1 ANLATIM BOZUKLUKLARI *Giyiminize ve kuşamınıza dikkat edin. * Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Yaban adlı romanında, Yunanlıların Türklere *Evleri denize karşıydı; fakat güzel bir evdi. yaptığı zulmü çok ayrıntılı bir şekilde anlatmış ve bazı Türk köylülerinin *Sergideki resimlerimin hepsi benim eserimdir. Yunanlılara kucak açmasını eleştirmiştir. *Geçen hafta kaybolan Ahmet'in kalemi bulundu. * Kalp Arapça bir sözcüktür ve bu sözcüğün sonu sert ünsüzle bitmektedir. *Babası istedi diye başka bir semte taşınan komşularına yardım ediyordu. * Ağlayan kadın, yaşlı gözlerle kendisine sorulanları cevaplıyordu. *Ağır ağır uzandığı yerden kalkarak balkon kapısını araladı. *Zaman zaman şiir yazıyor ve yayımlıyorum; ama ben şiiri hiçbir zaman köşe *Her zaman için açıkça düşündüklerini ifade eder. yazarlığı olarak görmüyorum. *Bu yemeğin kokusu fırında pişmiş köfteyi andırıyor. *Yeni yapılan bir müze törenle hizmete açıldı. *Seni kardeşim kadar seviyorum. *Adana'da otobüs bileti fiyatları yeniden ayarlandı. *Bana benziyordu oğlumun gözleri. *Bütün gün anlattığın o işi düşündüm. *Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler. *Mehtaplı pırıl pırıl bir gecede çiseleyen yağmur altında dolaşıyorduk. *Bu adam ortanca oğluna benziyordu. *Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. *Annem ve babam aynı gün evlenmiş. *Birçok seneler geçti dönen yok seferinden *Öldüğü günden beri onu hiç görmedim. *Seçim döneminde her çeşit siyasal etkinliklerin yasaklanması gerekir. *Elleri bir yılanınki kadar soğuktu. *Bahçe sahibi gelince yavaş yavaş kaçıverdik. *Kitabımı komşunun oğluna verecektim ;ama onu evde bulamadım. *Son yazdığı romanına, isim bulmakta bir hayli zorlandı. *Çocuklar üstlerini başlarını batırmışlar ,onları yıkamalıyım. *Bu ayrılık hasreti canıma yetti. *Arkadaşımla gezerken babam telefon açtı,işim olduğunu söyleyip ondan *Politikacıların çoğu taraftarlarının oylarını cepte keklik sayıyorlar. özür diledim. *Ankara, bir zamanlar surlarla kaplı bir şehirdi. *İnsanlık, deprem ve sel gibi beşeri afetlerden çok zarar gördü. *Televizyon bize çok ucuza patladı. *Yemekler yenildi çaylar içildi. *İşlediğin cezaların sonucuna katlanman gerekiyor. *Benim buraya geldiğimi kimse istemiyor. *Bölgedeki yangınların sabotaj sonucu çıktığı öngörülüyor. *Olay, arkadaşlarının ters davrandığından kaynaklandı. *Takımlar son final maçının hazırlıklarını tamamladı. *İki yılda şirketin karını dört kat arttırdık. *Bu konuda değişik alternatiflerimiz de vardı. *Kadının saçları ağarmış olmasına rağmen hala güzeldi. *Deriden yapılmış meşin bir çanta vardı elinde. * Tavanın sapı çıktığı için artık kullanılamıyor. Türkçe Öğretmeni Melih KAYA 2 *Herkes içeri girsin dışarı çıkmasın. * Türkler, İslamiyet'i kabul ettikten sonra , hayata bakış açılarında önemli *Ay bir yandan sen bir yandan sar beni. değişiklikler olmuştur. *Çok çalışmaktan yorgun düşmüş ,sağlığım bozulmuştu. *Meyveler çok dolapta kaldığı için tatları değişmiş. *Saksı 2. kattan aşağı düştü. *Sen bunca zorluğa nasıl dayandın,nasıl başa çıktın? *Kardeşini bulmak için bir aşağı bir yukarı çıkıyor. *Bu durumda karşıdan gelen araçlar bizi,biz de onları görürüz. *Suçlunun evini bastılar yakalayıp polise teslim ettiler. *Sanatçı eserlerine duygularını katarak ölümsüzleştirebilir. *Bu adamların ve kadınların çocuğu da bizim okuldaydı. *Komisyon başkanının açıklamaları hiç şüphesiz olayın aydınlanmasına *Dayımın üç kız çocuklarından biri liseye gidiyor. yardımcı olabilir. *Dün yağan yağmur ekinlere zarar verdi. *Koltuğuna oturmuş soğuk kanlı bir biçimde heyecanla maçı izliyordu. *Araba çekilmeye çalıştıkça daha da batıyordu çamura. *Bu tür kazalar ölüme hatta yaralanmalara yol açabilir. *Marmara'da ölmüş bir kadın cesedi bulundu. *Konuyu çok değişik farklı kaynaklardan araştırdım. *Yüzme en iyi denizde öğrenilir. *İnsanlar arasında sevgi tohumları dikmek için uğraşıyor. *Hem kendinde hem de arabada epey hasar varmış. *Herkes birbirini tanıyor;ama birbiriyle konuşacak konu bulamıyordu. *Parayı önemserim ;ama gereğinden fazla da değer vermem. *Bu olay hepimizin ilgisini çekti ve derinden sarstı. *Bana unut dediler