ın tarihi ve Sırbistan İslam Birliği’Sırbistan : خبري ايران بالكان- پايگاه تحليلي 7262: کد خبر18:26 - 1390 آبان4 ،چهارشنبه EBRU ASLIER sorun Gittikçe önem kazanan Balkan coğrafyasının baş aktörlerinden biridir Sırbistan. Bugünlerde ın tarihi de ilginç gelişmelerle dolu. İşte ’çıkaran ülke yaftasından kurtulmak isteyen Sırbistan …nin okumaya değer hikâyesi’da kurulan İslam Birliği’Sırbistan ve Sırbistan Güney Slavlar 7. yüzyılda günümüzdeki Sırbistan topraklarına girerek :IranBalkan(IRBA) Hıristiyanlığı kabul ettiler. I. Mihailo tarafından Karadağ'da kurulan Duklja Sırpların kurduğu ilk büyük devlet olarak bilinmektedir. I. Mihailo 1077 yılında Papa'nın elinden taç giymiştir. Sırplar Bu devletlerden en güçlüsü 1346 yılında Stefan Duşan .Orta Çağ boyunca çeşitli devletler kurdular tarafından kurulan Sırp İmparatorluğu'dur. Üsküp'te taç giyen Stefan Duşan Teselya ve Epir'i ele geçirdi. Bizans İmparatorluğu'nun Balkanlardaki topraklarını alarak imparatorluğunun sınırlarını iki katına ulaştırdı. 1355 yılında öldükten sonra yerine oğlu V. Stefan Uroş geçti. V. Stefan Uroş güçsüz bir liderdi. Sırbistan'ın yönetimi 1371 yılında Sırbistan Prensliği'ni kurmuş olan Lazar Hrebelyanoviç'in eline geçti. Osmanlılar ilk defa 14. yüzyılın ortalarında Sırplarla karşı karşıya geldiler. 26 Eylül 1371 tarihinde I. Murat'ın kumandanı Lala Şahin Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu Sırp kralı Vukaşin Mrncavçeviç'in ordularıyla karşı karşıya geldi. Osmanlılar savaşa çok rağmen Sırp ve Bulgarlardan oluşan rakiplerini Meriç nehri daha az sayıda askerle katılmalarına kıyısında yapılan Sırpsındığı Savaşı'nda ağır bir yenilgiye uğrattılar. Böylece Sırp İmparatorluğu ortadan kalktı. 1389 yılındaki I. Kosova Savaşı 'nda Sırplar bu sefer Lazar Hrebelyanoviç'in komutasında tekrar Osmanlılarla karşı karşıya geldiler. Hem Osmanlı padişahı I. Murat'ın komutasındaki Osmanlı ordusu, hem de Lazar Hrebelyanoviç'in komutasındaki Sırp ordusu ağır I. Murat'ın oğlu .kayıplar verdi. Savaşın sonunda her iki hükümdar da savaşta ölenler arasındaydı Yıldırım Bayezid savaştan sonra kral olan Lazar'ın oğlu Stefan Lazareviç'le yakın bir ilişkiye girdi. Ayrıca Lazar'ın kızı Olivera Despina Hatun'u eş olarak aldı. Osmanlı Hanedanı'yla Sırp kraliyet sonra da devam etti. II. Murat daha sonraları Lazar'ın torunu hanedanı arasındaki akrabalık ilişkileri Mara Brankoviç'le evlendi. 1456 yılında II. Mehmed Belgrad'ı kuşattı ama alamadı. Nihayet Belgrad Ağustos 1521 tarihinde Kanuni Sultan Süleyman tarafından Osmanlı topraklarına katıldı. Böylece 8 .Sırbistan'ın tümü Osmanlıların eline geçmiş oldu OSMANLI DÖNEMİ Osmanlı döneminde Belgrad gibi bir çok Sırp şehirleri geliştiler ve büyüdüler. Müslümanlığa geçen Sırpların ve Osmanlı Devleti'nin diğer bölgesinden göç eden Müslümanların bu şehirlere yerleşmeleri sonucu bir Osmanlı karakteri kazandı. Hristiyan Sırplar daha ziyade köylerde tarımla uğraşmayı tercih ettiler. Belgrad gelişip büyümesine karşılık 17. yüzyılın sonlarından itibaren Avusturya çekişmelerine sahne oldu. Osmanlıların II. Viyana Kuşatması'ndaki yenilgisini -Osmanlı a kadar ilerlediler ve Osmanlıların toparlanmasına fırsat ’fırsat bilen Avusturyalılar Belgrad Kutsal İttifak Savaşları gerçekleşen bu kuşatma sırasında -vermeden şehri kuşattılar. Osmanlı nın eline geçti. Osmanlıların yoğun baskısıyla şehir 2 yıl ’de Avusturya’Belgrad Kalesi 8 Eylül 1688 sonra geri alındıysa da tahribatın boyutları çok büyüktü. Osmanlılar kısa sürede şehri imar ettiyse de yüzyıl .18 .yılları arasındaki Avusturya saldırıları ile yeniden tahrip edildi 1791-ve 1789 1739-1717 boyunca Belgrad dönem dönem Avusturya'ya (Pasarofça Antlaşması), dönem dönem de Osmanlı .egemenliğine girdi (Ziştovi Antlaşması) SIRPLARIN BAĞIMSIZLIĞI yüzyıl başlarında Avusturya ve Rusya, Sırbistan'da halkı Osmanlı egemenliğine karşı kışkırtma .19 siyaseti uygulamaya başladılar. Ayrıca buradaki yeniçeriler Müslüman ve Hristiyan halka karşı çok kötü davranarak halkı iyice bezdiriyorlardı. Bu ortamda Sırplar sıradan bir çoban olan Kara da ’Yorgi'nin önderliğinde ayaklandılar. Ruslardan da aldığı destekle Kara Yorgi 13 Aralık 1806 Rus Savaşı sırasında Belgrad Kara Yorgi'nin önderliğindeki -Osmanlı 1812-a girdi. 1806’Belgrad isyancıların elinde kaldı. Savaşın bitmesinden sonra Osmanlılar Sırbistan'daki isyancıları yenerek Belgrad'ı tekrar ellerine geçirdiler. Kara Yorgi 21 Eylül 1813'de diğer isyancılarla birlikte canını kurtarmak için Avusturya'ya kaçtı. Bağımsızlıklarını kazanmak isteyen Sırplar Viyana Kongresi'ne Ruslar bir heyet gönderdiler. Ancak bir sonuç alamayınca tekrar isyan ettiler ve hareketleri tarafından desteklendi. Rusya ile yeni bir savaş istemeyen ve bölgeye yönelik muhtemel bir Rus müdahalesine engel olmak isteyen Osmanlı Devleti, Sırpların yeni önderi Miloş Obrenoviç'i Baş kabul etti. Kara Yorgi de Sırbistan'a geri Knez olarak tanıdı ve Sırplar'a bazı imtiyazlar verilmesini döndü ama kısa bir süre sonra Miloş Obrenoviç'in emriyle 1817 yılında öldürüldü. Sırpların kurduğu Sırp Prensliği önce Osmanlı Devleti'nin denetimi altında yaşadı. 1867 yılına kadar Osmanlılar Belgrad'da bir birlik bulundurmaya devam ettiler. 1878 yılındaki Berlin Antlaşması'yla Sırbistan tamamen bağımsız oldu ve 1882 yılında Sırbistan Krallığı ilan edildi. Bu dönem boyunca Kara .Yorgi'nin ve Obrenoviç'in torunları Sırbistan yönetimine egemen olan iki hanedandır YÜZYIL .20 Ekim 1912'de Balkan Savaşları patlak verdi. Sırbistan Üsküp ve Manastır'ı Osmanlı Devleti'nden 8 ele geçirerek bu savaşlardan karlı çıktı. 28 Haziran 1914 tarihinde de Gavrilo Princip adında bir Ferdinand'ı bir saldırı sonucu öldürmesiyle I. Macaristan veliahtı Arşidük Franz-Sırpın Avusturya Dünya Savaşı başladı. I. Dünya Savaşı'nda 1 milyonu aşkın Sırp öldü. Ancak toprak bakımından Sırbistan gene karlı çıktı. Savaşın bitiminde 1 Aralık 1918 tarihinde Yugoslavya Krallığı (Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı) kuruldu. Yugoslavya kurulduğu tarihten başlayarak içinde barındırdığı etnik grupların çatışmalarına sahne oldu. Yugoslavya'dan ayrılmak isteyen bazı Hırvatlar faşist eğilimli Ustaşa örgütünü kurarak terör eylemlerine giriştiler. 9 Ekim 1934'de Karacorceviç ndan gelen kral I. Aleksandar bir Ustaşa militanı tarafından Fransa'da suikast sonucu ’Hanedanı ne ’öldürüldü. II. Dünya Savaşı başlayınca Yugoslavya komşularının tersine Mihver Devletleri katılmadı. 1941 yılında Nazi Almanyası tarafından işgal edildi ve kısa bir süre içinde teslim olarak birkaç parçaya bölündü. Son Yugoslavya kralı II. Petar, Londra'ya kaçtı. Slovenya'nın büyük bölümü ve Banat doğrudan Almanya'ya bağlandı. İtalya daha önce hak iddia ettiği Slovenya'nın bir bölümünü aldı. Karadağ'ı işgal eden İtalyan birlikleri güneyi ile Dalmaçya'nın önemli göstermelik bir meclisle bağımsızlık ilan etti. Kosova Arnavutluk'a verildi. Vojvodina'nın büyük .bölümü Macarlarca ilhak edildi. Sınırları iyice daralan Sırbistan'da kukla bir rejim başa geçirildi Hersek'in bağlandığı -Sırbistan ve Makedonya'nın geri kalan kesimi Bulgaristan'a bırakıldı. Bosna Hırvatistan'da ise Ustaşa önderi Ante Pavelic'in yönetiminde faşist bir rejim kuruldu. II. Dünya Savaşı boyunca Yugoslavya topraklarında acımasız bir soykırım yaşandı. Yahudi ve Çingeneler'in büyük bir bölümü ortadan