PROF. DR. VEYSEL EROĞLU’NUN BOSTON’DAKİ HARVARD ve MIT’deki TÜRK ÖĞRENCİLERİNE HİTAPLARI BOSTON TÜRK KÜLTÜR MERKEZİ Medarı iftarımız sevgili öğrenciler, Çok kıymetli vatandaşlarım, Hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum. Hoş geldiniz sefalar getirdiniz. Sizlere vatanımızdan gönül dolusu sevgilerimizi getirdik. Türkiye’den binlerce kilometre uzakta Amerika’da bizleri en güzel şekilde temsil eden siz öğrenci arkadaşlarımızla ne kadar gurur duysak azdır. Sizler Dünya’nın öbür ucunda yurtdışında ülkemizi en güzel şekilde temsil ederken, bizler de hükümet olarak ülkemizi Dünya devletleri arasında en güzel şekilde temsil etmeye çalışıyoruz. Bir akademisyen olarak siz değerli öğrencilerimizle bir arada bulunmak benim için büyük mutluk. Sizler beni İstanbul Teknik Üniversitesinde hocalık yaptığım dönemlere götürdünüz. Değerli arkadaşlar, Hükümet olarak, sizlere başı dik, güçlü, komşularıyla sıkı işbirliği yapan bölgesinde lider bir Türkiye’nin vatandaşı olmanın haklı gurunu yaşatıyoruz. Artık başka ülkelerin liderlerinin karşısında eğilmeyen dik duran ve sözü dinlenen bir Başbakanımız var. Dünya siyasetinde önemli adımlar atılmıştır. Geçmişte üç tarafı denizlerle dört tarafı düşmanlarla çevrili olarak tanımlarınken, komşularımızla sıkı işbirliği yapılmış ve iyi münasebetler geliştirilmiştir. Komşularımızla vizeleri kaldırıyoruz. Bugüne kadar; Arnavutluk Suriye, Pakistan Ürdün, Libya, Lübnan En son 12 Mayıs’ta Rusya ile vizeyi kaldırdık. Dünya çapında başarılı diplomasi örneği sergiliyoruz. Kıymetli öğrenci arkadaşlarım; Ülke genelinde büyük hamleler gerçekleştirdik. Hükümetimiz döneminde yıllarca ihmal edilen birçok meseleyi çözdük ve çözmeye devam ediyoruz. 1 Türkiye ekonomisini 26. sıradan aldık, dünyanın 16. büyük ekonomisi, Avrupa'nın ise 6. büyük ekonomisi haline getirdik. 2023 yılında ülkemizi dünyada en gelişmiş 10 ülke içerisine sokacağız inşallah. 2002 yılında % 30’lar seviyesinde devraldığımız enflasyon rakamını bugün % 6 seviyesine gerilemiştir. Yapılamaz denileni yaptık ve Türk Lirası’ndan 6 sıfırı attık. Enflasyon patlar dediler. Enflasyon patladı mı? Ve paramız doların, avronun karşısında değer kazandı. Şu anda bakın eskiden kimse cüzdanında Türk Lirası taşımıyordu. Ama şimdi taşıyoruz. Niye? Çünkü paramız değerli. Artık bizim paramız belirleyici. Bakın biz şimdi komşumuz Rusya'yla anlaşma yaptık, onlar bizim paramızla, biz de onların parasıyla alışveriş yapacağız, dolarla alışveriş yapmayacağız. 79 senede 36 milyar dolar olan ihracatımızı 2008 yılında 132 milyar dolara, 2009 yılında krize rağmen 102 milyar dolar çıkarttık. Şu anda görünen o ki 110 milyar doları bu yıl aşacağız. Bugün Avrupa Birliği üyesi ülkelere ihraç yapıyoruz, komşularımızla olan ihracatımız ciddi manada arttı. Artık Türkiye, ekonomik noktada düzene girdi, Türkiye Dünya da belli bir itibarı yakaladı. Tabi bundan rahatsız olanlar oluyor. Bakınız göreve geldiğimizde Türkiye'nin IMF'ye olan borcu 23,5 milyar dolardı. IMF'den alınan borç 30 milyar dolardı. Biz bu borcu ödedik şu anda 7 milyar dolar borcumuz var. 2002 yılı sonunda iktidara geldik. Türkiye'nin milli geliri 230 milyar dolardı. Yaklaşık 3 kat artırdık ve küresel krize rağmen bir trilyon doları yakaladık. Merkez Bankamızın kasasında 26,5 milyar dolar vardı, şuanda 75 milyar dolar var. Değerli kardeşlerim, Dünyayı kasıp kavuran küresel krize rağmen, Dünyanın en büyük ülkeleri küçülürken, hamdolsun Türkiye ekonomisi 2010 yılının ilk çeyreğinde % 10.7, ikinci çeyreğinde % 10,3 oranında büyüyerek G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke olmuştur. Türkiye'yi büyütmekle kalmadık, Türkiye'nin itibarını büyüttük. Türkiye artık gündemi belirlenen bir ülke değil, gündem belirleyen bir ülke. Mazlumların, mağdurların, hakkın ve hukukun savucusu olan bir Türkiye var. Son kriz döneminde, iki yılda ABD’de 158 banka batarken ülkemizde bir tek banka bile batmadı. Hatta OECD ülkeleri içerisinde bankalara kaynak aktarmak mecburiyetinde kalmayan tek ülke Türkiye’dir. Değerli arkadaşlar, Bütün bu saydığımız ekonomik gelişmelerle birlikte ülkemizde her alanda yatırımlarda arttı. Türkiye genelinde 63 yeni üniversiteyi hizmete açtık. 