü.
Gazi Ü.
Gaziantep Ü.
Gaziosmanpaşa Ü.
Gebze Yüksek
Teknoloji Ens.
Hacettepe Ü.
Harran Ü.
Karabük Ü.
Karadeniz Teknik Ü.
Kastamonu Ü.
Kırklareli Ü.
Koç Ü.
Mersin Ü.
Muğla Ü.
Mustafa Kemal Ü.
Niğde Ü.
ODTÜ Ü.
Ondokuz Mayıs Ü.
Osmangazi Ü.
Osmaniye Korkut
Ata Ü.
Özyeğin Ü.
Pamukkale Ü.
Sabancı Ü.
Selçuk Ü.
Süleyman Demirel Ü.
TOBB Ekonomi ve
Teknoloji Ü.
Trakya Ü.
Uludağ Ü.
Prof. Dr. Halet Çambel (Şeref Üyesi)
Nature dergisinin 7 Temmuz 2010 tarihli sayısında
Prof. Dr. Halet Çambel ile ilgili bir makale yayınlandı.
“An archaeologist digs through her life” başlıklı yazıda
Prof. Dr. Halet Çambel'in Türkiye'de bilimsel bir
kahraman olarak görüldüğü belirtilerek, Prof.
Çambel'in yaşamı, ailesi ve çalışmaları anlatıldı.
Prof. Dr. Bozkurt Güvenç (Şeref Üyesi)
Prof. Dr. Bozkurt Güvenç'e, 24 Nisan 2010'da Türk
Yükseltme Derneği tarafından 50. Yıl Plaketi verildi.
Prof. Dr. Halil İnalcık (Şeref Üyesi)
Yalova Üniversitesi ve Dumlupınar Üniversitesi
tarafından fahri doktora verilen Prof. Dr. Halil İnalcık,
STK Konfederasyonu tarafından da Onur Ödülü'ne
layık görüldü.
Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı (Şeref Üyesi)
Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı International
Association of Applied Psychology-IAAP üyeliğine
seçildi. Prof. Kağıtçıbaşı ayrıca, The Academy of
Sciences for the Developing World (TWAS) Ekonomik
ve Sosyal Bilimlerde Danışma Komitesi üyesi oldu.
Prof. Dr. Sadık Kakaç (Şeref Üyesi)
Prof. Dr. Sadık Kakaç ve araştırma grubu tarafından
hazırlanıp İzmir-Çeşme'de yapılan NATO ASI
toplantısında sunulan “Conjugated Heat Transfer in
Microchannels” başlıklı bildiri, ICHMT (International
Centre for Heat an Mass Transfer) Ödül Komitesi
tarafından 2009 Hartnett- Irvine Ödülü'ne layık
görüldü.
Prof. Dr. Okan Akhan (Asli Üye)
Saraybosna Üniversitesi tarafından Prof. Dr. Okan
Akhan'a girişimsel radyolojinin gelişmesine önemli
katkılarından dolayı teşekkür belgesi verildi. Ayrıca
Cardiovascular and Interventional Radiological
Society of Europe- CIRSE, Prof. Akhan'ı, Girişimsel
Radyoloji alanına yaptığı uluslararası katkı nedeniyle
“Distinguished Fellow” olarak seçti. Prof. Akhan'a
ödülü, CIRSE'nin 2-6 Ekim 2010 tarihlerinde Valancia/
İspanya'da yapılacak Avrupa Kongresi'nde takdim
edilecek.
Prof. Dr. Emel Arınç (Asli Üye)
Prof. Dr. Emel Arınç, International Society for the
Study of Xenobiotics’in (ISSX) düzenlediği 9.
Sayfa
31
TÜBA Üyelerinden Haberler
Uluslarası ISSX Kongresi'nin başkanlığına seçildi. Üç
yılda bir gerçekleştirilen bu disiplinlerarası kongre, 4-8
Eylül 2010'da, İstanbul Lütfi Kırdar Kongre
Merkezi'nde yapıldı.
aydınlatılması çalışmaları nedeniyle verildiği
açıklandı. Prof. Süzer'e unvanı, 20 Ekim 2010'da, New
Mexico'da düzenlenecek sempozyumda takdim
edilecek.
