Kurtuluş Savaşı'nda Muharebeler ve Siyasi Sonuçları Final Yayınları ÖSS Tarih SAVAŞLAR İngilizler Musul, İskenderun, Antep ve Kilis'i, Fransızlar ise Adana, Mersin ve Osmaniye'yi işgal etmişlerdi. Gizli antlaşmalara göre Fransa’da kalması gereken Musul İngilizler tarafından işgal edilmişti. Fransa, buna itiraz ederek, Musul karşılığında İngiltere’den Antep, Urfa ve Maraş’ı aldı. Anadolu’da ilk yerel halk direnişi Adana yöresinde Fransız ve Ermenilere karşı başladı. Fransa, 1920'de Maraş ve Urfa'yı boşalttı. Ankara Antlaşması ile de Antep ve Adana’yı terk etti. Kuva-i Milliye birlikleri ise, Batı Anadolu’da Yunanlılara karşı kuruldu. İzmir'in işgalinden sonra, Ayvalık'tan başlayarak tüm Ege'ye yayılan çeşitli direniş cepheleri oluşturuldu. Balıkesir ve Alaşehir Kongreleri’nde Batı Cephesi’nin kurulması kararlaştırıldı. Sivas Kongresi'nden sonra Kuva-i Milliye birlikleri arasında kumanda birliği sağlanmaya başlandı. Fakat Yunan ilerleyişi kesin bir biçimde ancak düzenli ordunun kurulmasıyla durdurulabildi. DOĞU CEPHESİ Not: Daha sonra Ermenistan ve Gürcistan Sovyet Rusya’ya bağlandılar. Ermeniler, çeşitli intikam alayları kurarak Doğu Anadolu’da faaliyete başladılar. Olayları incelemek üzere Batılılar, General Harbord başkanlığında bir komisyon kurdular. Harbord Raporu ile Ermeni iddialarının asılsız olduğu ilan edildi. Buna rağmen Ermeniler isteklerinden vazgeçmediler. Doğu İlleri Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Erzurum Kongresi’ni toplayarak, Ermeni saldırılarına karşı bazı tedbirler aldı. Daha sonra İtilaf Devletleri, Sevr Antlaşması'nı zorla Türk milletine onaylatmak üzere Yunanlılarla birlikte Ermenileri de harekete geçirdiler. TBMM Kazım Karabekir'i Doğu Cephesi komutanlığına atadı. Ermeniler yenilerek barış istediler: BATI CEPHESİ TBMM’nin kurduğu düzenli ordu bu cephede savaşmıştır. Kurtuluş Savaşı’nın kaderini belirleyen muharebeler yapılmış, her askeri başarı beraberinde siyasi kazançlar getirmiş, bağımsızlığımız dünya devletlerine kabul ettirilmiştir. Birinci İnönü Savaşı: Çerkez Ethem, düzenli ordunun kurulmasına karşı çıkarak isyan etti. Daha önce İzmir ve Bursa'yı işgal eden Yunanlılar, bu isyanı fırsat olarak değerlendirerek, Ankara'ya doğru harekete geçtiler. Düzenli ordunun kurulmasını önlemek, yeni yerler işgal etmek, TBMM’nin otoritesini kırmak, güçlerini kanıtlayarak İtilaf Devletleri’nden daha çok destek almak istediler. İsmet Paşa komutasındaki düzenli birlikler üstünlük sağladı. Hem Yunan ordusu hem de Çerkez Ethem kuvvetleri yenilgiye uğratıldı (6-10 Ocak 1921). Gümrü Antlaşması (3 Aralık 1920 ): a) Kars, Iğdır, Ardahan ve Artvin alınarak, Aras Nehri sınır çizildi. b) Ermenistan Sevr’in geçersizliğini kabul etti. c) İlişkilerin geliştirilmesi kararlaştırıldı. Sonuç ve Önemi: TBMM’nin ilk askeri ve siyasi başarısıdır. Doğu cephesi kapandı. Doğu'daki güçlerin bir kısmını diğer cephelere aktarma imkanı oluştu. Sevr Antlaşması uluslararası düzeyde ilk kez Ermenilerce reddedildi. Ermeniler Sevr'deki haklarından vazgeçtiler. TBMM'nin varlığı Ermenilerce tanındı; siyasi etkinliği arttı; güç, otorite ve saygınlığı pekişti. Ermenilere karşı kazanılan zafer İtalya ve Fransa’nın Anadolu’dan çekilme kararını etkiledi. Ermenilerden sonra Gürcülerle komşu olundu. Batum sorunundan dolayı bu devletle karşı karşıya gelindi. Sonuç ve Önemi: 287 Düzenli ordu ilk sınavını başarıyla verdi. Halkın ordu ve TBMM'ye güveni arttı. Çerkez Ethem