i T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ MULTİPLE SKLEROZ BELİRTİLERİ, TANI VE TEDAVİSİ Hazırlayan Derya Özbülbül Danışman Prof. Dr. İlhan Demirhan Biyokimya Anabilim Dalı Bitirme Ödevi Mayıs–2012 KAYSERİ i T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ MULTİPLE SKLEROZ BELİRTİLERİ, TANI VE TEDAVİSİ Hazırlayan Derya Özbülbül Danışman Prof. Dr. İlhan Demirhan Biyokimya Anabilim Dalı Bitirme Ödevi Mayıs–2012 KAYSERİ i BİLİMSEL ETİĞE UYGUNLUK Bu çalışmadaki tüm bilgilerin, akademik ve etik kurallara uygun bir şekilde elde edildiğini beyan ederim. Aynı zamanda bu kural ve davranışların gerektirdiği gibi, bu çalışmanın özünde olmayan tüm materyal ve sonuçları tam olarak aktardığımı ve referans gösterdiğimi belirtirim. Derya ÖZBÜLBÜL ii “Multiple Skleroz Belirtileri, Tanı ve Tedavisi” adlı Bitirme Ödevi Erciyes Üniversitesi Lisansüstü Tez Önerisi ve Tez Yazma Yönergesi’ne uygun olarak hazırlanmış ve BİYOKİMYA Anabilim Dalında Bitirme Ödevi olarak kabul edilmiştir. Tezi Hazırlayan Derya ÖZBÜLBÜL Danışman Prof. Dr. İlhan DEMİRHAN Biyokimya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlhan DEMİRHAN ONAY: Bu tezin kabulü Eczacılık Fakültesi Dekanlığı’nın …………………. tarih ve ………………………… sayılı kararı ile onaylanmıştır. …./…./…….. Prof. Dr. Müberra KOŞAR Dekan iii TEŞEKKÜR Bu tezin hazırlanmasında bana destek olan ve hiç bir zaman yardımlarını esirgemeyen çok değerli danışman hocam Prof. Dr. İlhan DEMİRHAN’ a, desteklerini hep arkamda hissettiğim ve bu günlere gelmemde büyük pay sahibi olan aileme, canım ablam Dr. Esra ÖZBÜLBÜL’ e ve çeviri ve düzenlemelerde büyük katkısı olan arkadaşım Samet TOSUN’ a sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Derya ÖZBÜLBÜL iv MULTİPLE SKLEROZ BELİRTİLERİ, TANI VE TEDAVİSİ Derya ÖZBÜLBÜL Erciyes Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi Bitirme Tezi, Mayıs 2012 Danışman: Prof. Dr. İlhan DEMİRHAN ÖZET Multiple skleroz, genç yetişkinlerde görülen merkezi sinir sistemi hastalıklarının en yaygın olanıdır. Beyin ve omurilikte, sinir aksonlarındaki miyelin kaybına bağlı olarak ortaya çıkar ve dağınık skleroz plaklarıyla karakterizedir. Plakların yerleşim yerine, sıklığına ve büyüklüğüne bağlı olarak çeşitli duyusal bozukluklar, motor bozuklukları, mesane-barsak bozuklukları, kognitif ve emosyonel bozukluklar, denge ve koordinasyon bozuklukları gibi semptomlar gösterir. Multiple sklerozun tanısı için spesifik bir test yoktur. Semptomlar, fiziksel bulgular ve laboratuvar testleri tanı koymaya yardımcı olur. Tedavi, semptomları gidermek, hastalığın seyrini değiştirmek ve atakların ciddiyetini azaltmak odaklıdır. Steroidler, interferonlar ve semptomları gidermeye özel ilaçlarlar kişiye özgü bir tedavi planı içinde uygulanırlar. Yeni araştırmalar ise MS’ in yol açtığı yıkımı sınırlandırmaya, onarıma ve yıkımı önlemeye odaklanmıştır. Anahtar Kelimeler: Multiple Skleroz, İnterferon, Tanı Kriterleri v SYMPTOMS OF MULTIPLE SCLEROSIS, DIAGNOSIS AND TREATMENT Derya ÖZBÜLBÜL Erciyes University, Faculty of Pharmacy Thesis, May 2012 Supervisor: Prof. Dr. İlhan DEMİRHAN ABSTRACT Multiple Sclerosis is the most common disease of central nervous system disorders which is seen among young adults. It emerges in brain and medulla in which depends on demyelination in neural networks and it is also characterized with disperse sclerotic plaques. Symptom formation of sensorial disorders, motor disturbances, disorders of bladder and intestine, cognitive and emotional disorders, balance and ataxia disorders can appear depending on its place, density and amplitudes of the plaques. There is no specific test for Multiple Sclerosis diagnosis. Symptoms, physical indications and laboratory tests asist diagnose. Treatment focuses on clearing up the symptoms, changing its course and reducing the seriousness of the attack. Steroids, interferons and medicines that clears the symptoms are implemented in a customizable treatment plan. New investigations focus on limitation, rehabilitation and preventing the devastation caused by MS. Key Words: Multiple Sclerosis, Interferon, Diagnosis Criteria vi İÇİNDEKİLER BİLİMSEL ETİĞE UYGUNLUK .................................................................................. i KABUL ONAY ................................................................................................................ ii TEŞEKKÜR ...................................................................................................................iii ÖZET............................................................................................................................... iv ABSTRACT ..................................................................................................................... v İÇİNDEKİLER .............................................................................................................. vi TABLO VE ŞEKİL LİSTESİ .....................................................................................viii KISALTMALAR ........................................................................................................... ix 1. GİRİŞ VE AMAÇ ....................................................................................................... 1 2. GENEL BİLGİLER .................................................................................................... 2 2.1. ETYOLOJİ ............................................................................................................. 2 2.2. İNSİDANS VE EPİDEMİYOLOJİ ........................................................................ 4 2.3. TANIM ................................................................................................................... 5 2.4. PATOLOJİ ............................................................................................................. 6 2.5. PATOGENEZ ........................................................................................................ 6 2.6. İMMUNOPATOLOJİ ............................................................................................ 8 2.7. PATOFİZYOLOJİ .................................................................................................. 8 2.8. HASTALIK SEYRİ ............................................................................................... 9 2.9. PROGNOZ ........................................................................................................... 10 2.10. MS’ İN GİDİŞİNİ ÖNCEDEN BELİRLEMEDE YARDIMCI FAKTÖRLER 10 2.11. SEMPTOMLAR ................................................................................................. 