İLİ AY-YIL TARİH KONU : KARABÜK : ŞUBAT - 2013 : 22.02.2013 : Cami Adabı ve Saf Düzeni يَا بَنِي آدَ َم ُخذُوا ِزينَت َ ُك ْم ِع ْندَ ُك ِِّل َمس ِْج ٍد َو ُكلُوا * ََوا ْش َربُوا َوالَ تُس ِْرفُوا إِنهُ الَ ي ُِحبُّ ْال ُمس ِْرفِين Muhterem Müminler! Yüce dinimiz İslam, mensupları arasında sevgi ve şefkati, toplumsal birliği, yardımlaşma ve dayanışmayı sağlamak amacıyla değişik kurumlar meydana getirmiştir. Bu kurumların başında da şüphesiz camilerimiz gelmektedir. Camii, Asr-ı saadetten başlayarak ondört asır boyunca İslam diyarında Müslümanların ibadet, ilim, yardımlaşma ve kaynaşma mekânları olmuştur. Camiler toplumun kalbi gibidir. Oralardan topluma manevi güç ve temiz duygular pompalanmaktadır. Muhterem Müminler! Camiler Allah’ın evi olan Kâbe’nin yeryüzündeki şubeleridir. Yani onlar da mübarek mekânlardır. Dolayısıyla camilerde uyulması gereken kurallar vardır. Cenabı Hak (c.c) Kur’an-ı Kerim’de: “Ey Âdemoğulları! Her mescide (gidişte) güzel elbiselerinizi giyinerek gidin.” (1) buyurmaktadır. Camilere abdestli ve temiz elbiseyle gelmeliyiz. Ayrıca camiye sağ ayakla girmek, girerken dua etmek veya besmele çekmek, camide namaza başlanmamışsa ve kerahet vakti değilse iki rekât “tahiyyetü’l-mescid” namazı kılmak, camide gereksiz yere konuşmamak, cami adabından sayılmaktadır. Hutbe okunurken Camide sükûnetle dinlemeli, asla konuşmamalıyız. Cep telefonlarımızı sessize almalı, soğan, sarımsak, sigara ve ter gibi hoşa gitmeyen kokularla cemaati rahatsız etmemeliyiz. Cemaatin geçebileceği yerlerde namaza durmamalıyız. Saflar sık ve düzgün olmalı. Ön saflarda boşluk var iken arkaya saf tutulmamalıdır. Sevgili Peygamberimiz (sav)’in: “Ey Allah’ın kulları! Saflarınızı düzeltiniz; yoksa Allah Teâlâ aranıza ayrılık sokar.”(2) uyarısını camiye her gelişimizde aklımızdan çıkarmamalıyız. İmamın arkasına namaz kıldırmaya ehil olanlarımız durmalıdır. Mecbur kalmadığımız sürece namaz kılanların önünden geçmemeliyiz. Sağlığımızla ilgili dini bir zorunluluğumuz yoksa tabure ve benzeri oturaklarda namaz kılmamalıyız. Yerde oturarak namaz kılabileceklerin taburede namaz kılmaları caiz ve doğru değildir. Muhterem Müminler! Camilerde cemaatle kılınan namaz evde tek başına kılınan namazdan çok daha faziletlidir. Çünkü cami ve cemaatin pek çok hikmeti ve bereketi vardır; Camilerde tutulan saflarda zengin-fakir, amir-memur, işçipatron gibi farklar ortadan kalkar. Herkes aynı safta Allah’ın huzurunda rükûa varır, secdeye kapanır. Bütün bu hareketler tek bir komutla gerçekleşir. Yüzlerce hatta binlerce Müslüman tek bir vücut gibi hareket eder. Bedenlerle beraber ruhlar da birlik haline gelir. Bu durum sosyal hayatta da birlikte hareket etme, toplumdan kopmama bütün insanları eşit görme gibi birçok eğitimi de temin etmektedir. Sonuç olarak diyebiliriz ki, camiler yeryüzünün manevi kandilleri ve Allaha kulluk edilen mübarek mekânlardır. Mümkün olduğu kadar namazlarımızı camilerde kılmaya çalışmalıyız. Camilere gelip giderken mutlaka cami adabına da riayet etmeliyiz. Hutbemi cami ve cemaatin faziletiyle ilgili bir hadis-i şerifle bitirmek istiyorum; “Kişinin cemaat ile kıldığı namazı evinde veya çarşıda kıldığı namazdan 25 derece daha faziletlidir. Bu fazilet şu şekilde gerçekleşir: Biriniz güzelce abdest alır, sırf namaz kılmak için camiye gelirse camiye varıncaya kadar attığı her adım için bir sevap verilir ve bir günahı silinir. Camiye girdiği zaman namaz için beklediği sürece namaz kılıyormuş gibi sevap kazanır. Melekler bu kimseye dua edeler. Kimseye eziyet etmediği ve abdestli olduğu sürece; ‘Allah’ım! Bu kulunu bağışla, ona merhamet et ve tövbesini kabul et’ derler.”(3) Cumanız mübarek, namaz ve dualarınız makbul olsun. Ömer AVCI Kılavuzlar Köyü Camii İ.H./ KARABÜK Kaynaklar: 1-Araf suresi 7/31 2-Müslim salat 128 3- Ebû Dâvûd, Salât, 49; Müslim, Mesâcid, 282