Dünya Astronomi Yılının Ardından TÜBA Bilim Raporu 2009 Yayımlandı Türkiye Bilimler Akademisi tarafından ilk kez ve özel yönetmeliğiyle kendisine verilen danışmanlık görevi doğrultusunda hazırlanan Türkiye Bilimler Akademisi Bilim Raporu 2009 adlı kitap yayımlandı. Kitap, Türkiye'de kendi alanlarındaki uzmanlık ve araştırmalarıyla öne çıkmış ve TÜBA'ya üye seçilmiş bilim insanlarının görüşleriyle oluşturuldu. Önsöz ve Özet Sunuş bölümleriyle başlayan kitap, Türkiye'de Bilimin Önündeki Engeller, Üniversitelerimizin Durumu, Türkiye'de Eğitimin Kalitesi, Türkiye'de AR-GE Etkinliklerinin Standardı, Bilim ve Araştırmayı Yaşam Biçimi Olarak Benimseyenlerin Yeri, Türkiye'de Bilimsel Yaklaşımların Karar Vericiler Üzerindeki Etkisi bölümleriyle devam ediyor. Ardından TÜBA Yeterince Etkili midir? sorusuna yanıt aranıyor ve Sonsöz bölümüyle tamamlanıyor. Türkiye'de kamu kurumları, milletvekilleri, üniversiteler, ilgili sivil toplum kuruluşları ve medya mensuplarına dağıtılan Türkiye Bilimler Akademisi Bilim Raporu 2009, İngilizce olarak da yayımlanıp dünya bilim akademilerine ve bilim akademilerinin üye olduğu uluslararası organizasyonlara gönderildi. Kitap, pdf dosyası olarak TÜBA web sayfasında (www.tuba.gov.tr) yer almaktadır. Ön Kapak fotoğrafı: Antalya'da Kaş'ın kuzeyindeki dağlardan Samanyolu ile Orion, Küçük Köpek, Büyük Köpek takımyıldızları ve ufkun üzerindeki Canopus'un görüntüsü, 16 Mart 2010. www.twanight.org adresinde yayımlanmakta olan fotoğraf, fotoğrafçı Tunç Tezel'den alınan izinle Günce'de kullanılmıştır. Arka Kapak Fotoğrafları 1. Astronomi Gecesi, Mudurnu Yatılı Bölge Okulu 18 Haziran 2009, Fotoğraf: Deniz Özdemir. 2. 2009 Astronomi Yılı ve Uzay Haftası Etkinlikleri, Nevşehir Altınyıldız Koleji ve 30 Ağustos İlköğretim Okulu, 9 -11 Ekim 2009, Nevşehir. 3. Astronomi Gecesi, Mudurnu Yatılı Bölge Okulu 18 Haziran 2009, Fotoğraf: Deniz Özdemir. 4. 100 Saat Astronomi Etkinlikleri, Sabancı Üniversitesi, 3 Nisan 2009, Fotoğraf: Berkin Keskin. 5. Galileo Geceleri Etkinliği, Sabancı Üniversitesi, 23 Ekim 2009, Fotoğraf: Fatih Höke. 6. Galileo Geceleri Etkinliği, Sabancı Üniversitesi, 23 Ekim 2009, Fotoğraf: Fatih Höke. 7. Dünya'dan Evren'e Bakış Sergisi, İTÜ Bilim Merkezi, 11 Haziran 2009, Fotoğraf: Emel Yılmaz. 8. Çekmeköy Halk Gözlemi, Gökyüzü Gönüllüleri, 25 Haziran 2009. 9. Galileo Geceleri Etkinliği, Sabancı Üniversitesi, 23 Ekim 2009, Fotoğraf: Fatih Höke. 10. Dünya'dan Evren'e Bakış Sergisi, Ankara Antares Alışveriş Merkezi, 18 Temmuz 2009. Dünya Astronomi Yılında Neler Oldu? "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir." Sahibi Türkiye Bilimler Akademisi Adına : Başkan Prof. Dr. Yücel Kanpolat 41. Sayının Editörü Prof. Dr. M. Ali Alpar Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ender Arkun Yayın Editörü/Koordinatör Filiz Çiçek Bil TÜBA Başkanlık ve Sekreterya Piyade Sokak No: 27, 06550 Çankaya- ANKARA Tel: 0.312.442 29 03 (pbx) Fax: 0.312.442 23 58 http//www.tuba.gov.tr Günce Piyade Sokak No: 27, 06550 Çankaya- ANKARA Tel: 312.442 29 03 (pbx) Faks: 312.442 64 91 E-posta: tubagun@tuba.gov.tr ISSN: 1302-9541 Baskı Yeni Reform Matbaacılık Ltd.Şti. K.Karabekir Cad. No:91/2 İskitler/ Ankara Tel: 0.312.341 20 92 Faks: 0.312.341 20 93 Günce 11.500 adet basılmıştır. Sorumluluk Günce'de yayımlanan yazıların hukuksal sorumluluğu yazarlara aittir. Galileo Galilei'nin teleskobu gökyüzüne tutarak araştırma amaçlı kullanmasının 400. yıldönümü olan 2009 yılı, International Astronomical Union (Uluslararası Astronomi Birliği IAU) ve UNESCO'nun desteğiyle Bileşmiş Milletler tarafından Dünya Astronomi Yılı ilan edilmişti. Galileo Galilei'nin anılması etrafında bilimi, bilimsel düşünce biçimini, gözlem ve deneylere bakarak öğrenmeyi toplumun gündemine getirmek, bilim eğitimini desteklemek amaçlarını taşıyordu. IAU liderliğindeki Dünya Astronomi Yılı etkinliklerini, Türkiye'de IAU'nun “Ulusal Üyesi” (National Member) olarak Türk Astronomi Derneği (TAD) yürüttü. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de Dünya Astronomi Yılı kamuoyunun çok ilgi gösterdiği etkinliklerle dolu olarak geçti. Türkiye Bilimler Akademisi de bu etkinliklerin önde gelen destekçisi oldu. İnsanlar gökyüzünü merak ediyor. Astronomi ve bilime ilgi duyuyorlar. Yoğun katılımlı birçok gözlem etkinliği, konferans sergi vs. dolayısıyla yıl boyunca Türkiye'nin birçok yerinde hem bu ilgiyi ve merakı, bilgi ve duyarlılığı, hem de yaygın kanıları ve önyargıları gözledim. Galileo'nun örneklediği bilim, olgulara bakılarak karar verilen, sağduyuya dayalı bir düşünme ve tartışma tarzı olarak bilim, birçok insana uzak. Bilim, son çözümde kitaplara ve otoriteye değil, doğrudan Dünya'ya bakarak öğrenmek. Oysa ulaşılmaz, teknik, karışık bir konu olarak algılanıyor. Eğitim sistemimize ve hiyerarşik, şekilci kültüre ters olduğu için yadırganıyor. Aynı zamanda insanlar bilimin temel konularını gökkubbede neler olup bittiğini, evrenin yapısını, başlangıçta ne olduğunu, ilerde ne olacağını merak ediyorlar. Büyük patlamayı, kara delikleri herkes duymuş, heyecanla bunlarla ilgili sorular soruyorlar. Gökyüzünde gecelik ve mevsimlik dönmeyi kendilerinin de dışarı çıkıp çıplak gözle gökyüzünü izleyerek keşfedebilecekleri, çocuklarına öğretbilecekleri söylenince bunu yapabileceklerine şaşırıyor ve seviniyorlar. Bilimle ilgili çok yönlü anlayışın içine bir de bilimin kendi kültürü, kimliği ve hayatıyla ilişkisi konusunda önyargılar ve kompleksler devreye girebiliyor. Bilimin Türkiye'de hiç yapılmadığı, yapılamayacağı fikrinden, aslında bilimi Türk-İslam dünyası anlamında “biz”im yapmış olduğumuz, batılıların her şeyi bizden aldığı iddiasına ve zaten her şeyin Kuran'da yazdığı inancına kadar giden önyargılara, üniversite öğrencileri hatta öğretim üyeleri arasında da rastladım. Dünya Astronomi Yılı, kamuoyundaki anlayışları yoğun olarak tekrar gözleme imkânı verdi. İnsanlar bilimle ilgili iyi bir tartışma ile hele kendi deneyimleriyle çıkıp gökyüzüne baktıkları zaman iş değişiyor. 2009 aynı zamanda Darwin Yılı idi. Darwin'in kamuoyunda hâlâ zor anlaşılmasında onu bağnazca reddedenlerin propagandaları rol oynuyor. Ayrıca, Darwin'in günlük çerçevede havsalanın alması zor fikirlerinin bilimin gözlemleri ve deneyleri ile hem fosil kanıtları hem de moleküler biyoloji ile nasıl doğrulanmış olduğunu insanların kendi tecrübeleri ile doğrudan görmeleri de zor. Bilimsel kanıtların, bilimsel savların ne olduğunu ve nasıl değerlendirildiğini, son doğruyanlış kriterinin deney ve gözlem olduğunu basit ve açık biçimde halka anlatmanın da büyük önemi var. Evrim konusunda Amerikan Bilimler Akademisi'nin yayınladığı, TÜBA'nın ilk baskısını Türkçe yayınlamış olduğu broşürler, bu basit ve açık bilim anlatımının değerli örnekleri. Galileo bu kadar büyük zorlukla karşılaşmamış. Galileo'nun kendi çağından başlayarak, teleskobun yaygın olması, ulaşılabilir olması, insanların Galileo'nun gördüm dediklerini, çevrelerindeki basit bir teleskoba ulaşarak kendi gözleri ile de görebilmeleri, Galileo'nun yeni biliminin sansüre ve karşı propagandaya rağmen çabuk yayılmasını ve kabul edilmesini sağlamış. Dünya Astronomi Yılı'nın temel yaklaşımı, insanlara, özellikle çocuklara, Galileo'nun ilk kez gördüklerini, Jüpiter'in uydularını, Satürn'ün halkasını, Ay'ın yüzeyini kendi gözleri ile görerek keşfetme ve bu gözlemlerin önemini anlama imkânı vermek oldu. Günce'nin 41. sayısında Dünya Astronomi Yılı etkinliklerinin, özellikle de eğitimle ilgili ve 2009'dan sonra da sürmekte olan çalışmaların tanıtımını yapıyoruz. Bunun dışında sergilerden yarışmalara, anaokulları için programlardan bloglara kadar çok değişik türden etkinlikler oldu. Bütün bunları Türk Astronomi Derneği'nin www.astronomi.org sayfasından izleyebilir, bu sayfadaki elektronik bültene e-posta adresinizi kaydedip abone olabilirsiniz. Günce'nin bu sayısını Dünya Astronomi Yılı konusuna ayırdıkları için Türkiye Bilimler Akademisi'ne teşekkür ederim. M. Ali Alpar Türk Astronomi Derneği Başkanı Bu Sayida... 1 Editörden 2-7 Galileo Öğretmen Eğitimi Projesi 8-10 Bilim Eğitiminde Astronomi: Bugün ve Gelecek 11-14 İlk ve Ortaöğretimde Astronomi Eğitimi 15-18 Yıldız Evrimi Teorisinin Öncülerinden Prof. Dr. Dilhan Eryurt 19-21 Geceleyin Dünya Projesi 22-31 TÜBA’dan Haberler 31-32 TÜBA Üyelerinden Haberler Sayfa 1 Dünya Astronomi Yılının Ardından Galileo Öğretmen Eğitimi Projesi Prof. Dr. Mehmet Ali ALPAR TÜBA Asli Üyesi alpar@sabanciuniv.edu Galileo Öğretmen Eğitimi Projesi, gönüllüleri basit astronomi bilgileri ile donatarak bilim eğitimine katkıda bulunan uluslararası bir projedir. Amaç; çocuklara, kendi gözlemleri ile gökyüzünü inceleyerek dünyanın kendi etrafında dönmesinin, Güneş etrafında dönmesinin sonuçlarını göstermek, böylece kendi başlarına keşfetme, öğrenme yoluyla güven kazandırmak ve bilimin nasıl yapıldığını kendi deneyimleri ile yaşamalarını sağlamaktır. Bu deneyim ve eğitimin yöntem ve kaynakları önce gönüllü öğretmenlere verilmektedir. Öğretmenler kendi okullarında, bölgelerinde yaptıkları uygulamalardan sonra deneyim kazandıkça ve paylaştıkça sertifika alıyorlar. Eğitimin bir amacı da, öğretmenleri kendileri için de zevkli bir gönüllü etkinlik yoluyla teşvik etmek, ödüllendirmek ve doğa ve bilimle ilgili donanım kazandırmaktır. Projeyi Türkiye'de Türk Astronomi Derneği başlatmış ve 2008'den beri sürdürmektedir. Eğitim malzemesi ve uygulaması, gönüllü üniversite öğretim üyeleri ve öğrenciler tarafından sağlanmaktadır. Eğitimin verildiği yerel çalıştaylarda, kurumların ve sponsorların desteği ile toplantı yeri ve katılan öğretmenlerin giderleri karşılanmaktadır. Paylaşılan eğitim malzemeleri oluşmuş, yetişen öğretmenlerin kendi okullarında verdikleri eğitimle ilk sonuçlar alınmıştır. Bundan sonra Galileo Öğretmen Eğitimi’ne katılacak gönüllülere eğitim ve fen fakülteleri ve diğer dallardan gönüllü üniversite öğrencileri ve Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencilerinin de katılması yararlı ve etkin bir gelişme olacaktır. I. Galileo Öğretmen Eğitimi Projesi Galileo Öğretmen Eğitimi Projesi, Uluslararası Astronomi Birliği (International Astronomical Union IAU) tarafından 2009 Dünya Astronomi Yılı dolayısıyla başlatılan köşetaşı projelerinden biri. Projenin amacı, meslekten öğretmenlere ya da başka mesleklerden gönüllülere temel astronomi bilgileri etrafında bilim ve bilimsel yöntemle ilgili donanım sağlamak ve bu bilgileri gökyüzü gözlemleri üzerinden halka, özellikle çocuklara aktarma becerisi ve deneyimi kazandırmak. Katılacakların öğretmen olmaları bir avantaj ama şart değil; öğretmenlerin de Fen öğretmeni olmaları gerekmiyor, sınıf öğretmeni, ana sınıfı öğretmeni, Sosyal Bilgiler, Türkçe, İngilizce, Matematik gibi çeşitli derslerin öğretmeni de olabilirler. Sayfa 2 Türk Astronomi Derneği olarak 2008’de IAU tarafından ilan edilen Dünya Astronomi Yılının köşetaşı projelerinin birçoğuna katılmayı, bunları Türkiye'de uygulamayı ve geliştirmeyi düşündük. Çok önemseyerek hemen başladığımız projelerden biri de Galileo Öğretmen Eğitimi Projesi (Galileo Teacher Traning ProgramGTTP)idi. Astronomi, tüm doğa bilimleri arasında insanların en çok merakını çeken alan. Doğa bilimlerine sahici bir giriş için, daha da genel olarak insanın öğrenme konusunda kendine güven duyması için kendi deneyimleri ile bir şeyleri keşfetmesi önemli. Gökyüzü, çocuk büyük herkesin gözünün önünde güzelliği ve görkemi ile merak uyandırarak keşfedilmeyi bekliyor. Bunun için ilk adım çıplak gözle gökyüzünü tanımak. Biraz rehberlikten başka hiç bir alete, masrafa gerek yok. 9-10 yaşındaki çocuk gökyüzünde gözlenen gecelik ve mevsimlik dönmeleri kendisi keşfederken bilim yapmanın ilk adımlarını atıyor. Bu, aynı bilgileri kitaptan okumaktan çok farklı. Sonra o gözlenen günlük dönmenin Dünya'nın kendi etrafında dönmesini yansıttığını, mevsimsel değişimin de Dünya'nın Güneş etrafındaki yörünge dönmesinden kaynaklandığını anlamak, bu açıklamalara insanların tarih boyunca nasıl vardıklarını, bilimin nasıl geliştiğini öğrenmek de kitabî değil, doğal, kendi deneyimlerine yaslanan bir öğrenme süreci oluyor. Böylece gökyüzünü tanımak basit ve doğrudan, kişisel keşif ve öğrenmeye dayanan bir yolla fen bilimlerinin yöntemini düşünce tarzını çocuğa açarken, hemen arkasında kütle çekimi ve hareketle ilgili, ışıkla ilgili doğa yasalarını keşfetmenin de kapılarını açıyor. Basit astronomi deneyimi genelde fen konularının öğrenilmesi için çok değerli bir yol. Tekrar vurgulamak isterim ki aynı zamanda kitaplardaki bilgileri kendi kişisel deneyimiyle bağdaştırıp anlamak ve kendisi öğrenmekle ilgili özgüven kazandırıyor. Ayrıca merak kurcalayıcı, keyifli ve zevkli. Çıplak gözle gökyüzü öğrenilirken bir yandan kartondan Dünya Astronomi Yılının Ardından keyfi için yeni bir yolculuğa çıkarmak. Uluslararası Çerçeve: Galileo Öğretmen Eğitimi Projesi’nin koordinasyonu, IAU tarafından oluşturulan Portekiz'den Rosa Doran başkanlığında bir uluslararası astronom/ öğretmen grubu tarafından yapılıyor döner kadranlı gök haritası gibi basit ve ucuz araçlar anlaşılmaya, kullanılmaya, yapılmaya da başlanabilir. Kartondan Güneş saati yapmak, yere bir sopa dikip gölgesini izlemek, Güneş'in imgesini bir iğne deliğinden geçirerek büyütmek, yansıtmak gibi kendi yapacağımız başka basit ve zevkli işler var. Konular ilköğretimde Coğrafya ve Fen müfredatında yer alıyor, artık liselerimizde seçmeli olarak okutulan Astronomi derslerimiz de var. Ancak öğretmenler arasında, sınıf öğretmenleri ve Fen öğretmenleri arasında basit astronomiyi bilen, kendisi gökyüzüne bakmayı bilen gökyüzünü tanıyan, çocuklara öğretebilen öğretmenler çok az sayıda. Bu, bütün dünyada böyle. Onun için IAU ve ülkemizde Türk Astronomi Derneği olarak GTTP'nin vizyonunu benimsiyoruz. Gönüllü öğretmenleri basit ve pratik astronomi deneyimi ve bilgisi ile donatmak, onların öğrencilerine doğayı gözletmesi, fen eğitimi, düşünme, anlama ve yapma becerisi, kendine güven ve merak ettiği bir şeyleri kendisi keşfetmenin zevkini kazandıracak. Bir sonraki aşamada basit teleskoplarla gözlem yapabilmek, amatör astronomiye giriş var. Küçük ve ucuz teleskoplar, hatta eğitim için yapılmış içi açılabilen modeller, artık çok ulaşılabilir hale geldi. Dünya Astronomi Yılında IAU'nun projeleri ve TAD'ın TÜBA dahil sponsorlarının da desteği ile bu teleskopları Türkiye'ye getirmesi bazı okullara ve öğretmenlere şimdiden bu imkânı sağladı. Öğretmenlerin keyif alması: Bu projenin çok önemli bir boyutu da öğretmenin kendi yaşamına zevk alacağı bir hobi katmak, yalnız öğrencileriyle değil çevresiyle de paylaşacağı bir alan açmak, onun hayatını renklendirmek, sadece görev ve hizmet değil, kendi kişisel gelişimi ve (http://www.site.galileoteachers.org/ ). Projenin amaçları çerçevesinde eğitim süreçleri her ülkede o ülkenin şartlarına ve imkânlara göre düzenleniyor. Maddi kaynaklar ülke içinden sağlanıyor. Uluslararası düzlemde üretilen eğitim malzemeleri ve deneyimler paylaşılıyor. Uluslararası Galileo Öğretmen Eğitimi Projesi her ülkede eğitimi destekleyici katkılarda bulunurken ülkenin eğitim müfredatına müdahale etmeme ilkesini benimsiyor ve bu ilkeyi web sitesinden de duyuruyor. Galileo Öğretmen Eğitimi Projesi uluslararası boyutta Hands-on-Universe, la Main a la Pate gibi özgün bilim eğitimi projeleri ile de bağıntılı. Sertifikasyon: Galileo Öğretmen Eğitimine katılan öğretmenler çeşitli aşamalar için farklı düzeylerde sertifikalar alıyorlar: i) İlk aşamada Galileo Öğretmen Eğitimi Çalıştayına katılan öğretmenlere Türk Astronomi Derneği'nin hazırladığı bir katılım belgesi veriliyor. ii) Galileo Öğretmeni: Kendi öğrencilerine Galileo Öğretmen Eğitiminde kazandığı bir gözlemi, eğitimi, eğitim aracını uyguladığını belgeleyen öğretmenler Galileo Öğretmen Eğitimi Projesi’nin gönderdiği bir uluslararası Galileo Öğretmeni sertifikası kazanıyorlar. iii) Galileo Elçileri: Öğretmenler için yeni çalıştaylar hazırlayan deneyimli Galileo Öğretmenleri “Galileo Elçisi” oluyorlar. Destekler ve İşbirlikleri: Şimdiye kadar Sabancı Üniversitesi Eğitim Reformu Girişimi (ERG), eğitimle Sayfa 3 Dünya Astronomi Yılının Ardından ilgili sivil toplum girişimlerinden İLKYAR (İlköğretim Okullarına Yardım Vakfı) ve TEGV (Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı) ile farklı şekillerde işbirliği sağlandı. İLKYAR ve TEGV gönüllülerinden küçük gruplar Galileo Öğretmen Eğitimi aldılar. Nesin Vakfı Şirince Matematik Köyü’nde matematik öğrencilerinden oluşan bir gruba Galileo Öğretmen Eğitimi verildi. İLKYAR'ın tavsiye ettiği Yatılı İlköğretim Bölge Okulları öğretmenleri de şimdiye kadarki eğitimlere katılan önemli bir grup. Galileo Öğretmen Eğitimi TÜBA'nın Bilim Eğitimi Projesi ile örtüşebilecek, Bilim Eğitimi Projesi içinde de yayılabilecek bir eğitim programı. Tüm Galileo programı olmasa da basit gökyüzü eğitimi ve bilim tarihi içeren sunumlar TÜBA Bilim Eğitimi Projesi toplantılarında da yapıldı. Sabancı Üniversitesi adresli ASTRONS (Astrophysics of Neutron Stars) Avrupa Birliği 6. Çerçeve Programının bilim-toplum etkinlikleri çerçevesinde Ege Üniversitesi’nde yapılan ilk Galileo Öğretmen Eğitimi için, ve yine Sabancı Üniversitesi’nin üye olduğu ICAM (Institute for Complex Adaptive Matter) adlı uluslararası araştırma ağının bilim-toplum etkinlikleri çerçevesinde de Sabancı Üniversitesi’nde yapılan 2009 Galileo Öğretmen Eğitimi için finansman sağlandı. Doç. Dr. Ersin Göğüş'ün Bilim Eğitiminde Astronomi adlı TÜBİTAK Bilim ve Toplum Projesi (2008-2009) de Galileo Öğretmen Eğitimi biçiminde olmamakla beraber, öğretmenlerle birlikte astronomi ile ilgili basit deney ve gözlemler tasarlama ve malzeme üretme yoluyla önemli bir birikim sağladı. II. Vizyon ve Beklenen Çıktılar: Galileo Öğretmen Eğitimi Projesi’nin vizyonu 2012 yılı sonuna kadar bütün dünya ülkelerinde “Galileo Elçileri” adı altında bilim eğitimi için gökyüzünü gösterecek gönüllü ve deneyimli bir öğretmenler ağı oluşturmak. Projenin beklenen çıktıları: İleriki yıllarda da etkinliğini sürdürecek dünya çapında bir Galileo Öğretmenleri ağı. 1) Seçilmiş eğitim kaynakları, bağıntılar, etkinlik takvimleri, iletişim forumları içeren uluslararası ve ulusal web siteleri. 