kaldırıldı. Hırvatistan'da çok sayıda Sırp öldürüldü. Faşizme karşı halk arasında başlayan direniş hareketleri iki grupta toplanıyordu: Birisi işgalden önce Yugoslavya Draža Mihailović 'in önderliğinde kurulan ve Çetnikler olarak Ordusunda görevli olan Albay bilinen çetelerdi. Diğeri ise Josip Broz Tito yönetimindeki Yugoslavya Komünist Partisi'nin Temmuz 1941'de başlattığı silahlı ayaklanma hareketiydi. Kendilerine Partizan adı veren bu Sovyet birliklerinin ortak harekâtıyla Ekim 1944'te Belgrad'ı ele geçirdi. Çetnikleri de kuvvetler yenerek Yugoslavya'ya hâkim olan Partizanlar 2 Aralık 1945'te Demokratik Yugoslavya Federasyonu'nun kurulduğunu ilan ettiler. 1946 yılında ülkenin adı Yugoslavya Federal Halk Cumhuriyeti, 1963'de de Sosyalist Federal Yugoslavya Cumhuriyeti olarak değiştirildi. Soğuk Savaş yıllarında Tito'nun önderliğindeki Yugoslavya diğer Doğu Bloku ülkelerine göre SSCB'den daha bağımsız bir siyaset izledi. 1990'ların başında Doğu Bloku'nda başlayan çözülme Yugoslavya'yı da Hersek -etkiledi. 1992 yılında Slovenya, Hırvatistan, Makedonya Cumhuriyeti ve Bosna .Yugoslavya'dan ayrılarak bağımsızlıklarını ilan ettiler YAKIN TARİH yılında Sırbistan (Voyvodina ve Kosova'yı da içeren bölge Karadağ'la birlikte Yugoslavya 1992 Federal Cumhuriyeti adında bir ülke haline geldi. Bu devletin devlet başkanlığını üstlenen Slobodan yılları arasında devam eden 1995-Hersek'teki ayrılıkçı Sırpları kışkırtarak 1992-Miloseviç Bosna Miloseviç Bosna'daki Sırplar tarafından Boşnaklara karşı girişilen Bosna .Bosna Savaşı'nı körükledi soykırımı'ndan sorumlu tutularak 27 Mayıs 1999'da Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından savaş suçu sanığı ilan edilerek tutuklandı ve yargı önüne çıkarıldı. 2006 yılında yargılanmaktayken öldü. 2001 yılında Yugoslavya adı kaldırıldı ve son olarak 4 Şubat 2003'de Karadağ olarak değiştirildi. Karadağ, 21 Mayıs 2006 tarihinde yapılan -ülkenin resmi ismi Sırbistan referandumla bağımsızlık kararı aldı. 3 Haziran 2006'da parlamento Karadağ'ın bağımsızlığını ilan etti. Böylece Yugoslavya'nın son kalıntıları da ortadan kalktı. Sırbistan tekrar kendi başına bir ülke durumuna geri döndü. 17 Şubat 2008 tarihinde de Arnavutların çoğunlukta olduğu Kosova bölgesi .bağımsızlığını ilan ederek Sırbistan'dan ayrıldı DİN VE DİL nin Başkenti Belgrad, nüfusu yaklaşık 10 milyon 150 bindir. Yüzölçümü 77 ’Sırbistan Cumhuriyeti bin 474 kilometrekaredir. Sırbistan'ın resmi dili Sırpça'dır. Ancak azınlık dilleri olarak, Macarca, Makedonca, Boşnakça, Hırvatça, ve Karadağca dilleri başta olmak üzere diğer azınlık dilleri konuşulur. Sırpların büyük bir çoğunluğu Hristiyanlık'ın Ortodoksluk mezhebine bağlıdır. Ama aralarında Katolik ve az da olsa Protestan olanları vardır. Ayrıca Sırpların küçük bir bölümü ...Müslümanlık dinine mensuptur. Diğer önemli şehirleri ise; Novi Sad, Kragujevac, Niş ETNİK YAPI Arnavutlar yüzde 1,1 ve Boşnaklar yüzde 2,48, Sırplar yüzde 89,48, Macarlar yüzde 3,50, .Romanlar yüzde 1,45, diğerleri yüzde 1,99 dir DİNİ YAPI Ortodokslar yüzde 84,98, Katolikler yüzde 5,48, Müslümanlar yüzde 3,20, Protestanlar ise yüzde .tir’1,08 TARİH BOYUNCA SANCAK'IN STATÜSÜ ile ”Raşka“Sırp tarihinde Sancak bölgesi 11. yüzyılda kurulan bir Sırp krallığının adı olan anılmaktadır. Bunun dışında Sırplar bölgeyi güneybatı Sırbistan olarak da isimlendirmektedirler. ın güneybatısında ’in fethinden öncedir. Yeni Pazar’ın fethi Osmanlılarca Bosna ve Hersek’Sancak da I. Bayezit tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. Yeni ’bulunan Gluhovitsa, 28 Mayıs 1396 ın ise, Fatih Sultan Mehmet zamanında, 1461 yılından önce kurulduğu bilinmektedir. O ’Pazar