11 2.11.1. Motor/Serebellar Bozukluklar ..................................................................... 11 2.11.2. Duyusal Bozukluklar ................................................................................... 11 2.11.3. Mesane-Barsak Bozuklukları....................................................................... 11 2.11.4. Kognitif ve Emosyonel Bozukluklar ........................................................... 11 2.11.5. Denge ve Koordinasyon Bozuklukları......................................................... 12 2.11.6. Cinsel Bozukluklar ...................................................................................... 12 vii 2.11.7. Diğer Bozukluklar ....................................................................................... 12 2.12. TANI .................................................................................................................. 14 2.12.1. MS’ de MRG ............................................................................................... 14 2.12.2. MS’ de BOS İncelenmesi ............................................................................ 15 2.12.3. EP ................................................................................................................. 16 2.12.4. VEP .............................................................................................................. 16 2.12.5. MS için mekanda yayılım MRG kriterleri ................................................... 18 2.12.6. MS için zamanda yayılım MRG kriterleri ................................................... 18 2.12.7. Multiple sklerozu düşündüren klinik tablolar .............................................. 18 2.12.8. Multipl sklerozu düşündürmeyen klinik tablolar ......................................... 18 2.12.9. Ayırıcı Tanı .................................................................................................. 19 2.12.9.1. MS ile benzer klinik prezentasyonları olan durumlar ............................. 20 2.12.9.2. MS ile benzer MR görünümü olan durumlar ........................................... 20 2.12.9.3. MS ile benzer BOS profili olan durumlar (Oligoklonal bantların varlığı) ............................................................................................................................ 21 2.13. TEDAVİ ............................................................................................................. 21 2.13.1. Akut Alevlenme tedavisi ............................................................................. 21 2.13.2. Hastalıklığı Seyrini Değiştirmeye Yönelik Proflaktik Tedavi..................... 22 2.13.3. Semptomatik Tedavi .................................................................................... 22 3. SONUÇ ....................................................................................................................... 27 4. KAYNAKLAR .......................................................................................................... 28 ÖZGEÇMİŞ ................................................................................................................... 32 viii TABLO VE ŞEKİL LİSTESİ Şekil 1. Multiple Sklerozda Miyelin Zedelenmesi ..................................................... 5 Şekil 2. MS Patogenezi ............................................................................................... 7 Şekil 3. Hastalık seyir grafikleri ................................................................................. 9 Şekil 4. MRG ile görüntülenen plaklar ..................................................................... 15 Şekil 5. Elektroforez yöntemiyle OB görünümü ...................................................... 16 Şekil 6. MS ayırıcı tanı ............................................................................................. 19 Tablo 1. MS’ le ilişkili enfeksiyöz hastalıklar ve aşılar ............................................. 3 Tablo 2. Otopsi Kontrolü Yapılmış 157 Multipl Skleroz Vakasında Çeşitli Semptomların Sıklığı ................................................................................................ 13 Tablo 3. Mc Donald’ s Tanı Kriterleri ..................................................................... 17 Tablo 4. MS’ in mevcut ve gelecekteki potansiyel tedavileri ................................... 25 ix KISALTMALAR ACTH : Adreno Kortikotropik Hormon ADEM : Akut Dissemine Ensefalomiyelit ADL : Günlük Yaşam Aktiviteleri AVM : Arterier Venöz Malformasyon BOS : Beyin Omurilik Sıvısı CDV : Canine Distemper Virüs DNA : Deoksiribo Nükleik Asit DRES : Dorsal Roote Entry Zones EP : Evoked Potential (Uyandırılmış Potansiyel) FEV1 : Forced Expiratory Volume (Zorlu Ekspirasyon Hacmi) Gd : Kontrast Madde IFN : İnterferon IgG : İmmünglobulin G IL : İnterlökin ITP : İmmüntrombositopeni KBB : Kan Beyin Bariyeri KH : Kalp Hızı KIS : Klinik İzole Sendrom MAB : Monoklonal Antikor MHC : Major Histokompatibilite Kompleksi MRG : Manyetik Rezonans Görüntüleme MS : Multiple Skleroz MSS : Merkezi Sinir Sistemi NMO : Nöro Myelitis Optika OB : Oligoklonal Band x PKL : Periferik Kan Lökositi PML : Progresif Multifokal Lökoensefalopati PPMS : Primer Progresif Multiple Skleroz PRMS : Progresif Relapslı Multiple Skleroz RRMS : Relapslı Remisyonlu Multiple Skleroz S1PR : Sfingosin 1 Fosfat Reseptörü SPMS : Sekonder Progresif Multiple Skleroz SSS : Santral Sinir Sistemi TENS : Transkütanöz Elektriksel Sinir Uyarımı VEP : Visual Evoked Potential (Görsel Uyarılmış Potansiyel) VLA : Very Late Antigen (Çok Geç Antijen) WBC : White Blood Cells (Beyaz Kan Hücresi) 1 1. GİRİŞ VE AMAÇ Multipl Skleroz (MS) tedavideki ilerlemelere rağmen fiziksel ve psikolojik handikaplarla sonuçlanan, seyri yüksek ölçüde değişkenlik gösteren merkezi sinir sistemi (MSS)’ nin demiyalinizasyon hastalığıdır (1). Dissemine (dağınık) skleroz plakları ve bu plakların oturduğu yere göre ortaya çıkan belirtilerle şekillenir. Hecmelerle seyreder ve her hecme gerilediğinde bir öncekine oranla daha fazla iz bırakır (2). MS’ in insidans ve prevalansı düşüktür, hatta nadir görülen hastalıklar arasında bile sayılabilir, buna rağmen çeşitli araştırma alanlarında hala en yoğun biçimde araştırılan hastalıkların neredeyse başında gelmektedir. Genç insanlarda, en verimli oldukları dönemde görülmesi, önemli özürlülüklere ve iş gücü kaybına yol açması, yaşam kalitesini etkilemesi ve tedavi giderlerinin yüksek olması bu hastalığın bireysel olduğu kadar toplumsal boyutta da tartışılmasına neden olmakta, az bilinen bir hastalık olması da gizemini artırmaktadır (3). Hastalığın ilk klinik tanımı CHARCOT tarafından 1877 yılında yapılmıştır (4). İlk anatomopatolojik tarifi ise Carswell, Cruveilhier ve Frerichs taraflarından 19. yüzyılın ilk yarısında yapılmıştır (5). MS’ in ilk tanımlandığı 40 yıl içerisinde klinik ve patolojik ayrıntıları yeterince aydınlanmıştır. Geçen 120 yılda ise, MS’ in nedeni, inflamatuar demiyelinizasyon ve akson dejeneransının mekanizmaları konusunda bilgiler birikmiştir. Geçen 10 yılda hastalığın seyrini orta derecede etkileyen tedaviler bu alana girmiştir. Yeni araştırmalar ise MS’ in yol açtığı yıkımı sınırlandırmaya, onarıma ve yıkımı önlemeye odaklanmıştır (6). Bu çalışmada MS hastalığının belirtileri, tanısı ve tedavisi ile ilgili genel bilgilerin incelenmesi amaçlanmıştır. 