yenilerek iç güvenlik sağlandı. Kuva-i Milliye ve Düzenli Ordu taraftarları arasındaki tartışmalar sona erdi. TBMM'nin kendine olan güveni arttı. Anayasa ve İstiklal Marşı'nı kabul etti. Sevr’in zorla Türk milletine kabul ettirilemeyeceği anlaşıldı. S. Rusya, TBMM ile Moskova Antlaşması’nı imzalayarak Misak-ı Milli’yi resmen tanıdı. Kurtuluş Savaşı'nda Muharebeler ve Siyasi Sonuçları Final Yayınları ÖSS Tarih Rusların TBMM'ye yönelik kuşkuları ortadan kalktı. S. Rusya, TBMM ile Moskova antlaşmasını imzalayarak Misak-ı Milli'yi kabul etti. Batılıların ulusal bağımsızlığımızı tanımak istemedikleri; dolayısıyla silahlı mücadelenin sürdürülmesi gereği açığa çıktı. Yunan kuvvetleri tekrar saldırıya geçmek üzere toparlanma fırsatı buldular. Moskova Antlaşması (16 Mart 1921): İtilaf devletleri arasındaki görüş ayrılıkları açığa çıktı. İtalya ve Fransa sorunu barış yoluyla çözmeye yönelerek Londra’da bir konferansın toplanmasını İngiltere’ye kabul ettirdiler. Londra Konferansı: Doğu ve Güney’de kazanılan zaferler, I. İnönü Savaşı’nın kazanılması ve Çerkez Ethem isyanının dağıtılması, İtilaf Devletleri’nin hesaplarını bozdu. Yunanlılara güvenleri sarsıldı. TBMM ile S. Rusya arasındaki yakınlaşma da kendilerini rahatsız etti. İtilaf Devletleri arasında görüş ayrılığı arttı. İtalya ve Fransa, sorunu barış yoluyla çözmek ve daha fazla zarara uğramamak için, İngiltere’yi barışa zorladılar. TBMM ve Yunanistan’ın katılacağı bir konferans toplamayı başardılar. İtilaf Devletleri, iki taraf arasındaki görüş ayrılığından yararlanmak için, TBMM ve İstanbul Hükümeti’ni birlikte çağırdılar (21 Şubat12 Mart 1921). Ortak düşman karşısında bulunan Sovyet Rusya ile TBMM, dayanışma gereği duydular. I. İnönü Savaşı’nı kazanması ve Londra Konferansı’nda İtilaf Devletleri ile anlaşma yapmaması, Rusya’nın TBMM’ye güvenini artırdı. TBMM ile anlaştı: a) Her millet kendi geleceğine kendisi karar verir. b) Sovyet Rusya Misak-ı Milli'yi tanımaktadır. c) İki taraftan birinin tanımadığı bir antlaşmayı diğeri de tanımayacaktır. d) Osmanlı Devleti ile Çarlık Rusya arasında yapılmış olan antlaşmalar geçersizdir. e) S. Rusya kapitülasyonlardan vazgeçmiştir. f) Batum’un Gürcistan'a bırakılması koşuluyla, Gümrü ile çizilen sınır geçerlidir. g) Boğazlarla ilgili alınacak kararlar, Türkiye’nin egemenlik haklarını zedelememelidir. İtilaf Devletleri’nin temel amacı Sevr'i hafifleterek TBMM’ye kabul ettirmek, milli mücadelenin daha da güçlenmesini önlemek ve TBMM - Sovyet Rusya yakınlaşmasını önlemekti. TBMM, İtilaf Devletleri’nin Sevr’e yönelik emellerini bilmesine rağmen konferansa katıldı. Bu durumu, tanınması için bir fırsat olarak değerlendirmek, barıştan yana olduğunu göstermek ve Misak-ı Milli'nin propagandasını yapmak için bir fırsat olarak değerlendirmek istedi. Sonuç ve Önemi: Konferansa, İstanbul Hükümeti adına Tevfik Paşa, TBMM Hükümeti adına da Bekir Sami Bey başkanlığındaki heyetler katıldı. Konferans sırasında Tevfik Paşa'nın sözü TBMM üyelerine bırakması İtilaf Devletleri'nin beklentilerini bozdu. TBMM heyeti, Misak-ı Milli sınırları ve kapitülasyonlar konusunda taviz vermeyince herhangi bir antlaşma yapılmadan konferans dağıldı. I. İnönü Savaşı’nın siyasi sonucudur. TBMM’nin diplomatik başarısıdır. S. Rusya Misak-ı Milli’yi kabul etti. Taraflar birbirlerinin bağımsızlığını tanıdı. Doğu sınırının güvenliği arttı. Doğudaki güçlerin bir kısmı batıya aktarıldı. Fransa ve İtalya’nın Anadolu'yu boşaltma