SPORCU SAĞLIĞI 2. KADEME ANTRENÖR YETIŞTIRME KURSU YRD.DOÇ.DR. MUAMMER ALTUN İÇERİK A- Bölgelere Göre Spor Yaralanmaları (2 Saat) B- Çocuklarda Görülen Spor Yaralanmaları (1 Saat) C- Doping (1 Saat) Olası Yaralanmalar A- Bölgelere Göre Spor Yaralanmaları ◦Baş, Boyun Yaralanmaları ◦Gövde Yaralanmaları ◦Alt ve Üst Ekstremite Yaralanmaları Baş, Boyun Yaralanmaları Baş ve boyun sakatlıkları sporda en ciddi sakatlıklardandır. Otomobil sporları, paraşüt, kayakla atlama, amerikan futbolu, snowboard, binicilik ve boksta sık olarak görülürler. Beyin ve omuriliği yakından ilgilendirdiğinden hayati tehlikesi her zaman mevcuttur, bazen ölüm ya da kalıcı sakatlıklarla sonlanabilir. Bu nedenle ilk yardım acilen ve doğru olarak yapılmalıdır. Acil müdahale gerektirmeyen baş ve boyun zedelenmeleri: 1. Boyun sinirlerinin gerilme sendromu (Burner ya da Stinger) 2. Boyun gerilmeleri (Whiplash) 3. Akut tortikollis (Eğri boyun) 4. Akut boyun fıtığı 5. Boyunda omur kayması (Spondilosis) 6. Disk zedelenmeleri 7. Göz zedelenmeleri 8. Kulak ve burun zedelenmeleri Kafa Travmaları Kafa travmalarının doğru anlaşılması çok önemlidir, kısa süre içinde hızlı bir şekilde hayati tehlike arz ederler. Sık olan ufak kafa travmalarında kalıcı beyin hasarı olabilir. Akut Kafa Zedelenmeleri Konküzyon: Konküzyon, akut beyin zedelenmelerinde geçici fonksiyon kaybıdır. Kontüzyon (Ezilme): Kontüzyonda ise kanama mevcuttur ve beyin dokusunda şişme, ödem mevcuttur. Kanama: Kanamada, beyin dokuları arasında kan birikmesi oluşur. Kırık: Kırıkta ise kafatası kemiği ezilir ya da kırılır. Kafa Travmaları ACIL MÜDAHALE HAYATI RISK Kafa yaralanmalarında sporcuda çınlama/kulaklarda zil çalması, baş ağrısı, bulantı ve görme bozukluğu olabilir. Daha şiddetli travmalarda geniş hafıza kaybı (nerede, kim olduğu sorulduğunda yeterli doğru cevap alınmayabilir), konuşma bozukluğu, epileptik nöbet ve solunum bozukluğu görülür. Bu durumlarda tıbbi bakımın daha acil bir şekilde yapılması gerekmektedir. Kafa travması geçiren sporcuda bunlara ilave olarak, burundan, ağız ya da kulaklardan kan veya berrak sıvı (BOS) gelebilir, Darbe yerinde şekil bozukluğu veya şişlik olabilir. Pupiller (ışığa duyarlı gözbebekleri) eşit olmayabilir ve ışık refleksi bozulabilir. Nabız bozulabilir. Daha şiddetli vakalarda solunum bozukluğu veya durması, bu bulgulara ilave olabilir. Boyun Sakatlıkları Boyun sakatlanmalarında daima çok dikkatli olunmalıdır. Boyun sakatlanmasında, kişi asla hareket ettirilmemelidir. Genellikle kafa travması ile birlikte olur. Akut Boyun Zedelenmeleri Sprain: Omurgamızdaki bağların gerilmesi ya da yırtılması sprain olarak isimlendirilir. Boynun stabilitesi etkilenir ve bunun sonucu vertebraların birbiri üstünde kayması olabilir. Böylece spinal kord ya da buradan çıkan sinirler zedelenebilir. Kırıklar: Vertebraların bir ya da birkaçının kırığında da sinirler ya da spinal kord zedelenebilir [4]. Kontüzyon (Ezilme): Kontüzyonda kemik, adale ya da omurilikte kanama ve şişlik olabilir. Strain: Strainde ise kaslar ya da tendonlar gerilir ya da yırtılır ve sonuçta boyunda instabilite oluşur. Boyun Sakatlıkları OLUŞUM ÖNLEM Hemen hemen tüm baş ve boyun zedelenmelerinin çoğunluğu direkt darbe ya da çarpma sonrası oluşur. Genellikle amerikan futbolu, rugby, buz hokeyi ve lakros, bisiklet, kayak ve cimnastikte fazla görülür. Baş ve boyun zedelenmelerinde boyun esneklik ve