1 B€L•M 1 KUANTUM TEORİ GİRİŞ 19. y‚zyılın sonlarına doğru , atom boyutundaki sistemler ‚zerinde yapılan bazı deneylerde deneysel sonu…ların atomun davranışına ait bilgilerin klasik mekanikteki teoriler ile a…ıklanamadığı anlaşılmıştır. 1900 yılında M.Planck, farklı frekanslardaki şiddetli ışınımın yani elektromanyetik ışımadaki ışının frekanslarının kuantumlu olması gerektiğini ‡ne s‚rd‚. Max Planck'ın siyah cisim ışıması olarak adlandırdığı bu varsayım Kuantum Mekaniğinin gelişmesindeki ilk adım olmuştu. Planck'ın Siyah Cisim Işıması varsayımı ‚zerine 1905 yılında A.Einstein; Planck'ın fikirlerini ve 1877 yılında Hertz tarafından yapılan Fotoelektrik etki olayını ele alarak bu g‡r‚şleri geliştirdi. 1924 yılında ise de Broglie, A.Einstein'ın ışığın par…acık ‡zelliği g‡sterebileceğini ileri s‚rmesinden sonra par…acıkların dalga ‡zelliği de g‡sterebildiğini savundu. 1913 yılında Niels Bohr, hidrojen atomu hakkında teori geliştirdi. Atom spektrumunun kuantal a…ıklamasını yaptı. Heisenberg ve Schr‡dinger 1926 yılında kuantum mekaniğini geliştirdiler. Yaklaşık 30 yıl s‚ren bu gelişmelerden sonra Kuantum Mekaniğinin temelleri atılmış oldu. B‡ylece Kuantum Mekaniği kimyada son derece ‡nemli bir anlayışa , felsefeye sahip oldu. Kuantum Mekaniğini kısaca tanımlarsak; mikroskobik sistemlerin (atom, …ekirdek, molek‚l. v.s.) davranışını matematiksel kavramlarla ifade etmek ve bu kavramların varlığını , sonu…larını fiziksel mantığa mikroskobik y‡ntemdir. yapıların d‡n‚şt‚rerek fiziksel ‡zelliğini incelemek atom, …ekirdek, molek‚l v.s. ‚zere geliştirilmiş bilimsel 2 1.1 FİZİKSEL SABİTLER : Kuantum mekaniğinde karşılaştığımız bazı temel fiziksel sabitler aşağıdaki tabloda ‡zetlenmiştir. Işık Hızı c = 2.998 x 108 m/s Elektron Yƒkƒ e = 1.602 x 10-19 C Planck Sabiti Planck Sabiti (ħ) Elektron Kƒtlesi Proton Kƒtlesi N‡tron Kƒtlesi İnce Yapı Sabiti h = 6.626 x 10-34 Js = 4.136 x 10-15 eV s ħ = h/2π = 1.055 x 10-34 Js = 6.582 x 10-16 eV s me = 9.110 x 10-31 kg = 0.5110 M eV/c† mp = 1.6727 x 10-27 kg = 938.28 M eV/ c† mn = 1.6750 x 10-27 kg = 939.57 M eV/ c† α = e†/ ħc = 1/137.04 a0 = ħ†/me† Bohr YarıŠapı = 5.291 x 10-11 m = 0.5291 ‹A R = me e4/2ħ† Rydberg Sabiti = 1.0974 x 107 1/m = 13.61 eV Tablo 1.1 Elektron J.J. Thomson'un 1897 yılında yaptığı bir dizi deneyler sonunda ''katot ışınları''denilen demetlerin aslında negatif yƒklƒ parŠacıklardan oluştuğunu g‡stermesiyle bulunmuştur.1909 ile 1913 tarihleri arasında Robert Millikan bir seri mƒkemmel deney yaptı . Bu deneylerde , elektronun elementer yƒkƒ e' yi ‡lŠtƒ ve elektron yƒkƒnƒn kuantize doğasını belirledi. Aynı yıllarda Rutherford, kendi adıyla anılan atom modeli geliştirdi. Thomson'un elektronu bulması ile birlikte bu sƒreŠ birbirini deneylerle devam etti. takip eden 3 Şekil 1.1 Katot ışını tƒpƒ Şekil 1.2 Millikan’ın Yağ Damlası Deney Dƒzeneği 1.2 DALGA HAREKETİ: Işığın dalga ‡zelliği g‡sterdiğinin anlaşılmasından sonra ışığın hareketi hakkındaki d‚ş‚nceleri tekrar g‡zden ge…irmenin ka…ınılmaz olduğu anlaşıldı. Kuantum mekaniğinde dalgalar hakkındaki bilinen kesin g‡r‚şler yeniden g‡zden ge…irildi ve elektromanyetik dalgaların hareketleri hakkında yeni ifadeler geliştirildi. Elektromanyetik dalgaların elektrik ve manyetik alanların etkisiyle birbirini takip eden s‚rekli birbirine dik doğrultularda salınım hareketi yapan dalga olduğu g‡r‚ld‚. Ayrıca elektromanyetik dalgaların ışık hızıyla ilerlediği , yayıldığı anlaşıldı. Yandaki şekil1.3'de elektromanyetik dalganın ilerleme doğrultuları g‡sterilmektedir. Elektromanyetik Dalga Hareketi 4 ; frekans ; dalga numarası ( 1/cm) λ ; dalga boyu (cm) Frekansın birimi Hertz'dir. (Hz) Saniye başına devir sayısına ‘frekans’ denir. B‡ylece (1.1) ve (1.2) ifadelerinden bulunur. Dalga numaraları spektroskopi'de dalga boylarından daha ‡nemli bir yere sahiptir. Žƒnkƒ dalga numaraları aynı frekanslara sahip foton enerjileri ile orantılıdır. +x y‡nƒnde hareket eden bir elektromanyetik dalganın elektrik ve manyetik alan bileşenleri aşağıda verilmiştir. Şekilde de g‡r‚ld‚ğ‚ gibi elektromanyetik dalganın elektrik alan bileşeni yatay, manyetik alan bileşeni dikey doğrultudadır. Elektrik ve Manyetik alan şiddetlerinin maksimum değerleri denklem (1.3) ve (1.4) ile verilmiştir. Bu b‚y‚kl‚kler Ey ve Bz sembolleri ile g‡sterilir. Bƒyƒk etki alanlarına sahip elektromanyetik dalgaların dalga boyları farklı birim sistemlerinde kullanılır. X-ışınları, mor‡tesi ve g‡rƒnƒr dalga boyuna sahip ışınlarının Šoğu angstrom birimindedir. 1 ‹A = 10-10 m = 10-8 cm G‡rƒnƒr dalga boyu ≈ 4000 ‹A 8000 ‹A ≈ ( 400-800 nm) Angstrom SI birimi değildir ve genellikle nanometre terimi kullanılır. 1 nm =10 ‹A = 10 -9 m , ~1 Metre: Işığın boşlukta saniyenin 299792458’de biri kadarlık bir zaman aralığında aldığı yoldur. 5 1.3 SİYAH CİSİM IŞIMASI : Bir gazı ısıttığımızı d‚ş‚nelim. Sıcaklık arttık…a gaz molek‚lleri arasındaki bağlar zayıflar, yeterli enerjiye …ıkarılan atomlar birbiriyle …arpıştığında her atomun elektronları titreşmeye başlar ; titreşen y‚kler harmonik elektromanyetik dalga ‚retirler ki bu, atomun ışık yayınlamasına yol a…ar. Gazların sıcaklığı arttırılınca gaz molek‚lleri arasındaki etkileşmeden dolayı …izgisel spektrum oluşur. Fakat katılarda durum b‡yle değildir. Katılar s‚rekli ışıma yaparlar. Siyah cisim , ‚zerine d‚şen her ısı radyasyonunu soğuran bir cisim olarak adlandırılır. Hi…bir ışını yansıtmadığı yada ge…irmediği i…in g‡r‚nt‚s‚ siyah olur. Aslında bu ‡zellikte bir cisim yoktur fakat hayali bir model oluşturulmuştur. B‚y‚k bir metal duvara …ok ufak bir delik a…tığımızı d‚ş‚nelim. Bu duvara şiddetli bir ışın g‡nderelim. G‡nderilen bu ışınların bir …oğu duvar tarafından absorbe edilir yani soğurulur. Sonu…ta bir termal denge durumuna erişildiğinde duvardaki ufak delikten ge…en ışınların spektrumu g‡zlenebilir. Bunun gibi ışımalar genellikle siyah g‡vde ışıması olarak adlandırılır. Burada “siyah“ terimi ‚zerine d‚şen her frekanstan ışığı soğuran anlamında kullanılır. Siyah cisim ışımasının farklı sıcaklıktaki dalga ışık şiddetleri ve kullanılan ışığın boyları ile ilgili grafik Şekil 1.4 ’de verilmiştir. Şekil 1.4: Farklı sıcaklıklarda ışımanın şiddet-dalga boyu grafiği λ ile λ+dλ arasındaki frekanslara sahip ışığın birim alandaki ışıma gƒcƒ yoğunluğu Iλdλ ’dır. Işığın şiddeti Iλ’dır. Iλ'nın birimi (watt/cmŠ μm)'dır. Aynı birim sistemindeki ışıma g‚c‚ yoğunluğunun birimi ( watt/cmŠ ) 'dır. Toplam Şiddet (Birim zamanda yƒzeyin birim alanı başına enerji) : Siyah cisim ışıması ile ilgili yapılan deneylerin kesin sonuŠlarından elde edilen bazı değerler grafikte verilmiştir. 6 Toplam Işıma Enerjisi olup , T sıcaklığının 4. kuvvetiyle orantılıdır. Burada σ Stefan-Boltzmann sabiti olarak bilinir. 'Toplam Işıma Enerjisi' kanunu Stefan'ın deneysel sonuŠları kullanarak bulması ve daha sonra Boltzmann'ın geliştirmesi ile termodinamik prensipler arasında yerini almıştır. Bununla beraber elektromanyetik ışımalar, ışığın dalga boylarının spektrumları ile ilgili Šalışmalar, deneyler hızla devam etti. Birbirini takip eden bu Šalışmalar sonunda klasik fiziğin temelinde kullanılan teorilerin ışığın doğasını incelemede yetersiz kaldığı anlaşıldı. 1.4 PLANCK TEORİSİ : Planck siyah cisim ışıması hakkında varsayımda bulunarak , bu konu hakkında g‡rƒşlerini başarılı bir şekilde formalize etti . Planck'ın varsayımı ; katıların titreşim hareketleri ile ışıma yapabileceği ve absorbe edilen ışığın ışıma enerjilerinin yalnızca hν enerjisine eşit ve tam katları olacağıdır. Burada h daha sonra Planck sabiti olarak adlandırılacak bir sabittir. ν ise absorbe edilen yada yayımlanan ışığın frekansıdır. Bu nedenle, ışın halinde yayılan yada absorbe edilen ışığın enerjisi herhangi bir değeri alamaz sadece hv enerjisinin kuantumlu değerlerine sahip olabilir. Planck ; temel varsayımını tam olarak ifade edecek, kullanılan verilerin sonuŠlarını doğru bir şekilde verecek bir denklem elde etti. Bu denklemde c ışık hızı (2.99792458 x 108 m/s) ve k Boltzmann sabitidir. (1.380662 x 10-23 J/K ). h bir sabittir. Planck sabiti olarak bilinen bu sabitin Planck tarafından hesaplanan en iyi değeri 'dir. Planck bu teorisini 14 Aralık 1900 'da Berlin Fizik Topluluğu'na (Berlin Physical Society) sundu. Planck'ın ‡ne sƒrdƒğƒ teorinin 1900 yılında Berlin Physical Society 7 tarafından kabul g‡rmemesinden sonra Planck yoğun bir Šalışma sonrasında başarılı bir denklem geliştirdi. Planck'ın elde ettiği denklem 1905 yılında kabul g‡rdƒ. Bununla beraber kuantum mekaniği ile ilgili olarak yeni fikirler Einstein tarafından geliştirilip Planck'ın teorisi desteklendi. Einstein, bu konuyu ''fotoelektrik olayı'' ile aŠıkladı. 1.5 FOTOELEKTRİK OLAYI : Metal bir yƒzeye ışık g‡nderdiğimizde metal yƒzeyinden elektronlar kopar. Bu olaya fotoelektrik olayı denir. Fotoelektrik olayı şematik olarak şekil 1.5 'te g‡sterilmektedir. Şekilde K ile g‡sterilen potasyum ile kaplı ince metal plaka alıcı (resept‡r) g‡revindedir. İnce tel ekran ‡nƒne W ile g‡sterilen ızgara (geciktirici voltaj g‡revindedir) bataryaya bağlanır. Yandaki devre kurulduktan sonra, alıcıya prizmadan geŠirilen tek renkli (monokromatik) ışık g‡nderilince ince metal plaka ƒzerindeki elektronlar harekete geŠer. Harekete geŠen elektronlar hassas galvanometreye ( elektrik ‡lŠeği ) iletilir. B‡ylece devredeki iletim tamamlanır. Galvanometreye kaydedilen akım değerleri ince metal plakaya g‡nderilen ışığın şiddetiyle doğru orantılı bir şekilde değişir. Fotoelektrik olayının Şekil 1.5 ger…ekleşmesi i…in devredeki metal plakadaki elektronları Fotoelektrik h€cre devresi harekete ge…iren ışığın frekansının eşik (başlangı…) frekansından daha b‚y‚k ve s‚rekli olması gerekir. Devreye g‡nderilen ışığın frekansı eşik frekansına eşit olduğunda ince metal plaka ‚zerindeki y‚zeyinden frekanslarda bazı metal elektronlar plaka serbest hale ge…er. Eşik frekansının ‚zerindeki elektronlar fazla harekete ge…er. Elektronların aşırı derecede harekete ge…mesi kinetik enerjinin doğmasına neden olur. Devrede maksimum enerji ‚retilmesi, metal plaka y‚zeyine dik ışık g‡nderilerek veya bataryanın u…larının değiştirilmesi ile yapılabilir. Devreyi bıraktıktan sonra devredeki akımı tamamen farklı kesersek metal voltajlara maruz y‚zey aydınlanır. Aydınlanan ince metal plaka ışık kaynağı olarak g‡rev yapar. Metal plakadan kopan serbest elektronların maksimum hıza ulaşabilmesi , ışığın şiddetinden bağımsız olup sadece frekansına bağlıdır. 