M. KEMAL İN HAYATI M. Kemal 1881’de Selanik’te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, Babası Ali Rıza Efendidir. Okuduğu okullar: Mahalle Mektebi Şemsi Efendi İlkokulu Selanik Askeri Rüştiyesi: Yüzbaşı Mustafa Efendi, yetenekleri ve zekâsı karşısında hayran kaldığı genç öğrencisinin adına “Kemal” ismini ilave etti. Manastır Askeri İdadisi :Burada şair Ömer Naci ile arkadaşlık etti. İlerde ünlü bir hatip olarak tanınacak olan bu kişi, Mustafa Kemal’in hitabet ve edebiyat sevgisinde önemli rol oynadı. İstanbul Harp Okulu: Teğmen olarak mezun oldu Harp Akademisi: 1905 yılında Harp Akademisinden “Kurmay yüzbaşı” olarak mezun oldu. İlk olarak Şam’da görev yaptı. (5. Ordu’da). 1906 yılında “Vatan ve Hürriyet” örgütünü kurdu. Daha sonra bu örgüt İttihat ve Terakki ile birleşti. M. Kemal İttihat ve Terakki Cemiyetinin çalışmalarını beğenmeyince örgütten ayrıldı. 13 Nisan 1909’da çıkan 31 Mart Ayaklanmasını bastıran orduda kurmay subay olarak görev aldı. 1911’de italya'nın Trablusgarp'a saldırması üzerine kaçak yollarla Mısır üzerinden Trablusgarp'a gitti. Mustafa Kemal, Enver Paşa Derne ve Tobruk'ta italyanlara karşı başarılı savunma savaşları yaptı. Bu başarılarından dolayı Mustafa Kemal binbaşılığa terfi ettirildi. *Sofya Askeri Ataşeliğine Atanması: Mustafa Kemal 1913 yılında Sofya Askeri Ataşeliği‟ne atandı . Mart 1914'te yarbaylığa yükseldi. I. Dünya Savaşında Çanakkale, Kafkasya ve Suriye Cephelerinde savaştı. *Çanakkale SavaĢı (1915): Mustafa Kemal'in askeri yönden tanınmasını sağlayan, I. Dünya Savaşı'nda Çanakkale Cephesindeki savaşlar olmuştur. Mustafa Kemal Çanakkale Cephesi'nde üstün bir askerlik yeteneği sergileyerek önemli savunmalar yaptı.Mustafa Kemal ve 1 emrindeki tümen, Anafartalar ve Arıburnu'nda düşmanı ağır bir yenilgiye uğrattı. Çanakkale Savaşı ( Askeri dehası ortaya çıktı. Anafartalar Kahramanı unvanı aldı) *Kafkasya Cephesi(1916):M.Kemal Çanakkale‟deki başarılarının ardından Ruslara karşı mücadele verilen Kafkasya cephesinde 16.Kolordu komutanı olarak görevini sürdürdü.Burada Ruslar karşısında dağınık halde olan birlikleri bir araya getirerek Rusların elinden Muş ve Bitlisi geri almayı başardı. *Suriye Cephesi(1917): 7. ordu komutanlığına atandı.Alman komutan ile düştüğü anlaşmazlık sebebiyle istifa etmiş İstanbul a dönmüştür.1918 yılında 7.ordunun da bağlı olduğu Yıldırım Orduları Grubuna komutan olarak atanmış,burada Arap ve ingiliz kuvvetlerini durdurmayı başarmıştır. **Atatürk’ün Fikir Hayatı: Dönemin aydınları olan Ziya Gökalp, Namık Kemal gibi kişilerden ve Fransız akımından etkilendi.Bunlara kendi fikirlerini de katarak “Atatürkçü Düşünce Sistemi” dediğimiz kendi fikirlerini oluşturdu. Atatürk'ün düşünce yapısını etkileyen yazarlar Mustafa Kemal Atatürk hayatı boyunca okumaya karşı büyük ilgi duymuştur. Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatı boyunca tam kesin sayısı bilinmemekle birlikte 4000 civarında kitap okuduğu tespit edilmiştir. İşte Atatürk'ün düşünce ve fikir yapısını en çok etkileyen yazarlar: Atatürk'ü Etkileyen bazı Yerli Yazarlar - Namık Kemal - Mehmet Emin YURDAKUL - Ahmet Mithat - Abdülhak Hamit TARHAN - Tevfik Fikret - Ziya GÖKALP Atatürk'ü Etkileyen bazı Yabancı Yazarlar - Herbert George WELLS - Jean-Jecques ROUSSEAU - VOLTAIRE - MONTESQUİEU - Rene DESCARTES Atatürk’ün Çeşitli Özellikleri Ve Yönleri: Vatanseverliği: Ulusu için her şeyi yapmasıdır. “Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere canımı vereceğim.” Sözü buna örnektir. İdealistliği: Hedeflerine ulaşmak için yılmadan çalışmaktır. Hedeflerinden vazgeçmemektir. M. Kemal’in en büyük hedefi milletine yararlı olmaktı. Bunu: “Hizmet edenler namus vazifelerini ifa etmiş olmaktan başka bir şey yapmamışlardır.” diyerek belirtmiştir. İleri Görüşlülüğü: Geleceği doğru tahmin etmektir. İstanbul’da İtilaf donanmalarını görünce : “ Geldikleri gibi giderler.” buna örnektir. Çok Cepheliliği (Yönlülüğü): değişik alanlarda bilgili ve etkili olmasıdır. M. Kemal iyi bir asker olduğu gibi iyi yönetici ve hukuk adamıdır. Mantıklılığı: Yaptığı işlerde mantık kurallarına uymasıdır. Büyük ve gereksiz hayallere kapılmamaktır. Gurura ve Ümitsizliğe Yer Vermemesi: Yaptıkları işlerle gururlanmaz. Kurtuluş Savaşını kazandığında “Savaşı Türk Milleti kazanmıştır.” demiştir. Zor durumlarda asla ümitsizliğe kapılmamıştır. Hakikati Arama Gücü: Gerçekleri araştırmasıdır. Yaratıcı Zihniyeti: Yeni fikirler ortaya koyabilmesidir. Devrimcidir: Yeni oluşumlar sağlayabilmesi. Akıl Ve Bilime Önem Vermesi: Atatürk akıl ve bilime her zaman öncelik vermiştir. “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” demiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün Eserleri : Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere bıraktığı en büyük eser Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bunun yanında yazılı eserleri de vardır. Bunlar: Nutuk ( 1919-1927 yılları arasındaki olayları anlattığı eseridir ) Vatandaş İçin Medeni Bilgiler Geometri kitabı OSMANLI DEVLETİ’NİN DAĞILMASINI ÖNLEME ÇABALARI Osmanlıcılık: Osmanlı topraklarında yaşayan herkesi din, dil ve ırk ayrımına tabi tutmadan, eşit haklar vererek, devletin bütünlüğünü korumayı amaçl amışlardır. 2 Osmanlıcılık düşüncesini gerçekleştirmek için; ★ Tanzimat Fermanı ilân edildi. (1839) ★ Islahat Fermanı ilân edildi. (1856) ★ Kanunuesasi'nin ilânı (1876) ile Meşrutiyet yönetimine geçildi. Bu fikir akımı Balkan Savaşları sonunda uygulanabilirliğini kaybetmiştir. İslamcılık-(ümmetçilik): Hangi milletten olursa olsun bütün Müslümanların halifenin etrafında toplanılması gerektiğini savunmuştur. Hicaz ve Yemen Cephelerinde Arapların Osmanlı'ya karşı İngilizleri desteklemesi ile uygulanabilirliğini kaybetmiştir. Türkçülük-(Turancılık): Bu fikir akımını savunanlar devletin ancak dini, dili, soyu ve ülküsü bir olan topluma dayanarak ayakta kalabileceğini ileri sürmüşlerdir. Batıcılık: XVIII. yüzyıl ıslahatlarında bu fikir akımının varlığı görülmektedir. Bu yüzyılda daha çok askeri ıslahatlarda kendini göstermiştir. 