seni, unuttum. *Türk ve yabancı basında sinema üzerine yazıları ilk kez 1947 yılında * Bu şehrin üç yerinde üç ayrı gözyaşım var: Biri seni ilk gördüğüm yerde, yayımlandı. biri beni ilk öptüğün yerde, biri de ya beni terk edip gideceğin ya da daima *Her kuruluş bu konuda gereken önlemi alması gerekir. seveceğin yerde. *Ali'yi top oynarken gördüm. *Dünyaya yoksul geldim, yoksul gideceğim. *Kimi rüyalar insanların gelecekleri hakkında önemli ipuçları verebilirler. *Kimi insanlar odaya girdiğinde aydınlatır kimisi çıktığında *Eski eserlere önem vermeli,gelecek kuşaklara tanıtmalıyız. *Yıllar sonra doğduğu kasabaya gitmeyi hiçbir zaman istemedi. *Kitapçıdaki sorular incelendi ve öğrencilere dağıtıldı.* *Hangi işe elimi atsam yüzüme gözüme bulaştırıyorum. *Herkes bu davanın çok uzayacağına inanıyor ,kısa sürede sonuçlanacağına *Sen doğdun herkes güldü, bir tek sen ağladın.Öyle yaşa ki sen öldüğünde ihtimal vermiyordu. herkes ağlasın ,yalnız sen gül. *Onları görmek istemediğini dolaylı yoldan ima etti. *Senin gibi çok duyarlı bir insanın aşk ile sevgi *Galiba hepimiz güncel hayatın karmaşası içinde sevdiklerimizi ihmal arasındaki farkı anlamaması beklenemezdi. ediyoruz. Türkçe Öğretmeni Melih KAYA 3 *O yıllarda evimizin bütün gerekli ihtiyacını amcam karşılıyordu. *O ,iş dönüşünde bize uğrar, beş on dakika sohbet ederdi. *Bundan sonra ek ilave önlemlerin alınmasını sağlamalıyız. *Hiçbiri düzenli çalışmamış,bu nedenle de sınıfta kalmıştı. *Boş vakitlerimde korku romanları okumasını çok seviyorum. *Bazı öğrenciler bahçede toplanmışlardı. *Büyük şairlerin eserleri ne düşünce dünyasıyla ne de hayal dünyasıyla tam *El dokuması kilimlerimiz,dünyanın büyük müzelerinde sergilenmesi beni olarak bağdaşmaz. mutlu ediyor. *Öğretmenin yüksek sesle bağrışı,sınıfta bir sessizlik yarattı. *Şairin şiir yazdığı ortam rahatsa daha güzel şiirler yazar. *Hayat herkes için kıymetlidir ;fakat anlamı kişiye göre değişir. *Onunla ilgili yaşadığım anıları hatırladıkça kendimi gülmekten *Henüz uçak kazasından daha hiçbir haber alınmadı. alıkoyamıyordum. *Bu uçsuz bucaksız çölün ortasında bir atım ,bir de ben varım. *Ben ansiklopedileri,arkadaşım da bilim teknik dergilerini inceliyordu. *Evin balkonundan akan insan selini büyük bir dikkatle izliyordu. *Birçok okuyucu bana bu konuda katılıyorlar. *Bir topluluk olarak onlar bizi ,biz de onları önemsemiyoruz. *Seni bu kadar sevdiğimi bu kadar bağlandığımı bilmiyordum. *Pencereden uçan kuş sürülerini seyrediyorum. *Hazırlıksız öğrencilerin karşısına çıkmak yeni bir öğretmeni zor durumda *Bazı olayları sıcağı sıcağına hiç bekletmeden aktarmak gerekir. bırakır. *Bizimle birlikte sinemaya gelenler el kaldırsın. *Yaşlı kadın kapıdaki çocuğa senden büyük ağabeyin var mı diye sordu. *Bahçeye çam fidanı ,tarlaya buğday ekeceğiz. *Gazetedeki çalışan herkes aylığının az olmasından şikayetçiydi. *Bu lekeler çiçek hastalığının ilk belirtileriydi. *Çocuğu yönlendirirken sık sık öğüt vermek yanlıştır. *Öğrencisinin başarısını övmek için yaptığı konuşmada sözünü esirgemedi. *Bana yanlış ithamlarda bulunuyorsunuz. *Çocukları aşağılık duygusuna iten ve güvensizlik veren davranışlardan *Haberi hem gazetelerden hem de televizyondan izledim. sakınmalıyız. *Koca salonda ben ve bir yabancı kalmıştı. *Annem sokağa çıkarken eşarbını ve yakası kürklü mantosunu giyer ,öyle *Ülkemizi yarın ziyarete gelen Fransa devlet başkanı iki gün sonra geri çıkardı. dönecek. *Seni uyarmamın nedeni çok sevdiğimdendir. *Herkes sorumluluğunun bilincinde olması gerekir. *Bu sorunları sosyal ve hukuk devleti kurallarıyla çözümleyeceğiz. *Ülkemizdeki oto yedek parçalarının büyük bir kısmı yurt dışından ithal *Ekmeğini ve suyunu içtiğim bu insanlara ihanet edemem. ediliyor. *Yaşamı boyunca ülkesini tanıtmak ,yararlı olmak amacıyla çalıştı. *Ülkemizde çıkarılan bor mineralleri yurt dışına ham olarak ihraç ediliyor. *Sanatçı yazın yaşamına şiirle başlamış ,romanla sürdürmüştür. *Öğretmenler bilgiye ulaşmada öğrencilere rehber olup yol gösterendir. Türkçe Öğretmeni Melih KAYA 4 *Uzanıp tutuver elimi, ne olur geri dön.