8 Klasik Fiziğin d‡nemlerinde bunları anlayabilmek, sonu…larını değerlendirebilmek m‚mk‚n değildi. Işıma enerjisinin elektrik alan b‚y‚kl‚ğ‚ (şiddet) ile orantılı olduğu doğrudan klasik g‡r‚şle bağdaşlaştırıldı. B‡ylece ; daha şiddetli ışımada metal plaka y‚zeyinden kopan (serbest hale ge…en) elektronların daha y‚ksek hızlara sahip olabileceği beklenir. Bunun yerine tek renkli (monokromatik) ışık i…in elektron hızlarının sabit kaldığı , plaka y‚zeyinden kopan elektron sayılarının ışığın şiddeti ile arttığı g‡zlenmiştir. Einstein bir varsayımda bulunarak , y‚ks‚z ışığın hv enerjisinin kuantumlu değerlerine sahip fotonların boşluk yoluyla yayımlandığını aŠıkladı. Metaldeki tek bir elektronun enerjisi ve metal ƒzerine g‡nderilen ışık tarafından fotonun toplam enerjisi absorbe edilen bir hv enerjisine sahiptir. Eğer elektronlar yeterli derecede b‚y‚k enerjilere sahiplerse metal y‚zeyinde oluşan potansiyel engelini aşabilirler. Bununla beraber, y‚ksek enerjiye sahip elektronlar metal y‚zeyinde kinetik enerjinin oluşmasına sebep olurlar. Elektronlara bağlı olarak kinetik enerji ve elektronun frekansına bağlı olarak hv enerjisine sahip fotonlar yayımlanır. Elektron sayısı, absorbe edilen veya yayımlanan fotonların sayısına ve ışık şiddetine bağlıdır. Millikan , fotoelektrik olayındaki deneysel verilerin analizinden hesapladığı foton enerjisi ve frekansıyla orantılı sabitin Planck'ın ışıma denkleminde hesapladığı sabitle g‚zel bir uyum i…inde olduğunu keşfetti. Fotoelektrik olayı , doğada g‡zlemlenebilen ‡nemli bir ışık olayıdır. Işık doğada iki ‡zelliği ile davranış sergiler. Işık bazı koşullar altında dalga benzeri harekete bazen de par…acık hareketine sahiptir. 1.6 ŒİZGİ SPEKTRUMU : Siyah cisim ışımasında sƒrekli ve farklı tiplerde Šizgiler iŠeren spektrum g‡zlenebiliyorsa. Doğada meydana gelen Šizgi spektrumu klasik teoriler tarafından aŠıklanabilinirmiydi? Spektrumla ilgili olarak yapılan denemelerde , spektrumun farklı koşullarda farklı frekanslarda spektrum Šizgileri arasındaki farkların hesaplanabileceği bulundu. Spektrumdaki farklı Šizgileri , kƒŠƒk sayısal değerler arasındaki farklılıkları 9 g‡z ‡nƒnde tutarak gerŠek değerlere yakın sonuŠlarla aŠıklayabiliriz. Hidrojen atomunun spektrumu en basit spektrum yapısına sahiptir. KƒŠƒk bir b‡lgedeki hidrojen atomu spektrumu şekil 1.6‘da ‡rneklendirilmiştir. Şekil 1.6 Balmer serisinde hidrojen atomu spektrum †izgileri 1885 yılında Balmer, hidrojen atomunun spektrumu ile ilgili olarak hidrojen atomu spektrumunu ifade edebilecek basit bir bağıntıyı buldu. Hidrojen atomunun spektrumu ile ilgili dalga boylarını veren denklem şeklinde yazılabilir. Denklemde n2 ifadesi 2'den b‚y‚k bir tamsayı ve R Rydberg sabitidir (R=109,677.58 cm-1). R değerini …ok doğru bir şekilde hesaplayabilmek i…in dalga boylarının ve spektrum …izgilerinin b‚y‚k bir hassasiyetle ‡l…‚lmesi gerekir. Balmer tarafından bulunan bu denklemdeki n2 ifadesinin 2'den daha kƒŠƒk değerde olamayacağının farkına varılmalıdır . n2 'nin 2'den k‚…‚k olduğu durumlarda dalga sayıları i…in bir anlamsızlık doğacaktır. Eğer n2 değeri 2'den k‚…‚k değerde olursa dalga boyu ( ; dalga sayısı) negatif , n2 = 2 olduğu zaman dalga sayısı sıfır olacaktır. n2 değeri 2'den daha b‚y‚k değerleri aldığında dalga sayıları daha b‚y‚k değerleri alır. n2 değerlerinin artışı dalga sayısındaki artışa neden olur. Bununla beraber n2 değeri sonsuza yaklaştığında yani …ok b‚y‚k artışlarda dalga sayısı €R gibi bir limite yaklaşır. Balmer serisindeki dalga boylarının artışı ve sƒreklilik sınırı şekil 1.6 'da g‡sterilmiştir. Hidrojen atomunun spektrumu Balmer tarafından başarılı bir şekilde formalize edildikten sonra hidrojen atomunun tƒretildi. spektrumu ile ilgili olarak birden fazla seri 10 Hidrojen atomu spektrumunun en genel denklemi ile verilir. Hidrojen Serileri Spektrumda her bir Šizgi R/n1† ve R/n2 † gibi iki farklı koşulla g‡sterilebilir. Diğer atomların spektrumları daha karmaşık yapıya sahiptir. Ama genelde diğer atomların spektrumlarındaki olası farklılıkları g‡z ‡nƒnde bulundurarak hidrojen atomu spektrumunun temeline dayandırılabilir. Bu g‡rƒşƒ daha iyi anlayabilmek iŠin enerjinin korunumu ilkesine gerek duyulmaktadır. Enerjinin korunumu ; şeklinde verilmektedir. Burada E2 enerjisi ; atom ‡nceki , E1 enerjisi ise foton veya molekƒlƒn hv enerjili yayımlandıktan sonraki foton yayımlamadan enerjisidir. Bu denklem spektroskopideki b‚t‚n basit tipler i…in ge…erli bir denklemdir. 1.7 HİDROJEN ATOMUNUN BOHR MODELİ : Rutherford 1911 yılında yapmış olduğu deney sonucunda, alƒminyum kaplı ince metal plaka ƒzerine g‡nderilen alfa parŠacıklarının metaldeki elektronların oluşturduğu elektrik alanın etkisi ile saptığını g‡zlemiştir. 11 Žekirdekteki pozitif yƒklerin sayısı atom numarası ile belirtilir. N‡tr atomlarda; negatif yƒk sayısı ile pozitif yƒk sayısı birbirine eşit olduğundan Šekirdek etrafında hareket halinde bulunan elektron sayısı atom numarasına eşittir. Bohr 'un 1913 yılında geliştirdiği teori olan hidrojen atomu spektrumu Kuantum Teori'sinin temel yapıtaşlarından birini oluşturmaktadır. Bohr geliştirmiş olduğu bu teori ile hidrojen atomunun y‡rƒngesindeki elektronların y‡rƒnge aŠısal momentum değerlerinin katları sadece ћ b‚y‚kl‚ğ‚n‚n tam olabileceğini a…ıklamıştır (ћ=h/2π). B‡ylece Klasik Mekanikteki teorilerle aŠıklanamayan hidrojen atomunun davranışı ile ilgili bilgiler elde edilmiş ve klasik mekanikteki bƒyƒk bir eksiklik tamamlanmış oldu. ћ = h/2π = 1.054 x 10-34 J.s L = h/2π , 2h/2π , 3h/2π L = mv r Şekil 1.7 olduğundan Bohr atom modeli [h] = enerji x zaman = J.s [aŠısal momentum] = [mv r] = kg.m/s.m = J.s Planck sabitinin boyutunun aŠısal momentumla aynı olduğu boyut analizinden g‡rƒlmektedir. mv r = h 2π ∫ Lφ dφ = nh → mv r 2π = nh 0 L = nћ Bohr ( n = 1,2,3,.... ) bir varsayımda bulunarak ; atomdaki elektronların …ekirdek etrafında dairesel bir y‡r‚ngede, belirli bir enerjide bulunacağını ifade etti. Biz şimdi biliyoruz ki; y‡r‚ngedeki elektronlar bu şekilde hareket etmezler. Modern kuantum teorisine g‡re Bohr atom modeli tam doğru değildir. Fakat bununla beraber Bohr ; hidrojen atomu ve hidrojen t‚r‚ (€ekirdek y•k• +Ze olan ve y‚r•ngesinde tek elektron bulunan {He+,Li+,.}) atomların enerji seviyeleri hakkında doğru ifadeler verebilen denklemler elde etti, hidrojen t‚r‚ atomların b‚y‚kl‚klerini , hidrojen atomunun dahili yarı…apını 0.529 0A olarak hesapladı. ao = ћ†/ me†ke ≈ 5.291 x 10 -11 m ≈ 0.5291 0 A y‡r‚ngesinin 12 Bohr teorisinden yola …ıkılarak hesaplanan hidrojen atomunun enerji seviyeleri Şekil 1.8'te ‡zetlenmiştir. Lyman serisindeki spektrum …izgileri ve elektronların y‡r‚ngeler arasındaki ge…işleri n = 2,3,4,... kuantum sayıları ile belirlenir. En d‚ş‚k y‡r‚nge sayısı n1=1 kabul edilir. Balmer serisinde ise elektronun daha geniş y‡rƒngelerden ikinci y‡rƒngeye geŠiş durumundaki kuantum sayısı n1=2 kabul edilir. Diğer seriler iŠin kabul edilen kuantum sayıları şekilde g‡rƒlmektedir. Farklı y‡rƒngelere sahip enerjiler farklı yollarla ifade edilmiştir. Dalga numaraları ile belirlenen enerjiler Şekil 1.8'de doğru bir şekilde verilmiştir. Spektrumdaki herhangi bir Šizgi(tayf) dalga sayıları ile elde edilebilir. İki enerji seviyesi arasındaki fark ile dalga sayılarının doğru değerleri elde edilebilir. Balmer serisindeki ikinci tayfı ifade eden dalga numarası elektronun d‡rdƒncƒ y‡rƒngeden ikinci y‡rƒngeye geŠişi ile elde edilir. Şekil 1.8 Bohr teorisinden hesaplanan hidrojen atomunun enerji seviyeleri S‚rekli emisyonda dalga boyları 365 nm 'den daha kısadır. Şekil 1.6'te g‡sterilmektedir. Hidrojen atomunun y‡r‚ngesindeki elektronların (iyonize elektronlar) enerji seviyeleri ge…işlerinde, elektronların sahip olduğu toplam enerjiler pozitif değerlere sahiplerdir. S‚rekli emisyonda elektronların sahip olduğu enerjinin pozitif değerlerinin kuantumlu olmadığı sonucuna varılmıştır. Elektronlar belirli bir limit değerine yaklaştık…a yani ışımadaki tayfların bir spektral seriyi tamamlamasından 13 sonra dƒşƒk bir iyonlaşma seviyesinde y‡rƒngeden ayrılarak iyon (serbest elektron) haline geŠerler. Soğurmada , ışığın absorbe edilmesi ile elektron daha yƒksek enerji seviyesine geŠiş yapar yada y‡rƒngeden ayrılır (bozunur). Bohr teorisinin hidrojen ve hidrojen tƒrƒ atomların spektrumlarının hesabının muhteşem başarısına rağmen Šok elektronlu atomların spektrumlarını aŠıklamada yetersiz kalıyordu. Bohr klasik mekanik yasalarının değiştirilmesi gerektiğini ‡ne sƒrdƒ. Klasik mekanikteki yasaların yetersiz olduğunu ifade ederek yeni postƒlalar ortaya attı. Bohr'un postƒlası; Kararlı bir y‡rƒngedeki elektron, dış etki olmadığı sƒrece hiŠ bir enerji ışıması yapmadan aynı y‡rƒngede dolanabilirdi. Bohr'un postƒlaları; kuantum mekaniğinde, hidrojen atomunun davranışının daha iyi tasvir edilebilmesi iŠin yeni teorileri geliştirmeye g‡tƒrdƒ. 1.8 de BROGLIE BAĞINTISI : Farklı deneyler sonucunda ışığın doğasının madde-dalga ikilemine sahip olduğu g‡rƒlmƒştƒr. Işığın kırınım olayında bir dalga , fotoelektrik emisyonda ise bir parŠacık gibi davranmasının g‡rƒlmesinden sonra maddenin de bu ikili karakteri g‡stermesi gerektiği de Broglie tarafından ileri sƒrƒldƒ. de Broglie elektron gibi maddesel parŠacıklarında madde-dalga ‡zelliği g‡sterebileceğini savundu. Bir ışıma alanındaki enerjinin; sadece frekansa veya dalga boyuna bağlı olan temel bir birimde bulunabileceğini ‡ne sƒrdƒ. Bir fotonun momentumu P= mc ile verilir. Burada m foton'un kƒtlesi , c ise ışık hızıdır. Işık dalgaları c hızında ilerlediği i…in ışığın frekansı v = c/λ yazılabilir. Einstein enerji ifadesi kullanılarak. (E = mc2) ifadesi (1.11) denkleminde yerine yazılırsa, elde edilir. 14 1924 yılında de Broglie 'nin ‡ne sƒrdƒğƒ bu bağıntı maddesel parŠacıklara uygulanabilirdi. Dalga ‡zelliğine sahip bir parŠacığın momentumu dalga boyu ile belirlenebilirdi. Burada v par…acığın hızıdır. de Broglie uyarılan par…acığın dalga boylarını bu y‡ntemle hesapladı. Madde dalgalarının doğası ile ilgili araştırmalar de Broglie'inin ortaya attığı bağıntıdan sonra, 1928 yılında Amerikalı fizik…iler Davisson ve Germer elektron dalgaları kırınımı ile dalga boyu λ=h/P bağıntısı ile verilen bir dalganın kırınımıyla uyumlu sonuŠlar verdiğini g‡rdƒler. Davisson ve Germer; nikel kristali ƒzerine g‡nderdikleri elektron demetindeki elektronların aŠısal kırınımını hesaplayarak de Broglie bağıntısı λ=h/P 'nin doğruluğu konusundaki tƒm şƒpheleri ortadan kaldırdılar. 1.9 HEISENBERG BELİRSİZLİK BAĞINTISI : 1927 yılında Heisenberg ; fiziksel hareket boyutlarının (koordinatlar, hızlar, aŠısal momentum, enerji ,zaman ) eşzamanlı olarak kesin fiziksel ‡lŠƒlerle doğru bir şekilde hesaplanabileceğini kg m†/s boyutunda bir bağıntıyla ifade etti. Burada Δq konumun belirsizliğidir. h 'ın makroskobik nesneler belirsizliği (ortalama-karek‡k) , Δp ise momentumun …ok k‚…‚k bir değerde olmasından dolayı , bu belirsizliğin i…in hesaplanması m‚mk‚n değildir. Belirsizlik bağıntıları mikroskobik sistemler (elektron, proton, atom, molek‚l v.s) i…in ‡nemli sahiptir. Heisenberg'in belirsizlik bir anlama bağıntısının mikroskobik sistemler i…in ne kadar ‡nemli olduğu sorusuna, atomdaki bir elektronun hızının minimum belirsizliğinin ne kadar olduğunu hesaplayarak g‡rebiliriz. *Bir elektronun toplam genişliği a ≈ 0.1 nm (kƒ„ƒk bir atom boyutu) olan bir aralığa kapatılmıştır. Elektronun hızındaki belirsizliği hesaplayacak olursak; Δx ≤ a/2 olur. (∆x b‚y‚kl‚ğ‚n‚n dalga merkezinden itibaren ‡l…‚ld‚ğ‚n‚ unutmayalım.) 