Toraks patolojilerinde pozitron emisyon tomografinin (PET) kullanımı Prof. Dr. Tamer Atasever Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nükleer Tıp Anabilim Dalı, Ankara P ET metabolik görüntüleme sistemi olup pozitron yayan kısa yarı ömürlü, radyoaktif ajanların enjeksiyonu sonrası PET tarayıcıda yapılır. Enjekte edilen radyofarmasötiğin bozunması ile pozitron emisyonu olur, pozitronun ortamda karşılaştığı elektron ile etkileşimi sonucu 180 derece açı ile zıt istikamette hareket eden iki adet gamma ışını oluşur ve bu ışınlar PET detektörü tarafından saptanır. Yeni cihazlarda PET sistemi ile Bilgisayarlı Tomografi birlikte olup PET/BT hibrid sistem denilmektedir. PET/BT metabolik görüntülemeyi anatomik görüntüleme ile birleştirmekte ve hızlı atenüasyon düzeltme avantajı ile daha kısa sürede (20 - 25 dakika) tüm vücut inceleme yapabilmektedir. PET Görüntülemede Kullanılan Radyofarmasötikler Günümüzde en çok (%90 oranında) glukoz metabolizmasını gösteren F-18 ile bağlanmış FDG (2– Florodeoksi-D-glikoz) kullanılmaktadır. Başlıca PET görüntüleme radyofarmasötikleri ve görüntüleme prensipleri aşağıda özetlenmiştir. F-18 FDG dışındaki diğer PET ajanlarının kullanımı belirili merkezlerde üretildikleri için sınırlıdır. F-18-fluoro-deoxy-glucose (FDG) glukoz metaboliması N-13 Amonia doku kanlanması C-11 methionine protein metabolizması F-18-fluoro-L-thymidine tümör proliferasyonu F-18-fluoromisonidaziole tümör hipoksisi F-18-fluoroestradiol östrojen reseptör F-18 Flouro- deoxyglukoz (F-18 FDG) Tümör Tutulum Mekanizması ve Fizyolojik Dağılımı F-18 FDG glukoz analoğu bir madde olup malign tümörlerin fazla glukoz kullanımı prensibi ile fazla tutulur. F-18 FDG hücre içine girdikten sonra heksokinaz enzimi ile fosforile olur daha ileri metabolizmaya katılmaz. F-18 FDG’nin başlıca fizyolojik tutulum bölgeleri; beyin, tonsil, tükrük bezi, kalp ve böbreklerdir. F-18 FDG nonspesifik ajan olup aktif inflamasyon, infeksiyon odaklarında da tutulur. PET’in Başlıca Kullanım Alanları En sık kullanım alanı onkolojik (%85 oranında) çalışmalardır. Ayrıca kalp (%10) ve beyin (%5) içinde PET incelemeleri yapılabilir. Onkolojik incelemelerde tüm vücut görüntüsü alınır. Diğer görüntüleme yöntemleri ile saptanan lezyonun malign, benign ayırımı, kanser evrelemesi, lokal nüks, uzak metastazların belirlenmesi, tedavi cevabın değerlendirilmesi, yeniden evreleme, radyoterapi planlaması gibi amaçlarla kullanılmaktadır. PET’in kullanıldığı başlıca onkolojik hastalıklar -Akciğer kanseri -Ösefagus kanseri -Ösefagus kanseri -Lenfoma -Lenfoma -Over-serviks kanserleri -Baş-boyun kanserlerinde -Kolorektal kanser -Kolorektal kanser -Malign melanoma -Malign melanoma I- Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde PET Pulmoner Nodüllerin Değerlendirilmesinde PET Pulmoner nodüllerin değerlendirilmesinde yaygın olarak BT kullanılmaktadır. Nodülde belirli kalsifikasyon özellikleri, yağ içeriğinin fazla olması benign karekterde olduğuna işaret eder ve daha ileri tetkike gerek kalmaz. Diğer tarafta, çoğu hastada BT ile nodülün malign karekteristiğini ekarte etmek mümkün değildir. Bu durumda F-18 FDG PET ve kontrastlı dinamik BT gibi incelemeler yapılabilir. F-18 FDG PET incelemesinde malign kitlelerde radyoaktif