Kız doğduğunda babasına cennet kapısı açılır; Evlendiğinde kocasının imanının yarısı tamamlanır; Anne olduğunda cennet ayaklarına serilir… Islamda Kadın Idris Yavuzyigit VAAZ DOKUMANLARI 1 /idrisyavuzyigit “YARATAN” VE YARATILAN Allah’ın yeryüzüne insan olarak gönderdiği her varlık, varoluş itibarı ile onurlu ve mükemmel yaratılmıştır. Zira yaratan Allah, yaratılan insandır. ALLAH, ERKEK VEYA KADIN OLMAYI İNSANINTERCİHİNE لقَما ُخ ُي َْرض ّاْل ْْBIRAKMMAMIŞTIR و ََات ّمو َالس لك َّه ُم ُّْٰلِل اثا ًان َّاء ُيش ََمن ْل َّهب ُي ََاء ُيش ََ ور َالذك ُُّ اء َُش ْنَي َم هبّل ُي َو ََ اثا ًان َو َّانا ًكر َذ ُْهم ِّْج ُو ُيز َُاو َْ ُه ان َّّيما ًٖاءَعق ُيش ََمن َْعل ُج َي ْو ََ ير ٌٖيمَقد ٌَٖعل “Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Dilediğini yaratır; dilediğine kız çocukları, dilediğine de erkek çocukları bahşeder. Yahut onları, hem erkek hem de kız çocukları olmak üzere çift verir. Dilediğini de kısır kılar. O, her şeyi bilendir, her TARİHTE KADINA HAK ETTİĞİ DEĞERİ İSLAM VERMİŞTİR • Yahudiler, kızları babalarının evlerinde hizmetçi kabul edilmiş, Tevrat’ta insan mıdır? değil midir? tartışmaları halen mevcut ve uğursuz addedilmektedir, şeytandan ona üfürülüp üfürülmediği? tartışmalara sebep olmuştur. • Eski Roma'da, kadının ruhsuz ve edebi hayattan nasibi olmayan bir hayvandan ve şeytanın iğrenç işinden ibaret bulunduğuna dair kararlar alındığı eski kaynaklarda mevcuttur. • Ortaçağda Bizans'ın en şaşaalı zamanlarında Kadın erkeğin malı idi. Onda istediği gibi tasarruf hakkı vardı. Hayat ve ölümü eşinin elindeydi. Köle olarak kabul edilirdi. Kadının önce babasının, evlendikten sonra kocasının, kocası ölünce de oğlunun esiri idi. Kadın bir şehvet metaı addolunurdu. • ingiltere'de 1788 yıllarına kadar kadın kocasına mutlak itaate mecbur olup hemen hemen hiçbir hakka sahip değildi. • Asya da; kadın insan kabul edilmezdi, ailede kız dünyaya geldi mi o aileye bir musibet geleceğine inanılırdı. Cahiliye Devrinde Kadının Konumu • • • • • • Kızlara karşı nefret duyuluyordu Kabile savaşlarında kadınlar ganimet malı olarak görülüyordu. Kadın ticareti yapılıyordu. Miras hakkından mahrumdu. Zulüm ve hakaretlere maruz bırakılıyordu. Bazı aileler kız çocuklarını diri diri toprağa gömüyorlardı. ودا ًّس َْ ههُم ُج ُو َْظل ََّهثى اْلن ْْ ُ ْمّب ُه ُد اح ََِّر َ اذاُبش َّ َو يم ٌٖهوَكظ َو َُ على ُهَه ُك ّس ْم ُي ِّرّبهَٖا ش َوءَماُب ّمنُس ّْوم ّق ْال َْ من َّارى توه َي ََ ون َكم ُح ُي َْاءَما َاْلَس ََاب ّالتر َُّ سهّفى ُد ُّي َُام َْون ٍُه “Onlardan birine kız müjdelendiği zaman öfkelenmiş olarak yüzü kapkara kesilir. Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir. Onu, aşağılık duygusu içinde yanında mı tutsun, yoksa toprağa mı gömsün! Bakın ki, verdikleri hüküm ne kadar kötüdür!” (Nahl Suresi, 58-59) • Dünyanın her yerinde insan haklarının çiğnendiği, • • • • • İnsan ve kadın ticaretinin yapıldığı, Kadına hiçbir hakkın tanınmadığı, Her türlü zulüm ve hakaretin reva görüldüğü, Bir meta gibi elden ele satıldığı, Hatta uzun süre "kadının ruhu var mıdır, yok mudur?" Diye tartışmasının yapıldığı bir çağda, İslâm'ın ve sevgili Peygamberimizin kadın haklarına karşı gösterdiği titizlik, hiç şüphesiz yüce dinimiz İslâm'ın getirdiği yeniliklerdir. Tarih budur, gerçek budur. Tarihte kadına hak ettiği değeri her zaman İslam vermiştir İSLAM GELENEĞİNDE KADIN KUR’ANDA KADIN ERKEK AYRIMI YOK • • • • Yaratılış İtibarıyla Aynıdır. Peygamber Ve Kur’an’a Muhatap Olma Açısından Allah Ve Resulünün Hükmüne Boyun Eğmede İman Ve Amel Bakımından, (İbadet Bakımından Bazı kolaylıklarla Birlikte), • Mali İbadetlerde (Zekat, Fitre, Kurban, Hac) • İlimde, • Çalışma Hayatında; Yönetimde, • Emri Bil Ma’ruf Nehyi Anil Münker’de • Suç ve cezada; evlenme ve yuva kurmada • Cennet’e Talip Olmada kadın erkek arasında hiçbir ayrım söz konusu değildir. İslam, herkesin fıtratına göre sorumluluklar yüklemiştir. KUR’ANDA KADIN ERKEK AYRIMI YOK Allah ve Rasulüne