2) Öğrencilere ve başka öğretmenlere eğitim verebilecek Galileo Öğretmenleri ve Galileo Elçileri için eğitim malzemeleri ve programı, sertifika programı. 3) Pilot programlarla denendikçe oluşup seçilen eğitim malzemelerinin yeni eğitimler ve sertifikasyon gerekleri için web üzerinden sunulması. Sayfa 4 4) 2012 yılı sonunda bütün dünyada 3000-6000 sertifikalı Galileo Elçisi yetişmesi. III. Amaçlar 1. Çıplak Gözle Gökyüzünü Tanıtmak a) Gökyüzünü tanımak: İlköğretim çağında bir çocuk için çıplak gözle, teleskop kullanmadan gökyüzünü tanımak, doğayı gözleyip öğrenmenin en doğrudan yollarından biri. Mesela gece saat sekizde çıkıp önce Büyük Ayı, sonra Küçük Ayı ve Kutup Yıldızı’nı bulmayı öğreneceğiz. Ardından Kutup Yıldızı çevresinde mesela Kraliçe (Cassiopeia) gibi birkaç takımyıldızı tanıyacağız. İlk adım, gökyüzünde Kutup Yıldızı ve çevresindeki takımyıldızları şekilleri ile biçimleri ile tanımak. B) Sonra gökyüzündeki gecelik dönmeyi öğreneceğiz: Saat 9'da, 10'da Kutup Yıldızı’nın ve çevresindeki tanıdığımız takımyıldızların gökyüzündeki yerlerini izleyeceğiz. Saatler ilerledikçe Kutup Yıldızı’nın bizim çevremizdeki ağaçlara evlere vs. nirengi noktalarına göre hep aynı konumda çakılı kaldığını göreceğiz. Kutup Yıldızı, Küçük Ayı'nın kuyruğunun ya da cezvenin sapının ucunda. Küçük Ayı'nın tümü, sap ve cezve, Kutup Yıldızı etrafında yer değiştiriyor. Aynı şekilde Büyük Ayı da, Kraliçe de, tanıdığımız tüm yıldız takımları, gökyüzündeki bütün desen de Kutup Yıldızı etrafında dönüyor. Saat 8'den 9'a kadar ne kadar döndü? 9'dan 10'a kadar da aynı yönde bir o kadar daha dönüyor! Hangi yönde? Bu dönme devam ederken 11'de 12'de gökyüzü nasıl görünüyor? Yıldızların bazıları Batı tarafında ufka doğru iniyor ve batıyor. Bazıları Doğu tarafından doğuyor. Bunları kendi gözlemlerimizle keşfedeceğiz. Galileo Öğretmenleri bu bilgiyi kendileri bulacaklar, sonra aynısını çocukların, büyüklerin, anne babaların, başka öğretmenlerin de bulmasına rehberlik edecekler. c) Bir ay sonra iki ay sonra vs. aynı saatte mesela saat 8'de gökyüzüne bakıp en kolay bulunan, artık tanıdığımız takımyıldızlardan hangilerini gördüğümüzü not edeceğiz. Aylar boyunca Kutup Yıldızı yine hep aynı yerde ama diğer yıldızların konumları değişiyor. Mevsimler boyunca gökyüzünün geceleyin aynı saatte görünen kısmı değişiyor. Bir yıl sonra aynı tarihte tüm yıldızlar yine aynı konumda olacak. Gördüklerimizi takip etmek, takımyıldızları bulmakta, tarihe ve saate göre gökyüzünü tanımakta yardımcı olacak basit gök haritaları kullanacağız. d) Herhangi bir zamanda gökte gördüğümüz en parlak cisimlerden birkaç tanesi gezegen olabilir. Geceler boyu izlersek takımyıldızların oluşturduğu desene göre yer değiştirdiklerini, gezindiklerini göreceğiz. Peki izlemeden, bir bakışta bir cismin yıldız mı gezegen mi olduğunu nasıl anlarız? Dünya Astronomi Yılının Ardından Gezegenleri izlemek için Yılın Gök Olayları kitapçıklarını kullanarak bu gece hangi gezegenlerin saat kaçta ne tarafta görüleceğini öğrenip ona göre gezegenleri kolaylıkla bulabiliriz. 2. Küçük Bir Teleskopla Gözlem Yapmak Galileo Öğretmen Eğitimi çalıştaylarında küçük teleskoplar bulunuyor. Bunlarla gözlem yapmak ve teleskobu kullanmayı öğrenmek de projenin amaçları arasında. Küçük teleskoplardan Galileo Öğretmenlerinin okullarına da temin edilebilir- şimdiye kadarki çalışmalara katılan öğretmenlerin çoğuna gönderildi. Amaç öncelikle gezegenleri gözlemek. Küçük bir teleskopla bakıldığında Jüpiter'in uyduları, Venüs'ün evreleri gibi teleskobu ilk kez kullanan Galileo'nun gözlediği olguları, Satürn'ün halkasını, Ay'ın yüzeyini keşfetmek mümkün. Küçük bir teleskopla bazı galaksileri (Samanyolu gibi milyarlarca yıldızdan oluşan sistemler), nebulaları (gaz bulutları, yeni yıldızların oluşum yerleri), yıldız kümelerini de gözleyeceğiz. Böylece evrendeki yapıları, kümelenmeleri ve süreçleri de öğrenmiş olacağız. 3. Bilim Tarihi, Bilim Yöntemi, Gözlem ve Deneylerin Önemi Öğretmen Eğitiminde önemli bir amaç da kendi gözlemlerimizle edindiğimiz doğrudan (ampirik) bilgiden çıkarak evrenin yapısı üzerine bilimin vardığı bilgilere, teoriye ulaşmak. Burada hem tarihi süreç olarak modern bilimin ortaya çıkışı, hem de bilimin felsefesi, bilimsel yöntem konuşuluyor. Astronomi ve fizikteki «Bilimsel Devrim» modern bilimin ortaya çıkışında kilit rol oynamıştır. Bu sürecin en önemli liderlerinden biri gökyüzünü teleskopla ilk kez inceleyen ve bilimsel yöntemi gayet bilinçli ve açık bir şekilde kullanarak fizik yasalarına, hareket yasalarına ulaşan Galileo olmuştur. Onun için kendi keşiflerimizden başlayarak bilime ve bilimsel-eleştirel düşünceye ulaşmak konusunda Galileo'nun buluşlarının incelenmesi yeterli bir platform oluşturuyor. Galileo Öğretmen Eğitimimizde gözlemler tam da en eski çağlardan beri tüm insanların yapabildiği gözlemlerle aynı. Gözlemlerden edindiğimiz bilgiyi nasıl yorumlayacağız? Her gece gökyüzünde gördüğümüz dönme ne demek? Tüm gökyüzü Dünya’nın etrafında mı dönüyor? Yoksa Dünya mı dönüyor? Mevsimler boyunca gece gökte farklı takımyıldızları, gökyüzünün farklı parçalarını gözlüyoruz. Neden? Bunun sebebi Dünya'nın Güneş etrafında dönmesi mi? Yoksa Güneş mi Dünya'nın etrafında dönüyor? Hangi açıklamanın doğru olduğu nasıl anlaşıldı? Galileo'nun teleskobu kullanması ile nasıl yeni buluşların yapıldığını, bu gözlemlerin evrenle ilgili görüşleri, bilgileri nasıl değiştirdiğini anlatmak Galileo Öğretmen Eğitimi'nin nihai amacı. Bilimde doğru ne demektir? Deney, gözlem, yanlışlanmak, teori ne demektir? Bunları tanımlar yaparak değil, kendi deneylerimizden başlayıp tartışarak öğrenmeği amaçlıyoruz. 4. Bilgi Kaynaklarına Ulaşabilmek Başlangıçta Galileo Öğretmen Eğitimi projesinin hedeflerinden biri de «Dünya Astronomi Yılı dolayısıyla Dünya'da (ve Türkiye'de) süren etkinlikleri izlemek, katılmak ve aktarmak» şeklinde idi. Esas hedef elbette 2009 Dünya Astronomi Yılı ile sınırlı değil. DAY 2009, Galileo Öğretmen Eğitimi Projesi’nin başlangıç yılıydı. Bu proje ve başka birçok yönde Dünya'da ve ülkemizde önemli başlangıçlar, birikimler ve ağlar oluştu. Şimdi artık Galileo öğretmenlerine internet üzerinde Türk Astronomi Derneği'nin özel sitesi http://www.astronomi.org, buradaki e-Bülten, tüm bağıntılar, Galileo Öğretmen Ağı Türkiye site ve e-posta yazışma ağları ve uluslararası siteler yoluyla kaynaklar sunuluyor. Gözlemleri desteklemek için kullanılacak gök haritaları, sanal planetaryumlar, gökyüzü bilgileri, Yılın Gökolayları takvimi, teleskop yapımı ve astronomi fotoğrafçılığı ile ilgili kaynaklar, web adresleri ve kullanım örnekleri de eğitimin önemli bir parçası. Burada en önemli nokta bu kaynakların pasif aktarma, ders kitabı veya ansiklopedi veya internetten indirme adresleri olmaması. Siteler eğitim için malzeme ve yöntem sunuyor. Öğretmenlerimizden özellikle kendi deneyimlerini, önerilerini paylaşmaları, bu arada kendi verdikleri Galileo eğitimlerinin resimlerini, belgelerini de paylaşıma açmaları bekleniyor. IV. Türkiye'de Şimdiye Kadarki Uygulamalar Türk Astronomi Derneği (TAD) Galileo Öğretmen Eğitimi Projesi’nin 2008'deki ilk çağrısının hemen ardından Türkiye'de bu projeyi uygulamaya geçirme kararı aldı. Genel bilgiler TAD sitesinden bulunabilir: http://www. astronomi.org . Galileo Öğretmen Eğitimi çalıştaylarına 2008 yazında Ege Üniversitesi Astronomi Yaz Kampı’nda başladık. Bu ilk pilot deneyim için Ege Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü, yıllardır kendi gözlemevlerinde yaptıkları halka açık Yaz Kampı programının bir haftalık bir dönemini öğretmenlere ayırdı. Ege Üniversitesi’nden astronomi öğrencileri ve öğretim üyeleri zaten yıllardır Astronomi Yaz Kamplarında, her meslekten meraklılar Sayfa 5 Dünya Astronomi Yılının Ardından için geliştirdikleri ve uyguladıkları ders ve gözlem programlarını Galileo Öğretmenlerine de sundular. Bu programa TAD Başkanı Ali Alpar'ın Galileo Öğretmen Eğitimi temel amaçlarına uygun şekilde hazırladığı dersleri, sunumları eklendi. Çoğu İLKYAR Vakfı’nın tavsiyesi ile davet edilen YİBO öğretmenlerinden oluşan, aralarında Sabancı Üniversitesi Eğitim Reformu Girişimi etkinlikleri kanalıyla davet edilen Bilim Sanat Merkezi öğretmenlerinin de bulunduğu 15 öğretmen katıldı. Finansman, Sabancı Üniversitesi'ndeki Avrupa Birliği 6. Çerçeve “Transfer of Knowledge” bilimsel araştırma projesi ASTRONS'un (Astrophysics of Neutron Stars Nötron Yıldızları Astrofiziği) bilim ve toplum (Outreach) bütçesi ile sağlandı. 2009 yazında iki Galileo Çalıştayı daha yapıldı. Bunlardan ilki 14-16 Ağustos tarihlerinde Sabancı Üniversitesi’nde 62 öğretmenin katılımıyla gerçekleştirildi . http://myweb.sabanciuniv.edu/galileo İkincisi 17-22 Ağustos tarihlerinde Nesin Vakfı Şirince Matematik Köyü’nde 31 matematik öğrencisi ile yapıldı. İlk Galileo Öğretmen Eğitimi’ne katılan öğretmenler 2009 Dünya Astronomi Yılı boyunca yapılan etkinlikleri de kendi çevrelerinde gerçekleştirmeye davet edildiler. 24 Nisan 2009'da yapılan "100 Saat Astronomi" ve 22-24 Ekim'de "Galileo Geceleri” ile ilköğretim çocukları, anne-babalar ve meraklı herkes Galileo'nun kullandıklarına benzeyen basit küçük teleskoplarla ilk defa Galileo'nun gördüğü Ay yüzeyini, Satürn'ün halkasını ve Jüpiter'in etrafında dönen 4 uyduyu gözlediler. Bu uyduların bulunması insanlara tüm gökcisimlerinin eskilerin sandığı gibi Dünyamızın etrafında dönmediğini göstermişti. 2010 yazında Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde 19-23 Temmuz 2010 ve 26-30 Temmuz 2010 tarihlerinde artarda birer haftalık iki Astronomi Eğitimi Çalıştayı yapıldı. 2010 Ekim ayında Yozgat'ta bir Galileo Öğretmen Eğitimi Çalıştayı daha yapılacak. Son olarak 2010-2011 ders yılı boyunca İstanbul ve çevresinden gönüllü öğretmenlerle ayda bir hafta sonu çalıştayı ile sürekli bir program içinde Galileo Öğretmen Eğitimi uygulanacak. Bu çalıştayların ilk iki günü Galileo Öğretmen Eğitimi’ne ayrılıyor. Çalıştaya katılan öğretmenler Galileo Eğitimi’ni uyguladıkları takdirde aşama aşama Galileo Öğretmen sertifikaları alacaklar. V. Bundan Sonraki Gelişme Yönleri Bu eğitim Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeniden seçmeli ders olarak kabul ettiği Astronomi dersleri için kaynak ve öğretmen yetiştirilmesi amaçlı daha ayrıntılı eğitim programları içine bir çekirdek kısım olarak oturabilir. Sayfa 6 Yöntem, farklı üniversitelerin ve kurumların imkânları ile Türk Astronomi Derneği'nin koordinasyonu ile üretilen eğitim malzemesini paylaşarak, uluslararası Galileo Öğretmenler Ağı ile etkin iletişim içinde, yeni çalıştaylarla Türkiye'de bu ağı geliştirmek. Sivil Toplum Kuruluşlarının gönüllülerini, MEB Anadolu Öğretmen Liseleri öğrencilerini ve eğitim fakülteleri öğrencilerini bu ağa katmak istiyoruz. Türkiye'de Şimdiye Kadar Yapılan Öğretmen Eğitimi Çalıştayları 1. Ege Üniversitesi Gözlemevi, 12. Amatör Astronomlar Yaz Okulu, Galileo Öğretmen Eğitimi Çalıştayı 07-12 Temmuz 2008 Dersler: • Gözlemevinin Tarihçesi ve Popüler Astronomi Çalışmaları (Prof. Dr. Serdar Evren) • Dünya Astronomi Yılı, Galileo, Bilim ve Eğitim (Prof. Dr. Ali Alpar) • Astronomiye Giriş (Doç. Dr. Günay Taş) • Evrende Neler Var? İnsan Evrenin Neresinde? (Prof. Dr. Ali Alpar) • Görünen Gökyüzü (Prof. Dr. Zeynel Tunca) • Konum Astronomisi (Prof. Dr. Zeynel Tunca) • Güneş Saati (Orkun Özdarcan) • Basit Gözlem Teknikleri - Projeler (Ege Üniversitesi Astronomi Topluluğu) • Güneş ve Güneş Sistemi (Prof. Dr. Serdar Evren) • Astrofotoğrafçılık ve Projeler (Kubilay Akdemir ve Ege Üniversitesi Astronomi Topluluğu) • Evren Bilim (Prof. Dr. Rennan Pekünlü) • Teleskoplar ve Işıkölçerler (Yrd. Doç. Dr. Ahmet Devlen) • Güneş Sistemi Dışında Bulunan Yeni Gezegenler ve Uzayda Yaşam (Doç. Dr. Günay Taş) • Yıldızların Yaşamı ve Değişen Yıldızlar (Prof. Dr. Can Akan) • En Hızlı Dönen Yıldızlar (Prof. Dr. Ali Alpar) Dünya Astronomi Yılının Ardından Diğer: • Gezi E.Ü. Doğa Tarihi Müzesi ve İzmir Özel Türk Koleji Gezegenevi • E.