(Sezen Aksu) *Ülkemiz giderek, Batı'ya yaklaşıyor mu, uzaklaşıyor mu bu bir tartışma *Bir çizik attın gönlüme, kanattın(Tarkan) konusu. *Eğer yazdığım şiirler tarafsız bir gözle incelenirse gerçek değeri anlaşılır. *Bilime ne denli önem verirseniz, o ölçüde yararlanırsınız. *Bu küçük çantadan tomar tomar paralar çıktı. *Dinleyicileri coşturdu,neşeli dakikalar yaşattı. *Yarışmada hepinize bol şanslar diliyorum. *Adlaşmış sıfat ve zamirlerden sonra virgül kullanılır. *Gerektiğinde susmasını bilmek gerekir. *Yeni evleri biter bitmez taşınacaklarmış. *Eldeki verilere bakarak eğitimin daha da kötüye gideceğini savundu. *Adamı tanımadığım birine benzettim. *Ülkemizdeki enerji yetersizliğinden, bazı yörelerimizde elektrik kısıntısı *Müdür beyin sinirleri bir hayli bozulmuş ve ziyadesiyle üzülmüştü. başlayacak. *Çocuğun elindeki balonlar patladılar. *Yaptığı resimleri ve karikatürleri bize gösterdi. *Sanatçı Avrupa kültürüne hayran olmuş, yakından tanımıştı. *Yazar bu romanda köy gerçekliğini ele almış. *Türkçede sayı ve belgisiz sıfatlardan sonra gelen adlar çoğul eki almaz. *Testleri bizim öğretmenler hazırlamış, bir kurul tarafından da denetlenmiş. *Herkese başarılarını anlatır, kendine hayran olmasını isterdi. *Eski dostları ara sıra aramak ve sohbet etmek iyi oluyor. *Geçirdiğim rahatsızlığı büyük bir başarıyla ameliyat ederek sağlığıma *Dün konuştuklarımızı anlattığını sanmıştım. kavuşturdu. *Futbolda ortaya çıkan bu skandal nedeniyle birçok futbolcuların takımdan *O kurumda eğitim görmüş herkes,saygılı ,hoşgörülü ve esnek olmak gibi çok uzaklaştırılacağı söyleniyor. önemli erdemler kazanmışlardır.** öss *Bütün eski kitapların ciltlerini yeniledikten sonra raflara dizdik. *Yaptıklarını kendi ağzıyla itiraf etti.öss *Ben şiiri senden daha çok severim. *Ozan, 1940 yıllarında yeni şiirimizin başta gelen adlarından biriydi.*öss *Müdürümüz, sizin ve yeni işe başlayan Aslı Hanımın raporunu çok beğendi. *Ekonomileri daha çok, yetiştirdikleri hayvancılığa dayalı.*öss *Mahalledeki fakirlerle ilgilenen ,yardım eden bu adamı kimse tanımıyordu. *Birçok okullarda on yıl süreyle öğretim görmüştü. *Depremin olacağını herkes biliyor ama önlem almayı düşünmüyordu. *Bu tembellik onun sınıfta kalmasına hatta zayıf almasına sebep olacak. *Yemeğe arkadaşını da yanında getirdi. *Ne sen onu ne o seni anlıyor. *Arkadaşım eve ben sinemaya gittim. *Ne sen beni unut ne de ben seni. *Başkaları için de olsa çalışmak bize zarar getirmez ,aksine yüceltir. *Ne onlar beni aldattı ne de ben onları. *Onların Orhan adında bir çocukları doğdu. *Otobüs yoğun sis yüzünden karşıdan gelmekte olan kamyonla çarpıştı. *Beğendinizse herkese, beğenmedinizse hiç kimseye söylemeyin. *Sanır mısın ki bu sözleri millet dinler ve inanır. Türkçe Öğretmeni Melih KAYA 5 *Genç yabancıya doktorun evini tarif etti. *İşveren, işçilerin bu çok haklı itirazlarına da göz yummuştu. *Üç saat süreyle görüştükten sonra basına bir açıklama yaptılar. *Yazarın yetişmesine elverişli ekonomik ve kültür ortamı hazır mıdır? *Seni ömür boyu seveceğim ve değer vereceğim. *Anne ve çocuk ölümlerinde büyük ilerlemeler kaydedildi. *Yaklaşık olarak tam üç yıl kaldık o şehirde. *Biz okula, onlar eve gidecekler. *Yeni kurulan üniversite rektörleri cumhurbaşkanınca atanır. *Harf devrimi 3 Kasım 1928 yılında yapıldı. *Onun tanıklığı ticari itibarımı sarsabilir, belki de hapse attırabilir. *Kar yağışının durması üzerine ulaşıma kapanan köy yolları açıldı.*** *İyi romanlar yazmak isteniyorsa, bu romanların dil ve anlatımına özen *Pislikten ve her türlü sağlık koşulundan yoksun olan lokanta kapatıldı. gösterilmelidir. *Çocuğu ailesi serbest bırakırsa ,çevresindeki kötü kişilerle arkadaş olabilir. *Bir işin yapılmasını istiyorsan kendin ,yapılmasını istemiyorsan başkasını *Bu yıl ÖSS sınavı iptal edildi. gönder. *Arkadaşım bir ,bense iki tost yedim. *İnsanlığın nefretine yol açan nükleer silahsızlanma görüşmeleri çıkmaza *Yokuşa gelince trenin hızı yavaşlar.* girdi.** *Bu yüzden hepimiz yorgun düşer,çoğumuzun sağlığı bozulurdu. *Fen ve askeri liselere hazırlık kurslarımız başlamıştır. *Tehlikenin boyutları kavranmış ve alınan tedbirlerle önlenmişti. *Spor kulübünün en iyi ciritçisi ,kulübünde branşının en iyisi olmaya *Bazı gıda maddelerinin fiyatları gün geçtikçe artıyor ,önlenemez oluyor. çalıştığını söyledi. *Kıldığımız namazları ve oruçları kabul et,dedi. *Gençlik sorunlarını iyi biliyor. *Çocuğu bir süre bekleyip gitti. (çöz çözebilirsen ) *Genel Kurul, bu kararı 68'e karşı 59 oyla almıştır. *Arkadaşımla, tiyatroya gitmek için akşam 20.30'da buluşacağız.