itaat, Mali ibadetlerde eşitlik ْم ضه ُع ُب َْات ُمن َؤ ّم ْال ُْونَو َمن ُؤ ّم ْال َُْو وف ُّر مع ْال َْونّب َُر ُم ْا ٍضَي ْع اءَب ُلي َو ّا َْ ون َيم ُٖويق َُكر ّن َم ْال ُْ عن َّون َه ْن َي ْو ََ ون َيع ُٖويط َُوة َالزك ون َّه َؤت ُي ْو َُوة َالصل َّه ان َّّالِل ُٰه هم ُم ُح ُر َي ْس ََـئك َّول ولهُاه َُرس ُو ََالِل َٰه يم ٌٖيزَحك ٌٖالِلَعز َٰه “Mümin erkeklerle mümin kadınlar da birbirlerinin velileridir. Onlar iyiliği emreder, kötülükten alıkorlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve Resûlüne itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Şüphesiz Allah KUR’ANDA KADIN ERKEK AYRIMI YOK İlimde eşitlik Kuranda, ilimden bahseden veya ilme teşvik eden 750 ayet olup, hiçbirisinde her hangi bir cinsiyet ayrımı yapılmamaktadır. ين َٖالذ َّونَو َلم ُع َي َْين َٖالذ َّ ّوى َت ْس ْلَي ْلَه ُق اب ّلب َاْل َْْولوا ُكرُا ُذ َّت َي ََنما َا َّّون َلم ُع َي ََْْل “De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” Ancak akıl sahipleri öğüt alırlar.” (Zümer Suresi, 9) اده ّّعب َّمن ّْالِل ٰىه َخش َي َْنما َا َّّ موا ُل عه َال ُْ karşı ancak; kulları içinden âlim olanlar derin saygı duyarlar.” “Allah’a (Fatır Suresi, 28) Peygamberimiz: “İlim öğrenmek erkek ve kadına farzdır” TARİH BOYUNCA ÖTELENEN KADIN İSLAM’DA DA ÖTELENMESİN ENDİŞESİNİ TAŞIYAN BİR PEYGAMBER حق ََِّّج ُأح ر َُِّى هم! إن َّالل َُّ يم ّيت ّل َا َْ:ين ّيف َْالضع َّّ .أة ّْر َم ال َْو Ebu Hureyreden: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: Ben şu iki zayıfın hakkının çiğnenmesinden cidden sakındırırım: "Allah'ım! Yetim ve kadın." (İbn Mace, Edep, 6, II, 1213) Tarihte kadına hak ettiği değeri her zaman İslam vermiştir KUR’AN’IN KADINA VERDİĞİ DEĞER KUR’AN’DA KADINA DAİR BİLGİLER • Kur’an’da kadınlara ait sureler var (Nisa (Kadınlar), Müntehine (imtihan edilen kadın), mücadele (Zıhar denen boşamadan dolayı mücadele eden kadın), Meryem (Hz. İsa’nın annesi )... gibi sure isimleri vardır.) • Kadınların giyim kuşamlarına, evden dışarı çakarken ki hallerine dair bilgiler • Sosyal hayatta kadının tutum ve davranışlarına dair bilgiler • Kadınların ibadetleri ve özel halleriyle ilgili bilgiler (Hayız ve nifas) • • • • • • Kadınların eş olarak görevlerine dair ayetler Neslin devamını sağlayan kişiler olmaları, Miras ve mehir hakları Anne olmaları ve hamileliklerine dair bilgiler Haksızlık karşısında hak aramaları gerektiğine dair bilgiler Allah’ın “Rahim” sıfatının annede tecelli etmesi ve rahmin annenin özelliği ve güzelliğine işaret etmesi KUR’AN’DA ZİKREDİLEN ÖRNEK KADIN ŞAHSİYETLER • • • • • • • • • • Mucizeye tanıklık eden İmanlı anne örneği: Hz. Meryem İmanlı eş örneği: Hz. Hatice, (Allah selam ediyor) Küfür karanlığı içerisinde İmanlı kadın örneği: Hz. Asiye (Musa) İmanlı kız örneği: Hz. Şuayp peygamberin kızları (Hz. Musa evlenir) Kafir kadın örneği: Hz. Nuh’un Karısı, Hz. Lut peygamberin eşi İman eden kadın örneği: Yemen ülkesi / Sebe melikesi Belkıs İftiraya maruz kalan kadın örneği: Hz. Aişe Sevgi ve kıskançlık örneği: Hz. Züleyha (Aşkın karanlıklarından İman denizine akan bir hayat) Tevbe eden kadın örneği: Hz. Havva (Arafat'ta vakfe) Şeytanla mücadelede başarı örneği: Hz. Hacer (Safa Merve Arası Sa’y, Şeytan taşlama) Şeytanla mücadelede başarı örneği: Hz. Hacer (Safa Merve Arası Sa’y, Şeytan taşlama) • • • • • Bu kadın, köle iken firavun tarafından, Hz. İbrahim veya bir diğer rivayete göre İbrahim’in karısı Sara’ya cariye olarak hediye edilmeye layık nitelikte vasıflara sahip bir kadındır. Köle ve siyah derili bir kadın olduğu halde, Hz. İbrahim’in karısı Sara’nın, bir peygambere eş olarak kendi eliyle sunduğu bir kadındır. Bu kadın öyle bir kadındır ki, hamile kalması ve çocuk doğurması bile kıskanılacak nitelikte bir kadındır. Bu kadın öyle üstün vasıflara sahip bir kadındır ki, bir resul tarafından bir küçük bebek ya da bir başka rivayete göre küçük bir çocukla tek başına yaşama elverişsiz bir mahalde bırakılabilecek