HALKIN ENGELLİ BİREYLERE KARŞI ÇOK DUYGUSAL DAVRANMASI Maltepe İlçesindeki 18 Yaş Üstü Bireylerde Tarama Çiğdem ATMACA Hebun ASLAN Kamil ÇOBAN ARAŞTIRMA ÖNERİSİ Bilimsel Araştırma Yöntemleri Dr. Sevim AŞİROĞLU İstanbul MAU Eğitim Bilimleri Fakültesi Mayıs 2017 GİRİŞ Problem Durumu: Halkın engelli bireylere karşı çok duygusal davranması. Toplum içindeki bireyler engelli bireylere acıyarak farkında olmadan ayrıştırmış ve etiketlemiş olmaktadırlar. Oysaki engelli bireylerin hiçbiri bunu istememekte, kendilerinin normal olarak nitelendirdiğimiz bireylerden farklı görülmesi onları rencide etmektedir. İnsanların olumlu olarak algıladığı acıma ve merhamet duyguları engelli bireylere karşı gösterildiğinde olumsuz bir tutum olarak kendini göstermektedir. Engelli insan tarih boyunca acıma, merhamet etme duyguları eşliğinde algılanmıştır. Kabile kültürlerinden bu yana süregelen ortak yaşam kültürü, koruma dayanışma geleneği ve buna paralel olarak din kurumları, engellileri, merhamet edilmesi, iyi davranılması öğütlenen insan kategorisi olarak göstermiştir. Bu acıma merhamet etme duygusu ve engellilerin aciz insan olduğu algısı, engellilere yönelik ayrımcılığın ve ayrımcı uygulamaların üstünün örtülmesine, çoğu durumda fark edilmemesine sebep olmaktadır. Bu algı biçiminde engelli ‘zayıf, başkasının yardımına muhtaç, acınacak bir varlık’ tır. Bu algının bir uzantısı olarak da “Engellinin yetenekleri kısıtlıdır. Toplum ondan bir şey beklememeli, onun yerine onun yaşamını idame ettirme görevini üstlenmelidir” yaklaşımı benimsenmektedir. Önyargılarla, bilgisizlikle ve iletişimsizlikle beslenen süreç, ötekileştirmeye dışlamaya evrilmiş, bunun sonucunda da engellilere yönelik ayrımcılık doğmuştur.(Akbulut, Gerçekten Eşit miyiz? Acıma Zayıf Görme Yok Sayma Ekseninde Engelli Ayrımcılığı, 2011) Engelliler aşağı konumdaki talihsiz bireylerdir. Bu sosyal kimlikleri önyargı ile damgalanmış değersiz kuşku duyulan ve önemsenmeyen kişiler olarak görülen engelliler hakkındaki hakim yaygın ve korku çağrıştıran olumsuz kaygıdan kaynaklanmaktadır. (Thomson, Olağan Dışı Bedenler) Engelliler ve sorunları görmezlikten gelinmese de onlara karşı gösterilen tutum çoğunlukla “acıma, dışlama, alay etme ve aşağılama biçiminde olmaktadır.” (Doğan, Engelliğin Psikososyal Boyutu Üzerine Söyleşi) Amaç: Araştırma probleminin en somutlaştığı yer amaçlardır. Amaçlar Ne? Nasıl? Niçin? sorularla ilgili olup, aydınlatılmak istenen değişkenleri ve bu değişkenler arasındaki ilişkileri sorgulama yeri ve ifadeleridir.(Karasar,2016)Bizim araştırmamızın amacı; engellilere bakış açısını ortaya koymaktır. Maltepe ilçesindeki 18 yaş üstü halkın Araştırmanın Önemi: Araştırmanın amacı için belirlenip toplanan verilerin hangi kurumsal ya da pratik sorunun çözümünde kullanılabileceğinin açıklanması, araştırmanın önemini ifade eder.(Karasar,2016) Engellilere karşı aşırı duygusal yaklaşım onların eksik bireyler olarak görülmesine sebep olmaktadır. Bu önyargılı tutum, engellilerin yararsız kişiler olarak görülmesine sebep olmakta ve farkında olmadan toplumdan dışlanmalarına yol açmaktadır. Bu nedenle halkın engellilere yönelik bakış açısının belirlenmesi önem taşımaktadır. Araştırma Sorusu: Birçok araştırmada, amaçlar, soru cümleleri ile ifade edilir. İfade ediliş kolaylığı ve fazlaca bir varsayıma dayanma zorunluluğunun olmayışı, bu yaygın kullanımın başlıca nedenleridir. Sorular açımlama ve ayrıntılı saptama düzeylerinde tek tek değişkenlerin sorgulanması şeklinde olabileceği gibi, değişkenler arasındaki ilişkiyi sorgulayacak türden de olabilir.(Karasar,2016) Bizim araştırmamızın soruları şunlardır: *Halkın engellilere bakış açısı nedir? *Eğitim durumuna göre halkın engellilere bakış açısı değişmekte midir? *Kadın erkek olarak fark var mıdır? *Yaşa göre bakış açısı değişmekte midir? Hipotez: Bilimsel yöntemin özünde sınama kavramı vardır. Araştırmacı ele aldığı probleme neden olan değişkenleri önce tahmin etmeye; sonra bu tahminini başkalarının da kabul edebileceği “ortak ölçütlere” göre sınamaya (denemeye) çalışır. Bu amaçla denenceler geliştirir.