15 Δx .Δp ≥ ħ/2 bağıntısına g‡re Δp ≥ ħ/2Δx ≥ ħ/a olup Δv = Δp/m ≥ ħ/ma olur. Hızdaki belirsizlik Δv ≥ ħ/ma ≥ ħc2 /mc2a = [200 eV.nm /(0.5 x106 eV)(0.1 nm )]c Δv = c /250 = 106 m/s bulunur. Hızdaki bu bƒyƒk belirsizlik atomik boyutlardaki sistemler iŠin belirsizlik bağıntısının ne kadar ‡nemli olduğunu g‡stermektedir. Belirsizlik ParŠacık bağıntılarındaki , belirsizlikler belirli bir deneysel hatalardan kaynaklanmaz. konumda bulunmaz. Klasik fizikte parŠacıkların konum ve momentumlarının tam olarak bilinebileceği varsayılır. Deneysel zorluklar nedeniyle elbette x ve p 'nin tam olarak ‡l…‚lemeyeceği kabul edilir, fakat daha duyarlı laboratuar aletleri ile bu belirsizliğin istenildiği kadar azaltılabileceği varsayılır. •rneğin ; parlak ışık kullanarak elektronu fotonlar ile bombardıman ettiğimizi ve bombardıman sonrasında elektronun harekete ge…en yerini kesin bir şekilde belirleyebileceğimizi d‚ş‚nelim. Kısa dalga boyları kullanarak yapılan bombardımanda uyarılan elektron kullanılan dalga boylarından daha b‚y‚k dalga boyuna sahip fotonlar salıp bozunur. Salınan bu fotonlar h/λ momentumuna sahip olurlar. B‡ylece bombardıman sonrası bozunan elektronun gerŠek hızının belirsizliği daha Šok artar. Elektronun hızındaki belirsizliğin artması momentumundaki kesinliğin azalması anlamına gelir. Elektronun momentumundaki belirsizliğinin artmasıyla, konumunun belirsizliğinin azaldığı g‡rƒlmektedir. Compton olayında , fotonlar ile bombardıman edilen elektronların hareketleri bilinmektedir. Compton yaptığı saŠılma deneyinde elde ettiği verilerden yola Šıkarak formƒl geliştirdi. Karbon ve diğer hafif elementler ƒzerine g‡nderdiği yaklaşık 20keV enerjiye sahip X-ışınlarının saŠılmalarını inceledi. Compton , X-ışınlarının yayımladığı fotonun frekansının saŠılan ışığın frekansından daha bƒyƒk olduğunu keşfetti. v < v0 Ayrıca Compton iki par…acığın (foton-elektron) …arpışması sırasında enerji ve momentum korunumu yasalarının ge…erli olacağını ileri s‚rd‚. Compton bu varsayımı ile deneyde g‡zlediği şekilde a…ıklayabildi. Compton'un momentuma da sahiptirler. frekans azalmasını doğru bir d‚ş‚ncesine g‡re, fotonlar enerji taşıyabiliyorsa 16 1.10 SCHR•DİNGER DENKLEMİ : W.Heisenberg ve E.Schr‡dinger 1926 yılında Kuantum Mekaniğini geliştirerek; birbirinden bağımsız fakat benzer ifadelerle atıfta bulundular. W.Heisenberg matris mekaniği, Schr‡dinger ise dalga mekaniği W.Heisenberg ve E.Schr‡dinger ile Kuantum Mekaniğini geliştirdiler. denklemlerinin farklı g‡r‚nmesine rağmen, matematiksel a…ıdan aynı ifadeleri a…ıklarlar. Bu b‡l‚mde sadece Schr‡dinger'in dalga hareketi hakkındaki fikirlerini form‚l halinde ifade edeceğiz. K‚tlesi m olan, V potansiyeli iŠerisindeki bir parŠacığın tek boyutta hareketi iŠin Schr‡dinger denklemi : (x-doğrultusunda) Sistemin ‡zelliklerini ifade eden bu denklemin Š‡zƒmƒ; sistemin tƒm ‡zellikleri bƒtƒnƒyle sabit bir durumda ise yani zamanla değişmiyorsa Ψ dalga fonksiyonu ile tanımlanır. Her bir parŠacığı veya parŠacık sistemlerini (‡rneğin; hidrojen atomu, bir mol gaz molekƒlƒ ) temsil eden kuantum mekaniksel dalga fonksiyonu sistemin durumunu belirler. Ψ dalga fonksiyonu, parŠacıkların koordinatlarına (3N koordinat, N parŠacık sayısı) ve zamana bağlı olabilir. Schr‡dinger dalga fonksiyonu, basit bir fiziksel anlama sahip değildir. Bu kolay anlaşılamazlık gerŠeğinin hayali bir dƒşƒnce olduğundan kaynaklandığı bilinmelidir. Dalga fonksiyonu Ψ ile dalga fonksiyonunun kompleks eşleniğinin Ψ* …arpımı par…acığın olasılık yoğunluğu ρ ile orantılıdır. Bir fonksiyonun kompleks eşleniği, fonksiyondaki kompleks sayının yani i 'nin yerine -i Burada yazılması ile elde edilir. i€ = -1 'dir. Olasılık yoğunluğu ρ olan bir par…acığın , k‚…‚k bir hacimde (dx.dy.dz) bulunma olasılığı ρ dx.dy.dz ile g‡sterilir. |Ψ(x) |† = Ψ*(x) Ψ(x) |Ψ(x,t)|† : ParŠacığın x noktasında bulunma olasılık yoğunluğu |Ψ(x,t)|† dx : Bulunma Olasılığı 17 ParŠacığın olasılık yoğunluğunun bƒtƒn hacim ƒzerinden integrali yani parŠacığın bulunma olasılığı : Başka bir deyişle parŠacık birlik veya bƒtƒnlƒk iŠerisindedir. Bir diferansiyel hacim elemanı dτ sembolƒ ile g‡sterilir. Denklem 1.18'de olasılık yoğunluğundaki normalizasyon şartı g‡sterilmektedir. Kuantum mekaniksel dalga fonksiyonlarının olasılıklar aŠısından yorumu ile Heisenberg Belirsizlik Bağıntıları uyum iŠerisindedir. Bir parŠacığın konumunun ve hızının aynı zaman zarfında her ikisinin de hesaplanabileceğinin imkansız olduğunu biliyoruz. Bir parŠacığın kƒŠƒk bir hacim elemanındaki , hacim elemanının bir kesin ‡ğesinde bulunma olasılık yoğunluğu : Eğer paydadaki integral ifadesinin değerinde bƒtƒnlƒk varsa , dalga fonksiyonu normalize'dir. Her ne kadar Schr‡dinger Dalga Denklemi'nin iki bağımsız Š‡zƒmƒ mevcut olsada, enerjinin herhangi bir değeri iŠin E ifadesini Ψ dalga fonksiyonuna uygulamadan denklem dışına Šıkarmak, fiziksel anlamda kabul edilemez bir yanlışlık olur. Ψ*Ψ ifadesini yorumlayabilmek iŠin ; olasılık yoğunluğunun tek değere sahip olması ve integralin sonlu olması gerekir.Bu dalga fonksiyonları, genellikle sınır şartlarını sağlayan, kesin ve farklı enerji değerlerine karşılık gelen dalga fonksiyonlarıdır. 1.11 OPERAT€RLER: Kuantum Mekaniğinde mekaniksel nicelikler (b‚y‚kl‚kler) operat‡rlerle temsil edilir. Bir operat‡r matematiksel bir işlem ile tanımlanır. Operat‡r bir fonksiyona uygulanırsa, yeni bir fonksiyon elde edilir. Yani , fonksiyonu başka bir duruma taşır Bazı basit operat‡rler : c, x, d/dx ,d2/dx2 ; bir c sabiti ile Šarpma, bir x değişkeni ile …arpma, x değişkenine g‡re t‚rev alma, x’e gŠre ardışık tƒrev alma operatŠrƒ. Kuantum Mekaniğinde her bir Šl„ƒlebilir nicelik ; x-koordinatı , x-y‡nƒndeki momentum, enerji ve aŠısal operat‡rlerdir. momentum gibi operat‡rler benzer ‡zelliklere sahip 18 Tam Schr‡dinger Denklemi operat‡rler aŠısından kullanışlı bir klasik anlatımı ortaya Šıkarmıştır. Bu denklem; sistemin enerjisi iŠin momentum ve koordinatlar aŠısından ‡nemli bir ifadeye sahiptir. Schr‡dinger Denkleminde yer alan Hamiltonyen operat‡rƒ , klasik mekanikte Hamiltonyen fonksiyonu olarak bilinir. Hamiltonyen fonksiyonu H ile g‡sterilir. Eğer sistemin koordinatlarına bağlı olarak potansiyel enerjisi V ise; Burada; T sistemin kinetik enerji'dir. T = ‚mv2 Kartezyen koordinatlar yerine diğer koordinatları kullanmak daha uygun olabilir. •rneğin; bir molek‚l‚n titreşim hareketinde, denge konumunda bulunan her bir atom farklı y‡nlerde titreşim hareketi yapabilmektedir. Bu nedenle k‚resel koordinatlarda olayı ele almak daha uygun olacaktır. Kuantum Mekaniksel Operat‡rler; klasik yaklaşımla, klasik ifadelerin kesin kurallarına uygun olarak , klasik deyimlerle bağdaştırılarak ‡l…‚lebilir. Kartezyen koordinatlardan diğer koordinatlara d‡n‚ş‚m 1.21 ve 1.22 ifadeleri ile yapılır. Sadece x'e bağlı bir potansiyel i…erisindeki, x-ekseninde hareket eden m kƒtleli bir parŠacığı dƒşƒnelim . Sistemin Klasik Hamiltonyeni; Bir potansiyel engelindeki x-ekseni doğrultusunda hareket eden m kƒtleli parŠacığın kuantum mekaniksel operat‡rƒ; şeklinde verilir. Bu operat‡r Hamiltonyen Operat‡rƒ olarak bilinir. H ile g‡sterilir. Eğer parŠacık 3-boyutta hareket edebiliyorsa. 19 B‡ylece , Hamiltonyen Operat‡rƒ Bir operat‡rƒn Kuantum Mekaniksel Operat‡r olması iŠin , kuantum mekaniksel dalga fonksiyonu Ψ 'ye uygulanması gerekir. H operat‡rƒnƒn Ψ dalga fonksiyonuna uygulanmasıyla sistemin enerjisi ile ilgili enerji ‡zdeğer denklemi elde edilir. 1.24'de yazılan Hamiltonyen operat‡rƒ denklem 1.27'de yazılır. Ψ dalga fonksiyonuna uygulanırsa , Zamandan Bağımsız Schr‡dinger denklemi elde edilir. ParŠacığın 3-Boyutlu hareketi iŠin; Burada; ∇• ile g‡sterilen ifade Laplasyen Operat‡rƒ’dƒr. Bu denklemlerdeki fonksiyonları gibi dalga fonksiyonları daha fiziksel mantığa uygun dalga ‡nce ifade edilmiş dalga fonksiyonlarıdır. Yani, dalga fonksiyonunun mutlak karesinin ; tek değere ve integralinin sonlu bir değere sahip olması , sınır şartlarını sağlaması , enerji ‡zdeğer denklemini sağlayan dalga fonksiyonuna karşılık gelen enerji ‡zdeğerlerine sahip olması dalga fonksiyonunun fiziksel mantığa sahip olmasını sağlar. Enerjinin bu değerlerine enerji €zdeğerleri denir. Enerji ‡zdeğerlerine karşılık gelen dalga fonksiyonlarına da •zfonksiyon denir. Bu ‡zdeğerler, sistemin sahip olabileceği sabit enerji durumlarına karşılık gelen enerji değerleridir. 20 Kuantum Mekaniği'nin şart koştuğu y‡ntemler ile g‡zlenebilir ortalama değerleri hesaplanabilir. Bir sistem ƒzerinde deneysel niceliklerin bir ‡lŠme işlemi yapılıyor ve sistemin sahip olduğu fiziksel bƒyƒklƒğƒn değeri hesaplanıyor, bu ‡lŠme işlemi birkaŠ kez tekrarlanıyor ve sistemin ilk durumu her bir deneyde aynı kalıyorsa bir g‡zlenebilir niceliğin ortalama değeri elde ortalama değer g‡zlenebilir niceliğin beklenen değerini edilebilir. Elde edilen ifade eder. Fiziksel bƒyƒklƒğƒn beklenen değeri <B> ile g‡sterilir. Tƒm uzay ƒzerinden integralde Ψ dalga fonksiyonu normalize dalga fonksiyonudur. B Kuantum mekaniksel operat‡r, B ise g‡zlenebilir niceliktir. x-ekseni doğrultusunda hareket eden bir parŠacığın beklenen değeri; Eğer denklem 1.32 'deki Ψ dalga fonksiyonu B operat‡rƒnƒn ‡zfonksiyonu ve bu ‡zfonksiyona karşılık gelen ‡zdeğer b ise, ‡zdeğer denklemi sağlanır. elde edilir. Burada b bir sabit olduğundan integral dışına …ıkarılabilir. İntegralde b‚t‚nl‚k s‡z konusudur. Œ‚nk‚ dalga fonksiyonu normalizedir. Bu sebepten beklenen değer sadece ‡zdeğere eşittir. Schr‡dinger Denklemi ile …‡z‚mleri yapılabilen d‡rt basit sistemi ele alalım. Bu sistemler ; 1) Sonsuz Kuyu Potansiyeli. 2) Harmonik Osilat‡r. 3) Rijit Cisim. 