kuvvetlendirilmesi çok önemlidir. Bunun yanında yapılan spora uygun olarak koruyucu ekipmanlar önemlidir. Tam temas sporlarında bunların önemi bir kat daha artmaktadır. Düşme sonrası, doğrudan darbe gelmesi ya da dönme hareketlerinde boyun da ezilme, öne, yana ya da arkaya bükülme, dönme şeklinde zedelenebilir. Boyun Sakatlıkları ACIL MÜDAHALE HAYATI RISK Eğer sporcu baş ya da boyun zedelenmesi sonrası boynunda ağrıdan şikayetçi ise acilen tıbbi gözetim altına alınmalıdır. Sporcunun boyun zedelenmesinde el ve ayaklarında uyuşukluk ya da yanma hissedebilir. Parmaklarını oynatamayabilir, sıkma ve yakalama gücü kaybolmuş olabilir. Solunum zorluğu bulunabilir. Acil olan baş ve boyun zedelenmeleri, spor yapılan yerdeki tam teşekküllü bir ambulans ekibi tarafından en kısa sürede hastanelere ulaştırılmalıdır. Boyun Gerilme Sendromu Başa darbe geldiğinde ya da yanlara doğru zorlandığında kemik, kas ya da diğer boyun dokuları yanındaki sinirler sıkışabilir. Böyle bir durumda sporcunun boyun, omuz ya da kolunda uyuşukluk ya da yanmadan şikâyet ettiğini saptarız. Boyun arkası ve omuzda his kaybı gözlenir. Kol ve elde güç kaybı vardır. Futbol ve güreş sporunda sık karşılaşılır. Tekrarlayan zedelenmeler sonrası sinir etrafında ya da kendisinde skar dokusu birikir ve bu kalıcı sinir hasarına yol açabilir. Sportif müsabaka sırasında böyle bir olayla karşılaştığımızda eğer sporcunun his ve kuvvet kaybı 5 dk. içinde geri dönmezse ya da zedelenme tekrarlarsa sporcu derhal gözetim altına alınmalıdır. Sinir zedelenmesi ekarte edilmeden sporcunun tekrar spora dönmesine izin verilmemelidir. Boyun Gerilmesi (Whiplash) Boyuna gelen kuvvetli darbe sonrası omurlar arasındaki bağların gerilmesi ya da yırtılması sonrası açığa çıkar. Boynun bir yanında ani ağrı oluşur. Bu ağrı 30 dk. içinde azalır ve yerini şiddeti az olan ağrı yada sızı olarak algılanan bir acı hissine bırakır. Şiddetli vakalarda ise ağrı daha batıcı ve rahatsız edici hale gelir. Buna ilaveten baş hareketlerinde kısıtlanma, boyunda kas spazmı oluşur. Sporcu, baş ve boynunu kendi rahat edeceği şekilde, anormal pozisyonda tutar. Boyun gerilmesi, sıklıkla temas sporlarında ve düşmeler sonrası görülür. Acil tıbbi gözetim gerektiren durumlardan biridir. Boyun tespit edilmeli ve sporcuya basit bir antienflamatuar ve ağrı kesici verilmelidir. Zedelenmenin şiddetine bağlı olarak tam iyileşme süresi birkaç günden birkaç aya kadar değişebilir. Akut Tortikollis (Eğri Boyun Hastalığı) Sporcularda sık görülen zedelenmelerden birisidir. Boynun bir pozisyonda uzun süre tutulması ya da ani hareket sonrası gelişebilir. Tüm sporlarda gözlenebilen bir durumdur. Bazen disk kireçlenmesi sonrası karşımıza çıkabilir ve mutlaka bu durum ekarte edilmelidir. Boynun genellikle tek tarafında hafif ağrı oluşur. Boyun kasları gergin ve hassastır. Başın hareketleri ise kısıtlanmıştır. Sporcuda böyle bir durumla karşılaşıldığında boyunlukla tespit yapılır ve daha sonra sıcak nemli pedler uygulanır. Sporcuya ağrısı için antienflamatuar ve ağrı kesici ilaç tedavisi uygulanır. Eğer durum bir hafta içinde tamamen düzelmezse daha detaylı incelemeler yapılmalıdır. Sporcu hastaneye ulaştığında mutlaka boyun filmi çekilmeli ve nörolojik muayene yapılmalıdır. Akut Boyun Fıtığı Sporcuda daha önce gelişmiş ufak zedelenmeler sonrası disk kireçlenir ve daha parçalanabilir hale gelir. Böyle durumlarda günlük aktiviteler sırasında