2 Okullarımızda bilgisayarlı eğitime geçerek, modern çağı yakalayan öğrencilerin yetişmesini sağladık. “Türkiye Sağlıkta Dönüşüm Programı”nı geliştirdik ve uygulamaya koyduk. 2003 yılına kadar toplam 6.101 km bölünmüş yol yapılmışken, 2009 yılı sonu itibariyle 11. 400 km bölünmüş yol yapıldı. Hükümetimizin “planlı kentleşme ve konut üretimi” programı kapsamında başlatılan konut seferberliği ile; 2003-2010 arasında; 430.000 adet konuta ulaşılmıştır. Bu rakam 100.000’i aşkın nüfuslu 15 adet şehir demektir. Birçok alanda yapılamaz denileni yaptık ve hayata geçirdik. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız ülkemizde geldiğinde yapılan çalışmaları çok daha iyi anlayabiliyor ve farkı görebiliyor. Değerli öğrenci arkadaşlarım, Vatandaşlarımızın güvenilir bir şekilde hayatlarını sürdürebilmeleri için soluduğu havanın, içtiği ve kullandığı suyun temiz ve sağlıklı olması şarttır. Bu sebeple hükümetimizin geçmişte olduğu gibi bugünde önceliği çevre olmuştur. Çevre ve Orman Bakanlığı olarak biz de çok çalıştık ve birçok alanda büyük hizmetler gerçekleştirdik. 2000- 2003 yılları arasında DSİ tarafından toplam 9 tesis hizmete alınırken. Son 7 yılda ise 775 adet tesisi tamamlayarak Aziz milletimizin hizmetine sunduk. Bunlardan 164 adedi baraj, 137 adedi sulama tesisi, 30 adedi içmesuyu temini, 428 adedi taşkın ve rusubat kontrolü ve 15 adedi yol inşaatı ve hizmet binalarıdır. Ülkemizde ekonomik olarak sulanabilecek 8.5 milyon hektar tarım arazisinin 5.0 milyon hektarı sulanmıştır. Geri kalan 3.5 milyon hektarın sulanması şarttır. Çünkü bu yüzyılımızda gıda, su ve enerji en önemli ihtiyaç maddeleri arasında yer almaktadır. Ülkemizin değişik bölgelerinde GAP, KOP ve DAP adıyla bilinen çok büyük projeler devam etmektedir. Şu anda bütün şantiyelerde gece gündüz demeden yoğun bir çalışma sürmektedir. Hava kirliği ile mücadele büyük mesafe kat’ettik. Hava kirliliğinin geçmişte ulaştığı boyutları biliyoruz. Bir zamanlar ülkemizde promosyon olarak gazeteler maske dağıtıyorken, aldığımız tedbirlerle vatandaşlarımıza nefes alabilecekleri temiz hava sağladık. Hava kalitesi bugün 116 istasyondan, internet üzerinden anlık olarak takip edilebiliyor. Son yıllarda hiçbir ilde kış aylarında standartların üzerine çıkılmadı. 2002 yılında 9 ilin doğalgazı vardı, şimdi ise 66 ilimizin doğalgazı var. Artık yalnız İstanbul’un değil, bütün Türkiye’nin havası tertemizdir. 3 Toplanmayan çöp dağlarından dolayı çöp patlamalarının yaşandığı, vatandaşlarımızın hayatını kaybettiği, bu yüzden bilim literatürüne maalesef Vahşi Çöp Depolama ifadesinin kazandırıldığı günlerden bugünlere geldik. 2003 yılında 15 olan katı atık bertaraf tesisi sayısını bugün 46’ya çıkarttık ve 36,5 milyon kişiye hizmet verilmektedir. 2012 yılına kadar, en azından şehirlerimizde yaşayan 59 milyon nüfusumuza hizmet verecek şekilde bütün katı atık tesislerini tamamlamayı planlıyoruz. Katı atıkların yanı sıra yine günlük hayatımızı etkileyen birçok atık konusunda da düzenlemeler yapıldı, tesisler kuruldu. Misal olarak tıbbi atıklar, madeni yağlar, kullanılmış pil ve aküler zikredilebilir. Atık suların arıtılması konusunda da çok büyük hamleler yaptık. 