kararı almaları üzerinde etkili oldu. Türk - Afgan Dostluk Antlaşması: Diğer Müslüman devletler gibi, Afganistan da Türk halkının bağımsızlık savaşını desteklemişti. İlişkilerin daha da geliştirilmesi için bir antlaşma yapıldı. Afganistan, TBMM’nin varlığını tanıyan ilk Müslüman devlet oldu. Karşılıklı olarak bağımsızlığa saygı duyma ve emperyalizme karşı işbirliği yapma kararları alındı (1 Mart 1921). Sonuç ve Önemi: İtilaf Devletleri TBMM'nin varlığını hukuken kabul ettiler. TBMM’nin barıştan yana olduğu kanıtlandı; İtilaf Devletleri’nin aleyhteki iddiaları çürütüldü. Misak-ı Milli resmi olarak Avrupa kamuoyuna anlatıldı ve yapılacak barışın esasları belirtildi. Osmanlı yönetimi TBMM'nin gücünün önemini anladı. Batılıların Sevr'den taviz verebileceği anlaşıldı. İtilaf Devletleri arasında görüş ayrılıkları arttı. Teşkilat-ı Esasiye Kanunu: I. İnönü Savaşı’ndan sonra, TBMM’nin kendine olan güveni ve devlet kurma azmi arttı. Devletin temel organlarını oluşturmak üzere, “milli egemenlik”, “güçler birliği”, “meclisin 288 Kurtuluş Savaşı'nda Muharebeler ve Siyasi Sonuçları Final Yayınları ÖSS Tarih Kuva-i Milliye’ye geri dönme fikri ileri sürüldü. Fransa, Ankara’ya gönderdiği temsilciyi geri çağırdı; biraz daha beklemeyi uygun gördü. Daha önce Anadolu'dan çekilmeye karar vermiş olan İtalya, çekilme işlemini yavaşlattı. Yenilgiden komutanlar sorumlu tutuldu. Tartışmalar Meclis’i bunalımın eşiğine getirdi. üstünlüğü”, “tek meclis” ve “meclis hükümeti” ilkelerine dayanan yeni bir anayasa kabul edildi (1921). İstiklal Marşı'nın Kabulü: I. İnönü Savaşı’ndan sonra devlet kurma azminin artması üzerine milli marş kabul edildi. Yeni Türk devleti, milli marşını kabul ederek bağımsız yaşama arzusunu sembolleştirdi (12 mart 1921). M. Kemal, “Komutan ne kadar değerli olursa olsun, komuta ettiği askeri birlikler gerekli askeri niteliklerden yoksunsa eğer, ne o komutan ne de komuta ettiği birlikler başarı kazanamaz.” diyerek komutanları savundu. Kendisine yetki verilirse, ordunun başına geçebileceğini belirtti. Başkomutanlık Yasası: İkinci İnönü Savaşı: Londra Konferansı'nda isteklerini diplomatik yolla TBMM’ye kabul ettiremeyen İngilizler, Yunanlıları tekrar harekete geçirerek Sevr'i zorla benimsetmeyi denediler. Yunanlılar da böylece eski yenilginin intikamını almayı, güçlerini kanıtlamayı ve yeni yerler işgal etmeyi hedeflediler. Eskişehir ve Afyon üzerinden saldırı başlattılar; fakat, yenildiler. M. Kemal, “Siz orada sadece düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz” diyerek İsmet Paşa’yı kutladı (23 Mart-1 Nisan 1921). M. Kemal'e başkomutanlık görevi ve ayrıca üç ay süreyle meclis adına karar alabilme yetkisi verildi. M. Kemal, devlet işlerinde tek başına hareket etme imkanına kavuştu (5 Ağustos 1921). Tekalif-i Milliye Emirleri: Savaş yıllarında devletin gelirleri giderlerini karşılamıyordu. Bu nedenle ordunun ihtiyaçlarını karşılamak zorlaşıyordu. M. Kemal, ordunun ihtiyaçlarını karşılamak üzere, kendisine verilen yetkiyi kullanarak bazı emirler çıkardı. Buna göre: Sonuç ve Önemi: TBMM ve orduya duyulan güven pekişti. Düzenli orduya gönüllü katılımlar arttı. Batı kamuoyu ve İslam dünyasında yankı yaptı. İsmet Paşa tümgeneralliğe terfi etti. İtalya, Anadolu'dan çekilme kararı aldı. Fransa, TBMM ile anlaşma koşullarını görüşmek üzere Ankara’ya bir temsilci gönderdi. Not: İnönü Savaşları’nın temel işlevi, düşmanı oyalayarak ilerlemesini önlemektir. Ayrıca, düzenli