Bireysel genetik özellikler her vücut hücresinde mevcuttur, fakat bu

advertisement
cinselliğin anatomi ve fizyolojisi
PROF.DR.LALE TAŞKIN
2015 nisan
• Seminal mayi: griye çalan beyaz renkte, yapışkan
karakterdedir. Spermlerin yaşaması için besin maddelerini
içerir
• Bir santimetreküp seminal mayi 60-120 milyon spermiyum
içerir
• 2-4 cm küp seminal mayi 200-400 milyon spermiyum
üretir.
• Bir cm küp 60-120 milyon spermiyum varsa normospermi
• 30-60 oligospermi
• 1-30 milyon hipospermi
• Hareketsiz ise nekrospermi
• Epididimis: olgunlaşan spermlerin depolandığı yerdir.
• Seminal Veziküller: Spermin beslenmesini sağlayacak ve vajendeki
asit ortamı nötralize edecek sıvıyı salgılar.
• Prostat: Sperm hareketini ve vajendeki asit ortamı nötralize edecek
sıvıyı salgılar.
• Bulboüretral bezler: Üretradaki idrarı nötralize eder ve üretrayı
kayganlaştırır.
• Duktus Deferens: Epididimislerin genişlemiş devamıdır. Sperm
iletiminde görev alır.
• Ejekülatör Kanallar: seminal vezikül ve prostat bezlerinden gelen
salgıları alır ve sperm ile karıştırır. Oluşana semeni ejekülasyon anında
üretraya ulaştırır.
• Üretra: Spermi vücut dışına taşır.
• Testislerin 2 görevi: 1-endokrin 2-ekzokrin,
• Testisler bir çifttir ve skrotum içinde spermatik kordon ile
asılı olarak bulunurlar. Büyüklükleri kişiden kişiye
değişmekle beraber, her biri ortalama 20-30 gram
ağırlığında, 4-5 santimetre uzunluğunda ve 2-2,5
santimetre kalınlıktadırlar.
• Spermatik kordonlar: seminal kanal (duktus vaz deferens),
arter, ven ve lenf damarlarını ihtiva eder.
•
Her testis içinde küçük ve oldukça kıvrımlı sperm
kanalcıkları bulunur. Bunlara seminifer tübül denir. Bu
kanalcıklar beyindeki hipofiz bezinin salgıladığı FSH’nın
etkisi ile spermatogenezis sürecini gerçekleştirir.
• Testislerin intertstisiyel hücrelerinden, yine hipofiz
bezinden salgılanan ve ICSH adı verilen hormonun
etkisiyle testosteron hormonu üretilir.
Erkek üreme sisteminin hormonal
kontrolü
• Hipotalamustan salgılanan gonadotropin
salgılayıcı hormon (GnRH) hipofizden
glikoprotein yapısınnda folikül stimüle edici
hormon (FSH) ve luteinize edici hormon (LHICSH) salgılanmasını sağlar.
• LH-ICSH endojen testosteron üretimini aktive
eder.
• FSH’nin kontrolu altında spermatogenezis olayı
testislerde gerçekleşir.
• Testis tümörleri 15-35 yaş arası erkeklerde en sık görülen
tümörlerdir.
• En önemli risk faktörü
• inmemiş testistir. Diğerleri;
• Testis travması
• Babada kardeşte olması
• İnguinal herni ve
• kabakulak orşiti
Erken tanı için
• Bilgilendirme ve
• KKTM
Erkek Boşaltım Yolları :
Epididimis
testislerde olgunlaşan spermler ileri yollara
sevkedilerek
• spermin hareket ve fertilizasyon yeteneği
kazandığı ve
• Depolandığı
epididimise
ulaşır.
Vesika seminalis:
• Epididimiste olgunlaşan spermler skrotumdan inguinal kanala
doğru ilerleyen kanal vasıtası/duktus deferens ile seminal
veziküle ulaşır.
• Seminal vezikül 6 cm uzunluğunda 1 cm genişliğindedir.
Mesane rektum arasında kese şeklindeki oluşumdur. Spermin
asit olan vajende yaşaması için alkalen mayi salgılar.
( alkalin, viskoz, berrak. içinde bol miktarda fruktoz,
aminoasit, prostataglandin ve fibrinojen olan mai)
Prostat bezi:
• Mesanenin altında yer alır. Arkada rektum ile
komşudur. 15-20 gm. Ağırlığında yaklaşık ceviz
büyüklüğündedir. alkalin mai salgılar ejakulasyonda kasılarak seminal mainin dışarı
atılmasını sağlar.