4) Hidrojen Atomu. Bu ‡rnekler ; klasik yaklaşımla ifade edilerek , Klasik Mekanik Mekaniği'nin hangi y‡nlerde ayrıldığını anlamamıza yardımcı olur. ile Kuantum 21 1.12 SONSUZ KUYU POTANSİYELİ : Sonsuz kuyu potansiyeli , atomdaki bir elektronun dalga fonksiyonunun hesabını kapsayan , dalga fonksiyonu ile ilgili olan en basit kuantumsal problemdir. Sonsuz kuyu potansiyeli , bir kutu iŠine hapsedilmiş bir elektronun kutu iŠerisindeki davranışı ile ilgili bir problemdir. Şekil 1.9 Sonsuz Kuyu Potansiyelinin Şematik G‡sterimi Bu model ; bir atomdaki bir elektronun davranışına benzer. Œ‚nk‚, bir atomdaki elektron k‚…‚k bir uzayda sınırlıdır. Yani, elektron …ok ufak bir sınırlı bulunabilir. x=0 ile x=a aralığında bulunan bir par…acık i…in dalga b‡lgede fonksiyonu denklemi ; Schr‡dinger dalga fonksiyonu denklemi (1.17)'den. Burada ; V = 0 ‘dır. ile verilir. şeklindedir. A ve A' sabitlerini daha sonra hesaplanacak. Kuyu dışındaki b‡lgelerde potansiyel sonsuz değerdedir, parŠacığı kuyu dışında bulma olasılığı sıfır olmalıdır. Dalga fonksiyonu bu noktalarda sıfır değerine sahip olmalıdır. Sınır şartlarını sağlayan dalga fonksiyonunun Š‡zƒmƒnden (1.38) denklemi elde edilir. Burada n bir tamsayıdır. ( n = 1,2,3,4,5…) Bu denkleme gŠre, kuyu i„erisindeki par„acığın enerjisi (1.39) denklemi ile verilir 22 İki nokta arasında hareket eden parŠacığın enerjisi denklemdeki n değerine bağlı olarak sadece belirli değerleri alabilir. Oysa tamamen serbest haldeki par…acık herhangi bir enerji değerine sahip olabilir. Bunun gibi farklı enerji seviyeleri bağlı par…acıklara ait Schr‡dinger denklemi …‡z‚mlerinin ‡zelliğidir. Par…acığın bunun gibi farklı enerji seviyelerine sahip olması klasik mekaniğin temelinde beklenmeyen bir durumdur. En d‚ş‚k enerji seviyesi ; (n=1), E= h†/8maŠ 'dir. Par…acık muhakkak en d‚ş‚k enerji seviyesinde , en fazla bu enerji değerine sahip olacaktır. Bu sıfır nokta enerjisi , par…acığın sonlu bir b‡lgeye kapatılması ile ger…ekleşir .Eğer bu olmasaydı belirsizlik bağıntısı ihlal edilmiş olacaktı. (Δx ≈ a buradan ΔP ≈ h/a olur.ΔE =(ΔP)•/2m ≈h€/2ma•) Sonraki daha yƒksek enerji seviyeleri (n=2) ve (n=3) i…in dalga fonksiyonlarının dalgaboyu grafikleri Şekil 1.10a 'da g‡sterilmektedir.Bu ifadeler ‚zerine dalga boyu'nun (2a/n)'e eşit olduğunu g‡rebiliriz. Denklem (1.39)'da g‡rƒldƒğƒ gibi , daha aralığa sahip potansiyel sahip olduğu geniş kuyusundaki parŠacıkların yada daha ağır parŠacıkların enerji seviyelerinin daha dƒşƒk olduğu g‡rƒlmektedir. Başka bir deyişle, a veya m 'in artan değerlerinde enerjinin değeri azalır. Şekil 1.10 Dalga fonksiyonlarının dalga boyu grafikleri 23 Denklem (1.37) 'deki A sabitinin değeri normalize dalga fonksiyonunun …‡z‚m‚ ile bulunabilir. (1.37) ile (1.38) denklemleri kullanılarak …ıkarılan denklem; Par…acığın x = 0 ile x = a aralığında bulunma olasılığı, bu mesafedeki belirsizlik * matematiksel olarak ifade edilen Ψ Ψ integrali ile verilir. Burada; α =πx/a 'dır. Sınır şartlarını sağlayan ger…ek dalga fonksiyonu Ψ 'dir. Ψ*Ψ ifadesi sade bir bi…imde Ψ† şeklinde yazılabilir. ƒ İntegralinin hesaplanmış değeri kullanılarak A sabiti {A=(2/a) } bulunur. Tek boyutlu sonsuz kuyu potansiyelindeki parŠacığın dalga fonksiyonu ; Olasılık yoğunluğu |Ψ|† = Ψ*Ψ , dalga fonksiyonunun mutlak karesi alınarak hesaplanabilir. Olasılık yoğunluğu değerlerinin grafiği Şekil1.10b'de g‡sterilmektedir. Eğer iki farklı dalga fonksiyonu 1.41 denkleminde kullanılıyorsa , o zaman Eğer n ≠ n' ise integralin sonucu sıfır'dır. Ψ ve Ψ' gibi iki farklı dalga fonksiyonunun mutlak karesinin sınır şartlarına uygun integralinin sonucu sıfıra eşitse dalga fonksiyonlarının ortogonal (dik) olduğunu s‡yleyebiliriz. Schr‡dinger dalga denklemi …‡z‚m‚ne uygun dalga fonksiyonlarının farklı enerji ‡zdeğerlerine karşılık gelen …‡z‚mlerin dalga fonksiyonları her zaman ortogonal'dır. 24 1.13 BEKLENEN DEĞERLER VE BENZERLİK BAĞINTISI: Bohr'un benzerlik bağıntısına g‡re; kuantum mekaniksel sonu…lar, kuantum numaralarındaki farklılığın …ok b‚y‚k olduğu limit değerlerinde klasik fizikteki sonu…lar ile aynı olmalıdır. Kuantum mekaniksel sonu…lar ile klasik mekanikteki sonu…ların benzerliği sonsuz kuyu potansiyelindeki bir par…acık ile a…ıklanabilir. Olduk…a geniş bir sonsuz kuyu potansiyelindeki bir par…acık i…in enerji seviyeleri, klasik mekanik ile uyumlu ve s‚rekli g‡r‚nebilir. Kuantum ve klasik mekaniksel olarak konumun ve konumun karesinin ortalama (beklenen) değerleri hesaplanarak karşılaştırma yapılırsa; Denklem 1.32 'ye g‡re, bu ortalama değerler aşağıdaki gibi hesaplanabilir. Kuantum mekaniksel olarak konumun ve konumun karesinin beklenen değerleri: Bir par…acığın klasik durumu i…in sabit enerjili par…acığın konumu ile sonsuz kuyu potansiyelinde bulunan par…acığın bulunabileceği konum eşit şekilde olasıdır. Olasılık yoğunluğu ρ(x) 'in (1/a)'ya eşit olduğunu s‡yleyebiliriz. Klasik mekaniksel olarak konumun ve konumun karesinin beklenen değerleri: Kuantum ve klasik mekaniksel olarak; konumun beklenen değeri <x> 'in aynı sonu…lara sahip olduğu, konumun karesinin beklenen değeri <x†> ' nin kuantum numarası n 'in sonsuz değere yaklaştığında (n→ ∞) yine aynı değerlere sahip olduğu denklem 1.46'dan gŠrƒlmektedir. BŠylece kuantum mekaniksel hesaplamada n değeri sonsuza g‡t‚r‚lerek klasik sonuca varılabilir. 25 1.14 3-BOYUTLU SONSUZ KUYU POTANSİYELİ: 3-Boyutlu bir potansiyel kuyusundaki parŠacığın davranışı Schr‡dinger denklemi ile Š‡zƒlebilir. Potansiyel kuyusunun dışındaki b‡lgelerde potansiyel değeri sonsuz alınır. Denklem 1.29 formundaki Schr‡dinger denklemindeki dalga fonksiyonu ƒŠ fonksiyonun Šarpımı gibi yazılarak 3-boyutlu potansiyel kuyusundaki parŠacığın davranışı aŠıklanabilir. Yazılan dalga fonksiyonunda her bir koordinata bağlı olarak dalga fonksiyonları belirlenir. Denklem 1.29'da Ψ yerine yazılır. Değişkenlere ayırma metodu kullanılarak, gerekli sadeleştirme işlemleri yapılarak; elde edilir. 3-boyutlu kuyu iŠerisindeki her noktada potansiyel sıfır'dır. (V=0) . Sistemin enerjisi; x, y ve z y‡n‚ndeki enerjilerden gelen katkıların toplamı şeklinde yazılabilir. Fonksiyonlardaki değişkenler birbirinden bağımsız olduğundan 1.51 denklemi ayrı ayrı yazılabilir. •rneğin; 1.51 denkleminde ikinci ve ƒŠƒncƒ terimler ele alınırsa eğer y ve z sabitlerini iŠine alan denklemin sol tarafındaki terim yani x'e bağlı terim ‡nemsiz dolaysıyla sıfır olacaktı. Sistemin enerjisi sabit kabul edilirse enerji ifadesindeki terimlerde sabit olmalıdır. Bu enerji değerleri ; Değişkenlerine ayırma y‡ntemi ile her biri kısmi diferansiyel denklemlere d‡nƒştƒrƒlen fonksiyonların Š‡zƒmƒ daha kolay yapılabilir. Elde edilen denklemler 1.36 denklemine benzer Š‡zƒmƒ kolay yapılabilen diferansiyel denklemlerdir. 1.36 denkleminde yapıldığı gibi aynı Š‡zƒm yolu kullanılarak dalga fonksiyonları bulunur. 26 Burada ; a , b ve c sabitleri, x , y ve z y‡nlerindeki kenar uzunluklarıdır. Kuantum numaraları ise sırasıyla nx, ny ve nz 'dir. Her bir koordinata karşılık gelen kuantum numaralarıdır. Sistemin alabileceği (m‚saade) edilen enerji seviyeleri : Eğer, kenar uzunluklarından herhangi ikisinin oranı tam sayı oranında değilse enerji seviyeleri farklı olacaktır. T‚m olası takımlar (enerji durumları) i…in kuantum numaraları nx , ny ve nz 'dir. Bununla beraber, kenar uzunluklarının herhangi ikisinin oranı tam sayı ise ‚… kuantum numarasının birka… ayrı kombinasyonu sonucu sistemin toplam enerjisinin farklı durumlara karşılık aynı enerji değerine sahip olmasına sebebiyet verir. B‡yle bir enerji seviyesi i…in dejenere durumun varlığı s‡z konusudur. Sistemin enerjisi seviyesinin dejenere olması, birbirinden bağımsız dalga fonksiyonlarının farklı kuantum numaralarına karşılık belirli bir enerji seviyesi ile ortak değere sahip olması ile olur. 1.15 HARMONİK OSİLAT€R (TİTREŞİM) HAREKETİ : Molek‚llerin titreşim hareketlerinin kuantum mekaniksel davranışlarını anlayabilmek i…in basit harmonik osilat‡r (titreşim) hareketini incelemek gerekir. Molek‚llerin anlayabilmek i…in titreşim hareketlerini kuantum mekaniksel bakış a…ısıyla ‡ncelikle harmonik titreşim hareketini klasik mekaniksel bakış a…ısıyla g‡z ‡n‚nde bulundurarak kuantum mekaniksel g‡r‚ş‚ ge…mek i…in zemin oluşturalım. Harmonik Osilat‡r hareketinde denge konumundan …ıkarılan par…acığın denge konumuna geri …ağırıcı kuvveti, denge konumu değiştirilen par…acığın yer değiştirmesi ile doğrudan orantılıdır. 27 Burada; x denge konumundan ‡lŠƒlen mesafedir. k ise kuvvet sabitidir. Kuvvetin (-) eksi işarete sahip olması, geri Šağırıcı kuvvet olmasından kaynaklanır. Žƒnkƒ kuvvet, denge konumundan -x y‡n‚ne doğrudur. Kuvvet sıfır ise par…acık dengededir. Par…acığa etkiyen kuvvet, potansiyel enerjinin negatif gradyanı ile g‡sterilebilir. İfadesinin integrali alınarak ; elde edilir. Eğer integrasyon sabiti sıfır alınırsa , x = 0 iken potansiyel sıfır olur. Par…acığın denge konumundaki titreşim hareketlere karşılık potansiyeldeki parabolik değişim şekil 1.11a 'da g‡sterilmektedir. S‚rt‚nmesiz bir ortamda k‚…‚k bir nesnenin harmonik hareketi nesnenin iyi bir parabolik davranışa sahip olmasını sağlar. Par…acık maksimum hız ve minimum potansiyel enerji değerinde minimum genlikte salınım yapar. Bunun gibi …ok ufak genlikle titreşim hareketi yapan par…acığın potansiyel enerjisi yerine kinetik enerjisi yazılabilir. En y‚ksek iki genlik noktasının birisindeki titreşiminde par…acığın hızı sıfırdır ve par…acığın toplam enerjisi potansiyel enerjisine eşittir. Şekil 1.11 Titreşim hareketlerine karşılık potansiyeldeki parabolik değişimler 28 Denklem 1.57 'deki Kuvvet ifadesi , parŠacığın kƒtlesi ile ivmesinin Šarpımı şeklinde yazılabilir. Bu diferansiyel denklemin Š‡zƒmƒ; Burada , ν0 temel titreşim frekansıdır. Harmonik osilat‡r‚n titreşim titreşimin genliğinden bağımsızdır. Klasik frekansı harmonik osilat‡r‚n enerjisi (Klasik Hamiltonyen) kinetik ve potansiyel enerjilerin toplamına eşittir. Harmonik Osilat‡r‚n klasik formu kuantum mekaniksel bakış ile ele alınıp , Px momentum yerine (ħ/i)(d/dx) yazılırsa , sistemin Hamiltonyeni ; ile verilir. Denklem (1.27) enerji ‡zdeğer denkleminde bu operat‡r yazılırsa sistemin alabileceği enerji seviyeleri tespit edilebilir. Denkleminden elde edilen ‡zfonksiyonlar ve ‡zfonksiyonlara karşılık gelen enerji ‡zdeğerleri bulunabilir. 