Hemostatik ,ilaçlar ve replasman için kullanılan hemostatik kan ürünleri Doç.Dr.Şahin Yıldırım • Belirli bazı nedenlere bağlı olarak meydana gelen kanamayı durdurmak amacı ile kullanılan ilaçlara hemostatik ilaçlar denir • Kanamalı hastalıklar • Trombositlerin disfonksiyonu ve trombositopeniye bağlı kanama durumları • Pıhtılaşma faktörlerinin edinsel veya kalıtsal eksikliğine bağlı kanamalar (Hemofili, von willebrand hast., K vit. Eksikliği) • Primer veya sekonder hiper fibrinoliz durumları • Bazı besinsel faktörlerin eksikliği (askorbik asid, C vit.) • Antikoagülan antikorlara bağlı kanamalı hastalıklar ilaçlar • Absorbe edilebilir lokal hemostatikler ve diğer lokal hemostatikler • Bunlar; • toz, • gaz bezi, • sünger, • tampon veya yaprak şeklinde olan ve • kapilerlerin veya ufak damarların zedelenmesi sonucu kanama oluşmuş organ ve dokuların yüzeyine lokal olarak uygulanan maddelerdir • Jelatin süngeri (Gelfoam): • Jelatinden yapılan, sünger görünümünde ve steril olarak hazırlanmış bir maddedir • Oksidlenmiş selüloz ve oksidlenmiş rejenere edilmiş selüloz: • Bu maddeler gaz bezi veya pamuk tampon, şeklinde kullanılır. • Uygulandıkları yerde su çekerek şişerler ve selülozik aside dönüşerek yapay bir pıhtı oluştururlar. • Özellikle; • karaciğer, dalak, böbrek ve pankreas gibi karın organlarının rezeksiyon veya yaralanmaları, sindirim kanalı üzerinde yapılan rezeksiyonlar, • meme, tiroid veya prostat rezeksiyonları, safra yolları ameliyatları, • kulak-boğaz-burun cerrahisi, ağız cerrahisi, amputasyon'lar ve bazı beyin cerrahisi türlerinde yararlı olurlar. • Trombin: • Sığır veya insan protrombin'inden toz halinde hazırlanmış ve lokal kullanılan bir trombin preparatıdır. • İntra-venöz olarak sistemik uygulanmamalıdır • Kapiler kanama oluşmuş olan yüzeylere, serpilerek veya jelatin süngerine solüsyon halinde emdirilerek lokal uygulanır. • Solüsyon, püskürterek veya gaz tampona emdirilerek de uygulanabilir. • Mikrofibriler kolajen hemostat(Avitene): • Kapiler kanama olan doku yüzeylerine toz doğrudan doğruya uygulanır; • orada trombositleri tutar, onların agregasyonunu sağlar ve • trombositlerden oluşan bir tıkaç meydana getirir • • • • Diğer lokal hemostatikler Adrenalin solüsyonu: Binde 1'lik adrenalin solüsyonu; mukozalar üzerinde yapılan girişimler sırasında (tonsilektomi ve burun ameliyatları gibi) kapiler kanama (sızma) olan yerlere lokal olarak steril gaz bezi veya pamukla sürülebilir. • vazokonstriksiyon yapmak suretiyle kanamayı durdurur. Kullanılan toplam hacim 1 ml'yi geçmemelidir • Astrenjan maddeler • Yüzdeki traş bıçağı kesiği gibi ufak sıyrık ve yaralara bağlı kanamalar, • o bölgede cildi astrenjan maddeler ile koterize etmek suretiyle durdurabilirler. • Bu maddeler dokuda proteinleri çöktürerek kanamayı durduran bir tıkaç oluştururlar. • müstahzar içinde bulunan astrenjan maddeler; şap (Alum,KA1 (S04)2), gümüş nitrat, demir-3klorür, çinko klorür veya potasyum permanganattır. • ANTİFİBRİNOLİTİK İLAÇLAR • Aminokaproik asid, traneksamik asid ve klinik yönden daha az incelenmiş diğer bazı ilaçlar • plazminojen aktivatörlerini