Cowper ( Bulbo-uretral bezler)
• Fındığa benzer iki tanedir. Prostat bezinin
iki yanında yer alır.. süte benzer koyu
kıvamlı, alkalin ve mukoprotein içeren mai
salgılar. Bu mai ayrıca seksüel birleşmede
penil üretrayı kayganlaştırdığı gibi
erkeklerdeki asit üretra ve kadının
vajinasındaki asit ortamı nötralize ederek
spermin hareket yeteneğini arttırır.
Seminal mayi
• Griye çalan beyaz renkte ve yapışkan
karakterdedir. İçinde spermlerin yaşamasını
sağlayan protein, lipid, fruktoz gibi besin
maddeleri bulunur.
• 1 cm küp seminal mayi 60-120 milyon spermium
ihtiva eder. Her ejakülasyonda yaklaşık 2-4 cm
küp seminal mayi ile beraber 200-400 milyon
spermium dışarı atılır.
KADIN ÜREME ORGANLARI
• İÇ ÜREME ORGANLARI
• DIŞ ÜREME ORGANLARI
Kadında iç ve dış üreme organları, over
hormonlarının etkisi ile gelişir ve
olgunlaşır. Bu gelişme İU hayatta
başlar pubertede ve fertil çağı
boyunca sür
DIŞ ÜREME ORGANLARI
• Mons pubis- bağ ve yağ dokusu
• Labium major- mons pubisten aşağı doğru inen
yağ ve bağ dokusu uzantısı, koruyucu görevi
vardır. Damar ve sinir yönünden zengin
• Labium minor-damar ve sinir↑
• Klitoris-labia minörlerin üstte birleştiği yer-damar
ve sinir↑
DIŞ ÜREME ORGANLARI

Vestibul-
labia minörler açıldığında ortaya çıkan üçgen
saha. Üretra ve vajina açılır. Vajinal açıklığın iki
yanında bartolin bezleri ve Himen de burada
bulunur.
Vestibül ince mukozal bir yapıya sahiptir. Bu
nedenle kimyasallardan(renkli ve kokulu hijyenik
bağ gibi) ısıdan, akıntıdan ve sıkı giyeceklerden
kolayca irrite olur. Bu nedenle pamuklu çamaşır
giyilmeli, bölge temiz ve kuru tutulmalı, sıkı
giyecekler giyilmemeli.
DIŞ ÜREME ORGANLARI
Himen: vajinal açıklığı kısmen örten elastikmukoz membran.
bekaret
Yunanca zar anlamına gelen “hymen” aynı zamanda evlilik
tanrısı Hymenaous'a da adını vermiştir
Ergenlik döneminde östrojen etkisi ile esnekliği artan ve
beden gelişimi ile birlikte açıklığı genişleyen bu zar,
bugüne dek yapılmış pek çok araştırmanın da gösterdiği
gibi kadınların ilk cinsel ilişkilerinde
kanama ve yırtık meydana gelmemektedir.
İlk cinsel ilişkide, olguların yalnız %43'ünde kanama meydana
geldiğini gösteren bir çalışmada, bu kanamanın kökeninin
de her zaman kızlık zarı
olmadığı, cinsel ilişki sırasında zarar görebilen diğer dış
genital organlar veya vajinanın da kanamada rol
oynayabildiği tanımlanmıştır.
bekaret
Ceza yasası değişmeden önce Bekaret kavramının
ahlak ile eş anlamlı kılınması, yurtlardan,
okullardan öğrencilerin muayeneye sevk
edilmesine, namus adına işlendiği iddia edilen
cinayetlere, intiharlara neden olmuştur.
Bugün Türkiye'de mevcut hukuki düzenlemeler,
tıbbi nedenler dışında mahkeme kararı olmadan
genital muayene yapılamayacağını açıklığa
kavuşturmuştur.
İç Üreme Organları
Overler:
• tuba uterinaların fimbrial ucuna komşu, iri badem
görünümünde
• Endokrin(hormon) ve ekzokrin(ovulasyon)
görevleri var
iki tabakası var.
1-medulla :kan, lenf ve sinir
2-korteks: Bir germ hücresi ile onu çevreleyen
folikül hücrelerinden oluşan
FOLİKÜLER yapılar mevcut
İç Üreme Organları
İç Üreme Organları
Tuba uterinalar:
• 10 cm uzunluk,0.6 cm çapında uzun
ince tüp şeklinde oluşumlar.