29 ‚ Burada; ν0 = (1/2π)[k/m] , Harmonik osilat‡rƒn klasik mekaniksel frekansıdır. ‚ a = (π/h)[km] . Enerji seviyeleri , aynı dalga fonksiyonları ve eşit aralıklardaki değerleri ile şekil (1.11b)'de g‡sterilmiştir. Klasik olarak harmonik titreşim hareketini kuantum mekaniksel davranışla temsil etmek oldukŠa farklı sonuŠlara yol aŠar. Klasik mekaniğe g‡re titreşim hareketinde parŠacık herhangi bir enerjiye sahiptir. Fakat Kuantum mekaniğine g‡re olası enerji seviyeleri E = [ν +‚]hν0 ile belirlenir. Burada ν = 0, 1, 2, 3, …'dir. Klasik mekaniğe g‡re osilat‡r denge konumunda sabit olabilir ve enerjisi sıfır olabilir. Fakat, Kuantum mekaniğine g‡re izin verilen en dƒşƒk E = ‚hν0 'dir. Bu enerji seviyesi değer ise sıfır nokta enerjisi olarak adlandırılır. Bir ‡rnekle a…ıklayacak olursak , 1.9 'da ifade edilen Heisenberg Belirsizlik Bağıntısına g‡re ΔPxΔx ≈ h 'dır. Başlangı…ta dengede olan bir par…acığın, konumundaki ve momentumundaki belirsizliklerin par…acığın konumunu ve momentumunu aynı anda her biri sıfır olmalı ,yani kesin bir şekilde hesaplamak m‚mk‚n değildir. Aksi takdirde Heisenberg Belirsizlik Bağıntısı ihlal edilmiş olur. Dalga fonksiyonlarının belirli olması ‡tesinde bu dalga fonksiyonlarının normalize edilmiş olması gerekir. Harmonik Osilat‡rde par…acığın x koordinatında, x ve x+dx aralığındaki gerŠek(reel) dalga olasılığı Ψ2 ile verilir. Bu ifadedeki dalga fonksiyonları fonksiyonlarıdır. Aynı şekilde dƒzenlenmiş birden fazla sistemi bu şekilde inceleyecek olursak , x ve x+dx arasındaki par…acığın bulunma olasılığının t‚m sistem i…in aynı k‚…‚k bir mesafede bulunma olasılığına sahip olacağı g‡r‚l‚r. x 'e karşılık gelen ilk ‚… enerji seviyesi i…in olasılık yoğunlukları şekil (1.11c) 'de …izilmiştir. Taban durumunda (ν = 0), en olası n‚kleer (…ekirdeksel) etkileşimde par…acıklar arası mesafe potansiyelin en iyi minimum konumunda bulunur. Klasik harmonik osilat‡r i…in d‡n‚ş noktalarındaki en uzun zaman periyotları ayrı zıtlıklardadır. Kuantum numarasındaki artışlar ile kuantum mekaniksel olasılık yoğunluğu fonksiyonu klasik harmonik osilat‡rdeki duruma yaklaşır. Yani kuantum numaraları limit durumunda sonsuza yaklaştığında klasik durum ge…erli olur. Benzerlik prensibine (B‡l‚m1.13) g‡re, kuantum numarası sonsuz limit değerine yaklaşıldık…a klasik sonu… ile kuantum mekaniksel sonucun benzer olduğu g‡r‚l‚r. Kuantum numarasındaki bulunma olasılığında artış ile par…acıkların, ve sayısında hissedilir mesafeler derece bir artış arasındaki uzaklıkta g‡r‚l‚r. Harmonik 30 osilat‡rƒn, artan genliklerle doğru orantılı olarak artan daha yƒksek enerjilere sahip olacağı g‡rƒlƒr. Kuantum numarasındaki artışlar iŠin olasılık yoğunluğu fonksiyonunun klasik mekanikteki beklentiye yaklaşıldığının doğruluğu g‡rƒlebilir. Herhangi bir sıcaklıkta , belirli bir titreşim durumundaki molekƒllerin sayısı Boltzmann dağılımından hesaplanabilir. €rneğin; H35Cl molekƒlƒ iŠin , ν0 ~ = 289 cm-1, birim mol sayısı başına enerji E = 8.25 kcal mol-1 ve 298 K sıcaklığında molek‚l sayılarının oranı Boltzmann Dağılım Yasasına g‡re ; Oda sıcaklığında HCl molek‚llerinin en d‚ş‚k titreşim durumunda olduğu varsayılabilir. •te yandan iki veya daha fazla atomdan oluşan (diatomik) molek‚ller uyarılmış titreşim durumuna sahip olabilirler. •rneğin; 127I2 molekƒlƒ iŠin,ν0 ~= 213 cm-1, birim mol sayısı başına enerjisi E=0.609 kcal mol-1 olan bir molekƒlƒn , taban ve 1.uyarılmış enerji seviyesindeki molekƒl sayılarının oranı , 1.16 RİJİT D•N“C“ : Atomdaki bir elektronun aŠısal(y‡rƒngesel) davranışının kuantum mekaniksel yorumu , klasik mekanikteki iki-cisim probleminden yola Šıkılarak aŠıklanabilir. Aralarında sabit bir r mesafesi bulunan m1 ve m2 gibi k‚tleleri farklı iki cismin d‡nme hareketi ile diatomik molek‚llerin d‡nme(rotasyonel) hareketlerini karşılaştırdığımızda her iki problemde de aynı matematiksel sonu…lara varıldığı g‡r‚l‚r. Şekil 1.12-1.13 İki cisim sisteminde koordinatlar 31 m1 ve m2 k‚tleli par…acıklar karşılıklı k‚tle merkezleri etrafında I eylemsizlik momenti ile d‡nerler. Burada; r = r1 + r2 , μ ise indirgenmiş k‚tle'dir. Schr‡dinger Denklemi (1.30) kullanılarak , iki par…acıklı bir sistemin, eylemsizlik momentumuna bağlı a…ısal (y‡r‚ngesel) denklemi: Bu denklemin …‡z‚m‚nden ; Enerji ‡zdeğerleri : Enerji ‡zdeğerleri (2J+1) katlı dejenereliğe sahiptir. Rijit D‡nƒcƒ iŠin denklemden elde edilen dalga fonksiyonları, hidrojen atomunun dalga fonksiyonlarıyla benzerdir. 1.17 HİDROJEN ATOMU : Kƒtlesi M ve yƒkƒ Ze olan bir …ekirdek etrafında d‡nen k‚tlesi me ve yƒkƒ (-e) olan bir elektronlardan oluşan sistem en basit atomik sistemdir. Burada; Z atom numarasıdır. Schr‡dinger Denklemi , hidrojen t‚r‚ atomlar i…in …‡z‚m‚ tam olarak yapılabilir. Schr‡dinger denkleminin …‡z‚mleri b‚y‚k ‡neme sahiptir. İki veya daha fazla elektrona sahip atomların davranışları i…in kapalı matematiksel …‡z‚mler elde edilemez. Hidrojen atomunun davranışını b‚t‚n‚yle ifade etmek karmaşık ve g‚…t‚r. Bu nedenle hidrojen atomunun davranışı ana ‡zellikleri ile Kuantum mekaniksel davranış tanımlanacaktır. i…in başlangı… noktası , sistemin hamiltonyeninin belirlenmesidir. Sistem i…in klasik hamiltonyen, bir elektrondan ve y‚k‚ Ze olan Šekirdekten oluşuyor. Hamiltonyen ifadesini basitleştirmek iŠin elektronun sabit bir Šekirdek etrafında hareket ettiğini varsayalım. Aslında elektron ve Šekirdek karşılıklı olarak kƒtle merkezleri etrafında hareket ederler. 32 Şekil 1.14 Yƒkƒ Ze olan Hidrojen atomu koordinatları …ekirdek koordinat sisteminin başlangı… noktası, orijini kabul 2 edilir. Bu nedenle potansiyel enerji (-Ze /4πє0 r) 'dir. Burada r ; elektron ile Šekirdek arasındaki mesafedir. Klasik hamiltonyen : Burada me ; elektronun kƒtlesidir. B‡lƒm (1.11) 'de verilen kuantum mekaniksel hamiltonyene d‡nƒşƒm bu operat‡re Ψ dalga fonksiyonunu uygulayarak yapılır. Bu denklemin Š‡zƒmƒ iŠin kartezyen koordinatlardan kƒresel koordinatlara (r,θ,φ) geŠiş yapmak daha uygun olur. Şekilde verilen ayırmak iŠin yeterli değildir. Bu değişim ; ifadesi değişkenlere 33 ile verilir. Eğer elektronun ve Šekirdek karşılıklı kƒtle merkezleri etrafında d‡ndƒğƒ gerŠeğini g‡z ‡nƒnde bulundurursak, bu denklemde me yerine indirgenmiş k‚tle μ yazılır. μ = me M/(M+me) şeklinde yazılabilir. Burada, me elektronun , M …ekirdeğin k‚tlesidir. Yukarıdaki denklemde dalga fonksiyonu yerine r , θ ve φ değişkelerine bağlı ‚… farklı fonksiyonun …arpımı şeklinde yazılırsa , Bu değişim ile …‡z‚m‚ yapılabilen ‚… farklı diferansiyel denklem elde edilir. Bu denklemlerin her birinin …‡z‚m‚nden , kuantum numaralarının bir tam sayı olmak zorunda olduğu ortaya …ıkarılır. Daha ‡nce benzer bir durumla karşı karşıya gelinmişti. 3-Boyutlu sonsuz kuyu potansiyelindeki par…acığın dalga fonksiyonu i…in her bir koordinata karşılık gelen ‚… farklı fonksiyon bulunmuştu. Hidrojen atomu i…in kuantum numaraları, baş kuantum sayısı n, y‡r‚nge a…ısal momentum sayısı l, manyetik kuantum sayısı m ile g‡sterilir. Her bir serbestlik derecesi iŠin bir kuantum sayısı vardır. Kuantum numaralarının bu değerleri birbirini takip eden aralıklarda sınırlıdır. ______________________________________________________________ ~ n = 1, 2, 3, ... Schr‡dinger denkleminin uygun Š‡zƒmlerine karşılık gelen kuantum sayılarıdır. ~ l = 0, 1 , 2 , …, (n-1) Y‡rƒnge aŠısal momentum kuantum sayısı sadece bu değerlere sahip olabilir. Burada, n baş kuantum sayısıdır. l=0 1 2 3 s p d f (Uygun semboller) ~ m = -l, -(l-1) ,...., -1, 0 ,+1,.....,+(l-1), +l Manyetik kuantum sayısı m'in alabileceği değerler yukarıda belirtilmiştir. ______________________________________________________________ 34 Hidrojen tƒrƒ atomda enerji değerleri karşılık gelen enerji ‡zdeğerleri; ile verilir. Hidrojen atomunda farklı durumların enerjileri n baş kuantum sayısının karesi (n2) ile ters orantılıdır. Enerji negatif değere sahiptir. Žƒnkƒ, hidrojen tƒrƒ bir atomdaki elektron serbest iken daha dƒşƒk enerjiye sahiptir. Ayrı elektron ve Šekirdeğin toplam enerjisi sıfır gibi alınır. Hidrojen atomunun taban durumunda (n=1) sahip olduğu enerji : Manyetik veya elektrik alanların yokluğunda hidrojen t‚r‚ atomun durumu yalnızca baş kuantum sayısı n'e bağlı olur. Denklem 1.76 , diğer tek elektronlu atom t‚rleri i…in ge…erlidir. Atom numarası Z artmasıyla enerji y‡r‚ngeleri k‚…‚l‚r ve elektronlar arası bağlar daha …ok artar. Hidrojen atomunun taban durumundaki (1s orbitali) iyonlaşma enerjisi 13.6 eV 'dir. Helyum atomu (He+) iŠin 22.13.6 = 54.4 eV , Lityum atomu (Li+2) iŠin 32.13.6 = 122.4 eV 'dir. Atomlardaki elektronik orbitaller genellikle baş kuantum sayısı ile verilir ve semboller y‡rƒnge aŠısal momentum sayısı ile g‡sterilir. Orbitaller 1s,2s,2p,3s,3p,3d,.. şeklinde ifade edilir. Y‡rƒnge aŠısal momentum ile verilir. s-orbitalindeki elektronlar y‡rƒnge aŠısal momentumuna sahip değillerdir. p-orbitalindeki elektronlar √2ħ a…ısal momentumuna sahiptir. 35 Tablo 1.2 36 AŠısal momentumun y‡nelimi mħ ile verilir. Belirli bir y‡ndeki a…ısal momentum toplam a…ısal momentumdan b‚y‚k olamaz. |m|≤|l| , manyetik kuantum sayısı m , l ile -l arasındaki herhangi bir tam sayı değerine sahip olabilir. Bu nedenle, m 'in (2l+1) kadar değere sahip olması mƒmkƒndƒr. l = 3 iŠin, m = -3,-2,-1,0,1,2,3 değerlerini alabilir. Hidrojen tƒrƒ atomların , n = 1,2,3 kuantum durumları iŠin dalga Tablo1.2 'de verilmiştir. Denklemler Bohr yarıŠapı a0 cinsinden fonksiyonları yazılabilir. Hidrojen atomunda , 1s taban durumunda elektron ile Šekirdek arasındaki olası uzaklık ; Bu fonksiyonların doğasını hayalimizde canlandırabilmek iŠin R(r), Θ(θ) ve Ф(φ) değişkenlerini ayrı ayrı değerlendirmek daha faydalı olacaktır. Dalga fonksiyonlarının, Z=1 iŠin r 'ye bağlı radyal dalga fonksiyonları şekil 1.15’de …izilmiştir. Radyal dalga fonksiyonları e (-Zr/na0 ) fakt‡rƒnƒ her zaman iŠerir. Burada (n) baş kuantum sayısıdır. Atom numaralarındaki (Z) artış ile dalga fonksiyonlarının genlikleri aynı doğrultuda artar. r değerlerindeki artış ile elektronun …ekirdeğe uyguladığı …ekim g‚c‚ daha y‚ksek olacaktır. Bu değişim ile etkileşme potansiyeli azalacak dolayısıyla …ekirdeğin y‚k‚ daha b‚y‚k olacaktır. Radyal dalga fonksiyonları n - l d‚ğ‚m noktalarında (R(r) = 0) 'dır. Burada n baş kuantum sayısıdır. Bu d‚ğ‚m noktalarında dalga fonksiyonu işaret değiştirir. Fakat dalga fonksiyonunun mutlak karesinde işaret değişikliği olmaz. D‚ğ‚mlerin varlığı 1s , 2s ve diğer y‡r‚ngelerin ortogonal olmasını gerektirir. 37 Şekil 1.15 (a) Radyal Dalga Fonksiyonları (Rnl) (b) Bulunma Olasılık Yoğunlukları (r2|Rnl|2) 38 Hidrojen atomu dalda fonksiyonlarının radyal kısımları R(r) Şekil 1.15a ’da g‡sterilmektedir. s orbitalleri iŠin Šekirdekteki bir elektronun bulunma olasılık yoğunluğu en yƒksek değerdedir. Bununla beraber, başka bir soruyla karşı karşıya gelebiliriz. Elektronun r ile r+dr arasındaki aralıktaki bulunma olasılık yoğunluğu nedir? s orbitali i…in s‡z‚ edilen radyal b‡lgenin hesabı k‚resel kabuğun hacmi 4πrŠdr ile dalga fonksiyonunun mutlak karesinin |Ψ1s|† Šarpımıyla elde edilir. Elektronun r ile r+dr arasındaki aralıktaki bulunma olasılık yoğunluğu: 4πr•|Ψ1s|•dr 'dir. Şekil1.15b 'de g‡sterildiği gibi 1s orbitalinin sahip olduğu radyal dağılım fonksiyonu iŠin a0 gibi maksimum değerine sahiptir . Elektron i…in bu en olası yarı…ap 1.Bohr y‡r‚ngesinin yarı…apı kabul edilir. Bu nedenle …ekirdek ile elektron arasında olabilecek en b‚y‚k ihtimalli uzaklıktır. Bu sonu… Kuantum Mekaniği ile Bohr Atom Modeli arasındaki benzerliği g‡sterir. Ne var ki, kuantum mekaniğinin şart koştuğu daha dağınık bir elektron bulutunun olasılık yoğunluğu, Bohr teorisinden …ok farklıdır. Kuantum mekaniğine modelinde elektron …ekirdeğe a0’dan daha yakın veya daha uzak mesafede bulunabilmektedir. Ayrıca Kuantum mekaniği sonucuna gŠre , elektronun konumu ve yapılamayacağından, Heisenberg momentumu ƒzerinde aynı anda kesin Šl„ƒm belirsizlik bağıntısı ile uyum i„erisindedir. Şekil 1.15b'ye bakarak bu dalga fonksiyonunun mutlak karesinin sadece radyal bŠlƒmƒnƒn gŠsterildiğine dikkat edilmelidir. l = 1,2,3,... iken , dalga fonksiyonunun radyal kısmının aŠısal olarak değiştiği g‡rƒlmektedir. Elektron yoğunluğunu; farklı y‡rƒngeler iŠin ƒŠ boyutlu uzayda, uzayın koordinatının bir fonksiyonu ile g‡stermek oldukŠa zordur. Bu zorluğu ortadan kaldırmak iŠin bir Š‡zƒm geliştirilmiştir. Oluşturulan uzayın herhangi bir b‡lgesindeki bir elektronun bulunma olasılığını ifade etmek iŠin elektron yoğunluğunu nokta nokta uzayın her b‡lgesine yaymak gerekir. Ayrıca oluşturulan uzayda ƒŠ boyutta olasılık yoğunluklarını izleyebilmek gerekir. Elektron yoğunluklarının oluşturduğu birlikte elektron bu uzaylar dalga fonksiyonunun aŠısal b‡lƒmƒ ile yoğunluğunun radyal olarak azaldığını g‡sterir. Elektron yoğunluğunu Θ(θ)Ф(φ) 'nin sabit bir değeri ile ifade edilen bir yƒzeyle g‡stermek genellikle daha fazla kullanılan bir y‡ntemdir. s orbitalleri iŠin şekil 1.16'da g‡sterilen bu yƒzeylerin tƒmƒ kƒreseldir. Žƒnkƒ, orbitaller kƒresel simetriye sahiptir. 