maddenin belirgin artmış tutulumu izlenirken beningn lezyonlarda genellikle aktivite tutulumu görülmez. PET görüntülemede yalancı pozitif veya yalancı negatif sonuçlar olabilir. Aktif tüberküloz, sarkoidoz, histoplazmozis, Wegener hastalığı gibi granulomatöz lezyonlarda, ayrıca bakteriyel pnömoni, piyojenik abse, aspergillozis gibi benign patolojilerde artmış F-18 FDG tutulumu görülebilir. Diğer yanda, bronkoalveoler kanser, bronşial karsinoid gibi yavaş ilerleyen kanserlerde tutulum olmayabilir veya düşük düzeyde FDG tutulumu izlenebilir. Hiperglisemide ve < 8mm nodüllerde yalancı negatif sonuç verebilir. Pulmoner nodüllerin değerendirlmesinde PET incelemesinin duyarlılığı ortalama % 95, özgüllüğü ise % 80 dolaylarındadır(1). PET/BT ile yapılan çalışmaların sonuçları yeni yayınlanmaktadır. Evrelemede PET Akciğer kanserlerinde tedavi öncesi evreleme klasik olarak BT ile TNM sınıflamasına göre yapılmaktadır. PET/ BT ile yapılan evreleme oldukça başarılıdır. Tümör (T) evrelemede özellikle akciğerde saptanabilen diğer ilave nodüllerde maligniteyi belirler ayrıca evrelemede önemi olan malign plevral efüzyonu belirlemede oldukça faydalıdır. Lenf nodlarında (N) tümöral tutulumun belirlenmesinde PET’in duyarlılığı ortalama % 79, özgüllüğü % 91 dir. BT’nin duyarlılığı % 60 , özgüllüğü ise % 77 düzeyindedir (2) . PET/ BT hibrid sistemlerde daha iyi nodal evreleme yapılabilir. Uzak metastazların (M) belirlenmesinde PET oldukça başarılıdır. BT incelemelerinde izlenmeyen veya retrospektif olarak görülebilen metastazlar PET ile görüntülenebilmekte hastalığın evrelemesi daha sağlıklı yapılabilmektedir. Serebral metastazların belirlenmesinde PET duyarlılığı ve özgüllüğü düşüktür. Serebral metastazları değerlendirmede BT, MR tercih edilmelidir (3,4). Akciğer kanseri ile birlikte görülebilen baş–boyun kanserlerini belirlemede de oldukça faydalıdır. PET rutin görüntüleme yöntemlerine göre evrelemeyi değiştirerek hasta tedavi planlamasında ortalama % 30 değişiklik yapabilmektedir (5, 6). Tedavinin Takibi ve Rekürensin Belirlenmesinde PET F-18 FDG ile tedaviye yanıt değerlendirilmesi, anatomik tümör kitlesi küçülmesinden ziyade tümör metabolizmasında azalma şeklinde değerlendirilir. Kemoterapi sonrası PET incelemesi tedavinin bitiminden 3 – 4 hafta sonra yapılmalıdır, radyoterapi sonrası görülen radyasyon pnömonisi PET değerlendirmesini zorlaştırır,görüntülemenin 3 – 6 ay sonra yapılması daha sağlıklı sonuç verir (7). Neoadjuvan kemoterapi veya kemoradyoterapi ile evre geriletme ve takiben cerrahi tedavi yapılması hastaların yaşamını belirgin uzatmaktadır. Bu grup hastalarda kemoterapiye cevabı belirlenmesinde PET incelemesi tercih edilmektedir(8). Hastalık takibinde tedaviye bağlı fibroziz gibi değişiklikler ve diğer benign patolojilerin rekürensden ayrılmasında yardımcı olabilir. Prognoz göstergesi olarak PET Akciğer kanserlerinde F-18 FDG’in tutulumu tümör metabolik aktivitesi ile paralellik gösterir. Yüksek grade kanserlerde daha fazla tutulur. Aktivite tutulumu yoğunluğu SUV (Standart Uptake Value) değeri olarak kantifiye edilir. SUV değeri klasik evreleme kriterlerinden bağımsız olarak prognoz hakkında bilgi verir. SUV değeri yüksek olan tümörlerde yaşam daha kısadır. Tedavi sonrası