İSTANBULUN FETHİ Tarih: 2 Nisan - 29 Mayıs 1453 Yer: İstanbul (Bizans dönemi ismi: Constantinople) Sonuç: Osmanlı'lar İstanbul'u ele geçirdi, Bizans İmparatorluğu yıkıldı. II. Mehmed, Fatih (fetheden) ilan edildi. Bizans İmparatorluğu kumandanı: XI Konstantin Osmanlı kumandanı: Fatih Sultan Mehmed (İkinci Mehmet) İstanbul'un Fethi'nin Nedenleri 1. Bizans'ın, Osmanlı Devleti'nin büyümesine engel olması 2. Bizans'ın Anadolu'daki Türk birliğini bozmaya çalışması 3. Bizans'ın Osmanlı şehzadelerini kışkırtarak taht kavgalarına neden olması 7. Kara ve deniz ticareti bakımından İstanbul'un önemli bir konuma sahip olması 10. II. Mehmed'in, Hz. Muhammed'in; ''"İstanbul elbet feth olunacaktır. Ne güzel kumandandır o kumandan ve ne güzeldir o askerler"'' hadisine layık olabilme düşüncesi Kuşatma hazırlıkları Sultan II. Mehmed, İstanbul'un fethine karar verdiğinde o zamanki başkent Edirne'de, İstanbul'un aşılamaz olarak bilinen surlarını yerle bir edebilmek için o güne kadar görülmemiş büyüklükteki, şahi olarak bilinen topları döktürmüştü. II: Mehmed ayrıca, hazırlanmakta olan bu topların yanısıra, Bizans'a denizden gelebilecek yardımları engellemek için Yıldırım Bayezid tarafından inşa edilmiş olan Anadolu Hisarı'nın karşısına Rumeli Hisarı'nı (Boğazkesen Hisarı) yaptırdı. Yapılan hazırlıkların kendisine yönelik olduğunu anlayan Bizans İmparatoru Konstantin, Sultan II. Mehmed'i hediyelerle vazgeçirmeye çalışırken, bir yandan da Avrupa devletlerine elçiler yollayarak onları durumdan haberdar ediyor ve yardım istiyordu. Ancak 1054 yılında Hıristiyanlığın Katolik Kilisesi ve Ortodoks Kilisesi olarak ikiye ayrılması sebebiyle, Papa V. Nikola Bizans'ı desteklemeyi pek düşünmüyordu. Bazı İtalyan şehir devletleri askeri birliklerini Bizans'a yardımcı olmak amacıyla İstanbul'a yollasa da, Avrupa'nın büyük devletleri Bizans'ı desteklememe kararı almışlardı. Yardımlarla birlikte Bizans ordusu, 2.000'i paralı olmak üzere 9.000 askerden oluşuyordu. Şehri savunan duvarlar, 22,5 km.yi bulan uzunluklarıyla dönemin en güçlü surları olarak biliniyordu. Sultan II. Mehmed, 20.000 yeniçerinin de dahil olduğu 100.000 kişilik bir kuvveti yönetiyordu. Rumeli Hisarı'nı inşa ettirmenin yanısıra bir de donanma kurdurmuştu. Ordusunu İstanbul civarında toplamış; bu arada, yardım göndermelerini önlemek amacıyla bazı Balkan devletlerine ordular göndererek, gelebilecek yardımları önleme, yardım yollamayı düşünenlere ise gözdağı verme yoluna gitmiştir. Durumun giderek ümitsizleştiğini gören Bizans İmparatoru, surların önüne geniş hendekler açtırmış, Haliç'in güvenliğini sağlamak amacıyla da girişine zincir çektirmişti. Kuşatma Ordusu ile İstanbul'un önünde bulunan Sultan II. Mehmed, Bizans İmparatoru'na elçi göndererek teslim olması çağrısında bulunmuş, ancak reddedilmişti. Bunun üzerine tarihteki en son İstanbul kuşatması başladı. Kuşatma, Türk topçusunun, surları top ateşine tutmasıyla başladı. Bizans ordusu ise, surlarda açılan gedikleri kapatmaya çalışıyordu. Osmanlı, donanması ile de Haliç'i zorluyor fakat zinciri aşamadıkları için gemiler Haliç'e giremiyordu. Günlerdir süren kuşatmanın henüz başarı getirememiş olması ve Ceneviz donanmasından gelen yardımın Boğaz'ı geçerek Haliç'e girmesi Sultan II. Mehmed'i sinirlendirmiş ve atını boğazın sularına sürerek donanmasına emirler yağdırmış, komutanlarına da, saldırı için orduyu hazırlamalarını emretmişti. Saldırı hazırlıkları Sultan II. Mehmed, Theodosius Surları'na ve şehrin su ile çevrili olmayan tek bölgesini