bile disk kayabilir ve omurilik ya da sinirleri sıkıştırabilir. Sporcunun aktivite sırasında boyun veya kolunda ağrı oluşur. Sinirin etkilenme derecesine göre ağrı hafif veya çok şiddetli olabilir. Kol hareketleri etkilenir. Refleksler azalabilir ve duyu kaybı olabilir. Sporcuda sportif hadise sırasında böyle bir durumla karşılaşıldığında hemen boyunluk takılarak tespit yapılır. Kas spazmını azaltmak için sıcak tedavisi uygulanır. Tam bir nörolojik muayene sonrası mutlaka radyolojik tetkik gerekir. Boyun fıtığı tanısında boyunluğun yanı sıra adale gevşetici ve ağrı kesici ilaçlar kullanılır. Eğer konservatif tedavi yeterli olmazsa cerrahi olarak baskı yapan diskin çıkarılması gerekir. Ameliyat sonrası rehabilitasyon ile 3 ayda spora tekrar dönebilir. Boyunda Omur Kayması (Spondilosis) Tekrarlayan darbeler ve boynun bükülmeleri ile oluşabilir. Boyun hareketleri kısıtlanır. Giderek artan ve kötüleşen boyunda yanma ve acı hissedilir. Bu acı omuzlara kadar yayılabilir. Bazen ağrı göğse doğru hareket eder ve kalp krizi belirtilerine benzer bir durum yaratır. Boyundaki sertlik sonrası baş ağrısı, çınlama ve uyku bozukluğu oluşur. Bazı şiddetli durumlarda kol ve parmaklarda uyuşukluk ve güçsüzlük olur. Eğer bu durum tedavi edilmez ise boyun hareketleri kısıtlanır, süreğen ağrı olur ve bazen yutma zorluğu görülür. Sporcuda bu durumlarda boyunluk takılır, sıcak pedler uygulanır ve ortopedik yastık önerilir. Ağrı için antienflamatuvar ve adale gevşeticiye başlanır. Tedavi genellikle cerrahi değildir. Gerektiğinde omurga füzyonu yapılır. Gövde - Sırt ve Bel Zedelenmeleri Sporcunun mesleğini ve hatta yaşamını etkileyen sakatlıklardır. Omurilik ve buradan çıkan sinirler zedelenebilir. Süreğen sırt ve bel şikâyetleri, tekrarlayan ufak travmalar, uygun olmayan vücut mekaniği ve kireçlenmeler sonucu yıllar sonra görülebilir. Spor yapanların %60- 80'inde değişik derecelerde bel ağrısı görülebilir. Bel ve Sırt Sağlığını Etkileyen Faktörler: 1.Kardiyovasküler Dayanıklılık 4.Hamstring Esnekliği 2.Vücut Kompozisyonu 5.Kalça Fleksör Esnekliği 3.Bel Esnekliği 6.Karın Kaslarının Kuvveti 7.Sırt ve Bel Ekstansör Kas Kuvveti 8.Belde Kas ya da Bağ Gerilmesi Bel ve sırt zedelenmelerini önleme •Kas kuvveti oranları doğru olmalıdır. Örneğin Hamstring / Quadriceps 2/3 oranında •Uygun güçlendirme, germe programı, iyi ısınma ve soğuma •Yeterli kas kuvveti ve esneklik sakatlıkları en aza indirir •Düzenli ve sürekli yapılan germe ve kuvvetlendirme egzersizleri yanında her zaman iyi bir postür sağlanmalıdır. Uygun Kuvvet Oranları Kuvvet antrenmanı ile kurulması gereken kuvvet dengesini oranları; ◦ Hamstring/Quadriceps oranı 2:3, ◦ Triceps/ biceps oranı 1:1, ◦ Kalça fleksiyon/ekstansiyon oranı 1:1, ◦ Omuz fleksiyon/ekstansiyon oranı 2:3, ◦ İnversiyon/eversiyon oranı 1:1, ◦ Ayak ve el bileği planter/dorsal fleksiyon oranı 3:1 olması gerekir. Bu oranların hız arttıkça 1:1 yaklaşması gerekir. Akut Bel ve Sırt Zedelenmeleri Sprain Belde Ezilme (Kontüzyon) Kırıklar Aşırı Kullanıma Bağlı Bel Fıtığı Kontüzyon Strainler Spondilolizis ve Spondilolistezis (Kısmi ve tam omur kayması) Sporcularda Üst Ekstremite Yaralanmaları Sporcularda fazla kullanım veya travma nedeniyle olan üst ekstremite yaralanmaları oldukça sık görülmektedir. Çoğu üst ekstremite yaralanması el geriliyken üzerine düşme ya da direkt travma nedeniyle olmaktadır. Bu tip yaralanmalar en sık