değerlendirmede F-18 FDG tutulumu tamamen kaybolan tümörlerin prognozu oldukça iyidir (9). Radyoterapi planlamasında PET Radyoterapi planlaması rutin olarak BT kullanılarak yapılmaktadır. Metabolik ve anatomik görüntüyü birleştiren PET/BT ile yapılan tedavi planlamalarının sonuçları yeni yayınlanmaktadır. PET’in kullanılması ile tedavi planlanan hedef tümör volümü yaklaşık % 30 değişmektedir. II- Küçük Hücreli Akciğer kanserinde PET F-18 FDG küçük hücreli akciğer kanserlerinde ilk evreleme ve sınırlı hastalık olduğu düşünülen hastalarda tedavi planlamasında kullanılabilir . III- Malign Mezotelyomada PET Malign plevral mezotelyomanın erken evrelerinde radikal cerrahi rezeksiyon, ileri evrelerde ise kemoterapi yapılmaktadır. Görüntüleme yöntemleri ile hastalık yaygınlığı yeterince değerlendirilememektedir. Hastaların % 20 – 30’una eksploratif cerrahi yapılmaktadır. PET/BT ile evrelendirme ve tedavi sonucunun değerlendirilmesi yapılabilmektedir. Lezyonda F-18 FDG aktivite yoğunluğu fazla olan olgularda yaşam daha kısadır. Sonuç PET radyolojik olarak karar verilemeyen akciğer nodüllerinde malignitenin ekarte edilmesinde oldukça başarılıdır. Özellikle malignite yönünden orta olasılıklı riskte olan pulmoner nodülleri değerlendirmede PET yapılması faydalıdır. Akciğer kanserlerinde hastalık yaygınlığının doğru belirlenmesi tedavi başarısı için gereklidir. Evreleme, kemoradyoterapi uygulamaları sonrası tedavi cevabının değerlendirilmesinde elde edilen sonuçlar başarılıdır. PET prognoz yönünden iyi bilgi verir. Diğer tarafta radyoterapi planlamasında PET/BT’nin kullanımı yaygınlaşmaktadır. Kaynaklar 1. Rohren EM, Lowe VJ. Update in PET imaging of nonsmall cell lung cancer. Sem Nucl Medicine 2004: 24; 134 - 153 2. Dwamena, BA, Sonnad, SS, Angobaldo, JO, et al Metastases from nonsmall cell lung cancer: mediastinal staging in the 1990s; meta-analytic comparison of PET and CT. Radiology 1999: 213; 530-536 3. Frank C. Detterbeck, MD, FCCP; Steven Falen, MD, PhD; M. Patricia Rivera. Seeking a Home for a PET, Part II Defining the Appropriate Place for Positron Emission Tomography Imaging in the Staging of Patients With Suspected Lung Cancer. Chest 2004: 125; 2300-2308 4. Palm I, Hellwig D, Leutz M, et al: Brain metastases oflung cancer: Diagnostic accuracy of positron emission tomographywith fluorodeoxyglucose (FDG-PET). Med Klin 1999: 94; 224- 227 5. Bury T, Dowlati A, Paulus P, et al: Whole-body 18FDG positron emission tomography in the staging of non-small cell lung cancer. Eur Respir J 1997: 10; 2529-2534 6. Gamhir SS, Czernin J, Schwimmer J: A tabulated summary of the FDG PET Literatue J Nucl Med 2001: 42; 1S – 3S 7. Erdi YE, Rosenzweig K, Erdi AK, et al: Radiotherapy treatment planning for patients with non-small cell lung cancer using positron emission tomography (PET) Radiotherapy Oncol 2002: 62; 51-60 8. Weber, WA, Petersen, V, Schmidt, B, et al Positron emission tomography in non-small-cell lung cancer: prediction of response to chemotherapy by quantitative assessment of glucose use. J Clin Oncol 2003: 21 ; 2651-2657 9. Patz, EF, Jr, Connolly, J, Herndon, J Prognostic value of thoracic FDG PET imaging after treatment for non-small cell lung cancer. AJR Am J Roentgenol 2000: 174; 769-774