• Ovulasyonla overlerden atılan ovanın
uterusa taşınmasını sağlar.
• Ortada en geniş kısmı olan Ampullada
fertilizasyon gerçekleşir.
İç Üreme Organları
UTERUS ve GÖREVLERİ
• Kaslı, kalın duvarlı armut biçiminde bir
organ,
• 7,5 cm uzunluğunda ve 3.5 cm genişliğinde,
2.5 cm kalınlığında, 60 gr ağırlığında.
Simetrik, düzgün ve serttir.
• Her ay fertilize ovumun yerleşmesi için
uygun bir ortam hazırlamak
• Embriyo olgunlaşana kadar beslenmesini ve
olgunlaşmasını sağlamak
İç Üreme Organları
Serviks, uterusun vajene açılan kısmıdır. 2.5
cm uzunluğundadır. Ortada uterus kavitesi
ile vajeni birleştiren kanal bulunur.
Noboth glandları servikal kanaldadır.
Kokusuz, irritan olmayan,estrojen ve
progesterona cevap veren alkalen bir mai
salgılarlar.Bu mai de spermlerin asit olan
vajende yaşamasını sağlar.
İç Üreme Organları
İç Üreme Organları
İç Üreme Organları
İç Üreme Organları
Uterusun En iç tabakası Endometriyum:
• özel bağ dokusu,
• salgı yapan epitel hücreleri ve
• glandlardan oluşur.
• Over hormonlarının etkisi ile değişip kalınlaşır.
• uterin siklus/menstrual siklus bu tabakada olur.
• Bu değişim puberteden menopoza kadar sürer. 28
günde bir olaylanan bu değişime uterin ya da
menstrual siklus adı verilir.
• Over hormonlarının kontrolu altındadır.
İç Üreme Organları
Vajina
• Serviksten vajinal açıklığa kadar uzanır. 710 cm. uzunluğunda ince duvarlı ve
genişleme kapasitesine sahiptir.
• Vajinal mukoza katlardan oluşur. Bu katlar
vajenin doğum sırasında genişlemesini
sağlar.
• Vajinal mukoza estr&proges. cevap verir.
Böylece vajenin asit olan pH sı korunur.
İç Üreme Organları
Vajinanın görevleri:
• doğum kanalı,
• Koitusun gerçekleştiği ve
• Menstrual kanın dışa aktığı kanaldır.
Kadında Üreme siklusu
kadında Üreme
fonksiyonlarının
normal devam
edebilmesi için
menarştan
menopoza
kadar her ay
düzenli bir
siklusun
gerçekleşmesi
gerekir.
• Siklus ortalama 28 gün devam
eder. Bu müddet menstrual
kanamanın başlangıcından
diğer menstrual kanamanın
başlangıcına kadar olan
süredir.
Her siklus devresinde bir
ovum gelişir, olgunlaşır ve
fertilizasyona hazırlanır. Bu
sırada endometriyumda
fertilize ovum için hazırlanır.
ÜREME SİSTEMİNİN HORMONAL
KONTROLU
Tüm hayat boyunca etkileri süren
hormonlar embriyonik ve fetal
hayatta bile üreme organlarının
normal gelişimleri için önemlidir.
Üreme sisteminde hipotalamushipofiz- over ekseninde pozitif ve
negatif geri bildirimler ile hormonal
kontrol sağlanır.
Hipofiz ön lobundan salgılanan ve
overleri etkiliyen GTH’lar,
hipotalamustan salgılanan GnRH
tarafından kontrol edilir.
GnRH, hipotalamusta sinir hücreleri
tarafından salgılanır.. Muhtelif
beyin merkezleri GnRH ‘nu etkiler.
Hipofiz önlobundan salgılanan GTH’lar:.
FSH:
Erkekte spermatogenezisin olaylanmasında
rol oynar.
Kadında;Puberte ile beraber her siklusta
overlerdeki folliküllerin olgunlaşmasını ve
olgunlaşan folliküllerden estrojen
salgılanmasını sağlar.
LH:
Erkekte: ismi ICSH’dur.
Testesteron yapımını kontrol ederler.
Kadında: FSH ile birlikte ovulasyonu ve
korpus luteumun şekillenmesini sağlar.
LH, testis ve ovaryum hücrelerinde hormon
yapımında kullanılmak üzere kolesterol
yığılmasını sağlar..