2 2. GENEL BİLGİLER 2.1. ETYOLOJİ MS’ in tanınmasından bu yana geçen bir yüzyıl içinde akla gelebilecek her etyoloji araştırılmış ve tartışılmıştır. Bugün için en geçerli sayılabilecek görüş, hücreyle taşınan veya gecikmiş tip aşırı duyarlılığa bağlı oto-immun bir hastalık olduğudur. Daha az tutulan ikinci bir görüş, yaşamın ilk yıllarında bir enfeksiyonla bulaşma ve bu enfeksiyonun ortaya çıkardığı immünolojik temelde gelişen olaylara bağlı olduğudur (2). MS’ in etyolojisi uzun yıllardan beri yapılan birçok araştırmaya rağmen hala kesin bilinmemekte ve etkenin multifaktöriyel olduğu düşünülmektedir (7). Viral, bakteriyel enfeksiyonlar, beslenme alışkanlığı, kuyu suyu kullanımı, evcil hayvan besleme, travma, kaza veya ameliyat, aşılar, gebelik, kimyasal ajanlar, metaller, organik çözücüler, iklim koşulları gibi bazı parametrelerin etyolojideki rolleri üzerinde oldukça geniş araştırmalar yapılmıştır. Bu faktörlerle MS gelişme olasılığını inceleyen çalışmalarda sonuçlar elde edilmektedir. Bazı çalışmalarda pozitif korelasyon bulunurken, bazılarında herhangi bir ilişkiye rastlanmamaktadır (3). İklim koşulları ve bölgesel değişiklik: Hastalığın mevsimlerle ilişkisi yoktur. Birçok çalışma hastalık için yüksek risk taşıyan bölgelerden, düşük risk taşıyan bölgelere olan göçlerde riskin bir kısmının da beraberinde taşındığını ve hastalığın yıllar sonra ortaya çıkabildiğini göstermiştir. MS’ de etyolojide herediter faktörler ve viral faktörler de sorumlu tutulmaktadır (7). Diyet: Son yıllarda Lauer ve arkadaşlarının yaptığı çalışmalarda MS prevalansının yüksek olduğu bölgelerde özellikle çocukluk döneminde hayvansal yağ, et, tütsülenmiş ve nitrat içeren et ürünlerinin tüketilmesinin MS gelişimi açısından risk 3 oluşturduğunu belirtmiştir. Bununla birlikte balık yağında bol olarak bulunan Omega-6 yağ asidinin relaps ciddiyetini azalttığı, diyette Omega-3 yağ asidinin eklenmesinin bu olumlu etkiyi daha da artırdığı gösterilmiştir. Hububatlar, gluten içeren besinler, kalsiyum, selenyum, A,D ve E vitaminlerinin olumlu etkileriyle ilgi çalışmalar halen sürmektedir (3). Sosyokültürel düzey: Yapılan epidemiyolojik çalışmalar MS’ in sosyokültürel düzeyi daha yüksek kişilerde görüldüğünü destekler niteliktedir (3). Meslek: Hastalığın MS’ li hastalarla ilgilenen hemşirelerde ve kuaförlerde sık görüldüğü bildirilmiş hatta bu bulguya dayanarak MS’ in bulaşıcı bir hastalık olup olmadığı tartışılıp araştırılmışsa da böyle bir ipucuna rastlanmamıştır (3). Evcil hayvan besleme: Çocukluğunda evinde köpek beslemiş MS’ li kişilerin köpeklerinde CDV (Canine distemper virüs)’ a bağlı ensefalit geçirme oranı kontrollere göre daha yüksek bulunmuştur (3). Aşılar: MS etyolojisinde aşıların rolü 1960’lı yıllardan beri araştırılagelmiştir. Bazı çalışmalarda difteri, kuduz, çocuk felci, kızamıkçık ve grip aşıları ile MS gelişimi arasında ilişki kurulmuş, fakat immünizasyonun hangi mekanizma ile hastalığı tetiklediği açıklığa kavuşturulamamıştır. Bazı çalışmalarda ise her iki olay arasında bir ilişkiye rastlanmamıştır. Klasik bilgi olarak aşılar postvaksiyon ensefalitine yol açabilir ve genetik olarak yatkın kişilerde MS çıkışını kolaylaştırabilir (Tablo 1) (3). Tablo 1. MS’ le ilişkili enfeksiyöz hastalıklar ve aşılar (8) 4 Genetik: Yapılan aile çalışmaları, hastaların akrabalarında MS riskinin arttığını ve genetik yatkınlığı desteklemektedir. İkiz deneklerle yapılan çalışmalarda, MS’ in tek yumurta ikizlerinde görülme oranı % 25.9, çift yumurta ikizlerinde %2.3 ve ikiz olmayan kardeşlerde %1.9 olarak bildirilmiştir. Beyaz ırkta daha çok görülmesi ve kromozomlar üzerinde yapılan gen analizleri de MS’ de genetik önemi kanıtlamaktadır (9). 2.2. İNSİDANS VE EPİDEMİYOLOJİ Hastalığın ilk belirtileri ortalama 10–59 yaşları arasında görülmekle birlikte 20–40 yaşları arasında insidansı daha yüksektir. Çocuklarda ender olup kırklı yaşlardan sonra insidansı azalmaktadır. Altmış yaşından sonra izlenen geç başlangıçlı ya da geç tanı aldığı düşünülen MS hastaları da vardır (10). MS genellikle genç erişkinlerde görülen bir hastalık olarak kabul edilmiştir (9) Coğrafi ve ırksal farklılıklar MS’ in insidansını değiştirmektedir. Hastalık kuzeyden güneye gidildikçe azalma gösterir. Ilıman bölgelerde sıklığı daha azdır (11). MS için yüksek riskli bölgeler: Kuzey ve Orta Avrupa, Amerika’nın kuzeyi, Kanada, Avustralya’nın güneyi, Yeni Zelanda ve İsrail’dir. Bu bölgelerdeki prevalans 30/100.000’ den fazladır. En yüksek prevalans 250/100.000 ile Orkney adalarıdır. Orta riskli bölgeler: Avrupa’nın güneyi, Güney Amerika, Avustralya’nın kuzeyi, Güney Karadeniz Bölgesi ve Güney Afrika(beyazlar) dır. Bu ülkelerdeki prevalans 529/100.000’dir. Düşük riskli bölgeler ise; Afrika ve Asya’nın geri kalan kısımları ve Meksika’dır. Prevalans 5/100.000 den daha düşüktür. Epidemiyolojik çalışmalardan da görüldüğü gibi MS sıklıkla kuzey Avrupa ülkeleri, Kuzey Amerika ve Kanada da görülmektedir (7). 5 2.3. TANIM Beyin ve omurilikte, sinir aksonlarındaki miyelin kaybına bağlı olarak yer yer sertleşmiş bölgeler oluşması ile belirgin, optik nevrit, bacak kaslarında güç kaybı, istemli hareketlerde düzensizlik, baş dönmesi ve diğer sinirsel bozukluklarla seyreden merkezi sinir sistemi hastalığıdır (Şekil 1) (12). Şekil 1. Multiple Sklerozda Miyelin Zedelenmesi (13) MS hastalığı tanımlandığından beri otoimmün ve demiyelizan karakterde olduğunu kanıtlamak için memeliler üzerinde bir takım deneyler gerçekleştirilmiştir. Yapılan pek çok çalışma ile MS’li hastaların Merkezi Sinir Sisteminde (MSS) otoimmün cevabı gösteren infilamasyon belirtilerinin olduğu kanıtlanmasına rağmen, henüz hastaların hastalık taşıyan dokularından herhangi bir mikrobiyal ajan izole edilememiştir. Bugün MS’ in genetik, viral enfeksiyonlar ve henüz bilinmeyen çevresel faktörler sonucunda geliştiği kabul edilmektedir (10). 