İL : OSMANİYE AY-YIL : OCAK – 2007 Cuma namazının önemli hususiyetlerinden biri de hutbedir. Hutbe, Cuma namazının kabul olması için gerekli şartlardan biridir. TARİH : 12.01.2007 ِلص اةاَل ِ ِمن ي و ِ َُي أايُّها الَّ ِذين آمنُوا إِ اذا ن َّ ِودي ل ا ا ا ا ِا ِ ِ اَّللِ اوذا ُُوا الَِا ِْ اَ ذالِ ُُ ِم َّ اس اع ِوا إِ اَل ِذ ِك ِر ِ اْلُ ُم اعة فا اخِْ ٌر لَّ ُُ ِم إِن ُكنتُ ِم تا ِعلا ُمو ان CUMA NAMAZI ve HUTBE Muhterem Müslümanlar! Farz olan ibadetlerden biri de Cuma namazıdır. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de Cuma adı verilen surede: “ Ey iman edenler. Cuma günü namaza çağrıldığınız zaman alış verişi bırakarak Allah’ı zikretmeye gidin. Alış verişi bırakarak Allah’a ibadete gitmeniz, eğer bilirseniz sizin için daha hayırlıdır. Namazı kıldınız mı da yeryüzüne dağılın ve Allah’ın sizin için yarattığı nimetlerden nasibinizi arayın. Allah’ı çok zikredin ki umduğunuza kavuşasınız.” buyurulmaktadır. Yolcu olmayan, hür, sıhhatli, camiye kadar gitmeye gücü yeten, gözleri kör olmayan, ergenlik çağına gelmiş, akıl sahibi bütün Müslüman erkekler Cuma namazını kılmakla yükümlüdürler. Gerçi camilerde hanımlar için ayrılmış uygun bir mekân olduğu takdirde Cuma namazına gelebilen hanımlar da Cuma namazını kılabilirler. Yukarıda anlamını verdiğimiz ayette de görüldüğü üzere Yüce Rabbimiz alış veriş de dahil her türlü işimizi bırakarak Cuma namazını kılmak üzere camiye gidilmesini emretmektedir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) Cuma namazı hakkında şöyle buyurmuşlardır. “ Allah Teala cumayı size bu sene, bu ayda, bu günde, bu mekanda, kıyamete kadar kılınmak üzere farz kıldı. Her kim benim hayatımda veya benden sonra Cuma namazını küçümseyerek veya inkar ederek terk ederse; Allah onun iki yakasını bir araya getirmesin ve işinde bereket vermesin. Haberiniz olsun ki o kimsenin namazı da yoktur, zekatı da yoktur, hayrı da yoktur. Ta ki tövbe edinceye kadar. Allah tevbe edenin tövbesini kabul eder.” Sevgili Peygamberimizin bu hadisinden Cuma namazının dinimizde ne kadar önemli bir yeri olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda saydığımız şartlara sahip olan Müslümanların Cuma namazını kılmaları dini görevleridir. Bu görev, nefsin kılmamak için zorlayıcı telkinlerine uyarak terk etmemelidir. Muhterem Müslümanlar! Yani bütün şartları yerine getirilmiş olarak Cuma namazı kılınıp yalnız hutbe okunmasa kılınan namaz kabul olmaz. Hutbenin dikkat kesilerek dinlenmesi de cumanın adabındandır. Zira hutbe okunurken konuşmak, tesbihat yapmak, verilen selamı iade etmek gibi davranışlar dahi men edilmiştir. Hutbe okunurken alınan tavırla ilgili olarak Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır. “ Hatip konuşmaya başlayınca susulur. Hatip konuşurken yanındakine sus demek hatalıdır. Namazda haram olan hutbede de haramdır.” Peygamberimizin bu emirlerinde görüldüğü gibi hutbe can kulağı ile dinlenmelidir. Çünkü hutbe İslam’ın mesajıdır. İmam efendi bir hafta içinde Müslümanlar arasında gördüğü İslam’a aykırı tespitlerini hutbe vasıtasıyla duyurarak onlara bir daha hatalara düşmemeleri için İslam adına uyarılarda bulunmaktadır. Bir yandan da gelecek günler için yine İslami kurallardan duyurulması gereken hususları ve İslam’ın emir ve yasaklarını Müslümanlara duyurmaktadır. Cuma namazına gelen Müslüman, İslam’ın mesajını dinlemek için camiye gelmiştir. Öyleyse hutbeyi can kulağı ile dinleyip toplu ibadetten doğan manevi havadan yeteri kadar gıdasını almalıdır. Hutbenin İslam’daki anlamı budur. Yoksa minberden söylenen sözler söylenip unutulacak olan bir adetten ibaret değildir. Aziz Mü’minler! Hiç şüphe edilmemelidir ki minberden Cuma günü verilen mesajları gerçek İslami ruhla verebilsek ve camiye gelen cemaatimiz de bu mesajları gereği gibi dinleyip; öğrendiklerini hayatlarında uygulayacak olsalar bugün hepimizin rahatsız olduğu kötülüklerin pek çoğu önlenmiş olacaktır. Sözünü edip de bir türlü yaklaşamadığımız mutluluğa da o zaman ulaşmış olacağız. Cuma namazının dinimizdeki yerinden ve hutbenin öneminden bir şeyler hatırlatmaya çalıştığımız bu hutbemizi Peygamberimizin şu hadisi ile bitirelim. “ Cuma gününde bir saat vardır ki Müslüman kul o saati rast getirip Allah’tan bir şey istediğinde; Allah istediğini yerine getirir.” İslam bilginleri Peygamberimizin bazı işaretlerine dayanarak bu anın Cuma namazı için camide geçirilen saatlerde olduğunu müjdelemişlerdir. Diyanet İşleri Başkanlığı -1998 Diyanet Aylık Dergi Ekinden _____________________________________ ____----1- Cuma Suresi 62/ 9 – 10 2- Sünen-ü İbn-i Mace, Hadis no; 10811952 baskısı. 3- Hak Dini Kur’an Dili cilt: 6 S. 4969 4- Tecridi Sarih, Cilt: 3 S: 196 Hadis no; 507- 19/2 baskısı