YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ 8. Hafta Notu Telekomünikasyon ve Ağlar Dersin Koordinatörü: Prof. Dr. Orhan TORKUL Dersi Veren : Öğ.Gör.ERKAL ETÇİOĞLU ENM 307 YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ 8. Hafta Ders Notu TELEKOMÜNİKASYON VE AĞLAR TELEKOMÜNİKASYON, AĞLAR VE İNTERNET SUNUŞ Bilgisayar kullanıcıları geçmişte bilgisayarlarını diğer bilgisayar kullanıcılarından ayrı olarak kullanıyorlardı. Oysa bilgisayarlar birbirleriyle haberleşebildiklerinde kullanıcıların ufukları bir anda çok genişlemekte, böylelikle başka bilgisayardaki kullanıcılarla dosya paylaşımı ve haberleşme, mesaj gönderme mümkün hale gelmektedir. Günümüz bu tür haberleşmenin giderek artan bir şekilde yaşandığı, elektronik posta mesajlarının geleneksel posta hizmetinin çok önüne geçtiği bir zamandır. Gelişmelerin ortaya çıkmasını sağlayan ise telekomünikasyon alanında meydana gelen gelişmelerdir. Bu ünitede telekomünikasyon devriminin bireylerin ve işletmelerin yaşamlarında ne gibi değişiklikler meydana getirdiği anlatılmakta; daha sonra gelecekteki çalışanlar olarak işlerinizde kullanabileceğiniz temel birtakım telekomünikasyon kavramları anlatılarak, bu gelişmelerin sizlerin iş yaşamında ne tür yansımaları olacağı incelenecek ve bu gelişmeleri verimli bir biçimde kullanabilecek düzeyde tanımanız sağlanmaya çalışılacaktır. ÖĞRENME ÇIKTILARI Telekomünikasyon kavramını betimleyebilmek Bilgisayar ağı kavramını ve bilgisayar ağlarıyla ilgili diğer temel kavramları tanımlamak Bir bilgisayar ağını oluşturan öğeleri sıralayarak, verilen ağ öğesinin işlevlerini ve özelliklerini açıklamak Bilgisayar ağına ilişkin verilen örnek durumlarda, coğrafi dağılıma ve ağ topolojisine göre ağların türlerini saptamak İnternet üzerindeki bilgisayarlar arasındaki iletişimi sağlayan ortak dile ilişkin temel kavramları tanımlamak Sayfa 1 ENM 307 YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ 8. Hafta Ders Notu Telekomünikasyon Telekomünikasyon Devrimi Telekomünikasyon; bilgilerin ya da verilerin kişiler, yerler ve makineler arasında karşılıklı olarak aynı anlamda anlaşılır biçimde gösterilmesi, transfer edilmesi, yorumlanması ya da birtakım işlemlerden geçirilmesi sürecidir. Bilgi sistemleri de birbirleriyle haberleştiklerinde bilginin paylaşımı artmakta, işlerin yürütülmesi son derece hızlı hale gelmektedir. Bilgisayarların birbiriyle haberleşmesini sağlayan telekomünikasyon ve bilgisayar ağlarıdır. Telekomünikasyonun Tarihsel Gelişimi İnsanlar, var oldukları zamanın başlangıcından beri birbirleriyle haberleşme ihtiyacı hissetmişlerdir (tamtam, ıslık, duman, güvercin, posta, telgraf, telefon, telsiz iletişim). Önceleri, telekomünikasyon, sesin telefon hatları üzerinden iletilmesi anlamına gelirken; günümüzde aynı telefon iletişim hatları, dijital (sayısal) veri iletişimi, yani bilgisayarlarda bulunan verilerin ve bilgilerin bir yerden başka bir yere aktarılması için kullanılır hale gelmiştir. Telekomünikasyonun Tanımlanması Telekomünikasyon kelime anlamı olarak ses, metin, görüntü ya da hareketli görüntü gibi verilerin bir kanal üzerinden göreceli olarak uzun mesafelere iletilmesidir. Haberleşme olarak da adlandırabileceğimiz telekomünikasyon tele-uzun mesafe communication-iletişim kelimelerinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkmış bir sözcüktür. Telekomünikasyon bilgilerin ya da verilerin kişiler, yerler ve makineler arasında karşılıklı olarak aynı anlamda anlaşılır biçimde gösterilmesi, transfer edilmesi, yorumlanması ya da birtakım işlemlerden geçirilmesi sürecine verilen isimdir. Yapılan tanımdan da anlaşılabileceği gibi bu süreç, içinde doğal olarak, bilgi ya da veriyi iletilebilecek hale getirerek bir mesaj oluşturan ve bunu gönderen bir tarafı, mesajı alması hedeflenen diğer tarafı ve mesajların üzerinde aktığı bir iletişim ortamını, bir kanalı, barındırmaktadır. Genellikle bir telekomünikasyon ağından bahsedilir, çünkü kavram, doğası gereği, içinde birbiriyle iletişim kurabilen birtakım bileşenleri barındırır. Dolayısıyla telekomünikasyon ağı, farklı nitelikteki telekomünikasyon hizmetlerinin verilmesinden kaynaklanan ve farklı özellikler taşıyan bilgilerin akış trafiğinin taşınması için oluşturulmuş olan kullanım yerlerinin bir araya bağlanmasıyla ortaya çıkan bir sistemin tamamının adıdır. Son yıllarda telekomünikasyon bilgi sistemleri üzerindeki etkisini daha belirgin olarak ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle de bilgisayar teknolojisiyle telekomünikasyon teknolojisi birbirlerine daha bağımlı bir hale gelmiş, iki teknolojinin birbiriyle uyumlu çalışması ön plana çıkmıştır. Bu değişimin özünde; iletişim alanında daha ucuz ve daha güçlü elektronik araçların ortaya Sayfa 2 ENM 307 YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ 8. Hafta Ders Notu çıkması, kızılötesi ve mikrodalga gibi yeni iletişim yöntemlerinin bulunması, iletişim araç ve ortamı olarak uyduların ve fiber-optik kabloların kullanılmaya başlanması bulunmaktadır. Özellikle, cep telefonu kullanıcısının artması, bunun yanı sıra araç telefonu, uydu bağlantıları ve bilgisayarların kullanımının yaygınlaşması insanların bu teknolojisi ve meydana gelen gelişmeleri kabule hazır olduklarını göstermektedir. Fakat bu artan kullanımla birlikte bilgisayarların birbiriyle haberleşememesi de bu konuda iletişimle ilgili gelişmelerin ortaya çıkmasını zorlayan koşullar arasındadır. Telekomünikasyon Teknolojisi Kuramsal olarak bilgisayar tabanlı herhangi iki sistem arasında telekomünikasyon sağlamak mümkündür. Ancak, gerçek dünyada bu iş çok kolay baş edilebilecek bir iş değildir. Bu işi başarabilmek için bilgisayarların donanım birimleri ve yazılımları ile kodlama sistemleri arasında bir uyum sağlanması gerekmektedir. Sinyal türleri: Telekomünikasyon sistemi içerisinde iletilmek istenen sinyaller temel olarak iki türlüdür: analog ve dijital sinyaller. Analog sinyal, sürelik bir dalga şekline sahiptir. Bu tür dalgalar örneğin, telefon ile ses türündeki verilerin bir yerden bir başka noktaya iletilmesinde kullanılır. Dijital sinyal ise, kesikli bir dalga şekline sahiptir. Bilgiler 1 veya 0 biçiminde kodlanmış olarak iletilir. 