** *Arkadaşını kutladı ve tebrik etti. *Kardeşim, toplantıdan hemen ayrılmak istediğini kulağıma yavaşça fısıldadı. *Siyasal düşüncelerinde ısrarlı ama inatçı değildi. *Bu yıl da yine sınıfta kaldı. *Onu ne gördüm ne de bir şey söyledim. *Ne engel ne sınır tanımaz. *Arkadaşını çağırdı ve teşekkür etti. *Uzun yıllardan bu yana bu köyde yaşardı. *Asıl yanılgısı romanla öykü arasındaki ayrıcalığı göremeyişinden doğuyor. *Giderken ders notlarını da yanında götürdü. *Sorumluluğunu kötüye kullanıp kullanılmadığı araştırılıyor. *Bundan böyle artık evin içinde sigara içmeye ve kitap okumak için daha çok *Üniversitelerimizin durumu düzelmedikçe, çağdaş üniversite olma zaman ayırmaya karar verdim. niteliklerini büsbütün yitirebilir. *Korkunç bir patlama sesi duyuldu. *Görevliler halka hizmet etmeli ve hor görmemelidir. *Çok yetenekli bir çocuk ama bir o kadar da yetenekli. Türkçe Öğretmeni Melih KAYA 6 *Fedakar öğretmenimiz, öğrencilerine tüm bildiklerini ve bilmediklerini *Öğleden sonra 15.45'te okulda mı yoksa daha önceden gittiğimiz çay öğretmeye çalışıyordu. bahçesinde mi buluşalım?(çöz çözebilirsen ) *Burada gördüklerini sen birine anlatmadığın sürece aramızda bir sır olarak *Bayatlamış olan ekmeklerinizi de inek sahiplerine vererek ziyan etmemiş kalacaktır. olursunuz.** *Bu çocuk eninde sonunda bu işi başaracak. *Hasta olanlarla yaşlı olanlar bu kaplıcaya mutlaka gitmeliler bence.* *Ne kadar ayrılık şarkısı varsa bu gece benim için çal. *Hükümetin deniz kenarında fabrikalar kurulması eleştiriliyor. *Bu bizim için önemli bir başarıdır ,öteki partiler de bundan ibret almalıdır. *Bu soruyu ne sen ne de ben çözebilirim. * Tarihte bu uluslar, öteki ulusların arasına kaynaşmışlardır. ( ÖSS 2004) *Türkler en zor koşullarda bile gülmesini ihmal etmiyor. * Çok çalıştığımız için başarı grafiğimiz ister istemez yükseliyor. (ÖSS 2004) *Sanki birileri engellemeye çalışıyorlar bizi. *Çayı demledikten sonra biraz bekletirseniz, ham olmaz. *Ağzından çıkan dumanlar gökyüzüne doğru yukarılara yükseldi. *Nöbetçiyi çağır da şu bulaşık bardakları yıkayıversin. *İnsanlar şu sıralarda çok satan kitaplara yöneliyorlar. *Seni üzen ve acı çektiren herkesten hesap soracağım. *Onun bu söylediklerini kulaklarımla duymasam kesinlikle inanmazdım. *Başarılı bir öğretmen ,öğrencilerine bilgi verir ve başarabilecekleri alanlara *Ne kadar ayrılık şarkısı varsa bu gece benim için çal!.. yönlendirir. *Meydanın kenarına kurulmuş olan kürsüye çıkan birinin işaret vermesi *İddiaları yersiz ve bence pek doğru da değil üzerine,yüz binlerce işçi, bir dakika ölen çocukların anısına saygı duruşuna *O yaz birlikte birçok seyahat , birçok konser izlemiştik. geçiyor. *Bütün sebzeler iki günde ,sanırım soğuktan, kurudular. *Bütün bildiklerimi ve bilmediklerimi oğluma öğreteceğim. *Tam olmasa da altı yıl kadar orada çalıştım. *Kaderde bir köşe başında ölü olarak uyanmak da var. *Hem işi bırakmış hem de üstüne üstlük adamı mahkemeye vermiş. *Baharın en güzel aylarından biridir nisan, mayıs. *Dün de benimle bir buçuk saat süreyle görüştüler. *Beni duymayan arkadaşlar lütfen ellerini kaldırsın. *Elimizdeki mevcut bilgiler bu işi halletmemiz için yeterli. *Trafik kazasında hayatını kaybedenlere baş sağlığı dilendi. *Bugün ülkemizde yeni yeni insanlar sporun yararına inanıyor. *Cenazede sayıları on binin üzerinde yedi bin güvenlik görevlisi vardı. *Bu sanatçımız kendisinden on üç yaş küçük komşusunun oğluyla evlenmiş. *Galatasaray 2 - 0 yenilgiden 3 - 0 öne geçti. *Güzel güzel konuşuyor biz de onu dinliyorduk. *Geçtiğimiz hafta otelin toplantı salonunda saatlerce süren bir toplantı *Hafta sonlarında değil sadece bayram ve özel günlerde dinleniyordu. yapıldı;ancak arkadaş- *Gözlerinde büyük bir korkunun tedirginliği var. larımdan hiçbiri katılmamıştı. (çöz çözebilirsen :) ) Türkçe Öğretmeni Melih KAYA 7 *Bu yıl karınızı ortaklarınızla paylaştınız mı? *Her sağlığına önem veren insan,her gün spor yapmalıdır. * Arabada hava yastığı varsa hiçbir şey olmaz. *Çocuğu bir süre bekleyip gitti. (çöz çözebilirsen ) *Dün hastalandığımda arkadaşlarımın hiçbirisi bu duruma aldırmamıştı. (çöz *.Amaç ve ereklerini saptamış bilinçli gençler yetiştirmeliyiz. çözebilirsen ) *Yaşlı,düşen çocuğun yüzüne baktı ve onu ellerinden tutarak yerden kaldırdı. *Küllük, Tekin'in birbiri ardınca yaktığı sigara izmaritleriyle dolmuştu.