inhibe etmek suretiyle, plazmin oluşumunu azaltarak ve • plazmin'in etkisini antagonize ederek antifibrinolitik etki oluştururlar. • Antifibrinolitik ilaçlar • travma ve cerrahi girişimler sırasında oluşan ve sadece damar yırtılmasına veya kesilmesine bağlı kanamalarda, özel durumlar hariç, kan durdurucu etki yapmazlar • Aminokaproik asid • Lizin antimetaboliti gibi davranır ve • plazminojen'in fibrinojen'e bağlanma yeri olan lizin bölgesini kompetisyon suretiyle bloke eder • plazminojen'in plazmine aktive edilmesini önler; • bu aktivasyonu yapan plazminojen aktivatorlerinin antagonistidir, • Aminokaproik asidin aşağıdaki kanamalı durumlarda kullanılması tavsiye edilir: • DİK'in eşlik etmediği aşırı fibrinolize bağlı kanamalar, • İdrarda fazla konsantre olduğu için hematüri olgularında kanamayı geçirebilir. • Mesane, prostat ve uretra üzerindeki cerrahi girişimlerden sonra oluşan kapiler kanamaları durdurabilir. • Subaraknoid kanamaları ve intrakranyal ufak anevrizmaların yırtılmasına bağlı kanamaları durdurabilir, • Hemofili hastalarda diş çekilmesinden önce veya sonra uygulandığında kanamayı durdurduğu • streptokinaz, ürokinaz ve benzeri trombolitik ilaçların aşırı dozda verilmesi sonucu ortaya çıkan kanamalara karşı antidot olarak. • Traneksamid asid • Aminokaproik asidin siklobenzil analogudur. • Aminokaproik asid için belirtilen şekilde lizin antimetaboliti gibi davranarak fibrinolizi inhibe eder. • Antifibrinolitik etkinliği aminokaproik aside oranla daha güçlüdür ve daha uzun devam eder, • Aminokaproik asidin kullanıldığı indikasyonlarda kullanılır. • En ciddi yan tesiri tromboembolik olaylara neden olmasıdır. • Aprotinin (Trasylol) • Sığır akciğerlerinden ekstraksiyon ve arıtma suretiyle elde edilir. • Plazminojen aktivatörlerini ve plazmin'in etkisini inhibe eder. • Ayrıca kininlerin oluşumunu sağlayan kalikreini inhibe eder Aprotinin, başlıca endikasyonları şunlardı: • Ekstrakorporeal dolaşım uygulanan ve ameliyat sırasında ve sonrasında büyük kanama riskinin yüksek olduğu koroner baypas ve açık kalp cerrahisi yapılan hastalar: • Maliny tümörlerin mobilizasyonu, diseksiyonu veya kitlesinin ufaltılması (debulking) sırasında ya da akut promyelostik lösemi sırasında bazen ortaya çıkan hiperfibrinolize bağlı yaşamı tendit eden kanamaların tedavisi, • iii) Trombolitik tedavi sırasında fibrinolitik ilacın aşırı dozuna bağlı kanamaların tedavisi • iv) Akut pankreatit ve karsinoid krizi HEMOFİLİDE VE BENZER DURUMLARDA REPLASMAN İÇİN KULLANILAN KAN ÜRÜNLERİ • Pıhtılaşma faktörlerinin herediter eksikliğine bağlı kanama olgularının büyük bir kısmını hemofili hastaları oluşturur. • Taze dondurulmuş plazma Taze dondurulmuş plazma, stabil faktörler yanında labil pıhtılaşma faktörleri olan faktör V ve faktör VIII'i içerir; • Diğer indikasyonlan şunlardır: • Karaciğer hastaları veya DİK'li hastalarda olduğu gibi pıhtılaşma faktörlerinin azalmasına bağlı kanamaların önlenmesi veya tedavisi, • Oral antikoagülanların aşın dozuna bağlı kanamalar: • Bu durumda K vitamini injeksiyonu kanamayı 6-12 saat içinde durdurabilir; • Ancak