Ü. Astronomi Topluluğu tarafından yürütülen gözlem projeleri • Güneş Gözlemi • Gökada Ralli Oyun (Ege Üniversitesi Astronomi Topluluğu) 2. Galileo Öğretmen Eğitimi Projesi Sabancı Üniversitesi Yerleşkesi, Tuzla, İstanbul 14-16 Ağustos 2009 Dersler: • Galileo Öğretmenler Ağı ve DAY 2009 Mehmet Ali Alpar • Gök Atlası Ersin Göğüş • Stellarium Ersin Göğüş • Astronomi Tarihi Mehmet Ali Alpar • Astronomi Giriş (Evrende neler var?) - Mehmet Ali Alpar • Gökyüzü Gözlem Teknikleri Emrah Kalemci • Gökyüzünde Hareket (Günlük, Aylık, Yıllık Hareketler) Ünal Ertan • Dönme Mehmet Ali Alpar • Yıldızların Yaşamı I (Oluşumu, Hayatı ve Patlamalar) Ünal Ertan • Yıldızların Yaşamı II (Kara Delikler, Nötron Yıldızları ve Beyaz Cüceler) Emrah Kalemci • Güneş Saati Defne Üçer • Astronomi Uygulamaları Defne Üçer • Samanyolu ve Gökadalar Emrah Kalemci • Güneş Sistemi Dışındaki Gezegenler ve Evren'de Yaşam Ersin Göğüş • 3 gece çıplak gözle ve teleskop ile gözlem. • Konser Ulusal Gençlik Senfoni Orkestrası Şef: Cem Mansur 3. Galileo Öğretmen Eğitimi Programı- NesinVakfı Şirince Matematik Köyü Yaz Okulundaki matematik öğrencilerine M. Ali Alpar tarafından her akşam 2 saat ders verilmiş, iki gece Ege Üniversitesi Astronomi Bölümü lisans öğrencileri Samet Ok, Buğra Çelik ve lisansüstü-doktora öğrencileri Deniz Birol Gökçe ve Orkun Özdarcan teleskopla gökyüzü gözlemlerine rehberlik etmişlerdir. Ders Programı- M. Ali Alpar: • Galileo Öğretmenler Ağı. Çıplak Gözle Gökyüzü. • Gök Haritası Kullanımı • Galileo ve Bilim Tarihi • Evrende Neler Var? • Dönme. ASTROÇOMÜ: Astronomi Yaz Bilim Kampı Programı 19-23 Temmuz 2010 ve 27-31 Temmuz 2010 Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Astronomi Yaz Bilim Kampı. Öğretmenler için birer haftalık 2 dönem. Her iki dönemde Pazartesi ve Salı sabahları temel Galileo Öğretmen Eğitimine ayrılmıştır. Hafta boyunca ilave astronomi eğitimi ve geceleri Galileo Öğretmen Eğitimi kapsamında çıplak gözle ve teleskopla gözlemler yapılmıştır. Dersler • Gözlemevinin tanıtımı - Osman Demircan • Galileo Öğretmenler Ağı - M. Ali Alpar • Galileo ve Bilim Tarihi - Ali Alpar • Astronomi Nedir ve Astronomi Tarihi - Esin Soydugan • Dönme - Ali Alpar • Evrende Neler Var? - Ali Alpar • Güneş ve Güneş Sistemi - Hüsnü Baysal • Bir Yıldızın Hayatı - Faruk Soydugan • Araştırma - İnceleme Yöntemi ile Öğretim - Ayhan Karaman • Ayın Evreleri - Ayhan Karaman, Sezen Apaydın • Ay Tutulması - Ayhan Karaman, Sezen Apaydın • Ay hareketlerinin modellenmesi - Ayhan Karaman, Sezen Apaydın • Gölge Nerede? - Ayhan Karaman, Sezen Apaydın • Güneş Nerede? - Ayhan Karaman, Sezen Apaydın Fotoğraflar 14-16 Ağustos 2009'da, Sabancı Üniversitesi Yerleşkesi- Tuzla'da yapılan Galileo Öğretmen Eğitimi Programı'nda çekilmiştir. Sayfa 7 Dünya Astronomi Yılının Ardından Bilim Eğitiminde Astronomi: Bugün ve Gelecek Doç. Dr. Ersin GÖĞÜŞ Sabancı Üniversitesi ersing@sabanciuniv.edu En eski bilim dalı olan astronomi ve onun izlerini, yaşamış veya yaşamakta olan neredeyse tüm uygarlıklarda buluyoruz. Tarihte bilim insanlarının gökyüzü gözlemleriyle varmış oldukları sonuçlar, bilimsel metodu ortaya çıkararak bilimin gelişmesinde can alıcı bir rol oynadı. Bu sebeple astronomi, temel bilimlerin esaslarını kavramaya yönelik çok etkili bir araç olarak karşımıza çıkıyor. Astronomi, sadece gözlemin bilimsel süreçteki önemini vurgulamakla kalmıyor, göğe bakarak evrendeki yerimiz ve doğanın işleyişi hakkında çok temel bilgilere ulaşmamıza yardım ediyor. Yalnızca burada vurgulanan noktalar bile astronominin bilim eğitimindeki yerini vazgeçilmez kılıyor. Astronominin temel ve pratik uygulamaları, öğrenirken sorgulamayı gündeme getirmesi ve sorgulayarak anlamayı kolaylaştırmasının yanı sıra, öğretimin etkin, öğretinin ise kalıcı olmasını sağlayabilmektedir. Astronomi ve uzay bilimlerini eğitim müfredatlarında bulunduran ülkelerin neredeyse tamamının refah seviyesi yüksek ülkeler olması sıradan bir tesadüf olabilir mi? Bu ülkelerin gelişmiş olmaları, eğitim müfredatlarında astronomi dersi bulunduruyor olmaları gibi tek bir nedene bağlanamaz. Ancak eğitimde astronominin, refah düzeyi yüksek toplumların bilimsel ve teknolojik gelişmişliklerine önemli katkı sağladığı göz ardı edilemez. Ülkemiz temel eğitim sisteminde astronomi ve uzay bilimlerinin varlığı inişli çıkışlı bir seyir sürdürüyor. Cumhuriyetin ilk yıllarından başlayarak kapsamlı olarak geliştirilen eğitim müfredatı içinde astronomi 1974 yılına kadar zorunlu ders olarak yer edinmiş ancak sonrasında bu statüden çıkarılmıştır. Bundan sonra astronomi her ne kadar seçmeli dersler arasında bulunsa da uygulamada yaygın olamamış, çok yakın geçmişe kadar astronomi dersi açan okul sayısı, iki elin parmaklarını bulmamıştır. Bu gelişmelerin doğal bir sonucu olarak astronomi dersi unutulmuş, bu dersi verebilecek öğretmenler yok denecek kadar azalmıştır. Temel eğitim müfredatına astronomi dersinin tekrar zorunlu ders olarak dâhil edilmesi arzu edilen bir durum. Ancak böylesi bir karar alınmış olsa bile, verilen 30 yılı aşkın aradan sonra uygulanmasında önemli sorunlar yaşanacağı aşikâr. Yaşanacak en önemli sorun ise, bu dersi verebilecek öğretmen potansiyelinin yeterli olmayışı. Astronomi dersini, herhangi hazırlığa gereksinim duymadan verebilecek ülke çapında kaç öğretmenimiz mevcut? Sadece dört üniversitede bulunan Astronomi ve Uzay Bilimleri bölümü mezunu olup, aktif öğretmenlik görevini sürdürenler dışında yok denecek kadar az ve toplam sayı ihtiyaç duyulabileceğin çok altında. Sayfa 8 7. Bilim Eğitimde Astronomi Çalıştayı, "Meteorlar Nerede?" başlıklı uygulama tanıtılıyor, 21 Mart 2009. Temel eğitimde astronomiye yer verilmesi için müfredatta zorunlu bir ders bulunması bir gereksinim mi? Her ne kadar bu, uzun vadede ve sağlam alt yapı ile arzu edilen durum olsa da, kısa vade için cevabımız hayır olacak. Yürürlükteki temel eğitim müfredatı bünyesinde birçok fen bilgisi ve fizik konusunun uygulaması veya örneklemesi, temel astronomi konuları ile yakından ilintilidir. Uygulamalı öğrenmenin tartışmasız etkinliğinin çokça vurgulandığı günümüzde en eski bilim dalı olan astronomi bizlere önemli bir fırsat sunuyor; temel astronomi etkinlikleri ve uygulamalarını, mevcut müfredat bünyesinde fen bilgisi, fizik ve matematik konularını örneklemede kullanmak. Bu durum, astronominin temel eğitime kaynaşmasını sağlamasının yanı sıra, astronomi uygulamaları ile desteklenmiş fen bilgisi eğitimi, öğretinin daha etkin ve kalıcı olmasını sağlamaktadır. Öğretmenleri hem astronomi ve uzay bilimleri alanında bilgilendirmek, hem de temel astronomi deneylerinin yürürlükteki eğitim müfredatına temel bilim öğretimini desteklemek amacıyla nasıl bütünleştirilebileceğini göstermek için 19 Kasım 2005 tarihinde Sabancı Üniversitesi'nde 'Gündem: Eğitimde Astronomi ve Uzay' başlıklı çalıştayı düzenledik. İstanbul ve çevre illerden 100'ün üzerinde katılımcı ile gerçekleştirilen çalıştayın ilk bölümünde öğretmenlere astronomi tarihi, astronominin ülkemizde gelişimi ve eğitimde astronomi konularında bilgiler anlatıldı. Çalıştayın uygulama bölümde ise öğretmenlere sınıf ortamına taşıyabilecekleri astronomi temelli basit deneyler tanıtıldıktan sonra, katılımcılardan oluşan 10'ar kişilik ekiplerin kısa sürede benzer deneyler Dünya Astronomi Yılının Ardından tasarlamaları ve tasarımlarını paylaşmaları istendi. Bu çalıştayda tanıtılan ve paylaşılan deneyler, çalıştay katılımcıları veya sınıflarında uygulamak isteyen tüm öğretmenlerin erişimi için çalıştay web sayfasına aktarıldı (http://fens.sabanciuniv.edu/astronomi). Bilim Eğitiminde Astronomi programı katılımcılarından Nilüfer Gökdemir'in Esenler Kazım Karabekir İlköğretim Okulu'ndaki öğrencileri, kartondan yaptıkları el planetaryumlarıyla. Bu çalıştayı takiben bilgilendirme ağırlıklı iki sempozyum düzenlendi: 29 Mart 2006 Güneş Tutulması'nın hemen öncesinde TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi tarafından düzenlenen '2006 Tam Güneş Tutulması ve Astronominin Fen Bilimleri Eğitimindeki Yeri' ve Kasım 2006'da İstanbul Kültür Üniversitesi'nde düzenlenen 'İlk ve Ortaöğretimde Yer ve Gökbilimlerinin Bugünü ve Yarını'. Astronomi uygulamaları içeren çalıştaylar ise, Sabancı Üniversitesi'nde her yıl düzenlenen 'Eğitimde İyi Örnekler' konferansları bünyesinde sürmüştür. Gerçekleştirdiğimiz etkinlikler sayesinde irtibata geçtiğimiz öğretmenlerle oluşan bilgi iletişim ağı, önemli bazı noktaları dikkatimize taşıdı: i. Birçok öğretmen astronomi ve uzay konularını sınıflarına taşımak istiyor ancak bunun formal eğitimini almadıkları için çekincelere sahipler. ii. Birçok öğretmen müfredatta yer alan konuları yeni metotlar kullanarak öğretmeye istekli. iii. Bazı öğretmenler, astronomi ve uzay bilimleri konusunda kafalarına takılan soruları aydınlatabilecek desteğe ihtiyaç duyuyorlar. Bu temel noktalardan hareketle, öğretmenler için bir veya birkaç gün süren çalıştay düzenlemek yerine, aynı öğretmen grubu ile bir çalıştaylar serisi gerçekleştirerek ‘Bilim Eğitiminde Astronomi' etkinliklerini ve beraberinde önemli bir birikimi ortaya çıkarmış olduk. Bilim Eğitiminde Astronomi Programı TÜBİTAK ve Sabancı Üniversitesi'nin katkıları ile gerçekleşen Bilim Eğitiminde Astronomi eğitim programı, dört aylık hazırlık döneminin ardından Ekim 2008 - Haziran 2009 arasındaki 9 aylık süreçte öğretmen eğitimi ve sonrasında iki aylık sonlandırma ve değerlendirme olmak üzere toplam 15 ayı kapsayan bir çalışmanın ürünüdür. Programın ana hedefi, ülkemizde yok denecek kadar az olan astronomi eğitim malzemesi ve astronominin temel bilimlerle sıkı bağını kullanarak yaygınlaştırmanın yollarını geliştirmek olmuştur. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Türkiye Özel Okullar Birliği aracılığı ile İstanbul bünyesindeki tüm okullara yapılan etkinlik duyurusuna ilk aşamada 700'ün üzerinde başvuru oldu. İkinci aşamada başvuran 310 öğretmen arasında 40 fen bilgisi veya fizik öğretmeni programa dahil edilebildi. 18 Ekim 2008 tarihinde gerçekleşen ilk Bilim Eğitiminde Astronomi Çalıştayı'ndan başlayarak her çalıştayda, astronomi tabanlı ve kolayca bulunabilecek malzeme ile yapılabilen sınıf içi deneyler, bilimsel içerikleri ile ve tematik uyum içinde tanıtıldı, uygulandı ve katılımcı öğretmenlerin kaynaştırıcı eğitmenler eşliğinde kendilerinin de çalıştay esnasında uygulaması sağlandı. Bir sonraki çalıştaya kadar olan yaklaşık bir aylık süreçte katılımcı öğretmenlerden bu deneyleri sınıflarına taşımaları, öğrencilerle uygulamaları ve varsa değişiklik önerilerini sonraki aylarda gerçekleşecek çalıştaylarda gündeme getirmeleri istendi. Ek olarak, katılımcı öğretmenlerin deneyler, program ve program ile bağlantılı konularda düşünce ve deneyimlerini rahatça paylaşabilmeleri için internet sayfası (www.astroed.net) aracılığıyla bir forum ortamı oluşturuldu. Bilim Eğitiminde Astronomi programı katılımcılarından Sinan Yılmaz'ın Tozkoparan İlköğretim Okulu'ndaki öğrencileri alüminyum folyo ve gazete kağıtlarından yaptıkları temsili gezegenlerle. Sayfa 9 Dünya Astronomi Yılının Ardından Programın takip eden aylarda gerçekleşen çalıştaylarında, öncelikle deneyleri sınıf ortamında uygulayan öğretmenlerden geri bildirim alındı. Çalıştaylarda ve forum ortamında uygulayan öğretmenlerin geri bildirimleri ışığında deney içerikleri geliştirildi ve uygulamak isteyen tüm öğretmenlerin erişimi için internet sayfasındaki yerlerini aldı. Oluşturulan deney modülleri ve uygulama yöntemleri, katılımcı veya astronomi konularını kapsamakta istekli öğretmenlere ek olarak, Sabancı Üniversitesi Eğitim Reformu Girişimi'nin düzenlediği yerel ve ulusal çalıştaylarda öğretmenlerle paylaşılıyor. Program çıktıları 14 - 16 Ağustos 2009 tarihlerinde gerçekleşen Galileo Öğretmen Eğitimi Programı'nda da paylaşıldı. Bu etkinliğe katılan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) gönüllüleri, deney modüllerini TEGV'in kulüp eğitim programlarında kullanıyorlar. Bu uygulamaları TEGV geneline yayılmış etkinlikler haline getirebilmek amacı ile TEGV gönüllüleriyle çalışma yürütüyoruz. Katılımcı öğretmenlerimizle oluşturulan iletişim ağı sayesinde öğretmenlere bilgi desteği sağlıyor, geri bildirimleri sürdürmelerini istiyoruz. Bilim Eğitiminde Astronomi programının bir sonraki uzun soluklu etkinliğini, eğitim fakültelerinin ilgili bölümlerinde öğrenimlerini sürdüren son sınıf öğrencilerini, yani yakın geleceğin öğretmenlerini de kapsaması için çalışmalarımız sürüyor. Gelecek Astronominin temel eğitimde daha fazla yer edinmesi için son beş yıldır süregelen çalışmalarımız ışığında gelecekte yapılmasını önerebileceklerimiz ise şöyle: Kısa Vadede Yapılabilecekler (hemen) • Yerel astronomi çalıştayları ve kısa süreli öğretmen eğitimleri: Bilim Eğitiminde Astronomi ve öncesindeki programlar kapsamında oluşturulan astronomi tabanlı sınıf içi deneylerle temel bilim eğitimi paketleri, İl Milli Eğitim Müdürlükleri koordinatörlüğü ile gerçekleştirilebilecek 1 veya 2 günlük etkinlikler çerçevesinde ilgili öğretmenlere tanıtılabilir, birlikte uygulanabilir ve varsa sorunları giderilebilir. Eğitim modüllerimiz, Sabancı Üniversitesi Eğitim Reformu Girişimi'nin Balıkesir, Burdur ve Nevşehir İl Milli Eğitim M üdürlükleri ile birlikte gerçekleştirdiği Eğitimde İyi Örnekler Yerel Çalıştayları kapsamında katılımcı öğretmenlere tanıtılmış, çok olumlu geri dönüşler alınmıştır. • Bilim Eğitiminde Astronomi internet sayfasındaki kaynakların kullanımı ve forum üzerinden bilgi aktarımı ve bilgi paylaşımı: Dokuz ay süren eğitim programı sonucunda geliştirilen deneyler, programın internet sayfasında, kısa açıklayıcı bilgiler ile dileyen herkesin kullanımına açıktır (www.astroed.net). Ayrıca program süresince katılımcı öğretmenlerin konu ile ilgili tecrübelerini paylaşıp varsa sorularını yönelttikleri internet forumunun kapsamı genişletilmiş ve dileyen herkesin üye olabileceği Sayfa 10 yapıya kavuşmuştur. Program sayfasından deneyleri alarak sınıfında uygulamak isteyen öğretmen, forum aracılığı ile sorularını yöneltebilmekte ve kısa süre içinde cevap alabilmektedir. Uzun Vadede Yapılabilecekler (3 - 10 yıl) • Astronomi ders kitabı hazırlanması: Astronomi dersi mevcut eğitim müfredatında seçmeli dersler arasındadır ve bazı okulların 9. sınıflarında seçmeli ders olarak açılmaktadır. Bu dersi vermekle genellikle fizik ve matematik öğretmenleri görevlendirilmektedir. Dersi veren öğretmenlerin en büyük sorunu, dersi verirken takip edebilecekleri, güncel bir ders kitabının bulunmayışıdır. Öncelikle 9. sınıf seviyesi için hazırlanacak ve uygulamalarla zenginleştirilecek bir ders kitabı, hem dersi seçmeli olarak veren öğretmenlerin kullanımına sunulabilecek, hem de astronomi konularını bilim eğitimine katmak isteyecek öğretmenler için yararlı bir kaynak oluşturacaktır. • M.E.B. Anadolu Öğretmen Liseleri için astronomi eğitimi paketi hazırlanması: Astronomi dersini verebilecek veya astronomi konularını temel bilim müfredatına kolayca katabilecek öğretmenlerin yetişmesi için M.E.B. Anadolu Öğretmen Liselerini önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Tüm Türkiye sathına yayılmış, sayıları 220'yi aşan öğretmen liselerinin 100'den fazlası yatılıdır. Bu okullarda bir öğretim yılında haftada iki saatlik ders şeklinde öğretilmek için astronomi eğitimi paketi geliştirilebilir, paketi kullanarak bu dersi verecek öğretmenler için bilgilendirici kaynaklar hazırlanabilir. • Eğitim fakültelerinde astronomi eğitimi dersi: Eğitim fakültelerinde öğrenimlerine devam etmekte olan öğretmen adaylarının, üniversite eğitimi esnasında temel astronomi ve uzay bilimleri konusunda akademik bilgi sahibi olmalarını sağlamak için bir ders tasarlanabilir. Bu ders fen bilgisi, fizik ve matematik alanlarındaki öğretmen adayları için zorunlu, diğer alanlar için seçmeli olarak düşünülebilir. Böylesi bir ders, bünyesinde Eğitim Fakültesi ve Astronomi ve Uzay Bilimleri ya da astrofizik araştırmaları yürütülen Fizik bölümü barındıran üniversitelerde (Adıyaman, Ahi Evran, Akdeniz, Ankara, Atatürk, Boğaziçi, Çanakkale Onsekiz Mart, Çukurova, Ege, Erciyes, İstanbul, 19 Mayıs Üniversiteleri ve ODTÜ), ilgili bölümlerin işbirliği sayesinde kolayca hayata geçirilebilir. • Aktif görevdeki öğretmenler için astronomi eğitimi programları: Milli Eğitim Bakanlığı'nın sürekli düzenlediği Hizmet İçi Eğitimler kapsamında, aktif görevdeki öğretmenlere yönelik astronomi eğitimi ve astronomi tabanlı deneylerle bilim eğitimi yöntemlerinin tanıtılıp uygulanacağı programlar geliştirilebilir. Dünya Astronomi Yılının Ardından İlk ve Ortaöğretimde Astronomi Eğitimi Prof. Dr. Zeki ASLAN İstanbul Kültür Üniversitesi ve Türk Astronomi Derneği z.aslan@iku.edu.tr Giriş Işık, “foton” denen küçük enerjili parçacıklardan oluşmuş kabul edilir. Gökbilimciler en az sayıda fotondan en çok bilgiyi elde etmede uzmanlaşmışlardır. Zayıf ışık alıcılarının geliştirilmesinde hep öncü olmuşlardır. Bu alıcılar ve geliştirilen görüntü işleme teknikleri tıptan tarıma kadar birçok alanda uygulama alanı bulmuştur. Evren, doğal laboratuvarların en büyüğü, astronomi de doğa bilimlerin ayrılmaz parçasıdır. Bilimlerin en eskisi ve özellikle uydu teknolojisi ile birlikte hızla gelişen en yenilerinden biridir. Bu gelişmeler evren hakkında çok hızlı bilgi birikimi sağlamıştır. Hızla biriken bilgilerin değerlendirilmesi ve evrenin, uzaklık olarak daha derinliklerini ve zaman olarak da daha geçmişini öğrenme dürtüsü bu alana - ve bu alanın önemine - ilgiyi artırmaktadır. üretimi (Çekirdek Fiziği). Gelişmiş ülkelerde astronomi ve uzay bilimleri için geliştirilen teknoloji ve bilgi birikimi diğer alanlarda, örneğin tıpta, iletişimde, tarımda uzaktan algılama yöntemlerinde gelişmelere öncülük etmiştir.” Astronomi Eğitiminin Uluslararası Boyutu Gökbiliminin ulusal sınırları yoktur: Bütün ülkeler aynı gökyüzü altındadır. Bu nedenle, astronomi araştırmaları araştırıcılar arasında, astronominin öğretilmesi de öğrenciler ve öğretmenler arasında uluslararası işbirliğinin gelişmesini sağlar. Bu amaçla oluşturulmuş ulusal ve uluslararası birçok internet sitesi vardır. (1-6) Örneğin, “Astronomi Eğitimi için Avrupa Derneği” (EAAE-European Association for Astronomy Education) (6) Avrupa'da her düzeyde var olan geniş astronomi öğretmenleri ağını kullanarak, üyelerini diğer ülkelerdeki deneyimlerden yararlandırmaya, öğretmenleri ve öğrencileri diğer ülkelerdeki gruplarla değişime ve işbirliği yapmaya, profesyonel astronomi dünyası ile bağlantılardan yararlanmaya teşvik etmektedir. Uluslararası Astronomi Birliği'nin (IAU) “Commission 46: Astronomy Education and Development” adlı, astronomi eğitimini yüceltmeyi amaçlayan bir komisyonu bulunmaktadır (5). Her IAU üyesi ülkenin bu komisyonda bir temsilcisi vardır. İlk, orta ve yüksek öğretimde astronomi eğitimindeki gelişmeler ve uygulamalar, internet ve uluslararası toplantılar aracılığı ile üye ülkelere duyurulur. Astronomi Neden Önemlidir? Türkiye'de bir Ulusal Astronomi Gözlemevi kurulması için 1986 yılında hazırladığımız proje önerisi taslağından alınan aşağıdaki paragraf, astronominin önemini iyi vurgulamaktadır: “Bilimler arasında insanın düşünce yapısına etkisi bakımından astronominin bir benzeri yoktur. İnsan aklının Evrenin yapısını öğrenmede gözlemleri kullanma becerisine en iyi örnek astronomi bilimidir. Astronomi gözlemevinin amacı Evrenin içeriğini, Evreni yöneten fizik yasalarını ve Evrendeki değişimleri öğrenmektir. Astronomi diğer bilimlerle içiçedir. Örneğin yıldızlararası gazda, soğuk yıldız atmosferlerinde ve gezegenlerde molekül oluşumu (Kimya); yıldız ve gezegen atmosferleri (Meteoroloji); gezegenlerin yüzeyleri ve iç yapıları (Jeofizik); gök cisimlerinin model hesapları (Bilgisayar ve Hesap bilimleri); alet geliştirilmesi ve mühendislik (Elektronik, Optik, Mekanik); kozmik ışınlar, Büyük Patlama Kozmolojisi (Parçacık Fiziği, Kuramsal Fizik); yıldızlarda enerji Kuşadası Rahime Bilici İlköğretim Okulu öğrencilerinin astronomi projeleri sergisinden. Sayfa 11 Dünya Astronomi Yılının Ardından Türkiye'de olduğu gibi, birçok gelişmiş ülkede okullarda astronomi eğitimi yok denecek kadar azdır (7, 8). Gelişmiş ülkelerde bunu düzeltmek için kapsamlı çalışmalar yapılmaktadır. IAU, bu çalışmaların kurumsal öncülüğünü yapmaktadır. Bunun son örneği, 2010 yılında uygulamaya konan “Okullarda Astronomi Eğitimi Ağı” programıdır (9). Astronominin Değeri Hakkında IAU Kararı IAU Komisyonu 46 tarafından 2003 yılında Sidney'de gerçekleştirilen 25. IAU Genel Kurulu sırasında “Astronominin Etkili Öğretilmesi ve Öğrenilmesi” (10) (Effective Teaching and Learning of Astronomy) konulu özel oturum yapılmış ve Genel Kurul'da IAU Ulusal Temsilcileri önce şu durum tespitlerini hazırlamışlardır: 1. Bilimsel ve matematiksel okur-yazarlık, bilim ve teknolojide eğitilmiş işgücü; herhangi bir ülkede sağlıklı bir toplumu, sürdürülebilir çevreyi ve zengin bir ekonomiyi korumak için şarttır. 