159. DEVRİM VE EVRİM 2 Devrimde de evrimde de değişiklik söz konusudur ancak devrim köklü bir değişikliktir ve eski veya uygulanan kuralların işlememesi söz konusu olduğunda yenileri ile değiştirilmesine gidilmesidir. Bu topluca yapılan hatta bazen topluma empoze edilen değişikliklerdir. Genelde de toplum da buna hazır olduğu için yapılan değişiklikler hemen benimsenir, kabullenilir ve uygulamaya konulur. Toplum hazır olmadan yapılan devrimler halka mal edilemez ve er geç onlardan sıyrılma yoluna gider toplumun fertleri. Bu nedenle büyük değişiklikliğe gitmeden önce onu uygulayacak kitlenin bu değişikliğe hazır olup olmadığı iyice araştırılarak bu yolda tanıtım çalışmaları yapılmalı ve fertlerin benimsemelerine yardımcı olunmalıdır. Yoksa pat diye yapılan değişiklikler toplumda kabul görmeyebilir hatta toplumu isyana bile sürükleyebilir. O nedenle yapılacak değişikliklerin toplumun karakterine uygunluğu ve uygunlanma olasılığı iyice saptanmalıdır. İşte o zaman yapılacak devrim başarıya ulaşır. Evrimdeki değişiklik doğa ile ilgilidir. İnsanlar zorla bir değişiklik yapmak istemezler. Ancak iklim koşulları, doğadaki değişiklikler, insanların doğal değişime ayak uydurmak için bazı değişime uğramalarına sebep olur. Bu tür uzun süreçler içinde oluşan değişime evrim denmektedir. Evrim daha çok bir gelişme, adaptasyon ve yenilenme amacı ile tedrici ortaya çıkan bir değişimdir. Evrimin olumlu olması doğanın olumlu yönde gelişimine bağlıdır. Bugüne dek doğadaki güzellikler, olguları tadabilmek ve onlardan yararlanabilmek için insanoğlu büyük evrimlerden geçmiştir. Ancak ileriye dönük evrimlerden olumlu sonuç almak yine insanoğlunun bu doğayı koruması ve zenginleştirmesine bağlıdır. Yapılacak olumsuz çalışmalar doğanın dengesini bozabilir. O zaman da insanoğlundaki evrimler bu olumsuz yönde değişen doğaya ayak uyduracak biçimde olumsuz şekilde gelişebilir. O nedenle devrimleri ve evrimlerin olumlu biçimde tecelli etmesi için ilk önce bu değişikliklerin gerçekleşeceği ortamı her türlü kötülüklerden tehlikelerden uzak tutmak gerekir. Bu yüzden bulunduğumuz ortamın kıymetini bilip onu her türlü tehlikeden koruyalım. Eğer bir ortamda olumsuzluk baş göstermiş ise hemen olumlu yolda değişiklikler getirecek önlemler alalım. 12 Nisan 1998