1909 II. Meşrutiyet'le birlikte bir düşünce akımı hal ine gelmiştir. Bu düşünceye göre devlet ancak batılılaşarak kurtulabilir. Batıcılık İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından dış politikada uygulanmıştır. Batıcılık yeni Türk Devleti'nin de temel ideolo­jisinden birisidir. Ademimerkeziyetçilik: Merkezi hükümetin yetkilerinin azaltılarak yerel güçlerin yetkilerinin arttırılmasını savunmuşlardır. Bu akım Liberal ekonomi modelini savunmuştur. Önemli savunucusu Prens Sebahattin'dir. Fikir akımlarının başarısız olmasında milliyetçiliğin gelişmesi ve halkın bu fikirleri sahiplenmemesi etkili olmuştur. Milliyetçilik Osmanlı Devleti'nin dağılmasını hızlandırırken, Cumhuriyetin kurulmasında ve Türk Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasında önemli etken olmuştur. I.Meşrutiyet ve Kanun-i Esasi (23 Aralık 1876) Kanun-i Esasi Mithat Paşa tarafından hazırlanmıştır. İstanbul Konferansı’nın toplanması sırasında ilan edilmiştir. Meşrutiyetin ve Kanun-i Esasi’nin yayınlanmasında Genç Osmanlılar’ın etkisi vardır. Kanun 119 maddeden oluşmuştur. Yayınlanmasının Nedenleri: Osmanlı'yı yıkılmaktan kurtarmak. Azınlıkların devlete bağlılığını arttırmak. Balkan Meselesi'nin amacıyla toplanan Tersane Konferansı'nda azınlıklar konusunda Avrupalı devletlerin baskısını engellemek. Jön Türkler (Genç Osmanlılar) Namık Kemal, Ziya Paşa ve Mithat Paşa I.Meşrutiyet'in ilanında büyük etkileri olmuştur. Kanun-i Esasi’nin Bazı Maddeleri: Osmanlı Devleti’nin yönetim şekli meşrutiyettir. Padişah’ın yanında iki tane meclis vardır: Ayan Meclisi Mebusan (avam) Meclisi Ayan Meclisi padişah tarafından atanır ve ömür boyu mecliste kalır. Bakanlar Kurulu padişaha karşı sorumludur. Meclisi açmak ve kapamak padişaha aittir. Kanun teklifini yalnız hükümet yapabilir. Barış antlaşmalarını padişah onaylar. Padişahın izni olmadan bir kanun mecliste görüşülemez. Yasama yetkisi Ayan ve Mebusan Meclisi’ne aittir. Yürütme yetkisi Padişah ve Bakanlar Kurulu’na aittir. Mebuslar Meclisi üyeleri dört yılda bir seçilir. Padişah, uygun gördüğü durumlarda meclisi feshedebilir, milletvekillerini sürgüne gönderebilir. I.Meşrutiyet ve Kanun-i Esasinin Önemi: Osmanlı Devleti'nde rejim değişmiştir. Osmanlı’da halk ilk kez yönetime katılmış; halk seçme, seçilme ve temsil hakkını ullanmıştır. Azınlıklar da meclise girmiş ve mecliste gayr-i müslim üye sayısı müslüman üyelerin sayısını geçmiştir. Kanun-i Esasi, Türk tarihindeki ilk anayasadır. Padişah iradesinin millet iradesinin üstünde olduğu kabul edilmiştir. 