2002 yılında 145 atıksu arıtma tesisi ile hizmet edilen belediye sayısı 248 iken, bugün itibari ile 275 atıksu arıtma tesisi ile hizmet edilen belediye sayısı 374’e ulaşmıştır. Nüfus esasında ise 2002 yılında belediye nüfusunun % 34’ü atıksu arıtma tesisine bağlı idi. Bunun önemli kısmı da bizim İstanbul’da İSKİ’de yaptıklarımızdı. Bu oran şu anda % 70’e yükseltilmiştir. Ancak bununla da yetinmiyoruz en kısa sürede %90’a çıkaracağız. Sağlıklı içme suyu temini için de yaptıklarımız ortadadır. 2003 yılına kadarki 48 yılda sadece 15 milyon nüfusa içme suyu sağlanmışken, 8 yıllık iktidarımız döneminde 33 milyon vatandaşımıza kaliteli içme suyu temin ettik. Ülkemiz 26 Ağustos 2009 tarihinde Kyoto Protokolü’ne resmen taraf olarak küresel iklim değişikliği ile etkin mücadele edeceğini, bu konudaki küresel mücadeleye katkı vereceğini ve aktif olarak sürece katkı sağlayacağını bir kere daha teyit etmiştir. AB’ye katılım müzakereleri sürecinde diğer ülkelerin en son açtığı fasıl çevre faslı iken, biz çevreye verdiğimiz değerin bir göstergesi olarak 21 Aralık 2009 tarihinde Çevre Faslını açtık. Çevre yatırım aynı zamanda turizme yatırımdır. Çevreye hizmet ederken aynı zamanda turizme de hizmet ediyoruz. Turist gitmeyi planladığı yeri internetten araştırıyor. Çevresi temiz mi, sahili nasıl, tabiatı korunmuş mu diye bakıyor. Mavi bayrak sayımızı hızla artırdık. 2003’te 140 plaj ve 11 marina Mavi Bayrağa sahipken, şu anda toplam 337 Mavi Bayrağa sahibiz. Bugün dünya genelinde üçüncü sıraya yükseldiğimizi gururla ifade etmek isterim. Limanlarda atık kabul tesisleri ile denizlerimizi koruyor, deniz kirliliğini sürekli kontrol ediyoruz. Bugün deniz kirliliği 198 istasyondan sürekli takip edilmektedir. Bu rakam 2003 yılında sadece 26 idi. Ayrıca turizm çeşitliliğimizi artırmak için tabii güzelliklerimizi koruma altına alıyor, yeşil alanlarımızı artırıyoruz. Yaptığımız bu çalışmalarla ülkemiz Avrupa’nın çevre karnesi en iyi ülkeleri arasına gelecek buna yürekten inanıyorum. 4 Karbon salınımıyla en etkin mücadele yöntemi olan ağaçlandırma konusunda dünyanın takdirini kazanan çalışmayı hayata geçirdik. Hazırladığımız “2008–2012 yıllarını kapsayan “Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberliği Eylem Planı” ile toplam 2 milyon 300 bin hektar sahada ağaçlandırma, erozyonla mücadele ve ormanların iyileştirilmesi çalışmaları yapılarak, 2 milyar 500 milyon adet fidan dikilmesi planlanmıştır. Başlattığımız ağaçlandırma çalışmalarında 2 yılda bütün hedefleri aştık. 2008 yılında Eylem Planı hedefi 420.000 hektara karşılık 463.000 hektar, 2009 yılında 440.000 hektara karşılık 501.373 hektar alanda çalışma yapılmıştır. Mezarlıklar, okul bahçeleri, hastaneler, yol kenarları dahil iki yılda 1 milyona yakın alan ağaçlandırılmış, 566 milyon fidan toprakla buluşturulmuştur. Bu çalışmalar neticesinde Türkiye ağaçlandırmada dünyada ilk üçe girmiştir. Aslında Çin’in ve Hindistan’ın yüzölçümünü ülkemizle kıyasladığımızda yaptığımız çalışmayla dünya birincisi olduğumuzu söyleyebiliriz. Değerli öğrenci arkadaşlarım, Hem çevre konusunda hem de diğer konularda çok büyük yatırımlar yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Az öncede belirttiğim gibi ülkemizi 2023 yılında en gelişmiş 10 ekonomi arasına sokacağız. Bunu gerçekleştirirken hepimize çok büyük vazifeler düşüyor. Siz öğrenci arkadaşlarımıza da büyük mesuliyetler düşmektedir. Sizler geleceğimiz teminatı olarak ülkemizi burada en güzel şekilde temsil ediyorsunuz. Başarılarınız aynı zamanda ülkemizin başarısıdır. Sizlerle iftihar ediyoruz. Ülkemizi bize emanet edilen seviyeden daha ileri, güven verici, taşıyacağınıza yürekten inanıyorum. aydınlık bir geleceğe Bu vesileyle eğitim öğretim hayatınızda muvaffakiyetlerinizin daim olmasını diler, en kalbi sevgilerimi sunarım. 5