Prof. Dr. Metin Balcı (Asli Üye)
24 Mart 2010'da Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü ve
Kimya Bölümü tarafından NMR Spektroskopisi
Laboratuvarları'na Prof. Dr. Metin Balcı'nın adı verildi.
Prof. Dr. İsenbike Togan (Asli Üye)
Prof. Dr. İsenbike Togan, Başkortostan
Respublikası Bilimler Akademisi (Rusya
Federasyonu) tarafından 21 Mayıs 2010'da Şeref
Üyeliğine kabul edildi.
Prof. Dr. A. Nihat Berker (Asli Üye)
Physica A adlı bilimsel yayının 1 Ağustos 2010
tarihli 157 sayfalık nüshası, 60. yaş günü onuruna, Prof.
Dr. A. Nihat Berker'e atfedildi. Yayında, Berker'in
kariyeri ve yapıtları üzerine bilgi, İstanbul ve Kadıköy
fotoğraf ve haritalarının yanı sıra, yurtdışı ve
Türkiye'den bazı bilim insanlarının, istatistik fizik,
yoğun madde fiziği, akışkanlar fiziği ve biyolojik fizik
konularında araştırma makaleleri yer aldı.
Prof. Dr. Ayşe Erzan (Asli Üye)
Euroscience (Euroscience Association- Avrupa
Bilim Birliği) Başkanı Prof. Enric Banda, Prof. Dr.
Ayşe Erzan'ın 2009 yılı Rammal Ödülü'ne layık
bulunduğunu açıkladı. İstanbul Teknik Üniversitesi
öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Erzan, Euroscience'ın web
sayfasında “karmaşık ve kritik sistemler konusunda
önde gelen bir uzman, etik ve insan hakları konusunda
Akdeniz'deki çeşitli gruplarla oldukça etkin bir işbirliği
içinde ve Gelişen Dünya için Bilimler Akademisi'nin
önemli bir üyesi” olarak tanıtıldı.
Prof. Dr. Erol Gelenbe (Asli Üye)
Prof. Dr. Erol Gelenbe, Macar Bilimler
Akademisi'ne yabancı üye olarak seçildi. Üç yılda bir
yapılan üye seçiminde Prof. Gelenbe, Mühendislik
Bilimleri alanında seçilen üç yeni, yabancı üye arasında
yer aldı.
Prof. Dr. Şefik Süzer (Asli Üye)
Prof. Dr. Şefik Süzer, Amerikan Vakum Derneği'nin
(American Vacuum Society- AVS) en üst düzeyde
üyelik anlamına gelen “Fellow” unvanına layık
görüldü. Prof. Süzer'in bu unvana, atomların,
moleküllerin ve yüzeylerin elektronik yapılarının
fotoelektron spektroskopisi tekniği kullanılarak
Sayfa
32
Prof. Dr. Aslıhan Tolun (Asli Üye)
Prof. Dr. Aslıhan Tolun, Boğaziçi Üniversitesi
Akademik Teşvik Ödülü'ne layık görüldü.
Prof. Dr. Aral Okay (Asli Üye)
Prof. Dr. Aral Okay, Mineralogical Society of
America tarafından üyeliğe seçildi.
Prof. Dr. Tayfun Özçelik (Asli Üye)
Prof. Dr. Tayfun Özçelik ve arkadaşlarının Akdeniz
bölgesinde genom sekanslama verilerinin eldesi ve
toplanmasının evrim ve insanların erken göçleri
hakkında önemli bilgiler vereceğine dikkat çekilen
“Collaborative genomics for human health and
cooperation in the Mediterranean Region” adlı
makalesi Nature Genetics Dergisinin 42 (8) Ağustos
2010 tarihli sayısında yayımlandı.
Prof. Dr. Ahmet Gül (Asosiye Üye)
Prof. Dr. Ahmet Gül ve arkadaşları tarafından
hazırlanan, Nature Genetics Dergisinin Ağustos 2010
tarihli sayısında yayımlanan makalede, Behçet
Hastalığı'nda ilk kez gerçekleştirdikleri genome-wide
assosiasyon çalışmasının (GWAS) sonuçlarına yer
verildi.
