1906’da Mısır’ın Asyut kasabasında dünyaya gelen Kutub’un hayatı iki dönemden müteşekkildir: Fikrî birtakım hastalıklar ve de olgunluk dönemleri… Bu ilk merhale, Mısır ve muasır medeniyetten, ayrıca sosyalizmden etkilenerek İslam’dan uzaklaştığı dönem ve İhvan-ı Müslimîn ile başlayıp yol alan, tamamıyla adanmış bir hayata başlangıç dönemidir bu dönemler… Seyyid Kutub, 20. yüzyılın en büyük ve önemli düşünürlerinden biridir. O inancı uğruna tüm sıkıntı ve güçlüklere göğüs geren, hatta bu yolda canını vermekten dahi çekinmeyen düşünceleriyle, yaşantısıyla çevresine ışık saçan önder bir şahsiyettir. Seyyid Kutub, Yüce Allah'ın: "Mü'minlerden öyle adamlar vardır ki, Allah'a verdikleri söz e sadık kaldılar. Onlardan kimi (Allah yolunda şehid edilmek suretiyle) adağını yerine getirdi, kimi de (şehid olmayı) beklemektedir. (Ahidlerinde) hiçbir değişiklik yapmamışlardır" (Ahzab, 33/23) ayetinde sözü edilen kişilerden olduğuna inandığımız ve çağın yetiştirdiği müstesna insanlardan biridir. “Cahiliye” olarak addettiği dönem: Bu dönemde, Mısır medeniyetinin içinde bulunduğu durumdan ve çevresindeki yazar ve düşünürlerle olan yakınlaşmasının etkisinde kalarak, kimilerinden “sosyalist” damgasını yiyecek kadar uzaklaşmış ve başkalaşmıştır , sonraları başını feda edeceği dininden… “Fikri olgunluk” ve teslimiyet dönemi: Bu merhale ise, daha önceleri de dikkatini çekmiş bulunan, Hasan el- Benna’nın kurucusu olduğu İhvan-ı Müslimîn cemiyeti ile ilk yetiştiği İslam terbiyesi ve şuuruna geri dönüş yaptığı ve yoluna canından olduğu İslam’ın fedailiğini kuşandığı zaman dilimidir… Davasına olan inanç ve samimiyeti, onun öğrenilmesi yolunda birçok eserler yazmış, insanlara tanıtmış, yaşatmış ve yaşatmaktadır. Ve bütün bunlar uğruna ömrünün on yılını, zalim muasır medeniyetinin işkencelerine katlanma pahasına davası için adamıştır… Ve Şehadeti… Seyyid Kutup Islâma inanmis ve inandigi davanin gerçeklesmesi için de bir çok çalismalar yapmis büyük bir mücahitti. 27 Kasim 1954'de, Ihvan-i Müslimin Misir devlet baskani Cemal Abdunnasir'a suikast girisimiyle itham edildiginde Seyyid Kutup'da Ihvan-i Müslimin saflarina katilmisti. Bundan dolayi Ihvan-i Müslimine mensup birçok müslümanla birlikte Seyyid Kutup'da tutuklandi. Yapilan yargilamanin neticesinde Seyyid Kutup'a agir islerde çalistirilmakla birlikte on bes sene agir hapis cezasi verildi. Artik Seyid Kutup Kahire'den bir kaç km. uzakta "Limanneze" hapishanesinde yasamaya baslamisti. On sene hapis yattiktan sonra o zamanin Irak devlet baskani Abdusselam'in Abdunnasir'i ziyaret ederek Seyyid Kutup'u serbest birakmasini istemesi üzerine Kutub 1964'de serbest birakildi. Hapisten çikan Kutub 1965'de "Yoldaki Isaretler" adli kitabini yayinlayinca tekrar tutuklandı. Ve 22 Ağustos 1966’da, Zalim Mısır Medeniyet ve yandaşları tarafından hakkında idam hükmü verildi. Ama o, öylesine kuvvetli bir iman ve teslimiyete sahipti ki, bu kararı bile gülümseyerek karşıladı… من المؤمنين رجال صدقوا ما عاهدوا هللا عليه فمنهم من قضى نحبه و منهم من ينتظر و ما بدّلوا تبديال “Müminlerden öyle erler vardır ki Allah’a verdikleri ahde sadakat gösterdiler. Kimisi adağını ödedi, kimisi beklemektedir. Ve onlar verdikleri sözü hiçbir şekilde değiştirmediler.” (Ahzab,23) ESERLERİNDEN BAZILARI: Fi Zilali’l- Kuran Yoldaki İşaretler Kuran’da Edebî Tasvir İslam’da Sosyal Adalet İstikbal İslam’ındır İşte Bu Din Bir Köylü Çocuğu Yahudi İle Savaşımız Şairin Hayattaki Hedefi Dört Tayf İslam Düşüncesi