ordunun kuruluşu tamamlanmış, İtilaf Devletleri arasında görüş ayrılığını artırmış, İtalya’nın Anadolu’dan çekilme süreci hızlanmış, Fransa’nın Anadolu üzerindeki ümitleri kırılmıştır. Böylece kesin başarıya ulaşmanın yolu açılmıştır. Halk elindeki silah ve cephaneyi üç gün içinde teslim edecek. Her ev bir çift çorap ve çamaşır verecek. Tüm demirci, dökümcü ve marangozlar ordunun emrine alınacak. Taşıtı veya binek hayvanı olanlar her ay yüz kilometre askeri taşımacılık yapacak. Tarım ürünlerinin yüzde kırkına, bedeli sonradan ödenmek üzere el konacak. Her ilçede bir Tekalif-i Milliye Komisyonu kuruldu. Emirlerin uygulanması için İstiklal Mahkemeleri görevlendirildi. Ordunun ihtiyaçları halktan temin edilerek, ordu yeni savaşa hazırlandı. Kütahya - Eskişehir Savaşları: Sakarya Savaşı: İnönü yenilgileri Yunanlılar için onur kırıcı oldu. Tüm güçleriyle saldırarak, intikam almak, güçlerini kanıtlamak ve Sevr'i zorla kabul ettirmek istediler. İsmet Paşa komutasındaki birlikler 40.000 kayıp verdi. Ordu toparlanmak üzere Sakarya Nehri'nin doğusuna çekildi (10-25 Temmuz 1921) Yunanlılar, Ankara'yı ele geçirmek üzere harekete geçtiler. M. Kemal, “Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır; o satıh bütün vatandır” diyerek, ilk kez uygulanan bir savaş taktiğiyle Yunan taarruzunu kırdı (23 Ağustos-12 Eylül 1921). Sonuç: Sonuç ve Önemi: Kütahya, Eskişehir, Afyon ve Bilecik kaybedildi. 289 Kurtuluş Savaşı'nda Muharebeler ve Siyasi Sonuçları Final Yayınları ÖSS Tarih Dış siyasette güçlü olmanın içte de güçlü olmaya bağlı olduğu kanıtlandı. M. Kemal, mareşal rütbesi ve gazi ünvanı aldı. Taarruz üstünlüğü TBMM tarafına geçti. İngiltere'de yönetime karşı muhalefet arttı. TBMM'nin uluslararası siyasi etkinliği arttı. İngilizlerle esir değişimi konusunda anlaşıldı. Sovyet cumhuriyetleri ile Kars Antlaşması imzalandı. Yunanistan Megali İdea'ya ulaşamayacağını anladı. İtilaf Devletleri arasında görüş ayrılığı iyice pekişti; aralarındaki siyasi birlik bozuldu. İtalya Anadolu’dan tamamen çekildi. Fransa ile Ankara Antlaşması imzalandı. İtalya ve Fransa’nın geri çekilmesiyle siyasi alanda yalnız kalan İngilizler, TBMM'ye ateşkes çağrısında bulundular. Kars Antlaşması (13 Ekim 1921): İtilaf Devletleri'nin Barış Önerisi: Anlaşma Devletleri, Türkiye ile Yunanistan’a bir ateşkes önerisi verdiler (22 Mart 1922): Taraflar ordularını araç ve gereç yönünden güçlendirmeyecekler. İki taraf birlikleri arasında askerden arındırılmış bir bölge olacak. Müttefikler arası bir komisyon Türk ordusunu ve askeri durumunu denetleyecek. Türk tarafı, barıştan yana olduğunu; fakat, denetim altına girmeyi kabul etmeyeceğini, bunun egemenlik ve bağımsızlık haklarımıza aykırı olduğunu Anlaşma Devletleri’ne bildirdi. Büyük Taarruz (26 Ağustos - 18 Eylül 1992): TBMM ile Sovyet cumhuriyetlerinden Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan arasında imzalandı. M. Kemal, Sakarya Savaşı'ndan sonra büyük bir gizlilik içerisinde taarruz hazırlığı başlattı. Doğu ve güneydeki birlikler Batı Anadolu’ya kaydırıldı. Orduya taarruz eğitimi verildi. Dışarıdan silah ve malzeme alındı. İstanbul’dan Anadolu’ya silah ve cephane kaçırıldı. Halkın fedakarlık yapması ve tüm imkanlarını seferber etmesi istendi. Moskova'nın bir tekrarı ve tasdiki niteliğindedir. Doğu sınırını kesin bir çözüm ve güvenceye kavuşturdu. Uluslararası alanda birlikte hareket edilmesi kabul edildi. Ankara Antlaşması (20 Ekim 1921): M. Kemal, aldığı tedbirleri Meclis’te anlattı. Meclis’in kendisine olan güveni arttığı için Başkomutanlık görevi süresiz olarak uzatıldı. İmzalanmasına etki eden faktörler: Fransa’nın güneydeki direnişi kıramaması, Ermeni ve Yunanlıların yenilgiye uğratılması, TBMM’nin Sovyet Rusya ile yakınlaşması, Sakarya Savaşı'nın kazanılması, Fransız kamuoyunda tepkinin artması. M. Kemal, 26 Ağustos’ta taarruz emri verdi. 