ülkü başsoy ankara`daydı - Ankara`daki Ödemiş`liler Kültür ve

advertisement
ÜLKÜ BAŞSOY:”Ece Ayhan, tutanamayanların, ezilenlerin
yanında yer almıştır hep...”
Mutahhar Aksarı
muaksari@yahoo.com
Değerli Büyüğüm, Ödemişimizin Kültür İnsanı, Emekli Büyükelçi
Sayın Ülkü Başsoy’la Ece Ayhan-İkinci Yeni şiir üzerine dolu dolu 2 saat
geçirdik dün Başkent Ankara’da. Etkinliği Haziranın ilk günlerinde
Ankara’daki Ödemişliler kültür ve Dayanışma Derneği’nden de
duyurmuştuk.
Göğe başımızı kaldırdığımızda gri yağmur bulutlarından başka bir şey
görmediğimiz sulu günlerden biriydi. Cumartesi gününün Konur
Sokağı, yine capcanlı ve genç yüzüyle nefes alıp vermekteydi.
Derneğimizi temsilen Başkanımız İbrahim Nejat Çerçi ve ben hazırdık.
28 Şubat’ta açılan Mülkiyeliler Birliği 1859 Kitap Kafe’nin daracık
mekânı dolmuştu hemencecik. Başsoy’un “Anacığım, Merhaba” Ece
Ayhan’dan Ülkü Başsoy’a Mektuplar, Kartlar(*) adlı kitabını hemen
satın aldık. Söyleşi daha başlamadan hızlıca sayfalarında gezindim.
Az sonra Ülkü Başsoy, göründü. Masaya yöneldi. Yanında
kolaylaştırıcı İsa Küçük vardı. Başsoy, bembeyaz saçları, sakalları ile
karşımdaydı. İki küçük çizgi gibiydi gözleri. Pırıl pırıl bir canlılık içinde
bir çift mavi boncuk göz. Masayı az aşan boyuyla konukları, dostları
selâmladı önce.
Küçük, kısa bir giriş yaptı. Alışıldık bir söyleşi olmayacağını,
Başsoy’un deyişiyle “etkileşimli” bir yöntem tutturacaklarını söyledi.
Küçük, aralardaki sorularla söyleşiyi ustaca yönetti, kolaylaştırıcı oldu.
Başsoy sözlerine şöyle başladı:”60 yıllık dostlarım var aranızda. Çok
heyecanlıyım bu yüzden. Keşke Ece Ayhan da olsaydı! Kitap kokusu
içersinde söyleşmekten çok mutluyum. Ödemiş’teydim. Oradan geldim
Ankara’ya. “Dil Derneği Savaş Recep Başsoy Türkçemize Özen Dil yazın
Ödülü”nü 3. kez verdik. Önceleri Osmanlıcanın şimdilerde
Amerikancanın saldırısından yeni kuşakları korumak ve Türkçemize
özen göstermelerini sağlamak için bu ödülleri veriyoruz. Bu yılın
konusu, “Günlük”tü. 60 yıl sonra Ankara’ya 3. kez geliyorum.”
SBF yıllarına gittik birlikte:”57’liler olarak girdik SBF’ye. 59’da
çıktık. 59’lular olarak bağımızı hiç koparmadık. Ece Ayhan’la çok yakın
arkadaştık, dosttuk. O yıllarda bir sanat, yazı ve şiir fışkırmasını
yaşadık. O dönemlerde Avrupa düzeyinde eğitim almıştık. Şiir, tiyatro,
müzik ve yazın altın çağını yaşadık. SBF’de Burslu arkadaşlar vardı.
125 TL alıyorlardı. Babam ise, bana 80 TL gönderiyor. O yıllarda
Komünist diye adınız çıkarsa yandınız. Üstünüze bir çizgi çekiliyor. Tir
tir titriyorsunuz. Ama buna rağmen solcuyuz. Tiyatroya gidiyoruz.
Sinemaya kayıyoruz. Konserleri kaçırmıyoruz. Opera daha
1
başlamamıştı. SBF’de değişik bir yaşam tarzı gördüklerinde Komünist
diye damgalıyorlar.”
Ece Ayhan’a geldi sıra:”Ece Ayhan şiirine, İkinci yeni şiirine karşı
önemsemeyişler, benimsemeyişler oldu. Ece Ayhan, bir anarşisttir. Her
şeye karşı anarşist bir tutum takınmıştır. Okuruna da karşıdır.