daha erken durdurma gereken acil durumlarda taze dondurulmuş plazma kullanılır, • Nadir görülen ve tedavisi için özel konsantratları mevcut olmayan faktör V ve faktör X eksikliğine bağlı kanamalar. • Taze dondurulmuş plazma i.v. transfüzyonla verilir; • verilmeden önce ABO kan grubu uygunluğuna bakılması arzu edilir; • fakat crossmatching yapmaya gerek yoktur • Dondurarak-çöktürülmüş plazma (kryopresipitat) • Kan bankalarında tek bir donörden alınan plazmanın hızlı bir şekilde dondurulması • ve sonra antihemofilik faktörden zengin bir fraksiyon oluşturacak şekilde yavaş olarak eritilmesi suretiyle elde edilir • ve tekrar dondurularak saklanır • Dondurulmuş durumda bir yıla kadar saklanabilir. • Kullanılacağı zaman eritilir ve 6 saat içinde uygulanmalıdır. • İntravenöz infüzyonla uygulanır; • Antihemofilik faktör (faktör VIIl) konsantratı • Çok sayıda donörden alınıp harmanlanmış plazmadan, • arıtma ve kurutmak suretiyle elde edilen stabil ve konsantre katı bir antihemofilik faktör preparat • Kurutulmuş Faktör IX Fraksiyonu: • İnsan plazmasından arıtmak ve kurutmak suretiyle elde edilen • faktör II, VII, IX ve X gibi K vitaminine bağımlı faktörlerden zenginleştirilmiş katı bir preparattır • Kurutulmuş fibrinojen • • Harmanlanmış insan plazmasından Cohn yöntemine göre elde edilen fraksiyondır • Hipofibrinojenemi, DİK tedavisinde kullanılır IV. TROMBOSÎT BOZUKLUKLARINDA KULLANILAN ÜRÜNLER • Trombosit konsantratı • Sitratlı tam kanın, donörden alınışından itibaren 4 saat içinde santrifügasyonu ile • veya hücre ayırıcıdan ("cell-separator) geçirip trombosit ferezis yapmak suretiyle elde edilir. • Masif kan kaybına, depolanmış kanla yapılan kan transfüzyonuna ve çeşitli nedenlere bağlı aşırı trombosit yıkımına bağlı trombositopeniler, • Trombosit üretiminin yetersizliğine bağlı trombositopeniler (antineoplastik tedaviye bağlı olan gibi) • Trombosit disfonksiyonları (kalitatif bozuklukları), • Aspirin ve benzeri antitrombositik ilaçlara bağlı kanamalar. V. DİĞER HEMOSTATÎK İLAÇLAR • Desmopresin: Bir vazopresin (antidiüretik hormon) türevidir; • sadece antihemofilik değil, genel sistemik bir hemostatiktir. • Normal kimselerde ve hafif veya orta şiddetli hemofili A olgularında ve von willebrand hastalığı olgularında, • Vazopresin ve terlipresim Vazopresin ve onun analoğu terlipresin, • hepatik kan akımını ve portal ven basıncını düşürdüğünden portal hipertansiyona bağlı (karaciğer sirozunda olduğu gibi) • özofagus varisi kanamalarında kanamayı durdurmak için kullanılır • Etamsilat:. • Sistemik hemostatik olarak bazı cerrahi girişimlerden (prostatektomi gibi) sonra • veya ufak damarların yırtılmasına bağlı kanamaları önlemek için kulak, burun ve boğaz cerrahisinde • ya da menoraji, hematüri ve hematemez olgularında kapiler kanamaları azaltmak amacıyla kullanılır. • K vitamini ve askorbik asid: • K vitamini eksikliği hallerinde oluşan kanamaları durdurmak için ağız yolundan veya parenteral olarak K vitamini uygulanır. • Skorbüt ("rickets") olgularında meydana gelen kanamalara karşı askorbik asid uygulanır • Somatostatin: • Somatostatin