2. Astronomi, doğru öğretildiği zaman, ezbere öğrenme ve sanki bilimden farklı olarak, rasyonel ve sayısal düşünceyi, bilim tarihini ve bilimin doğasını anlamayı besleyip geliştirir. 3. Astronominin, gençleri bilim ve teknolojiye, buna bağlı olarak, hem sanayide hem de uzayla ilgili ve diğer bilim dallarında meslek edinmeye çektiği kayıtlara girmiş bir gerçektir. 4. Astronominin kültürel, tarihi, felsefi ve estetik değerleri, doğa bilimleri ile sanat ve beşeri bilimler arasında daha iyi bir anlayışın yerleşmesine yardımcı olur. 5. Yine de, birçok ülkede astronomi okul müfredatında yoktur ve birçok astronomi öğretmeni yeteri kadar eğitimli değildir ya da desteklenmemektedir, fakat 6. Birçok bilim ve eğitim derneği ve hükümet kurumları astronomide her eğitim düzeyinde iyi sınanmış, ücretsiz verilen eğitim malzemesi üretmiştir. Sonra aşağıdaki kararları almıştır: 1. Ulusal eğitim sistemlerinde astronomi, ya kendi başına ya da bir başka bilim dersinin parçası olarak, hem ilköğretim hem ortaöğretim düzeyinde okul müfredatının bir parçası olmalıdır. 2. Ulusal eğitim sistemleri ve ulusal öğretmen dernekleri, doğa bilimlerinde etkin öğretimi ve öğrenimi güçlendirmek için, ilköğretim ve orta öğretim öğretmenlerine astronomide mevcut ve gelecekteki kaynaklara daha iyi erişim yollarını öğretmelidir. Sayfa 12 3. IAU nezdinde ve Komisyon 46'daki Ulusal Temsilciler, kendi ulusal eğitim sistemlerinin dikkatini astronomiye ve astronomi tarafından sağlanan kaynaklara çekmelidir. 4. IAU üyeleri ve tüm diğer astronomlar, astronominin ve genel olarak bilimin heyecanını aktarmada her düzeydeki yerel eğitimcilere yardım ederek yeni, “bilimsel okur-yazar” kuşağın eğitimine katkıda bulunmalıdır. 14- 25 Ağustos 2006 tarihlerinde Çek CumhuriyetiPrag'da gerçekleştirilen 26. IAU Genel Kurulu sırasında “Astronomi Öğretiminde/ Öğreniminde Yenilik” başlıklı iki günlük sempozyum düzenlenmiş ve “Bu kararların uygulanmasında çeşitli ülkelerde durum nedir? Üç yıllık deneyimden sonra yeni öneriler var mı? Çeşitli ülkelerin eğitim sistemlerinde ilginç ne var?” gibi soruların yanıtları değerlendirilmiş, bu tavsiyelerin uygulanmasına nasıl katkıda bulunulabileceği tartışılmıştır. Sözünü ettiğimiz bu kararlar hakkında ne yazık ki Türkiye'nin özel bir çabası olmamıştır. MEB'nın yeni Fen ve Teknoloji dersi programının yenilik içerdiği ve yeniliklerin IAU kararları ile uyumlu olduğu görüşü ile bu yenilikler IAU'nun söz konusu sempozyumunda bildiri olarak sunulmuştur. (11). Aslında IAU kararlarından çok önce MEB, Talim Terbiye Kurulu (TTK) Başkanlığı'nın 24.04.1992 tarih ve 98 sayılı kararı ile Astronomi ve Uzay Bilimleri dersinin yararı ve Fen Bilimleri ile Astronomi ve Uzay Bilimleri konuları arasındaki ilişki çok açık ve net bir şekilde ortaya konmuştur. Ancak ne yazık ki uygulamalar yazılı gerçeklerle örtüşmemektedir. 1974 yılından önce zorunlu ders olarak okutulan astronominin seçmeli ders olarak okutulması öngörüldüğü halde birkaç okul dışında bu gerçekleşmemiştir. TÜBİTAK Bilim Teknik Dergisi ve TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi'nin birlikte düzenledikleri bu yıl 13.'sü yapılan Ulusal Gökyüzü Gözlem Şenlikleri'ne ve aşağıda sözünü edeceğimiz öğretmen toplantılarına katılanlardan şu acı gerçekler ortaya çıkmıştır: • Coğrafya, Fizik ve Fen Bilgisi derslerinin içerisine serpiştirilen astronomi konularında çok yanlış var; hızla gelişen bu bilim dalının yeni bilgilerine yer verilmiyor. • Öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu programda olan astronomi konularını bilmiyor, bilgiyi kitaptan yanlışları ile aktarıyor. • Hizmetiçi eğitim yok ya da yetersiz. • Merak geliştirilmiyor, üstelik (doğuştan gelen) bilimsel ve entellektüel sorgulama yeteneği köreltiliyor. Yüksek öğretimi de kapsayan bu tesbiti, NTV kanalı “Türk Mucit” yarışmasının bir jüri üyesi Dünya Astronomi Yılının Ardından şöyle ifade etmiştir: “Şimdiye kadar gördüklerim arasında en yaratıcı mucitler ya universiteyi en geç altmışlı yıllarda veya yetmişli yılların başında okumuş veya hiç okumamış yarışmacılar arasından çıktı. Özellikle üniversiteli veya liseli gençlerin ortaya koydukları hem yaratıcılık hem de araştırma yetenek ve bilgisi açısından cesaret kırıcıydı.... Türk eğitim sistemi, en azından yetmişli yıllardan beri, yaratıcılığı körleten ve araştırma terbiyesi 1 vermeyen bir sistem olarak çalışmaktadır.” • Okul ve üniversite eğitiminin, meslek kazandırmanın yanında, kültürlü bireyler yetiştirme görevi olduğu gözardı ediliyor. Bu durumun, en azından gökbilimlerinde, değişmekte olduğunu söyleyebiliriz. 29 Mart 2006 Tam Güneş Tutulması sırasında TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi, MEB Eğitim Araştırma ve Geliştirme Daire Başkanlığı'nın desteği ile öğretmenler için Antalya'da 2006 Tam Güneş Tutulması ve Astronominin Fen Bilimleri Eğitimindeki Yeri konulu bir toplantı yapmış, MEB iki uzmanla katılmıştır. Ders konularını, üniversitelerimizden gelen gökbilimci ve fizikçi hocalarımız işlemiş; ABD, Hollanda ve Romanya'dan birer eğitimci sunum yapmıştır. Türkiye'nin hemen her ilinden yaklaşık 120 öğretmenin katıldığı toplantının amaçları şöyledir: a) Türkiye'de astronomi eğitimi ve öğretimi hakkında katılımcı öğretmenlere genel bilgi vermek, b) Tam Güneş Tutulması'nı izletmek ve birlikte değerlendirmek, c) Fizik eğitimi ve öğretiminde astronominin nasıl kullanılabileceğini anlatmak, d) toplantıya katılan öğretmenler arasından, önceden seçilmiş 10 kadar öğretmenin birer öğrencisi ile birlikte, tutulma sırasında gözlem projeleri yapmalarında yardımcı olmak, e) öğretmenlerin toplantı süresince öğrendiklerini, kendi okullarına döndükten sonra öğrencileri ve meslekdaşlarıyla paylaşmaları için öneriler geliştirmek, f) yapılan panel ile öğretmenlerin Fen Bilgisi dersi içindeki Astronomi konularının öğretilmesi ve bu konulardaki sorunlar hakkında mevcut durumu ortaya koymak ve bu konulardaki görüşleri belirlemek. Toplantıya ilişkin geniş bir özet rapor Talim Terbiye Kurulu'na sunulmuştur. Bu toplantıya katılan öğretmenler benzer toplantıların, meslek içi eğitim çalışmalarının sıkça yapılmasını istemiştir. 2009 Dünya Astronomi Yılı (DAY2009) etkinliği olarak, Denizli ve Kuşadası'nda “İlk ve Ortaöğretimde Astronominin Yaygınlaştırılması Sempozyumu” yapılmış, alınan kararlar ve öneriler ilgili Milli Eğitim Müdürlüğü aracılığı ile MEB'na gönderilmiştir. Sabancı Üniversitesi'nde 19 Kasım 2005'de “Gündem: Eğitimde Astronomi ve Uzay” başlıklı bir toplantı düzenlenmiştir. Toplantıya 100’den fazla öğretmen ve Talim Terbiye'den iki uzman katımıştır. Bundan sonra da “İyi Örnekler Konferansları” bağlamında çeşitli toplantılar ve 2009 yılında 9 ay boyunca süren ve ayrıntıları Günce'nin bu sayısında başka bir yazıda verilen Bilim Eğitimde Astronomi ç a l ı ş t a y ı gerçekleştirilmiştir. Türkiye, Türk Astronomi Derneği (TAD) aracılığı ile IAU'nun Galileo Öğretmen Eğitimi Programı'nı yürütmektedir. Bu bağlamda 2008'de Ege Üniversitesi A s t r o n o m i Ya z Kampı'nda, 2009'da S a b a n c ı Üniversitesi'nde ve Şirince Matematik İstanbul Kültür Üniversitesi'nin Amatör Teleskop yapımı çalıştayı - Temmuz 2009 Köyü'nde Galileo 1 Celal Şengör, 20.04.2007 tarihli Cumhuriyet Bilim Teknoloji Dergisi. Sayfa 13 Dünya Astronomi Yılının Ardından yetiştirmeye çalışmakta, gerektiğinde gökbilimcilerden yardım istemektedirler. Eğitim amaçlı kullanmak üzere, kendi internet sitesini oluşturan öğretmenler vardır ve okullarına teleskop alınmasını istemektedirler. Bunu gerçekleştiren özel okullar, hatta devlet okulları mevcuttur. Öğrencilerine deney ve proje yaptırmakta, projeleri e-posta aracılığı ile meslektaşları ile tartışmaktadırlar. Öğrencilerinden gelen, kendilerinin bilmedikleri soruları gruba ve gökbilimcilerine iletip cevap aramaktadırlar. Bütün bunların sonucu olarak, öğretmenler sorgulamaya, birbirleri ile bilim tartışması yapmaya başlamıştır. Astronomi ve Uzay Bilimleri dersinin MEB tarafından 10.-11. sınıflara yeniden Süleyman Demirel Üniversitesi Teleskop Yapımı Çalıştayı'ndan, Ağustos 2009. seçmeli ders olarak konmasını iyi bir gelişme olarak görüyoruz. Belirttiğimiz etkinliklere katılan Öğretmen Eğitim çalıştayları yapılmıştır. Temmuz öğretmenlerimizin bu dersi vermeye çok istekli 2010'da iki kez Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde olacaklarından kuşku duymuyoruz. Öğretmenlerimiz, yapılan, Ekim 2010'da da Yozgat'ta yapılacak çalıştaylarla günümüzde neredeyse sınırsız astronomi kaynaklarına Galileo Öğretmen Eğitimi Programı sürmektedir. Bu internet üzerinden ücretsiz olarak erişilebilecektir. Ancak uluslararası program ayrıntılarıyla Günce'nin bu bunun gerçekleşmesi ve eğitimde gerçek yerini bulması, sayısında başka bir yazıda ele alınmaktadır. hem kaynakların anlaşılmasına hem de ders içerikleri TAD eşgüdümünde DAY2009 kapsamında, Adnan içinde kullanılabilir hale getirilmesine bağlıdır. Buradaki Menderes, Ağrı, Ahi Evran, Anadolu, Ankara, Atatürk, başarı ya da başarısızlık MEB'nın planlamasına bağlı Bilkent, Boğaziçi, Çanakkale Onsekiz Mart, Çukurova, olacaktır. Ege, Erciyes, Erzincan, İstanbul, İstanbul Kültür, İstanbul Teknik, Kafkas, Kastamonu, Koç, Ondokuz Kaynaklar Mayıs, Orta Doğu Teknik, Sabancı, Uludağ üniversiteleri 1. http://www.tad.org.tr gibi birçok üniversitemizde eğitim etkinlikleri 2. http://www.communicatingastronomy.org/ yapılmıştır. İstanbul Kültür Üniversitesi'nin Temmuz 3. http://www.capjournal.org 2009'da düzenlediği Amatör Teleskop Yapımı 4. http://www.astronomy2009.org/globalprojects/ Çalıştayı'nda 100 teleskop yapılmış ve öğretmenler cornerstones/galileoteachertraning/ yaptıkları teleskopları okullarına götürmüşlerdir. 5. http://www.iaucomm46.org/ Süleyman Demirel Üniversitesi'nde, Ağustos 2009'da 10 6. European Association for Astronomy Education. teleskop yapılmıştır. Türkiye'nin her tarafından çok (EAAE). http://www.eaae-astro.org/, http://eaaesayıda okul, üniversite ve eğitimi destekleyen TEGV ve astronomy.org/blog/?cat=6 İLKYAR gibi vakıflar DAY 2009 etkinliklerine 7. Tunca, Z. (2009) “Türkiye'de ilk ve ortaöğretimde katılmıştır. Türkiye'nin her yanında, Edirne'nin astronomi eğitiminin dünü bugünü”, İlk ve köylerinden Ağrı'ya, Adıyaman'dan Kuşadası'na, Ortaöğretimde Astronominin Yaygınlaştırılması Ayvalık'tan Kayseri'ye, Samsun'dan Adana'ya birçok Sempozyumu, 24-25 Ekim 2009, Kuşadası. yerde çocukların, büyüklerin, öğrencilerin ve 8. Trumper, R. (2006) “Teaching Future Teachers Basic öğretmenlerin yaptıkları ve katıldıkları etkinlikler TAD'ın internet sitesinde (1) duyurulmuştur. Üniversitelerin Astronomy Concepts”, Journal of Research in Science astronomi kulüplerinin, amatör astronomların, Teaching; 49, 879. planetaryum kuran ve kurmak isteyen okulların sayısı 9. http://www.iau.org/education/commission46/nase/ giderek artmaktadır ve bu çalışmalar devam edecektir. 10. Teaching and Learning Astronomy, Eds. J.Pasachoff & J. Percy, Cambridge University Press, 2005; s. 10Yukarıda sözünü ettiğimiz etkinliklerin, katılan 13; http://physics.open.ac.uk/IAU46. öğretmenler için daha önce hiç yaşamadıkları bir “meslek 11. Aslan, Z. & Tunca, Z., (2008) Towards a New içi eğitim” görevi gördüğünü söylemek yanlış olmaz. Program in Astronomy Education in Secondary Öğretmenler bir e-posta grubu oluşturmuş, birbirleriyle haberleşmekte, mesleki soru ve sorunlarını tartışmaktadır. Schools in Turkey, In Innovation in Astronomy Verdikleri derslerde daha yetkin olmak için kendilerini Education (Ed. J.M. Pasachoff, R. M. Ros, N. Pasachoff), pp. 272-275 Cambridge University Press. Sayfa 14 Dünya Astronomi Yılının Ardından Yıldız Evrimi Teorisinin Öncülerinden Prof. Dr. Dilhan Eryurt Yard. Doç. Dr. İnan KALAYCIOĞULLARI Ankara Üniversitesi inankalayci@gmail.com Yurtdışında ve Türkiye'de Güneş'in ve yıldızların evrimi çalışmalarına yaptığı bilimsel katkılarla tanınan, ODTÜ'de Astrofizik Anabilim Dalı'nı kurarak Türkiye'de Astrofiziğin gelişimine büyük katkılarda bulunan TÜBA Şeref Üyesi Prof. Dr. Dilhan Eryurt, Günce Dergisi'ne bilimsel yaşamını ve araştırmalarını anlattı. Bugüne dek yaptığı çalışmalarla NASA'nın Apollo Başarı Ödülü dahil olmak üzere pek çok ödüle layık görülen ve Türkiye'de bilimin öncüleri arasında yer alan Prof. Dr. Dilhan Eryurt, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü Bilim Tarihi Anabilim dalı öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. İnan Kalaycıoğulları'nın sorularını yanıtladı: diploması aldıktan sonra lisansüstü çalışmalar yapabilmek için Ankara Fen Fakültesi'ne müracaatta bulundum. Fakat kadro problemi ile karşılaştım. Değişik astronomi dersleri veren Prof. Dr. T. O. Kabakçıoğlu, iyi bir astronomi eğitimi için pratik bilgilerin ve uygulamaların yapılmasını gerekli görüyordu. Benim müracaatımı çok olumlu karşıladı ve astronomi uygulamalarının yapılmasını, pratik bilgilerin verilmesi görevini, fahri asistan unvanı ile bana verdi. Bu çalışmalar benim pratik bilgilerimi artırıyorsa da teorik olarak yeni bilgiler katmıyordu. O zamanlar Fen Fakültesi kurulma aşamasındaydı. Yüksek lisans dersleri verilmiyordu. Gördüğüm kadarıyla İstanbul Üniversitesi'nde de astrofizik alanında bilimsel çalışma yapılmıyordu. Bir süre Michigan Üniversitesi, Astronomi Bölümü'nde görev almanızın nedenleri ve bu bölümde yürüttüğünüz araştırmalar nelerdir? Matematik- Astronomi okumaya nasıl karar verdiniz? Ankara Kız Lisesi’ndeki öğrenimim süresince en sevdiğim ve zevk aldığım derslerin başında Matematik dersi geliyordu. Matematiksel düşünce ilgimi çekiyordu. Liseyi bitirdikten sonra eğitimimi Yüksek Matematikte yoğunlaştırmak istiyordum. 