39 2p orbitalleri iŠin dış yƒzeyler ikiye ayrılır. Şekil 1.16'da g‡sterildiği gibi oldukŠa eğri bƒğrƒ elipsoitler oluşur. Bu birisinde (+) yƒzlerin işareti dalga fonksiyonundan gelir ve diğer (-) işareti diğer dalga fonksiyonundan gelir. Bu yƒzeyler (+,-) işaretleri ile g‡sterilir. Žƒnkƒ bu işaretler molekƒler orbitaller iŠin ‡nemli bir yere sahiptir. Olasılık yoğunluğu , elbette her zaman pozitiftir. p orbitallerinin y‡nelimleri iŠin birkaŠ farklı aŠıya sahip trigonometrik fonksiyonların bƒyƒklƒkleri ve işaretleri g‡z ‡nƒnde bulundurulmalıdır. Elektrik veya manyetik alanın yokluğunda px , py ve pz orbitallerindeki elektronların tƒmƒ aynı enerjiye sahiptir. Bu enerji değeri yalnızca toplam kuantum sayısı n'e bağlıdır. Manyetik alanın varlığında p orbitalindeki elektronların manyetik alana y‡nelimi ile enerjilerinde farklılıklar meydana gelir. Enerjilerde meydana gelen bu farklılıklar m manyetik kuantum sayısı ile belirlenir. Bu bir kuantum durumu ve bir enerji seviyesi arasındaki ayrımı temsil eder. Hidrojen atomunda n=2 durumu iŠin 4 durum vardır. Elektrik veya Manyetik alanların etkileri olmadığında tƒm durumların enerjileri aynıdır. B‡yle bir enerji seviyesinin dejenere olduğu s‡ylenebilir ve enerji seviyelerindeki dejenerelik belirli enerji seviyeleri ile bu enerjilere sahip olan dalga fonksiyonlarının sayısı ile ortaktır. p orbitallerinin şekillenimleri …izgisel kombinasyonlar x , y ve z gibi farklı doğrultularda olabilir. Bu ile herhangi karşılıklı ‚… dikey veya d‚şey doğrultuda orbitallerin şekillerine bi…im verilebilir. 5 bağımsız d orbitali vardır. 3dz2 orbitalinin, bir eksen boyunca elektron yoğunluğunun iki geniş b‡lgesi vardır. Elektron yoğunluğunun şekillenmesi z ekseni etrafında gerŠekleşir. Diğer d orbitalleri iŠin, iki dƒğƒme ait dƒzlemler ile elektron yoğunluğu d‡rt karşılıklı b‡lgeye ayrılır. Elektron bulutlarının, dalga fonksiyonlarından gelen birbirinin zıttı işaretlere sahip olduğuna dikkat ediniz. Şekil1.16'daki grafiklerde eksikliklerden birisi, o dƒğƒme ait yƒzeylerin radyal dalga fonksiyonlarından R(r) meydana gelir. Hidrojen atomunun sonsuz orbital sayısına sahip olmasına rağmen, Šoğu sorularda sadece dƒşƒk enerjili orbitaller kimyasal ‡neme sahiptir. 40 Şekil 1.16 Orbitallerin Kutupsal Grafikleri 41 1.18 AŽISAL MOMENTUM : Hidrojen atomunda elektronik a…ısal momentumun mutlak karesinin b‚y‚kl‚ğ‚ ile g‡sterilir. Burada, l = 0,1,2,.…. , n-1 'dir. Bir eksen boyunca aŠısal momentumun bileşeni; (geleneksel olarak z-ekseni alınır.) ile verilir. Burada, m = 0, ƒ1 , ƒ2 ,…, ƒ l 'dir. Hidrojen atomu ve diğer kuantum mekaniksel sistemler i…in d‡nen nesnelerin davranışları farklıdır. Klasik mekanikte b‡yle bir nesnenin değere sahip olabilir ve a…ısal klasik olarak tamamen a…ısal momentumu herhangi bir momentum vekt‡r‚ herhangi bir y‡nde işaret edilebilir. Kuantum mekaniğinde , M€ 'nin b‚y‚kl‚ğ‚ ve z-ekseni doğrultusundaki bileşeni kesin değerlerle sınırlıdır. Şekil 1.17 A†ısal Momentum Vekt‡rlerinin Y‡nelimleri A…ısal momentum vekt‡rlerinin p orbitali (l =1) ve d orbitali (l =2) iŠin mƒmkƒn y‡nelimleri Şekil 1.17 'de g‡sterilmektedir. AŠısal momentum vekt‡rƒ aynı durumda aynı z-ekseni y‡nƒnde işaret edilemez. Eğer aynı durumda aynı z-ekseni doğrultusunda aŠısal momentum vekt‡rƒ g‡sterilmiş olsaydı ''Heisenberg Belirsizlik Bağıntısı'' ihlal edilmiş olacaktı. B‡yle bir durumda elektronik hareketin bir dƒzlemle sınırlı olduğu kastedilecekti. ParŠacığın bir y‡ndeki aŠısal momentumu bileşeninin, toplam aŠısal momentum değerinden daha az olduğuna dikkat edilmelidir. 42 AŠısal momentum vekt‡rƒnƒn olası y‡nelimlerinin momentumun sadece x ve y doğrultularında sayısı 2l+1 'dir. AŠısal belli bileşenlere sahip olduğu ifade edilemez; toplam a…ısal momentum vekt‡r‚n‚n sonsuz sayıdaki y‡nelimleri koni şekilli y‚zeylerin oluşumuna imkan sağlar. Bir manyetik alanda bir orbitaldeki bir elektronun enerjisi manyetik kuantum sayısı m'e bağlıdır. AŠısal momentum vekt‡rƒ M ile a…ısal momentumun manyetik alan y‡n‚ndeki bileşeni Mz arasındaki θ a…ısı (1.79) ve (1.80) denklemlerinden şeklinde elde edilir 1.19 SPİN KAVRAMI : Daha ‡nce a…ıklanan a…ısal momentum kavramı ile atomların spektral g‡sterimleri tam ifade edilemez. •rneğin, bir manyetik alanın etkisinde (Zeeman Olayı), bir elektrik alanın etkisinde(Stark Olayı) spektrum …izgilerinde kararlı aralıklar meydana geldiği g‡zlenmiştir. Şekil 1.18 Spin Hareketi 1925 yılında Goudsmit ve Uhlenbeck tarafından bir y‡r‚ngede hareket eden elektronun oluşturduğu manyetik moment vekt‡r‚ ile elektronun y‡r‚nge a…ısal momentumunun birbirinden bağımsız olduğu ifade edilmiştir. Daha sonraki yıllarda Dirac, bu durumu g‡relilik teorisini de i…ine alan kuantum mekaniksel olarak formalize ederek, bir elektronun a…ısal momentumu hakkında ger…ekten memnun edici temel bir teoriyi ispatlamıştır. Elektron, orbitaldeki hareketinden dolayı meydana gelen manyetik alan i…erisinde kendi ekseni etrafında spin hareketi yapmaktadır. 43 Bir elektronun asıl aŠısal momentumu ile y‡rƒnge aŠısal momentumunun davranışı bir bakıma benzerdir. Toplam spin aŠısal momentumun bƒyƒklƒğƒ S : şeklinde yazılabilir. Burada, s spin kuantum sayısıdır. Bununla beraber , spin kuantum sayısı sadece ‚ değerine sahip olabilir. Denklem (1.82)'de verildiği gibi S• her zaman „ħ• değerine sahip olur. Belirli bir y‡ndeki spin bileşeni Sz sadece denklem (1.82)'de verilen değere sahip olabilir. Elektron spin hareketlerinin olası iki y‡nelimleri yandaki şekilde Hidrojen atomunun dalga g‡sterilmiştir. fonksiyonları , daha ‡nce tartışılmayan spin hareketi de ele alınarak sistemin olası spin durumlarının fonksiyonları ile daha ‡nce ifade edilen en genel dalga fonksiyonu ile Šarpılarak ifade edilir. Bir spin dalga fonksiyonunu temsil etmek iŠin α(↑) ve β(↓ )'yı kullanmak Şekil 1.19 Spin y‡nelimleri alışılmış bir g‡sterimdir. Hidrojen atomunun dalga fonksiyonu n, l, m ve ms gibi d‡rt kuantum sayısı ile temsil edilir. 1.20 HELYUM ATOMU: Helyum atomu iki elektrona sahiptir. Sistemin Hamiltonyeni yandaki şekilde g‡sterildiği gibi iki koordinata bağlı olarak yazılır. İki elektron bir potansiyel enerjisi (e2/4πє0r12) ile birbirini iter. Şekil 1.20 Atom koordinatları 44 Bunun gibi sonuŠlar yazılan denklemler atomik boyutlardaki sistemler iŠin verir. Bu denklemlerdeki denklemlerin sabitlerin Š‡zƒmlerini yapmak sadeleştirilmesi ile işlemler daha daha daha uygun basittir. Ayrıca, kolaylaştırılır . Bu denklemlerde atomik birimleri kullanmaya ihtiyaŠ duyulur.(a.u.) Kƒtle birimi elektronun kƒtlesi me gibi alınır. Y‚k birimi yerine elektronun y‚k‚ (e) kullanılır. Uzunluk birimi olarak, hidrojen atomunun taban durumundaki Bohr yarıŠapı a0 kullanılır. (denklem 1.77). Enerji birimi, ayrı iki birim y‚k‚n bir birim mesafedeki potansiyel enerji değeri olarak kullanılır. Bu birim Hartree (H) birimi ile yazılabilir. Hidrojen atomunun taban durumundaki enerjisi Hartree birimi cinsinden şeklinde yazılabilir. Hartree, Rydberg frekansının iki katının sahip olduğu enerjiye denktir. Atomik birimlerde Planck sabiti h ; 2π değerine sahiptir. Schr‡dinger denklemi : Hidrojen t‚r‚ atomlar i…in atomik birimlerde Hamiltonyen operat‡r‚ : Helyum atomu i…in Hamiltonyen operat‡r‚ İşlem kolaylığı a…ısından basit hale getirilerek yazılabilen Schr‡dinger denkleminde , r1 ve r2 koordinatına bağlı ifadelerin ayrı ayrı yazılabilmesine rağmen, elektronlar arası mesafe r12 daima denklemde vardır. Hamiltonyen ifadesi Schr‡dinger denkleminde yerine konularak gerekli işlemler yapıldıktan sonra, sisteme ait denklemin …‡z‚m‚ elde edilir. Elde edilen denklemin sonucu …ok kesin bir …‡z‚md‚r. Hidrojen t‚r‚ atomlar i…in bu denklemler ile kesin …‡z‚mler elde edilebilir.Bunun gibi hesaplamaları anlaşılır hale getirmek i…in tahmini (yaklaşık) y‡ntemler geliştirilmiştir.Kullanılan bu y‡ntemler ;varyasyon ve pert‚sbasyon metotlarıdır. 45 1.21 VARYASYON Y•NTEMİ : Varyasyon y‡nteminde bir yaklaşık dalga fonksiyonu aşağıdaki denklemde bir yaklaşık enerjiyi elde etmek i…in kullanılır. Bu denklemdeki H sistem ile ilgili tam hamiltonyen operat‡r‚d‚r. Eğer uygun dalga fonksiyonu kullanılırsa , doğru enerji ‡zdeğerleri elde edilir. Herhangi bir keyfi fonksiyon ile E' enerjisinin E enerjisinden daha fazla pozitif (daha az negatif) olduğu g‡sterilmiş olabilir. Farklı dalga fonksiyonları değişik parametrelere sahiptir. Bu formun en iyi dalga fonksiyonu değişen parametreler ile elde edilen daha dƒşƒk enerjiler ile elde edilmiş olacaktır. Bu eşitsizliğe g‡re E' değeri ne kadar aşağıya …ekilebilirse, taban durumuna o kadar yaklaşılmış olur. Se…ilen Ψ deneme dalga fonksiyonu bir a parametresi iŠeriyorsa, bulunan E' değeri de bu a parametresine bağlı olur. O halde, E' değeri bu a parametresine g‡re minimize edilerek taban durumuna iyice yaklaşılır. Daha fazla değişken terim kullanılarak daha yakın bir tahmin ile daha doğru bir enerji değeri elde edilebilir. Fakat enerji değerindeki artış hesaplanan enerji değerine eşit değildir. Birinci derece yaklaşımla helyum atomu i…in elektron-elektron etkileşmesinin olmadığını kabul ederek Schr‡dinger denklemini …‡z‚lebilir. Bir He+ iyonundaki elektron sayısı 1 iŠin 1s dalga fonksiyonu durumu temsil eden dalga fonksiyonu gibi alınır. Benzer şekilde He+ iyonundaki elektron sayısı 2 i…in 1s dalga fonksiyonu durumu temsil eden dalga fonksiyonu olarak kullanılır. Bu dalga fonksiyonu kullanılarak hesaplanan E' enerjisinin değeri EHe+ = -108.3 eV‘dır. E' enerjisinin deneysel değeri ise EHe+ = -78.6 eV ’dır. Daha iyi bir değer tek bir parametre ile verilen deneme dalga fonksiyonu kullanılarak , varyasyon metodu ile elde edilebilir. 46 Her bir elektronun diğer elektronların tam Šekirdeksel (atomsal) yƒkƒ ile etkileşirler. O yƒzden , Z'e kullanılarak bir ger…ek …ekirdek y‚k‚ temsil edilir ve dalga fonksiyonu ; şeklinde yazılır. Burada N normalizasyon …arpanıdır. Z' değeri denklem 1.90 kullanılarak elde edilebilir. Bu, enerjinin deneysel değerinin g‡tƒrƒr. Daha iyi bir sonuŠ daha %1.7 'lik bir hata ile enerji sonucuna fazla terim iŠeren deneme-dalga fonksiyonu kullanılarak elde edilebilir. 