kadar güçlü bir kadındır. Bu kadın öyle bir kadındır ki, bir bebekle bırakıldığı meskûn mahalde, bir peygamberi yetiştiren, bir medeniyetin temellerini kuran vasıflarda bir kadındır. • Hz. Hacer; Firavun için değerli bir köle; Hz. İbrahim’in karısı Sara için ideal bir kuma; peygamber İbrahim için itaatkâr bir sahabe ve sadık bir eş; Hz. İsmail için “bulunmaz” bir anne; Allah için ona muti bir kul; İnananlar için kıyamete dek muhteşem bir abide ve örnekliktir. • İslam tarihinde, İslam kaynaklarında yer alan Hz. Hacer ve Hz. İsmail’in, Mekke’de başlarından geçtiği kabul edilen su arayışı hadisesi, Hac ibadetinin bir menasiki olmuştur. Tarihte kadına hak ettiği değeri her zaman İslam vermiştir EFENDİMİZİN KADINA VERDİĞİ DEĞER Hz. Peygamber’in kadına verdiği değer • • • • • • • • • • • • • • • • • • • Hz. Hatice’ye her daim bağlılığı, ölümünden sonra anması Hz. Aişe’ye olan sevgisi “kör düğüm gibi sevmesi ve Hz. Aişe’nin zaman zaman kör düğüm nasıl diye sorması ve her seferinde eskisi gibi diye cevaplaması. Hz. Fatıma geldiğinde ayağa kalkması ve kendi yerine oturtması. Vefatına yakın sırrını Hz. Fatıma’ya söylemesi. Efendimizin soyunun kızıyla devam etmesi. Ev işlerinde eşlerine yardımcı olması. Kervan yolculuğu sırasında söylediği şarkılar ve çaldığı şeylerde develeri coşturan enceşe’ye “kristalleri incitme” diye uyarıda bulunması. Kadınlarla istişarelerde bulunması (Hudeybiye bölgesinde hac yolculuğu engellenince Ümmü Seleme ile istişare etmesi) İslam tebliğinde kadınlara müsaade etmesi ve görevlendirmesi Medine döneminde zabıta memuru olarak kadın görevlendirmesi. Savaşlarda yaralıları tedavi etmek üzere kadınları görevlendirmesi. Kız çocuğu yetiştirenlere cennet müjdesi vermesi. Çocuklar arasında kız ve erkek ayrımı yapılmaması konusundaki uyarıları. Anneye hizmet etmenin cihada denk olduğunu ifade etmesi. Cennetin anaların ayakları altında olduğunu söylemesi. Hak gözetmede önceliğin anneye ait olduğunu bildirmesi. Ailenin nafakasını temin etmek için çalışmanın ibadet olduğunu vurgulaması. Kadınlara haftanın bir gününü tahsis etmesi. Kadınlardan biat alması…. ALLAHIN SELAM ETTİĞİ KADIN: HZ. HATİCE Vahyin kesildiği bir devrede Hz. Peygamber Hira’ya çıkar ve üç gün dönmez. Yaşlı kadın endişelidir, eşinin azığı belki bitmiştir diye. Azık hazırlar ve dağa tırmanmak üzere yola koyulur. Zor zahmet, ilerleyen yaşına rağmen bu gün dahi çıkılması zor ve meşakkatli dağa tırmanır ve huzurdadır. Bir zamanların en zengin kadını, Üzerinde yamalı elbiselerle, saygıyla efendisine bakar ve Allah sevgisini izhar eden selametinin ifadesi olan kelamını Cibril’le Hz. Peygambere bildirir: «Ya Hatice! Allah sana selam ediyor» İşte dünyanın, yaşanılan hayatın en anlamlı anıdır yaşanan tablo… KRİSTALLERİ İNCİTME Veda haccı sırasında Rasulüllah (s.a.v)’in kafiledeki develerin yürüyüşünü ezgileriyle diri tutan bir hizmetkârı vardı. Adı Enceşe’ydi, sesi çok güzeldi. Enceşe bazı ezgiler okumuş develeri iyice hızlandırmıştı. Develer ezgiye göre hızlanıp yavaşlıyorlardı. Kervandaki kadınların ve ezvacı tahiratın güç yetirmeyeceği şekilde develerin hızlı gittiğini gören Efendimiz Enceşe’ye seslendi ْر كس ّت َْشةَْل ُج َن َا َْدكَيا ّي َو َْ ُر ير ّّر قوا َل َل ّْقك َو َس َْاو َْير ّار ّقو َل َل ّْ “Ey Enceşe dikkat et, ağır ol, Pırlantaları, Kristal parçalarını kırma.” (Buhari, Edep, 90) Peygamber Efendimiz, hanımlarıyla oturur konuşur, hatta bir arkadaş gibi onlarla bazı meselelerin müzakeresini bile yapardı. EFENDİMİZİN HZ. FATIMAYA OLAN SEVGİSİ Peygamber Efendimiz, Hz. Fâtıma huzuruna girdiğinde kalkar, elini tutar, kendisini öper ve yanına oturturdu. Fâtıma (r.anhâ)’da muhterem babasına aynı şekilde mukabele ederdi. (Ebû Dâvûd, Edeb, 143-144) EFENDİMİZİN KIZ ÇOCUKLARA OLAN SEVGİSİ Peygamber efendimiz, yanında Ebu’l-As’ın kızı Umame olduğu hâlde yanımıza geldi. O hâlde namaz kılmaya başladı. Rükû ederken onu yere bırakıyor, kalktığı zaman onu da beraber