1942-1943 eğitim ve öğretim yılında, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'ne girdiğimde Yüksek Matematik ile Astronomi sertifikalarını beraber almak zorundaydık. Astronomi ile yakın ilgim bu sıralarda başladı. Üniversitede verilen eğitim, akademik anlamda doyurucu muydu? Üniversite Reformu'nu izleyen yıllarda İstanbul Üniversitesi'nde Hitler'in Almanyası'ndan kaçan bilim insanları ile Ord. Prof. Kerim Erim, Ord. Prof. Ali Yar gibi çok değerli bilim insanları dersler veriyordu. Bu hocalarımızın bilimsel temelleri çok güçlüydü. Bize de aynı şekilde iyi bir temel verdiler. Ankara Üniversitesi, Astronomi Enstitüsü'nde asistan olarak göreve başladığınız dönemde, bu kurumda yürütülen faaliyetleri açıklar mısınız? 1943 yılında Ankara'da Fen Fakültesi kurulmuştu. Münih Üniversitesi’nde Gök Mekaniği dalında doktorasını tamamlayan Prof. Dr. Tevfik Okyay Kabakçıoğlu da, 1946 yılında bu fakültede Astronomi Profesörü olarak görevlendirilmişti. 1946 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nden Matematik-Astronomi Dilhan Eryurt, Prof. Dr. A. G. W. Cameron'a çalışmaları konusunda bilgi verirken. Prof. Dr. T. O. Kabakçıoğlu benim astrofizik alanında yetişmemi istiyordu. Babam beni, Michigan-ABD'de bulunan büyük dayımın yanına göndermeye karar verdi ve Michigan Üniversitesi Astronomi Bölümü'ne kabul edildim. Tam bu sırada fakültede kadro çıkmış ve iki yıl beklediğim kadroya atanmıştım. Kadrolu asistan olarak bana önce bir yıl ve sonra altı aylık uzatma ile 1.5 yıl izin verildi. Sayfa 15 Dünya Astronomi Yılının Ardından Michigan Üniversitesi'nde çok değerli hocalardan astrofizik dersleri aldım. Astronomi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Leo Goldberg'in araştırma asistanlığını yapıyordum. Çalışmalarıma devam etmek istememe ve hocalarımın destek vermelerine rağmen izin sürem bittiğinde, Prof. Dr. L. Aller'in verdiği bir araştırma konusu ile ilgili gözlemsel verileri ve mikrofotometrelerini alarak Türkiye'ye döndüm. O zamanlar Türkiye'de ancak Ankara Üniversitesi'nde meslek hayatıma devam edebilirdim. 2 sene beklediğim kadromu kaybetmemek gerekiyordu. Michigan Üniversitesi'nde çalışmalarınızı tamamladıktan sonra Türkiye'ye döndüğünüzde, Ankara Üniversitesi, Astronomi Enstitüsü Müdürlüğüne atanan Adriaan Egbert Kreiken ile birlikte çalıştınız. Bu dönemde yaptığınız çalışmalar nelerdir? Doktora sırasındaki araştırma konunuz ve bilimsel öneminden biraz bahsedebilir misiniz? Michigan'dan getirdiğim verilerle 1953 yılında “Some results of spectroscopic study of the atmosphere of 31 Cygni” isimli doktora tezim ve 1956 yılındaki “The Density gradient in the atmosphere of the K-type component of the 31 Cygni” isimli doçentlik tezim, Ankara Üniversitesi'nde yapılan ilk astrofizik ağırlıklı çalışmalardır. Sizinle birlikte doktora yapan kimler vardı ve hangi konular üzerinde çalışmışlardı? Aynı dönemde fakültenin ilk mezunlarından olan Bedri Süer ve Abdullah Kızılırmak'ın Prof. Dr. A. E. Kreiken'in yönetiminde tamamladıkları doktora çalışmaları, istatistik astronomi ağırlıklı yayınlardır. Uluslararası Atom A n k a r a Enerjisi Ajansı'nın Ankara Üniversitesi'ne Üniversitesi'ne bursuyla gittiğiniz döndüğümde Prof. Dr. döndüğümde Prof. Dr. Kanada'da hangi T. O. Kabakçıoğlu T. O. Kabakçıoğlu bilim insanlarıyla enstitüdenayrılmıştı. ayrılmıştı. enstitüden birlikte çalışmalar UNESCO kanalı ile ile UNESCO kanalı yaptınız? Hangi yapılan görüşmeler yapılan görüşmeler konularda çalıştınız? sonucu 1954yılında yılında sonucu 1954 Yaptıklarınızın Prof. Dr. Dr. A. A. E. E. Kreiken, Kreiken, Prof. bilimsel öneminden AstronomiEnstitüsü Enstitüsü Astronomi Dilhan Eryurt, Dr. Ishtiaq Rasool ve Dr. Patrick Thaddeus ile bir problem biraz bahseder müdürlüğüne atanmıştı. atanmıştı. müdürlüğüne üzerinde çalışırken. misiniz? dönemde enstitüde O Odönemde enstitüde lisan bilen asistan olmadığından derslerin tercümesi, Yıldızların enerji mekanizmaları çok ilgimi çekiyordu notların Türkçe yazılıp dağıtılması, uygulamaların ve bu konuyu incelemek istiyordum. International Atomic yapılması, kütüphane için kitap ve periyodiklerin Energy Agency'den aldığım bir burs ile Atomic Energy of ısmarlanması vs. gibi görevler üzerimdeydi. Ayrıca hafta Canada Ltd. Chalk River-Kanada'da dünyaca tanınmış sonları Prof. Dr. Kreiken ve evvelce sekreteri olan hanımı astrofizikçilerden Prof. Dr. A. W. Cameron'un yanında ile Ankara'nın etrafını dolaşır, vatandaşlarla sohbet eder, çalışmak üzere görevlendirildim. O tarihlerde Türkiye'de kurulmasını düşündüğümüz Rasathane için uygun yer bilgisayarlar henüz mevcut değildi. Bilgisayarlarla orada arardık. Bugün Ankara Üniversitesi'nin Ahlatlıbel'deki karşılaştım, programlamayı, bilgisayar kullanmasını rasathanesinin yeri o senelerde seçilmişti. orada öğrendim. Prof. Dr. A. W. Cameron, evrende oluşan ilk yıldızların içyapılarının araştırılmasını istedi. Bilindiği Prof. Dr. Kreiken ile ilk olarak hangi konularda gibi yıldızlarla ilgili bilgilerimiz, bize gönderdikleri ışığın araştırma yaptınız? incelenmesi ile elde edilir. Yıldızlardan gelen ışık, yüzey Prof. Dr. Kreiken, genel astronomi konularıyla t a b a k a l a r ı n d a n b i z e u l a ş a n l a r d ı r. B u ı ş ı ğ ı n ilgileniyordu. Astrofizik alanına girmiyordu. Beraber incelenmesinden yıldızların yüzey tabakalarının fiziksel istatistik ağırlıklı 2-3 araştırma yaptık. ve kimyasal özelliklerini öğrenebiliriz. Yıldızların içyapılarının incelenmesine ancak teorik yıldız modelleri Sayfa 16 Yıldız Evrimi Teorisinin Öncülerinden Prof. Dr. Dilhan Eryurt ile yaklaşabiliriz. Matematik, fizik, astronomi bilgilerini birlikte kullanarak bilgisayar yardımı ile uzayda ilk oluşan değişik kütleli yıldızların yapılarını inceledim: (Models for Massive Pure Hydrogen Stars, Astrophysical Journal, Cilt 133, 159-165, 1961). Bu yıldızların iç yoğunluğunun çok yüksek olduğu, yıldızlarda ana-kol'a erişmeden He4 oluştuğu ve kütlesi 26 güneş kütlesinden büyük olanlarda bu ilk oluşan He4'den C12 oluşarak yıldızların ana-kol yapılarının tamamen değişeceği sonucuna vardım. Indiana Üniversitesi'nde yürüttüğünüz araştırmalar nelerdir? American Soroptimist Federation'un verdiği burs ile Indiana Üniversitesi ve Goethe Link Rasathanesi'nde yıldız yapılarının hesaplanmasında otorite sahibi olan Prof. Dr. M. Wrubel ile çalışma imkânı buldum. Yıldızların içyapılarının çözümünde ancak bilgisayarlar kullanarak uygulanabilecek yeni bir metot, “Finitedifference Method”unu geliştirdik. Tüm dünyaca tanınmanızı sağlayan çalışmalarınızı gerçekleştirdiğiniz New York'taki Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü'nde hangi konularda araştırmalar yaptınız ve bu çalışmaların bilim dünyasına etkileri ne şekilde oldu? 1961 yılında American National Academy of Science, National Research Council'den aldığım burs ile NASAGoddard Institute for Space Studies'e geldiğimde, Prof. Dr. A. W. Cameron aynı enstitüde görev almıştı. O zamana kadar egemen olan Güneş Modeli ciddi olarak eleştiriliyordu. Indiana Üniversitesi'nde üzerinde çalıştığım yeni yöntemi, en son fiziksel kuramları kullanarak, büyük bilgisayarlar yardımı ile Güneş'in evrimini, diğer bir deyişle, Güneş'in oluşumundan bugünkü yaşı olan 4.5 milyar yıl boyunca geçirdiği fiziksel değişimi ve bugünkü durumunu inceledik. O zamana kadar, böyle etraflı bir çalışma yapılmamıştı. Araştırmamız, Güneş'in ilk devirlerinde daha sıcak olduğunu, sonradan parlaklığının azalarak ancak içinde termonükleer reaksiyonların başlaması ile bugünkü durumuna geldiğini gösterdi. Sonuçlar, sadece astrofizik alanında değil, NASA için de büyük önem taşıyordu. Güneş sistemimizin bir gezegeni olan Dünya, Güneş'in parlak zamanında oluşmuşsa gezegenimizi oluşturan maddeler on binlerce yıl, yüksek sıcaklıklarda kalmışlardır. Bu da Dünya'nın fiziksel ve kimyasal özellikleri üzerinde önemli bir etki yapmıştır. Bu özellikler, Dünya'nın uydusu olan Ay için de geçerlidir. Apollo uzay aracı ile Ay yolculuğuna çıkacak olan astronotların karşılaşacağı ortamlar açısından önemliydi. Diğer önemli bir konu, Güneş'ten gelen nötrinoların teorik olarak hesaplanmasıydı. Bilindiği gibi nötrinolar, Güneş'in merkezinde termonükleer reaksiyonlar sonucu oluşurlar; kütle ile iletişimi çok zayıf olduğundan hemen yüzeyine ulaşıp bize gelirler. 2002 yılı Nobel Astrofizik Ödülü sahibi Dr. Raymond Davis, o sıralarda Güneş'ten gelen nötrinoların gözlemsel ölçülerini yapıyordu. Bizim hesapladığımız teorik değerleri muntazaman Dr. R. Davis'e iletiliyor ve sonuçlar arasındaki farkın nedenleri araştırılıyordu. Bu arada, enstitü tarafından bir ay için California Üniversitesi'ne, Berkeley'e Prof. Dr. L. G. Henyey'in yanına yıldız yapı yöntemlerini incelemek üzere gönderildim. Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü'nde ayrıca değişik kütlelerdeki yıldızların evrimi, gaz bulut kütlelerinin yıldız olabilmeleri için kütle limitinin ne olması gerektiği gibi değişik astrofizik problemleri üzerinde çalışıyorduk. National Academy of Sciences'dan aldığım burstan sonra, Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü'nün genellikle yabancılara tanınmayan daimi kadrosuna kıdemli araştırıcı olarak atandım. Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü'nde o dönemde çalışan tek kadın astronom idiniz. Bu bir fark yarattı mı? Hayır, yaratmadı. Enstitüde diğer bilim adamları ile aynı ortamda ve statüde çalıştık. Bir gün enstitüye Rus Bilim Heyeti gelmişti. Prof. Dr. A. W. Cameron çalışmalar hakkında açıklama yapmamı istedi. Konuşmalar sonunda bir Rus bilim insanı yanıma geldi, “Siz Amerikalı değilsiniz, değil mi? dedi. Malum o sıralarda uzayda RusAmerikan rekabeti vardı. Dilhan Eryurt'un doktora öğrencilerinden bazıları. Sayfa 17 Dünya Astronomi Yılının Ardından O D T Ü ' d e a s t ro f i z i k e ğ i t i m v e a r a ş t ı r m a etkinliklerinin yerleşmesinde ve gelişmesinde öncü oldunuz. Türkiye'ye dönüşünüz ve ODTÜ'ye katılışınız hakkında bilgi verir misiniz? 1968 yılında Prof. Dr. Erdal İnönü'den gelen davet ile NASA'dan izin alarak bir yıllığına Fizik Bölümü'nde Astrofizik dersleri vermek üzere Profesör olarak görevlendirildim. Ve gençlere ders vermekten çok da zevk aldım. İznimin sonunda tekrar NASA'ya dönerek bilimsel çalışmalara devam ettim. ODTÜ'de yıldızların yapıları ve evrimleri konusunda hangi çalışmaları yaptınız? Yetiştirdiğiniz doktora öğrencileri ve çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz? Ülkeme dönmek, öğrendiklerimi gençlere aktarmak, bilim insanı yetiştirmek, yararlı bir şeyler yapmak arzusunda idim. Yetiştiğim ortam da beni bu yola yönlendiriyordu. 1973'te NASA'dan ayrılarak ODTÜ'ye Astrofizik Profesörü olarak katıldım. Fizik bölümünde Astrofizik yüksek lisans ve doktora çalışmaları yapabilmek için zaman zaman lisans ve yüksek lisans derslerini beraber yürüttük. Öğrencilerimizin kuvvetli bir fizik altyapıları olduğundan yıldızlarla ilgili çalışmalara kısa zamanda başlayabildik. Yıldız evrimleri, yapıları, Güneş'in yapısı ve evrimi gibi konularda yüksek lisans ve doktora öğrencilerim oldu. Bugün bu öğrencilerim, Doçent ve Profesör unvanı ile ülkemizin değişik üniversitelerinde görev yapmakta ve yaptıkları yayınlarla uluslararası literatürde devamlı yer almaktadırlar. Bilimsel çalışmaların yanında kısa bir süre Fizik Bölümü Başkanlığı ve onu takiben 1988-1993 yılları arasında Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanlığı görevinde de bulundum. Türkiye'de astronominin geleceğine yönelik yaptığınız çalışmalardan biri de Birinci Ulusal Astronomi Kongresi'ne öncülük etmeniz. Bu etkinliğin yaşama geçirilmesinde yaptıklarınızı anlatır mısınız? Amerika'da çalıştığım sürede, Amerikan Astronomi Derneği'nin düzenlediği bilimsel toplantılara katılır, yaptığım araştırmaları anlatır, ilgilenen astronomlarla fikir alışverişinde bulunurdum. Ülkemizde de böyle bilimsel toplantıların yapılması gerektiğine inanırdım. 1968 yılında bir sene ODTÜ'de görev yaparken, TÜBİTAK'ın desteği ile ilk Ulusal Astronomi Toplantısı'nı düzenledim. O gün, astronomi ile ilgili alanlarda çalışan 25 kişi bu etkinliğe katıldı. Çok ilgi gördü, hemen tüm katılımcılar bildiri sundular. Bugün ulusal astronomi toplantıları gelenek halini almıştır, ve iki yılda bir yüzlerce astronomun katılımıyla yapılmaktadır. Bu bilimsel toplantılar sayesinde üniversiteler arasında Sayfa 18 Bilimsel işbirliği kurulmakta, ortak projeler geliştirilmektedir. Uluslararası Astronomi Birliği'nde her ülkenin astronomi derneği temsil edilir. Gereken girişimlerde bulunarak derneğin, Türk Astronomi Derneği olarak tanımlanmasını sağladım. TÜBİTAK Ulusal Gözlemevinin kuruluşunda da çeşitli görevler üstlenerek emek verdiniz. Bu kurum üzerine düşünceleriniz? TÜBİTAK Temel Bilimler Grubu'na bağlı Astronomi ve Uzay Bilimleri Araştırma Ünitesi Başkanlığım süresince, ülkemiz astronomlarının hepsinin faydalanabilmesi, eğitim, öğretim ve araştırma faaliyetlerini çağdaş bir düzeyde sürdürebilmesi ve uluslararası astronomi topluluğu ile rekabete girebilmesi için bir ulusal gözlemevinin kurulması gerekliliğine yakından şahit oldum. TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi Yer Seçimi Güdümlü Projesi, Ulusal Gözlemevi İhtisas Komitesi Başkanlıkları ve Türk Astronomi Derneği Başkanlığım sırasında bu konuda gereken girişimleri sürdürdüm. 5 Eylül 1997 tarihinde resmen açılan TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi, TÜBİTAK'ın desteği ile ülkemiz astronomlarının uzun ve sistemli çalışmalarının, aralarındaki büyük dayanışma ve birbirlerine verdikleri desteklerin sonucunda elde edilen bir başarıdır. Bugün ülkemizin modern bir gözlemevine sahip olmasını, astronomi ve astrofizik alanındaki uluslararası düzeydeki yayınların sayısının önemli ölçüde artmasını memnuniyetle izlemekteyiz. Aldığınız ulusal ve uluslararası ödüller hakkında bilgi verir misiniz? Sizin için en anlamlı ödül hangisidir? Ödüllerimin hepsi değerlidir. Ankara Kız Lisesi'ni bitirdiğimde üç yıl arka arkaya iftihar listelerine girmem dolayısıyla zamanın Milli Eğitim Bakanı Sayın Hasan Âli Yücel tarafından ödül olarak takdim edilen Mustafa Kemal Atatürk'ün Nutuk kitabı ekindeki yazıdaki ifadeler, meslek hayatımda ve ileri yaşamımdaki hizmetlerimde bana yol gösterici olmuştur. NASA tarafından astrofizik alanındaki çalışmalarımla Ay'a İniş Programı'na yaptığım katkılardan dolayı “Apollo Achievement Award”a, TÜBİTAK tarafından da, astrofizik alanında uluslararası düzeyde yaptığım katkılardan dolayı TÜBİTAK Bilim Ödülü'ne layık g ö r ü l d ü m . T Ü B İ TA K U l u s a l G ö z l e m e v i ' n i n kurulmasındaki katkı ve emeklerimden dolayı onur plaketi verildi. New York Astronomi Kulübü ile Çankaya Rotary Club'tan onur belgeleri aldım. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanlığı, ODTÜ Rektörlüğü ile ODTÜ Fen ve Edebiyat Fakültesi gibi kurum ve kuruluşlardan aldığım hizmet ve şükran plaketleri de bulunmaktadır. Dünya Astronomi Yılının Ardından Geceleyin Dünya Projesi ışık kirliliği nedeniyle gözden kaybolsa da. Kuzey yarıküredeki herhangi bir kişi, nerede olursa olsun Büyük Ayı'yı kullanarak Kutup Yıldızı'nı buluyor. Dünya'daki Tunç TEZEL* manzara değişse de ufkun üzerindeki gökyüzü her zaman canopia@yahoo.com tanıdık. Geceleyin Dünya (TWAN / The World At Night), Venüs ve Ay, Türkiye gökyüzünde görüldüğüne benzer Ağustos 2007'de kurulan bir gruptur. Amacı, yeryüzünün şekilde, 1-2 saat sonra Avrupa'dan, ilerleyen saatlerde de doğal güzelliklerini, iyi tanınan yerlerini, tarihi yapılarını Amerika'daki gözlemcilerce izleniyor. Orion, Uludağ'da, ve yerleşimlerini gece saatlerinde gök nesneleriyle bir Paris'te, Buenos Aires'te, Büyük Kanyon'da ya da arada görüntülemek ve paylaşmaktır. Yeryüzünde nerede, Hawaii'de aynı tanıdık şekliyle doğu ufkunda beliriyor, hangi ülkede, hangi kıtada, hangi iklim kuşağında olursa her ne kadar içinden geçen Samanyolu büyük kentlerdeki olsun, geceleri üzerinde parlayan yıldızlar, gezegenler ve Ay, aynı sessiz ve huzur verici şekilde ışıldar. Gökyüzü çeşitli kültürel, dinsel, ulusal sınırlarla bölünen yeryüzünün tersine bütünleştiricidir. Bu bütünleştirici amaç, grubun ve projelerinin 2008 Ocak ayında, 2009 Dünya Astronomi Yılı etkinlikleri kapsamına alınmasını sağlamıştır. Grubun fikir babası, İranlı fotoğrafçı ve bilim yazarı Babak Amin Tafreshi'dir. 1997-2007 yılları arasında İran'da yayınlanan popüler gökbilim dergisi Nojum'un editörlüğünü yapan Tafreshi, bu dönemde kurulan Sınır Tanımayan Astronomlar grubunda insanların gökbilime duyduğu ilgiden yararlanarak hoşgörünün ve bilgi Manisa, Salihli yakınlarında bulunan 2800 yıllık Sart şehrinin gökyüzünde Akrep alışverişinin yayılması amacıyla takımyıldızı, sol üst köşede parlak yıldız Vega ve sağ üst köşede Spica yıldızı görülüyor. çalışmalara başlamıştır. Sınır 23 Mayıs 2009, TWAN/ Geceleyin Dünya................................................................................. Ta n ı m a y a n A s t r o n o m l a r (Astronomers Without Borders / AWB) grubu da Geceleyin Dünya grubu gibi 2009 Dünya Astronomi Yılı etkinlikleri için çalışmış ve Astronomi Yılının Ötesi Projesi kapsamında çalışmalarını sürdürmektedir. Bu organizasyonun kurucu başkanı Mike Simmons, halen ABD Pasadena'da bulunan Wilson Dağı Gözlemevi'nin müdür yardımcılığı görevini yürütmektedir. Geceleyin Dünya grubuna, ilk aşamada, Dünya'nın çeşitli yerlerinde yaşayan ve manzara fotoğrafçılığı, özellikle de gökfotoğrafçılığı konusunda iyi tanınmış 20 kişi davet edilmiştir. Pamukkale'de şafak vakti. Gökyüzünü süsleyenler İkizler takımyıldızıyla birlikte görünen Ay ve Venüs, daha yüksekteki Boğa takımyıldızı ile birlikte görünen Mars ve solda göze çarpan Zaman içinde aynı kulvarda fotoğraf Orion (Avcı) takımyıldızı. 