yıllara ait eski bir belgede de bölgenin ismi Novipasar olarak geçmektedir Yeni Pazar, Türk na döküldüğü bir üçgende ’nin Raşka Irmağı’komutan İshakoğlu İsa Bey tarafından Joşanitse Deresi kurulur. Kendisine göre daha eski olan Tırgovişte kolonisine 10 kilometrelik bir mesafede olan bu sivil koloniye İsa Bey tarafından Yeni Pazar adı verilir. Yeni Pazar kısa bir süre içinde -yeni askeri Türk askeri ve ticari merkezi haline dönüşür. Yeni fethedilen bu bölgede bir sancak kurularak te yeni kurulmuş olan Bosna ’e verilir. Sancak 1463’sancak beyliği Minnetoğlu Mehmed Bey de Bosna Sancağı ’nin bir parçası olur. 1521’ına bağlanır. Bosna ise Rumeli Beylerbeyliği’Sancak Rumeli eyaletinden ayrılarak müstakil bir eyalet oldu. Daha sonraları Bosna Paşalığı adı ile de ün kazanacak olan eyalet ilk teşkili sırasında Bosna, Hersek, Kilis, Pojega, Orahoviçe (Rahoviçe), Pazar sancak haline Kırka, İzvornik sancaklarından meydana geliyordu. Ayrıca Krupa ve Yeni getirilerek buraya bağlanmıştı. 16. yüzyılın sonlarına ait bazı kayıtlara göre eyalete Zacesne nin 15. ’(Çernik) sancağı da ilave edilmiş ve sancak sayısı sekize yükselmişti. Osmanlı Devleti da ’nin arkasından, Balkanlar’yüzyıla kadar kurulan Anadolu, Rumeli ve Amasya Beylerbeylikleri Bosna 1590 yılında Beylerbeyliği haline getirilmiştir. Özerk bir yönetim birimi olarak Yeni Pazar de söz ’ının yedi bölgesinden biri kabul edilerek 1578’ından, ilk kez, Bosna Sancak’Sancak .edilmiştir yaklaşık 100 sene sonra Viyana kapılarında gelen yenilgi Avusturya ve müttefiklerinin Bundan ya karşı ’na kadar devam eden taarruzunu getirdi. Osmanlıların Avrupa’Karlofça Anlaşması 1699 Hersek ve Sancak bundan sonra imparatorluğun -akınlarında anahtar rol oynayan Bosna Macaristan, -savunmasında da aynı şekilde önemli bir işlev üstlendiler. 18. yüzyılda Avusturya ya karşı yürütülen savaşlarda, Boşnak Müslümanlar büyük kayıplar verdiler. ’Venedik ve Rusya sürecinde değişikliğe uğradı. Karlofça 1699-nın batı ve güney sınırları 1683’Bosna ndan sonra Bosna eyaletinin sınırları kuzeyde Sava Nehri, batıda Una Nehri, güneyde ’Antlaşması bugünkü Bosna ve Dalmaçya boyu, doğuda ise Yeni Pazar Sancağı sınırlarına çekilmişti. Sancak 17. nın yanında otonom bir bölge olmuştur. ’Bosna yüzyılın sonunda Balkan ve Avrupa arenasında Bosna böylece beş sancaktan (Bosna, Hersek, Klis, İzvornik, Bihke) ibaret bir eyalet durumuna yıllarına ait bir listeye göre eyalette altı sancak vardı ve bunlardan Kırka 1730–geldi. Nitekim 1722 nın ayrılması gibi bazı ’na hiçbir tayin yapılmamıştı. Bu sınırlar Yeni Pazar Sancağı’Sancağı nun idaresi altına ’Macaristan İmparatorluğu-in Avusturya’Hersek-değişiklikler hariç, Bosna daki gücü zayıflamaya ’nin Balkanlar’girmesine kadar aynı kaldı. 18. yüzyılda Osmanlı Devleti başladı ve Boşnak Müslümanlar Osmanlı yönetiminin uygulamaya koyduğu reformlara karşı direniş karşıtı bir havaya büründü ve Boşnaklar, Müslüman -gösterdiler. Bu direniş zamanla Osmanlı olmayan yerel gruplarla anlaşarak merkeze karşı ayaklandılar. Böylelikle, sahip olunan ortak coğrafya din faktörünün önüne geçmiş oldu. Ancak Boşnak Müslümanlarda 19. yüzyılda diğer daki Hristiyan gruplarda olduğu gibi milliyetçilik hareketleri gelişmedi. Bu dönemde ’Balkanlar ta da vardı. Sınır ’ta olduğu gibi Bosna ve Sancak’otonomi yanlısı yerel yöneticiler Arnavutluk bölgesi olduğundan bölge valisi olan kaptanlıklar ellerinde geniş miktarda güç bulundurmaktaydılar. İmparatorluğun kalan kısmına kıyasla Boşnaklar daha zor şartlar altında yaşamaktaydılar. Bununla bağımsızlık talebi içermeyen güçlü bir bölgesel kimlik oluşumu için gerekli şartlar birlikte de bir ayaklanma ile açığa çıktı. Bu noktada Boşnaklar ’mevcuttu. İçten içe yaşanan kaynama 1831 na bağlı ’a bir kısmı da Osmanlı Sultanı’ikiye bölündü ve bir kısmı Gradacaçlı Hüseyin Kapetan da Osmanlı ordusunu gerileterek ’olarak nam salan Hüseyin Kapetan, Kosova ”Bosna Ejderi“kaldı. ni ilan etti. Sancaklı Boşnaklar 19. yüzyıl ’bir yıldan daha kısa süren müstakil Bosna Eyaleti ında Sırbistan ve Karadağ ’içerisinde statüleri ile ilgili önemli değişiklikler yaşadılar. 