1 ve 0 elektrik dalgaları olarak açık ve kapalı durumlarına karşı gelirler. Günümüzde bilgisayarlar, telefon şirketlerinin pek çoğu ve bazı büyük bilgisayar ağları verilerin iletilmesi için dijital sinyallerle çalışır. Ancak, analog sinyallerle çalışan (eski telefon hatları gibi) sistemlerin bazı dönüştürme işlemleri uygulamadan dijital sinyallerle çalışmaları mümkün değildir. Bütün dijital sinyaller, analog bir sisteme iletilmeden önce analog sinyaller biçimine dönüştürülmelidir. Eğer karşı tarafta da tekrar dijital sinyallere gerek varsa, bir geri dönüşüm işlemi yapılmalıdır. Bu dönüştürme işlemini yapan cihazlara modem adı verilmektedir. (Modem; modülasyon ve demodülasyon kelimelerinin kısaltılması ile oluşmuştur). Modemler; bilgisayarların kullandıkları dijital sinyalleri, iletişim hattına yani telefon hattına iletirken analog sinyallere, hattan gelen analog sinyalleri de bilgisayarların kullandıkları biçim olan dijital sinyallere dönüştürürler. İletişim kanalları: Bilginin sistemde bulunan bir aygıttan diğerine iletilirken geçtiği ortamdır. Bu ortamlar; çift büklümlü kablolar, koaksiyel kablolar fiber optik kablolar, uydular ya da kablosuz iletişim ortamları gibi çok çeşitli olabilir. Her birinin bazı avantajları ve dezavantajları vardır. Yüksek hızlı iletişimler genellikle daha pahalıdır; ancak, çok büyük miktarlardaki verilerin iletilmesini çok kısa zamanda gerçekleştirir. Ayrıca, sistemde kullanılan yazılımlar ve donanımların konfigürasyonu da iletişim hızının belirlenmesinde etkilidir. Telekomünikasyon Sisteminin Bileşenleri Bir telekomünikasyon sistemi, bilgiyi bir yerden başka bir yere taşımak için düzenlenmiş, birbirleriyle uyumlu şekilde çalışan yazılımlar ve donanımların bir araya gelerek oluşturduğu bütündür. Telekomünikasyon sistemlerinin tanımına dikkat ederseniz, bu tanımda taşınan bilgiden bahsedilmektedir. Sistem üzerinde taşınan bilgi çok farklı niteliklerde olabilir. Sayfa 3 ENM 307 YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ 8. Hafta Ders Notu Örneklemek gerekirse, metin, grafik, ses, görüntü, hareketli görüntü gibi verilerin taşınmasını sağlamak mümkündür. Bu bölümde telekomünikasyon sistemlerinin ana bileşenleri ve bu bileşenlerin çeşitli bilgisayar ağlarıyla nasıl bir arada kullanıldıkları konusu incelenmektedir. Aşağıda sıralan bileşenler bir telekomünikasyon sisteminin oluşturulması için gerekli bileşenlerdir: Bilgiyi işleyebilmek için bilgisayarlar Bilgisayarlarda yer alan verilerin diğer bilgisayarlara gönderilip başka bilgisayarlarda bulunan verilerin alınabilmesi için gerekli bilgisayar ağı donanımları, terminaller İletişim kanalları: Bilginin gönderici ve alıcı tarafından alınabilmesi için bilgi bu iki nokta arasında bir yolculuk yapmalıdır. Bu yolculuğun gerçekleşebilmesi için bir iletişim ortamına ihtiyaç duyulur. Bu ortam kablolu olabileceği gibi kablosuz bir ortam da olabilir. Bu konuya daha açıklık getirmek için şöyle bir benzetme yapabiliriz: Bir şehirden başka bir şehre gitmek istediğinizi düşünelim. Bunun için bir yolculuk yapmanız gerekecektir. Yolculuğu yapmak için değişik araç alternatifleriniz vardır; otobüse binebilirsiniz, trene binebilirsiniz, özel araç kullanarak kendiniz aracı sürebilirsiniz, uçak ya da at sırtı gibi başka alternatifleri de kullanabilir, otostop çekebilir ya da yürümeyi deneyebilirsiniz. Aynı şekilde verilerin bir noktadan başka bir noktaya iletilebilmesi için de çok sayıda seçenek bulunur; örneğin telefon kabloları, koaksiyel kablolar, çift büklümlü kablolar, fiber optik kablolar kullanılabileceği gibi radyo dalgaları, kızıl ötesi ışınlar veya uydu iletişimini yapmak için iletişim ortamı olarak havayı da kullanabilirsiniz. Bu ortamlar hakkında ünitenin önceki bölümlerinde ayrıntılı bilgi verilmişti. İletim işlemcileri: Verilerin gönderilebilmesi ve diğer tarafında kabul etmesini sağlayan modemler, kontrol ediciler, çoklayıcılar, front-end processors gibi donanım bileşenlerinden oluşur Telekomünikasyon yazılımları: Girdi ve çıktı işlemlerini kontrol etmek ve sistemin sahip olduğu diğer fonksiyonları yönetebilmek için gerekli olan bilgisayar ağı yazılımlarından oluşmaktadır. Telekomünikasyon Sisteminin Fonksiyonları Bir telekomünikasyon sisteminin bir veriyi bir yerden bir başka yere gönderebilmesi için, çoğu kullanıcılar tarafından fark edilmeyen, görülmeyen çok sayıda fonksiyonun yerine getirilmesi gereklidir. Bir telekomünikasyon sistemi; bilgiyi iletir; gönderici ve alıcı arasında bir arayüz oluşturur; bilginin en verimli en kısa yoldan hatasız olarak iletilmesini sağlar; doğru bilginin doğru alıcıya iletilmesini sağlar; bilgi üzerinde oluşabilecek hataların kontrol edilmesini ve gerekli ise, düzeltilmesini sağlar; bilginin iletim hızını ve biçimini düzenler ve son olarak bilginin düzenli bir şekilde taşınmasını sağlar. Bu fonksiyonların çoğu bilgisayarlar tarafından yerine getirilir. Protokoller: Tipik bir telekomünikasyon ağı bilginin iletilebilmesi için birlikte çalışmak zorunda olan çok farklı nitelikteki donanım ve yazılımların bir araya gelmesinden oluşmuştur. Sayfa 4 ENM 307 YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ 8. Hafta Ders Notu Bir sistemde bulunan birbirinden farklı bileşenlerin birbirleriyle iletişim kurabilmeleri için her birinin uyması gereken bir dizi kurallar bütünü bulunur. Sistemde yer alan iki nokta arasındaki iletişimi düzenleyen bu kurallar bütününe, protokol adı verilir. Sistemde bulunan her cihazın, iletişimde olduğu her cihazın, kullanılan protokolün kurallarını kabul etmesi gerekir. Bir protokolün ana görevleri; Verilerin gönderildiği iletişim yolundaki her bir cihazın tanımlanması Protokole uymayan cihazların sisteme girmesinin engellenmesini sağlayacak güvenliğin sağlanması Gönderilen bilginin karşı taraf tarafından doğru