18 Ağustos 2009, TWAN/ Geceleyin Dünya. çekimi yapan 10 kişi daha davet edilmiş ve 30 kişilik etkin bir *Tunç Tezel tarafından çekilen ve www.twanight.org adresinde yayımlanan fotoğraflar, kendisinden topluluk ortaya çıkmıştır: alınan izniyle kullanılmıştır. Sayfa 19 Dünya Astronomi Yılının Ardından Amir H. Abolfath İran Anthony Ayiomamitis Yunanistan Sergé Brunier Fransa Juan Carlos Casado İspanya P.K. Chen Tayvan Dennis di Cicco ABD Fred Espenak ABD John Goldsmith Avustralya Stephané Guisard Şili Per-Magnus Hedén İsveç O Chul Kwon Güney Kore Tamás Ladányi Macaristan Laurent Laveder Fransa David Malin Avustralya Dennis Mammana ABD Gernot Meiser Wally Pacholka Pekka Parviainen Bernd Pröschold Stefan Seip Nik Szymanek Babak A. Tafreshi Yuichi Takasaka Shingo Takei Tunç Tezel Thad V'Soske Aleksandr Yuferev Oshin Zakarian LeRoy Zimmerman Doug Zubenel Almanya ABD Finlandiya Almanya Almanya İngiltere İran Kanada Japonya Türkiye ABD Rusya İran ABD ABD Samanyolu ve parlak gezegen Jüpiter, Assos'taki Athena tapınağı gökyüzünde bütün görkemiyle parlıyor. 27 Haziran 2009, TWAN/ Geceleyin Dünya. Sayfa 20 Dünya Astronomi Yılının Ardından Bu kişilerce daha önceden çekilmiş ve grup kurulduktan sonra çekilmeye devam eden Geceleyin Dünya türünde fotoğraflarla 1000 resmi aşkın bir koleksiyon oluşturulmuştur. Grubun resmi internet sitesinde Aralık 2007'den beri sergilenen resimler buzlu Antartika'dan Hawaii yanardağlarına, İstanbul'dan Avustralya'ya, Tac Mahal'den Akropol'e, Yosemite'den Uludağ'a kadar birçok yerden çekilmiştir. 7 kıtadan çekilen resimlerin ortak paydası, doğal olarak gökyüzü; yıldızlar, Samanyolu, gezegenler, Ay vs.'dir. Özellikle UNESCO'nun Dünya Mirası listesine alınmış olan 911 ve bu listeye eklenmesi beklenen yerlerin ziyaret edilerek Geceleyin Dünya tarzında resimlerinin çekilmesi ve koleksiyona eklenmesi amaçlanmaktadır. Ne de olsa bu seçki, gezegendeki doğal, kültürel ve tarihi yerlerin şu ana kadar hazırlanmış en kapsamlı listesi olarak görülmektedir. Fotoğrafçılar ayrıca listede olmayan ama çok iyi bilinen ve tanınan yerlerde de gece çekimleri yapmış ve yapmayı sürdürmektedir. Ayrıca gökbilim için önemli yerlerde, yani iyi tanınan gözlemevlerinde çekilmiş manzaralar da koleksiyona katılmıştır. UNESCO listesindeki her yerde, her tür gökyüzü fotoğrafçılığı olanaklı değildir. Çünkü ışık kirliliğinden etkilenen büyük şehirlerde gece çekimlerinde gök nesnelerinin iyi koşullarda görüntülenmesi her zaman mümkün olmayabiliyor. Burada da izlenmesi ve görüntülenmesi daha kolay ama sık gerçekleşmeyen gök olayları devreye giriyor; tutulmalar, gezegen yakınlaşmaları, parlak kuyruklu yıldızlar gibi. Amaçlanan çekimi gerçekleştirmek için önceden yapılan araştırmalar ve hesaplar, özellikle de mekânın konumunu, yer şekillerini, ışık düzeyini, ulaşım olanaklarını iyi tanıyan fotoğrafçının bilgisiyle birleşerek istenen görüntünün ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Böylece gruptaki fotoğrafçıların birbirinden farklı yerlerde yaşıyor ve çalışıyor olmalarının nedeni de ortaya çıkmaktadır. Tarihi ya da doğal özellikleri nedeniyle koruma altına alınmış alanlar genelde geceleri ziyarete kapanmaktadır. Bu tür yerlerde çekim izinleri için UNESCO'nun ya da ülke- bölge yönetimleri, turizm bakanlıkları, müdürlükleri ve bürolarının devreye girmesi ve yardımcı olması hedeflenmiştir. Ayrıca bu mekânlara ulaşımın sağlanması için turizm acenteleri, yolcu taşıyıcıları ve kargo şirketleri gibi kuruluşların da desteği amaçlanmıştır. Ancak şu ana kadarki çekimler, tabii ki herhangi bir destek olmadan, fotoğrafçıların kişisel çabaları ve azimleri sayesinde yapılabilmiştir. Şu anda Türkiye'de UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan dokuz mekân bulunmaktadır: Göreme Milli Parkı Nevşehir Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası Sivas Tarihi Yarımada İstanbul Hattuşaş Çorum Nemrut Dağı Milli Parkı Adıyaman Pamukkale- Hierapolis Denizli Xanthos- Letoon Antalya/ Muğla Safranbolu Karabük Truva- Hisarlık Çanakkale Bu mekânların yedisinde Geceleyin Dünya tarzında çekim yapılmıştır. İstanbul Tarihi Yarımadası, Safranbolu ile Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası dışındaki mekânlar, normal şartlarda yalnızca gündüz saatlerinde ziyaret edilebilmektedir. Türkiye'deki birçok örenyeri ve arkeolojik bölge de gece saatlerinde ziyarete kapalıdır. Bu alanlarda çekim yapabilmek için resmi yazışmalar gerçekleştirilmiş, özel izinler alınması gerekmiş ve çoğu kez Kültür ve Turizm Bakanlığı'na ücret ödenmiştir. Geceleyin Dünya koleksiyonu gezici bir sergiye de katılmıştır ve dünya çapında birçok ülkede sergilenmeye devam etmektedir. Serginin izlenebileceği yerlerin programı da 2009 Dünya Astronomi Yılı kapsamında hazırlanmış, Uluslararası Astronomi Birliği'nin (IAU) Rio de Janeiro'daki genel kurulunda da hazır bulunarak katılımcıların beğenisine sunulmuştur. Koleksiyonda, seri çekimlerden oluşan hareketli gökyüzü görüntüleri de bulunmaktadır. Bu gökyüzü filmleri ve fotoğraflardan oluşan DVD'ler, fotoğrafların bulunduğu kitaplar, belgesel filmler gibi ürünler de hazırlık aşamasındadır. Grup, çeşitli ülkelerdeki bazı organizasyonlarla sergi, atölye çalışmaları ve sunumlar için bağlantıya geçmiş ve katılım sağlamıştır. Koleksiyonu oluşturan resimlerin çekilmiş ve çekilecek olduğu yerlerde, Sınır Tanımayan Astronomlar grubunun gök turizmi programının da dahilinde, diğer gökbilimciler ve fotoğrafçıların da buraları ziyaret etmeleri ve kendi fotoğraflarını çekmelerinin sağlanması amaçlanmıştır. Bunun için grup elemanlarının bu tür ziyaret ve çekimlerde rehberlik etmesi de düşünülmektedir. İlgili sayfalar: http://www.twanight.org http://whc.unesco.org/en/statesparties/tr http://whc.unesco.org/en/tentativelists/state=tr http://www.astronomerswithoutborders.org/ Sayfa 21 TÜBA’dan Haberler Akademi Günü Büyük İlgi Gördü Türkiye Bilimler Akademisi'nin Akademi Günü etkinlikleri, 4 Haziran 2010'da Marmara Üniversitesi Reşat Kaynar Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. TÜBA'ya yeni seçilen üyelerin tanıtıldığı, Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanları Programı'na bu yıl katılan genç bilim insanlarına beratlarının verildiği ve TÜBA Üniversite Ders Kitapları Telif ve Çeviri Eser Ödülleri'nin dağıtıldığı Akademi Günü, bilim topluluğu için bir buluşma günü oldu. Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ümran İnan, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Berker, Atılım Üniversitesi Rektörü Abdurrahim Özgenoğlu, Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadık Kırbaş, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Metin Tanoğlu, Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nilüfer Eğrican, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tamer Yılmaz, TÜBA ve GEBİP üyeleri ile çok sayıda akademisyen katıldı. 4 Haziran 2010 Cuma günü, saat 14.30'da, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan Akademi Günü, Müzik Dinletisi ile devam etti. “Son Irmak” Yaylı Çalgılar Dörtlüsü'nün sunduğu dinletiden sonra Akademi Başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat açılış konuşması yaptı. Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Onat'ın konuşmasının ardından Akademi'ye yeni seçilen Prof. Dr. Tayfun Özçelik (Asli Üye) ve Prof. Dr. Vural Bütün'e (Asosiye Üye) beratları takdim edildi. Prof. Dr. Tayfun Özçelik ve Prof. Dr. Vural Bütün'ün, çalışmalarını özetleyen konuşmalarından sonra TÜBA 2010 yılı Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanlarını Ödüllendirme Programı'na (TÜBA-GEBİP) seçilen 24 genç bilim insanına beratları verildi. Akademi Günü programına, Üniversite Ders Kitapları Telif ve Çeviri Eser Ödülleri'nin takdimi ile devam edildi. Sayfa 22 Bu yıl Doğa, Mühendislik, Sağlık ve Sosyal Bilimler alanında toplam 11 esere “Telif ve Çeviri Eser Ödülü”, 7 esere “Kayda Değer Eser Ödülü (Mansiyon)” verildi. 2010 Yılı TÜBA Telif ve Çeviri Eser Ödülleri Sahiplerini Buldu Türkçe dilinde uluslararası standartlarda üniversite ders kitapları yazılmasını ya da yabancı bir dilden her alanda en iyi örneklerin düzgün, anlaşılır ve güzel Türkçe kullanılarak çevrilmesini özendirmek amacıyla başlatılan TÜBA Telif ve Çeviri Eser Ödülleri Programı'da 2010 Yılı içinde ödül ve mansiyon kazanan eserler şunlardır: TÜBA Telif ve Çeviri Eser Ödülü'nü Kazanan Eserler Doğa Bilimleri • “Sears ve Zemansky'nin Üniversite Fiziği”, Cilt 1, Çev.Ed.: Prof. Dr. Hilmi Ünlü, 2009 (Sears and Zemansky's University Physics, 12. Ed., Hugh D.Young, Roger A. Freedman). • “Cebir”, Prof. Dr. Ali Osman Asar, Doç. Dr. Ahmet Arıkan, Yard. Doç. Dr. Aynur Arıkan, 2009. • “KİTAP'tan Deliller”, Çev.: Doç. Dr. A. Muhammed Uludağ, 2009 (Proofs from THE BOOK, Martin Aiger, Günter M. Zeigler, 3. Ed.). Mühendislik Bilimleri • “Depremler”, Çev.: Öğ. Gör. Ülkün Tansel, TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları, 2008 (Earthquakes, Bruce A. Bolt, 5. Ed., 2004). • “İşyeri/Fabrika Tasarımı ve Yerleşim Düzeni” Prof. Dr. Kenan Özden, Prof. Dr. Sami Ercan, 2009. • “Evrimsel Analiz”, Çev.Ed.leri: Prof. Dr. Battal Çıplak, Prof. Dr. Hasan H. Başıbüyük, Doç. Dr. Süphan Karaytuğ, Doç. Dr. İslam Gündüz, Yenilenmiş Dördüncü Baskıdan Çeviri (Yenilenmiş 2. Türkçe Baskı), 2009 (Evolutionary Analysis, Scott Freeman, Jon C. Herron, 4. Ed., 2007). TÜBA’dan Haberler Sosyal Bilimler • “Öğrenmenin Bilimsel Temelleri”, Doç. Dr. Tevfik Alıcı, 2010. • “Dünya'da ve Türkiye'de Bilim, Teknoloji ve Politika”, Prof. Dr. H. Ergun Türkcan, 2009. “Uluslararası İktisat: Teori, Politika ve Uygulama”, Prof. Dr. Halil Seyidoğlu, Geliştirilmiş 17. Baskı, 2009. • “Teoride ve Uygulamada Mahalli İdareler Maliyesi”, Prof. Dr. M. Kamil Mutluer, Doç. Dr. Erdoğan Öner, 2009. • “21. Yüzyılda Kültürel Antropoloji: İnsanın Doğadaki Yeri”, Çev.Ed.: Doç. Dr. Suavi Aydın, 2009 (Cultural Anthropology, Daniel G. Bates, 1996). Kayda Değer Eser Ödülü'nü (Mansiyon) Kazanan Eserler Doğa Bilimleri • “Biyoloji Felsefesi”, Çev.Ed.: Doç. Dr. Ayhan Sol, 2009 (Philosophy of Biology, 2. Ed. Elliott Sober). Mühendislik Bilimleri • “İnsan Düşüncesinde Yerküre: Yerbilim'e Bir Tarihsel Bakış”, Çev.: Öğ. Gör. Ülkün Tansel, 3. Baskı, 2004, TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları (Thinking about the Earth: A History of Ideas in Geology, Davis Oldroyd, 1996). Sağlık Bilimleri • “İleri Yaşam Desteği: European Resuscitation Council,” Çev.Ed.leri: Doç. Dr. Kubilay Demirağ, Prof. Dr. Agâh Çertuğ, 2006 (Advanced Life Support: European Resuscitation Council, 5. Ed.) • “Klinik Beceriler: Sağlığın Değerlendirilmesi, Hasta Bakım ve Takibi”, Ed.ler: Prof. Dr. Necmiye Sabuncu, Yrd. Doç. Dr. Fatma Ay, 2010. • Romatoloji İçin Temel Cep Rehberi: Romatoloji El Kitabı, Çev.Ed.leri: Doç.Dr. Hüseyin T.E. Özer, D o ç . D r. R e n g i n G ü z e l , 2 0 0 9 ( T h e Essential Pocket Guide to Rheumatology: Oxford Handbookof Rheumatology, 2. Ed., Alan Hakim, Gavin Clunie, Inam Haq, 2006). Sosyal Bilimler • “Demokratikleşme Sürecinde Türkiye”, Prof. Dr. Serap Yazıcı, 2009. • “Yakın İlişkiler Psikolojisi”, Çev. Ed: Prof. Dr. Ali Dönmez 2009, (Understanding Close Relationships, Susan S. Hendrick, 2004). TÜBA- GEBİP Ödülü Kazanan Genç Bilimciler Belirlendi Akademi'nin, fen, mühendislik, sağlık ve sosyal bilim alanlarında ülkemize yetkin bir araştırıcı kuşağı kazandırmak amacıyla 2001 yılında uygulamaya koyduğu Türkiye Bilimler Akademisi Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanlarını Ödüllendirme Programı (TÜBAGEBİP) Ödülleri’nin 2010 yılı sahipleri belli oldu. Bu yıl 24 genç bilimcinin GEBİP Ödülü ile desteklenmesi uygun bulundu. Bir tür 'Genç Akademi' oluşturmaya yönelik bir etkinlik olan TÜBA-GEBİP çerçevesinde, tüm bilim alanlarından, 37 yaş altındaki, bağımsız araştırmacı olarak kendi araştırma grubunu kurarak öğrencilerini yetiştirme çabasında olan, bilimsel araştırmalarıyla öne çıkmış ve üstün liyakat esasına göre seçilmiş genç bilim insanları, üç yıl süreyle desteklenmektedir. Sayfa 23 TÜBA’dan Haberler 2010 Yılı (11. Dönem) TÜBA-GEBİP Ödül Sahipleri Adı Soyadı Alanı Yard. Doç. Dr. İnanç Adagideli Yard. Doç. Dr. Selçuk Aktürk Dr. Aytekin Akyol Doç. Dr. Mehmet Sait Albayram Doç. Dr. Mehmet Cihat Alçiçek Yard. Doç. Dr. Jens Allmer Yard. Doç. Dr. Günay Yetik Anacak Yard. Doç. Dr. Erhan Artuç Doç. Dr. Yusuf Baran Yard. Doç. Dr. Demircan Canadinç Doç. Dr. Atilla Cihaner Yard. Doç. Dr. Selin Aradağ Çelebioğlu Yard. Doç. Dr. Zeynep Ayşecan Boduroğlu Gököz Doç. Dr. Ertuğrul Kılıç Yard. Doç. Dr. Serdar Kozat Yard. Doç. Dr. Tarcan Kumkale Yard. Doç. Dr. Hamza Kurt Doç. Dr. Tuba Çiğdem Oğuzoğlu Yard. Doç. Dr. Özhan Özatay Yard. Doç. Dr. Emrah Özensoy Yard. Doç. Dr. Müfit Sezer Yard. Doç. Dr. Çağdaş D. Son Yard. Doç. Dr. Gözde Ünal Dr. Erkan Yılmaz Yoğun Madde Fiziği Fizik Tıp/Patoloji Tıp/Radyoloji Yer Bilimleri Biyoinformatik Eczacılık/Farmakoloji Ekonomi Moleküler Biyoloji ve Genetik Makine Mühendisliği Kimya Makine Mühendisliği Psikoloji Sabancı Üniversitesi İstanbul Teknik Üniversitesi Hacettepe Üniversitesi İstanbul Üniversitesi Pamukkale Üniversitesi İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Ege Üniversitesi Koç Üniversitesi İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Koç Üniversitesi Atılım Üniversitesi TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Boğaziçi Üniversitesi Tıp/Fizyoloji Elektrik-Elektronik Mühendisliği Psikoloji Elektrik-Elektronik Mühendisliği Veterinerlik Fizik Kimya Matematik Biyoloji Bilgisayar ve Elektronik Mühendisliği Biyoteknoloji Yeditepe Üniversitesi Koç Üniversitesi Koç Üniversitesi TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Ankara Üniversitesi Boğaziçi Üniversitesi Bilkent Üniversitesi Bilkent Üniversitesi Ortadoğu Teknik Üniversitesi Sabancı Üniversitesi Ankara Üniversitesi Doktora Sonrası Araştırma Programı 2010 Yılı Başvuruları Sonuçlandı TÜBA Doktora Sonrası Araştırma Programı (TÜBADSAP) 2010 Yılı uygulaması kapsamında Dr. Özlem Sert Sandfuchs ve Dr. Özgür Akarsu'nun desteklenmesi uygun bulundu. S. Adayın Adı Soyadı Doktorasını Bitirdiği Üniversite Araştırmanın Başlığı 1. Dr. Özlem Sert Sandfuchs LudwigMaximilians-Üniversitä Institut für Geschichte und Kultur des Nahen Orients sowie Bir Osmanlı Kentinde Prof. Dr. İlhan Tekeli DokuProf. Turkologie ODTÜ Mimarlık Böl. ve İlişkiler Ağı, 16. Yüzyılda Rodosçuk 2. Dr. Özgür Akarsu Ege Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Sayfa 24 4 Boyutlu Bianchi Tipi Uzay-Zamanlar İçeren 4+N Boyutlu Kozmolojik Modeller (TR) Yurtiçi Ev Sahibinin Adı Soyadı Prof. Dr. Tekin Dereli Koç Üniversitesi Fizik Böl. Çalıştığı Kurum Bütünleştirilmiş Doktora Programı 2010 Yılı Uygulaması Kapsamında Desteklenecekler Belirlendi TÜBA Bütünleştirilmiş Doktora Programı 2010 Yılı uygulaması kapsamında Hale Özgün (İTÜ), Tuğçe Katipoğlu (İTÜ) ve Suzan Doğan'ın (Ege Ü.) desteklenmesine karar verildi. S. Adayın Adı Soyadı Doktorasını Yaptığı Üniversite Doktora Yaptığı ABD Doktora Programı Yöneticisinin Adı Soyadı Desteklenecek TÜBA Programı 1. Hale Özgün İTÜ Prof. Dr. Cumali Kınacı BDAP 2. Tuğçe Katipoğlu İTÜ Çevre Bilimleri ve Mühendisliği Çevre Mühendisliği Prof. Dr. Derin Orhon BDAP 3. Suzan Doğan EGE Astronomi ve Uzay Bilimleri BDAP Prof. Dr. Esat Renan Pekünlü TÜBA’dan Haberler İspanya Büyükelçisi TÜBA'da Konferans Verdi İspanya Türkiye Büyükelçisi Ekselans Dr. Joan Clos i Matheu, 6 Mayıs 2010'da Türkiye Bilimler Akademisi'nde “İspanya, Türkiye ve Avrupa Birliği” konulu bir konferans verdi. Konferansa Avusturya Büyükelçisi Ekselans Dr. Heidemaria Gürer, Belçika Büyükelçisi Ekselans Pol de Witte, Norveç Büyükelçisi Ekselans Cecilie Landsverk, Macaristan Büyükelçiliği Misyon Şefi Yardımcısı Bayan Agnes Kövago, Estonya Büyükelçiliği Siyasi, Ekonomik ve Kültürel İşler Üçüncü Katibi Bayan Piia Soms'un yanı sıra TÜBA üyeleri ve çok sayıda akademisyen katıldı. İspanya Büyükelçisi Ekselans Dr. Joan Clos i Matheu konferansında, AB'nin kuruluş felsefesini, birliğin üye ülkelere sağladığı yararları, birliğe dahil olmak için uzun süren hazırlık dönemi sürecinin zahmetli olduğunu ama değdiğini anlattı. Dr. Joan Clos i Matheu, konferansında Türkiye'nin, Avrupa Birliği'ne, AB'nin de Türkiye'ye gereksinimi olduğunu vurguladı. TÜBA I. Kök Hücre Kursu ve V. Kök Hücre Sempozyumu Düzenledi Türkiye Bilimler Akademisi Kök Hücre Çalışma Grubu, 25-26 Haziran 2010 tarihlerinde Hacettepe Üniversitesi Kültür Merkezi M ve S Salonlarında simültane TV yayını yoluyla, “I. Kök Hücre Kursu” ve “ V. K ö k H ü c r e S e m p o z y u m u ” d ü z e n l e d i . Sempozyumun bilimsel programına ABD, Almanya ve İngiltere'den kök hücre araştırmalarında ve rejeneratif tıp alanında önde gelen 5 ve ülkemizden de 12 konuşmacı katıldı. Kök Kücre Sempozyumu'nun açış konuşmasını yapan TÜBA Başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat, Akademi'nin on yedi yıllık bir geçmişe sahip olmasına rağmen ülkemizde bilimin özendirilmesi, genç bilimcilerin ödüllendirilmesi ve desteklenmesi gibi aktivitelere çok önem verdiğini belirtti. Kurs ve sempozyuma bu yıl beklenenden çok daha fazla ilgi oldu. Kök Hücre toplantılarına ülkemizdeki 63 üniversite, 50 devlet hastanesi ve araştırma merkezi olmak üzere toplam 103 kurumdan 667 kişi katıldı ve etkinlikler büyük bir ilgiyle izlendi. 