1.22 PAULİ DIŞARLAMA İLKESİ : Her ne kadar helyum atomu iŠin denklem 1.92 'de verilen dalga fonksiyonu faydalı bir yaklaşım olsa da helyum atomunun ‡zelliklerinin doğru bir hesabı iŠin yetersiz kalır. Daha fazla sayıda atomlarla ve elektronlarla sistemin davranışına ait dalga fonksiyonlarını genişleterek sistem ile ilgili bilgiler daha memnun edici bir biŠimde yorumlanabilir. Birden fazla elektron iŠeren bir sistem iŠin Schr‡dinger denklemleri oldukŠa karmaşıktır. Bu karmaşıklığı ortadan kaldırmak iŠin Schr‡dinger denkleminin Š‡zƒmƒne ek olarak bazı y‡ntemlere ihtiyaŠ duyulmuştur. Žok elektronlu atomlarda elektron dizilişleri bazı prensiplere g‡re belirlenir. Pauli prensibine (1925) g‡re bir atomdaki iki elektron aynı d‡rt kuantum sayısına sahip olamaz. Yani, bir atomdaki iki elektronun ƒŠ kuantum sayısı n, l, ml aynı ise bu elektronlardan birinin spin kuantum sayısı +‚ , diğerinin ise -‚ olmak zorundadır. •Š kuantum sayısının aynı olması, elektronların aynı orbitalde bulunduğunu g‡sterir. Bu nedenle , aynı orbitalde bulunan elektronların spin hareketlerinin y‡nleri birbirine zıttır. B‡ylece bu niteliklere sahip iki elektron, aynı y‡rƒngede ancak zıt spin durumlarında (⇅) bulunabilirler. Spin fonksiyonları, denklem 1.92 'de verilen dalga fonksiyonunda ms =+‚ iŠin α ile temsil edilen dalga fonksiyonunu ve ms =-‚ iŠin β ile temsil edilen dalga fonksiyonunu iŠerebilir. 47 O nedenle , Pauli prensibi helyum atomu iŠin birbirini takip eden dalga fonksiyonları iŠin memnun edicidir. Žƒnkƒ , iki elektron farklı spin kuantum sayılarına sahiptir. Bu dalga fonksiyonu yine de memnun edici değildir. Žƒnkƒ, bu 1.elektron ile 2.elektron aralarında birbirleri ile ayırt edilebileceğinin mƒmkƒn olduğu anlamına gelir. Tƒm elektronlar ‡zdeş olduğundan elektronların ayırt edilmesi olanaksızdır. Helyum atomu dalga fonksiyonunda b‡yle bir problem s‡z konusu değildir. Dalga fonksiyonunu kullanılarak olasık yoğunluğu Ψ2 elde edilir. Ayrıca 1.elektron ile 2.elektronun yerleri değiştirildiğinde dalga fonksiyonunun değişmediği g‡r‚lebilir. Buradaki dalga fonksiyonu , uzaysal dalga fonksiyonu fonksiyonu ve spin dalga fonksiyonu şeklinde yazılabilir. 1.94 ve 1.95 ile verilen dalga fonksiyonları farklı enerji ‡zdeğerlerine ve farklı elektron yoğunlukları ile verilir. Helyum atomlarının yalnızca tek bir formuna karşın onların her ikisi de doğru olamaz ve 1.95'de verilen dalga fonksiyonunun doğru form olduğu s‡ylenebilinir. 1.94'de verilen dalga fonksiyonu elektronlarının yer değiştirmelerinin simetrik olmalarına rağmen 1.95'de verilen dalga fonksiyonunun antisimetrik olduğuna dikkat edilmelidir. Pauli prensibine g‡re; iki yada daha fazla elektronlu bir sistemin dalga fonksiyonunu doğru bir şekilde ifade edebilmek i…in; dalga fonksiyonu, herhangi bir iki elektronun işaretlerinin değişimine g‚re antisimetrik olmalıdır. Antisimetrik dalga fonksiyonları daha kullanışlı şekilde determinant formunda yazılabilir. •rneğin, denklem 1.95 determinant bi…iminde yazılırsa, 48 Burada, Šarpanı dalga fonksiyonunun normalizasyon sabitidir. Bu determinant J.C. Slater tarafından ortaya atıldığı iŠin Slater determinantı olarak adlandırılır. Slater determinantındaki satırlar farklı elektron dizilimine sahip aynı dalga fonksiyonlarını , sƒtunlar ise farklı elektronların aynı dizilimine sahip farklı dalga fonksiyonlarını nitelendirir. Her sƒtun indisi elektronlardan birini, her satır indisi de tek-parŠacık durumlarından birini g‡stermektedir. Spinleri yarım tamsayı olan parŠacıklar (elektron, proton, n‡tron ,...) antisimetrik dalga fonksiyonlarıyla temsil edilirler. Bu gruba giren parŠacıkların genel adı fermiyonlardır. Spinleri sıfır veya tamsayı olan diğer par…acıklar (foton, π-mezon,...) simetrik dalga fonksiyonlarıyla temsil edilirler. Bunlara da bozonlar denir. Pauli prensibi elektronlara ek olarak protonlara ve n‡tronlara uygulanır. Fakat d‡teronlar , alfa parŠacıkları ve fotonlar pauli dışarlama ilkesine uymazlar, bunlar simetrik dalga fonksiyonuna sahiplerdir. 1.23 HELYUM ATOMUNUN I. İYONLAŞMA DURUMU: Helyum atomunun edinmek i…in atomların birinci spin iyonlaşma durumu ile ilgili daha fazla bilgi dalga fonksiyonlarını bilmekte yarar vardır. 1s orbitalindeki tek elektron ve diğer elektronların 2s orbitalinde bulunacağını birinci yaklaşımla d‚ş‚nebiliriz . İki elektronun ayırt edilemez olduğu dikkate alınarak iki dalga fonksiyonu yazılabilir. Uzaysal dalga fonksiyonları spin fonksiyonları g‡z ‡n‚nde bulundurularak yazılabilir. İki elektron i…in d‡rt spin fonksiyonu farklı orbitallerde aynı hareketlerine sahiptir. spin 49 Bununla beraber , elektronların ayırt edilemezliğini g‡z ‡nƒnde bulundurarak spin fonksiyonları yazılabilir. D‡rt spin fonksiyonunun her biri iki uzaysal fonksiyonun her birini kullanarak Šoğaltılabilir. (1.97 ve 1.98 ifadelerinden). Fakat yalnızca birbirini takip eden d‡rt antisimetrik dalga fonksiyonu helyum atomunun iyonlaşma durumunu ifade etmede yararlıdır. Helyum atomunun 1.uyarılmış durumunda (n1=1 , l1=0 ) ve (n2=2, l2=1,0 ) olabilir (2s veya 2p durumları). l=0 i…in spin dalga fonksiyonu antisimetrik olduğundan, uzay dalga fonksiyonu simetrik olmalıdır. Bu duruma tekli (singlet) durumu denir. Benzer şekilde (l=1, m= -1,0,1) spin durumları simetrik olduğundan, dalga fonksiyonunun uzay kısmı antisimetrik olmalıdır. Bu duruma ƒŠlƒ (triplet) durumu denir. Pauli prensibine g‡re; Her bir durumun iyi bir yaklaşıklıkla bulunabilecek enerjisi dalga fonksiyonunun uzaysal b‡lƒmƒne bağlı olur. Ψ2, Ψ3 , Ψ4 dalga fonksiyonları dejenere ve ‚…l‚(triplet) (‚…l‚ yapı) spin şekillenimine sahiptir.Ψ1 dalga fonksiyonunun farklı bir enerjisi vardır ve dejenere değildir. Ayrıca bu dalga fonksiyonu tekli(singlet) (tekli yapı) spin şekillenimine sahiptir. 50 Taban durumunda bulunan helyum atomundaki elektronlar eşleştirilmiş durumdadır ve elektron spini sıfırdır. Yani taban durumundaki iki elektronun uzay dalga fonksiyonları aynı olduğundan spin dalga fonksiyonu değerine karşılık gelen antisimetrik |00> vekt‡rƒdƒr. Bununla beraber , tekli durumu temsil eden dalga fonksiyonunun elektronlarının birisi 2s seviyesine iyonlaşırsa elektronlar Šiftleşmiş olur. •Šlƒ durumu temsil eden dalga fonksiyonlarının elektronları ise Šiftlenmemiş olabilir. •Šlƒ yapının ƒŠ spin bileşeni z-y‡nƒnde sırasıyla 0, +1 ve -1 'dir. Bir dış manyetik alanın varlığında tekli seviyede yarılmalar meydana gelmez. Fakat , ƒŠlƒ yapıda enerji seviyeleri ƒŠ bileşene yarılır. 2p triplet durumu 2s durumundan biraz daha yukarı Šekilmiş olur. Helyum atomunun taban ve 1.uyarılmış durum enerjileri şematik olarak yandaki şekilde verilmiştir. Şekil 1.21 Helyum atomunda taban ve 1.uyarılmış enerji seviyeleri 1.24 ATOMLARDA ELEKTRONİK YAPI: Œok elektronlu atomlar i…in dalga fonksiyonlarının kesin bir şekilde hesaplanabilmesi olduk…a zordur. Œ‚nk‚ , denklemlerde elektron-elektron etkileşmeleri hesaba katılırsa denklemlerin …‡z‚mlenebilmesi olduk…a zor hale gelir. Buraya kadar …ok elektronlu atomların dalga fonksiyonlarının hesabında denklemlerde zorluk yaratmaması i…in elektron-elektron etkileşmelerinin olmadığı kabul edildi. Ger…ekten ilk yaklaşımla …ok elektronlu sistemlerde elektronlar arası etkileşmeyi g‡z ardı etmek m‚mk‚n olabilmektedir. 1927 yılında Hartree, …ok elektronlu atomların dalga fonksiyonlarının hesabındaki problemlerin ‚stesinden gelebilecek kendisiyle …elişmeyen ''tutarlı'' alan( Self-Consistent Field~SCF) adıyla yeni bir y‡ntem ‡ne s‚rd‚. Daha sonra Fock , Pauli prensibini bu y‡nteme dahil ederek Hartree'nin ‡ne s‚rd‚ğ‚ y‡ntemi geliştirdi. Œok elektronlu atomlarda her elektrona ilişkin bir dalga fonksiyonu ve bu dalga fonksiyonlarından hareketle i. elektrona etki eden Šekirdek ve diğer elektronların potansiyel enerjisi ve giderek ortaya Šıkan bu enerji dƒzeltme teriminin dikkate alınması ile elde edilen yeni dalga fonksiyonlarının belirlenmesi şeklinde işlemler tekrarlanarak , sistem ile ilgili en ideal dalga fonksiyonu belirlenir. 51 Bu metotta ; her bir elektronun kƒresel simetrik bir potansiyelde hareket ettiği varsayılır. Žƒnkƒ , atom ƒzerindeki bir elektron , Šekirdeğin ve diğer elektronların oluşturduğu elektriksel alanların etkisi altında kalmaktadır. Oluşan elektriksel alan vekt‡rlerinin y‡nelimleri uzayın her doğrultusunda aynıdır. Tƒm elektronlar iŠin yaklaşık dalga fonksiyonlarının sadece biri ele alınarak hesaba başlanır. Schr‡dinger denkleminde bir elektron iŠin ortalama potansiyel kullanılarak diğer elektronların uygun ortalama potansiyeli hesaplanabilir. Ž‡zƒmƒ bulunan dalga fonksiyonu, ortalama alanın gelişmiş bir hesabı ile birleştirilerek diğer elektron iŠin yaklaşık dalga fonksiyonu Schr‡dinger denkleminden elde edilir. Bu işleme dalga fonksiyonları kƒmesinin ‡nceki kƒmeden farkı azalıncaya kadar devam edilir. Bu dalga fonksiyonları kƒmesinin kendisiyle tutarlı (self-consistent) olduğu s‡ylenebilir. Hesaplamanın ‡nemli bir miktarına Šok elektronlu bir atom iŠin dalga fonksiyonlarını hesaplamada ihtiyaŠ duyulur. Belirli bir atomun SCF teorisine g‡re davranışında atomik orbitallerin bir serisi her bir d‡rt kuantum sayısı ve bir karakteristik enerji ile nitelendirilir. Hidrojenik atomlar iŠin orbital enerjileri, baş kuantum sayısı n ve y‡r‚nge kuantum sayısı l'nin her ikisine de bağlıdır. Hartree-Fock y‡ntemi ile hesaplanan enerjiler yaklaşık olarak %1 'lik bir hata ile deneysel enerji değerlerini vermektedir. Bu y‡ntemin sonuŠları elektronlar arası etkileşmeler iŠin sağlanabilir. Fakat, elektronların ani etkileşmeleri iŠin sağlanmaz. Elektronların karşılıklı etkileşmelerinde elektronların birbirinden uzak olduğu s‡ylenebilir. Bağlanma enerjisi , kesin enerji ve Hartree-Fock enerjisinden farklıdır. Elektro-volt (eV) seviyesi ile verilen bu enerji, kimyasal ‡zelliklerin hesabında enerjilerdeki kƒŠƒk farklılıklara karşı bƒyƒk bir problemdir. Hartree-Fock metodu ile ilk on elementin elektron yoğunluklarının grafikleri Şekil1.22 'de g‡sterilmektedir. Elektronlardaki Šekirdeksel yƒkƒn artışında elektronların birbirleri ile daha fazla sıkı bir durumda bulunduğu sonucuna varılır. Žƒnkƒ , atomlardaki y‡rƒnge elektronları sayısındaki bƒyƒk farklılıklara rağmen atomların taban durumlarındaki elektron sayılarının tƒmƒ yaklaşık olarak aynıdır. 