batıdan gelebilecek saldırılardan koruyan hendeklere saldırmayı tasarladı. Ordu 2 Nisan 1453'te şehrin doğusuna yerleşti. Toplar haftalarca surları dövdü fakat yeterli gedik açamadı. Topların yeniden doldurulmaları zaman aldığı için, her atıştan sonra Bizanslılar hasarın çoğunu tamir edebiliyorlardı. Daha sonra, yeraltı tünelleri yapıp surların altını kazarak yarma yolunu denediler. Kazıcıların çoğu, Sırp Despot'u tarafından Nvo Brdo'dan gönderilen Sırplardı ve Zağnos Paşa'nın emri altındaydılar. Lakin Bizanslılar, Johannes Grant adında, Alman olduğu söylense de muhtemelen İskoç olan bir mühendisi görevlendirdiler. Johannes karşı tüneller kazdırdı ve Bizans birlikleri tünellere girip Osmanlı işçileri öldürdüler. Diğer tüneller de suyla dolduruldu. Son olarak Bizanslılar önemli bir mühendisi esir alıp işkence yaparak, sonradan yıkılan tünellerin hepsinin yerini öğrendiler. Sultan II. Mehmed, şehrin ödemeyeceğini bildiği çok büyük vergi karşılığında ablukayı kaldırmayı önerdi. Bu da geri çevrilince, Bizanslı askerlerin kendi birlikleri tükenmeden önce bitkin düşeceğini bilerek saf güçle duvarları alt etmeyi tasarladı. Nihai saldırı 29 Mayıs sabahı saldırı başladı. Hücumun ilk dalgasını, mümkün olabildiği kadar çok Bizans askerini öldürmeye niyetli acemi askerler olan azaplar oluşturuyordu. Ayrıca Haliç'ten de baskı uygulayabilmek için gece yağlı kütükler üzerinde karadan Haliç'e taşınan gemiler, o sabah Bizans askerlerine kötü bir sürpriz olmuştu. Anadolululardan oluşan ikinci dalga, şehrin kuzeydoğusundaki, topla kısmen hasar almış Blachernae Surları'nın (okunuşu: blakernai ) bir bölümüne odaklanmıştı. Uzun süren bu çarpışmalar sonucunda Ulubatlı Hasan adındaki bir yeniçeri, aldığı kırk ok darbesine1 rağmen hayatta kalarak Osmanlı sancağını dikmiş, bununla ateşlenen Osmanlı ordusu 29 Mayıs 1453'te İstanbul'un surlarını aşmıştı. Ancak savaş henüz bitmemişti. Hayatta kalan Bizans askerleri, Osmanlı askerleriyle sokak aralarında çarpışıyorlardı. Kısa süren bu çatışmalardan sonra Bizans ordusu yenilmiş ve Sultan II. Mehmed önderliğindeki Osmanlı ordusu İstanbul'a tamamen hâkim olmuştu. İstanbul'un Fethi'nin Türk Tarihi Açısından Sonuçları 1. Osmanlı Devleti'nin Kuruluş Dönemi bitti, Yükseliş Dönemi başladı. 2. İstanbul'un Fethi ile Osmanlı Devleti'nin Anadolu ve Rumeli toprakları arasındaki Bizans'ın yarattığı tehlike ortadan kalktı. 3. İstanbul'un Fethi ile Karadeniz'i Akdeniz'e bağlayan ticaret yolları ele geçirildi. 4. İpek Yolu'nun Avrupa'ya giden kolu ele geçirildi. 5. İstanbul, Osmanlı Devleti'nin başkenti yapıldı ve II. Mehmed ülke alan, ülke açan anlamına gelen 'Fatih' ünvanını aldı. 6. Osmanlı Devleti'nin İslâm Dünyası'ndaki saygınlığı arttı. 7. Fener Rum Patrikhanesi Osmanlı himayesine girdi. İstanbul'un Fethi'nin Dünya Tarihi Açısından Sonuçları 1. İstanbul'un Fethi ile Orta Çağ kapanıp, Yeni Çağ açıldı. 2. İstanbul'un Fethi sırasında kullanılan büyük topların, en güçlü surları bile yıkabileceği görüldü. Bu denli güçlü topların yapılması, Avrupa'daki ' derebeylik'lerin yıkılmasına ve merkeziyetçi krallıkların güçlenmesine neden oldu. 3. İstanbul'un Fethi ile İpek Yolu'nun Orta Asya'dan Avrupa'ya giden kolunun Osmanlı Devleti'nin eline geçmesi, Avrupalılar'ı yeni ticaret yolları arayışına yöneltti. Bu olay ' Coğrafi Keşifler'in nedenlerinden birini oluşturdu. 4. İstanbul'un Fethinden sonra İtalya'ya giden bilim adamları, orada eski Yunan ve Roma eserlerini inceleyerek, ' Rönesans'ın başlamasına katkıda bulundular.