ve hatasız tam olarak alındığının kontrolünün yapılması Bilginin eksik veya hatalı gönderilmesi durumlarında tekrar gönderilmesinin, eğer bazı hatalar oluştu ise de bunların mümkün olduğu durumlarda kendi kendilerine düzeltilmelerinin sağlanması İş dünyasının, hükümetin ve bilgisayar endüstrisinin genel bir iletişim standardının oluşturulması konusunda ihtiyaç duymalarına karşın, uluslararası bir standardı n yokluğu işlerin yürütülmesinde birtakım gecikmelere yol açmaktadır. İşletme İçinde Kullanılan Telekomünikasyon Teknolojileri Genel olarak telekomünikasyonun işletmelere sağladığı en büyük yarar, onların zaman ve mekan engellerini aşmalarına olanak sağlamasıdır. Böylelikle işletmeler üretim hızlarını artırmış, karar alma sürecinde hız kazanmış, yeni ürün fikirlerini hızla belirlemiş, yeni pazarlara girme hızını ve becerisini artırmışlardır. Sonuç olarak müşterileri ve onlara tedarik sağlayan işletmelerle yeni bir iletişim yöntemi geliştirmiş olurlar. Bu işleri kolaylaştıran uygulamalar şöyle sıralanabilir: Elektronik posta Anında Mesajlaşma Elektronik Tartışma Grupları Groupware, Teamware Telekonferans İnternet (IP) Telefonculuğu Sanal Özel Ağlar Elektronik Veri Değişimi (EDI) Bilgisayar Ağı Temel Kavramlar ve Tanımlar Bilgisayar ağı, birbirlerine bağlı ve birbirleri arasında metin, ses, sabit ve hareketli görüntü aktarımı yapabilen bilgisayarların oluşturduğu yapıdır. Ağlar sadece bilgisayarlardan oluşmaz. Yazıcı, tarayıcı, yedekleme üniteleri gibi donanımlar da ağda bulunabilir. Bu tür Sayfa 5 ENM 307 YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ 8. Hafta Ders Notu cihazlar kendi başlarına iş yapmadıkları ve diğer bilgisayarların komutlarına uydukları için ağ içinde farklı bir grup oluştururlar. Bilgisayar kaynağı terimi herhangi bir bilgisayara bağlı olan ve kullanıcıların kullandıkları kapasiteyi tanımlamak için kullanılır. Bilgisayarın bilgi işlemedeki hızı, disk kapasitesi, bağlı olan yazıcı ve tarayıcının her biri bir bilgisayar kaynağıdır. Ağ işletim sistemleri kullanıcıların ağ kaynaklarına ulaşımı için olanak sağlar. Herhangi bir kaynağı (yazıcı, tarayıcı, disk alanı, vb.) kendi üzerinden ağ kullanıcılarının kullanımına açan cihaza ağ kaynak sağlayıcısı denir. Bir bilgisayar ağı, dört temel öğeden oluşur: İletim ortamı, İletim yöntemi, Bilgisayarın iletim ortamına ulaşımını sağlayan bir arayüz donanım, Ağdaki diğer iş istasyonlarıyla veya cihazlarla bağlantı kuracak olan yazılım. Bilgisayar ağları oluşturulurken iletim ortamı olarak, metal kablolar, fiber optik kablolar veya hava kullanılabilir. İletim yöntemi, ortam üzerinden bir bilgisayardan diğerine nasıl mesaj gönderdiğimizdir. Ortam olarak bakır kablolar (çift bükümlü kablo, koaksiyel kablo) seçilirse, bilgisayarlar bakır kablolarla birbirlerine bağlanır ve elektrik sinyalleri iletim yöntemi olarak kullanılır. Fiber optik kablolar, içinden ışık geçebilen cam gibi malzemelerden üretilen kablolardır. Hava (boşluk) ortamında kızılötesi ışınlar veya radyo dalgaları kullanılabilir. Bilgisayardan bir diğerine gönderilmek istenen mesajların, iletim ortamına uygun bir şekle getirilmesi gereklidir. Örneğin, fiber optik kablo üzerinden iletim için gönderilecek mesajların ışık sinyalleri haline getirilmesi gereklidir. Bu dönüşüm işlemi arayüz donanımıyla gerçekleştirilir ve dönüştürülmüş mesaj fiber optik kabloya iletilir. Bir iletim ortamı üzerinden bir bilgisayarın diğerine mesaj gönderebilmesi için, her iki bilgisayar üzerinde de çalışan bir yazılıma gereksinim duyulur. Bu yazılıma ağ işletim sistemi adı verilir. Kullanıcı ağ işletim sisteminin sağladığı hizmetlerle, ağdaki diğer bilgisayarların kaynaklarına ulaşabilir ve yazıcı, tarayıcı gibi ağa bağlı cihazları kullanabilir. Birçok bilgisayar ağında geniş disk alanları, dosyalar, bilgiler, çeşitli hizmetler kullanıcıların ortak kullanımına açılır. Bu, dosya sunucusu (file server) denilen, büyük bir disk alanına ve özel yazılımlara sahip olan bir bilgisayarın ağa eklenmesiyle gerçekleştirilir. Diğer bilgisayarlardaki kullanıcılar, dosya sunucusundaki, bu disk alanını kullanabilir. Bilgisayar ağları, içerdikleri bilgisayarların büyüklüklerine, kapladıkları coğrafi alana göre değişik isimler alırlar. Bir işyerinde, bilgisayar laboratuarında, binada, kampusta bulunan bilgisayarların oluşturdukları ağa, yerel alan ağ ismi verilir. Yerel alan ağ dar bir coğrafi bölgeye yayılmış olan ağdır. Bir şehirdeki, bir ülkedeki, bir kıtadaki bilgisayarların oluşturdukları ağa geniş alan ağı ismi verilir. Geniş alan ağları birçok yerel ağın birleşiminden oluşur ve geniş bir coğrafi alana Sayfa 6 ENM 307 YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ 8. Hafta Ders Notu yayılır. Bir ağın diğerine fiziksel olarak bağlandığı noktalarda router (yönlendirici) adı verilen cihazlar bulunur. Bunların görevi, mesajların bir ağdan diğerine geçişlerini sağlamaktır. Bilgisayarlar çok çeşitli şekillerde birbirlerine bağlanabilirler. Bu bağlantı şekillerine ağ topolojisi adı verilir. Benzedikleri geometrik şekle göre, veri yolu, yıldız, ağaç ve örgü topolojileri gibi isimler alırlar. Bir bilgisayar ağındaki hız, bir bilgisayarın bir saniyede ne kadar bilgi aktarabildiğidir. Ağ hızları genellikle Megabit/saniye (Mbps) cinsinden ölçülür. Genellikle 10 Mbps, 100 Mbps veya 1000 Mbps hızlarındadır ama daha yüksek hızlar kullanan ağlar da vardır. Ayrıca, 1000 Mbps hıza 1 Gigabit/s’de denilmektedir ve Gbps ile kısaltılmıştır. Örneğin, 1000 Mbps (1 Gbps) hızda, bir bilgisayar sistemi, uygun şartlarda 1 saniyede yaklaşık 2500 kitap sayfasının içeriğini diğerine gönderilebilir. Bir geniş alan ağında, omurga deyimi bütün haberleşmenin toplandığı bir merkezi anlatır. Birçok yerel ağdan gelen mesajlar bu omurga üzerinden geçerek diğer yerel ağlara ulaşır ya da diğer bir geniş alan ağına geçer. Birçok yerel ağın bağlantı noktası olduğu için gönderilen mesaj sayısı oldukça fazladır ve yüksek bir hız gereklidir. Bir anlamda veri otoyoludur. Bütün yan