.
testesteron
• Testesteron, embriyonik hayatın 2. ayında
salgılanmaya başlar. Bu devrede az salgılanması erkek
fetusta dış genitallerin yeterli gelişmemesine neden
olur. 11-13 yaşlar arasında salgılanması artar, 40
yaştan sonra azalır, 80 yaşta %20 kalır.
• Pubertede sekonder seks karakterlerinin gelişimini
sağlar.
• Laringeal mukoza hipertrofi olur, larinks genişler e
ses kalınlaşır.
• Kaslarda protein,
• kemiklerde kalsiyum depolar, kemik uzamasından ve
epifizleşmeden sorumludur..
• Metabolik hızı artırır
• Kırmızı kan hüc artırır.
estrojenler
• Estrojenler; estrodiol
ve estrone olarak iki
şekli bilinir. Estriol
estrodiol ve estrone
‘nun son ürünüdür.
• Çocuklukta çok az
salgılanır, pubertede
20 kez artar.
• Ovarial föliküllerden
salgılanan estrojenler
• Hipotalamus ve hipofizi geri
bildirim mekanızması ile
etkiler.
• Primer ve sekonder seks
karakterlerinin gelişimini
sağlar
• Uterus, vajina, serviks, fallop
tüplerini ve memeleri
pubertede; üreme siklusunda,
gebelikte ve menopozda
etkiler.
• Siklusun ilk yarısında
endometriyumda proliferatif
fazı hazırlar
• Kalsiyum metabolizmasını
etkiler, kemik uzamasına vve
epifizleşmeden sorumludur.
• Metabolizma hızını artırır.
• Kan kolesterolünü ayarlar.
progesteron
• Korpus luteumdan salgılanan
progesteron hipotalamus ve
hipofizi geri bildirim
mekanızması ile etkiler.
• Siklusun ikinci yarısında
endometriyumda
sekretuvar fazı hazırlar
• Gebelikte endometriyumun
yıkılmasını önleyerek
gebeliğin devamını sağlar.
• Üreme sistemini pubertede,
üreme siklusunda ve
gebelikte etkiler.
• Bazal vucut ısısını
yükseltir.
• Solunum merkezini
uyararak solunumu artırır.
prostaglandinler
• Birçok dokuda bulunur.
Erkekte veziküle
seminalisten salgılanır.
• Üreme siklusu ile
ilişkileri;
• Olgun over folikülü
içindeki Prostaglandin
artışı ovulasyonun
gerçekleşmesini sağlar
• Endometriyumdan
sentez edilen
prostaglandinler
uterus
kontraksiyonlarını
artırır.
• Menstruasyon
mekanızmasında rol
oynar.
Kadında üreme siklusu
•
•
Üreme sisteminde iki siklus
gerçekleşir
•
1-OVARİAL SİKLUS
•
2- ENDOMETRİYAL SİKLUS
Ovariyel siklusun iki fazı vardır.
1-Foliküler faz
2-Luteal faz
•
Folikül olgunlaşmasının gerçekleştiği
faza FOLLİKÜLER FAZPREOVULATUVAR FAZ
estrojen hormonu salgılanır
Korpus luteumun şekillendiği ve
dejenere olduğu faza
LUTEAL FAZ-POSTOVULATUVAR
FAZ
progesteron ve estrojen hormonları
salgılanır.
Foliküler faz
Siklusun ilk günü ovariyel foliküller FSH’ya cevap
vermeye ve gelişmeye başlar.
Gelişmesini sürdüren folikülden daha fazla
miktarda estrojen/foliküler mayi salgılamaya
devam eder. Bu mayi folikül içine dolarak bir iç
basınç yaratır.
Bu sırada folikül içindeki primer oosit büyür ve I.
Meyoz bölünmesini gerçekleştirerek oosit II.
adını alır.
Böylece gelişmiş olan foliküle Graff folikülü denir.
Ov
aryum
Folikül gelişimi
Ovulasyon
Korpus luteum
gelişimi
Korpus luteumun
dejenerasyonu
OVULASYON
foliküler mayinin yaptığı iç basınç ve folikül
çevresindeki damarlaşmanın yaptığı dış basınç ile
graaf folikülü en ince yerinden çatlayarak
içindeki oosit II overlerden atılır. Bu olaya
ovulasyon denir.