(Karasar,2016) Bizim araştırmamızın denencesi şudur: “Halk engellilerin eksik ve yardıma ihtiyacı olduğunu düşünüyor.” Varsayım: Araştırmada,bazı başlangıç noktalarının, ayrıca sorgulanmasına gerek görülmeden, önceden “doğru” kabul edilmesi gerekebilir. Bu kabule varsayım (sayıltı, faraziye, “assumption”) ya da “ön kabul” denir. (Karasar, 2016) Bizim araştırmamız da sorularımıza Maltepe ilçesinde oturanların içtenlikle cevap verdiği kabul edilmektedir. Sınırlılık: Araştırmada zorunlu ve tercihli sınırlıklar vardır. Araştırmacının ideal gördüğü ve normal olarak yapmak isteyip de çeşitli nedenlerle vazgeçmek zorunda kaldığı şeyler araştırmanın birinci tür sınırlılıklarındandır. Bunlar uygun görülen koşullardan zorunlu “sapma” anlamına gelir. (Karasar,2016) Bizim araştırmamızın sadece Maltepe ilçesindeki 600 kişiyi kapsaması araştırmamızın sınırlılığını oluşturmaktadır. Yöntem: Bu araştırmada genel tarama yöntemi kesit alma yaklaşımı kullanılmıştır. Genel tarama modelleri, çok sayıda elemandan oluşan bir evrende, evren hakkında genel bir yargıya varmak amacı ile evrenin tümü ya da ondan alınacak bir grup, örnek ya da örneklem üzerinde yapılan tarama düzenlemeleridir. (Karasar, 2016) Kesit alma yaklaşımında, gelişim, çeşitli gelişmişlik evrelerini temsil ettiği kabul edilen, birbirinden ayrı gruplar üzerinde ve bir anda(ansal olarak) yapılacak gözlemlerle belirlenmeye çalışılır. (Karasar,2016) Evren ve Örneklem: Evren araştırma sonuçlarının genellenmek istendiği elemanlar bütünüdür. (Karasar,2016). Bu araştırmada genel evren Türkiyedir. Çalışma evreni ise İstanbuldur. Araştırmanın örneklemi ise Maltepe ilçesidir. Örneklem belli bir evrenden, belli kurallara göre seçilmiş ve seçildiği evreni temsil yeterliliği kabul edilen küçük kümedir. Araştırmalar çoğunlukla ,örneklemler üzerinde yapılır ve elde edilen sonuçlar alındıkları evrene genellenir. (Karasar,2016) Maltepe ilçesinden değişik meslek ve hizmet gruplarından 18-25, 25-35, 35-45, 45+ yaş aralığındaki gruplardan örneklem alınmıştır. Veri Toplama Araçları: Veri toplama kaynakları:a)İnsanlar b)Belgeler c)Canlı ve cansız öteki varlık ve kalıntılardır.(Karasar,2016) Araştırma önerimizde soru sorduğumuz için insanlardan veri toplanmıştır. Araştırılan konuya olan fiziki yakınlıklarına göre de veri kaynakları: a)birincil(orijinal) ve b)ikincil(orijinal olmayan) olmayan üzere iki grupta toplanır.(Karasar,2016) Bizim araştırma modelimizde birincil veri kaynakları kullanılmıştır, veriler tutumlara sahip insanlardan bizzat toplanmıştır. Tutumlara ait özellikler araştırıldığı için yargısal ölçme kullanılmıştır. Yargısal ölçmelerde, herkesçe üzerinde anlaşılmış gözlenebilir ölçüt ve standartlar yoktur. Bunlar, tümüyle dolaylı ölçmeler olup göreli sonuçlar verir. Yargısal ölçmeler daha çok, başarı genel yetenek, kişilik, ilgi, tutum gibi psikolojik ve sosyolojik özelliklere yöneliktir.(Karasar,2016) Yargısal ölçmelerde görüşler genellikle ilgili kişinin yazılı ya da sözlü beyanı ile belli olur. Görüşler, tek tek sorularla ölçülür ve ayrı ayrı değerlendirilir. Genellikle, bunların topluca yer aldığı ölçme araçlarına anket denir.(Karasar,2016) Bizim çalışmamızda veri toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Anketi oluşturmak için önce bir soru havuzu oluşturulmuştur. Daha sonra özel eğitim alanında çalışan akademisyenlerin görüş ve önerilerine başvurulmuştur. Ayrıca daha önce engellilere yönelik tutumların incelenmesi için geliştirilen tutum ölçekleri incelenmiş geçerlilik ve güvenilirlikleri yüksek maddeler ankete dahil edilmiştir. Kaynak kişilere aşağıdaki beş maddelik anket uygulanmıştır: 1) Engelli bireyleri görünce ne hissediyorsunuz? o Farklı bir duygu hissetmiyorum. o Acıma ve merhamet duygusu hissediyorum. o Üzülüyorum. o Sevinip halime şükrediyorum. 2) Engelli bir bireyi görünce verdiğiniz ilk tepki ne oluyor? o Bende normal kişileri gördüğümdeki tepkilerimden farklı bir tepki oluşturmuyor. o İlgimi çektiği için bir süre bakıyorum. o Rahatsız etmemek için bakmamaya çalışıyorum. o Hemen yanına gidip bir şeye ihtiyacı olup olmadığını soruyorum. 3) Engelli bireylerin yaşadıkları zorluklarla ilgili herhangi bir bilginiz var mı? o Evet var. o Hayır yok. o Kısmen. 4) Engelli bireylerin aileleri ne hissediyor olabilir? o Üzgündürler o Savaşçıdırlar o Umutsuzdurlar o Çaresizdirler 5) Engelli bir bireyin çalışmasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz? o Yeterli düzenlemeler yapılırsa onlarda çalışabilirler. o Zaten zor bir hayatları var çalışmalarına gerek yok. o Bence çalışamazlar. o Kolay işlerde çalışabilirler.