kaldırıyordu. Namaz gibi huşu gerektiren bir ibadet sırasında bile, Peygamberimizin çocuklara karşı duyduğu bu şefkat anlayışında, bütün insanlık için örnek alınması icâp eden yönler vardır. KIZ ÇOCUĞU YETİŞTİRMEK ين ّيت َْار ّالَج َمنَع َْ اء َلغاَج َب ُت َْحتى ََّ أنا ََيامة َّ الق ّ وم ََي ين ّات َْكه ََوهو َُ “Her kim iki kız çocuğunu yetişkinlik çağına gelinceye kadar büyütüp terbiye ederse, kıyamet günü o kimseyle ben şöyle yan yana bulunacağız” buyurdu ve parmaklarını KIZ ÇOCUĞU YETİŞTİRMEK • “Kimin bir kız çocuğu olur da onu diri diri gömmezse, onu aşağılamazsa ve erkek çocuğunu ona tercih etmezse Allah onu cennete sokar.” (İmam Ahmed, Müsned) Enes radıyallahu anh’den şu hadis rivayet edilir: • “Kimin üç kız çocuğu varsa, onlara sabrederse ve bulabildiğinden onları giydirirse onlar, onun için cehennemden koruyan bir engel olur.” (Ebu Davut. Edep, 120121) KADINLAR YETİŞTİRMEK “Bir kimsenin üç kız çocuğu ya da kız kardeşi olur da onlara ihsanda bulunursa, mutlaka cennete girer.” (Tirmizi ve Ebu Davud) “Her kim kız çocukları yüzünden bir sıkıntıya uğrar da onlara iyi bakarsa, bu çocuklar onu cehennem ateşinden koruyan bir siper olurlar.” (Riyazü’s-Salihin, Hadis No: 270) Kadının, yabancı bir kadın olması durumunda dahi ona yardıma teşvik etmiştir. “Dul kadına ve miskine yardıma koşan Allah yolunda cihat eden, bıkmadan namaz kılan ya da sürekli oruç tutan gibidir.” (Buhari ve Müslim) KADINLARIN SOSYAL HAYATTAKİ YERİ 1. Peygamberimiz (s.a.v.) kadınların okuma yazma öğrenmelerini ister ve buna teşvik buyururlardı. Okuma yazma bilen zeki ve tecrübeli bir kadın olan Şifa Hatun'dan, kendi eşi Hafsa'ya yazı yazmayı öğretmesini istemiştir. 2. Hz. Aişe, Muhaddis, fakih sahabelerdendir. 3. Hz. Ümmü Seleme validemiz Hasan-ı Basrinin en önemli hocasıdır. 4. Asrı Saadet’e 4 kadın doktor , 12 kadın hemşire 5. Tüccar hanım sahabî sayısı 11 6. ilk muhacirlerden Şifa Hatun zabıta 7. Kadın âlimlerinin sayısı 8 (Hz Aişe) 8. Sahabe’nin içerisinde şair olan hanım sayısı 11 9. Hatibe olan hanım sayısı 13’dür. 10. Meslekleri ile bildiğimiz 72 hanım sahabe (İslam Peygamberi, Muhammed Hamidullah) AİLE HAYATINDA KADIN Kız doğduğunda babasına cennet kapısı açılır; Evlendiğinde kocasının imanının yarısı tamamlanır; Anne olduğunda cennet ayaklarına serilir… “SALİH” VE “SALİHA” EŞ اع َّت يرَم ُخ ْو ََ،اع ٌمت ََنيا َد ْل ُّا َْ حة ُال َّالص َّ أة ُمر ْال َْ نيا َالد ُّْ Abdullah b. Amr b. As (Ra.) şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (SAV) buyurdular: “Dünya bir meta'dır. Dünya metaının en hayırlısı saliha kadındır.” (Müslim, Rada 64, (1467); Nesaî, Nikah 15, (6, 69)) SALİHA KADIN «DİNİN YARISI» KABUL EDİLMİŞ حة ًال َّأةَص ًر َم َإ ّْالِل َّ قه ُز َر ََمن َْ ينه ّّطرّد ّش َْعلى ََانه ََع قدَا ْف ََ اق َّب ال ْ طر ّش َْالِلّفى ّ تق ّي َّل َف َْ Hz. Enes (Ra.) peygamberimizin şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Allah her kime Saliha bir kadın nasip etmiş ise, dininin yarısında ona yardım etmiş demektir. Geri kalan yarısında da Allahtan korksun.” “ (Etterğib ve Terhib, imam münziri, c4, s203) KADIN İNSANLIK İÇİN HUZURDUR كم ُْ فس ّن ُا َْمن ّْكم ْل َُلق َخ ََان َْاته ّاي َ من ّْ َو ْم نك َُ بي َْعل َج َو ََيها َل ْا َّكنوا ُس ُْ َت اجاّل ًَو ْز َا وم ٍق َْ اتّل ٍْلي ََذلك َّ ان فى َّّمة ًح َر ْو ََدة ًو َّم ََ ون َكر ُف َّت َي ََ “Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır”. (Rum, 30/21) هن َّل َُاس ٌلب َّتم ْن ُا ْو ََكم ْل َُاس ٌلب َّهن َُّ "... Onlar, sizin 187) örtüleriniz, siz de onlara örtüsünüz..." (Bakara İki yarı Peygamberimiz : “Kadınlar, erkeklerle birlikte bir bütünü tamamlayan diğer yarıdır.” (Ebû Dâvûd, Tahâret, 94) KADIN GÜNAHLARIMIZIN DÖKÜLME SEBEBİDİR “Kişi zevcesinin yüzüne sevgi ve merhametle baktığı vakit zevcesi de onun yüzüne aynı duygularla bakarsa Allah her ikisine de rahmet nazarıyla bakar. Keza erkek hanımının ellerini avucuna alınca, o da zevcinin ellerini tutarsa parmaklarının arasından günahları dökülür.” (Feyzü'l-Kadir, 2/333.) HAYIRLI OLMAK İÇİN هم ْن ُس ُأح َْ انا ً إيم َ ين َؤمن ّّالم ُ مل ُأك َْ .