yollar buraya çıkar. Omurga üzerinde yüksek hız sağlayan ağ cihazları kullanılır. Temel olarak iki ağ mimarisi vardır. Bunlardan ilki sunucu/istemci mimari, diğeri de türdeş mimaridir. Bu iki mimariyi birbirinden ayıran en büyük özellik verinin taşındığı veya iletildiği bilgisayarların arasındaki ilişkidir. Türdeş mimaride tüm bilgisayarlar hemen hemen eş güçte ve özellikte iken istemci /sunucu mimarisinde ana bilgisayar (sunucu bilgisayar) kavramı görülür. Sunucu/istemci mimarisinde sunucu, diğer bilgisayarların ve terminallerin kendi sabit diskini, işlemci gücünü, kendine bağlı yazıcıyı, faks/modem kartını vs. kullanılmasına izin verir. Bu mimaride ana bilgisayar dışında kalan bilgisayarlarda veya terminallerde sorun olursa bile ağ çalışabilir. Türdeş mimaride ise ağa bağlı herhangi bir bilgisayarda bir sorun olduğu zaman tüm ağ kullanılmaz hale gelir. Türdeş mimaride her bilgisayar eşittir ve erişim hakları onaylanmış ağdaki diğer bilgisayarlarla iletişim kurabilirler. Bilgisayar Ağlarına Neden İhtiyaç Vardır? Bir bilgisayar ağının kurulması arkasında yatan temel gerekçe bilgisayar kaynaklarının kullanıcılar tarafından paylaşılmasıdır. Bir ağa katılan bilgisayarların bütün kaynakları ağdaki diğer kullanıcıların kullanımlarına açılabilir. Kişisel bilgisayarların oluşturduğu ağların getirdiği avantajlar şu şekilde sıralanabilir: Fiyat/performans oranının düşmesi: Kişisel bilgisayarların hızları ve kapasiteleri arttıkça, büyük sistemlere göre, düşük fiyata daha yüksek performans elde edilebilmektedir. Bir ağ içindeki bilgisayarlar, bireysel sistemlerin getirdiği avantajla, genellikle pahalı olan zaman paylaşımlı sistemlerin sağladığı kaynak paylaşımını kullanıcılara daha ucuza verebilmektedir. Performansın korunması: Tek büyük bilgisayar sisteminin oluşturduğu zaman paylaşımlı yapıda, bilgisayardaki eş zamanlı kullanıcı sayısı arttıkça birey başına düşen bilgi işlem performansı da azalır. Kişisel bilgisayarlardan oluşan ağda her kullanıcı ağ üzerinden kaynakları kullanırken, eklenen her yeni kullanıcı diğer bilgisayarlarda yapılan işlemlerin Sayfa 7 ENM 307 YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ 8. Hafta Ders Notu hızını etkilemez. Zira her kullanıcıyla birlikte bir bilgisayar da ağa eklenir. Bu kullanıcı kendi işini görürken, diğer bilgisayarda çalışanların performansları azalmaz. Güvenilirliğin artması: Bilgisayar ağı kritik kaynaklarda seçenekler sunarak, kullanım güvenilirliğini artırır. Örneğin, kullanılan bir yazıcı o anda başka birisi tarafından kullanılıyorsa ya da bozulmuşsa, ağdaki başka bir yazıcı kullanılabilir. Eklenebilir kaynaklar: Bilgisayar ağları üzerinden ulaşılabilen kaynaklara yenileri rahatlıkla eklenebilir. Kütüphane katalogları, yazılımlar, yazılı dokümanlar, resimler, sabit ve hareketli görüntüler bilgisayar ağları üzerinden kullanıcılara sunulabilir. İşlem gücünün artırılabilmesi: Tek bir sistem yerine, çok sayıda bilgisayarın kullanılması, işlem performansının artırılabilmesini de kolaylaştırır. Ağa yeni kullanıcı eklendiğinde, yeni istasyonlar da eklenir. Zaman paylaşımlı sistemlerde kullanıcı eklendiğinde sistem performansının azalması durumunun tersine, genişleyen ağa yeni bir kullanıcıyla birlikte, yeni bir bilgisayar, diğer bir deyişle yeni kaynaklar da ağa dahil olur. Bilgisayar Ağlarında Hız Fiziksel bir kavram olarak hız, bir nesnenin fiziksel konumunu ne kadar çabuk değiştirebildiğinin bir ölçüsüdür. Bilgisayar ağlarındaki hız, fiziksel olmayan bir kavram olan bilginin ne kadar çabuk bir yerden diğerine aktarılmasıyla ilgilidir. Bilgisayar ağlarının hızı 1 saniyede bir yerden diğerine aktarılan bit sayısıyla ölçülür (10 Mbit/saniye gibi). Bir saniyede kaç adet “bit”in aktarıldığıyla, aynı sürede kaç tane mesajın iletildiği birbirinden farklıdır. Aynı hızda olmalarına rağmen, bazı ağlardaki mesajlar hedeflerine daha çabuk ulaşırlar. Asıl hız kavramı, bir saniyede kaç tane mesaj gönderdiğiyle ölçülür. Bilgisayar Ağı Türleri İletim ortamı ve yöntemi, işletim sisteminin türü, kullanılan ağ arayüz kartları gibi pek çok değişken düşünüldüğünde, bilgisayar ağları çok çeşitli şekillerde sınıflandırılabilir. Örneğin, kablosuz ağlar, fiber optik ağlar gibi türler akla gelenlerin sadece birkaçıdır. Gelişen teknolojiyle birlikte, değişkenlerin sayısında büyük artışlar görülmekte ve buna göre yapılan incelemelerde ağ türü sayısında da geometrik bir artış gözlenmektedir. Genel olarak ağlar iki ölçüt kullanılarak sınıflandırılabilir. Birincisi, bilgisayarların yayıldığı coğrafi alanın büyüklüğüdür. İkincisiyse, ağın oluşturduğu yapının hangi geometrik şekle benzediğidir. Coğrafi alan ve geometrik şekil, kullanılan teknolojiden, iletim ortamından ve yönteminden bağımsız bir sınıflandırma sağlamaktadır. Coğrafi Dağılıma Göre Ağlar Kişisel Alan Ağları (Personal Area Networks - PAN): Kişisel dijital cihazların kablosuz olarak birbirlerini görmesiyle ortaya çıkmış bir kavramdır. Amaç, yakın mesafede olan aygıtların birbirleriyle kolayca etkileşimde bulunmasını sağlamaktır. Örneğin; Bluetooth. Yerel Alan Ağları (Local Area Networks - LAN): Yerel alan ağları, okullar, şirketler, hastaneler gibi küçük yerleşim bölgelerindeki bilgisayarların birbirlerine bağlanmasıyla oluşurlar. Temel amaç bilgisayarlar arasında bazı dokümanların ve donanımların Sayfa 8 ENM 307 YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ 8. Hafta Ders Notu paylaşılmasını sağlamaktır. Intranet ve LAN birbirlerinden ayrı tutulamayan iki kavramdır. Eğer bir LAN şirket içinde kurulmuşsa ve şirket personeli tarafından kullanıma açık ise “intranet” adını alır. Metropol Alan Ağları (Metropolitan Area Networks - MAN): MAN’lar bir şehir içindeki farklı bölgelerdeki LAN’ları bağlamak için kullanılır. LAN’ın kapsadığı alandan daha geniş, fakat WAN’ın kapsadığından daha dar mesafeler arası iletişimi sağlayan ağlardır. Genellikle şehir içi bilgisayar sistemlerinin birbirleriyle bağlanmasıyla oluşturulur. Örneğin büyük bir fabrika, geniş