1876 Haziran te imzalanan anlaşma daha 93 Harbi çıkmadan bu iki Sırp kökenli ’vilayetleri arasında Venedik ı Sırp ve Karadağ taraflarınca parçalıyordu. Bu ’topluluğun emellerini ortaya koyuyor, Sancak sekiz ay sonra ise 2 Şubat 1877 tarihinde Sancak alınan bir kararla Bosna Eyaleti anlaşmadan tam yönetiminden ayrıldı. Bu bölgede Yeni Pazar isminde yeni bir sancak kuruldu. Sancağın merkezi .ya kaydırıldı’dı fakat merkez daha sonra Syenitsa’önceleri Yeni Pazar nden hemen önceki bu hassas ’ve Avusturya arşiv belgelerine göre Berlin Kongresi Türkiye dönemde Sancak 12 bin kilometrekarelik bir alana sahipti ve nüfusunun çoğunu Müslüman fakat ın statüsü ile ilgili bugün de dikkate alınması gereken’Boşnaklar oluşturmaktaydı. Sancak nın 23. ’dır. 1878 Berlin Antlaşması’gerekli özenin gösterilmediği düzenleme Berlin Anlaşması Maddesi uyarınca, idare şeklinde değişiklik yapıldı. Berlin Kongresi azınlık hakları bakımından dini kriterleri gözönünde bulundurmuştur. Alınan kararlarda ulusal azınlık haklarının korunması nın 25. Maddesi uyarınca, Osmanlı sultanının ’yönünde hükümlere yer verilmemiştir. Aynı Anlaşma yı işgal etme yetkisi verildi. ’a Bosna’Macaristan-hükümranlık hakkı korunmakla birlikte Avusturya nın yönetimi ise 4 Temmuz 1878 tarihinde alınan bir ’Pazar Sancağı Kosova vilayetine bağlı Yeni Macaristan -bin civarında Avusturya 5–ne bırakılmış ancak, 4’karar gereğince Osmanlı Devleti Macaristan askeri -ta konuşlanması kararlaştırılmıştır. Bu şekilde Avusturya’askerinin Sancak ın Priyepolye, Priboy ve Plevliya bölgelerinde konuşlandırılmıştır. Ayrıca Berlin Kongresi ’Sancak ten ayrı bir bölge olarak ortaya çıkmıştır. Berlin ’Hersek-kararlarına göre Sancak, Bosna ı kapsamayan sınırlarla bağımsız birer devlet olarak ’ın Sancak’nde Sırbistan ve Karadağ’Kongresi ın bu ülkelerden farklı bir bölge olarak tanındığı şeklinde ’tanınmış olması durumu, Sancak Hersek eyaletinin beş sancağı tamamen, -yorumlanabilir. O dönemde altı sancaktan oluşan Bosna Macaristan yönetimine bırakılıyordu. -Avusturya altıncı sancak olan Yeni Pazar Sancağı da kısmen na göre ’Avusturyalılar Osmanlı Devleti ile yaptıkları 21 Nisan 1879 tarihli Yeni Pazar Antlaşması ında askeri birlik ve ticaret merkezleri bulundurma hakkına sahipti. Coğrafi ’Yeni Pazar Sancak ı birbirinden ayrı tutmak ’pozisyonu itibariyle önemli olan Sancak, özellikle Sırbistan ve Karadağ ya ’Macaristan, Osmanlılar için stratejik bakımdan önemli ve Bosna-için kullanılmıştır. Avusturya a kadar elinde tutmuş, böylece Sırbistan ve ’nı 1909’tek geçiş bölgesi olan Yeni Pazar Sancağı .le bağlantısı kesilmiştir’nın Akdeniz’Rusya nden mümkün ’Macaristan Devleti-yüzyılda Sırp ve Hırvat ulusal kimlikleri gelişerek Avusturya .19 olduğunca fazla siyasi kazanım elde etmeye çalıştılar. Sırp ve Hırvat liderler, Müslümanları kendi saflarına çekmeye çalışırken Müslümanlar, siyasi temsil için kendi kurumlarını oluşturdular. II. Dünya Savaşı yıllarında Sancak, kendi özel idari birimlerini ve askeri örgütünü oluşturmuş, ancak ın ’te Zavnos ilga edilerek bölge halkının statüsü elinden alınmıştır. Sancak’Mart 1945 29 ta ’özerkliğinin elinden alınmasının sebebi olarak etnik, ekonomik ve siyasi yeterliliğin Sancak ın Sırbistan ile Karadağ arasında paylaştırılmasına karar ’mevcut olmadığı öne sürülmüştür. Sancak ten bugüne kadar Sancak, ’yılındaki sınırlara geri dönülmüştür. 