Yard. Doç. Dr. F. Ömer İlday (TÜBA-GEBİP Üyesi)
Bilkent Üniversitesi Fizik Bölümü öğretim üyesi
Yard. Doç. Dr. F. Ömer İlday ve ekibi, mevcut lazerden
daha yüksek güçle çalışan yüksek performanslı yeni bir
lazer geliştirdi. "Soliton-Similariton" adı verilen
lazerde iki farklı lazerin özellikleri birleştiriliyor ve
optik frekans kaynakları yapmaktan, doku ve malzeme
işlemeye kadar çok geniş kullanım alanı bulunuyor.
Kamuoyu Duyurusu
Türkiye Bilimler Akademisi'nin Kök Hücrelerin Hastalara Uygulanması Konusunda
Görüş ve Önerileri
Kök hücre araştırmaları günümüzün bilim ve teknoloji
gündeminin en önemli, aynı zamanda en tartışmalı
konularından birini oluşturmaktadır. Kök hücreler doku ve
organları yenilemede sahip oldukları üstün potansiyelleri
sayesinde, doku harabiyeti veya kaybı sonucunda ortaya
çıkan pek çok hastalığın tedavisine yönelik büyük beklentiler
doğurmaktadır. Kök hücre araştırmalarının hız kazandığı ve
önemli gelişmeler gösterdiği son on yıl içerisinde bu alanda
çalışan araştırıcılar önemli biyolojik ve tıbbi sorunların yanı
sıra yasal ve etik sorunlarla da karşı karşıya kalmışlardır.
İnsan kök hücrelerinin elde edilmesi, araştırılması ve
tedavi amaçlı olarak kullanımı ülkelere göre değişmektedir.
Bu durum, kök hücre araştırma ve uygulamaları konusunda
kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini, bu bilgiler ışığında
kapsamlı katılımla konunun etraflı tartışılabilmesini, yasal
düzenlemelerin zaman kaybetmeksizin gerçekleştirilmesini
gerekli kılmaktadır.
Görüş ve Önerilerimiz
1. İnsan kaynaklı kök hücreleri ile ilgili olarak uyulması
gereken kurallar, bu hücrelerin türlerine (Embryonik, Fötal,
Erişkin, Mezankimal ve Kordon Kanı Kök Hücreleri gibi),
elde ediliş yöntemlerine ve insanda kullanma amacına bağlı
olarak farklılıklar taşırlar. Bu nedenle kök hücrelerle ilgili
araştırmalar, uygulamalar ve uyulması gereken kurallar hücre
türlerine göre farklılıklar göstermektedir.
2. Günümüzde kan yapıcı kök hücreler dışında kalan diğer
kök hücre türleri ile ilgili araştırmalar devam etmekte ise de,
bu hücrelerin hastaya kesin ve kalıcı yararları konusunda
yeterli bilimsel verilere henüz ulaşılmış değildir. Embriyonik
ve mezenkimal kök hücrelerin onarım tıbbı amacıyla
kullanımına ilişkin yasal düzenlemeler henüz
oluşturulmamıştır. Bu nedenle bu tür hücrelerin hastaya
verilmesi henüz deneme olarak kabul edilmektedir.
Hastalıkların bu grup kök hücreler ile rutin tedavileri ancak
bilimsel ve kanıta-dayalı verilerin yayınlanarak bilim dünyası
tarafından kabul görmesinden ve yasal düzenlemeler
yapıldıktan sonra düşünülebilir.
3. İnsan embriyonik kök hücreleri henüz yeterince
bilinmediğinden ve kanser oluşturma riski gibi nedenlerle
halen deneysel araştırma aşamasında olup, hastalıklar için
henüz bir tedavi seçeneği aşamasında değildir.
4. Kullanım amaçları ve kaynağından bağımsız olarak,
henüz tedavi niteliğine kavuşmamış ve araştırma düzeyindeki
kök hücreler ve uygulamaları ilke olarak ticaret unsuru ve
kazanç kaynağı olmamalıdır.