(çöz *Genç bakkal amcasının bütün şekerlemelerini yiyip bitirmişti. çözebilirsen ) *Yabancı diller arasında İngilizce dilini hep merak etmişimdir. *Kısaca öğrendiklerimi beni dinleyenlere anlatacağım. *İçinizden hiçbirinizin bu duygularımı anlayabileceğini zannetmiyorum. *Müzikli toplantıların düzenlendiği yerlerde gençlerden çok orta yaşlı *Suçlu olduğuna öylesine emindim ki;bütün hareketlerinden kuşku insanlara daha fazla rastlarsınız duymuyordum. *Genel kurul Doğu Karadeniz'in bölgesel sorunlarını gündeme getirdi. *Daha ilk yanıma geldiğinde kafasının bozuk olduğunu anlayabilmiştim. *Derginin ikinci cildi 12. sayfadan itibaren başlıyor. * Korkunç bir patlama sesi duyuldu. *Herhalde hiçbirimizin başka çaresi yok gibi görünüyor. *1983'te kurulan azınlık hükümetine başbakan olarak görev yapmıştı. *Onun çekimser yapısı, ilk gözümüze çarpan özelliğiydi. *Ola ki senin düşüncelerine belki katılmaz,sen yine de ısrar et. *Birçok kişiler çevre sağlığı konusunda bilinçli değil. *Kadın misafirlerine Hoş geldiniz!dedikten sonra kolonya tuttu. *Bucağın beş sınıflı bir ilkokulu, bir mescidi, sayısız hocaları vardı. *Küçük yaramaz,dün ağaca tırmanayım derken merdivenden aşağı düştü. *Çalıkuşu, Yaban, Vurun Kahpeye romanı Kurtuluş Savaşı yıllarını yansıtır.. *Müdür,bayan memurları odasında toplayıp onlara işyerinde nasıl *Bunlar aslında pek basit, çözümlenmesi oldukça kolay problemlerdi. giyinmelerini anlattı. *Ne yalan söyleyeyim, biraz senden kuşku ettim. *Senin buraya geldiğini eminim ki o da duymuş olmalıdır. *Arkadaşımla, tiyatroya gitmek için akşam 20.3'da buluşacağız. *Bu sözlerini ciddiye alsaydım elbette böyle olmazdı. *Kardeşim, toplantıdan hemen ayrılmak istediğini kulağıma yavaşça fısıldadı. *Takımımızın aldığı mağlubiyet ve yenilgiler taraftarları çileden çıkarıyor. *Ahmet,hiç dersine çalışmıyor,bu yıl da yine sınıfta kaldı. *Marmara, nüfus sayısı bakımından Türkiye'nin en kalabalık bölgesidir. *Ne engel ne sınır tanımaz. *Bana armağan edilenler benden çok, kardeşlerimin işine daha fazla yaradı. *Uzun yıllardan bu yana bu köyde yaşardı. *İnsan bir haksızlık karşısında ister istemez elinde olmadan tepki gösteriyor. *Giderken ders notlarını da yanında götürdü. *Üzerimdeki pantolonu geçen ay çarşıdaki pazardan satın almış. *Bundan böyle artık evin içinde sigara içmemeye ve kitap okumaya daha çok *Bu konuyu birbirimizle görüşerek halletmeliyiz. zaman ayırmaya karar verdim. *Her cuma yaklaşık sabah on sularında Atike'yle ders yaparız. Türkçe Öğretmeni Melih KAYA 8 *Adana'da ilk defa başlattığımız bu kampanya ile ürünlerimizi beş taksitle *Yemekler yenildi çaylar içildi. vereceğiz.*** *Benim buraya geldiğimi kimse istemiyor. *İnsanı konu edinmeyen yapıtların gelecekte yaşama şansı yoktur. (çöz *Olay, arkadaşlarının ters davrandığından kaynaklandı. çözebilirsen ) *İki yılda şirketin karını dört kat arttırdık. *Bu romanların hepsi farklı türde yazılmış eserlerdir.*** *Kadının saçları ağarmış olmasına rağmen hala güzeldi. *Onur,başını çevirdi,sisli gökyüzüne baktı,iri iri kar tanecikleri ağır ağır,döne * Tavanın sapı çıktığı için artık kullanılamıyor. döne sanki birbirleriyle dans ediyormuşçasına yağıyordu. (çöz çözebilirsen ) *Herkes içeri girsin dışarı çıkmasın. *Arkadaşımla üç saat süresince anılarımızdan bahsettik. *Ay bir yandan sen bir yandan sar beni. *Bakanımız bir hafta içinde petrol üreten ülkeleri gezecek *Çok çalışmaktan yorgun düşmüş ,sağlığım bozulmuştu. *Sınav tarihi yaklaştıkça ailelerin heyecanı artıyordu. *Saksı 2. kattan aşağı düştü. *Son zamanlarda durmaksızın,devamlı çalışıyor sınıfını geçmek için *Kardeşini bulmak için bir aşağı bir yukarı çıkıyor. uğraşıyordu. *Suçlunun evini bastılar yakalayıp