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı'nın (93 Harbi) başlaması ve meclisten bir karar 3 çıkarılamaması bahanesiyle II.Abdülhamid, meclisi kapatmış, Kanun-i Esasi'yi yürürlükten kaldırmıştır (1878). Not: I.Meşrutiyetin ilanı, Genç Osmanlılar’ın (Jön Türkler'in) zaferidir. II.Meşrutiyet (1908) Genç Osmanlılar (Jön Türkler), İttihat ve Terakki Cemiyeti'ni kurmuştur. Rusya ve İngiltere Reval Görüşmesi’nde Boğazlar Meselesi’ni ve Balkanlar’ın durumunu görüşmüşlerdir (1908). İttihatçılar Osmanlı’nın parçalanacağından endişe etmişler, II.Abdülhamid’e meşrutiyeti ilan etmesi için baskı yapmışlar ve Rumeli'de ayaklanmışlardır. II.Abdülhamid baskılar sonucu meşrutiyeti ilan etmiştir (1908). İttihatçıların meşrutiyet yönetimi için ciddi bir hazırlığı olmadığından beklenen sonuçlar alınamamıştır. Meşrutiyete geçişte iktidar boşluğu ve kargaşa yaşanmıştır. II.Meşrutiyet’in Sonuçları; Bulgaristan bağımsızlığını ilan etmiştir. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Bosna-Hersek’i topraklarına katmıştır. Girit, Yunanistan’a bağlanma kararı almıştır. Osmanlı Devleti’nde ilk siyasi partiler kurulmuştur; İttihat ve Terakki Partisi Hürriyet ve İtilaf Partisi Ahrar (Hürler) Partisi Osmanlı'da ilk kez parlamenter sistemin denemeleri yapılmıştır. Meşrutiyete karşı olan İstanbul'daki avcı taburları 31 Mart Olayı’nı çıkarmışlardır (13 Nisan 1909). İsyancılar sadrazamın ve meclis başkanının istifa etmesini istemişler, bazı İttihatçıları öldürmüş ve gazete binalarını bastırmışlardır. II.Abdülhamid isyanı bastırmakta başarılı olamamıştır. Komutanlığını Mahmut Şevket Paşa’nın, Kurmay Başkanlığı’nı Mustafa Kemal’in yaptığı Hareket Ordusu Selanik’ten İstanbul’a gelerek, 31 Mart Ayaklanması’nı bastırmıştır. II.Abdülhamid tahttan indirilmiş, V.Mehmet Reşat tahta çıkarılmıştır (1909). İlk kez kızlar için yükseköğrenim kurumları açılmıştır. Kanun-i Esasi'de değişiklikler yapılmıştır. Not: I.Balkan Savaşı sonucu Londra Görüşmeleri devam ederken İttihatçılar, Bâb-ı Âlî Baskını'nı gerçekleştirmiş ve yönetime hakim olmuşlardır (1913). Kanun-i Esasi'de Yapılan Bazı Değişiklikler: Bakanlar, Mebusan Meclisi'ne karşı sorumlu olmuştur. Barış antlaşmalarını Mebusan Meclisi'nin onaylaması kararlaştırılmıştır. Padişahın meclisi açma, kapama ve üyeleri sürgüne gönderme yetkileri kısıtlanmıştır. Basına geniş özgürlükler verilmiş, sansür kaldırılmıştır. Hükümet üyelerini sadrazam seçmeye başlamıştır. Siyasi partiler kurulmuştur. Not 1:31 Mart Olayı Türk tarihinde rejime karşı yapılan ilk isyandır. Cumhuriyet rejimine karşı yapılan Şeyh Said İsyanı ile benzerlik gösterir. Not 2:II.Meşrutiyet'ten sonra Türkçülük politikası önem kazanmıştır. TRABLUSGARP SAVAŞI(1911-1912) Siyasi birliğini geç kuran İtalya’nın sömürgecilik faaliyetlerine girişmesi. İtalya’nın Habeşistan’a saldırması ve başarılı olamaması. İtalya’nın Habeşistan yenilgisi üzerine yeni yerlere göz dikmesi. İtalya’nın diğer Avrupa devletleri ile anlaşması. Trablusgarp’ın İtalya’ya yakın ve savunmasız olması. Trablusgarp’ın ticaret yolları üzerinde bulunması ve zengin maden yataklarına sahip olması. Gelişimi: İtalya, Rusya ile Racconigi Antlaşması’nı yapmış, Rusya boğazlara karşılık İtalya’nın Trablusgarp’ı işgal etmesini desteklemiştir (1909). İtalya, Osmanlı Devleti’nin Trablusgarp’ı gelişmişlikte geri bıraktığı ve bölgedeki İtalyanlara kötü davrandığı iddiasıyla Osmanlı’ya ültimatom çekmiştir. 