5. Kök hücre tedavilerinin günümüzde uygulanmasında ve
standart bir tedavi yöntemi olarak geçerlilik kazanabilmesi
için aşağıdaki konular önemle dikkate alınmalıdır :
a) Kök hücrelerin halen yeni geliştirilmekte olan,
laboratuvar koşullarında elde edilen ürünler olması
nedeniyle, elde edilme yöntemleri ile saflığı, veriliş
dozları, sayıları ve etkinlikleri henüz yeterince
kanıtlanmış değildir.
b) Kök hücrelerin özellikleri laboratuvarlar arasında
farklılıklar gösterebilmekte, bu durum da günümüzdeki
araştırmalarda elde edilen farklı sonuçlara
yansıyabilmektedir.
c) D e n e y s e l h a s t a l ı k l ı h a y v a n m o d e l l e r i n d e
gerçekleştirilen kök hücre uygulamalarının sonuçları ve
toksikolojik çalışmalar henüz insan hastalıklarında kök
hücre tedavisi ile beklenen olumlu sonuçlara işaret
etmekten uzaktır.
d) İnsan kök hücrelerinin deney hayvanlarına nakli sonrası
izlenen biyolojik ve bağışıklık yanıtları hastalarda
beklenenlerle aynı değildir.
e) Embriyonik kök hücrelerin canlılara verilmesi
sonrasında tümör oluşturma riskleri henüz
çözümlenmemiştir. Bu önemli risk varlığı nedeniyle,
hücrelerin öncül hücrelere farklılaştırılarak
uygulanmaları üzerinde araştırmalar devam etmektedir.
f) Farklı yaş, cinsiyet ve etnik kökenli vericilerden
toplanan kök hücrelerde çok farklı “yapısal ve kalıtsal
kimlikler” bulunmaktadır. Kök hücrelerinin ve
vericilerin moleküler özelliklerinin standardizasyonu
dünyada çok yeni başlatılan bir süreçtir.
6.Günümüzde etkinliği ispatlanmamış “kök hücre
tedavileri” konusunda hastalara ücret karşılığı “kök hücreler”
verilmek üzere bir pazar oluşturulduğunu bilim insanları
olarak kaygıyla izlemekteyiz. İlaca yanıtsız veya ileri dönem
bazı hastalıklarda yüksek ücretler karşılığında bilimsel temeli
gösterilmemiş kök hücre tedavileri önerilerek hasta ve
ailelerinin ümitleri istismar edilebilmektedir. Öyle ki, bazı
hastalar “kök hücre tedavi turizmi” adı altında farklı ülkelere
etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmamış ve etik denetim
altında olmayan “kök hücre tedavileri” almak üzere büyük
mali ödemeler ve zorluklar ile seyahat etmektedirler.
7. Embriyonik kök hücrelerin laboratuvar şartlarında
araştırmaları üzerindeki kısıtlamanın kaldırılması ülkemizde
bu alanda yapılacak özgün çalışmalara büyük bir kolaylık
sağlayacaktır.
8. Ülkemizde kapsamlı kök hücre araştırmalarının
yapılabileceği “Mükemmelliyet Merkezleri”nin kurulması ve
geliştirilmeleri desteklenmelidir.
Sonuç olarak, kök hücre biyolojisi ve özelikleri
konularındaki bilimsel araştırmalar henüz başlangıç
aşamasındadır. Kök hücrelerin temel bilimlerdeki
araştırmalardan elde edilecek sonuçlarının güvenilirliliği,
zararsız oldukları ve etkinlikleri yeterince ortaya çıkarıldıktan
sonra etik ilkelere bağlı kalmak ve çok az sayıda hastayla
başlamak kaydıyla insanlarda klinik araştırmalarda
denenmeleri temel ilke olmalıdır.
Hastaların ve ailelerin ısrarları ile doğal beklentileri, hiçbir
zaman kök hücre araştırmaları ve insanlara
uygulamalarındaki bilimsel ve etik hataların yapılmasını
haklı gösteremez. “Helsinki Deklerasyonu” ve “Nuremberg
Kodu” ile güvence altına aldığımız hasta hakları ve etik
kuralları her araştırma ve klinik uygulamada vazgeçilmez
önceliklerimizdir.
Kamuoyunun bilgilerine saygıyla sunuyoruz.
Türkiye Bilimler Akademisi Kök Hücre Çalışma Grubu
18 Ağustos 2010
Download