1945 verilerek, bölge ile ilgili 1913 olmak üzere ikiye ”Karadağ Sancağı“ve ”Sırbistan Sancağı“kendisine hiçbir hak tanınmayarak ın özerkliği konusu ancak 1990 yılında gündeme ’bölünmüştür. Bu düzenleme sonrası Sancak .gelebilmiştir SIRBİSTAN İSLAM BİRLİĞİNİN TARİHÇESİ Osmanlıların gitmesiyle, bu toprakların serbestliğinden dolayı, bir çok devlet kuruldu ve ın menşura vermesiyle, İslamı ve ’Müslüman insanları, İstanbul Meşihatının izniyle ve Şeyhül İslam Müslümanların maneviyatını korumak amacıyla, İslam dini birliklerini kurmaya başladılar. Asırlık nın geleneğine şöyle bir göz ’Sırbistan İslam tarihinden 140 senelik bir Sırbistan İslam Teşkilatı nde Prens Mihail Obrenoviç ve Devlet Konseyi ’atalım: 18 Mayıs 1868 yılında Sırbistan Prensliği kararıyla, İslam, din olarak kabul edildi. O zamanda imam ve müezzin maşlarını ödemek ve taki Bayraklı Camisini himayesine almakla, devlet kendini görevlendirdi. 03.ocak 1879 ’Belgrat yılında serbest toprakları düzeltme kanunuyla, yasal olarak kabul edilmiş dinlerdeki hem Müslüman hem de Hıristiyan ve diğer insanların bütün ibadetleri alenen yapmaları hür ve serbest kılınmıştır. ın ’daŞeyhül İslam’Balkan savaşlarına kadar, Sırbistan Müftü makamı Niş şehrindeydi. 1909 menşurasıyla, Niş şehrinde Mehmed Zeki Çınar, müftü olarak tayın edildiğini kaynaklarımızda nakl eleleri çözmesiydi. ’i mes’nda, şer’ediliyor. Onun da müftü olarak vazifesi, tüm Sırbistan Krallığı dininin yılında Balkan savaşlarından sonra, nizamnamesine göre, Sırbistan bir daha İslam 1913 e kadar İslam din olarak şu özellikleri vardı: İslam dini ’serbestçe yaşanabildiğini gösterdi. 1914 yasal din olarak kabul edildi (Sırbistan kilisesinin, resmi devlet kilisesi statüsü vardı).Müslüman halk özel bir din birliğini oluşturuyordu, bu birliğin de idari ve teşkil işleri, kendi dini kurallarına göre, fakat devletin gözetimi altında, Müslümanlara bırakıldı. Birliğin başında müftü vardı, onun ndan sonra Baş Müftü olarak isimlendirildi). İslam ’makamı Niş şehrindeydı, (Balkan Savaşları nın devlet dışındaki diğer İslam birlikleriyle irtibat ’nin, Eğitim ve Din İşleri Bakanları’Birliği ne, maddi olarak yardım ’kurması ve manevi bağları yaşatmasına hakkı vardı. Devlet, İslam Birliği halkı üç ayrı din birliğiyle na Müslüman’Krallığı-ndan sonra, SHS’ediyordu. Birinci Dünya Savaşı a geçtı, Karadağ Başmüftüsü, Bar şehrinde ’girdiler: Sırbistan baş müftüsü, makamı Nişten, Belgrad da. İlk on senesinde bu birliklerde, idari ve ’ve Bosna Hersek Reisul Ulema, makamı da Saraybosna teşkilatçılığı bakımından pek bir değişiklik olmadı. Devletin idari ve gözetim farkları ayırt etmek nda vakıf idaresi için geçici bir nizamname getirildi. 28 ’için 12 Eylül 1919 yılında, SHS Krallığı ta, bu nizamname kanunla değiştirildi. Bundan sonra Sırbistan ve Karadağ Müslümanları, ’Şubat ni oluşturuyorlardı. Bosna Hersek, Hırvatistan, ’taki müftü idaresinde, tek bir İslam Birliği’Belgrat daki ’nın idaresinde, Saray Bosna’da yaşayan Müslümanlar, Reisul Ulema’Slovenya ve Dalmasya da yukarıda bahsettiğimiz vakıf ’ne bağlı kalmaya devam ettiler. Sırbistan ve Karadağ’İslam Birliği na geçti, Bosna ’idaresinin kanununa göre, vakıf gözetimi ve merkez vakıf fonu Din İşleri Bakanlığı nın ’te ise vakıf idaresi eskiden var olan vakıf dairesinde kaldı. 1921 yılında SHS Krallığı’Hersek anayasası 12. maddesine göre, tüm yasal olan dinlerin özgürlük ve eşitlik ilkesi koyuldu. Böylece nda, ’İslam Dini eşit bir din olarak kabul olundu. 