ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN TİKLER Tik, ani, istemsiz ve sıklıkla belli grup kasların sık tekrarlanan hareketleridir.( Marsden, 1994) hiçbir amaca hizmet eder gözükmezler. Bazen tiki olan kişiler istemli olarak bir süre için tiklerini bastırabilir. Yüz ve boyun sıklıkla etkilenmiştir, fakat diğer vücut kısımları da etkilenebilir. Vokal tikler görülebilir. Göz kırpma, alnını kırıştırma, baş sallama, boyun oynatma, yüzünü buruşturma, ağzını anlık eğme, omuzlarını silkme, tek başına var olabilen tiklerdir. Bazen de boğazı temizlemeyi takiben , ağızda bükülme, alnını kırıştırma gibi çoğul bir tik serisi görülür. Çocukların %20 si tik geliştirebilir, bunlar sık göz kırpıştırma veya diğer yüz hareketleri şeklindedir. Erken okul çağında başla. Motor tik bozukluğu 7-8 yaşlarında yerleşir ve erkekler 3 misli fazla etkilenir. Tikler küçük çocuklarda hafif ve geçicidir. Bazen 3-6 yıl süregelir ancak bir çoğu adolesan döneminde kaybolur; %6’sı ise devam eder. Aile üyelerinde rastlanma sıklığı % 30-40’tır. Geçici tikler okul veya evde mevcut bir stres ve gerilime reaksiyon olarak gelişebilir. Bunlar kendiliğinden veya stres kaynağı ortadan kalktığı zaman kaybolur. ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN TİPİK ÖZELLİKLER Omuz silkme ( Omuz Seğirmesi) Göz kapaklarının hızlı hızlı açılıp kapanması Göz kırpma Yanak kaslarında seğirme Burun deliklerini sık sık açıp kapama Sıklıkla kısık kısık öksürme ( Hasta değilken bile) Sık sık boğazını temizleme Sık sık yutkunma Sık sık burun çekme Baş sallama ve başını sağa sola oynatma Sık sık kulak çekme ve kulak oynatma Dudak çekilmesi Boyun bükme Sürekli olarak gömleğin ya da kazağın boynu ile oynama Sık sık saçlarla oynama Parmaklarını çıtlatmak Kaşlarını sık sık aşağı yukarı hareket ettirme Diz ve ayak sallama Kaşlarını kaldırıp indirme (Tuzcuoğlu, 2005) ÇOCUKLARDA TİKLİ DAVRANIŞLARA NEDEN OLAN ETKENLER NELERDİR? Çocuklarda tik olması o çocuğun iç dünyasının rahat olmadığı, psikolojik çatışmalar ve gerginlikler yaşadığının belirtileridir. Çocuklar öfke ve saldırganlıklarını dışarı yansıtamadıkları zaman da tiksel davranışlar geliştirirler. Ayrıca korku, endişe, güvensizlik, kardeş kıskançlığı, sevgi ve ilgi eksikliği, aile içi çatışma gibi psikolojik etkenlerde tiklerin oluşumuna zemin hazırlar (Korkmaz,2000). Bazen çocuğun boynunu her silkişi, kaşlarını, gözlerini her oynatışı, iç yaşamındaki bir gerilimden kurtulma çabası içinde olduğunun belirtisidir. Yaşadığı çevre kavgalı, tedirgin ve güvensiz olan çocuklarda, başka bir deyişle, sürekli olarak çevresiyle çatışma içinde bulunanlarda, birden olan aşırı korku, coşkunluk, yorgunluk, öfke, acı gibi durumlar tik yaratabilir. m Tikin en önemli nedenlerinden biri de taklittir. Bazen küçük yaşlarda çocuklar, ana baba, öğretmen ve oyun arkadaşlarının birtakım hareketlerini taklit ederken onların bazı davranış kusurlarını da edinebilir. Daha sonra bunlar alışkanlık haline gelir. Çocukta, başka birini sık sık taklit etme sonucu, tekrarlama yoluyla bir tik gelişebilir (Yavuzer,2005). Uzun süre tedavi edilmeyen bazı hastalıklarda tiklerin oluşumuna neden olabilir. ( üst solunum yolu rahatsızlıkları, görme bozukluğu, ayak ağrıları v.b.) ilgi çekmek isteyen ve yakınlarının ilgisine ihtiyaç duyan çocukların tesadüfen keşfettiği hareketlerin çevresindekiler tarafından pekiştirilmesi de tiklere neden olabilir. TİKLERLE İLGİLİ OLARAK NELER YAPILABİLİR? Geçici tikler belli bir süre sonra son bulacağı için anne, baba ve çocuğu rahatsız etmez. Ancak çocuğun tikleri devamlılık gösteriyor ve artıyorsa öncelikli olarak fiziksel bir sorun olup olmadığı araştırılmalıdır. Çocukların tiklerinin nedeni psikolojik ise bunların ortadan kaldırılmasına öncelik verilmelidir. Tikli çocuk karşısında ana-baba, önce tiklerin genellikle stres altında ve heyecanlı durumlarda şiddetlendiğini bilerek hareket etmeli, çocuğa uygun bir yaşam ortamı hazırlamalıdır (Yavuzer, 2007). Çocuk bu tür hareketlerde bulunduğunda alay edilme, cezalandırma ve aşağılama gibi hareketlerde bulunulmamalıdır. Anne ve baba çocuğa daha fazla ilgi göstermeli, birlikte vakit geçirecekleri aktiviteler düzenlemelidirler( piknik yapmak, oyun oynamak, sohbet etmek, resim yapmak, spor yapmak gibi) Çocuğun başarı duygusunun gelişebileceği ve kendine güven geliştirebileceği hoşlandığı etkinliklere yöneltilmelidir. Tike neden olabilecek organik etkenler dikkatle ele alınmalı, varsa bu tür bozuklukların tedavisi yoluna gidilmelidir. Tiki oluşturan nedenler ruhsal kökenli olduğu takdirde, çocuklara oyun terapisi, psikoterapi yoluyla gerekli psikolojik tedavi uygulanmalıdır. Alınan tüm önlemlere rağmen tikli davranış değiştirilemiyorsa mutlaka bir uzman desteği alınmalıdır. Gerekli görürse doktor kontrolünde ilaç alınabilir. Psk. Sezin ÖZATA Yararlanılan kaynaklar: ‘’Çocuk Psikolojisi’’ Prof. Dr. Haluk YAVUZER ‘’Çocuğu Tanımak ve Anlamak’’ Prof. Dr. Haluk YAVUZER ‘’Pediatrik Davranış Nörolojisi’’ Prof. Dr. Barış Korkmaz ‘’Davranış Bozukluğu Gösteren Çocukları Tanıma ve Anlama’’ Dr. Semai-Necla TUZCUOĞLU