polise teslim ettiler. *Tsunami faciasında ölenlerin sayısının çok olması bizi düşündürüyor. *Bu adamların ve kadınların çocuğu da bizim okuldaydı. *Yaşadığı bunca olaydan sonra anasından doğduğuna pişman oldu. *Dayımın üç kız çocuklarından biri liseye gidiyor. *Sanat adına bir yenilik getirmeyen,eskiden beri alıştığınız biçimdeki bir *Dün yağan yağmur ekinlere zarar verdi. yapıtı uğraşmaksızın anlamakla yetiniyorsanız sanatı gerçekten *Araba çekilmeye çalıştıkça daha da batıyordu çamura. sevmiyorsunuz demektir. (çöz çözebilirsen ) *Marmara'da ölmüş bir kadın cesedi bulundu. *Yirmi katlı bu bina, çevredeki küçük binaların yanında dağ gibi kalıyordu *Yüzme en iyi denizde öğrenilir. *Arkadaşıma Cağaloğlu'nda bir kitapçıda tesadüfen rastladım. *Hem kendinde hem de arabada epey hasar varmış. *Öldüğü günden beri onu hiç görmedim. *Parayı önemserim ;ama gereğinden fazla da değer vermem. *Elleri bir yılanınki kadar soğuktu. *Bana unut dediler seni, unuttum. *Kitabımı komşunun oğluna verecektim ;ama onu evde bulamadım. * Bu şehrin üç yerinde üç ayrı gözyaşım var: Biri seni ilk gördüğüm yerde, *Çocuklar üstlerini başlarını batırmışlar ,onları yıkamalıyım. biri beni ilk öptüğün yerde, biri de ya beni terk edip gideceğin ya da daima *Arkadaşımla gezerken babam telefon açtı,işim olduğunu söyleyip ondan seveceğin yerde. özür diledim. *Dünyaya yoksul geldim, yoksul gideceğim. *İnsanlık, deprem ve sel gibi beşeri afetlerden çok zarar gördü. *Kimi insanlar odaya girdiğinde aydınlatır kimisi çıktığında Türkçe Öğretmeni Melih KAYA 9 *Yıllar sonra doğduğu kasabaya gitmeyi hiçbir zaman istemedi. *Tevfik Fikret yaşantısının son dönemlerini bunalım içinde geçirmiştir. *Hangi işe elimi atsam yüzüme gözüme bulaştırıyorum. *Bu olay onun hasta olmasını sağladı. *Bir yalan ne kadar hızlı olursa olsun, hakikat ona yetişip geçer. *O gece şehrin ortasında bir ölü ölmüştü. * S. D. in vücudunda estetik (ameliyat) var mı? *Atalarımız zaman, nakittir demişler. (vakit) *80 bin civarında göz taramasından geçirilmiş ( ) hastamız var. *Sütten dili yanan ayranı üfleyerek içer. (yoğurdu, yer) *Alkollü araç kullanmayın. (Aracı, alkollü kullanmayın.) *Matematikten geçtiğini öğrenince etekleri tef çalmaya başladı.(zil) *En doğal vatandaşın ( ) hakkını koruyamıyorlar.* *Kurt kocayınca ayının maskarası olurmuş. (köpeğin) *Mobilyalarınız ücretsiz evinize ( ) teslim edilir. *Anlayana sivrisinek az. (Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna *Y. Dershanesi herkesi ücretsiz üniversite sınavına ( ) hazırlıyor. az.) *Su gibi şarapların ( ) içildiği düğünde olay çıktı *Hoşça kalın diyorum size. *Yeni eve ( ) geldim. (evin sıfatı söylenmek istenmiyorsa) *Bir cümle daha söylemek isteyeyim. (Bir cümle daha söyleyeyim.) *Çırılçıplak gazetecilere ( ) yakalanan M.U. olay çıkardı. (gazeteciler *Kurumuş olan çiçekleri vazodan çıkardım. çırılçıplak değilse) *Ne kadar ayıp, kulaklarımla duymasam inanmazdım. *Mazeretsiz sınava ( ) girmeyenler az değildi. *Karşılıklı selâmlaşıyoruz. *Dünyanın ilk üç bıçaklı ( ) tıraş makinesi Fazlalık, genellikle eş anlamlı kelimelerin bir arada kullanılmasından * Komutan gidince askerler kafasız kaldı. (baş) kaynaklanır: *Küllük, Tekin'in birbiri ardınca yaktığı sigara (-ların) izmaritleriyle Yarı karanlık, loş bir yerde oturdular. dolmuştu. (Tamlayan eki kullanılmazsa yakılan, sigara izmaritleri olur.) Henüz sınava daha var. *Allah misafiri. (Tanrı misafiri) Size bir örnek daha vereyim meselâ. * Beni de düş kırıklığına uğrattın. (hayâl) İptal edilen sınav yinelenecek ve tekrarlanacak. *Ne hayâllerle başlamıştık bu işe. Birlikte az mı çile paylaştık. (çektik) Hayat bir yaşam mücadelesidir. *Reklâm aramız var şimdi onu izleyelim. Problemi çözebilecek alternatif seçenekler sunulabilir aslında. *Talihsiz bir kaza sonucu araba devriliyor. Çocukların eğitim ve terbiyesiyle ilgilenmeliyiz. *Çok üzgün bir haberle bültenimizi sonluyoruz. Eğer merak etmezseniz anlatmayayım. *Mehmet Âkif ölümünün 15. yılında törenlerle kutlandı. Yaklaşık iki yıla yakın bir zamandır Konya'da oturuyorlar. *Dinleyicilerimiz bu programları tepkileriyle desteklesinler. Sorunlarımızı çözmeden meselelerimizi halledemeyiz. İşte