Sykes-Picot Anlaşması

advertisement
BİRİNCİ DÜNYA
SAVAŞI 2
Yrd. Doç. Dr. V. Sefa Fuat HEKİMOĞLU
Okt. Adnan MUHACİR
Okt. Sedat GENCER
IV. HAFTA
Kulaklık, not defteri, kalem vb.
ders materyallerinizi hazır ediniz.
İÇİNDEKİLER
1. 1916 Yılı Olayları, Arap İsyanı ve Sykes-Picot
Anlaşması
2. Savaşın Üçüncü Yılı
3. Wilson Prensipleri, Brest-Litovsk Anlaşması
4. Birinci Dünya Savaşı’nın Sonuçları
KAZANIMLAR:
1. Birinci Dünya Savaşı’nın gelişiminin
öğrenilmesi.
2. Bu Savaşın Osmanlı Devleti açısından
öneminin kavranması.
3.
Çeşitli açılardan Birinci Dünya
Savaşı’nın sonuçlarının öğrenilmesi.
1916 YILI OLAYLARI, ARAP İSYANI VE SYKES-PİCOT
ANLAŞMASI
 1916
yılının ilk aylarında Ruslar Kafkas
cephesinde yeniden harekete geçmişler,
Şubat-Mart aylarında Erzurum, Rize,
Trabzon, İspir ve Muş’u almışlar, yaz
aylarında
Güney-Batı
istikametinde
ilerlemişler,
ancak
Bitlis’te
durdurabilmişlerdir.
Irak Cephesinde ise, İngilizlere karşı önemli
bir zafer kazanılmıştı. 29 Nisan 1916’da
Kutülamare’de İngiliz birlikleri yenilerek
General Townshend esir alınmıştı. Ruslar bu
gelişme sonrasında, İran üzerinden Bağdat
yönüne ilerlemişlerdi, ancak Osmanlı birlikleri
Rusları geri püskürtüp İran’a girmeyi
başararak Kirmanşah’ı ele geçirmişlerdi.
Filistin Cephesinde ise Osmanlı ordusu
ikinci kez Kanal Harekatı düzenlemiş
olmasına rağmen, başarısız olmuş ve
geri çekilmiştir.
1916 yılının bir başka gelişmesi ise Arap
İsyanı’dır. İngiltere’nin savaşa girmesinden
sonra Mısır’daki İngiliz Yüksek Komiseri
Henry Mc Mohan ile Mekke Emiri Şerif
Hüseyin mektuplaşmaya dayanan bir
anlaşmayla sonuçlanmış ve Araplar Osmanlı
yönetimine karşı ayaklanmışlardı.
İngiliz Yüzbaşı Lawrence’ın da etkili olduğu
isyan giderek büyümüştür. Amacı “Büyük
Arabistan Krallığı”nı kurmak olan bu harekete
destek veren İngilizler, diğer taraftan Filistin’de
Yahudilerin
yerleşmesini
onaylayarak
gelecekteki İsrail’in temellerini atıyordu.
1916 yılında İtilaf Devletleri arasında
Osmanlı’dan arta kalacak toprakları olan
Arap
topraklarının
parçalanması
konusunda gizli bir anlaşma yapılmıştı.
İngiltere Dışişleri Bakanlığının Ortadoğu
uzmanı Sir Mark Sykes ile Fransa’nın eski
Beyrut Başkonsolosu Georges Picot
görüşmeler yürütmüşlerdi.
Sykes ve Picot’un görüşmeleri neticesinde
Osmanlı’nın Arap topraklarının paylaşılması
konusunda Şubat 1916’da prensip kararı
alınmıştır. Sykes ve Picot Mart ayında
Rusya’ya giderek Rus Dışişleri Bakanı
Sazanov ile görüşmüş ve sürece Rusya da
dahi edilmiştir
Varılan anlaşmaya göre, İngilizler ve Fransızlar
İstanbul ve Çanakkale Boğazlarını Rusya’nın
denetimine bırakmış ve Erzurum Trabzon, Bitlis,
Muş ve Siirt gibi önemli yerler de bu devlete
verilmişti. Rusya da savaş sonrasında bir Arap
Devleti ya da Arap Devletleri Konfederasyonu
kurulmasını kabul etmiştir.
Rusya’nın onayının alınmasından
sonra bir araya gelen İngiltere ile
Fransa’nın
26
Nisan
1916’da
imzaladığı “Sykes-Picot Anlaşması”yla
Fransa, Suriye, Lübnan, Kilikya ve
Musul bölgelerini, İngiltere ise Irak,
Ürdün ve Kuzey Filistin’i alacaktı.
Sykes-Picot Anlaşmasıyla Filistin’in geri
kalan topraklarında uluslar arası bir
rejim uygulamaya konulacak ve sınırları
belli olmayan bir Arap Devleti’nin
kurulması sağlanacaktı.