ّه ْلهل ّْ كم ُْ ار َُي ْمّخ ُك ار َُي ّخ َو،قا ًخل ُُ Hz. Ebu Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Müminler arasında imanca en kâmil olanı, ahlâkça en güzel olanıdır. En hayırlınız da ailesine hayırlı olandır." (Tirmizî, Radâ 11, III, 466; Ebu Dâvud, Sünnet 16, V, 60) KADIN ANNEDİR Eş, kadın “anne” olmuştur artık. Rabbimizin “rahim” sıfatını kuşanır ve şefkat abidesi olarak bağrını açar yeni dünyaya gözlerini açan “can”a. Duası müstecaptır. Ahı asla yerde kalmaz varlığın adıdır anne. Annenin adımları cennete öylesine yakındır ki “anneye hizmeti cihat” olarak adlandırır. (Ebû Dâvûd, Cihâd, 31) KADIN ANNEDİR: DOĞUM SANCISINI YAŞAYAN KADINDIR مه ُا ُُّته ُل َْ حم ََيه ّد ْال َّبو َّان َنس َاْل ّْْينا َص ْو َّو ََ ّن امي َْاله فٖىَع ُُفص َو َّهن ٍو َْعلى هناَه ًو َْ لی َّا َّيك َد ْال َّلو َو َّْر لٖى اشك ُْ ان َّ ير ُٖالمص َْ “Biz insana, ana babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Çünkü anası onu nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. (İşte bunun için) önce bana, sonra da anababana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş ancak banadır” (Lokman 14) KADIN ANNEDİR İslam, kadının hakkını anne iken de gözetmiştir. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e bir adam gelir ve Ey Allah’ın Rasulü! Kime iyilik ve hürmette bulunayım?” der. “ Rasulüllah (s.a.v.): “Annene” buyurur. Adam, “Sonra kime?” der. “Annene” buyurur. Adam, “Sonra kime?” der. “Annene” buyurur. Adam, “Sonra kime?” der. “Babana” buyurur. (Buhari ve Müslim) ات ّمه ََّ اْل ُْام ّقد َا َْحت َت َْنة ُج َّل َا َْ “Cennet annelerin ayakları altındadır.” buyurarak annelik ve kadınlık onuruna verdiği değeri göstermiştir. (Nesai, Cihad, 6.) CİHAD’A EŞ bir değer annelik Abdullah b. Amr b. As (r.a.) anlatıyor: “Bir adam Hz. Peygamber’e (s.a.v.) gelerek cihada katılmak için kendisinden izin istedi. Hz. Peygamber (s.a.v.) ona: –Annen baban sağ mı? diye sordu. Adam:–Evet sağdırlar, dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.) adama: Öyleyse onların rızasını kazanma uğrunda cihad et! – buyurdu. (Buhârî, Müslim, Ebû Davud, Tirmizî ve Nesaî ) 37 EŞLERLE İYİ GEÇİNMEK EMREDİLMİŞTİR ان ْف َّوف ّعر ُم ْال َْوهنّب َُّاشر ُّوع ََ رهوا ُك َت َْان َْعسى فه ََوهن َُّتم ُه ُر ْك َّ يرا ًخ َْيه ّٖالِل ف ُٰه َل َع ْج وي ََيپا ًش َْ يرا ًَٖكث “Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmadıysanız, olabilir ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız da Allah onda pek çok hayır yaratmış olur.” (Nisa, 4/19) هم ْوب ّّقل ُُين َب َْلف َا َّو ََ KADINLAR İÇİN SEVGİMİZ OLSUN اس ّلن َّهمّْل ْع ُف ُن َا َْمن َْاس ّالن َّ ير ُْ َخ “İnsanların en hayırlısı Megazi, 35) buyurdunuz. insanlara faydalı olandır.” (Buhari, Biz iyilikte ve hayr’da yarışamadık. منوا ُؤ ّت ُْحتى ََّنة َج َّال َْ ون َخل ُد ُت ََْْل ابوا ُّتح ََحتى ََّمنوا ُؤ ّت ُْوْل ََ “Allah'a yemin ederim ki; sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçek iman etmiş olamazsınız." (Müslim, İman, 81) Cennete giden yolun ve imanın kemalinin birbirimizi sevmekten geçtiğine dikkat çekiyor Efendimiz. Lakin biz 39 muhabbet fedaileri olamadık. Tarihte kadına hak ettiği değeri her zaman İslam vermiştir KADINA KARŞI ŞİDDET 2015 2014 2013 2012 Öldürülen kadınların isimleri http://www.anitsayac.com/ KADINI MAALESEF YANLIŞ KAYNAKLARDAN ELDE ETTİĞİMİZ BİLGİLERLE TANITTIK "Kadınlara okuma- yazma öğretmeyin" (Kitabul Mevzuat 2/268) “Ey kadınlar! Eğer kocalarınızın size olan haklarını bilseydiniz, ayaklarının tozunu yüzlerinizle silerdiniz. (Hafız Zehebi, Büyük Günahlar Sayfa 187) "Kadınlarla istişare edin, onlara tanışın ve onların söylediklerinin zıttını yapın" (El- Makasıdul Hasene: 248, Keşful Hafa :2) “Kadınların dinleri ve akılları eksiktir.” "Kadınlara itaat pişmanlıktır." (Kitabul Mevzuat : 2, 272) "Kadınlar