6 2.4. PATOLOJİ Beyin ya da spinalkordda ak maddede çok sayıda lezyon ile karekterizedir. MS optik sinir çevresi, perivenöz alanlar, serebrumun periventriküler beyaz maddesi beyin sapı ve spinalkord başta olmak üzere Santral Sinir Sisteminin (SSS) her yerinde olabilen plaklar ve fokal perivasküler, mononükleer hücre infiltrasyon alanları ve tekrarlayan veya progresif inflamasyon epizodları ile karekterizedir. Makrofaj ve diğer hücrelerin salgıladığı sitokinler T hücrelerini aktive ederler, lenfosit ve makrofajlar uyarılır ve miyelin yıkımı oluşur (14). 2.5. PATOGENEZ MS’ in, genetik yatkınlık ve henüz tanımlanamamış bir veya daha fazla SSS otoantijenine cevaben yetersiz immün yanıt oluşumunu indükleyen dış faktörlerin (viral veya bakteriyel enfeksiyon) bir kombinasyonu sonucu ortaya çıktığı hipotezi öne sürülmektedir. Söz konusu antijenler aktive olarak kan-beyin bariyerini geçer ve sırayla antijen sunumu, demiyelinizasyon, skar oluşumu görülür (Şekil 2)(15): Aktivasyon: Antijen spesifik yüzey reseptörleri taşıyan otoreaktif T lenfositler, nörotropik virüsler, bakteriyel süperantijenler veya sitokinlerle aktive edildikleri zaman kan-beyin bariyerinden geçebilirler (15). Kan-beyin bariyerinden (KBB) geçiş: Aktive lenfositler ve miyelinotoksik antikorlar, venüllerde KBB’ ne penetre olurlar (15). Antijen sunumu ve uyarım: SSS’ de antijen sunan hücreler, tanınma molekülleri ve ko-stimülatör sinyaller yenilenmiş aktivasyonu ve gelen T lenfositlerinin TH1 ve TH2 hücrelerine proliferasyonunu tetiklerler (15). Demiyelinizasyon: İnflamatuar süreç, tamir mekanizmalarının kapasitesini aştığı zaman, akson ve miyelin kılıfta lezyonlar oluşur (15). Skar oluşumu: Otoreaktif T hücreleri bir kez öldüğünde, inflamatuar cevap yatışır ve hasarlı aksonlarda remiyelinizasyon başlar, lokal antiinflamatuar mediatörler ve hücreler sentezlenir. Astroglialar, ölü hücrelerin yerini alan skar dokuyu oluştururlar (15). Biyokimyasal faktörlerin ise patogeneze bir etkisi söz konusu değildir. Miyelin 7 parçalanmadan önce normal görünmektedir. Diyetteki yağ asitlerinin öne sürülen fazlalığı veya doymamış yağ asitlerinin malabsorbsiyonu kanıtlanmamıştır (16). Şekil 2. MS Patogenezi (15) 8 2.6. İMMUNOPATOLOJİ MS patogenezinde en erken ve kalıcı bozukluk KBB’ nin yapısal değişikliği ve perivenüler lenfosit birikimidir. KBB’ nin değişikliğine ait bulguların yalnızca endotelial hücre kaynaklı değil, aynı zamanda astrositlere ait perisitler ile de ilişkili olduğu düşünülmektedir. Her ne kadar KBB’ nin hasarlanması MS’ de erken ve kalıcı bir olay olsa da bu durumun doku hasarının öncesinde mi geliştiği, yoksa doku hasarı sonucu mu oluştuğu tartışmalıdır. Ancak immünolojik açıdan aktif olan pek çok molekülün kandan SSS’ e girişi hastalığı başlatıcı olmasa bile pekiştirici potansiyele sahiptir. Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) tekniği ve patoloji çalışmalarının korelasyonu erken dönemde lezyonların inflamasyon özelliği taşıdığını belirtmektedir. MRG’ de lezyon rezolüsyonunun izlenmesi, doku hasarı olmaksızın inflamasyonun görülebileceğini vurgulamaktadır. Kronik lezyonlarda ise aktif inflamasyonun olmaması dikkat çekicidir (17). 2.7. PATOFİZYOLOJİ SSS liflerinde parsiyel demiyelinizasyon oluştuğu zaman saltator (sıçrayıcı) iletim devam eder ancak önemli derecede yavaşlar. Myelin kaybı devam eder ve belirli kritik noktaya ulaştığı zaman sinir impuls iletimi durur. MS’ in aktif dönemlerinde saptanan körlük, paralizi ve uyuşukluk gibi semptomların temel nedeni iletim bloğudur ve bunların en önemli sebebi demiyelinizasyondur. Son zamanlarda demiyelinizasyon olmaksızın, enflamasyon ve bazı proenflamatuar mediyatörlerin etkisiyle de direkt olarak ileti bloklarının olabileceği gösterilmiştir (18). MS’ deki kalıcı paresteziler, trigeminal nevralji ve Lhermitte fenomeni gibi pozitif semptomlar demiyelinize alandan doğan ektopik impulsların, komşu aksonlar arasında kısa devre yaparak iletilmesiyle açıklanabilir. Relapsing-remitting tip MS’de akut dönemleri takip eden enflamasyonun düzelmesi ve remiyelinizasyonun sağlanması ile iletinin yeniden sağlanması remisyonları açıklar. Hastalık kronikleştikçe nörolojik defisitler kalıcı hal alır. Bu durumdan birkaç mekanizma sorumludur. Bunlardan en önemli olanlar aksonal kayıp, demiyelinize alanlarda kalıcı iletim bloğu ve nöronal kayıptır (18) 9 2.8. HASTALIK SEYRİ 1. Relapslı/Remisyonlu Multiple Skleroz (RRMS): Başlangıçtaki MS vakalarının % 85’ inden sorumludur. Günler, haftalar içinde ilerleyen ayrı ayrı ataklarla seyreder. (Şekil 3 a) 2. Sekonder Progresif Multiple Skleroz (SPMS): MS her zaman RRMS olarak başlar. RRMS’ li hastaların yaklaşık % 50’ sinde 15 yıldan sonra SPMS gelişir. (Şekil 3 b) 3. Primer Progresif Multiple Skleroz (PPMS): Vakaların %15’ inden sorumludur. Hastalar ataklar yaşamazlar ama hastalığın başlangıcından itibaren devamlı fonksiyonel kötüleşme görülür. Sıklıkla bu hastalar daha ileri yaşlarda olup, spinalkord semptomları mevcuttur. (Şekil 3 c) 4. Progresif/Relapslı Multiple Skleroz (PRMS): PPMS ve SPMS örtüşür. Hastaların % 5’ inden sorumludur. Akut ataklarla bölünen progresif bir gidiş söz konusudur. (Şekil 3 d) (19). Şekil 3. Hastalık seyir grafikleri (20) 10 2.9. PROGNOZ MS yalnızca semptom ve klinik özellikleri açısından değil, prognozu açısından da çeşitlilik gösterir. Her ne kadar ölümcül bir hastalık olmasa da ikincil komplikasyonlar (aspirasyon pnömonisi, dekübit ülserleri, idrar yolu enfeksiyonu, düşmeler) sonrasında yaşam süresini kısmen azaltan bir hastalıktır. Kural olarak, MS’ li hastaların 1/3’ ü belirgin bir sakatlık eklenmeksizin yaşamlarını iyi sürdürürken, diğer 1/3’ ü normal günlük yaşamlarını engellemeyecek kadar nörolojik defisite sahiptir (Bir işte çalışabilir, bir aile kurabilir). Son 1/3’ lük kesim ise yürüteç, tekerlekli sandalye veya tamamen birisine bağlı olarak yaşamını sürdürür (21). MS’ de iyi prognostik faktörler: • Sakatlık durumunun düşük olması • Beş yıl içinde sınırlı serebellar ve piramidal tutulum • Başlangıçta motor tutulum olmaması • Erken alevlenmelerin çabuk başlayıp bitmesi • Hastalığın erken dönemde başlaması (22). MS’ de kötü prognostik faktörler: • Serebellar tutulum • Geç başlangıç • Motor defisitlerin sinsi başlaması • Kısa süreli başlangıç remisyonu • Yüksek relaps hızı (22). 