52 Şekil 1.22 53 1.25 PERİYODİK TABLO VE AUFBAU PRENSİBİ: Taban durumda atoma ait elektronlar toplam elektronik enerjisi en dƒşƒk dƒzeyde olacak biŠimdeki konfigƒrasyonu benimserler. Bir taban durumu atomunun elektronlarının olası en dƒşƒk enerji seviyesinde bulunması pauli prensibi ile tutarlıdır. Periyodik tablodaki en ardışık elementlerin elektron konfigƒrasyonları dƒşƒk seviyeden başlayarak elde edilen elektron yerleşimleri aşağıdaki şekilde g‡sterilmektedir. Şekil 1.23 Hund Kuralına G‡re Atomlarda Elektron Yerleşimleri Aynı seviyede bulunan elektronların spin hareketlerinin y‡nleri birbirine zıttır. Birka… eşdeğer orbitalin birbirini takip eden aynı enerji seviyelerinde orbitaller arasında elektronların nasıl dağılıma sahip olduğuna Hund prensibi ile karar verilebilir. Hund kuralına g‡re; 1.Elektronların sayısı, eşdeğer y‡r‚ngelerin sayısına eşit veya daha k‚…‚k ise , elektronlar farklı y‡r‚ngelere yerleştirilir. 2. İki elektron , iki orbitalde tek tek yerleştirilmiş ise elektronların spin hareketlerinin y‡nleri taban durumunda birbirine paralel olacaktır. Hund kuralı bu a…ıklamalara g‡re , ''mevcut olan orbitallerin her birine birer elektron yerleşmedik…e aynı orbitale ikinci bir elektron yerleşemez ve elektronlar farklı orbitallere yerleşirken paralel spin oluştururlar'' şeklinde ifade edilebilir. Hund'un kuralı ile uyum i…erisinde orbitallere yerleştirilen elektronlar , enerjiye elektronlar arası etkileşmenin katkısını azaltmak i…in ortalama olarak uzak bir tarafta tutulur.Yani ; elektronlar , manyetik kuantum sayıları farklı olduğunda farklı orbitallere yerleşirler. B‡ylece birbirlerinden m‚mk‚n olduğu kadar uzaklaşmış olurlar. 54 Bu nedenle, aynı manyetik kuantum sayısı değerine sahip oldukları durumdan daha az bir kuvvetle birbirlerini iterler. Diğer taraftan , spin kuantum sayıları aynı olan iki elektronun manyetik momentleri aynı y‡ndedir. Bu nedenle, birbirlerini spinleri zıt y‡nde olduğunda daha bƒyƒk bir kuvvetle iterler. Aufbau prensibi, hidrojen atomunun Schr‡dinger denkleminin Š‡zƒmƒ ile bulunan orbitallerin Šok elektronlu atomlarda da kullanılabileceği esasına dayanmaktadır. Elektronların orbitallere yerleştirilme sıraları ve orbitallerin kaŠ elektron ile dolacağı bu Elektronların prensip ile belirtilir. orbitallere yerleşmeleri orbitallerin enerjisine bağlıdır. Elektron daima enerjisi en dƒşƒk orbitale girer. Žok elektronlu atomlarda enerji , hidrojen atomundan farklı olarak baş kuantum sayısı n ve y‡r‚nge a…ısal kuantum sayısı l 'ye bağlıdır. •rneğin, hidrojen atomunda 2s ve 2p orbitallerinin enerjileri aynıdır. Diğer atomlarda ise elektronların nedeni birbirlerini itmeleri ile 2p orbitalinin , enerjisi 2s orbitalinin enerjisinden daha b‚y‚kt‚r. Elementlerin kimyasal ‡zellikleri elektronların orbitallerdeki yerleşimleri ile daha iyi anlaşılabilir. Şekil 1.24 Enerji seviyeleri Hidrojenin atom numarası Z=1 olup temel durumda tek bir elektronun konfigƒrasyonu 1s şeklindedir. Z=2 atom numaralı Helyum atomunun iki elektronu olduğundan elektronik konfigƒrasyonu 1s2 yapısındadır. Helyum atomundaki elektronların her ikisi de 1s seviyesinde karşılıklı spin y‡nlerine sahiptir. Bu orbitalde daha fazla elektronun yerleşimine izin verilmez. Orbitalden bir elektron koparmak i…in enerjiye ihtiya… duyulur. 1s y‡r‚ngesinde en fazla iki elektron bulundurabileceği i…in Z=3 atom numaralı Lityum atomunun ‚…‚nc‚ elektronu daha y‚ksek enerji d‚zeyli 2s orbitaline yerleşir. B‡ylece lityum atomuna ait elektronik konfig‚rasyonu 1s22s1 d‚zenini oluşturur. 55 Z=10 atom numaralı elementin n=1 ve n=2 baş kuantum sayılı elektron y‡r‚ngeleri tamamen dolmuştur. Z=11 ile Z=18 atom numaralı elementlerin elektronik konfig‚rasyonları 3s ve 3p y‡r‚ngelerin dolması y‡n‚nde ilerlemektedir. Periyodik tabloda Z=19-30 atom numarasına sahip elementler ''ge…iş elementleri'' olarak adlandırılır. Elektronik konfig‚rasyonlarında seviyelerdeki orbitallerin dolmasında takip 3p orbitalinden başlar. Bu seviyesinin seviyesinden daha orbitaline ilişkin enerji ‚st edilen sırada farklılıklar oluşur. 3d orbitalinden ‡nce 4s orbitali dolmaya 4s daha farklılık 3d orbitali y‚ksek enerji olmasından kaynaklanmaktadır. Z=21-30 atom numaralı elementlerde 3d orbitali dolmaya devam eder. Z=31-36 atom numaralı elementlerin elektronik konfig‚rasyonları 4p orbitali ve Z=37-38 atom numaraları elementlerin ise 5s orbitali ile dolmaya devam eder. Z=39-47 atom numaralı elementler ''ikinci sınıf ge…iş elementleri '' olarak adlandırılır. Bu elementlerde elektronlar 4d orbitaline yerleşmesiyle elektronik konfig‚rasyon devam eder. Daha sonra elektronlar sırasıyla 5p ve 6s orbitalleri ‚zerine yerleşmektedir. Bu orbitallerin dolması Z=56 atom numaralı elemente gelindiğinde ger…ekleşir. Z=57-71 atom numaralı elementler ''nadir toprak elementleri'' olarak adlandırılırlar. Ayrıca Z=57 atom numaralı elementi ''‚…‚nc‚ sınıf ge…iş'' elementlerinin ilk ‚yesidir. Elektronik konfig‚rasyonu 1s22s22p63s23p63d104s24d10 4f05s25p65d15f05g06s2 şeklindedir. Orbitallerdeki elektronların sayıları incelendiğinde 4f orbitalinde tamamen boş olduğu g‡r‚l‚r. 4f orbitalinin enerji seviyesi ile 5d orbitalinin enerjisi seviyesininki hemen hemen eşittir. 4f orbitalinin tamamen dolabilmesi i…in 14 elektrona ihtiya… vardır. Z=57-71 atom numaralı elementlerin elektronik konfig‚rasyonlarında, diğer elektron y‡r‚ngelerinde hi… değişiklik olmaksızın 4f orbitali dolmaya devam eder. 4f orbitali dolduktan sonra Z=80 atom numaralı elemente kadar 5d orbitali dolmaya devam eder. Daha y‚ksek atom numaralı elementlerde 6p ve 7s orbitallerinin dolması ger…ekleşir.Fakat periyodik tablonun y‚ksek atom numaralı elementlerine ulaşıldığında konfig‚rasyonların b‚y‚k ‡l…‚de konfig‚rasyonlara bakıldığında; karmaşık aynı enerji bir hal aldığı seviyesine g‡r‚l‚r. Elektronik sahip alt orbitallerin dolmasından ‡nce, her alt orbitalde paralel spinli olmak ‚zere birer elektron yerleştikten sonra ikinci aşamada yeterli elektron varsa spinler zıt y‡nlerde olacak şekilde …iftleşerek , y‡r‚ngenin doldurulma işlemi s‚rd‚r‚l‚r. 56 Elementler atom numaralarına g‡re sıralanırsa belirli aralıklarda dış elektron orbitallerinde aynı elektronik konfigƒrasyonun tekrarlandığı g‡rƒlƒr. Elementlere ilişkin Šok sayıda ‡zellik , dış orbitallerine ilişkin elektronik konfigƒrasyonlarına bağlıdır. Atomlar arası kimyasal bağların oluşumu ve nitelikleri bƒyƒk ‡lŠƒde dış orbitallerin elektronik konfigƒrasyonlarıyla ilgili olarak değişim g‡stermektedir. Tablo 1.3 57 58 1.26 İYONLAŞMA POTANSİYELİ VE ELEKTRON İLGİSİ: Bir gaz atomunu iyonlaştırabilmek i…in atomun elektronlarını uygun voltaj altında ivmelendirmek gerekir.Uygun voltaj altında elektron herhangi bir kinetik enerji kaybetmeksizin belirli iyonlaşma potansiyeli ile gaz atomundan serbest hale gelir. Atomların enerji d‚zeylerinin kesikliliğine dair ilk doğrudan kanıtı , J. Frank ve G. L. Hertz’ in 1914 yılında yaptıkları deney sağladı. Deney d‚zeneği bir katot ışını t‚p‚nden oluşuyor. T‚p‚n bir ucunda , ısıtıldığında elektron sa…an bir katot ''flament'', diğer ucunda da, y‚zeyine ulaşan elektronları toplayarak akım oluşturan bir anot bulunmakta. Bu ikisinin arasına ayrıca, elektronları hızlandırmak i…in bir ızgara yerleştirilmiş. Katotla ızgara arasına bir ‘hızlandırma gerilimi’ uygulanmakta. Hızlandırma gerilimi sıfırdan başlatılıp, kademeli olarak arttırılıyor. Katoddan ayrılan elektronların , yol boyunca hızlanırken , arada bir civa atomlarıyla …arpıştıkları oluyor. Elektronlar civa atomlarıyla esnek …arpışma yaptıklarından hemen hi… kinetik enerji kaybetmeksizin yansıyıp, tekrar yollarına ve hızlanmaya devam ediyorlar. Nitekim, deney sonu…larını g‡steren aşağıdaki grafikte, V=4,9 volt civarına kadarki durum b‡yle. Şekil 1.25 Katot ışını tƒpƒ Şekil 1.26 Volt-Akım grafiği Fakat ondan sonra akım ansızın d‚ş‚yor.Bunun nedeni, kinetik enerjisi 4,9 eV’a ulaşan elektronların, civa atomlarıyla esnek olmayan …arpışmalara girmeye başlaması. B‡yle bir …arpışmada, atom temel enerji d‚zeyinden bir ‚st enerji d‚zeyine uyarılırken, elektron 4,9eV kinetik enerji kaybediyor. Benzer potansiyel artışlarında hızlandırılmış elektron yeterli miktarda kinetik enerjiye sahip olur. B‡ylece , elektron bir enerji seviyesinden daha y‚ksek bir enerji seviyesine ge…erek bir y‡r‚nge elektronunun koparılmasına neden olur. Uyarılmış olan civa atomları daha sonra, E=4,9 eV enerjili 59 birer foton ışınlayarak temel enerji durumuna geri d‡nerler. Daha ileri potansiyel artışlarında yeni spektral Šizgiler g‡rƒnƒr. Işığın emisyonuna sebep olması iŠin gereken potansiyeller rezonans potansiyelleri olarak adlandırılabilir. Hızlandırıcı potansiyel V ile a…ığa …ıkan ışığın frekansı arasındaki ilişki ile verilir. Burada , e elektron y‚k‚d‚r. Eğer hızlandırıcı potansiyel yeterli derecede olursa bir elektron kolaylıkla atom veya molek‚lden koparılabilir. Bu potansiyel iyonlaşma potansiyeli olarak adlandırılır. Bir atom veya iyonun iyonlaşma potansiyeli spektroskopik verilerden bu potansiyel değerinin limit değerine yaklaşılarak hesaplanabilir. Daha fazla elektron bombardımanı ile daha y‚ksek enerji seviyelerine …ıkarılan elektron ile tek tek ‚retilen pozitif iyonu iyonlaştırılabilir. Birinci, ikinci , ….iyonlaşma potansiyelleri ile benzer şekilde birinci , ikinci , … elektron atom veya molek‚lden koparılır. Atom numarasına karşı bir gaz atomunun birinci iyonlaşma potansiyel …izgileri şekil 1.27 ile verilebilir. Periyodik bir sırayla iyonlaşma potansiyelleri değişir. Œ‚nk‚ artan periyodik sıraya g‡re atomların dış orbital kabukları elektronlar tarafından doldurulur. İyonlaşma potansiyeli grafiğindeki temel maksimumlar minimumlar ise alkali metal atomlarını verir. Şekil 1.27 İyonlaşma Potansiyeli Grafiği soygaz ile 60 Alkali metal atomları kolaylıkla iyonize edilebilir. Bu atomların dış orbitallerinde bir tek elektronları vardır ve etkili Šekirdek yƒkleri dƒşƒktƒr. Alkali metal atomlarının en dıştaki elektronları iŠin Šekirdeğin Šekimi iŠ y‡rƒngelerin elektronları tarafından tamamen etkili bir şekilde korunur. Lityum , sodyum , potasyum, rubidyum ve sezyum serilerinde iyonlaşma potansiyellerinde azalmalar g‡rƒlƒr. Žƒnkƒ , dış y‡rƒngede bulanan tek elektronların sayılarında artışlar meydana gelir. Halojenlerin iyonlaşma potansiyelleri ile asal gazların iyonlaşma potansiyellerine bakıldığında hemen hemen benzerlikler g‡rƒlƒr. Halojen atomlarının dış y‡rƒngelerindeki elektronlar sadece Šekirdek ve dıştan uygulanan kuvvetlerin dışında iŠ orbitaldeki elektronların itme kuvvetlerinden de etkilenmektedir. Dış orbitaldeki elektronların Šekirdeğe olan mesafeleri yaklaşık olarak tƒmƒnde aynıdır. Elektron ilgisi , aşağıdaki işlemle tanımlanır. Eğer bu işlemin tersi durumunu dƒşƒnƒrsek, elektron ilgisi A 'nın tersi A 'nın iyonlaşma potansiyeli olduğu g‡r‚lebilir. Elementlerin elektronik yapılarıyla ilgili olarak iyonlaşma olayına zıt y‡nde oluşan diğer bir kavram elektron ilgisi ’dir. Elektron ilgisi periyodik tablonun bir sırasındaki atom numaralarının artması ile artar. Lityum, Flor, Klor, Bromƒr, İyot, Oksijen ve Kƒkƒrt elementlerinin elektron ilgileri sırasıyla 0.6 , 3.45 , 3.71 , 3.49 , 3.19 , 3.07 ve 2.8 eV 'dur.