30 Ocak 1930 yılında, Yugoslavya Krallığı nin birlik ve beraberliği ’nin kanununa göre İslam Birliği’Yugoslavya Krallığı, İslam Birliği ul Ulema başında olan -oluşturuldu. Bu kanunun 1.maddesine göre Butün Müslüman halkı Reis ni oluşturmaktadırlar. Reisin makamı da Belgrad şehridir. Müslümanlar ’bağımsız bir İslam Birliği kendi vekillerini kendi idaresinde seçiyorlardı. 1929 yılına kadar İslam Birliği, diğer dini teşkilatları na geçti ve ondan maddi olarak ’gibi, Din İşleri Bakanlığına bağlıydı. Sonra ise Adalet Bakanlığı yardım alırdı. Bu kanununa göre İslam Birliği, yurt dışındaki İslam birlikleriyle irtibatlarda ul -nun izniyle, Kral, Reis’nın teklifine göre ve Bakanlık Kurulu’bulunabilirdi. Adalet Bakanı yı, Ulema Meclis üyelerini ve müftüleri tayin ederdi. Anayasa ve kanunlarına göre, devletin ’Ulema maliye gözetim altında, İslam birliği, vakıf, maliye ve bütün diğer işlerini, bağımsız olarak idare nda, ’ederdi. İslam Birliği ve kendinin bazı kuruluşları hukuksal statüsü vardı. Yugoslavya Krallığı nda ’ilk İslam Birliği anayasası 09.07.1930 yılında kabul edildi. Buna göre Yugoslavya Krallığı dini teşkilatlarıyla eşit oldu. İslam Birliği teşkilatı din nin dini kabul edildi ve diğer’İslam Birliği i kuralları ve İslam birliği ’eğitimi, maliye vakıf sistemi üzerinde kurulmuştur. Bu birlik, şer kanunlarına ve anayasasına göre idare ederdi. 19.06.1930 yılında Hafız İbrahim Maglayıç yemin taki birçok misafir, başta Kral olmak üzere, ’menşürayı aldı. 31.10.1930 yılında Belgrat ederek başbakanlık üyeleri, diplomatik ve diğer heyetlerin bulundukları Bayraklı camisinde, hafız İbrahim ul -ın Reis’Maglayıç reis olarak vaziflendirildi. Yeni anayasa kabul olunmakla ve İbrahim Maglayıç a getirildi. ’dan Belgrad’Ulema seçilmekle, Büyük İslam Kurulu ve reislik makamı, Saraybosna daki din birlikleri hukuki yerinin kanunu ile genişletilip ’nin kanunu, 1936’daki İslam Birliği’1930 a getirilen reislik makamı ortadan ’dan Belgrad’değiştirildi. Buna göre, müftülükleri ve Saraybosna SFRY)Sırbistan İslam -ndan sonra, yeni devlet kurulmasıyla(FNRY’kaldırıldı. İkinci Dünya Savaşı nun idaresinde, Sırbistan Yüksek İslam Kurulu olarak ’Birliği,Yugoslavya Yüksek İslam Kurulu görev yapılmaya başlıyor. Bunun yeri de Priştina şehridir. Bu zor dönemde İslam kurum ve vakıfları taki Baş İmamı tayın edilmekle gerçekleştiriliyor. Ondan sonra ’yenilmektedir ve bu da Belgrat taki Müftülüğü yeniliyor, fakat ’ya bağlı olan Belgrat’a ve özerk olan bölge Voyvodina’Sırbistan Kosova ve Sancak bunların dışında kalıyor. 1981 yılında, Yüksek Kurul kararıyla, Sırbistan İslam Birliği Belgrat Müftülüğü, vakıfları elde edilip birçok cemaati teşkil etmiş ve bunları bugünlerde de gerçekleşiyor. Eski Yugoslavya parçalanmakla, İslam Birliği de parçalanmaya başladı. daki İslam Yüksek Kurulu ortadan kaldırıldı, fakat Belgrat Müftülüğü, zorluklarla idare ’Sırbistan te yenilenmiş olan meclis ’te Niş’etmeye çalışır ve birkaç önemli adım atar. İlk olarak 1994 ni açar. Bu ’ta İmam Hatip Lisesi’toplantısında İslam Birliği teşkil olundu, ikinci olarak da Belgrat günlerde İslam Birliği, çok zor maddi ve genelde tüm diğer durumlara rağmen, hem altyapı, hem teki camilerin yakılmakla ’kadrolu hem kurumsal bir gelişimi vardır. İslam Birliği, Belgrat ve Niş a çok şükür var olmuştur. Bugün de ’kendi tarihinde en zor anları geçirdi fakat buna karşı da Allah nin teşkilatlandırılmasıdır ve bu tarihi anında İslam ’ın en büyük görevi İslam Birliği’Müslümanlar bir faktör olarak katkıda Birliği bir Müslüman birliği olarak, kendi vatanında, Sırbistan devletinde, bulunup, anayasasına destek vermekte ve bu inisiyatifle Sırbistan devlet sınırlarında olan .Müslümanların