4 Osmanlı Devleti’nin görüşme isteğine rağmen İtalya, Trablusgarp’ı işgal etmiştir. Mustafa Kemal Derne’de ve Tobrukta, Enver Bey de Bingazi’de başarılar kazanmıştır. Savaşın uzun sürmesi İtalya’yı maddi sıkıntıya sokmuş, savaşın bitmesini isteyen halkın tepkisi üzerine İtalya, Osmanlı’yı barışa zorlamak için Oniki Ada’yı işgal etmiştir. Bu sırada I.Balkan Savaşı başlaması, Osmanlı’yı zor durumda bırakmış ve Osmanlı Devleti İtalya ile Uşi Antlaşması’nı imzalanmıştır Uşi Antlaşması Trablusgarp ve Bingazi İtalya’ya bırakılacak. Oniki Ada, Balkan Savaşı’ndan sonra geri alınmak üzere geçici olarak İtalya’ya bırakılacak.(Balkan savaşında Yunanistanın eline geçmesini engellemek için böyle bir karar alındı.Osmanlı devletinin topraklarını koruyamayacak kadar güçsüz olduğunu gösterir) Trablusgarp ve Bingazi’nin Duyun-u Umumiye İdaresi’ne ödediği borçları İtalya ödeyecek. Trablusgarp ve Bingazi dini bakımdan Osmanlı halifesine bağlı kalacak.(kültürel bağları koparmamak için) Sonuçları: Osmanlı Devleti’nin Kuzey Afrika’da toprağı kalmamıştır. İtalya Ege Denizi’ne yerleşmiştir. Osmanlı Devleti’nin zayıfladığı anlaşılmıştır. Oniki Ada geri alınamamış. BALKAN SAVAŞLARI- (1912-1913 ) I. BALKAN SAVAŞI Nedenleri: 1. Rusya’nın Balkan Devletlerini, tarihi emelleri için Osmanlı Devleti’ne karşı kışkırtmaları.(Milliyetçilik akımının etkisi) 2. Daha önce bağımsızlıklarını kazanmış olan Yunanistan, Sırbistan, Bulgaristan ve Karadağ’ın topraklarını genişletmek istemesi. 3. İngiltere’nin Rusya’yı Reval Görüşmesi ( 1908 ) sonucunda politikalarında serbest bırakması. Not: Osmanlı devletinin Almanya’ya yanaşmasında etkili oldu 4. Trablusgarb Savaşı’nda Osmanlının güçsüzlüğünün açık olarak görülmesi. Savaşın Gelişimi - Karadağ’ın 8 Ekim 1912’de Osmanlı’ya saldırması üzerine savaş başladı. Buna Bulgaristan, Yunanistan ve Sırbistan da eklendi. - Osmanlı Devleti ağır bir yenilgi aldı. Bunun nedenleri: • Trablusgarb Savaşı nedeniyle Balkanlarda yeterli asker ve silah yığınağının olmaması. • Osmanlı subayları arasında siyasî fikir ayrılıkları nedeniyle emirkomuta zincirinin bozulması. • Osmanlı ordusunun teknik donanımının yetersiz olması. • Çok geniş bir coğrafyada dört ayrı devletle savaşması. • Balkan Devletlerinin Avrupalılarca desteklenmesi. LONDRA ANTLAŞMASI. 30 MAYIS 1913 - Midye- Enez Hattının batısı Balkan Devletlerine bırakıldı. - Selanik, Güney Makedonya ve Girit Yunanistan’a bağlanacak. - Kavala, Dedeağaç ile bütün Trakya Bulgaristan’a bağlanacak. - Orta Ve Kuzey Makedonya Sırbistan’a bağlanacak. - Arnavutluk ve Ege adlarının durumuna büyük devletler karar verecek. NOT:1. Osmanlı Devleti Edirne – Kırklareli dahil Midye- Enez hattının batısında kalan bütün topraklarını kaybetti. 2. Ege Denizi’nde Osmanlı Devleti’nin hakimiyeti sona erdi. 3. Arnavutluk savaş sırasında bağımsızlığını ilan etti. Böylece Osmanlıdan ayrılan son Balkan devleti. Olmuştur. • Savaş yapmadan bağımsız olmuştur. 