Kutülamare’deki İngilizlere karşı Türk zaferini konu alan bir
Alman çizimi
Kutülamare Kahramanı, Enver Paşa’nın amcası Halil Paşa
Mekke Emiri Şerif Hüseyin
AJAN THOMAS EDWARD LAURANCE
Sykes Picot Anlaşmasına göre paylaşım: Lacivert alanFransız Sömürgesi, Mavi alan-Fransız Mandası, Koyu
Pembe Alan-İngiliz Sömürgesi, Açık Pembe Alan- İngiliz
Mandası, Yeşil Alan-Rus Sömürgesi, Mor Alan- Uluslar
arası Bölge
SAVAŞIN ÜÇÜNCÜ YILI
 Savaşın
başlamasının üzerinden üç
geçmesine rağmen taraflar birbirine
mutlak bir üstünlük kuramamışlardı.
Özellikle 1917 İlkbaharından itibaren
Rusya’da yaşanan iç karışıklılar ve
ardından gelen ihtilal, Rusya’nın büyük
kargaşa içine düşmesine yol açmıştı.
İtilaf Devletlerinde Rusya’nın boşluğunu
ABD doldurmuştur. Savaş öncesinden
beri Amerika’nın İtilaf Devletlerine
sempati beslemesi ve ekonomik açıdan
desteklemesi
Almanya’yı
rahatsız
etmekteydi.
Almanya rahatsızlığını Amerikan bandıralı
ticaret gemilerine saldırarak göstermiş ve
neticesinde 2 Nisan 1917’de Amerika,
İtilaf Devletlerinin yanında savaşa
katılmıştır. ABD’nin savaşa girişiyle
dengeler
İtilaf
Devletleri
lehine
değişmiştir.
Rusya’nın savaş dışı kalmasıyla ortaya
çıkan yeni durum karşısında, savaş
sonrasında kurulacak yeni düzen
konusunda İtalya bazı taleplerde
bulunmaya başlamıştı.
Bunun üzerine İngiltere, Fransa ve
İtalya bu talepleri görüşmek üzere bir
araya gelerek 17 Nisan 1917’de St Jean
de Maurienne adında gizli bir anlaşma
imzalamışlardır.
Savaşın
başında
tarafsız
kalan
Yunanistan da 26 Haziran1917’de
İttifak Devletlerine savaş ilan etmiştir.
Yunanistan’ın savaşa girişi sonraki
yıllarda Osmanlı için son derece kritik
sonuçlar doğuracaktır.
Şubat ayında Irak Cephesinde
Katülamare İngilizler tarafından geri
alınmıştır. Mart ayında da Bağdat
düşmüş ve İngilizler Musul Vilayeti
hariç tüm Irak’ı ele geçirmişlerdir.
Osmanlı Genel Kurmayı İngiliz ilerleyişine
karşı Yıldırım Ordusu adıyla yeni bir seçkin
birlik hazırlayarak Filistin’e göndermiştir.
Yıldırım Ordusu Gazze’de İngilizleri
yenmesine
rağmen,
ilerleyişlerini
durduramamış
sonbaharda
kuzeye
ilerleyen İngilizler, Kudüs’ü ele geçirmiştir.
Ortadoğu’nun kaderi ile ilgili başka bir
gelişme
1917’de
yayınlanan
Balfour
Deklarasyonu’dur. Söz konusu deklarasyon,
Ortadoğu’da bir İsrail Devletinin kurulmasına
giden sürecin önemli bir kilometre taşı
olacaktır.
İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Arthur Balfour,
2 Kasım 1917’de uluslararası Siyonist
hareketin liderlerinden olan Lord Rothschild’e
mektup yazarak Filistin’de bir Musevi
devletinin
kurulmasını
İngiltere’nin
destekleyeceğini bildirmiştir.
Bu mektup sonrası gelişmelerde dünya
Siyonist
kesimin
desteğinin
İtilaf
Devletlerinin lehine çekilmesini sağlamıştır.
İngiltere’nin yanı sıra ABD’nin de desteklediği
bu projeyle Musevi devletinin kurulması
fikrini 1918’de Fransa, ardından da İtalya
onaylamıştı.
Mustafa Kemal Yıldırım Orduları Komutanı İken yaverleri, Salih Bozok, Şükrü
Tezer ve Cevat Abbas Gürer ile birlikte
Ortadoğu’da Yahudi Devletini kurulmasının temellerini atan Lord Arthur
Balfour ve Deklarasyonu
WILSON PRENSIPLERI, BREST-LITOVSK
ANLAŞMASI
WİLSON İLKELERİ (8 Ocak 1918):
ABD Başkanı Woodrow Wilson’un, I. Dünya Savaşı
sırasında yayımladığı ve temel amacı kalıcı barışın
sağlanması ve sömürgeciliğin sona ermesini sağlamak
olan 14 maddeden oluşan bildiridir.