bir üniversite kampüsü, çok fazla satış üretim ve bağlantı noktası olan işletmeler için MAN kullanılır. Geniş Alan Ağları (Wide Area Networks - WAN): Bir ülke ya da dünya çapında yüzlerce veya binlerce kilometre mesafeler arasında iletişimi sağlayan ağlardır. Coğrafi olarak birbirinden uzak yerlerdeki (şehirlerarası/ülkelerarası) bilgisayar sistemlerinin veya yerel bilgisayar ağlarının (LAN) birbirleri ile bağlanmasıyla oluşturulur. Örnek olarak; bankalar, kargo ve şehirlerarası toplu taşımacılık şirketleri verilebilir. En meşhur geniş alan ağı internettir. Geniş alan ağlarının önemli özelliklerinden biri iletilerin gönderilmesi ve yerine ulaşması arasındaki zaman aralığının yerel alan ağlarına göre oldukça uzun olmasıdır. İletiler alt ağlar arasında bir geçiş noktasından diğerine yönlendirilerek hedeflerine ulaşırlar. Mesajları yerlerine ulaştırırken, bu geçiş noktalarının iyi bir şekilde yönlendirme yapmaları gerekmektedir. Bu işlevi gerçekleştiren özel amaçlı bilgisayar sistemlerine yönlendirici (router) adı verilir. Ağ Topolojisine Göre Ağlar Ağ topolojisi; bir ağın, bilgisayar ve iletim ortamlarıyla beraber oluşturduğu şekildir. Ağlar şekilleriyle de tanımlanırlar. Topoloji ağda çalışan uygulamaların performanslarını etkiler. Diğer yandan kullanıcılar için ağın topolojisinin önemi yoktur. Bu nedenle, ağın topolojisi çoğu zaman ağ işletim sistemi tarafından kullanıcılardan gizlenir. Ağın hızı konusunda en etkili olan unsurlardan biri de ağ topolojisidir. Teoride en yüksek performans bütün bilgisayarları ağdaki diğer bilgisayarlara birer kabloyla bağlayarak elde edilir. Örneğin; 20 bilgisayar olan bir ağda, bütün bilgisayarları birbirlerine ayrı kablolarla bağlamak için oldukça büyük bir sayıda kabloya gerek duyulacaktır. Bilgisayar ağları genellikle aşağıdaki yapılardan biri ya da bir kaçına benzerler: Doğrusal (Bus) Topoloji: Ağdaki tüm bilgisayarlar paylaşılan bir kabloya (omurga) bağlıdır. Bir kablo yol olarak düşünülürse, bu yol üzerindeki her bir durak, ağda bir düğümü (terminali veya cihazı) temsil etmektedir. Halka (Ring) Topoloji: Tüm cihazlar birbirlerine dairesel bir şekilde bağlanır. Veri, daire etrafında sadece bir yönde dolaşabilir. Halka içersindeki bir bilgisayar bozulursa tüm ağ bağlantısı kesilir. Yıldız (Star) Topoloji: Tüm cihazlar merkezi cihaza (switch veya hub olabilir) bağlıdır. Sayfa 9 ENM 307 YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ 8. Hafta Ders Notu Ağaç (Tree) Topoloji: Genellikle yıldız topolojisindeki ağları birbirine bağlamak için kullanılır. Böylece ağlar büyütülebilir. Hiyerarşik yapıdadır. Bir ağacın dalları farklı topolojilerdeki ağları temsil eder, ağacın gövdesi ile de bunlar birbirine bağlanabilir. Karmaşık (Örgü, Mesh) Topoloji: Ağdaki bütün uçların birbirine bağlı oldukları bir topoloji türüdür. Bu topoloji en güvenli ağ topolojisidir. Her nokta arasında bağlantı olduğu için veri aktarımı gizli yapılabilir. Günümüzün Dijital Ağ Teknolojileri İstemci/Sunucu Modeli İstemci olarak isimlendirilen kullanıcılar kendi kullandıkları yazılımlar yardımı ile sunuculardan hizmet talep ederler ve sunucu tarafından uygun bulunursa talep ettikleri hizmeti alırlar. Sunucu (server); herhangi bir ağ üzerinde bir programı veya bir bilgiyi farklı kullanıcılara/sistemlere paylaştıran/dağıtan donanım veya yazılıma verilen genel isimdir. Dosya sunucusu, veri tabanı sunucusu, web sunucusu, yazıcı sunucusu, vekil sunucu gibi farklı görevleri yerine getiren sunucular bulunmaktadır. Dağıtık bilgi işleme modelidir. Bütün bilgisayar işlemlerinin bir mainframe’de merkezileştirilmesi yerine, birçok daha küçük bilgisayarların aynı işleme amaçlarına ulaşılması için kullanılmaktadır. Ağa bağlı istemciler sunucu bilgisayar tarafından kontrol edilir. Sunucu, ağ iletişim kurallarını belirler ve ağ üzerindeki her istemciye birbirlerini bulabilmeleri için adres sağlar. Merkezi işleme modelinin yerini büyük ölçüde almıştır. İnternet, istemci/sunucu modelinin en geniş uygulamasıdır. Paket Anahtarlama Data taşıma metodudur. Veriler paketlere bölünerek tek tek hedef bilgisayara yollanır, hedef noktada tekrar birleştirilir. Bu paketler, paket numarası ve hedef IP adresi gibi bilgileri içerir. Devre anahtarlamanın (ör: telefon hatları) aksine aynı hat çok sayıda bilgisayar tarafından kullanılabilir. Ağların iletişim kapasitesi çok daha verimli kullanılır. TCP/IP ve Bağlanabilirlik Kavramı Bağlanabilirlik; bilgisayarların ve bilgisayara bağlı olarak çalışan araçların, diğer bilgisayarlar ve diğer araçlarla insanların işin içine karışmasına gerek kalmadan ve ortaya bir katma değer çıkaracak biçimde bilgiyi paylaşmalarıdır. Bilgisayar ağlarında bağlantının kurulabilmesi için gerekli teorik altyapının oluşturulabilmesi için iki temel model geliştirilmiştir: TCP/IP (Transmission Control Protocol/Internet Protocol, İletim Protokolü/İnternet Protokolü Modeli) OSI (Open System Interconnection, Açık Sistemler Arası Bağlantı Modeli) Kontrolü Sayfa 10 ENM 307 YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ 8. Hafta Ders Notu Her iki model de katmanlı bir yapıdan oluşmaktadır. TCP/IP modeli, dört katman kullanarak, OSI modeli, yedi katman kullanarak, gerçekte son derece karmaşık olan bilgisayarlar arasında iletişim sağlanması sürecine referans olma görevini yerine getirmeyi hedeflemektedirler. TCP/IP modeli ilk olarak 1970’li yıllarda geliştirilmiştir. Bu model internetin gerçekleşmesin sağlayan protokoldür ve günümüzde internetin temel protokolü haline gelmiştir. Asıl olarak, bilgisayar ağları arasında bağlantı sağlanabilmesi için kullanılmaktadır. TCP/IP’nin başlıca işlevleri arasında; SNMP (Basit Ağ Yönetim Protokolü), RPC (Uzaktan Süreç Çalıştırma) ve Telnet sayılabilmektedir. İnternette konuşulan ortak dil olan TCP/IP protokolü, iki parçadan oluşur: IP (İnternet Protokolü): IP, bir bilgisayardan farklı bir ağdaki bilgisayara ileti gönderileceği zaman, bunun ağlar arasında yönlendirilerek yerine ulaşmasını sağlar. IP