Ovulasyon siklusun yaklaşık 12-14. günlerine
rastlar. Bu sırada estrojen kandaki en yüksek
düzeyindedir.
luteal faz
Ovulasyondan sonra ilk 3 günde geride kalan folikül
hücrelerinin içine kolesterol yığılmaya başlar ve
sarı bir görünüm alır. Bu nedenle bu oluşuma korpus
luteum, bu faza da luteal faz denir.
Korpus luteumdan daha çok progesteron daha az
estrojen salgılanır. Korpus luteum ovulasyondan
sonra 1 hafta olgunlaşmaya devam eder. Bu zaman
fertilize ovumun implantasyon zamanıdır. Eğer
fertilizasyon olmamış ise korpus luteum gerilemeye
başlar. Böylece progesteron ve estrojenin kandaki
düzeyi düşer.
Gebelik oluşmazsa
Korpus luteum geriler; progesteron ve östrojen düzeyleri düşer
(korpus albikans)
Endometriyumun kan desteği azalır
Endometriyal dokular dökülür
= menstrüasyon
ENDOMETRİYAL SİKLUS
• Üreme siklusunda
İkinci bir siklus,
ovariyal siklus
tarafından
etkilenerek
fertilize ovumun
implantasyonu için
hazırlanan
endometriyumda
görülür.
•
Endometriyal
siklusun üç fazı
1. proliferatif faz
2. sekretuvar faz
3. menstrual faz
• Proliferatif Faz
-overlerde folilüler
fazın kontrolundadır
• Sekretuvar faz
- overlerde luteal
fazın kontrolündedir.
Endometriyal fazlar
• Sekretuvar fazın son
günü iskemik faz
olarak isimlendirilir.
Ovulasyondan 24-48
saat içinde
fertilizasyon
gerçekleşmez ise
korpus luteum geriler,
estrojen ve
progesteronun kandaki
seviyeleri düşer,
• endometriyumun
fonksiyonel tabakası
geriler ve iskemi
görülür.
Endometriyum
menstruasyona
hazırdır.
Ovulasyondan sonra
14 gün süren bu faza
premenstrual faz da
denir.
Endometriyal fazlar
•
•
•
Menstrual Faz
Korpus luteumun gerilemesi ile
progesteron ve estrojen
hormonları çekilmesine ve
progesteronun kontrolu altındaki
prostaglandinlerin
endometriyumda birikmesine
bağlı
Endometriyal arterlerde spazm
fonksiyonel tabakada iskemi
•
kan damarlarında nekroz ve
kanama
•
Kanamanın artması üstteki
nekroze fonksiyonel
tabakanın kalkmasına neden
olur
•
Uterin kaviteye dökülen
doku ve kan uterus
kontraksiyonlarını
başlatır.Böylece vajinal
kanama ile tüm fonksiyonel
tabaka atılır.
Uterus
(endometriyum kalınlığı)
menstruasyon
Menstruasyonun Mekanizması
Endometrial fonksiyonlar, estrojen ve progesteron hormonları
tarafından kontrol edilir.
endometriyal spiral arterler ovariyal hormonlara karşı
hassastır ve menstruasyonun olaylanmasında anahtardır.
Prostaglandinler sekretuvar fazda progesteronun etkisi
altında endometriyumda birikir ve endometriyum
arteriollerinde vazokonstrüksiyon yaparak endometriyumun
fonksiyonel tabakasına kan akımının azalmasına, iskemiye
ve arteriollerde nekroz ve kanamaya yol açar.
Bu kanama ile tüm fonksiyonel tabaka dökülür,
Düz arteriyollerin beslediği bazal tabakadan endometriyal siklus
yeniden şekillenir.
menstruasyon
• Progesteron, prostaglandinler üzerine etkisinden
dolayı menstrual sürecin ortaya çıkmasında önemli
rol oynarlar.
• Progesteronun ortamda olmadığı anovulatuvar
kanamalar, estrojenin düşmesi ile proliferatif
fazdaki endometriyumun yıkılması ile gerçekleşir.
• Menstrual kanama, rüptüre olmuş kan damarlarının
vazokonstruksiyonu ve hasar görmüş damarlarda
pıhtılaşmanın hızla şekillenmesi ile kontrol edilir.
Menstrual fazdaki değişiklikler
Premenstrual
gerilim/sendrom:
• Pr. mens. Dönemde (7-10
gün önce) başlar
• 30-40 yaşlarda sık görülür.