futbol, voleybol, hentbol, tenis, yüzme ve cimnastikte görülmektedir. Akut Omuz Yaralanmaları Dislokasyon ve Subluksasyonlar (Çıkık ve kısmi çıkıklar) Akromioklavikular Eklem Yaralanmaları Stenoklavikular Eklem Yaralanmaları Glenohumeral Eklem Yaralanmaları Tendinitler (Rotator Kaf, Biseps vb.), Yırtıklar ve Sıkışma Sendromları Kırıklar (Skapula, Klavikula, Proksimal Humerus vb.) Sinir Yaralanmaları Akut Dirsek Yaralanmaları Atış sporlarında dirsek yaralanmaları Tenisçilerde Dirsek Yaralanmaları Yüzücülerde Dirsek Yaralanmaları Cimnastikçilerde Dirsek Yaralanmaları Travmatik Dirsek Yaralanmaları Dislokasyonlar Kırıklar Kontüzyonlar Akut Kas ve Tendon Yaralanmaları Tekrarlayıcı Travma Yaralanmaları Akut El ve El Bileği Yaralanmaları El Bileği Yaralanmaları Karpal Kırıklar (Skafoid, Hamatum, Kapitatum, Psiform, Trapezyum, Distal Radius, Lunatum kırıkları ve dislokasyonu) Metakarpların ve Falanksların Kırıkları ve Dislokasyonları Ulnar Kollateral Ligaman Yaralanmaları Proksimal İnterfalangial Eklem Yaralanmaları Alt Ekstremite Spor Yaralanmaları Alt ekstremite kompleksi içerisinde bağlar, kemikler, kıkırdak yapılar, amortisör elemanlar (menüsküsler-bursalar), kas ve tendonlar bulunmaktadır. Günlük yaşamsal aktiviteler ve sportif faaliyetler sırasında alt ekstremite kompleksi fizyolojik ve biyomekanik sınırlar içerisinde pek çok yüklenmeyle karşı karşıya kalmaktadır. Bu yüklenmelerin fizyolojik ve biyomekanik sınırları aştığı ve alt ekstremite kompleksinin buna uyum sağlayamadığı koşullarda spor yaralanmaları olmaktadır. Alt Ekstremite Spor Yaralanmaları Alt ekstremite spor yaralanmaları, yaklaşık %60 oranında görülme sıklığı ile spor hekimliği uygulamalarında ilk sırayı alır. Alt ekstremite spor yaralanmaları, yapılan sporun şiddetine, sıklığına, süresine, türüne ve biyomekanik soruna bağlı olarak kalça ve kasık bölgesinde %6, diz ekleminde %33, ayak bileğinde %16, ayak ve ayak parmaklarında %5 oranında görülür. ayak ve ayak parmakları, 5 kalça ve kasık , 6 ayak bileği, 16 diz eklemi, 33 Kalça Ağrısı Sporcularda kalça ağrısına sıklıkla kalça eklemi sinoviti, artriti, periartriti, femur başı aseptik nekrozu ve femur boynu stres kırıkları neden olur. Alt Ekstremite Spor Yaralanmaları Büyük Trokanter Bursiti İliotibial Bant Tendiniti İskial Bursit Shin Splint Priformis Sendromu Medial Tibial Stres Sendromu (MTSS) Pubis Senfiziti Kompartıman Sendromu Sinoviyal Plika Osgood-Schlatter / Sinding-Larsen-Johannson Patellar Tendinit (Sıçrayıcı Dizi) Patellar Tendon Yırtığı Popliteus Tendiniti Patella Subluksasyonu – Dislokasyonu Bursit İnfrapatellar Yağ Yastıkçığının Sıkışma Sendromu Osteokondral Defekt (OCD) Alt Ekstremite Spor Yaralanmaları Ayak Bileği Burkulmaları Aşil Tendon Yaralanmaları Plantar Fasiit Stres Kırıkları Metatarsalji Alt Ekstremite Spor Yaralanmaları İç Yan Bağ Yaralanması Dış Yan Bağ Yaralanması Menisküs Yaralanmaları Ön Çapraz Bağ Yaralanması Arka Çapraz Bağ Yaralanması Patellofemoral Ağrı Sendromu Bütün spor yaralanmalarının akut tedavisinde ilk adım olarak, istirahat, buz kompresyon ve elevasyonu içeren RICE prensibi uygulanmalıdır. Sonraki dönemde izometrik egzersizler ve kondisyonun devamı için üst ekstremiteye yönelik aerobik ve anaerobik çalışmalar yapılır. Akut dönem geçtikten sonra sportif rehabilitasyon ilkeleri uygulanır. ACİL YARDIM ve SPORA DÖNÜŞ Acil müdahale olarak • istirahat, buz kompresyon ve