30 Ağustos'ta Dumlupınar Meydan Muharebesi kazanılarak Yunan kuvvetleri bozguna uğratıldı. Türk kuvvetleri 9 Eylül’de İzmir'i, 18 Eylül'de Bursa'yı işgalden kurtardılar. Anadolu toprakları Yunanlılardan temizlendi. Yapılan antlaşmaya göre: a) b) c) d) Hatay dışında bugünkü Suriye sınırı belirlendi. Boşaltılan yerlerde genel af ilan edildi. Savaş esirleri serbest bırakıldı. Hatay’da resmi dilin Türkçe olması ve Türklere kültürel hakların tanınması kabul edildi. Sonuç ve Önemi: Ulusal kurtuluş mücadelesinde bir dönüm noktasıdır. Muharebeler dönemi kapandı, diplomatik mücadele dönemi başladı. İtilaf Devletleri koşulsuz olarak bağımsızlığımızı tanımak zorunda kaldılar. Türk halkının hürriyet ve bağımsızlık düşüncesi gerçekleşti. Doğu Trakya yöresini savaşmadan kurtarma imkanı doğdu. Sonuç ve Önemi: Diplomatik bir başarıdır. İlk kez bir İtilaf devleti Misak-ı Milli'yi resmen tanıdı. İtilaf Devletleri arasında bölünme yaşandı. İngiltere, Türk devletinin daha da güçleneceğinden korkarak antlaşmayı önlemeye çalıştı. Güney sınırındaki savaş sona erdi. Buradaki birlikler batıya aktarıldı. Misak-ı Milli’ye aykırı bir biçimde Hatay ülke sınırları dışında kaldı. İngiltere, TBMM kuvvetlerinin Marmara Bölgesi’ne girmesi halinde Türklerle savaşacağını duyurdu. Fakat, savaşı göze alamadı. Çünkü: 290 Kurtuluş Savaşı'nda Muharebeler ve Siyasi Sonuçları Final Yayınları ÖSS Tarih Yunan kuvvetleri Anadolu’dan atılmıştı. İngiltere sömürgelerinden destek alamıyordu. İtalya ve Fransa İngiltere’ye destek vermeyeceklerini açıklamışlardı. İngiliz kamuoyunun hükümete karşı tepkisi artmıştı. M. Kemal, Rusya'nın da işe karışabileceğini ileri sürerek İngiltere’yi diplomatik alanda zor durumda bırakmıştı. Tüm bu nedenlerle, İngiltere tek başına mücadele etmeyi göze alamadı. İstanbul ve Boğazlar bölgesinin TBMM'ye bırakılması, Osmanlı Devleti’nin hukuken sona ereceğini açığa çıkardı. Askeri mücadele dönemi mücadele dönemi başladı. İtilaf Devletleri varlığımızı ve bağımsızlığımızı tanımak zorunda kaldılar. Not: Damat Ferit görevden ayrıldı. Tevfik Paşa hükümeti kuruldu. İstanbul yönetimi TBMM ile yakınlaşma gereği duydu, TBMM’ye işbirliği çağrısı yaptı. Fakat, başından beri milli mücadeleye karşı cephe almış olan bir yönetimle birlikte çalışılamayacağı için, TBMM bu öneriyi kabul etmedi ve bir süre sonra saltanatı kaldırdı. a) 15 Ekim’den itibaren Türk-Yunan savaşı sona erecektir. b) İstanbul ve Boğazlar, Büyük Millet Meclisi Hükümeti yönetimine bırakılacaktır. Lozan kalacak, İstanbul d) Yunanistan, Doğu Trakya'yı (Meriç Nehri’nin sol sahiline kadar olan bölgeyi) on beş gün içerisinde boşaltacaktır. e) Doğu Trakya’nın devir-teslim işlemi, İtilaf Devletleri’nin aracılığıyla, otuz gün içinde yapılacaktır. f) Lozan Konferansı’nın bitimine kadar Türkler Doğu Trakya’da sekiz bin asker bulunduracaktır. Sonuç ve Önemi: Misak-ı Milli büyük ölçüde gerçekleştirildi. Doğu Trakya savaşılmadan kurtarıldı. Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli geri alındı. Yunanlılar Anadolu gerçekleştiremediler. üzerindeki ideallerini İngiltere'de hükümet değişikliği Hükümet istifa etmek zorunda kaldı. siyasi Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanma süreci başladı. İngiliz Hükümeti, Fransa ve İtalya'nın da etkisiyle, TBMM ile görüşmeyi kabul etti. Görüşmelere Yunanistan ve Osmanlı temsilcileri katılmadılar. Yunanistan, görüşmelere katılmamakla, Anlaşma Devletleri’ne karşı tepkisini dile getirmek istedi. İtilaf Devletleri ile TBMM arasında Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı. Böylece, Lozan Barış Antlaşması’na giden yol açıldı. Mudanya Ateşkes Antlaşması (11 Ekim 1922) c) İtilaf Devletleri’nin askerleri Antlaşması’na kadar İstanbul’da antlaşmadan altı hafta sonra boşaltılacaktır. kapandı, oldu. 291 Kurtuluş Savaşı'nda Muharebeler ve Siyasi Sonuçları Final Yayınları ÖSS Tarih YÖNERGE Antlaşması’nı imzalayarak Misak-ı Milli’yi tanıması, TBMM’nin uluslararası alanda siyasal etkinliğinin arttığını gösterir. TBMM kuvvetlerinin I. İnönü Savaşı’nda Yunanlılarla birlikte Çerkez Ethem kuvvetlerini de yenmesi, “düzenli ordunun” kurulmasıyla TBMM’nin içte ve dışta gücünün arttığını gösterir. I. İnönü Savaşı’ndan sonra İtalya ve Fransa’nın, İngiltere’ye baskı yaparak, sorunu barış yoluyla çözmeye yönelmeleri, İtilaf Devletleri arasında görüş ayrılığı çıktığını gösterir. Anlaşma Devletleri’nin, Yunanistan ve Osmanlı hükümetleriyle birlikte TBMM hükümetini de Londra Konferansı’na çağırması, “TBMM’nin siyasal ve hukuki varlığının resmen tanıdığı” yargısını doğrular. I. İnönü Savaşı’ndan sonra İtilaf Devletleri’nin TBMM’yi Londra Konferansı’na çağırmaları, TBMM’nin, kazandığı askeri başarılarla siyasal gücünü kabul ettirdiğinin bir kanıtıdır. I. İnönü Rusya’nın Savaşı’ndan sonra Sovyet TBMM ile Moskova 292 I. İnönü Savaşı’ndan sonra 1921 Anayasası’nın ve İstiklal Marşı’nın kabul edilmesi, “TBMM’nin devlet kurma azminin arttığı” yargısıyla açıklanabilir. Moskova Antlaşması’nda, her milletin kendi geleceğine serbestçe karar vereceğinin belirtilmesi, tarafların birbirlerinin bağımsızlığına saygı duyduğunu gösterir. Sakarya Savaşı’ndan sonra İtalya ve Fransa’nın Anadolu’dan çekilmesi, “İtilaf devletleri arasında siyasal birliğin bozulduğu” yargısını doğrular. Moskova Antlaşması’nda, iki taraftan birinin tanımadığı bir antlaşmayı diğerinin de tanımayacağının belirtilmesi, tarafların “siyasal alanda birlikte hareket etme” kararı aldıklarını gösterir. Kurtuluş Savaşı'nda Muharebeler ve Siyasi Sonuçları Final Yayınları ÖSS Tarih “Sovyet Rusya’nın kapitülasyon haklarından vazgeçtiği” yargısını doğrular. Kurtuluş Savaşı yıllarında ordunun ihtiyaçlarının Tekalif-i Milliye Emirleri çıkarılarak halktan karşılanması, devlet gelirlerinin savunma giderlerini karşılamaya yetmediğini gösterir. TBMM kuvvetlerinin Kütahya Eskişehir yenilgileri Kurtuluş Savaşı bütünü içinde ele alınırsa, “tek bir muharebenin değil, savaşın tümünün kazanılmasının ulusların geleceğini belirlediği” yargısına ulaşılabilir. M. Kemal’e “Başkomutanlık“ görevi ile birlikte “Meclis adına askeri kararlar alabilme” yetkisinin de verilmesi, “M Kemal’in, devlet işlerinde tek başına hareket etme imkanına kavuştuğu” yargısını doğrular. Fransa’nın doğu, güney ve batıdaki gelişmelerin etkisiyle Anadolu’dan çekilmesi, Türk milletinin “varlığını ve bağımsızlığını” askeri alanda kazandığı başarılarla işgalci güçlere kabul ettirdiğini gösterir. Moskova Antlaşması’nda, Osmanlı ile Çarlık Rusya arasında yapılan