25 Haziran 2010'da yapılan I. Kök Hücre Kursu'nda Prof. Dr. Emin Kansu, Prof. Dr. Işınsu Kuzu, Prof. Dr. Murat Elçin, Prof. Dr. Duygu Uçkan ve Prof. Dr. Mutlu Arat, araştırma konuları ile ilgili bilgi ve yenilikleri sundular. 26 Haziran 2010'da yapılan V. Kök Hücre Sempozyumu'nda ise Prof. Dr. James Adjaye (Berlin), Prof. Dr. Alexander Medvinsky (Edinburgh), Prof. Dr. Ernst Holler (Regensburg), Dr. Tamer Önder (Boston), Sayfa 25 TÜBA’dan Haberler Prof. Dr. Tayfun Özçelik (Ankara), Prof. Dr. Murat Elçin (Ankara), Doç. Dr. Can Akçalı (Ankara) dünyadaki kök hücre araştırmalarıyla ilgili bilgi verdiler. Sempozyumun son bölümünde dört sözel sunum gerçekleştirildi. Dr. Tuğba Bağcı-Önder (Boston), Dr. Selçuk Sözer Tokdemir (İstanbul), Yard. Doç. Dr. Bülend İnanç (Van) ve Prof. Dr. Erhan Pişkin (Ankara) kök hücre alanında yapmış oldukları özgün çalışmalarını sundular. Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın, Râbi Medrese'yi Ziyaret Etti Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın, 5 Haziran 2010'da, Türkiye Bilimler Akademisi tarafından restore ettirilen ve restorasyonu tamamlanan Râbi Medrese'yi ziyaret ederek Akademi Başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat ile Yüksek Mimar Ayşe Orbay'dan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Râbi ve Salis medreseleri, Mimar Sinan'ın yaratıcılığını sergilediği ilginç tasarımlar olarak Osmanlı tarihine damgasını vurmuştu ve ikiz medreseler Osmanlı öğretim sisteminde en yüksek düzeyi temsil ediyordu. Bu simgesel ve estetik değerin bilincinde olarak, tarihi kimliğini en iyi koruyacak şekilde TÜBA tarafından restore ettirilen Râbi Medrese'nin, İstanbul Müze Kent Projesi için de örnek teşkil edeceği belirtildi. Râbi Medrese'de, 2005 yılında Sayfa 26 başlatılan restorasyon çalışmaları, 2009'da tamamlandı. TÜBA, medresedeki çalışmaların restorasyon kültürü oluşturması amacıyla, vakıf eserleri ve Mimar Sinan'ın tüm eserlerindeki restorasyon uygulamalarının aslına uygun, ulusal ve uluslararası alanda örnek olacak şeklinde yapılmasına büyük özen gösterdi. Avrupa Genç Bilimler Akademisi Kurulabilir mi? Avrupa Akademileri Birliği, (All European Academies-ALLEA) Avrupa'da Genç Bilimler Akademisi kurulup kurulamayacağını araştırıyor. Türkiye Bilimler Akademisi'nin ev sahipliği ve L'Oreal Türkiye'nin finansal desteği ile 26-28 Mart 2010 tarihlerinde Antalya'da düzenlenen “Grand Challenges” adlı çalıştayda, konuyla ilgili toplantılar gerçekleştirildi. Çalıştaya ALLEA Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nicholas Mann ve Executive Direktörü Dr. Rudiger Klein, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat ve Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Tarık Çelik ile Rusya, Bosna, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Finlandiya, Almanya, İsrail, Kosova, Litvanya, İtalya, Makedonya, Moldova, Sırbistan, Sudan, Karadağ, Polonya, İspanya, Norveç, Birleşik Krallık (İngiltere) ve Türkiye'den, toplam 22 genç bilim insanı ile Finlandiya, Belçika, Hırvatistan ve Türkiye'den 4 davetli konuşmacı katıldı. Çalıştay, açılış konuşmaları ve genç bilimcilerin özgün sunumları ile başladı, davetli konuşmacılar tarafından verilen konferanslar ve paralel seanslarla devam etti. Paralel seanslar sırasında genç bilimciler, üç ana gruba ayrıldı ve şu konular tartışıldı: TÜBA’dan Haberler • Bilim önceliklerinin planlanması süreci: Yeni nesil genç lider bilimciler için bir rol var mıdır? • Büyük engeller ve disiplinlerarası etkileşim: Yeni nesil genç lider bilimciler için yeni bilim nedir? • Disiplinlerarası entegrasyon için gerekenler: Yeni nesil genç lider bilimcilerin sorumluluk ve rolleri nelerdir? • Mevcut Genç Akademiler için geliştirilmesi gereken kritik, pozitif elementler nelerdir? Gerçekleştirilen beş paralel seans sonrasında, tüm gruplar düşüncelerini birleştirerek vardıkları ortak görüşü sundular ve çalıştayı sonuçlandırdılar. Kitap Fuarında TÜBA Yayınları Büyük İlgi Gördü Türkiye Bilimler Akademisi yayınları, 20-28 Mart 2010 tarihleri arasında, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen 4. Ankara Kitap Fuarı'nda okuyucularla buluştu. İlgi ve satışın yoğun olduğu TÜBA Standında, Akademi'nin 125'i aşkın yayını sergilendi. İstanbul Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi Projesi'nin Üçüncü Genel Koordinasyon Toplantısı Yapıldı İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti, İstanbul Kültür Mirası ve Kültür Ekonomisi Projesi'nin üçüncü Genel Koordinasyon toplantısı, 13 Temmuz 2010 Salı günü saat 14.00'de Râbi Medrese'de gerçekleştirildi. Toplantıda, çalışmanın bu aşamasında gelinen nokta değerlendirildi ve bundan sonraki süreçte yapılacaklar planlandı. Toplantıya, Akademi Başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat, Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, Prof. Dr. İsmail Kara, Doç. Dr. Abdulkadir Emeksiz, Doç. Dr. Zeynep Enlil, Doç. Dr. Asu Aksoy, Dr. Betül Ekimci, Evrim Özkan Töre, Hakan Tanrıöven, Tuba Köksal ile Arkitera'dan Ömer Kanıpak ve Bilgi Yayınları Direktörü Fahri Aral katıldı............................................................. . TÜBA Bilim Eğitimi Projesi'nde Fibonacci Adımları Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı'nın “Science-inSociety” (Toplumda Bilim) projesi olan “Ecole normale supérieure (Fransa)” tarafından Bayreuth Üniversitesi’nin bilimsel koordinatörlüğü ile yürütülecek. Avrupa'da sorgulamaya dayalı bilim ve Matematik eğitiminin yayılmasını sağlamak amacını taşıyan projenin süresi 38 ay olarak belirlendi. Projede yer alacak ülkeler/kurumlar için üç grup tanımlanıyor. Bunlar: 1) Referans Merkezleri (Reference Centers/RCs) (12 adet) 2) İkiz Merkez1 (Twin Center1/TC1) (12 ülke/kurum) 3) İkiz Merkez2 (Twin Center2/TC2) (13 ülke/kurum) TÜBA, Fibonacci Projesi'ne İkiz Merkez2 olarak katıldı ve Referans Merkezi olarak Berlin Hür Üniversitesi ile eşleşti. Türkiye, TÜBA'nın katılımıyla bu projede yer alan 37 ülkeden Avrupa Birliği dışından katılan tek ülke olma özelliği taşıyor. Proje kapsamında, 15-16-17 Haziran 2010 tarihlerinde Akademi Başkanı ve Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Yücel Kanpolat, gelen davet üzerine tanışmak ve yapılan aktiviteleri görmek amacıyla Berlin Hür Üniversitesi'ne gitti. Bu ziyaretin ardından, proje yerel yapılanması ile ilgili çalışmalara ve paylaşıma başlamak üzere 25 ve 30 Haziran 2010 tarihlerinde Talim ve Terbiye Kurulu Başkan Yardımcısı Zübeyir Yılmaz, Ankara'daki sekiz proje okulunun yönetici ve koordinatör öğretmenleri ile eğitim fakültelerinden bir temsilcinin de katılımlarıyla tanıtım ve değerlendirme toplantıları gerçekleştirildi. Bu toplantılarda, katılımcılara Fibonacci Projesi tanıtıldı ve projenin gereksinimleri ile ilgili bilgi verildi. Proje yapılanması halen devam ediyor. Aralık 2010'da gerçekleştirilmesi planlanan ilk kurs için çalışmalara başlandı. Fibonacci Projesi Hakkında İtalyan Leonardo of Pisa, (Fibonacci, 1170- 1250), Ortaçağ'ın en iyi matematikçilerinden biridir. Liber Sayfa 27 TÜBA’dan Haberler Abaci adlı kitabında, bir erkek ve bir dişi tavşanın oluşturacağı tavşan popülasyonunu belli varsayımlarla bir sayı dizisi olarak tanımlamıştır. “Fibonacci Sayıları” olarak adlandırılan bu sayı dizisi, kendinden bir önceki iki sayının toplamıyla oluşturulan sayı dizisidir. (1,1,2,3,5,8,13,..). Projenin ismi bu sayı dizisinden esinlenerek konulmuştur. Projenin işleyişi genel olarak, şöyle özetlenebilir: Matematik ve sosyal bilimlerde uygulamacı eğitim metodu konusunda daha deneyimli oldukları kabul edilen Referans Merkezleri, yapılan başvurulara göre seçilen bir İM1 ve bir İM2 ile eşleşmektedir. Süreç ilerledikçe her bir İkiz Merkez bir adım daha ilerleyerek Referans Merkezi haline dönüşecek, kendisiyle eşleşecek diğer İkiz Merkezler de uygulamacı eğitimi yaygınlaştıracaktır. Bu sayede Fibonacci sayı dizisindeki gibi bir artış gözlenebilecektir. Antalya'da Bilim Eğitimi Çalıştayı Yapıldı Eğitimi Projesi kapsamında 20-21 Mayıs 2010 tarihlerinde Antalya Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi Uygulama Oteli'nde, Antalya Milli Eğitim Müdürlüğü, Türkiye Bilimler Akademisi ve Akdeniz Üniversitesi işbirliği ile Bilim Eğitimi Antalya Çalıştayı gerçekleştirildi. Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün ev sahipliğini yaptığı ve TÜBA Başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat, Antalya Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Mehmet Karakaş, Antalya Vali Yardımcısı Yıldırım Uçar ve Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mimar Türkkahraman'ın açılış konuşmaları ile başlayan çalıştaya, Antalya'nın çeşitli yerlerinden yaklaşık 200 öğretmen katıldı. Akademi Başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat, TÜBA şeref üyeleri Prof. Dr. Bozkurt Güvenç, Prof. Dr. Namık Kemal Aras ve asli üyeler Prof. Dr. Sami Gülgöz ile Prof. Sayfa 28 Dr. Ahmet Oral, çalıştayda konuşmacı olarak yer aldılar. TÜBA üyeleri konuşmalarında, örnek model teşkil edebilecek ünlü bilim insanlarının biyografilerinden örnekler vererek bilimsel düşünce ve sorgulamanın önemini vurguladılar ve basit malzemelerle deney uygulamalarını öğrencilerle birlikte gerçekleştirdiler. Çalıştaya, Akdeniz Üniversitesi öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Memduh Sami Taner, Doç. Dr. Günseli Oral, Yrd. Doç. Dr. Hünkar Korkmaz ile Yrd. Doç. Dr. Demet Seban da konuşmacı ve moderatör olarak katıldı. Antalya'nın çeşitli köy ve beldelerindeki okullardan katılan öğretmenler, Arda Bacıoğlu, Arif Aydeniz, Rahmi Akyürek, Mehmet Deliduman, Şakir Uluçay, Selma B o z a n v e D i l e k Ç a p a r, s ı n ı r l ı i m k â n l a r l a gerçekleştirdikleri özgün uygulamalar ve sorgulamaya dayalı eğitim faaliyetleri hakkında bilgi verdiler. Çalıştayda, TÜBA üyeleri ve girişimci öğrencileri bir araya getiren deney standları büyük ilgi gördü. İki günlük çalıştay sonunda, akademisyenler ve öğretmenler arasında değerlendirme yapıldı. Gaziantep'te Bilim Eğitimi Çalıştayı Düzenlendi TÜBA Bilim Eğitimi Projesi kapsamında, TÜBA ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin işbirliği ile 2 Nisan 2010'da, Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu'nda, “Bilim Eğitimi Gaziantep Çalıştayı” düzenlendi. Gaziantep Belediyesi, Valiliği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve üniversitelerin özel katkılarıyla gerçekleştirilen çalıştayda, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, Gaziantep Vali Yardımcısı İbrahim Yurdakul açılış konuşmalarını yaptılar. Gaziantep Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Semih Summak, Zirve Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Hidayet Tok ve Arş. Gör. Bülent Döş, TÜBA’dan Haberler eğitimde eleştirel düşünme konulu sunumlarını gerçekleştirdiler. Çalıştayda, Akademi Başkanı ve proje yürütücüsü Prof. Dr. Yücel Kanpolat, “Bilim Eğitimi ve Marie Curie”; TÜBA Şeref Üyesi Prof. Dr. İlhan Tekeli, “Bilim Eğitimi Yaklaşımının Sosyal Bilimler için Yorumlanması” ve TÜBA Asli Üyesi Prof. Dr. Ali Alpar, “Galileo, Gökyüzü ve Bilim Eğitimi” başlıklı konuşmalar yaptılar. Gaziantep Özel Sanko Okulları'ndan Hülya Bingöl ve Dumlupınar İlköğretim Okulu'ndan Mehmet Yıldırım, okullarındaki uygulamaya dayalı sınıf çalışmalarından örnekler veren konuşmalar gerçekleştirdiler. Çalıştayın sonunda Gaziantep'te kurulmakta olan Planetaryum ve Bilim Merkezi hakkında bir tanıtım sunumu ve ardından da katılımcı öğretmenler, TÜBA üyeleri, akademisyenler arasında sorgulamaya dayalı bilim eğitimi yöntemi ile ilgili değerlendirmeler yapıldı. Çalıştaya, Gaziantep'teki çeşitli okullardan toplam 112 öğretmen katıldı. Bilim Eğitimi Projesi kapsamında öğretmenler arasında yaygınlaştırılmaya çalışılan sorgulamaya ve eleştirel düşünceye dayalı eğitim metodunun önemi, Gaziantep'te çalışmakta olan öğretmenler tarafından da benimsendi. Açık Ders Malzemeleri Projesi'nde Dersler Kabul Edilmeye Başlandı Türkiye Bilimler Akademisi'nin girişimiyle 25 Mayıs 2007'de başlatılan Açık Ders Malzemeleri Projesi öğrencilerin dersle ilgili kaynaklarını zenginleştiren, öğretim üyelerine verdikleri derslerin içeriklerini benzer dersleri verenlerle karşılaştırma, bunlardan yararlanma ve bunları geliştirme olanağı sunan Açık Ders Malzemeleri Projesi, ayrıca kendini geliştirmek isteyen herkesin yararlanabileceği, yaşam boyu öğrenme için önemli bir kaynak oluşturmayı hedefliyor. Projenin ilk yılında 30, ikinci yılında 41 olmak üzere toplam 71 adet yüksek kalitede dersler hazırlanması, bu derslere ek olarak, yabancı dilde üretilmiş yüksek kalitedeki açık ders kaynaklarının ilk yılında 25, ikinci yılında 25 olmak üzere toplam 50'sinin Türkçe'ye çevrilmesi planlanıyor. DPT'ye sunulan 150 derslik pilot projenin kabul edilmesiyle, UADMK Proje Çalışma Grubu, 2010 yılı için Temel Bilimler, 2011 yılı için ise Sosyal Bilimler odaklı çeviri ve telif açık dersler oluşturmasına karar vererek çalışmalara başladı. Proje kapsamında hazırlanacak derslerin UADMK web sitesi üzerinden herkesin erişimine açık olacak şekilde yayınlanması hedeflendi. Telif Dersler UADMK Çalışma Grubu, 2010 yılı için özgün telif açık ders malzemelerinin aşağıdaki alanlarda olmasına karar verdi. •Matematik •Biyoloji •Moleküler Biyoloji ve Genetik •Fizik ve Astrofizik •Kimya •Yer Bilimleri Türkçe olarak hazırlanacak özgün açık ders malzemelerinin, lisans seviyesinde ve üniversitelerimizde verilen temel dersler için kaynak olabilecek nitelik taşıması, gerektiğinde derslerde metinlere ek olarak görsel/ işitsel bileşenler (animasyon, video, ses ve simülasyon gibi) kullanılması bekleniyor. Ders malzemelerinin telif yasalarına, bilim ve yayın etiğine uygun olarak hazırlanmış olması şartı aranıyor. Telif eserlerin, Açık Ders Malzemeleri Yönergesi'ne ve Hazırlama Kılavuzu'na uygun olarak 4 Ekim 2010 tarihine kadar ilgili form aracılığı ile sisteme yüklenmesi Sayfa 29 TÜBA’dan Haberler gerekiyor. Dersin yüklenmesini takiben, eser sahibi ayrıca UADMK web sitesindeki Telif Taahhütnamesi'ni doldurarak, 4 Ekim 2010 tarihine kadar TÜBAUADMK Çalışma Grubu’na elden ya da posta ile ulaştırması bekleniyor. UADMK Çalışma Grubu'nun değerlendirmesinden sonra, seçilen derslerle ilgili olarak, çeviri ve telif eser sahibine hizmet alımı şeklinde ödeme yapılacak. Kabul edilen ders malzemelerinin telif hakkı TÜBA'ya devredilecek. Çeviri Dersler 2010 yılında çeviri derslerin anket yoluyla belirlenmesi öngörüldü. Bu bağlamda 2010 yılında UADMK Çalışma Grubu tarafından Türkiye çapında başlatılan ankete, 100'e yakın ders önerisi gönderildi. Seçilen Çevirmenler Proje Çalışma Grubu, önerilenler arasından 25 dersi seçti ve bu derslerin çevirmenliği için Türkiye çapında yapılan duyurulara gelen 70 başvuru içinden 25 çevirmen belirlendi. 