elevasyonu içeren RICE prensibi uygulanır. Alt ve üst ekstremite tedavisinde ilk adım olarak, • gerekiyorsa hekimin belirlediği süre kadar beklenir, • sonraki dönemde ilk olarak duruma göre önce pasif sonra aktif hareketlendirme yapılır, • ardından izometrik kuvvetlendirme egzersizleri yapılır, • aynı anda farklı bölge çalışmaları ile kondisyonun devamı sağlanır, • daha sonra kademeli olarak spora dönüş sağlanır. B- Çocuklarda Spor Yaralanmaları Erişkinlerdeki antrenman kalıplarının çocuklara aynen uygulanması mümkün değildir. Özellikle aşırı yüklenme durumunun ortaya çıkmamasına dikkat edilmelidir. Çocuklarda gerek antrenman yanlışlığı, gerekse anatomik yetersizlik nedeniyle aşırı yüklenme ve zorlanmalar olabilir ve sakatlanma riski artar. Henüz kemikleşmenin tam olmadığı noktaların zorlanmasıyla, Osgood-Schlatter Hastalığı benzeri durumlarla karşılaşılabilir. Aynı şekilde, kas-tendon geçiş bölgesi yırtıkları ile kemik, kıkırdak ve yumuşak doku yaralanmaları çocuklarda sık olmaktadır. B- Çocuklarda Spor Yaralanmaları Çocuklarda üzerinde durulması gereken en önemli konulardan biri, epifiz yaralanmalarıdır. Çocukluk çağında ligamentler zayıf, epifiz kıkırdaklarının bir kısmı kapanmamış olduğu için sakatlanma riski yüksektir. Aşırı kas kasılması veya ağırlık yüklenmesi sonucu epifiz kaymaları olabilir. Ani darbeler veya sürekli mikro travmalar sonucu, büyüme plaklarında zedelenmeler ortaya çıkabilir. Epifiz yaralanmaları, 7-9 ve 12-16 yaş gruplarındaki çocuklarda daha sık görülür. Büyüme çağındaki çocukta çok duyarlı bir yapıya sahip olan epifiz bölgesinin zedelenmesi sonucu, değişik derecelerde, akut veya kronik nitelikte sakatlanmalar oluşabilir. B- Çocuklarda Spor Yaralanmaları Cimnastikle uğraşan çocuklarda özellikle omurgayı dikkatle kontrol etmek gerekir. Tekrarlayan hiperekstansiyon pozisyonlarının etkisiyle omurgada değişik patolojiler gelişebilir. Spinal osteokondritis, omurgada stres fraktürü, listezis ve Scheuermann Hastalığı bu problemler arasında sayılabilir. Bir yanlış yüklenme ya da düşme sonucu yaş ağaç kırığı ihtimali, burkulmadan çok daha fazladır. Bu kırıklar kolayca fark edilmemekte ve kendiliğinden çabuk kaynamakta, çoğu kez alçı tesbiti gerekmemektedir. B- Çocuklarda Spor Yaralanmaları Çocukların 1/3 kadarında çeşitli postür bozuklukları görülebilir. Postür bozukluğu, çok ileri derecelere ulaşmadıkça, günlük aktivasyonda azalmaya ve belirgin bir yakınmaya yol açmadığı için, fark edilmesi güç olmaktadır. Büyüme çağı geçtikten sonra fark edilen bozuklukların tedavisi ise son derece zorlaşmaktadır. Sistemik kontrollerle postür bozukluğunun farkına varıldığında, uygun bir egzersiz programı ile sırt, bel ve karın kaslarının güçlendirilmesi, bazı hallerde cihaz kullanılması gereklidir. Postürle solunum arasında yakın bir ilişki vardır. Postür bozukluğu olan kişilerde karın solunumu gelişir. Karın kaslarının gevşek oluşu, bu problemin daha da ilerlemesine yol açar. Normal postürün sağlanmasında, karın kasları önemli rol oynar. Bu nedenle sırt ve bel kaslarının yanı sıra karın kaslarının da gelişip güçlendirilmesi gerekir. Çocuklarla Kuvvet Çalışmalarının Riskleri Çocuk ve gençlerde, özellikle büyümekte olan kemiklerdeki ciddi yaralanmaların kalıcı nitelikler taşıdığı bilinmelidir. Çocuklarla kuvvet çalışmalarında kas sistemi, yorgunluk yönlendirme mekanizmasının koruması altındadır. Bu nedenle kuvvet