antlaşmaların geçersiz sayılması, ÖRNEK ÖSS SORULARI İngiltere’nin Ankara Antlaşması’nın imzalanmasını önlemeye çalışması, TBMM’nin siyasal alanda güçlenmesinin İngiltere’yi korkuttuğunu gösterir. Sakarya Savaşı ile birlikte Yunan ilerleyişinin kesin olarak durdurulması, “taarruz üstünlüğünün” TBMM kuvvetlerinin eline geçtiğini gösterir. Mudanya Ateşkes Antlaşması’yla İstanbul ve Boğazların TBMM’ye bırakılması, Osmanlı Devleti’nin ileride “hukuken” sona ereceğinin bir kanıtıdır. TBMM’nin, kazandığı her askeri başarıdan sonra siyasal kazanımlar da elde etmesi, “dış siyasette güçlü olmanın iç siyasette de güçlü olmaya bağlı olduğu” yargısını doğrular. doğrultusundaki değildir? gelişmelerden biri A) Ankara Antlaşması'nın TBMM tarafından onaylanması B) Osmanlı Hükümeti varken TBMM'nin yeni bir hükümet kurması C) Osmanlı Hükümeti'nin Lozan'a çağrılması üzerine TBMM'nin saltanatı kaldırması D) TBMM'nin Dışişleri Bakanı Bekir Sami Bey başkanlığında bir heyeti Moskova'ya göndermesi E) Londra Konferansı'na Osmanlı hükümeti ile TBMM Hükümeti'nin birlikte katılması 1997 1- TBMM Hükümeti ile Sovyet Rusya arasında 1921'de imzalanan Moskova Antlaşması'nın başlangıç kısmında "milletlerin kendi geleceğine serbestçe karar verebilmesi" ilkesine yer verilmiştir. Antlaşmaya bu ilkeyi koymakla TBMM ve Sovyet Rusya, aşağıdakilerden hangisi yönünde, karşılıklı olarak birbirlerine güvence vermişlerdir? A) Avrupa diplomasisini izleme B) Milletler Cemiyeti’ne üye olma C) Dünyadaki bloklaşmalar dışında kalma D) Bağımsızlıklarına saygı duyma E) Ekonomik ilişkilerde bulunma 1993 3- İngiltere, Anadolu'daki milli hareketi Osmanlı Hükümeti'ne karşı basit bir ayaklanma sayıp TBMM Hükümeti'ni tanımamayı sürdürürken, Fransa, TBMM Hükümeti’ne anlaşma önerisinde bulunmuştur. Bu durum, aşağıdakilerden hangisinin bir göstergesidir? 2- Aşağıdakilerden hangisi, "Türkiye Devleti yalnız TBMM tarafından temsil olunur" ilkesi A) İngiltere ve Fransa’nın Avrupa'nın büyük devletleri olduğunun 293 Kurtuluş Savaşı'nda Muharebeler ve Siyasi Sonuçları Final Yayınları ÖSS Tarih B) Fransa’nın sömürgeci anlayıştan vazgeçtiğinin C) İngiltere ile Fransa arasında görüş ayrılığı olduğunun D) Fransa’nın Osmanlı Devleti’ni tanımadığının E) Fransa’nın etnik ayrımcılığı desteklediğinin 1995 4- Anlaşma Devletleri, B) Başkomutanın aynı zamanda Meclis başkanı olması C) Mecliste bazı grupların oluşması D) Başkomutana duyulan güvenin artması E) Mecliste yeni bir anayasa için çalışmaların başlaması 1994 7- Sakarya Savaşı'ndan sonra TBMM Hükümeti ile Fransa arasında yapılan Ankara Antlaşması'yla Türkiye'nin güney sınırı çizilmiştir. Ancak bu antlaşma, Fransa'nın müttefiki olan İngiltere'yi tedirgin etmiştir. I. 1921 yılında Londra’da toplanacak konferansa Osmanlı Devleti’nin göndereceği delegeler arasında M. Kemal’in veya onun yetkili kılacağı bir delegenin de bulunmasını istemişler; II. 1922 yılında Lozan’da toplanacak olan barış konferansına, TBMM Hükümeti ile Osmanlı Hükümeti’ni birlikte çağırmışlardır. İngiltere’nin bu tedirginliğinin aşağıdakilerden hangisidir? A) Yunanlıların Sakarya'ya kadar ilerlemesi B) Yeni Türk devletinin daha güçlü hale gelmesi C) Anlaşmazlıkların çok uluslu toplantılarda çözülmesi D) Demokratik rejimlerin tehlikeye düşmesi E) Hatay'ın Türkiye sınırları dışında kalması 1992 Bu iki durum, 1921’den 1922 yılına kadar geçen süre içinde Anlaşma Devletleri’nin aşağıdakilerden hangisi ile ilgili görüşünde bir değişme olduğunu göstermektedir? A) Sevr Antlaşması’nın geçerliliği B) TBMM’nin gücü C) Osmanlı Devleti’nin temsil edilme hakkı D) Konferansa katılacak taraflar E) Anadolu Hareketi - Osmanlı Devleti ikiliğinin sürdürülmesi 1999 8- Mudanya görüşmelerinde Fransız temsilcisi Trakya'nın TBMM Hükümeti'ne teslim edilmesini kabul ederken, İngiliz temsilcisi buna şiddetle karşı çıkmış, İtalyan temsilcisi ise, bu konuda hükümetinden bilgi alması gerektiğini bildirmiştir. 