 İtilaf Devletleri, çıkarlarına ters düşse de ABD gibi
önemli bir gücü kaybetmemek için bu ilkeleri kabul
ettiklerini açıklamışlar, ancak sözlerinde durmamışlardır.
 ✎ABD, Wilson İlkeleri’nin kabul edilmesiyle İtilaf
Grubu’na katılmıştır.

Wilson İlkeleri’nin Önemli Maddeleri
1-Her ulus kendi geleceğini kendisi belirleyecek. (Sömürgeciliğe
karşı)
2-Yenen devletler yenilenlerden toprak almayacak. (Bu madde
İtilaf devletleri tarafından Anadolu’nun işgal edilmesiyle ihlal
edilecektir.)
3-Yenilen devletler savaş tazminatı ödemeyecek.
4-Devletlerarasında açık diplomasi olacak, gizli antlaşmalar
yapılmayacak.
5-Uluslararası sorunların çözümünü sağlayabilecek, her devletin
temsilcisinden oluşan uluslararası bir teşkilât kurulacak.
(Cemiyet-i Akvam)
6-Türk egemenliği altında yaşayan diğer milletler, çoğunlukta
olduğu bölgelerde kendi geleceğini kendisi belirleyecek. (Doğu
Anadolu’da Ermeni Devleti kurma düşüncesini gündeme
getirecektir.)
7- Osmanlı Devleti’nde Türklerin çoğunlukta olduğu bölgelerde
Türk hâkimiyeti kesin olarak sağlanacaktır.
8- Boğazlar dünya devletlerinin ticaret gemilerine açık olacak.
(Bu madde uluslararası eşitlik prensibine aykırıdır. Ayrıca
Osmanlı Devleti’nin egemenlik haklarını
sınırlandırmaktadır.)
Bu ilkelerle ABD, savaş sonrası kurulacak olan
yeni dünyanın hangi koşullar altında
gerçekleşmesi gerektiğini ortaya koymuştur.
Wilson Prensipleri hayata geçirildiğinde gizli
diplomasi
önlenecek,
uluslar
kendi
geleceklerini kendileri edecek, sömürgecilik
ortadan kaldırılacaktı.
Rusya Bolşeviklerin yönetime gelişinin
ardından 3 Mart 1918’de Brest Litovsk
Anlaşmasıyla savaştan çekilmiştir. Bu
anlaşmayla Rus ordusu terhis edilecek,
Polonya, Litvanya, Finlandiya ve Estonya
topraklarında bulunan Rus askerleri geri
çekilecek, Kars, Ardahan ve Batum
Osmanlı’ya geri verilecekti.
Ekim başında Bulgaristan’ın savaş dışı
kalmasıyla Osmanlı için da savaşın sonuna
gelinmiş, İngiltere’den ateşkes istenmiş ve
30
Ekim’de
Mondros
Mütarekesi
imzalanmıştır.
ABD BAŞKANI THOMAS WOODROW WİLSON
ABD BAŞKANI THOMAS WOODROW WİLSON
Brest Litovsk Anlaşmasının imzalanması
Brest Litovsk Anlaşmasının imzalanması
Brest Litovsk Anlaşmasıyla Rusya’nın çekilmesiyle etki
alanlarının genişlemesi. Yeşil bölge: Osmanlı Devleti,
Mavi bölge: Almanya, Kırmızı bölge: Avusturya-Macaristan
BIRINCI DÜNYA SAVAŞI’NIN SONUÇLARI
 Birinci
Dünya Savaşı’nın en önemli siyasal
sonucu, Almanya, Avusturya-Macaristan,
Rusya ve Osmanlı İmparatorluklarının
dağılması olmuştur. Rusya çarlığı yerine
Sovyetler Birliği, Osmanlı İmparatorluğunun
yerine Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur.
Avusturya-Macaristan
İmparatorluğu
topraklarından Avusturya, Macaristan,
Polonya ve Çekoslovakya gibi devletler
kurulmuştur. Sömürgelerinin tümünü
kaybeden Almanya ise Avrupa kıtasına
çekişmiştir.
Monarşiler,
yıkılmış
yerlerine
Cumhuriyetler
kurulmuştur.
Savaş
sonunda
yenen-yenilen
bütün
devletlerde
siyasal,
ekonomik
ve
toplumsal bunalımlar ortaya çıkmış,
Avrupa’nın birçok ülkesinde totaliter ve
otoriter yönetimler iş başına gelmiştir.
Birinci
Dünya
Savaşı
sonunda
imzalanmış
anlaşmaların
gerçekçi
olmaması ve Wilson Prensiplerinin
dikkate alınmaması, İkinci Dünya Savaşı
için önemli bir neden oluşturmuştur.
TEŞEKKÜR EDERİZ
shekimoglu@beu.edu.tr
amuhacir@beu.edu.tr
sgencer@beu.edu.tr
Download