antrenmanlarında kas sistemi için aşırı yüklenme söz konusu olamaz. Hareket sistemindeki kuvvet çalışmasına bağlı spor sakatlıklarının hemen hemen tümü pasif hareket aygıtında ortaya çıkar. Epifizler erkeklerde 16, kızlarda 14 kemik yaşında kapanmaktadır. Akut yaralanmalar Çocuklarda ekstremitelerde epifizyel bölge kırıkları, ağırlık çalışmalarında en sık rastlanan sakatlıktır. Çünkü bu kıkırdak bölgesinde kemikleşme henüz gerçekleşmediğinden kırılmaya yatkındır. Örneğin; Halter çalışması yapan çocuk ve gençlerde radiusun distal epifizinde kırıklar oluşması sıkça rastlanan bir durumdur. Halteri kaldırırken dirsek bükülü durumdan ani olarak gerilince ön kolun el bileğinin, üzerindeki bölgeye ani ağırlık binmesi sonucu oluşur. Bu durumlardan kurtulmak için genelde üç yöntem önerilir: -Ergenlik öncesi maksimal ya da maksimale yakın ağırlıklarla kuvvet çalışması yapılmamalı, -Yanlış hareket formları uygulanmamalı (doğru kaldırış teknikleri öğretilmeli) -Başta büyük eklemlerde olmak üzere, herhangi bir ağrı ya da fonksiyon bozukluğu yakınmalarına gereken önem anında alınmalıdır. Kronik yaralanmalar Kronik yaralanmalar, mikro yaralanmaların tekrarlanmasından oluşur. Bir başka neden ise, aşırı yüklenmelerdir. Fiziksel baskılar sonucu iskelet sisteminde üç değişik bölgede bulunan kıkırdak doku hasar görebilir. Örneğin; büyümekte olan çocukların spor yaralanmalarından, özellikle maksimal kuvvet çalışmalarına erken yaşlarda başlanması halinde, büyüme plakları arasında bir kırık şeklinde ortaya çıkabilir. Bu durumda metafizden üçgen bir parçayı koparırken, epifizde anormal doku oluşur. Buna bağlı olarak kronik şekil bozukluğu ortaya çıkar. C- DOPİNG Müsabık sporcunun vücuda yabancı olan bir maddeyi aşırı miktarda veya fizyolojik bir maddeyi normal dışı bir yolla, yapay ve dürüst olmayan bir şekilde performansı arttırmak amacıyla vücuda sokmasıdır. Herhangi bir maddeyle tıbbi tedavi gerektiren durumlarda, bu madde, yapısı ve tedavi için gerekli dozu nedeniyle sporcunun müsabaka performansında yapay ve dürüst olmayan bir şekilde artışa neden oluyorsa doping olarak kabul edilir. Doping Nedir? Doping, sporcunun yarışma sırasında fiziksel ve zihinsel performansını arttırmak amacı ile, "Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından yasaklanmış madde veya yöntemlerin sporcu tarafından bilinçli veya bilinçsiz olarak kullanımı" olarak tanımlanmaktadır. Doping hem haksız rekabete zemin hazırlaması, hem de sporcu sağlığını kısa ve uzun süreli olarak bozması ve hatta olası ölüm risklerinin oluşmasına neden olmasından dolayı spor etiğine aykırıdır. Bu nedenlerle doping WADA, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), FIFA, UEFA, FIBA, IAAF gibi uluslararası spor organizasyonları tarafından yasaklanmıştır. Doping maddelerinin zararları nelerdir? Doping maddelerinin hemen hepsi vücutta kısa ya da uzun süreli yan etkilere neden olurlar. Özellikle sporcular tarafından en çok kullanılan erkeklik hormonu benzeri maddelerin kalp krizi, iyi ve kötü huylu tümör oluşumu, karaciğer fonksiyon bozukluğu, kısırlık gibi rahatsızlıklara neden olduğu bilinmektedir. Bu maddeleri kullanan sporculardan bazılarının, sportif yaşamları sırasında ya da sporu bıraktıktan sonra bu maddelerin kullanımı nedeniyle oluşan hastalıklar yüzünden öldüğü bilinmektedir. Yasaklı madde sınıfları IOC tarafından bildirilen yasaklı maddeler 5 ana grup altında