SIVILAR Adezyon: İki farklı maddenin birbirine yapışacak kadar olan çekme kuvvetine adezyon denir. Adezyon yapışma anlamına gelmektedir. Yağmur damlalarının camımıza yapışması, duştan çıktığımızda vücudumuzda su damlalarının kalması, bir gölün üzerindeki yaprağın hareket ederken su ile birlikte hareket etmesi, suyu da beraberinde götürmesi adezyonun günlük hayatımızdaki örnekleridir. Yağmur damlalarının araba camlarına yapışması rüzgarla bile çok yavaş hareket etmeleri, Duştan çıktığımızda su damlalarının vücudumuzdan hemen akıp gitmemesi, vücudumuza yapışması, Bir göl üzerindeki yaprağın hareketinde suyu da beraberinde hareket ettirmesi, Bir bardağın içine konulan su ile girdiği etkileşimler ve aralarındaki kuvvetler adezyona örnektir. Adezyon kuvveti günlük hayatımıza yapıştırıcıları kazandırmıştır. Adezyondaki kuvvetlerden yola çıkılarak yapıştırıcılar üretilmektedir. Kohezyon: Kohezyon da maddelerin birbirlerine uyguladıkları kuvvetlerdendir ancak aynı cins moleküllerin çekimleri ile oluşur. Kohezyon kelimesi Latince kökenlidir ve bir arada olma anlamına gelen cohaerere kelimesinden türemiştir. Gazlarda ihmal edilebilecek kadar küçük olan kohezyon kuvveti, sıvı ve katı maddeler arasındaki negatif ve pozitif yüklerin birbirini çekmesiyle oluşur Bağlar çok kısa sürede bozulur, saniyenin trilyonda biri kadar devam edebilir. Ancak sürekli olarak diğer moleküller arasında bir kohezyon kuvveti oluşur ve bu şekilde madde bir arada kalır. Sıvıların yüzeyinde görülen gerilim, kohezyondan oluşmaktadır. Kılcallık Kılcallık ya da Kapiler Olay bir maddenin başka bir maddeyi kendine çekmesi olayıdır. Bir bitkinin iletim sisteminde veya pürüzlü kâğıtla kolayca gözlenebilir. Bir sıvı ile başka bir maddenin moleküler seviyedeki çekiminin, sıvının kendi molekülleri arasındaki çekim kuvvetinden daha kuvvetli olması sonucunda meydana gelir. Bu etki sıvının dik bir yüzeye dokunduğu kısımda sıvı yüzeyinin menisküs denilen içbükey bir hal almasına sebep olur. Aynı etki sünger gibi maddelerin suyu emmesinde de görülür. Kılcallığı gözlemlemek için en çok kullanılan deney düzeneği kılcal borulardır. Cam bir borunun, dikey vaziyette, su gibi bir sıvının içine batırılması sonucunda konkav bir menisküs oluşur. Yüzey gerilimi, sıvı kolununu, yer çekimi ile moleküller arası kuvvetler dengeye gelene kadar yukarı çeker. Sıvı kolonunun ağırlığı borunun yarıçapının karesiyle, sıvı ve boru arasındaki temas uzaklığı borunun yarıçapıyla orantılı olduğundan dar bir boru sıvıyı geniş bir borudan daha yukarı taşır. Örnek olarak, 0.5 mm yarıçaplı cam bir boru suyu ortalama 2.8 mm yüksekliğe ulaştırır. Bazı madde çiftlerinde, mesela cam ve cıva ikilisinde, atomlar arasındaki kuvvetler, sıvı ile katı arasındaki çekim kuvvetinden güçlüdür. Bu yüzden konveks bir menisküs oluşur ve kılcallık tersine işler.