7 Mayıs 2010'da, TÜBA'da yapılan bir çalıştayda bu çevirmenlerle sözleşmeler imzalandı. 2010 Kasım ayı içerisinde, bu derslerin TÜBA portalında sunulması planlanıyor. Dersler Matematik 1. Linear Algebra 18.06 (MIT, Strang)- Doç. Dr. Mehmet Ünal (Bahçeşehir Ü.) 2. Functions of Complex Variables 18.112 (MIT, Helgason) Prof. Dr. Yusuf Avcı, Faruk Uçar (Bahçeşehir Ü.) 3. Algebra I (18.701) (MIT, Artin)- Prof. Dr. Muhammed Uludağ (GEBİP Üyesi), (Galatasaray Ü.) 4. Algebra II (18.702) (MIT, Artin)- Doç. Dr. Sefa Feza Arslan (ODTÜ) 5. Introduction to Functional Analysis 18.102 (MIT, Melrose) Prof. Dr. Şafak Alpay, Prof. Dr. Zafer Ercan (ODTÜ) 6. Honors Differential Equations 18.034 Spring 2009- Prof. Dr. Ağacık Zafer (ODTÜ), Prof. Dr. Aydın Tiryaki. 7. Introduction to Algorithms 18.410 J (SMA 5503) (MIT, Demaine and Leisersin)- Prof. Dr. Ali Yazıcı -Haluk Ar Fizik 1. Physics I 8.01 (MIT, Walter Lewin)- Doç. Dr. Seydi Doğan (GEBİP Üyesi), (Atatürk Ü.) Sayfa 30 2. Physics II (Electricity and Magnetism) 8.02 (MIT)- Prof. Dr. Rıdvan Durak (Atatürk Ü.) 3. Quantum Physics I 8.04 (MIT, Vladen Vuletic)Prof. Dr. Selami Kılıçkaya (Osmangazi Ü.) 4. Statistical Physics I 8.333 (MIT, Mehran Kardar)Doç. Dr. Tuğrul Senger (GEBİP Üyesi), (İzmir Yüksek Tekn. Enst.) 5. Statistical Physics II 8.334 (MIT, Mehran Kardar)Doç. Dr. Altuğ Özpineci (GEBİP Üyesi), (ODTÜ) 6. Quantum Mechanics, Phys 6210 (Utah, Torre)- Doç. Dr. Ersen Mete (Balıkesir Ü.) Yer Bilimleri 1. Petrology 12.109 (MIT, Grove)- Yrd. Doç. Dr. Sibel Tatar Erkül (Akdeniz Ü.) 2. Structural Geology 12.113 (MIT, Burchfield)Öğrt. Gör. Dr. Fuat Erkül (Akdeniz Ü.) 3. Surface Procesess and Landscape Evolution 12.162/12.463 (MIT)- Prof. Dr. Orhan Tatar (Çanakkale Ü.) 4. Physics and Chemistry of the Terrestrial Planets 12.002 (MIT, Royden and Weiss)- Doç. Dr. Gültekin Topuz (GEBİP Üyesi), (İTÜ) Biyoloji 1. Genetics 7.03 (MIT, Keiser, Fink, Samson, Mishke)- Doç. Dr. İrfan Kandemir (Ankara Ü.) 2. Introduction to Biology 7.014 (MIT, Chisholm, Walker, Khodor, Mishke)- Prof. Dr. Alaattin Şen (GEBİP Üyesi), (Pamukkale Ü.) 3. Fundamentals of Ecology 7.30J/1.018J (MIT, Chisholm, Schaider)- Prof. Dr. Selim Sualp Çağlar (Hacettepe Ü.) Kimya 1. Physical Chemistry 5.61 (MIT, Griffin and Voorhis)- Prof. Dr. Nursel Pekel Bayramgil (Hacettepe Ü.) 2. Physical Chemistry II 5.62 (MIT, Field and Griffin)- Prof. Dr. Serap Şenel (Hacettepe Ü.) 3. Principles of Chemical Science 5.111 (MIT, Drennan and Taylor)- Prof. Dr. Nurcan Karacan (Gazi Ü.) 4. Thermodynamics and Kinetics 5. 60 (MIT, several faculty members have contributed)- Prof. Dr. Mehmet Levent Aksu (Gazi Ü.) TÜBA Üyelerinden Haberler Proje Paydaşları Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA), Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK), ULAKBİM ve aşağıdaki üniversitelerdir. Abant İzzet Baysal Ü. İnönü Ü. Adıyaman Ü. İstanbul Ticaret Ü. Adnan Menderes Ü. İstanbul Ü. Anadolu Ü. Kadir Has Ü. Ankara Ü. Kahramanmaraş Sütçü İmam Ü. Atatürk Ü. Atılım Ü. Balıkesir Ü. Başkent Ü. Bartın Ü. Bingöl Ü. Boğaziçi Ü. Cumhuriyet Ü. Çankaya Ü. Çukurova Ü. Dicle Ü. Dumlupınar Ü. Düzce Ü. Ege Ü. Erciyes Ü. Fatih Ü. Fırat Ü. Gazi Ü. Gaziantep Ü. Gaziosmanpaşa Ü. Gebze Yüksek Teknoloji Ens. Hacettepe Ü. Harran Ü. Karabük Ü. Karadeniz Teknik Ü. Kastamonu Ü. Kırklareli Ü. Koç Ü. Mersin Ü. Muğla Ü. Mustafa Kemal Ü. Niğde Ü. ODTÜ Ü. Ondokuz Mayıs Ü. Osmangazi Ü. Osmaniye Korkut Ata Ü. Özyeğin Ü. Pamukkale Ü. Sabancı Ü. Selçuk Ü. Süleyman Demirel Ü. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Ü. Trakya Ü. Uludağ Ü. Prof. Dr. Halet Çambel (Şeref Üyesi) Nature dergisinin 7 Temmuz 2010 tarihli sayısında Prof. Dr. Halet Çambel ile ilgili bir makale yayınlandı. “An archaeologist digs through her life” başlıklı yazıda Prof. Dr. Halet Çambel'in Türkiye'de bilimsel bir kahraman olarak görüldüğü belirtilerek, Prof. Çambel'in yaşamı, ailesi ve çalışmaları anlatıldı. Prof. Dr. Bozkurt Güvenç (Şeref Üyesi) Prof. Dr. Bozkurt Güvenç'e, 24 Nisan 2010'da Türk Yükseltme Derneği tarafından 50. Yıl Plaketi verildi. Prof. Dr. Halil İnalcık (Şeref Üyesi) Yalova Üniversitesi ve Dumlupınar Üniversitesi tarafından fahri doktora verilen Prof. Dr. Halil İnalcık, STK Konfederasyonu tarafından da Onur Ödülü'ne layık görüldü. Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı (Şeref Üyesi) Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı International Association of Applied Psychology-IAAP üyeliğine seçildi. Prof. Kağıtçıbaşı ayrıca, The Academy of Sciences for the Developing World (TWAS) Ekonomik ve Sosyal Bilimlerde Danışma Komitesi üyesi oldu. Prof. Dr. Sadık Kakaç (Şeref Üyesi) Prof. Dr. Sadık Kakaç ve araştırma grubu tarafından hazırlanıp İzmir-Çeşme'de yapılan NATO ASI toplantısında sunulan “Conjugated Heat Transfer in Microchannels” başlıklı bildiri, ICHMT (International Centre for Heat an Mass Transfer) Ödül Komitesi tarafından 2009 Hartnett- Irvine Ödülü'ne layık görüldü. Prof. Dr. Okan Akhan (Asli Üye) Saraybosna Üniversitesi tarafından Prof. Dr. Okan Akhan'a girişimsel radyolojinin gelişmesine önemli katkılarından dolayı teşekkür belgesi verildi. Ayrıca Cardiovascular and Interventional Radiological Society of Europe- CIRSE, Prof. Akhan'ı, Girişimsel Radyoloji alanına yaptığı uluslararası katkı nedeniyle “Distinguished Fellow” olarak seçti. Prof. Akhan'a ödülü, CIRSE'nin 2-6 Ekim 2010 tarihlerinde Valancia/ İspanya'da yapılacak Avrupa Kongresi'nde takdim edilecek. Prof. Dr. Emel Arınç (Asli Üye) Prof. Dr. Emel Arınç, International Society for the Study of Xenobiotics’in (ISSX) düzenlediği 9. Sayfa 31 TÜBA Üyelerinden Haberler Uluslarası ISSX Kongresi'nin başkanlığına seçildi. Üç yılda bir gerçekleştirilen bu disiplinlerarası kongre, 4-8 Eylül 2010'da, İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde yapıldı. aydınlatılması çalışmaları nedeniyle verildiği açıklandı. Prof. Süzer'e unvanı, 20 Ekim 2010'da, New Mexico'da düzenlenecek sempozyumda takdim edilecek. Prof. Dr. Metin Balcı (Asli Üye) 24 Mart 2010'da Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü ve Kimya Bölümü tarafından NMR Spektroskopisi Laboratuvarları'na Prof. Dr. Metin Balcı'nın adı verildi. Prof. Dr. İsenbike Togan (Asli Üye) Prof. Dr. İsenbike Togan, Başkortostan Respublikası Bilimler Akademisi (Rusya Federasyonu) tarafından 21 Mayıs 2010'da Şeref Üyeliğine kabul edildi. Prof. Dr. A. Nihat Berker (Asli Üye) Physica A adlı bilimsel yayının 1 Ağustos 2010 tarihli 157 sayfalık nüshası, 60. yaş günü onuruna, Prof. Dr. A. Nihat Berker'e atfedildi. Yayında, Berker'in kariyeri ve yapıtları üzerine bilgi, İstanbul ve Kadıköy fotoğraf ve haritalarının yanı sıra, yurtdışı ve Türkiye'den bazı bilim insanlarının, istatistik fizik, yoğun madde fiziği, akışkanlar fiziği ve biyolojik fizik konularında araştırma makaleleri yer aldı. Prof. Dr. Ayşe Erzan (Asli Üye) Euroscience (Euroscience Association- Avrupa Bilim Birliği) Başkanı Prof. Enric Banda, Prof. Dr. Ayşe Erzan'ın 2009 yılı Rammal Ödülü'ne layık bulunduğunu açıkladı. İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Erzan, Euroscience'ın web sayfasında “karmaşık ve kritik sistemler konusunda önde gelen bir uzman, etik ve insan hakları konusunda Akdeniz'deki çeşitli gruplarla oldukça etkin bir işbirliği içinde ve Gelişen Dünya için Bilimler Akademisi'nin önemli bir üyesi” olarak tanıtıldı. Prof. Dr. Erol Gelenbe (Asli Üye) Prof. Dr. Erol Gelenbe, Macar Bilimler Akademisi'ne yabancı üye olarak seçildi. Üç yılda bir yapılan üye seçiminde Prof. Gelenbe, Mühendislik Bilimleri alanında seçilen üç yeni, yabancı üye arasında yer aldı. Prof. Dr. Şefik Süzer (Asli Üye) Prof. Dr. Şefik Süzer, Amerikan Vakum Derneği'nin (American Vacuum Society- AVS) en üst düzeyde üyelik anlamına gelen “Fellow” unvanına layık görüldü. Prof. Süzer'in bu unvana, atomların, moleküllerin ve yüzeylerin elektronik yapılarının fotoelektron spektroskopisi tekniği kullanılarak Sayfa 32 Prof. Dr. Aslıhan Tolun (Asli Üye) Prof. Dr. Aslıhan Tolun, Boğaziçi Üniversitesi Akademik Teşvik Ödülü'ne layık görüldü. Prof. Dr. Aral Okay (Asli Üye) Prof. Dr. Aral Okay, Mineralogical Society of America tarafından üyeliğe seçildi. Prof. Dr. Tayfun Özçelik (Asli Üye) Prof. Dr. Tayfun Özçelik ve arkadaşlarının Akdeniz bölgesinde genom sekanslama verilerinin eldesi ve toplanmasının evrim ve insanların erken göçleri hakkında önemli bilgiler vereceğine dikkat çekilen “Collaborative genomics for human health and cooperation in the Mediterranean Region” adlı makalesi Nature Genetics Dergisinin 42 (8) Ağustos 2010 tarihli sayısında yayımlandı. Prof. Dr. Ahmet Gül (Asosiye Üye) Prof. Dr. Ahmet Gül ve arkadaşları tarafından hazırlanan, Nature Genetics Dergisinin Ağustos 2010 tarihli sayısında yayımlanan makalede, Behçet Hastalığı'nda ilk kez gerçekleştirdikleri genome-wide assosiasyon çalışmasının (GWAS) sonuçlarına yer verildi. Yard. Doç. Dr. F. Ömer İlday (TÜBA-GEBİP Üyesi) Bilkent Üniversitesi Fizik Bölümü öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. F. Ömer İlday ve ekibi, mevcut lazerden daha yüksek güçle çalışan yüksek performanslı yeni bir lazer geliştirdi. "Soliton-Similariton" adı verilen lazerde iki farklı lazerin özellikleri birleştiriliyor ve optik frekans kaynakları yapmaktan, doku ve malzeme işlemeye kadar çok geniş kullanım alanı bulunuyor. Kamuoyu Duyurusu Türkiye Bilimler Akademisi'nin Kök Hücrelerin Hastalara Uygulanması Konusunda Görüş ve Önerileri Kök hücre araştırmaları günümüzün bilim ve teknoloji gündeminin en önemli, aynı zamanda en tartışmalı konularından birini oluşturmaktadır. Kök hücreler doku ve organları yenilemede sahip oldukları üstün potansiyelleri sayesinde, doku harabiyeti veya kaybı sonucunda ortaya çıkan pek çok hastalığın tedavisine yönelik büyük beklentiler doğurmaktadır. Kök hücre araştırmalarının hız kazandığı ve önemli gelişmeler gösterdiği son on yıl içerisinde bu alanda çalışan araştırıcılar önemli biyolojik ve tıbbi sorunların yanı sıra yasal ve etik sorunlarla da karşı karşıya kalmışlardır. İnsan kök hücrelerinin elde edilmesi, araştırılması ve tedavi amaçlı olarak kullanımı ülkelere göre değişmektedir. Bu durum, kök hücre araştırma ve uygulamaları konusunda kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini, bu bilgiler ışığında kapsamlı katılımla konunun etraflı tartışılabilmesini, yasal düzenlemelerin zaman kaybetmeksizin gerçekleştirilmesini gerekli kılmaktadır. Görüş ve Önerilerimiz 1. İnsan kaynaklı kök hücreleri ile ilgili olarak uyulması gereken kurallar, bu hücrelerin türlerine (Embryonik, Fötal, Erişkin, Mezankimal ve Kordon Kanı Kök Hücreleri gibi), elde ediliş yöntemlerine ve insanda kullanma amacına bağlı olarak farklılıklar taşırlar. Bu nedenle kök hücrelerle ilgili araştırmalar, uygulamalar ve uyulması gereken kurallar hücre türlerine göre farklılıklar göstermektedir. 2. Günümüzde kan yapıcı kök hücreler dışında kalan diğer kök hücre türleri ile ilgili araştırmalar devam etmekte ise de, bu hücrelerin hastaya kesin ve kalıcı yararları konusunda yeterli bilimsel verilere henüz ulaşılmış değildir. Embriyonik ve mezenkimal kök hücrelerin onarım tıbbı amacıyla kullanımına ilişkin yasal düzenlemeler henüz oluşturulmamıştır. Bu nedenle bu tür hücrelerin hastaya verilmesi henüz deneme olarak kabul edilmektedir. Hastalıkların bu grup kök hücreler ile rutin tedavileri ancak bilimsel ve kanıta-dayalı verilerin yayınlanarak bilim dünyası tarafından kabul görmesinden ve yasal düzenlemeler yapıldıktan sonra düşünülebilir. 3. İnsan embriyonik kök hücreleri henüz yeterince bilinmediğinden ve kanser oluşturma riski gibi nedenlerle halen deneysel araştırma aşamasında olup, hastalıklar için henüz bir tedavi seçeneği aşamasında değildir. 4. Kullanım amaçları ve kaynağından bağımsız olarak, henüz tedavi niteliğine kavuşmamış ve araştırma düzeyindeki kök hücreler ve uygulamaları ilke olarak ticaret unsuru ve kazanç kaynağı olmamalıdır. 5. Kök hücre tedavilerinin günümüzde uygulanmasında ve standart bir tedavi yöntemi olarak geçerlilik kazanabilmesi için aşağıdaki konular önemle dikkate alınmalıdır : a) Kök hücrelerin halen yeni geliştirilmekte olan, laboratuvar koşullarında elde edilen ürünler olması nedeniyle, elde edilme yöntemleri ile saflığı, veriliş dozları, sayıları ve etkinlikleri henüz yeterince kanıtlanmış değildir. b) Kök hücrelerin özellikleri laboratuvarlar arasında farklılıklar gösterebilmekte, bu durum da günümüzdeki araştırmalarda elde edilen farklı sonuçlara yansıyabilmektedir. c) D e n e y s e l h a s t a l ı k l ı h a y v a n m o d e l l e r i n d e gerçekleştirilen kök hücre uygulamalarının sonuçları ve toksikolojik çalışmalar henüz insan hastalıklarında kök hücre tedavisi ile beklenen olumlu sonuçlara işaret etmekten uzaktır. d) İnsan kök hücrelerinin deney hayvanlarına nakli sonrası izlenen biyolojik ve bağışıklık yanıtları hastalarda beklenenlerle aynı değildir. e) Embriyonik kök hücrelerin canlılara verilmesi sonrasında tümör oluşturma riskleri henüz çözümlenmemiştir. Bu önemli risk varlığı nedeniyle, hücrelerin öncül hücrelere farklılaştırılarak uygulanmaları üzerinde araştırmalar devam etmektedir. f) Farklı yaş, cinsiyet ve etnik kökenli vericilerden toplanan kök hücrelerde çok farklı “yapısal ve kalıtsal kimlikler” bulunmaktadır. Kök hücrelerinin ve vericilerin moleküler özelliklerinin standardizasyonu dünyada çok yeni başlatılan bir süreçtir. 6.Günümüzde etkinliği ispatlanmamış “kök hücre tedavileri” konusunda hastalara ücret karşılığı “kök hücreler” verilmek üzere bir pazar oluşturulduğunu bilim insanları olarak kaygıyla izlemekteyiz. İlaca yanıtsız veya ileri dönem bazı hastalıklarda yüksek ücretler karşılığında bilimsel temeli gösterilmemiş kök hücre tedavileri önerilerek hasta ve ailelerinin ümitleri istismar edilebilmektedir. Öyle ki, bazı hastalar “kök hücre tedavi turizmi” adı altında farklı ülkelere etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmamış ve etik denetim altında olmayan “kök hücre tedavileri” almak üzere büyük mali ödemeler ve zorluklar ile seyahat etmektedirler. 7. Embriyonik kök hücrelerin laboratuvar şartlarında araştırmaları üzerindeki kısıtlamanın kaldırılması ülkemizde bu alanda yapılacak özgün çalışmalara büyük bir kolaylık sağlayacaktır. 8. Ülkemizde kapsamlı kök hücre araştırmalarının yapılabileceği “Mükemmelliyet Merkezleri”nin kurulması ve geliştirilmeleri desteklenmelidir. Sonuç olarak, kök hücre biyolojisi ve özelikleri konularındaki bilimsel araştırmalar henüz başlangıç aşamasındadır. Kök hücrelerin temel bilimlerdeki araştırmalardan elde edilecek sonuçlarının güvenilirliliği, zararsız oldukları ve etkinlikleri yeterince ortaya çıkarıldıktan sonra etik ilkelere bağlı kalmak ve çok az sayıda hastayla başlamak kaydıyla insanlarda klinik araştırmalarda denenmeleri temel ilke olmalıdır. Hastaların ve ailelerin ısrarları ile doğal beklentileri, hiçbir zaman kök hücre araştırmaları ve insanlara uygulamalarındaki bilimsel ve etik hataların yapılmasını haklı gösteremez. “Helsinki Deklerasyonu” ve “Nuremberg Kodu” ile güvence altına aldığımız hasta hakları ve etik kuralları her araştırma ve klinik uygulamada vazgeçilmez önceliklerimizdir. Kamuoyunun bilgilerine saygıyla sunuyoruz. Türkiye Bilimler Akademisi Kök Hücre Çalışma Grubu 18 Ağustos 2010