olmasaydı, erkekler cennete girerdi." ( Camiussağir: 2/113) "Uğursuzluk kadın, at ve evdedir." Gibi pek çok uydurma hadislerle kadın algısını yanlış yönde yönlendirmek suretiyle kadını hor ve hakir görülmektedir. Kur’an-ı Kerim’de kadının biyolojik yapısının erkeğe benzemediği edilerek gözetme verilmiştir. هم ْض ُع َifade ب َْالِل ٰله ُض َف ََّerkeğe بما َّkadını اء ِّّس َ الن َلى عgörevi َون َام ُ َّو الَق ُِّج َ َالر ات ُالح َّالص َّ همَف ْال ّّمو َا َْمن ّْفقوا ُن َا َْبما َو َّعض ٍب َْعلى َه التٖى ٰه الِلَو ُٰه فظ َح َّبما َّيب ّغ ْل َل ّْات ٌافظ َّاتَح ٌَت ان َّق اجع ّّمض َل َْ وهنّفى ا َُّجر ُاه ُْوهنَو َُّعظ ُف َّهن َّوز َُنش ُُون َاف ُتخ ََ يَل ًَّٖنَسب يه ّل ْع ََبغوا ُت َْفَل ََكم ْن ُع َط ْا ََان ْف َّوهن َُّرب ُاض َّْو يرا ًٖلياَكب ًّع َّان َالِلَك َٰه ان َّّ “Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. Allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz • Kadınlara öğüt verin, • Onları yataklarda yalnız bırakın ve • (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Kadınlarını dövenleriniz iyileriniz değildir Ayetin baş tarafındaki ifadeler, böyle bir eylemin ancak ‘nâşize’ olan kadınlarla ilgili olduğunu göstermektedir. Nâşize kelimesinin kendisinden ‘Nüşûz’ kelimesi, kadının iffet noktasında ayağının kayma aşamasına gelmesi ve kocasına karşı düşmanca tavırlara girip başkasına göz koyması’ anlamına türediği gelmektedir. Yani ortada iffet probleminin bulunduğu bir durum vardır. Kadınlarını dövenleriniz iyileriniz değildir “Kadınlarını dövenleriniz iyileriniz değildir” “İçinizden biri, karısını köle döver gibi dövüp sonra da gece onunla yatabilir mi?” (Buhârî, Tefsîru sûre (91)1; Müslim, Cennet 49) ) Kadın dövme hakkını kimse kendinde görmemelidir Hz. Aişe (ra) dan; “Resulullah (sav) Allah yolunda savaş hali dışında, ne bir kadına ne de bir hizmetçiye, kısacası hiçbir kimseye el kaldırıp vurduğunu görmedim” (Müslim. Fedail. 79) “Allah’ın hanım kullarına vurmayın!.. (Bu gece) Muhammed’in eşlerine pek çok kadın geldi. Hepsi de kocalarından şikayetçiydi. Bu adamlar sizin hayırlılarınız değildir.” (Ebu Davut, Nikah, 41-42) Kadın dövme hakkını kimse kendinde görmemelidir İbn Ömer (ra) bizlere şöyle diyor: “Biz Peygamber (sav) zamanında hakkımızda vahiy indirilir korkusuyla hanımlarımıza karşı söz söylemekten ve istediğimiz gibi davranmaktan çekinirdik. Ancak Peygamber (sav) Efendimiz vefat edince hanımlarımıza istediğimiz gibi söz söylemeye ve rahat davranmaya başladık.” (Buhari, Nikah, 81) Kadın dövme hakkını kimse kendinde görmemelidir Yeri gelmişken kadına vurma hususunda islam’ın getirdiği bir takım kriterler vardır. Bu işin göstermelik olduğunu bu kriterlerden bizler anlıyoruz. Fırsat ele geçti deyip kum torbası yerine koymak, yüzünü gözünü dağıtmak, vücudunun her hangi bir yerini morartmak gibi bir durum söz konusu değildir. Yüzüne vuramazsın, sırtına vuramazsın, önemli ve hayati öneme sahip organlarına vuramazsın, üç taneden fazla vuramazsın, sopayla veya başka bir cisimle vuramazsın, ancak kaba yerlerine vurabilirsin ve buda intikam alırcasına değil. Kadın dövme hakkını kimse kendinde görmemelidir her gün gazetelerde, televizyonlarda internet ortamında kaşı gözü patlamış, suratı dağılmış, sopayla dövülmüş, yürüyemeyecek hale getirilmiş insanları görmekteyiz. Günümüzde durum böylemi; İslam hiçbir erkeğe bu hakkı vermemiştir. Oysa kadınlara önce öğüt vermekten bahsedilmektedir. Ama adamın herhangi bir bilgisi yok. Ne öğüt versin ne biliyor ki ne anlatsın. İyisi mi kızdın mı vur gitsin. Sonra da bunu kıt akılla Allaha mal edelim ve İslam'ı küçük düşürelim. Önce gelişelim, bilinçlenelim, aile olmaya, birbirimizin haklarının nerede başlayıp nerede bittiğini öğrenelim. Ondan sonra bakalım durum hala böylemi olacak. İslam Dini, kadınların ruh yapısının da farklı yaratıldığına işaret ederek onlara karşı hassas davranmamız istenmektedir. Hz. Peygamber (s.a.s.) Efendimiz şöyle