4. I. Balkan Savaşı’ndan sonra Osmanlıcılık fikrinin başarılı olamayacağı anlaşılmış ve Türkçülük fikri ön plana çıkmıştır. 5. Bulgaristan Ege denizine ulaşmış ve savaştan en karlı çıkan devlet olmuştur. Ancak bu durum II. Balkan Savaşı’na neden olmuştur. 6. Balkanlardan Anadolu’ya büyük göç hareketi olmuş ve Balkanlarda Türk Azınlığı Sorunu ortaya çıkmıştır. NOT: Londra’da görüşmeler devam ederken İttihat ve Terakki Partisi yenilgiden 5 sorumlu tuttuğu Kamil Paşa Hükümeti’ni Babı Ali Baskını ile devirerek iktidarı ele geçirmiştir. ( 23 Ocak 1913) II. BALKAN SAVAŞI - 10 Temmuz 1913 Nedeni: - Bulgaristan’ın Londra Antlaşması’ndan en karlı devlet olarak çıkmasının başta Yunanistan olmak üzere diğer Balkan devletlerini rahatsız etmesi. Savaşın Gelişimi: - Bulgaristan bu durumu anlayınca Sırbistan’a ve Yunanistan’a savaş açtı. Karadağ ve Romanya ise Bulgaristan’a karşı savaşa başladı. Osmanlı’da Bulgaristan’a savaş açtı. - Osmanlı Devleti Edirne’yi ve kırklarelini geri aldı. Ancak Meriç’in batısına geçemedi. - Bulgaristan Bükreş Antlaşması ile barışı kabul etti.Buna göre: • Bulgaristan bu dört devlete toprak vererek Balkanlarda ki üstünlüğü kaybetti. • Balkanlarda ki istikrarsızlık bununla da giderilemedi ve I. Dünya Savaşı’na zemin hazırlandı. • Osmanlı Devleti ayrı ayrı anlaşmalar imzaladı. İstanbul Antlaşması- 29 Eylül 1913 - Osmanlı Devleti ile Bulgaristan arasında imzalandı. - Meriç Nehri sınır olarak kabul edildi. - Bulgaristan’daki Türkler isterlerse 4 yıl içinde göç edebilecekler. - Bulgaristan’da kalan Türklerin kanun önünde Bulgarlarla eşit olmaları sağlanmış ve mülkiyet hakları saklı tutulmuştur. - Bulgaristan’da ki Türk okullarında eğitimin Türkçe olması ve Türklere din ve mezhep hürriyeti tanınması kararlaştırıldı. Bulgaristan’da ki Türk okullarında eğitimin Türkçe olması ve Türklere din ve mezhep hürriyeti tanınması kararlaştırıldı. Atina Antlaşması- 14 Kasım 1913 - Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasında imzalandı. - Osmanlı Devleti Girit’in ve II. Balkan Savaşı’nda Yunanistan’ın elde ettiği toprakların Yunanistan’a ait olduğunu kabul etti. - Yunanistan’da kalan Türklerin hakları belirlendi. - Ege adalarının kaderi büyük devletlerin bu konuda vereceği karara bırakıldı. • Büyük devletler Meis hariç On iki Adayı İtalya’ya, Gökçeada ve Bozcaada hariç diğer adaları Yunanistan’a vermeyi kararlaştırdı. Ancak Osmanlı Devleri bunu kabul etmedi.Durum I. Dünya Savaşı sonrasına bırakıldı. • Büyük devletler Meis hariç On iki Adayı İtalya’ya, Gökçeada ve Bozcaada hariç diğer adaları Yunanistan’a vermeyi kararlaştırdı. BALKAN SAVAŞLARININ GENEL SONUÇLARI 1. Osmanlı Devleti’nin Balkan hakimiyeti kesin olarak sona erdi 2. “Balkan Türkleri Sorunu”, “ Ege Adaları Sorunu” gibi sorunlar ortaya çıktı. 3. Göçler nedeniyle Anadolu’nun nüfusu arttı. Balkanlarda Türk nüfusu azaldı. 4. Balkanlarda ki siyasî dengeler alt üst oldu. 5. Bu günkü batı sınırımız büyük ölçüde çizildi. 6