2.10. MS’ İN GİDİŞİNİ ÖNCEDEN BELİRLEMEDE YARDIMCI FAKTÖRLER MS’ in klinik açıdan çeşitlilik göstermesi, seyri hakkında önceden yapılacak tahminleri yanıltabilir. Ancak birkaç faktör iyi prognoz göstergesidir. 1. Başlangıç yaşının erken olması (İlk semptomların 40 yaşından önce görülmesi) 2. Başlangıç semptomunun duysal semptom olması (Güçsüzlük, ataksi) 3. Relapsing-Remitting paterninin olması (Başlangıçta bir primer progresif semptom) 4. Kadın cinsiyeti (Kadınlarda erkeklerden daha iyi seyir gösterir) (21). 11 2.11. SEMPTOMLAR MS; hemipleji, beyin ve omurilik tümörleri, serebellar dejenerasyon gibi birçok SSS’ i hastalığını taklit edebilir(14). Lezyonların yerleşim yerine sıklığına ve büyüklüğüne bağlı olarak çok değişken semptom ve bulgular ortaya çıkmaktadır (9). 2.11.1. Motor/Serebellar Bozukluklar • Spastisite ve refleks spazm • Kas güçsüzlüğü • Yürüme bozukluğu • Koordinasyon bozukluğu • Dizartri • Disfaji (14). 2.11.2. Duyusal Bozukluklar • Ağrı • Parestezi • Görme bozuklukları • Tat alma bozuklukları • İşitmede azalma • Trigeminal nevralji • Lhermitte bulgusu (14). 2.11.3. Mesane-Barsak Bozuklukları • İnkontinans • Acil idrar yapma hissi • İdrarı boşaltmada gecikme • İdrar yolu enfeksiyonu • Konstipasyon • Gaita inkontinansı (14). 2.11.4. Kognitif ve Emosyonel Bozukluklar • Depresyon • Emosyonellabilite 12 • Dikkat, hafıza ve konsantrasyonda azalma • Karar vermede bozulma (14). 2.11.5. Denge ve Koordinasyon Bozuklukları • Vertigo • Ataksi • Tremor • Sakarlık (23) 2.11.6. Cinsel Bozukluklar • Uyarılma ve orgazm sorunu (23) 2.11.7. Diğer Bozukluklar • Karıncalanma • Uyuşma • Halsizlik • Sıcağa hassasiyet • Çabuk yorulma (23) MS’ in semptomları (Tablo 2) serebral korteksten spinal köklere kadar her bölümün hasarından ileri gelebilmektedir. 13 Tablo 2. Otopsi Kontrolü Yapılmış 157 Multipl Skleroz Vakasında Çeşitli Semptomların Sıklığı (5) Memleketi Hasta Sayısı İngiltere Norveç B. Amerika Toplam 55 31 71 157 Görülme Yüzdesi Kas kuvvetsizliği 95 100 96 96 Oküler bozukluk 84 81 92 85 Üriner bozukluk 93 87 70 82 Ataksik yürüyüş 45 68 60 60 Parasteziler 69 55 52 60 Dizartri ve skande konuşma 53 61 52 54 Mental bozukluk 42 52 50 47 Ağrı 13 19 32 19 Baş dönmesi 7 26 20 17 Disfaji 14 13 9 12 Konvülsiyonlar 5 6 7 6 İşitme Noksanlığı 3 6 10 6 Çınlama -- 3 7 5 14 2.12. TANI MS’ in tanısı belirtilerinin çok farklı olması ve hastalığın seyri nedeniyle zor olabilmektedir. Kişinin MS olup olmadığını semptomlar, fiziksel bulgular, laboratuvar testleri belirler. Ancak MS tanısı için spesifik bir test yoktur (24). Tanı Schumacher, Poser, Paty ya da Mc Donald’ s Kriterleri’ ne göre belirlenmekle birlikte klinik bulgulara dayanmaktadır (10). MS’ in tanısında gerekliliğine göre şu sıra izlenir: 1. Nörolojik inceleme 2. Göz hareketleri ve görme kabiliyeti 3. Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) 4. Uyarılmış Potansiyeller (EP) 5. Görsel Uyarılmış Potansiyeller (VEP) 6. Lomber Ponksiyonu (Beyin Omurilik sıvısı, BOS) 7. Mc Donald’ s Kriterleri (25). MS tanısının köşe taşı nörolojik öykü ve muayenedir. 1965’ te Schumacher Kurulu kesin MS tanısı için 6 madde belirlemiştir. 1. Başlangıç yaşı 10-50 arasında olmalıdır. 2. SSS’ ne ait objektif nörolojik bulgular gereklidir. 3. MSS’ de 2 ya da daha fazla bölge etkilenmiş olmalıdır. 4. ”Relapsing-remitting” ya da progresif seyir (> 6ay) olmalıdır. 5. Tablo başka bir nörolojik hastalık ile daha iyi açıklanabilir olmamalıdır. 6. Tanı bir nörolog tarafından konulmalıdır (26). 2.12.1. MS’ de MRG Manyetik rezonansla yapılan incelemelerde MS’ lilerin % 90’ ında beynin ak maddesinde birden çok sayıda plak saptanır. Kontrast madde (Gd) ile boyamayla yeni oluşan plaklar gözlemlenebileceği gibi klinikte sessiz seyreden hastalığın aktivitesi de (KBB yıkımı, Gd tutulumu gibi) incelenebilir (Şekil 4) (27). 15 Şekil 4. MRG ile görüntülenen plaklar (28) 2.12.2. MS’ de BOS İncelenmesi BOS’ ta protein düzeyi, hücre ve antikorların incelenmesi, sitolojik incelemeler yapılarak tanı koymada destek sağlanır. Oluşan antikorlar elektroforez yöntemi ile Oligoklonal Ig G bandı (OB) şeklinde saptanırlar (Şekil 5). Vakalarda: 1) Protein miktarı (>100 mg / dl) ve lökositlerde hafif artış 2) Hafif pleositoz (> 5 hücre / µl) 3) Globülin fraksiyonunda artış (özellikle gama globülin) 4) İmmünoglobülin G fraksiyonunda (OB bantları) önemli artış görülür (5). BOS’ ta total protein içinde IgG fraksiyonunun ölçülmesi ve oligoklonal bant tayini, özellikle akut bir atakta veya kronik progresif fazda MS tanısında en güvenilir biyokimyasal testlerdir (29). Ayrıca IgG indeksinin 0.7’ den yüksek olması da MS olasılığını gösterir (29). IgG indeksi = (BOS IgG / serum IgG) / (BOS albumin / serum albumin)(29). 16 Şekil 5. Elektroforez yöntemiyle OB görünümü (30) 2.12.3. EP EP testleri ile afferent ve efferent SSS yollarının fonksiyonları değerlendirilir. Testte seçilmiş periferik sinirlerin veya beynin tekrarlayan seferlerde uyarılması ile elde edilen SSS elektrik potansiyellerinin kompüterize olarak ortalaması alınır. İncelenen yollarda klinik olarak tutulum olmadığında en çok bilgi bu testlerle sağlanır (19). 2.12.4. VEP Hasta santranç tahtası şeklindeki ekranı izlerken oksipital lop görsel korteksten elektrikli kayıtlar yapılır. Normalde yanıtlar uyarımdan 100 ms sonra ortaya çıkar. Gecikmenin olması görsel yolakta demiyelinizasyonu düşündürür (21). Tanı için ayrıca Mc Donald’ s kriterleri de kullanılır. (Tablo 3) 17 Tablo 3. Mc Donald’ s Tanı Kriterleri (31) 18 2.12.5. MS için mekanda yayılım MRG kriterleri Barkhof ve arkadaşları (1997), Tintore ve arkadaşları (2000)’ na göre; 4 ana özelliğin en az 3 ’ünün birarada olması gerekir. Bunlar; 1. Gd tutan 1 lezyon veya 9 T2 hiperintens lezyon 2. En az 1 infratentorial lezyon 3. En az 1 juksta - kortikal lezyon 4. En az 3 periventriküler lezyon ** Tercihan izoelektrik odaklama yöntemi ile saptanan BOS’da serumdan farklı oligoklonalband varlığı veya BOS Ig indeksinde yükselme (31). 2.12.6. MS için zamanda yayılım MRG kriterleri 1. İlk klinik olayın başlangıcından en az 3 ay sonra yapılan MRG’de ilk olayla ilişkili olmayan bir bölgede Gd (+) lezyonun saptanması. 2. İlk klinik olayın başlangıcından en az 30 gün sonra yapılan MRG ile kıyaslandığında herhangi bir zamanda ortaya çıkan yeni bir T2 lezyonun saptanması (31). 2.12.7. Multiple sklerozu düşündüren klinik tablolar • 15-50 yaşlar arasında başlama • MSS’de çok sayıda odağın etkilenme bulguları • Optik nöropati • Lhermitte bulgusu • İnternükleeroftalmopleji • Yorgunluk • Vücut ısısının artmasıyla kötüleşme (32). 