protokolü, her bilgisayarın internet üzerinde farklı bir numarası olmasını gerektirir. İnternete bağlı her bilgisayar dört rakam grubundan oluşan IP numarasına sahiptir. Bu numaraların her biri 0 ve 255 sayılar arasında değişir ve daha rahat gösterilebilmeleri için aralarına noktalar konulur. IP numaraları dağınık olarak bulunmaz. İnterneti oluşturan alt ağların her birinde bir gurup IP numarası vardır. İnternete açık yerel bir ağda, bir ya da daha fazla yönlendirici bulunur. Her yönlendiricinin, biri iç yerel ağdan, diğeri de dış ağdan olmak üzere en az iki IP numarası bulunur. TCP (Aktarım Kontrol Protokolü): TCP protokolü bir bilgisayardan diğerine gönderilecek iletiyi, ağ üzerinde gönderilebilecek uzunlukta küçük paketlere bölme işlevini gerçekleştirir. Bu paketlerin başka bir ağdaki bilgisayara iletilmesini IP protokolü gerçekleştirirken, iletinin gönderildiği bilgisayarda bunlar TCP protokolü sayesinde bir araya getirilir ve ileti yeniden oluşturulur. Her küçük paket gönderilecek iletinin bir parçasını içerdiği gibi, hangi bilgisayardan gönderildiği ve hangisine ulaşacağı gibi bilgileri de içerir. TCP/IP modeli katmanları şunlardır: Uygulama katmanı: Bilgisayar ağları üzerinden gelen mesajların ya da gönderilecek mesajların gitmesi gereken yere ulaştığında son kullanıcıların bu mesajları herhangi bir sorunla karşılaşmaksızın görebilmesi için gerekli dönüştürme sürecinin gerçekleştirilmesinden sorumludur. Taşıma katmanı: Bu katmanda kullanıcıların büyük hacimli mesajları, datagram adı verilen küçük parçalara ayrılır ve bu parçaların gitmesi gereken alıcıya gönderilmesi işlemleri gerçekleştirilir. Her bir datagrama mesajın yerine ulaştığında tekrar eski haline getirilebilmesi için gerekli sıralama bilgileri, hatalar oluştuğunda bunları belirleyip düzeltmeyi sağlayacak hata sezme bilgileri ve mesajın gitmesi gereken alıcının adres bilgileri gibi bilgileri içeren başlık ve son ekler eklenir. IP katmanı: Temel olarak bu katman, bilgisayar ağları arasında mesajların yönlendirilmesi işinden sorumludur. Bir üstteki TCP katmanından gelen datagramlar bu katmanda paket adı verilen daha küçük kısımlara ayrılır ve her bir pakete gideceği bilgisayarın bulunduğu Sayfa 11 ENM 307 YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ 8. Hafta Ders Notu bilgisayar ağının adresine ait bilgiler eklenir. Daha sonra ise, bu paketler bilgisayar ağları arasında en iyi yol belirlenerek yola çıkarılır ve mesajı alması gereken bilgisayar ağına doğru yönlendirilirler. Ağ katmanı: Bilgisayarın bulunduğu bilgisayar ağında çalışan ağ işletim sistemi ve bilgisayarların hangi düzende iletim ortamına erişeceklerine ilişkin düzenlemeleri yapar ve son olarak da mesajların iletim ortamı olarak kablolu ya da kablosuz ortamlar üzerinde elektrik sinyali, ışık demeti ya da hava boşluğu üzerinden dalgalar halinde gerçek anlamda iletilmesi işlemini yerine getirir. 1980’li yılların başlarında OSI modeli ISO (International Standards Organization-Uluslar arası Standartlar Organizasyonu) tarafından TCP/IP modeline alternatif olarak geliştirilmiş ve önceki modelde olan birtakım eksiklikleri ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. Bu model sayesinde değişik bilgisayar firmalarının ürettikleri bilgisayarlar arasındaki iletişimi bir standarda oturtmak ve farklı standartlar arası uyumsuzluk sebebiyle ortaya çıkan iletişim sorununu ortadan kaldırmak mümkün olmuştur. OSI referans modelinde, iki bilgisayar sistemi arasında yapılacak olan iletişim problemini çözmek için yedi katmanlı bir ağ sistemi önerilmiştir. Bir başka deyişle bu temel problem yedi adet küçük probleme parçalanmış ve her bir problem için ayrı bir çözüm yaratılmaya çalışılmıştır. Bu yedi katmanın en altında yer alan iki katman, yazılım ve donanım; üstteki beş katman ise, genelde yazılım yoluyla çözülmüştür. OSI modeli, bir bilgisayarda çalışan uygulama programının, iletişim ortamı üzerinden başka bir bilgisayarda çalışan diğer bir uygulama programıyla olan iletişiminin tüm adımlarını tanımlar. En üst katmanda görüntü ya da yazı şeklinde yola çıkan bilgi, alt katmanlara indikçe makine diline dönüşür ve sonuç olarak 1 ve 0’lardan ibaret elektrik sinyalleri halini alır. OSI modeli katmanları ise şunlardır: Uygulama katmanı: Temel olarak bu katman, önceki modelin uygulama katmanıyla aynı işleri yapar. Kullanıcıya en yakın olan katmandır. Kullanıcılara ait uygulama programlarının çalıştırılması bu katmanın sorumluluğundadır. Sunum katmanı: Bu katmanda gelen paketler kullanıcının anlayabileceği, kullanabileceği bilgi haline dönüştürülür. Bilginin karakter set çevrimi veya değiştirilmesi, şifreleme vb. görevlerini bu katman üstlenir. Oturum katmanı: İki bilgisayar üzerindeki uygulamaların birbirini fark ettiği, uygulamaların karşılıklı olarak aynı süreçte çalıştırılmasını sağlayan katmandır. Ulaştırma katmanı: Bu katman, gelen bilginin doğruluğunu kontrol eder. Bilginin taşınması esnasında oluşan hataları yakalar ve bunları düzeltmek için çalışır. Ağ katmanı: Bağlantıyı sağlayan ve ulaşılmak istenen bilgisayara giden yolu bulan katmandır. Yönlendirme protokolleri bu katmanda çalışır. Veri bağı katmanı: Bu katman, fiziksel katmana ulaşım stratejisini belirler. Fiziksel adresleme, ağ topolojisi, akış kontrolü vb. bu katmanın görevlerindendir. Sayfa 12 ENM 307 YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ 8. Hafta Ders Notu Fiziksel katman: Bu katman, ağın elektriksel ve mekanik karakteristiklerini belirler. Modülasyon teknikleri, çalışma voltajı, frekansı vb. bu katmanın temel özelliklerindendir. Özetlemek gerekirse, internet’in ve bilgisayar ağlarının gerçekleşebilmesi için gerekli teorik altyapıyı bağlanabilirlik açışından sağlayan temel iki model bulunmaktadır. Bu modeller, kullanıcıların birbirleriyle çok değişik veri formatlarında bilgi alışverişi yapmalarına olanak sağlayan teknolojilerin gerçekleşmesini sağlamışlardır. İnternet, Intranet ve Extranet İnternet Kavramı İnternet, Amerika Birleşik