buyurmaktadır. “Kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum; vasiyyetimi tutunuz. Zira kadın kısmı kaburga kemiği gibidir. Onu doğrultmaya kalkarsan kırarsın. Eğer ondan faydalanmak istersen bu hâliyle de faydalanabilirsin.” “Mümin bir kimse eşine karşı nefret beslemesin. Çünkü onun bazı huylarından hoşlanmasa da hoşlandığı başka huyları mutlaka vardır”. (Müslim, Rada, 61) İslam Dini, kadınların ruh yapısının da farklı yaratıldığına işaret ederek onlara karşı hassas davranmamız istenmektedir. “Kadınlarınıza eziyet etmeyin! Onlar, Allah’ın sizlere emanetidir. Onlara yumuşak olun, iyilik edin” Peygamberimiz, “Onların haklarını gözeterek ve güzellikle geçinin. Eğer siz onlardan hoşlanmayacak olsanız bile, olur ki sizin hoşunuza gitmeyen bir şeyde Allah pek çok hayır yaratır.” (Nisa Sûresi, 4/9) Hz.Ömer’e(r.a)Hanımını Şikayete Gelen Adam? Hazreti Ömer (r.a.)'ın hilâfeti zamanında, bir şahıs hanımının çok söylenmesi ve çekilmez bir hal alması karşısında Hazreti Ömer'e şikâyete karar verip Halifenin evine gelir. Hz. Ömer (r.a)’ın kapısına geldiği zaman, hanımı Ümmü Gülsüm’ün Hz. Ömer’e bağırıp çağırdığını duydu. Adam kendi kendine şöyle dedi: -“Ben hanımımı şikayete geldim. Ama onun da başında aynı dert var. Dönerken Hz. Ömer(r.a) onu çağırdı ve niçin geldiğini sordu. Adam şöyle dedi: -“Ya Ömer! Ben karımdan şikâyet etmeye gelmiştim... Baktım ki nice insanları karşısında dize getiren Ömer bile karısının karşısında konuşmuyor. Onun bütün sözlerini büyük bir sabırla dinliyor... Ben neye şikâyet edeyim, dedim ve geri dönmeye karar verdim, Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a) şöyle dedi: -“Onun bende bazı hakları var, onun için söylediği şeylerin hepsine aldırış etmiyorum. Şöyle ki: 1-O,ateşle aramda bir perdedir. Kalbim onunla sükunet bulur, harama dalmam. 2-O benim için bir hazine dardır. Ben evimden çıkınca, malımın bekçiliğini yapar, korur. 3-O çamaşırcıdır, elbisemi yıkar. 4-Çocuğumun sütanasıdır. 5-O bana ekmek pişirir, yemek yapar. Biraz fazla yorulmuş da bana çatmışsa ne olur. Elbette karşısında susmam gerek,Bunları dinleyen adam şöyle dedi: -“Sana yapılan bana da yapılıyor ey Emir-el Mü’minin. Sen hoş görüp geçtikten sonra, ben de hoş görüp geçerim. Kaynak: Tenbîhü’l-Gâfilîn ((Zehebî, el-Kebâir, s. 179).) Kadın dövme hakkını kimse kendinde görmemelidir ُ َ ُ َ ْ َ ٌ َ ُْ َ َ ْ َ َُ ه َ َ َ ُ َ َ َ ْ ْ َ َ ْ« ال تضربوا إ َماء اَّللهِ » « لقد أطاف بآل ب ي ت مح هم ٍد ِنساء كثيِر نسكون أزواجهن ليس أو ِلئك ِ ْ ِ ُك » بخئ ِار م Kadınları dövmeyin onulara yumuşaklıkla muamelede bulunun İyâs İbni Abdullah İbni Ebû Zübâb radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: - “Kadınları dövmeyiniz” buyurmuştu. Hz. Ömer, Peygamber aleyhisselâm’ın huzuruna çıkarak: - Kadınlar kocalarını dinlemez oldular, dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber kadınların dövülmesine izin verdi. Bu defa birçok kadın Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in hanımlarına gelerek kocalarını şikâyete başladılar. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: -”Birçok kadın Muhammed ailesine gelerek kocalarını şikâyet ediyorlar. Kadınlarını döven o kimseler, sizin hayırlınız değildir.” (Riyazü’s Salihin, C.2, S.333, Hadis:281) GÜNÜMÜZDE KADINA VERİLEN DEĞER Kimsesiz ve bakım evlerinde kalan kadınlar Hapishanelerde bulunan kadınlar (beş bin civarı-2010 444 annenin yanında 479 çocuk barındırılmaktadır.) Şiddet gören kadınlar (Emniyet Genel Müdürlüğü’nün resmi kayıtlarına göre, Şubat 2010-Ağustos 2011 arasındaki 19 ayda 78 bin 488 aile içi şiddet vakası yaşanmıştır. ) Aile yapısı bozulan kadınlar Boşanmış kadınların durumları: 2012 yılında 603.751 evlilik olayı meydana gelmiş; Zina Cana kast ve pek fena muamele Cürüm ve haysiyetsizlik Terk Akıl hastalığı Geçimsizlik vb. nedenlerle 123.325 boşanma meydana gelmiş. 