2.12.8. Multipl sklerozu düşündürmeyen klinik tablolar • 10 yaşından önce 60 yaşından sonra başlangıç • Periferik sinir sisteminin tutulması • Hemianopsi • Rijidite, sabit distoni • Afazi, apraksi, agnozi, aleksi, ihmal (“neglect”) gibi kortikal bulgular • Erken demans (32). 19 2.12.9. Ayırıcı Tanı MS klinikte farklı tiplerde karşımıza çıkmaktadır. Subklinik MS, klinik izole sendrom, akut dissemine ansefalomiyelit, bening MS, optiko-spinal MS, balo hastalığı, marburg hastalığı gibi farklı tablolar gösterebilmektedir. Klinik özellikleri açısından bir çok hastalıkla karışabilmektedir (33). Bu nedenle MS şüphesinde ayırıcı tanıya gidilir (Şekil 6). Şekil 6. MS ayırıcı tanı (34) 20 2.12.9.1. MS ile benzer klinik prezentasyonları olan durumlar Enflamatuvar Bozukluklar Sistemik lupus eritematozis Poliarteritis nodoza Behçet hastalığı (16). İzole kraniyal bozukluklar AVM (Arterier Venöz Malformasyon) Meningiom (16). Granülamatöz bozukluklar Sarkoidoz Wegener’in granülomatozu Adrenolökodistrofi (16). İzole omurilik/foramen magnum bozuklukları Ekstrensik / intrensik tümörler Vitamin B12 eksikliği Lyme Hastalığı Akut dissemine ensefalomiyelit (16). Diğer Bozukluklar Spinoserebellar dejenerasyon Mitokondri bozuklukları (16). 2.12.9.2. MS ile benzer MR görünümü olan durumlar Vaskülitler Sarkoidoz Lökodistrofiler Akut dissemine ensefalomiyelit Küçük damar hastalıkları 21 Dekompresyon hastalığı Lyme hastalığı Kronik enflamatuvar demiyelinize polinöropati (16). 2.12.9.3. MS ile benzer BOS profili olan durumlar (Oligoklonal bantların varlığı) HIV enfeksiyonu Lyme hastalığı Sifiliz Kronik menenjit Nörosarkoidoz Subakut sklerozan panensefalit (SSPE) (16). 2.13. TEDAVİ Klinik görünüm farklılığı nedeniyle, MS’ de tedaviler kişiye özgü düzenlenmelidir. Tedavi, hastalığın seyrini değiştirmeye yönelik, alevlenmelerin süre ve ciddiyetini kısaltmayı amaçlayan tedaviler ile semptomatik tedaviler olmak üzere 3 kısımda incelenebilir. Görüntüleme yöntemleri, EP vb genellikle klinikle korele olmadığından, tedaviler objektif ve subjektif yakınmalara dayandırılmalıdır (22). 2.13.1. Akut Alevlenme tedavisi Steroidler: Yüksek dozda kortikosteroidler akut alevlenmelerde düzelmeyi belirgin şekilde hızlandırırken düzelme derecesini etkilemesi konusunda bir kesinlik yoktur. Yüksek doz kortikosteroid tedavisine rağmen önemli rezidüal yeti kaybına sebep olan akut relapsların tedavisi için plazma değişimi gerekebilir (35). Adreno Kotikotropik Hormon (ACTH)’ nın alevlenmelerin süre ve ciddiyetini azalttığı bildirilmektedir. Bunun mekanizması tam bilinmemekle birlikte SSS’ de ödem azaltma veya immün hücreler üzerinden etkisi olabilir. Yüksek doz steroid, SSS’deki C9 ve C8 T-hücre indeksleri ile anormal IgG seviyelerini değiştirmektedir (22) 22 2.13.2. Hastalıklığı Seyrini Değiştirmeye Yönelik Proflaktik Tedavi İmmun supresif ajanlar: MS’ un otoimmün hastalıklara benzerliği temeline dayanılarak uygulanır (2). Tedavide, azatiyoprin (AZP) ve siklosporin A (Cyc-A) kullanılmaktadır (22). CycA hastaların tekerlekli sandalyeye bağımlılıklarını geciktirse de immünsüpresif ilaçlarla relapsları önleme girişimleri hayal kırıklığına neden olmuştur (16). İnterferon: Bir antiviral ajan olan interferonun (IFN) α, ß, γ olmak üzere 3 tipi vardır. Önceleri kullanılan IFN-γ MS ataklarını artırmaktadır. Buna karşılık IFN-ß uygulaması IFN-γ’ u inhibe ederek alevlenme periyotlarını düşürmektedir (14). IFN-ß RRMS’ de ilk basamak tedavisi olarak kullanılmaktadır (36). İnterferon ß’ nın beta 1b ve 1a olmak üzere MS tedavisinde kullanılan 2 tipi vardır. Beta 1b uygulama ile RRMS’ de eksaserbasyon sayısında azalma saptanmıstır. IFN-ß 1a ile yapılan çalısmalarda progresif MS’te eksaserbasyon sıklığını ve özürlülük progresyonunu azalttığı belirtilmistir (14). Etki şekli bilinmemekle beraber IFN-ß T-supresör hücre üretimini arttırmaktadır (22). 4-Aminopyridin de potasyum kanallarını inhibe ederek sinir aksiyon potansiyellerinin süresini uzatır ve daha önce bloke edilmiş sinir liflerinde iletimi düzeltebilir. Gücü artırmada etkili bulunmuştur. Ancak özellikle klinik araştırmalardaki nöbet vb. görülmesi nedeniyle kullanımı azalmıştır (22). 2.13.3. Semptomatik Tedavi Spastisite: Hastaların yaklaşık %55’inde spastisite bulunur. Hafiften ciddi derecelere kadar ve ağrılı olabilir. Giderek artan spastisite yeni başlamış sistit, üriner enfeksiyon, konstipasyon ve dekübitis gibi zararlı uyaranlara karşı olabilir. ADL (Günlük yaşam aktiviteleri) ’yi etkiler, uykuyu bozabilir. Tipik olarak üst ekstremitede fleksör, alt ekstremitede ise ekstansör tipte spastisite normal fonksiyonu etkiler ve aşırı yorgunluk yaratır (22). Spastisite tedavisinde ilk kullanılacak tedavi germe, bisiklet sürme, hareket egzersizleri ve pasif durma gibi egzersizlerdir (22). 23 Kullanılmakta olan ilaçların çoğunluğu spastisitede etkilidir. Birçok antispastisite ilacının aynı anda kullanılmasından kaçınılmalıdır. Eğer ilaç etkisiz ise kesilmelidir. Kısmi bir etki söz konusu ise diğer ilaçlarla bu etkinin artırılması düşünülebilir (22). Baklofen MS’de genellikle ilk tercih edilen ilaçtır. Hastalar, daha etkili üst dozları denemeden etkisiz olduğu gerekçesiyle bu ilacı hemen bırakmamalıdırlar. İlaç hastalarda sedasyon ve şuur bulanıklığı yapabilir (22). Eğer baklofen etkisiz bulunuyor ise diazepam veya dantrolene başlanabilir. Benzodiazepinlerin sedatif etkisi bazı hastalarca tolere edilemeyebilir; dikkat ve hafızayı etkileyebilir. Depresyon veya ilaç bağımlılığı hikayesi olanlarda başlanmamalıdır (22). Tizanidin, santral etkili α-2 sempatik agonisttir;. Baklofene eş değer veya üzerinde etki göstermektedir ve toleransı daha kolay olabilir. Spastisitede kullanılan invaziv yöntemlerden sinir blokları, motor plak blokları oldukça etkilidir. MS’ lu hastalarda özellikle fokal, spastisite alanları bulunan hastalarda fenol veya intramuskuler botulinum toksini etkili olabilir (22). Konservatif ve oral medikasyonla spastisitesi kontrol altına alınamayan, cerrahiye gönderilmesi düşünülen hastalarda intratekal baklofen kullanımı düşünülmelidir. İntratekal baklofen kullanamayan cerrahiye aday hastalarda dorsal roote entry zones (DRES) operasyonu veya nörektomi uygulanabilir (22). Antideprasan olarak kullanılan selektif serotonin uptake inhibitörleri tradamol gibi serotoninerjik etkili olan ağrı kesiciler spastisiteyi alevlendirirler (22). Barsak disfonksiyonları: MS’ lu hastaların 2/3 ünde barsak disfonksiyonu oluşur. Kostipasyon, barsak inkontinansı, fekal ürgensi en sık karşılaşılan durumlardır. Boşaltımı günün belli saatlerinde yapmaya alışır ve