Devletleri Savunma Departmanının dünyanın değişik bölgelerinde yer alan bilgisayar kullanıcılarını birbiriyle iletişim kurar hale getirmek amacıyla geliştirdiği bir ağdır. Dünya üzerinde yer alan bilgisayarların çok fazla çeşitli yazılım ve donanım özelliklerine sahip olduğu göz önüne alındığında, bunlar arasındaki iletişimin son derece karmaşık bir iş olduğu gerçektir. İşte bu farklı bilgisayarların ortak dili konuşarak internet üzerinde iletişim kurabilmelerini sağlayan, bir önceki bölümde anlatılan TCP/IP protokolleridir. Bunlar tamamen kullanıcıdan bağımsız çalışırlar. İnternet üzerinde bilgi edinmek isteyenler, web siteleri üzerinde yer alan bilgileri kendi bilgisayarlarına transfer ederek bu bilgileri incelerler. Web siteleri web sunucuları üzerinde genel kullanıma açık, işletmelere ya da bireylere ait bilgileri barındıran alanlardır. Web sunucular, işletmeye ait web sitesinin oluşturulması ve gerekli güncellemelerin yapılmasını sağlayan donanım ve yazılımların tamamıdır. Telefonla aradığınız kişiye nasıl telefon numaralarını çevirerek ulaşıyorsak, internette her bilgisayarın ayrı bir numarası vardır. Bunlara IP numarası adı verilir. Bilindiği gibi bir telefon numarası alan (şehir) kodu ve lokal telefon numarası gibi alt bölümlerden oluşur. Her kentin ve ilçenin ayrı bir kodu vardır. Bilgisayarların numaraları da benzer şekilde alt bölümlerden oluşur. Kullanımda kolaylık olsun diye IP numarası yanında bilgisayarlara bir de isim verilebilir. Bu ismin IP numarası karşılığı kullanılarak erişim sağlanır. Örneğin, www.sakarya.edu.tr isimli, Sakarya Üniversitesi internet Sunucusunun IP numarası 193.140.253.11’dir. İnternete bağlı bütün bilgisayarlara verilen IP numaralarının kullanımı, insanlar için zor olabilir. Kendi yerel ağınızda bulunan bir bilgisayara ulaşmak için, o bilgisayarın IP numarasını hatırlamak zor olabilir. İşte bu nedenle, her bilgisayara IP numarası yanında bunun yerine geçebilen bir de isim (alan adı) verilmesine gerek duyulmuştur. Örneğin, Sakarya Üniversitesi yerel ağı üzerinde IP numarası 193.140.253.11 olan bilgisayarın ismi “www.sakarya.edu.tr”dir. Alan adları (bilgisayar isimleri) ile IP numaraları birbirleriyle bağlantılı gösterimlerdir. Bilgisayar isimleri, insanların isimleri kolay hatırlaması içindir. IP numarası ise internetin çalışması için gerekli bir öğedir. Bu nedenle, erişilecek bilgisayarın ismi IP numarasına çevrilerek işlem yapılır. İsimden IP numarasına ve IP numarasından isime çevirme işlemi Sayfa 13 ENM 307 YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ 8. Hafta Ders Notu DNS Sunucusu (Domain Name Server-Alan Adı Sunucusu) adı verilen bir bilgisayar tarafından yapılır. Bunun üzerinde çalışan bir yazılım sayesinde bu çevrim işlemi gerçekleştirilebilir. İnternet Nasıl Çalışır Almanya’daki herhangi bir bilgisayar, Sakarya Üniversitesi’nin yerel ağındaki www.sakarya.edu.tr adlı bilgisayara ulaşarak bir e-postayı iletmek istediğini düşünelim. Bu bilgisayarda çalışan ağ yönetim yazılımı, yerel ağda bulunan DNS sunucusuna ulaşarak www.sakarya.edu.tr adının karşılığı olan IP numarasını sorar. Karşılık olarak 193.140.253.11 adresini alır. Bu IP numarası Almanya’daki bilgisayarın kendi yerel ağında değildir. Kendi ağının yönlendiricisine mesajı gönderir. Mesaj Sakarya’ya doğru yol alırken, birçok yönlendiricinin üzerinden geçer, ülkeler aşar ve Sakarya Üniversitesi’nin yönlendiricisine erişir. Buradan Sakarya Üniversitesi kampus ağına geçer ve 193.140.253.11 adresine ulaşır. İnternet Sunucuları WWW (World Wide Web) sunucusu: Internet Explorer gibi yazılımlar kullanılarak ulaşılabilen, internetteki görsel ve yazılı dokümanları sunan bilgisayarlardır. (ör: www.sakarya.edu.tr) FTP (File Transfer Protocol) sunucusu: Kendisine erişen bilgisayarlara dosya transferi yaparlar. (ftp.sakarya.edu.tr ) Proxy Sunucuları: İnternet bağlantısı üzerinden izlenen web sayfalarının bir kopyasını, kendi sabit diskinde yedekler. Eğer başka birisi daha sonra aynı Web sayfasına ulaşmak isterse, yedeklediği sayfayı görmek isteyenin izleyicisine gönderir. Güvenlik sunucuları (Firewall): Yerel ağın internete bağlandığı noktada yetkisiz erişimleri engellerler, saldırıları belirlerler ve gerekli önlemleri alırlar. E-posta sunucusu: Gönderilen e-postaların yerlerine ulaşmasını sağlayan ve sunucuya gelen e-postaları da posta kutularına aktaran sunuculardır. (mail.sakarya.edu.tr) DNS sunucusu: Kendilerine bildirilen bilgisayar isimlerini IP numaralarına, IP numaralarını bilgisayar isimlerine çevirir. Intranet İşletmelerin internet ağ yapısı standartlarını ve web teknolojisini kendi özel bilgisayar ağlarını oluşturmak için kullanmalarına intranet uygulamaları adı verilmektedir. Web herkese açık bir teknoloji olmasına karşın, intranetin doğası gereği özel olması ve işletme dışındaki kullanıcıların erişiminde uzak tutulması gerekmektedir. Bu elektronik duvar adı verilen güvenlik sistemi sağlayan özelleşmiş yazılımlarla işletme dışındaki kişilerin işletmelerin gizli bilgilerine erişimleri kısıtlanmaktadır. Elektronik duvar işletmenin kendi içerisinde kullandığı iç bilgisayar ağı ve dış ortamla işlem yapmak için kullandığı dış bilgisayar ağı ortamı arasında yer alan bir yazılım ve donanım bileşenlerinden oluşmaktadır. Sayfa 14 ENM 307 YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ 8. Hafta Ders Notu İnternet ve onun işletmenin iç çevresinde uygulanması olan intranet işletmelere birçok açıdan rekabet avantajı sağlamaktadır. İnternet, işletmeyi dünya ile bütünleştirirken, intranet de işletmeyi iç çevreleriyle bütünleştirir. İşletmelerin özel ağlar oluşturmak amacıyla internet teknolojisini ve web araçlarını kullanmalarına intranet adı verilmektedir. İşletme içerisinde herkesin erişmesi gereken bilgiler, bölümler istenirse bireyler tarafından bir web sayfası şeklinde düzenlenerek intranet üzerine yerleştirilebilir. İnternet ile intranet arasındaki temel fark, internetin bütün insanlara açık olmasına karşın, intranetin halkın