bütün problemimiz Türkçe Öğretmeni Melih KAYA 10 bu!. Trafik kazasında hayatını kaybedenlere baş sağlığı dilendi. Kısaltmalardan sonra, kısaltmaya dahil kelimenin tekrar söylenmesi Cenazede sayıları on binin üzerinde yedi bin güvenlik görevlisi vardı. fazlalıktır: ÖSS sınavı (Öğrenci Seçme Sınavı sınavı), ÖSYM merkezi Galatasaray 2 0 yenilgiden 3 0 öne geçti. (Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi merkezi), GAP projesi (Güneydoğu Geçtiğimiz hafta bir toplantı yapıldı. (Zaman yerinde duruyor biz mi Anadolu Projesi projesi), TBMM meclisi (Türkiye Büyük Millet Meclisi geçiyoruz yoksa geçen zaman mı? Doğrusu geçen hafta olmalıdır.) meclisi), ÜNTV televizyonu (Üniversite Televizyonu televizyonu) gibi. İfade kesinliği de bazen cümlelerin düşünce veya bilgi bakımından Geçen Ramazan Bayramında Oktay'ı, Oktay'ın köydeki amcasını ve Oktay'ın yanlışlığına yol açar: büyük kardeşini de ziyaret ettik. Yahya Kemal'in Han Duvarları adlı şiir kitabı çok güzeldir. (Han Duvarları Bu yıl okuyacağımız dersler arasında ortak dersler denen dersler de varmış. Faruk Nafiz Çamlıbel'in bir şiir kitabıdır.) Televizyon kanallarında yeni program arayışı, aslında programlardan değil Selçuk Üniversitesinde 75.000 öğrenci (?) okuyor. program içeriklerinden kaynaklanmaktadır. Arabada hava yastığı varsa hiçbir şey olmaz. Burkay'ın dayısının oğlunun çantasının fiyatı. Kesin olarak bilinmeyen durumların veya olayların ifadesinde galiba, Selçuk Üniversitesinin Fen-Edebiyat Fakültesinin Doğu Dilleri ve yanılmıyorsam, herhalde, zannedersem gibi ihtimal anlamı taşıyan bir kelime Edebiyatları Bölümünün Urdu Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalının öğretim söylenirse yalancı durumuna düşülmez: Selçuk Üniversitesinde, üyesi. yanılmıyorsam, 75.000 öğrenci okuyor. gibi. Merdiveni dayayıp, kayısı ağacına çıkıp, kalınca bir dala oturup, kayı¬sıları Konunun olumlu ve olumsuz yönleri göz önünde bulundurularak bütün, koparıp, sepetine doldurup, sepeti aşağı sarkıtıp yerdeki kovayı istedi. daima, en çok, hepsi, herkes, hepsi, her zaman, hiç, hiç kimse gibi genel Sekretere sormadan, izin almadan, kapıyı vurmadan içeri girdi. anlamlı kelimeler dikkatli kullanılmalıdır: Yerinden hızla kalkarak, pencereyi açarak, aşağıya bağırarak kardeşini Herkes müzik dinlemekten hoşlanır. çağırdı. Okulda başarılı olan herkes hayatta da başarılı olur. Biraz önce hışımla içeri giren, müdür yok mu diye bağıran, masaya vuran, Sen beni hiç dinlemezsin ki. yerinde tepinen sen değil miydin? Dilimize Arapçadan çokluk biçimiyle giren beyanat (beyanlar), efkâr Bütün bildiklerimi ve bilmediklerimi oğluma öğreteceğim. (fikirler), erzak (rızıklar), enbiya (nebiler, peygamberler), evliya (veliler), Kaderde bir köşe başında ölü olarak uyanmak da var. maruzat (arz edilenler) gibi kelimeler zaten çokluk olduklarından bunların Baharın en güzel aylarından biridir nisan, mayıs. Türkçe çokluk ekiyle (-lar, -ler) tekrar çokluk yapılması yanlıştır. Beni duymayan arkadaşlar lütfen ellerini kaldırsın. Dilde olmayan gramer biçimleriyle kelimeler oluşturmak da yanlıştır: Türkçe Öğretmeni Melih KAYA 11 abicim (ağabeyciğim), alıkoyulan (alıkonulan), alolaşırız (telefonlaşırız), olacaksın. (yüklem eksikliği) ayıpsın (ayıp ediyorsun), bakkalcı (bakkal), bi drink aliim (bir şey içeyim), Sigarayı az, (içerim) içkiyi hiç içmem. (yüklem eksikliği) bissürü (bir sürü), cep to cep (-), cepleşiriz (-), cevaplamak (cevaplandırmak), Hastanın kanlı gömleğini çıkarıp ( ) soydu. (neyi, kimi soydu?) çekilebilinir (çekilebilir), çirkinletmek (çirkinleştirmek), demincek (demin), Kanserin tedavisini artık bulalım ve (kanseri) yenelim. (nesne eksikliği) dolayında (dolaylarında), erdemliği (erdemliliği), free takıl- (-), fulle, ful yap Dişçi, çürük dişi çekip (çocuğu) eve yolladı. (nesne eksikliği) (doldur, tamamla), geçebilemedi (geçemedi), gidebilemedi (gidemedi), Aybike'nin tehlikede olduğunu ben de biliyordum ve (onu) uyardım. (nesne güzel¬letmek (güzelleştirmek), hacın (haccın), hanımdan muhtar (hanım eksikliği) muhtar), haremlik (harem), icad ol- (icad olun-, icad edil-), iptal ol- (iptal edil- Yaralılarla konuşan ve (gazetecilere) bilgi veren