en önemli dini kurumları gerçekleştirilip sonuçlandırılacaktır SIRBİSTAN İSLAM BİRLİĞİNİN YAPISI VE İŞLEYİŞİ MECLİS-SABOR İslam Birliğinin hukuki olarak en yüksek ve en yetkili organı olan Meclisin 30 üyeden oluşmaktadır. ın kalan bölgelerinden). Meclis ’üye Sancaktan, 10 üye Preşeva bölgesinden ve 10 üye Sırbistan 10( .Miralem Hociç yürütmektedir Başkanlığı RİYASET nin en yüksek dini ve idari organdır. ’Riyaset 15 kişiden oluşmakta olup, Sırbistan İslam Birliği ulema Adem Zilkiç yürütmektedir. Riyaseti oluşturan 3 bölge şu -ul-Riyasetin başkanlığını Reisu Birliği Meşihatı, Yeni Pazar merkezli birimde müftü olarak sayın Hasip Sancak İslam şekildedir: Preşeva İslam Birliği Meşihatı, Preşevo merkezli birimde müftü olarak Dr. Adnan Sulyeviç, Ahmeti, ve Sırbistan İslam Birliği Meşihatı, Belgrad merkezli birimde müftü olarak Muhammed nın danışma kurulu şu kişilerden oluşmaktadır: ’ulema-ul-Yusufspahiç görev yapmaktadırlar. Reis Yakub Lekoviç (Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Türkiye), Faruk İmamoviç (Selçuk Eylül Üniversitesi İlahiyat Hafız İzet Maşoviç (Dokuz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Türkiye), Fakültesi, Türkiye), Muhammed Demirovic (Şam Üniversitesi, Suriye), Muhammed Halilagiç (Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, Türkiye), Mensur Zukorliç (Priştina Üniversitesi, Doğu Dilleri, Kosova), Haris Holiç (Sarayevo Üniversitesi İslam Bilimleri Fakültesi, Bosna Hersek ). an kursu) bulunmaktadır. ’İslam Birliği Riyaseti içerisinde, 152 camii, 39 mescit ve 19 mektep (Kur Alem Camii 16. asır, Bayraklı camii (Belgrad), Niş Camii, Sultan -Bunlardan en bilinenlerden Altun .Valide Camii ve Akova baş camiidir MEŞİHATLAR Meşihatların faaliyet bölgeleri şu şekildedir: Yeni Pazar merkezli, Sancak Meşihatı bölgesinde Boşnakların çoğunlukta yaşadığı bölgedir. Preşeva merkezli, Preşeva Meşihatı bölgesinde çoğunlukta Arnavutların yaşadığı Preşeva, Medvece ve Buyanovacta faaliyet göstermektedir. Belgrat merkezli, Sırbistan Meşihatı 7 ayrı milleten yaşayan Müslümanların olduğu bölgede faaliyet .göstermektedir KURULLAR nin iller bazında faaliyetleri organize eden resmi kumlardır. Sırbistan İslam ’Kurullar İslam Birliği Birliği çatısı altında toplam 21 kurul mevcuttur. Bunlardan 6 tanesi Sancak bölgesinde, 3 Preşeva .bölgesinde ve 12 tanesi orta Sırbistan bölgesinde yer almaktadır CAMİİ CEMAATLERİ Cemaatler kurulların faaliyet alanlarıdır. Riyesetin tamamında 165 cemaat mevcuttur. 400 üyesinden fazla olan cemaatler birinci kategori, 300 ile 400 arasında olanlar ikinci, 200 ile 300 .olanlar üçüncü ve 100 ile 200 olanlar dördüncü kategori olarak sıralanmaktadır )MEDRESELER (İmam hatip liseleri de bulunan kız İmam hatip ’En önemli kurumlarımız olan Belgrat ve Yeni Pazar erkek ve Priyepolje liselerimizdir. İmam hatip liselerimiz dört yıllık dini eğitim veren yatılı liseler statüsündedir. .Medreselerin çalışmaları ile ilgili koordinatör kişi olarak Mensur Zukorliç Bey yürütmektedir KREŞLER Kreşlerimiz okul öncesi 4 ile 7 yaş arasında olan çocukları kapsamaktadır. Riyasete bağlı kreşler .de mevcuttur’Yeni Pazar, Tutin ve Priyepolye VAKIFLAR BÜRÖSÜ Vakıflar bürosunun görevi el konulmuş tarihi vakıf eserlerini geri almak ve yeni eserler vakfa .kazandırmaktir HELAL GIDA ACENTESI .Uygun olan gıdalara sertifika vermektedir. Acente başında Mustafa Yusufspahiç bulunmaktadır YAYIN BASIN (İlim ve Monoteist) her türlü basılı yayınların basımı ve dağıtımıyla ilgilenmektedir. Bölümün .başında Sead Nasufoviç bulunmaktadır KÜTÜPHANE Görev itibariyle tarihi eserlerin korunması ve her türlü bilimsel kitapların kazandırılması için çalışmaktadır