mideden pepsin ve asid salgılanmasını ve splanknik kan akımını güçlü bir şekilde azaltır; plazma hacmini genişleten solüsyonlar, kan ve plazma ürünleri • Ağır kanama (total kan hacminin % 20 veya daha fazla azalması) ve • buna bağlı şokta ve hipovoleminin eşlik ettiği diğer tür şok olgularında • dolaşan kan hacmini yeterli düzeye döndürmek için kan veya plazma verilmesi gerekir. özellikleri • İntravenöz yoldan verildiğinde, dolaşan kanda uzun süre kalıp kan hacmini yeterli düzeyde saatlerce idame ettirmelidir, • Toksik tesir oluşturmaksızın ve yavaş olarak, metabolize ve itrah edilmelidir, • Solüsyonunun viskozite ve onkotik basıncı plazmanınkine benzemelidir, • Antijenik olmamalıdır, • Kan grubu testlerini, pıhtılaşmayı ve sedimantasyon hızını bozmamalıdır. PLAZMA YERiNi TUTAN MODİFİYE POLİSAKKARİDLER POLİJELİN (HAEMACCEL) • Polijelin litrede 145 mmol Na. 5.1 mmol K 6.26 mmol Ca2* ve 145 mmol Cl" içeren % 3.5'luk sulu solüsyon • Plazma hacmini 2 artırmak için i.v. infüzyonla hipovolemi tedavisinde kullanılır • HİDROKSİETİL NlŞASTA (HETASTARCH) (HES) • hipovolemik şok tedavisinde ve kan verilemiyorsa hemorajik şokta kalbin dolma basıncını artırmak ve dokuların kan perfüzyonunu yeterli düzeyde sürdürmek için i.v. infüzynla kullanılır. • DEKSTRAN • Dekstan 70 (Macrodexi ve Dekstran 75) • Dekstran 40 (Rheomacrodex): şok tedavisinde ve kan verilemiyorsa kanama hallerinde, kalbin dolma basıncını artırmak için kullanılmıştır. KAN KAYBININ VEYA HİPOVOLEMİNİN DÜZELTİLMESİ İÇİN KULLANILAN KAN VE PLAZMA ÜRÜNLERİ • 1. PLAZMA • Sitratlı tam kandan saklanma süresi içinde santrifügasyonla ayrılan plazmadır. • Plazma, plazma hacmini genişletici sıvı olarak, hipovolemik şokların ve ağır yanıklarda oluşan oligeminin tedavisi için kullanılır • İnsan plazmasının soğuk alkolle bir dizi presipitasyona (Cohn proçesine) tabi tutulması ile elde edilen steril plazma albümin fraksiyonudur. • solüsyonları, şişeleri açılmamak şartıyla 37°C'yi aşmayan temperatürde yaklaşık 3 yıl kadar saklanabilir. • Şişe açıldıktan sonra 4 saat içinde kullanılmalıdır • PLAZMA PROTEİN FRAKSİYONU (PPF) SOLÜSYONU • Harmanlanmış normal, insan plazmasından soğuk etanolle bir dizi çöktürme işlemi sonucu elde edilen plazma proteinleri karışımıdır. • Şoklarda hipovoleminin düzeltilmesi, • Bebeklerde ve küçük çocuklarda ağır diyare sonucu oluşan; • dehidratasyon, hemokonsantrasyon ve elektrolit eksikliğine bağlı şokun başlangıç tedavisi • Hipoproteinemili hastalarda proteineminin normale döndürülmesi. • 4. TAM KAN • Uygun donörlerden aseptik şartlar altında alınan ve ABO ve Rh tiplendirilmesi saptanmış olan kandır. • Pıhtılaşmaması için içine sitrat katılmıştır. • Soğukta (1-6°C) 21 gün kadar saklanır. • . Depolanma süresi boyunca, eritrositler içinde ve kanda bazı değişiklikler olur. • Yan tesirleri Tam kan infüzyonunun başlıca yan tesirleri şunlardır: • Dönor kanında bulunan etkenlere bağlı viral hepatit, AİDS ve diğer infeksiyon hastalıkları • Diğerleri • Konsantre eritrosit süspansiyonu • Lökosit ve trombositten fakir eritrosit süspansiyonu • Dondurulmuş eritrosit süspansiyonu