toplanmaktadır: 1. Uyarıcılar (Amfetamin, efedrin v.b.) 2. Narkotik Analjezikler (Morfin v.b.) 3. Anabolik Ajanlar (Testosteron v.b.) 4. Diüretikler (Furosemid v.b) 5. Peptid hormonlar ve benzerleri (Eritropoetin, büyüme hormonu, v.b.) Ayrıca çeşitli kısıtlamalara girmiş bulunan ilaç sınıfları 1. Alkol 2. Marihuana 3. Lokal anestezikler 4. Kortikosteroidler 5. Beta-blokörler Uyarıcılar Uyarıcılar merkezi sinir sistemi üzerine doğrudan etkiyle uyarım yapan maddelerdir. Metabolizma hızına, beyin, omurilik ve kalp üzerine uyarıcı etkileri vardır. Uyarıcılar sınıflaması içinde yer alan efedrin, psödoefedrin, fenilpropanolamin gibi maddeler grip ilaçlarında da bulunabilirler. Birçok sporcu içinde yasaklı madde olduğunu bilmeden aldığı ilaçlar yüzünden ceza almıştır. Karşılaşma öncesi ilaç kullanmadan önce mutlaka ilacın yasaklı madde içerip içermediği kontrol edilmelidir. Uyarıcıların Yan Etkileri Uyarıcıların yan etkileri, doza, süreye ve kullanım sıklığına bağlıdır. Düşük dozlarda bile yan etkiler görülebilir, yüksek dozlarda olumsuz etkiler daha da belirgindir. Kalp ve diğer hayati organların düzenli çalışması bozulabilir. Uzun süre ve sıcak ortam gibi ciddi koşullarda spor yapıldığında yan etkiler şiddetlenir. Uzun süre kullanımda aynı etkiyi alabilmek için dozu artırmak gereklidir. Çünkü bu tür maddelere zaman içinde tolerans gelişir. Narkotik analjezik ilaçlar Bu grup ilaçlar, morfin ve morfinin kimyasal ve farmakolojik benzerleri olup, öncelikle ağrı kesici olarak kullanılmaktadır. Ağrıyı hissetmemek için kullanılan narkotiklerin pek çoğu solunum depresyonuna neden olup, fiziksel ve psikolojik bağımlılık gibi oldukça tehlikeli yan etkileri bulunmaktadır. Sporcu, bir rahatsızlıktan dolayı ağrı kesiciye gereksinim duyarsa ne yapmalıdır? Hafif ya da orta derecedeki ağrıların tedavisinde kullanılabilecek çeşitli doping sınıfına girmeyen ağrı kesiciler bulunmaktadır. Sporcu, bu konuyu spor hekimine danışarak çözebilir. ANABOLIK - ANDROJENIK STEROIDLER Anabolik-androjenik steroidler sporcular tarafından ençok kullanılan doping maddelerindendir, vücutta üretilen doğal bir steroid olan testosteron hormonuna benzer etkilere sahip sentetik maddelerdedir. Doğal testosteron "anabolik" (kas yapıcı) ve "androjenik" (erkeğe özgü hal ve davranış) etki sağlar. Kas gücü ve kas kitlesini artırmak amacıyla kuvvet ve sürat sporlarında kullanılır. Diğer doping maddeleri yarışmadan kısa bir süre önce kullanılırken, anabolik steroidlerin etkili olabilmesi için karşılaşmadan aylarca önce ve normal tedavi dozlarının 10-100 katı dozlarda kullanılması gereklidir. ANABOLIK - ANDROJENIK STEROIDLERIN YAN ETKILERİ Sportif performansı artırabilmek için anabolik steroidlerin yüksek doz ve uzun süreler kullanılması gereklidir. Kısa süreli ve düşük dozlarda bile yan etkiler oluşabilmektedir. Anabolik steroidler hemen hemen vücuttaki tüm organlarda yan etkiler oluşturabilir. Anabolik ajanlar, normal hormon fonksiyonunu etkiler. Anabolik steroidler karaciğer hastalığı riskini artırır, kan basıncını yükseltir, yüksek yoğunluklu lipidlerin düzeyini yükselterek kardiyovasküler olay riskinin artmasına neden olur. Bu etkilerinin yanı sıra psikolojik etkileri de bulunmaktadır. Anabolik ajanların kadınlarda kullanımları sonucu oluşan etkiler - Erkeksi karakterlerin oluşması - Artan agresiflik, ruh halinde dalgalanmalar, depresyon, - Anormal menstrual