rektum boş tutulursa, inkontinans olasılığı azalır. Yeterli sıvı alımı (1.5-2 lt/ gün), lifli yiyecekler ve kitle yapıcı ilaçların (ör: metamucil) alımı ve zaman ayarlaması iyi bir barsak programını sağlayabilir. Eğer bunlar yetersiz kalıyor ise supozituvar ile barsak boşaltımı gerekebilir (22). Paresteziler: Akut ve kronik ağrı, trigeminal nevralji vb. en iyi antikonvulzan medikasyonlara yanıt verir. Kronik semptomlar en çok ekstremite ve beli etkileyen 24 disestezilerdir ve hastaların yarıdan çoğu trisiklik antidepresanlara yanıt vermiştir. En sık kullanılanlar, amitriptilin veya notiriptilindir. Fizik tedavi denenebilir (22). Yorgunluk: MS’ de en sık rastlanan sendromdur. MS yorgunluğu sinir lifi yorgunluğu olarak açıklanmıştır. Demiyelinize olmuş lifler boyunca ilerleyen sinir impulsları için, vücudun daha fazla enerjiye ihtiyaç duymasına bağlı olarak meydana gelmektedir (37). Yeterli istirahat ve aktivite uyarlaması yoluyla enerji harcanışı ayarlanır. Tıbbi tedavide amantadine tercih edilir. Diğer bir tedavi yöntemi ise mekanik soğutmadır (22). Zayıflık: MS’ de zayıflık önemli bir problemdir. Bu nedenle hastanın kondüsyonu korunmalıdır (22). Dismetri: İnkoordinasyon, MS’ de hafif tremordan ciddi ataksiye kadar bulunabilir. Sakatlığın önemli sebeplerinden biridir. Ataksiye yönelik rehabilitasyon stratejisi kompansatuar el-göz egzersizlerini içeren denge ve koordinasyon aktivitelerini içerir. Tremor için propranolol ve karbamazepin kullanılabilir (22). Nörojenik mesane: MS’ li hastaların % 80-90’ ında hastalık süresince işeme disfonksiyonu semptomları vardır. Tedavide amaç hastanın günlük yaşam kalitesini artırmak, işeme semptomlarının giderilmesidir. Bu amaçla davranış modifikasyonu, pelvik taban stimulasyonu, farmakolojik tedavi, temiz aralıklı kateterizasyon, cerrahi girişim, augmentasyon sistoplastisi vb. kullanılabilir (22). Ağrı: Analjezikler, antikonvülsanlar, antidepresanlar, NSAİ ilaçlar ve transkutanöz elektriksel sinir uyarımı (TENS) kullanılabilir (35). MS’ in mevcut ve gelecekteki potansiyel tedavileri Tablo 4’ te görülmektedir. Koyu renkle vurgulanan ilaçlar onaylı olan ve şu an tedavide kullanımı olan ilaçlardır. 25 Tablo 4. MS’ in mevcut ve gelecekteki potansiyel tedavileri (38) Ajan Etki Mekanizmaları Potansiyel Güvenlik Sorunları Immünosüpresan ajanları Cladribine Pürin analoğu (adenozin deaminaz inhibitörü) Lenfositotoksik ajan Miyelosupresyon, enfeksiyon Mitoxantrone Tip 2 topoizomeraz inhibitörü Sağlıklı ve kanser hücreleri DNA onarımı Kardiyomiyopati, lösemi, bulantı Pixantrone (BBR2778) Mitoxantrone Analoğu Mitoxantrondan daha az, kardiotoksik Non-hodking lenfoma ve diğer türde neoplaziler için antineoplastik Teriflunomide Pirimidin sentezi Hepatotoksisite, pansitopeni T ve B hücresi proliferasyonunu önleme Treosulfan Çift fonksiyonlu alkilleyici ajan Hücre çoğalmasını engelleme Enfeksiyon, anemi, isilik, yorgunluk Selektif immünsupresif ajanlar Atacicept B hücre engelleme Enfeksiyonlar, İmmünojenite Fingolimod (FTY720) Myriocin türev ↓PKL, ↓KH, ↓FEV1, makula ödemi, melanom, hepatotoksisite S1PR agonist / antagonist Lenfosit sirkülasyon değişimi Monospesifik ajanlar (Monoklonal antikorlar) Natalizumab (Tysabri) Anti-VLA-4 MAB Kan damarı duvarlarının WBC kapısında blok PML, enfeksiyon, habis tümör, aşırı duyarlılık Reaksiyonları 26 Tablo 4. Devamı Alemtuzumab Anti-CD52 MAB T ve B hücreleri tüketimi Otoimmün tiroid hastalığı, ITP, enfeksiyon Daclizumab Anti-CD25 MAB IL-2R antagonisti Kutanöz olaylar, enfeksiyon Rituximab Anti-CD20 MAB B Hücreleri tüketimi İnfüzyon reaksiyonları, sitokin salınımı sendromu, PML Geniş spektrumlu immünomodülator ajanlar Glatiramer asetat Ag-tabanlı immünomodülasyon Enjeksiyon yeri reaksiyonları, ağrı, ateş, titreme Interferon-B Anti-inflamatuar özellikleri KBB bütünlüğü Grip benzeri semptomlar, enjeksiyon reaksiyonları, nötralizan, karaciğer enzimleri Laquinimod Roquinimex türevi immünomodülatör Hepatotoksisite, pro-inflamasyon Fumarate ester T hücresi apoptozi, TH2 vardiyası Karın ağrısı, sıcaklık hissi, hepatotoksisite DNA: deoksiribo nükleik asit; FEV1: zorlu ekspirasyon dakika hacmi; ITP: immüntrombositopeni; KBB: kan beyin bariyeri; KH: kalp hızı; MAB: monoklonal antikor; PKL: periferik kan lökositi; PML: progresif multifokal lökoensefalopati; S1PR: sfingosin 1 fosfat reseptörü; WBC: beyaz kan hücresi; VLA: çok geç antijen. 27 3. SONUÇ Multiple Skleroz erişkinlerde nörolojik yeti kaybının travmadan sonra ikinci en sık nedeni olan MSS hastalığıdır. Bulguları iyi huylu bir hastalık ile malul bırakan ve yaşam biçimi değişikliklerine ihtiyaç duyulmasına sebep olan bir hastalık arasında seyreder. Erken tanı ve optimal bir tedavi ile hastanın terapisinin iyi yönde gitmesi sağlanabilir. Fakat MS için kesinlik taşıyan bir tanısal test yoktur. Hastalık nörolojik muayene, BOS incelemesi, MRG, EP, VEP gibi bazı paraklinik testlerle belgelenebilir. Kesin tanı koyulduktan sonra uygun bilimsel tedavi uygulanır. MS için bilimsel incelemeye tabi tutulmamış birçok tedavi iddiaları vardır. Bunlar arasında diyet, megadoz vitaminler, kalsiyum orotate, arı iğneleri, inek kolostrumu, hiperbarik oksijen, prokarin, çelasyon, akupunktur, akubasınç, çeşitli Çin bitkisel ilaçları ve cıvalı amalgam diş dolgularının çıkartılması sayılabilir. Hastalar maliyetli ve potansiyel olarak zararlı olan bu tedavilerden kaçınmalıdır. Bu tür tedavilerin çoğunun biyolojik inandırıcılığı yoktur. Örneğin; tipik MS’ e benzeyen güvenilir bir cıva zehirlenmesi vakası tariflenmemiştir. Bunların aksine ümit vadeden deneysel terapiler de mevcuttur. Klinik çalışmaları sürmekte olan bu tedavi yöntemleri ise şöyle sayılabilirler: Kombinasyon terapileri, günümüzde reçete edilenden daha yüksek dozda IFN- β tedavisi, CD52 veya CD20’ ye karşı monoklonal antikorlar, immünomodülatör olarak statin kullanımı, hamilelik benzeri bir durum yaratmak amacıyla estriol, kemik iliği transplantları ve schwann hücresi transplantları (19). MS; hastalığın değişken durumu ve kognitif bozukluklar, görme, konuşma, yutma ve duyu bozukluklarını, serebellar ve mesane-barsak bozukluklarını, kuvvetsizlik ve spastisiteyi içeren yaygın patolojilere neden olabilen bir hastalık olması nedeniyle rehabilitasyon tıbbında özel bir yere sahiptir. Kronik ilerleyici bir MSS hastalığı olan MS, her hastayı farklı şiddette etkileyeceği için rehabilitasyon öncesi kapsamlı bir değerlendirme yapılmasında, daha önce uygulanan tedavi programları hakkında da bilgi edinilmesinde yarar vardır. 