Çanakkale ve İzmir’de Ece Ayhan grupları kurulmuş. Çanakkale
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan çok güzel bir eser ortaya koydu geçene
ay. Belediye’nin Ece Ayhan Sokağı ve 2010 yılında başlayan kültür
politikaları çalışmaları kapsamında “Kültürümüz Budur Abiler”
sloganıyla andığı Çanakkaleli şair Ece Ayhan’ın isminin verildiği Kültür
Merkezi kurdu.Tarihi bir evi kurtardı. 25 Mayıs 2015’te hizmete açıldı.
Açılışında bulundum. Bu değerbilirlikten çok mutlu oldum. Yalova
mezarlığında Ece Ayhan ve annesi için bir Anıt Gömüt yapılmış. Ece
Ayhan şiirleri hakkında 600 sayfalık bir doktora çalışması var. İki tane
yüksek lisans tezi yazılmış. İnternetten tezleri okudum.
Anlaşılmazlıklar içersindedir Ece Ayhan şiirleri. Ayrıksı bir şairdir
kendisi. “Ece Ayhan ve Müzik” konusu ele alınmayı bekleyen başlı
başına ayrı bir konudur. Ece Ayhan’ın yaşadıkları felsefesini
oluşturmuştur. Biz tam ayırdına varamadık o yıllarda. Karamsardır.
İntihar girişiminde bulunmuştur. Bunu pek bilen olmaz. Otoriteyi temsil
eden devlete karşı çıkışını, Ece Ayhan şiirlerinde temellendirdi.
Tutanamayanların, ezilenlerin yanında yer almıştır hep.”
Başsoy’a SBF’den arkadaşları, dostları arada sorular sordu,
katkılarda bulundu. Emekli Büyükelçi, Yazar Bilâl Şimşir:”Değerli
arkadaşım Başsoy’u 90’lara merdiven dayamış yaşlarda böyle dinç ve
pırıl pırıl görünce eski günlere gittim.Çok mutlu oldum. Hürmetlerimi,
sevgilerimi yeniliyorum.” Yazar Ayla Kutlu:”Kafamdaki Ülkü Başsoy
resmi şimdi daha başka bir biçime dönüştü. Sizden bir yıl önce
girmiştik SBF’ye. Ece’yi Mülkiye’de geç fark ettik. İngilizce
laboratuarında sessizce oturan, duvar diplerinde yürüyen mahcup,
kimseyle konuşmayan biri olarak tanıdık Ece Ayhan’ı.”
Başsoy, yine SBF’li yıllara döndü:”O yıllarda sahnede görevini,
sanatını tam icra edemeyen sanatçıları yuhalama kararı aldık. Nasıl
alkışlama olursa, yuhalama da olurdu sanatta. Üner Birkan, Faruk
Güvenç, Ece Ayhan ve ben Küçük Tiyatro, Büyük Tiyatro’ya giderdik.
Bir gece Türkocağı Sahnesi’nde tiyatrocular izleyiciyle dalga geçip
gülüyorlardı. Durumu anladık. Oturup Muhsin Ertuğrul’a bir mektup
yazdım. Ertuğrul mektubumu kulise asmış. Herkes okuyor. Bana
hemen haber verdiler durumu.”
Yine söz döndü dolaştı Ece Ayhan’a geldi:”Ece Ayhan, şiir yüksek
sesle okunmaz, okunamaz derdi. Çok sonraları kendi sesinden şiirlerini
dinledik. Okumuştu. Anlayamadığımız bir şiir türüydü. Morarırdık. İlhan
Berk, Ece Ayhan’ın öne çıkmasını sağlamıştır.”
2
Başsoy aralarda Ece Ayhan’ın şiirlerinden örnekler okudu. Etkileyici
bir ton ve vurguyla. Belgeliğindeki Ece Ayhan imzalı kitaplarını
getirmişti. Özenle koruyordu. Nejat ile birlikte kitabını imzalattık. Güleç
bir yüzle, sevgiyle karşıladı. Sıradaki diğer dostlarını fazla
bekletemezdik. Değerli Büyüğüm, Ödemişimizin Kültür İnsanı, Emekli
Büyükelçi Sayın Ülkü Başsoy ile geçirdiğim bu 2 saat bana mutluluk,
dinginlik olarak yansıdı.
Konur Sokak, yeni yeni kendini ucundan-kıyısından gösteren Yaz
mevsiminin coşkusu ve hareketliliğini yaşıyordu Mülkiye 1986 KitapKafe’den ayrılırken…
14 Haziran 2015
_______________
* “Anacığım, Merhaba” Ece Ayhan’dan Ülkü Başsoy’a Mektuplar, Kartlar, Ve
Yayınevi, Mektup-001, Yayına Hazırlayan: Kenan Yücel, 1. Basım: Ekim –
2014, İstanbul, 152 sayfa, ISBN 978-605-85195-6-5.
3
Download