Belirtileri;
• Emosyonel değişiklikler
• Somatik problemler
• Motor etkiler
Nedenleri:
• Estr/prog. Dengesizliği
• Sıvı retansiyonu
• Prostaglandinlerin aşırı
salgıl.
• Diyetteki vit. Ve şeker
yetersizliği
• Psikososyal faktörler
Tedavi:
• Danışmanlık
• Kafein ve Na düşük diyet
• Egzersiz ve vitaminler
• Diüretikler
• Analjezik ve trankilizanlar
Menstrual fazdaki değişiklikler
Dismenore
Primer dismenore
• Pelvik bir patoloji ile ilgili değildir.
• Ovulasyonlu sikluslarla
• Şişmanlıkla ve
• Uzun süren menstrual kanama ile
ilişkili olduğu belirtilmektedir.
• 20 yaşlarda artar. İlk doğumla
birlikte azalır. (uterin adrenerjik
sinir ağındaki azalmaya bağlı)
Belirtileri
• Kanamadan 1-2 gün önce ortaya
çıkar.
• İlk 24 saatte artar
• Alt abdominal bölgede kramp
şeklinde,bele, kasıklara vulvaya
yayılabilir.
• Terleme yorgunluk, GİS belirtileri
MSS belirtileri
Nedenleri:
• Ovulasyonlu sikluslarla ilişkili(progesteron/prostoglandin salgılanması)
• Bazen psikolojik faktörler
Tedavi
• Sıcak uygulama
• Uygun beslenme
• Egzersiz
• Uyku
• Masaj
• Olumlu turum geliştirme
• İlaç tedavisi – ovulasyonu baskılıyan oral
kontraseptifler
•
ya da prostaglandin sentezini baskılıyan
non-steroidal antienflamatuvar ilaçlaraspirin, ibuprofen, naproksen sodyum gibi.
Menstrual fazdaki değişiklikler
Sekonder dismenore
• Pelvik bir patoloji ile
ilgilidir. (PID,
endometriozis,
myomlar,uterus
prolapsusu, servikal
stenoz gibi)
• Tedavi nedene
yöneliktir.
• Primer ve sekonder
dismenoreyi ayırt
etmek önemlidir. Bunun
için;
• Menarş özelliği
• Siklusun özelliği
• Üreme hikayesi
• Emozyonel faktörler
araştırılır.
Vulva sağlığı için kadının uyması gereken hijyen
kuralları;
• Her eliminasyondan önce ve sonra eller yıkanmalıdır.
• Vulva her zaman kuru ve temiz tutulmalıdır..
• Her eliminasyondan sonra önce vulva sonra anal bölge olmak
üzere vulva önden arkaya doğru temizlenmeli ve kurulanmaldır.
• Yıkama ve kurulama işlemi tuvalet kağıdı aracılığı ile olmalıdır.
Böylece el- vulva- anal bölge arasındaki kontaminasyon zinciri
kırılmış olur.
• Her gün banyo yapılmalı, iyi yıkanmış, iyi durulanmış hafif ve
sıkmayan pamuklu kulot kullanılmal› ve her gün değiştirilmelidir.,
• Kulotun yıkanmasında fazla deterjan, beyazlatıcı ve yumuşatıcı
kullanılmamalı, iyice durulanmalıdır.
• • Vajinal deodoranttan ve sık yapılan antiseptikli vajinal duştan
kaçınılmalıdır (ortalama haftada bir kez yapılması normaldir)
• Beyaz ve parfümsüz tuvalet kağıdı ve hijyenik bağlar tercih
edilmelidir.
• Menstruasyon sırasında pedler günde en az 3-4 kez
değiştirilmelidir
• Banyo sırasında vulva dikkatlice yıkanmalıdır.
• Klorlu suda, havuzda ve denizde yüzdükten sonra mutlaka hemen
duş alınmalı ve kuru mayo giyilmelidir.
• Bornozlar ya da havlular kuru tutulmalı ve kuru giyilmelidir.
• Başkasına ait havlu ya da çamaşırlar kullanılmamalıdır.
• Sıkı giyecekler perineal ventilasyonu önleyerek nemli bir ortam
yaratacakları için tercih edilmemelidir.
• Cinsel eş temiz olmalı, şüpheli bir durum varsa mutlaka kondom
kullanılmalıdır..
• Ventilasyonu sağlamak ve kuru tutmak için gece yatarken kulot
çıkarılmalıdır.