sikluslar ve mensturasyonun fonsiyon görmesinin baskılanması, - Yüz ve vücutta fazla tüylenme, - Klitorisin genişlemesi, - Sesin kalınlaşması Anabolik ajanların erkeklerde kullanımları sonucu oluşan etkiler - Akne - Artan agresiflik, ruh halinde dalgalanmalar, depresyon, - Testislerin boyutlarının küçülmesi, - Azalmış sperm üretimi, - Karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında azalma, - Göğüslerde büyüme, - Vaktinden evvel oluşan kellik, - Prostat bezinin genişlemesi, Bu etkiler uzun kullanımda kalıcı olabilir. Anabolik ajanların büyüme çağındaki çocuklarda kullanımının etkileri - Vücut ve yüzde oluşan akneler, - Kemiklerdeki kıkırdak dokusunun erken sertleşmesi sonucu boyda uzamanın ve büyümenin durması. Diüretik nedir? Diüretikler, böbrek üzerinde etkili olan ve fazla miktarlarda suyun vücuttan atılmasına neden olan bir ilaç grubudur. Bunlar genellikle sporcular tarafından, belirli ağırlık sınıflarına girebilmek için (örneğin güreş, boks v.b) geçici ağırlık kaybı ve diğer bileşikler ile ilaçların vücuttan atılmalarını sağlayarak doping testlerinden kaçmak amacıyla kullanılmaktadır. Diüretikler neden yasaklıdır? Diüretikler, kullanımları sonucu ortaya çıkabilecek sağlık risklerine ek olarak, idrar numunelerinin seyretilmesi veya daha düşük ağırlık sınıflarında yarışmak amacıyla kilo kaybında kullanılabildiği için yasaklanmıştır. Ayrıca diüretiklerin kullanımı, hakça bir yarışmada sporun ruhuna aykırı olduğu için de yasaktır. Diüretikler vücuda nasıl zararlı olabilir? Diüretiklerin kullanımı, dehidratasyona, kas zayıflamasına, kramplara, kan basıncının düşmesine ve elektrolit dengesizliğiyle oluşan kalp düzensizliklerine neden olabilir. Diüretikler, sporcuların sıcaklığı tolere etme yeteneklerini etkileyebilirler. PEPTİD HORMONLAR Peptid hormonlar doğal hormonlardır ve diğer hormonların salınımını kontrol ederler. Büyümeyi artıran ve ağrıyı azaltan etkileri vardır. Analoglar sentetiktir ve peptid hormonlara benzer etkide bulunurlar. Doping kontrolleri nasıl yapılır? Doping Kontrolleri Ulusal ve Uluslararası Dopingle Mücadele Kuruluşları tarafından organize edilmekte ve yönetilmektedir. Dünyadaki Dopingle Mücadele çalışmaları Dünya Anti-Doping Ajansı (World AntiDoping Agency – WADA) tarafından konulan kurallarla organize edilmektedir. Ulusal ve Uluslararası Dopingle Mücadele Kuruluşları doping kontrollerini kabul edilen uluslararası standartlara uygun yapmak zorundadır. Bu standartlar Dünya Anti-Doping Ajansı ve/veya Uluslararası Spor Federasyonları tarafından yayınlanmaktadır. Sporcudan idrar ve/veya kan örneği alan görevliler (Bağımsız Doping Kontrol Görevlileri) bu standartlara uymak zorundadır. Sporcu ve doping kontrolü sırasında ona eşlik eden diğer görevlilerin de (antrenör, yönetici, doktor, vs) doping kontrol örnek alma standartlarını bilmeleri gerekir. Standartlara aykırı bir işlemin yapılması durumunda sporcunun ve / veya ona eşlik eden görevlinin doping kontrol işlemine itiraz etme yetkisi vardır. İtiraz yetkili Ulusal ve Uluslararası Dopingle Mücadele Kuruluşları tarafından değerlendirilip gerekli işlemler yapılır. Etkili bir doping kontrolü için bütün sporcular görevliyle işbirliği yapmak zorundadır. Kurallar gereği numune vermeyi reddetmek veya doping kontrol numunesi alım protokolünü bozmak Dopingle Mücadele Kural İhlali demektir ve geçerli bir gerekçe yoksa cezalandırılmayı gerektirir.