2013 yılında Evlenen çiftlerin sayısı 600 138. Boşanan çiftlerin sayısı 125 305. Tacize uğrayan kadınlar (TUİK verilerine göre 2005–2010 yılları arasında, 100 binin üzerinde kadın cinsel saldırı sonucunda mağdur olmuştur.) Öldürülen kadınların (İzmir Ekonomi Üniversitesi'nden Sevda Alankuş’un verdiği rakamlara göre, 2002-2012 yılları arasında 4,675 kadın, erkek şiddeti sonucu hayatını kaybetti.) Okutulmayan kadınlar (Okuryazarlık oranı kadınlarda %92,2 iken erkeklerde %.98,3’tür. ) Kürtraj yapan kadınlar (Sağlık Bakanlığı 2012 de yaptığı açıklamada Türkiye genelinde gerçekleşen kürtaj olarak da adlandırılan rahim tahliyesi sayısının 2009'da 60 bin 140, 2010'da 58 bin 186, 2011'de 69 bin 364 olduğunu açıkladı. Dünyada yılda 42 milyon kürtaj yapılmaktadır.) İş hayatında ezilen kadınlar (2012 yılında işgücüne katılım oranı kadınlarda %29,5 iken erkeklerde %71’dir.) Ticaret meta’ı olarak görülen kadınlar GÜNÜMÜZDE KADINA VERİLEN DEĞER Hz. Abbas şöyle anlatıyor: “Bir gün Allah Resulü (a.s.m.) ile çarşıya gitmiştik. Yanında on dirhemi bulunan Peygamberimiz dört dirhem vererek kendine bir gömlek aldı. Onu üzerine giydikten sonra yolumuza devam ettik. Yolda Ensar’dan biriyle karşılaştık. Adam gömleği görünce: – Ya Resulallah! Şu gömleği bana giydirsene! Allah onun yerine sana cennet gömleklerinden birini giydirsin, dedi. Allah Resulü (a.s.m.) üzerindeki gömleği çıkararak ona verdi. Tekrar dükkâna döndük. Satıcıya dört dirhem daha verip başka bir gömlek aldı. Geriye iki dirhemi kalmıştı. Yola devam ederken ileride ağlayan bir cariye olan küçük bir çocuk gördük. Efendimiz cariyeye yaklaştı: – Niçin ağlıyorsun, diye sordu. Cariye: – Ya Resulallah! Ailem bana iki dirhem verip un almak için çarşıya gönderdi. Çarşıya giderken paralarımı kaybettim, dedi. Kızın gözyaşlarını silen Allah Resulü (a.s.m.) onu teselli etti, kalan iki dirhemi ona verdi. Ancak biz oradan ayrılırken çocuk hâlâ ağlıyordu. Allah Resulü (a.s.m.) kızın ağladığını duyunca geri döndü. Kızı yanına çağırdı: – İstediğin iki dirhemi aldıktan sonra hâlâ niçin ağlıyorsun, diye sordu. Cariye kaybettiği parayı ararken eve gecikmişti. Bunun için korkuyordu: – Sahiplerim beni döver, dedi. Allah Resulü (a.s.m.) küçük kızı yanına aldı, elinden tutup onunla birlikte eve kadar gitti. Selam verdi. İçeridekiler sesi duymuş, kimin geldiğini anlamışlardı. Ama cevap vermiyorlardı. Allah Resulü (a.s.m.) ikinci kez selam verdi. Yine cevap veren olmadı. Üçüncüde cevap geldi. Allah Resulü (a.s.m.) sordu: – Selamı mı duymadınız mı? – Duyduk ama tekrarlamanı istedik. Anamız-babamız sana feda olsun ya Resulallah, içeri buyur, dediler. İçeri girip hal hatır sorduktan sonra ev sahipleri: – Buraya niçin teşrif ettiniz ya Resulallah, diye sordular. Peygamberimiz cariyeyi gösterdi. – Şu cariyeye şefkatimden dolayı geldim. Korkmuş, kendisine dayak atacağınızı sanmış. Onu rahatlatmak (olmaz ya olursa) dayaktan korumak için geldim. Cariyenin sahibi olan sahabe çok duygulandı. Sevgili Peygamberimizin hatırı için canını bile vermeye hazır olan sahabe: – O Allah için hürdür, diyerek küçük kızı kölelikten azat etti. Olanlardan memnun kalan Allah Resulü (a.s.m.) onlara hayır duada bulundu ve: – Allah, şu on dirhemi ne kadar bereketli kıldı. Onunla Peygamberi, kendine ve Ensar’dan birine birer gömlek aldı, sonrada bir köle azat etti, buyurarak sevincini ifade etti.” GÜNÜMÜZDE KADINA VERİLEN DEĞER Genç hanım sahabelerden Ümmü Hâlid anlatıyor: “Habeşistan’dan geldiğimizde küçük bir kız çocuğuydum. Allah Resulü’nü (a.s.m.) ziyaret etmek isteyen babam beni de yanında götürdü. O sırada üzerimde sarı bir gömlek vardı. Allah Resulü (a.s.m.) benimle yakından ilgilendi. Üzerimdeki gömleğimi kastederek bana Habeşçe: – Senne, sene, yani güzel, güzel, buyurdu. Babam onunla görüşürken Peygamberimize yaklaştım. Sırtındaki Nübüvvet Mührü ile oynamaya başladım. Yaptıklarımın farkına varan babam, sert bir şekilde beni engellemek istedi. Allah Resulü (a.s.m.) hemen babama müdahale etti. Ve: - Onu rahat bırak, buyurdu.”