• Tek eşli cinsel yaşam, kondom ile enfeksiyonlardan korunmak,
doğurganlığı planlamak, erken yaşta cinsel ilişki ve gebelikten
sakınmak üreme sağlığı için alınması gereken önlemlerdir.
Erkek üreme sistemi
Testisin iki görevi
ekzokrin
endokrin
• Seminal mayi: griye çalan beyaz renkte, yapışkan
karakterdedir. Spermlerin yaşaması için besin maddelerini
içerir
• Bir santimetreküp seminal mayi 60-120 milyon spermiyum
içerir
• 2-4 cm küp seminal mayi 200-400 milyon spermiyum
üretir.
• Bir cm küp 60-120 milyon spermiyum varsa normospermi
• 30-60 oligospermi
• 1-30 milyon hipospermi
• Hareketsiz ise nekrospermi
• Epididimis: olgunlaşan spermlerin depolandığı yerdir.
• Seminal Veziküller: Spermin beslenmesini sağlayacak ve vajendeki
asit ortamı nötralize edecek sıvıyı salgılar.
• Prostat: Sperm hareketini ve vajendeki asit ortamı nötralize edecek
sıvıyı salgılar.
• Bulboüretral bezler: Üretradaki idrarı nötralize eder ve üretrayı
kayganlaştırır.
• Duktus Deferens: Epididimislerin genişlemiş devamıdır. Sperm
iletiminde görev alır.
• Ejekülatör Kanallar: seminal vezikül ve prostat bezlerinden gelen
salgıları alır ve sperm ile karıştırır. Oluşana semeni ejekülasyon anında
üretraya ulaştırır.
• Üretra: Spermi vücut dışına taşır.
Erkek üreme sisteminin hormonal
kontrolü
• Beyinden salgılanan nöropeptitler ve nörotransmiterler
(dopamin, norepinefrin, asetil kolin, serotonin)
hipotalamusta gonadotropin salgılayıcı hormonu (GnRH)
uyarır. GnRH hipofizden glikoprotein yapısınnda folikül
stimüle edici hormon (FSH) ve luteinize edici hormon
(LH) salgılanmasını sağlar. • LH spermatogenezisi dolaylı
olarak uyarırken, endojen testosteron üretimini de aktive
eder. • FSH’nin hedefi ise spesifik reseptörleri olan Sertoli
hücreleridir. Bu nedenle testosteron ve FSH, seminifer
kanal epiteline etki eder. E
• Testosteron, testisin leydig hücrelerinden salgılanan bir hormondur.
Adenohipofizden puberteyle birlikte salgılanmakta olan
gonodotropinler leydig hücrelerinden testosteron salgılanmasını artırır.
Testosteron hormonunun en önemli etkisi vücuttaki protein dengesini
olumlu yönde düzenlemesidir (Anabolizan etki). Bunun sonucu olarak
da erkek vücudu daha kaslı bir görünüm kazanır, kasları daha güçlü
olur. Vücuttaki protein dengesinin olumlu yönde etkilenmesiyle
kemikleşme ve kemiklerin büyümesi de kolaylaşır. Testosteron alyuvar
yapımını artırır. Testosteron vücudun bazal metobalizmasını da
yükseltir. • Testosteron gırtlak kaslarını, kıkırdaklarını ve ses tellerini
büyütmektedir. Bu da erkeklerde sesin kadınlara oranla daha kalın
olmasın ayol açar. • Penis skrotum ve testislerde büyümeyi sağlar. •
Deriyi daha dayanıklı kılar.Kıllanmayı düzenler
•
Kadınlarda cinsel cevap
siklusu:
Cinsel uyarı : Tanımı
ve ölçümü zor olan
psikolojik ve fizyolojik değişikliklerin tümüdür.
iki şekilde ortaya çıkar.
1-Psişik uyarı: görme, işitme, koku alma
2- refleks uyarı: tamamen refleks bir olay
olup dokunma ile ortaya çıkar.
Bu her iki uyarı birbirini etkileyici
niteliktedir.
Refleks uyarıda Genital bölgedeki dokunmaya ve basınca
duyarlı reseptörler ile özellikle estrojenin etkisindeki
vajinal mukoza önemli role sahiptir.