5- Anlaşma Devletleri’nin 22 Mart 1922 tarihinde Türkiye ile Yunanistan’a verdikleri ateşkes önerisinde şu hükümler yer almıştır: Anlaşma Devletleri'nin bu tutumlarına dayanarak, aşağıdaki yargılardan hangisine varılabilir? Tarafların ordularını araç ve gereç bakımından güçlendirmesinin engellenmesi. II. İki taraf birlikleri arasında 10 km’lik, askerden arındırılmış bir alan bırakılması. III. Müttefiklerarası bir komisyonun Türk ordusunu ve askeri durumunu denetlemesi. I. A) Fransa TBMM Hükümeti'nin yanında yer almıştır B) İngiltere İtalya'nın politikasını desteklemiştir C) İtalya temsilcisi, görüşmelere hükümetinden izin almadan katılmıştır D) İngiltere TBMM’nin varlığını tanımamıştır E) Fransa, İtalya ve İngiltere İstanbul Hükümeti'ni desteklemiştir 1997 Bu hükümlerden hangileri, öneride Yunanistan’ın gözetilmiş olduğunu gösterir? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II E) II ve III nedeni C) Yalnız III 2000 6- Mustafa Kemal, Başkomutanlık Yasası'nın 20 Temmuz 1922'de tekrar uzatılması gündeme geldiğinde, sürenin uzatılmasını istememiştir. Buna rağmen Meclis, başkomutanlığın süresiz olarak M. Kemal’de kalmasına karar vermiştir. 9- 23 Nisan 1920 tarihinde kurulan yeni Türk devleti, içte ve dışta bazı olumsuz tepkilerle karşılaşmıştır. Aşağıdakilerden hangisi, tepkilere bir örnektir? Meclis’in bu kararı almasında aşağıdakilerden hangisi etkili olmuştur? bu olumsuz A) Afganistan ile TBMM arasında dostluk antlaşması imzalanması A) Halkın orduyu desteklemesi 294 Kurtuluş Savaşı'nda Muharebeler ve Siyasi Sonuçları Final Yayınları ÖSS Tarih B) İtalyanların işgal ettikleri yerlerden çekilmesi C) Londra Konferansı’na TBMM hükümetinin de çağrılması D) Sovyet Rusya’nın TBMM ile Moskova Antlaşmasını imzalaması E) İtilaf Devletleri’nin Anadolu’da TBMM’ye karşı çıkan ayaklanmaları desteklemesi 1992 10- I. Kütahya-Eskişehir Savaşları – Kurtuluş Savaşı II. Derne ve Tobruk Savaşları – Trablusgarp Savaşı III. Çanakkale Savaşları - I. Dünya Savaşı 1989 Cevaplar: 1-D 7-B Yukarıdakilerden hangileri, “kesin sonuç alınmadığı sürece, bir savaşın kaybedilmesi savaşın tümden kaybedilmesine neden olmaz” yargısını doğrulamaktadır? A) Yalnız I C) Yalnız III E) II ve III B) Yalnız II D) I ve II 2000 11- Sakarya Meydan Muharebesi'nden sonra İtilaf Devletleri Türk ve Yunan devletlerine ateşkes önerisinde bulunarak, her iki tarafın askeri bakımdan kendi denetimleri altına girmesini istemişlerdir. Türk tarafı ilke olarak ateşkes önerisini benimsediği halde, denetim konusundaki öneriyi reddetmiştir. Türk Hükümeti, İtilaf Devletleri’nin denetimi altına girmeyi, hangi ilkeye ters düştüğü için reddetmiş olabilir? A) Devletçilik B) Bağımsızlık C) Laiklik D) Halkçılık E) Medeniyetçilik 1987 12- İlk TBMM döneminde devletin en çok harcama yaptığı alan aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanayi B) Tarım ve hayvancılık C) Ulaşım ve haberleşme D) Milli savunma E) Ticaret 295 2-E 8-A 3-C 4-B 5-C 6-D 9-E 10-A 11-B 12-D