28 4. KAYNAKLAR 1. Buecken, Raphael, Galushko, Maren, et al. 2012, Patient Education and Counseling, Patients feeling severely affected by multiple sclerosis: How do patients want to communicate about end-of-life issues? University of Cologne, Köln, Germany 2. Zenbilci, Nedim, 1985, Sinir Sistemi Hastalıkları (2.Baskı), Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Kürsüsü, İstanbul, ss. 230, 239 3. Mirza, Meral, 2002, Multiple Sklerozun Etyoloji ve Epidemiyolojisi, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kayseri, Erciyes Tıp Dergisi 24 (1) 40-47 4. Ve´lez Feijo, Adriana, A.Parente, Maria, Behlau, Mara, et al. 2003, Acoustic Analysis of Voice in Multiple Sclerosis Patients, Universidade Federal do Rio Grande do Sul, Porto Alegre, RS, Brazil, Journal of Voice, Vol. 18, No. 3, pp. 341– 347 5. Merritt, Houston, Doğulu, Selahattin, Gökalp Hamit, 1975, Nöroloji (5.Baskı), Mars Matbaası, Ankara, ss. 647, 656, 660 6. Öge, A.Emre, Zarko Bahar, Sara, 2004, Nöroloji, İstanbul Tıp Fakültesi, Nobel Tıp Kitabevleri ss. 522 7. Yaltkaya, Korkut, Balkan, Sevin, Oğuz, Yurttaş, 1994, Nöroloji Ders Kitabı, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri, Palme Yayıncılık, Ankara, ss. 329 8. Koç, Filiz, 2006, Multiple Sklerozun Klinik Varyantları, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, Adana, 15: 418, ss.421 9. Qui, Wei, Wu, Jing-San, Castley, Alison, et al. 2010, Journal of Clinical Neuroscience, Clinical profile and HLA-DRB1 genotype of late onset multiple sclerosis in Western Australia University of Western Australia, Nedlans, 17 (2010) 1009–1013 29 10. Akman, Arzu, 2008, Multiple Skleroz’ lu Hastaların Günlük Yaşam Aktivitelerini Gerçekleştirme Durumlarının Belirlenmesi, Yüksek Lisans Tezi, T.C. Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ankara, ss. 11, 9, 22 11. Cordova, Jacqueline, Vargas, Steven, Sotelo, Julio, 2007, Clinical Neurology and Neurosurgery, Western and Asian features of multiple sclerosis in Mexican Mestizos, Neuroimmunology Unit, National Institute of Neurology and Neurosurgery of Mexico, Mexico City, Mexico, 109 (2007) 146–151 12. Kocatürk, Utkan, Açıklamalı Tıp Terimleri Sözlüğü (Onuncu Basım), 2005, Nobel Tıp Kitabevi, Ankara ss. 765 13. http://www.genelsaglikbilgileri.net/wp-content/uploads/mscleros.jpg 14. Uzm. Fzt. Ela TARAKCI, 2008, Multiple Skleroz (MS) Hastalığının Farklı Tiplerinde Ergoterapinin Etkinliğinin Karşılaştırması, Doktora Tezi, T.C. Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ankara; ss 4,5 15. Rohkamm, Reinhard, 2004, Color Atlas of Neurology, Professor Neurological Clinic, Nordwest-Krankenhaus Sanderbusch, Sande, Germany, ss 220,221 16. W.Lindsay, Kenneth, Bone, Ian, Topaktaş, Suat, et al. 2008, Resimlendirilmiş Şekliyle Nöroloji ve Nöroşirürji (Dördüncü Baskı) University of Glasgow, Güneş Tıp Kitabevleri, ss. 216, 223, 525 17. Prof. Dr. Rana Karabudak, 2001, Multiple Sklerioz İmmunopatolojisi, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji A.B.D., Nöroimmunoloji Ünitesi, ss. 2 18. Dr. Taner ÇELİK, 2008, Multıple Skleroz (Ms) Hastalarında Motor Uyaranlara Karşı Beyinde Oluşan Aktivite Değişikliklerinin Fonksiyonel Manyetik Rezonans Görüntüleme (Fmrg) İle Değerlendirilmesi, Uzmanlık Tezi, İzmir, ss.15,16 19. L. Hauser, Stephen, Çelik, Mustafa, Kurşun, Oğuzhan, et al. 2009, Harrison Nöroloji, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı, Nobel Tıp Kitabevleri, Ankara, ss. 405, 410, 411, 419, 420 20. http://img.medscape.com/article/739/432/739432-fig1.jpg 21. A.Rolak, Loren, Keçeci, Hulusi, 2009,Nörolojinin Sırları, Düzce Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı, Nobel Tıp Kitabevleri, Ankara, ss. 214, 215, 216 22. Özcan, Orhan, Arpacıoğlu, Oktay, Turan, Betül, 2000, Nörorehabilitasyon, Güneş&Nobel Tıp Kitabevleri, Bursa, ss. 189 30 23. Arafah, Alaa Mohammad, 2009, What constructs are represented in multiple sclerosis specific health-related quality of life measures, McGill University, Canada 24. Suellen, M.Curkendall, Cheng, Wang, Barbara, H.Johnson, et al. 2011, Clinical Therapeutics/Volume 33, Potential Health Care Cost Savings Associated With Early Treatment of Multiple Sclerosis Using Disease-Modifying Therapy, Washington, DC, 0149-2918 25. http://www.nationalmssociety.org/about-multiple-sclerosis/what-we-know-aboutms/diagnosing-ms/index.aspx 26. Mutlu, Melike, Akman Demir, Gülşen, 2008, Multiple Skleroz Tanısında Tarihsel Gelişim ve Son Durum, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye, 45 Özel Sayı: 1-5 27. http://multipleskleroz.blogspot.com/2008/08/ms-manyetik-rezonans.html 28. http://www.sciencephoto.com/image/259687/530wm/M2100313_Multiple_sclerosis ,_MRI_brain_scan-SPL.jpg 29. H.Hopper, Allan, H.Brown, Robert, 2008, Adams and Victors Principles of Neurology, California USA, ss. 783 30. Wakerley, Benjamin, Nicholas, Richard, Malik Omar, 2008, Multiple sclerosis, Imperial College, Charing Cross Hospital, London, UK, Medicine 36:12 31. Dr. Ebru Ergin Bakar, 2008, Multiple Skleroz’lu Hastalarda Yaşam Kalitesi Ölçeği “Musiqol” İle Özürlülük Ölçeği “Msfc” nin Korelasyonu, Uzmanlık Tezi, T.C. Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, Manisa, ss. 10,11,12 32. www.itfnoroloji.org/MS/MS.htm 33. http://www.jns.dergisi.org/text.php3?id=218 34. http://78.189.53.61/-/norosunu/Presentations/e_idiman/e_idiman.swf 35. P.Rowlandi, Lewis, Doğu, Okan, 2007, Türkçe Merritt’ s Neurology (Onikinci Baskı), Güneş Tıp Kitabevleri, Ankara, ss. 914 36. Rudick, Richard, E. Goelz, Susan, 2011, Experimental Cell Research, Beta- interferon for multiple sclerosis, Mellen Center for Multiple Sclerosis Treatment and Research, Department of Neurology, Neurological Institute, Cleveland Clinic, Cleveland, OH, USA, 317 (2011) 1301-1311 31 37. Soyuer, Ferhan, 2002, Multiple Skleroz Rehabilitasyonu, Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, Erciyes Üniversitesi Halil Bayraktar SHMYO, Kayseri, 11 (2) 76-83 38. Stüve, Olaf, 2009, Journal of the Neurological Sciences, Knowns and unknowns in the future of multiple sclerosis treatment, Departments of Neurology & Immunology, University of Texas, Southwestern Medical Center at Dallas, Dallas, USA, 287 S1 S30–S36 32 ÖZGEÇMİŞ Derya ÖZBÜLBÜL, 05/01/1988’ de Kayseri merkezde doğdu. İlköğretimini sıra ile Fatma Zehra Dülgeroğlu ve Şehit Binbaşı Mahmut Şahit İlköğretim okulunda tamamladı. Ortaöğretimini Fatma Kemal Timuçin Anadolu Lisesinde tamamladı. 20072012 lisans eğitimini Erciyes Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde hala sürdürmektedir. İletişim Mail: deryaozbulbul@hotmail.com