ziyaretine ya da işletmenin dış çevrelerinin ziyaretine kapalı olması, yalnızca işletmenin ilgili çalışanlarına açık olmasıdır. Bu kapalılık özelliğini sağlayan elektronik duvar yazılımlarıdır. Extranet Bazı durumlarda işletmenin kullandığı intranete işletmeye destek sağlayan kuruluşların, örneğin tedarikçilerin, işletme için pazarlama ve satış işlerini yapan yan kuruluşlar olan bayilerin ya da müşterilerin erişmesi gerekebilir. Bu durumda işletme çalışanı olmayan kişi ya da kuruluşlara intranet içerisinde yer alan bilgi ve işlemlere erişme hakkı verilebilir. İşte işletme içinde yer alan intranete dış ortamdan erişim hakkının verildiği durumlarda bir extranetten söz edilmektedir. Extranet uygulamalarında, işletmeler birlikte iş yaptıkları bazı kişi ve kurumlara, işletme içinde kullanılan intranete sınırlı bir erişim hakkı verirler. Bunu bir tanıma dönüştürmek istersek, extranet işletmenin intranetinin işletme dışındaki birtakım kullanıcıların erişimlerine yetki verilmesi suretiyle açılmasıdır demek doğru olur. Extranetler yapılan işin niteliğine göre çok farklı amaçlarla, uygulama alanı bulabilmektedirler. Örneğin, işletmenin ürettiği ürünlerin fiyatları intranet üzerinde yer alıyorsa ve extranet uygulamasıyla da bayilere bu noktaya erişim hakkı verilmiş ise, ürünlerin satışını yapan bayiler yeni bir fiyat düzenlemesi gerçekleştikten sonra kendilerine yeni fiyat bilgilerinin gönderilmesini beklemek ya da telefonla bilgi almak yerine, kendilerine verilen şifrelerle intranet üzerindeki en güncel fiyat bilgilerini anında öğrenebilirler. Diğer bir uygulama, işletmenin mal ürettiği kuruluşların, işletme içindeki intranete erişerek verecekleri siparişleri herhangi bir aracı olmaksızın işletme bilgi sistemine girmesi örneğidir. Extranetler söz konusu olduğunda güvenlik konusu intranete göre çok daha fazla önem kazanmaktadır. Çünkü extranetler, kurum intranetlerinin dış ortama açık hale gelmesini gerektirir. İşletmenin intranetinin güvenliğinin sağlanabilmesi için elektronik duvarların yanı sıra çoğu kez şifreler, kriptografi, elektronik imza gibi güvenlik açısından daha ileri teknolojilerin uygulanması gerekir. Extranet uygulaması aslında yeni bir uygulama değildir. Birlikte iş yapan işletmeler, uzun yıllardır kullandıkları bilgi sistemleri arasında iletişim sağlayarak birtakım verilerin bilgisayar ağlarıyla iletilmesi halinde büyük oranda verimlilik artışı sağlayabileceklerin fark etmişler ve bunu gerçekleştirmeye yönelik çalışmalarda bulunmuşlardır. İşte önceki ünitede anlatılan elektronik veri değişimi EDI (Electronic Data Interchange) sistemleri bunu gerçekleştirme yolunda geliştirilen sistemlerdir. Sayfa 15 ENM 307 YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ 8. Hafta Ders Notu YAŞAMIN İÇİNDEN | 1 ABC işletmesi merkezi Sakarya’da olan, gıda ürünleri üreten bir işletmedir. Geçtiğimiz yıl alınan bir yönetim kurulu kararına göre işletme satış ve dağıtım işlemlerinin daha hızlı ve verimli yürütülebilmesi için Antalya, Erzurum, İstanbul, Eskişehir, Gaziantep, Bursa ve Kars illerinde de birer şube açmıştır. Şubeler tüm işlerini bilgisayar kullanarak yürütmektedirler. Açılan şubeler kendi başlarına işlerin yürütülmesinde oldukça başarılı olmalarına karşın, yönetimin aldığı günlük kararların iletilmesi, fiyatların güncellenmesi, şubelerde gerçekleşen satış hesaplarının genel merkeze gönderilmesi ve takibi (özellikle mali yılsonlarında hesapların birleştirilerek kapatılması) çok zaman almaktadır. Ayrıca, şubelerde herhangi bir sorun olduğunda genel merkezle iletişim kurularak sorunun çözümlenmesi işleri geciktirmekte, bu ise müşteriler üzerinde olumsuz bir izlenim yaratmaktadır. ABC işletmesi, bu sorunların üstesinden gelebilmek ve şubelerle olan ilişkilerinin yürütülmesini daha verimli bir hale getirebilmek için birtakım düzenlemeler yapma gereği duymaktadır. Bu konuda danıştıkları bir danışman, kuruluş genel merkez ile şubelerin birbiriyle bağlantılı hale getirilmesini önermiştir. Böylelikle şubelerdeki bilgisayarlar, genel merkezdeki bilgileri görebilecek, genel merkezde çalışanlar da istedikleri anda şubelerdeki durum hakkında bilgi alabilecek ve bir sorun olduğunda genel merkezden doğrudan olaya müdahale edilebilecektir. Bu fikir yönetim tarafından beğenilmiş; ancak, genel merkez ile şubeler arasındaki bağlantının sağlanabilmesi için ne tür bir yapı seçmeleri konusunda kararsız kalmışlardır. Bu birtakım altyapı çalışmalarının yapılmasını ve Türk Telekomünikasyon kurumuyla ilişki içerisine girmeyi gerektirmektedir. YAŞAMIN İÇİNDEN | 2 Pazarlama üzerinde uzmanlaşmış bir işletme olan ABC işletmesi, kendi içerisinde yaşadığı sorunlardan dolayı müşterilerine sürekli olarak hatalı bilgi gönderiyor, çoğu zaman da karşılık verilmesi gereken müşterilere geri dönülmüyordu. Gelen bilgilerin birçoğu sadece gelen birimde takılıp kalıyor, diğer bölümlere bilgiler ulaşamıyordu. Ayrıca, müşteriler de yaptıkları görüşmelerin ve internet ile gönderdikleri mesajların cevaplandırılmadığından yakınıyorlardı. Genel olarak işletme internet üzerinden gelen mesajları cevaplandırmak işiyle web sayfasını tasarlayan kişiyi görevlendirmişti. Ancak, şu sıralar web sayfasında değişiklikler yapıldığı için bu kişi hem gelen mesajları takip etmekte hem de web sayfasını güncellemekte yetersiz kalıyordu. Bu sorunun acilen çözümlenebilmesi için bir toplantı yapıldı. Görüşülen müşteriler ve iletilen mesajların derhal elektronik ortama aktarılarak ilgili birimlere iletilmesi için iki seçenek üzerinde duruluyordu. Birinci seçenek, mesajların işletmenin intranet sistemi üzerinde bir alana taşınması; ikinci seçenek ise, mesajların ortak bir elektronik posta grubuna doğrudan kabul edilmesi ve bu grup içersinde yer alan mesajlara ilgili kişilerin ve birimlerin erişim hakkı verilmesi biçiminde önerildi. Toplantı her iki alternatif çözüm yolunun maliyetlerinin, avantajları ve dezavantajlarının belirlenmesi için gerekli çalışmaların yapılması kararıyla sonuçlandı. Sayfa 16