• Kadınlarda Cinsel Cevabın İlk Belirtisi olan
Vajinal Lubrikasyonda Fizyolojik Aktivite
(cinsel uyarıdan 10-30’’ sonra başlayan ve vazokonjesyon sonucu vajinal
duvardan sızan transüda karakterinde mukoid sıvı)
S1 -S2 -S3 den gelen parasempatik uyarı
Vagina arteriyollerinde dilatasyon
Vazokonjesyon
Transüdasyon
Kadınlarda cinsel cevap
siklusu:
Vazokonjesyon ile başlayan uyarılma döneminde
Klitoris ereksiyonu
Labialarda ve memelerde konjesyona bağlı
dolgunluk
Ateş basması
Uterusun pelviste yükselmesi
Volonter kaslarda tonüs artışı
Kadınlarda cinsel cevap
siklusu:
Cinsel cevap siklusu 3 evrede gerçekleşir
Plato evresi
Orgazm
Çözülme
Plato evresi
Cinsel uyarının sürmesiyle birlikte cinsel heyecan giderek
artar ve plato evresine girilir.
• Cinsel organlardaki ve memelerde yerel kanlanma artışının
yanında genel olarak kan dolaşımı hızlanır.
• Plato evresinin sonlarına doğru kaslardaki gerilim,
solunum ve kalp hızında ve kan basıncında artma
belirginleşir ve perine kaslarında kasılmalar gözlenir
Kadınlarda cinsel cevap
siklusu
Orgazm evresi:
• Evreler arasında süre açısından en kısa ancak
cinsel haz açısından en yoğun olanıdır. Orgazm
sırasında vajinanın dış 1/3 lük kısmındaki
kaslarında ritmik kasılmalar meydana gelir. Bu
kasılmaların şiddeti ve sayısı kişiden kişiye
oldukça değişkendir. Genellikle 3-5 bazen 10-15
defa kasılma olur. Başlangıçta çok güçlü ve kısa
aralıklarla olan bu kasılmaların, gittikçe şiddeti ve
aralık süresi uzar.
Kadınlarda cinsel cevap
siklusu
Çözülme evresi:
• Genital organlarda oluşmuş fizyolojik
değişikliklerin aynı sırayı takip ederek uyarı
öncesi duruma dönmesi, gevşeme dönemi.
Kadınlarda cinsel cevap
siklusu:
Fizyolojik olarak orgazm vajinal ve
klitoral uyarıların klitoriste
toplanması ile klitoris ve beyin
arasında gerçekleşir, cinsel
bölgelerden başlayarak tüm bedende
hissedilir.
Mastürbasyon ya da cinsel birleşme ile
yaşanan orgazm fizyolojik açıdan
Orgazm Tipleri
•
•
Vulvar (klitoral, mastürbatuar) orgazm
Vajinal ( koital) orgazm
1. tip orgazm: Regüler kontraksiyonlar serisi.
13 sn süreli 2-6 kontraksiyon
2. tip orgazm: Regüler ve irregüler
kontraksiyonlar. 50 sn süren 57kontraksiyon
3. tip orgazm: İrregüler kontraksiyonlar
serisi. 24 sn sürer.
Kadında Cinsel Yanıt Döngüsü
Erkekte Cinsel İşlev Fizyolojisi ve
Cinsel Yanıt Döngüsü
• Uyarılma evresi:( psişik
ve refleks)
Erkekte dış genital organlar cinsel
uyarıya belirgin duyarlılığa sahiptir.
Uyarılma genital organlarda bölgesel
konjesyona bağlı Peniste ereksiyon ile
başlar.
• Plato evresi:
. Kadınlarda olduğu gibi erkeklerde de cinsel
organlardaki kanlanma artışının yanında
vücudun genelinde de kan akım hızında artış
olur. Bu evrenin süresi kişiler arasında hatta
aynı kişide değişik zamanlarda oldukça
değişkendir. Erken boşalması olan erkeklerde
aşırı kısadır.
• Orgazm evresi:
Bu evrede ejakulasyon gerçekleşir. Orgazm
evresi boyunca testis derisi ve testislerde
plato evresinde oluşan değişikliklere ek başka
bir şey gözlenmez.
• Çözülme evresi:
Kadınlarda olduğu gibi bu evrede, genital
organlarda oluşmuş fizyolojik değişikliklerin
aynı sırayı takip ederek uyarı öncesi duruma
dönmesi gerçekleşir, gevşeme yaşanır.
• Yanıtsız evre:
Bu evre sadece erkeklerde vardır. Orgazmdan
sonra erkekler yeniden cinsel olarak
uyarılmaları için kişisel farklılıklar
gösterebilen ve yaşla paralel olarak artan bir
süreye gereksinim duyarlar.
Download