Gıybet

advertisement
İL: K.MARAŞ 01/02/2013
kanının, namusunun ve malının haram olduğunu”6
bildirmiştir.
Mümin kişi, özellikle de cami cemaati olma
şerefine nail olan insan, “boş ve faydasız şeylerden yüz
çevirir. Hakkında kesin bilgisi olmayan şeyin peşine
düşmez. Çünkü kulak, göz ve kalp; işte bunların hepsi
ondan sorumludur.”7 Mümin asla ayıp ve kusur
araştıran
olamaz.
Çünkü
Mevla’mız;
Muhterem Müminler!
Yüce Dinimiz İslam, öncelikle sağlıklı bir aile ve
toplumun oluşmasını emretmiş; buna engel olacak
hususları da şiddetle yasaklamıştır. “Müminler ancak
kardeşlerdir”1 evrensel buyruğuyla da bunu temel bir
ilkeye bağlamıştır.
Kardeşlik ilkeleri ve uygulamalarının yerleşmediği
ve hayat bulmadığı bir toplumda gerçek huzur ve
mutluluk da olmaz. Bu sebeple kardeşlik duygularımızı
zedeleyen, dostları düşman haline getiren, şöyle veya
böyle içimizde yer bulan gıybet TEHLİKESİNDEN
bahsedeceğim.
Gıybet; kişinin bulunmadığı bir ortamda o kişinin
hoşlanmadığı, aleyhinde olacak sözlerle anılmasıdır. Bu
itibarla kişilerin, maddî-manevî, ruhî, ahlakî veya dini
kusurlarından söz edilmesi, gerekse aile fertlerinden
bahsedilmesi gıybet sayılmıştır. Sevgili Peygamberimiz
gıybeti, “din kardeşinin hoşlanmadığı bir şey ile anmak”
olarak bildirmiştir. ‘Şayet söylenenler onda varsa’
sorusuna da, “söylenen kusurlar onda varsa gıybet; yok
ise iftiradır” 2 buyurmuştur.
Kur’an-ı Kerim’de gıybet “ölü kardeşinin etini
yemek”3 gibi iğrenç bir misalle vurgulanmıştır ki, bu
durum, haramların zirvesindedir. Ölü kişi nasıl ki
kendisini savunmaktan aciz ise, gıybeti yapılan kişi de
savunmasızdır. Eğer savunmasız bir kişinin gıybeti
yapılıyorsa mümine düşen görev, kardeşini savunmak ve
korumaktır. Bu da Peygamber Efendimizin bize, yüklediği
bir görevdir. Şöyle ki, “kim din kardeşinin ırz ve
namusunu – onu gıybet edene karşı – korursa Allah’ın
da o kimseyi kıyamet günü cehennemden
koruyacağını”4 bildirmiştir.
Kardeşlerim!
Kaçınmamız gerekli en önemli hususlardan biri de
iftiradır. İftira; bir kimseye işlemediği bir suçu
yüklemektir. İftira, öldürmelere, yuva yıkılmalarına ve
ailelerin boşanmalarına sebep olan bir zulümdür.
haline!”8
Diğer
“ayıp ve kusur arayanın vay
bir
ayette
de;
İnsan hiçbir
söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir
melek bulunmasın.9
Peygamberimiz; “Ne mutlu o kimseye ki kendi
kusurlarıyla uğraşmaktan başkalarının kusurlarını
görmeye fırsat bile bulamaz.”10
Malumunuz Miraç’ta Peygamberimize bazı
sevindirici ve üzücü şeyler gösterilmişti. Bu olaylardan
biri de, insanların bazıları bakırdan tırnaklarıyla yüz ve
göğüslerini tırmalayıp ağızlarına götürüyorlardı. Sonra
da kendilerine, ‘yediğiniz gibi yiyin’ deniliyordu.
Peygamberimiz Cebrail(a.s.)’e; Bunlar kimdir?
Diye sorduğunda Cebrail; ‘Bunlar, insanları arkadan
çekiştiren; şeref ve namuslarıyla oynayanlardır’
buyurmuştur.
Müminler!
Biz Müslümanların görevi; düşeni itip kakmak
değil; düşeni tutup kaldırmaktır. Güzel sözleriyle
tanınmış sahabi Ebu Derda, bir gün yoldan geçerken
işlediği günahlardan dolayı itilip kakılan bir adama
rastlar. İnsanlardan bazıları bu kişiye, yaptıklarından
dolayı sövmekte, ona hakaret etmekteydiler. Ebu
Derda; ‘Ne yapıyorsunuz? Bu adamı, bir çukura düşmüş
bulsaydınız
onu
tutup
çıkarmaz/
kaldırmaz
mıydınız?’der. O adamlar; ‘Elbette’ dediler. Bunun
üzerine Ebu Derda; ‘Öyleyse kardeşinize hakaret
etmeyiniz. Belki sizi benzeri yanlışlardan koruduğu için
Allah’a şükrediniz.’ dedi. Adamlar şaşkınlıkla sorarlar;
‘sen, bu adamdan nefret etmiyor musun? Ebu Derda,
‘Hayır, bilakis bu adamın kedisine değil; işlediği o kötü
fiile nefret ediyorum.’11
Hutbemi Peygamber Efendimizin şu hadisiyle
bitiriyorum:
“Koğuculuk yapan, yani insanların arasını
bozmak için laf taşıyan, Cennete giremez.” 12
Peygamberimiz Müslüman’ı, “dilinden ve elinden
Müslümanların güvende olduğu kişi” 5 olarak tarif
etmiştir. Bir de “her Müslüman’ın diğer Müslüman’a
MUHAMMET GEVHER - K. MARAŞ İL MÜFTÜSÜ
6
Müslim, 10, 32.
İsrâ Suresi 17/36.
8 Hümeze Suresi 104/1.
9 Kâf 50/18.
10
Şemsuddin Muhammed es-Seğanî, el-Makasıd’il Hesene, hadis 633.
11
Beyhakî.
12Buhari, Edep, 50.
7
1
Hucûrat Suresi 49/10.
Ebu Şeybe, Musannef, Hadis no: 24945.
3 Hucûrat Suresi 49/12.
4 Tirmizî, Birr, 20.
5 Buhari, iman, 4-5..
2
mirdemir47
Download