Sağlık Bakanıdır. (dolaylı ), kaçtırıldı (kaçırıldı), kardeşâne (kardeşçe), kasapçı (kasap), koktur- (kokut- tümleç eksikliği) ), madden (maddeten), manavcı (manav), napcaz (ne yapacağız), ne ki (ne var Erbay ve Gürdal bu yıl sınava girecek. ki), özelliklen (özellikle), pahalılatmak (pahalılaştırmak), redetti (reddetti), Karahanlı Türkçesi, XIV. yüzyılda gelişerek, Cengiz Han'ın ikinci oğlunun sericen (sereceksin), sordu kine (sordu ki), sormiyyim (sormayayım), sorurdur adı ile Çağatay devletini kurarak, Çağatay Türkçesi ismi altında, Çağatayca ve (sorar), takıl bana (benimle gel), tayin ol- (tayin olun-, tayin edil-), vericeyiz edebiyatını meydana getirir. (vereceğiz), verilebilinir (verilebilir), yaparaktan (yaparak), yeyildi (yenildi) Resmi ve İş Mektupları (Resmî Mektuplar ve İş Mektupları) gibi. Hangi tür konuşma olursa olsun herhangi bir konuşmada başarılı olmak için Hâl eklerinden birini diğerinin yerine kullanmak da yanlıştır: beni bi çay yap bir takım hazırlıklar yapmak ve bazı kurallara uyulmalıdır. (bana bir çay yap), Selçuklu mağazamız saata kadar açıktır., nereyesun ne.......ne bağlama edatı kullanılan cümlede yüklem olumsuz olursa anlatım (neredesin) gibi. bozukluğu meydana gelir: ayar yap-( ayarla-), bekleme yap- (bekle-), bülten yap- (bülten çıkar-), dersini Çocuğun ne annesi yokmuş ne babası. yap- (dersini ver-), etki et- (etkile-), film yap- (film çevir-), gecikme yap- Dahası, ne o nezahet ve nükte ne de edep ve terbiye artık kalmamış; argo, (gecik-), kuşku et- (kuşkulan-), şüphe et- (şüphelen-), umut et- (um-) gibi. yerini yavaş yavaş küfürlere bırakmıştır. Son zamanlarda bilhassa batı dillerinden yapılan yanlış çevriler sebebiyle al- Nesne alması gereken (geçişli) fiilden önce nesnenin kullanılmaması hâlinde, fiili de yardımcı fiil gibi kullanılmaya başlanmıştır: banyo al-, duş al-, çay al- nesne-yüklem uyumsuzluğu olur. Sıralı veya bağlı cümlelerde geçişsiz (nesne (çay iç-), istek al- (isten-), kahve al-, yenilgi al- (yenil-) vb. gibi. almayan) fiili takip eden cümlenin geçişli (nesne alan) fiille kurulması hâlinde Sen içeri (giriyorsun) ben dışarı doğru çıkıyorum. (yüklem eksikliği) nesne mutlaka kullanılmalıdır: Ekonomik kriz böyle devam ederse ben işimden (olacağım) sen de parandan Trafik kurallarına uyun, (uymayanları) uyarın. Türkçe Öğretmeni Melih KAYA 12 Herkes uyanıkken siz uyumayın, (uyuyanları) uyandırın. Farklı hizmet, karlı alış veriş.(Farklı hizmet, kârlı alış veriş.) Sıfat tamlamalarında sıfat ile nitelenen veya belirtilen isim arasında anlam Kendisini taktir ediyoruz.(taktir: damıtma, takdir:beğenip değer verme) bakımından mutlaka bir uyum olmalıdır: Bir kelimenin kendinden sonra gelen kelimeyle yapı ve anlam bakımın¬dan Bunlar akıllı işlerdir. (akıllı sıfatı, iş ismine uygun değildir) ilgisi olmadığını göstermek için virgül işareti konur: Geçen yıl sıfır kollu elbiseler modaydı.(kolsuz elbise) Genç doktora şikâyetini anlattı.cümlesinde anlatım bozukluğu yoktur. Genç Sıfır hatayla projesini tamamladı. (Projesini hatasız tamamladı.) ve doktor kelimeleri arasına virgül konmadığı için genç kelimesi doktorun Sıfatların veya zarfların derecesini göstermek üzere kullanılan çok, daha, en, sıfatı olarak kullanılmıştır. Bu cümlede genç sözü özne olarak kullanılacaksa pek gibi zarfların yerine korkunç, dehşet, inanılmaz, felâket, müthiş gibi genç kelimesinden sonra virgül işareti mutlaka konulmalıdır. olumsuz anlamlı kelimelerin kullanılması yanlıştır: Aşağıdaki örneklerde virgül işareti kullanılmadığı için cümlelerde belirsizlik Babam manyak para gönderiyor. vardır: Korkunç güzel bir programdı. (korkunç olan güzel değildir) Gürültüden ürktüğü için Ali Ağa eşeğine yollu küfürler savurdu. Şarkılarınızı inanılmaz güzel buluyorum. Benim gibi çalışmazsan kazanamazsın. Müthiş konserimize bekliyoruz. (müthiş: dehşetli, korkunç) İnsanlar ancak anadillerinin derinliklerine nüfus edebilir Birkaç, her, herhangi bir gibi kelimeler veya sayı isimleri sıfat tamla¬masının *Hiçbir şiire başlarken ,bunu umuda ,umutsuzluğa, sevince ya da acıya tamlayanı olursa isim mutlaka teklik olmalıdır: birkaç iyi adam, her zaman, yönlendireyim, diye başlamıyorum. (2005 öss) herhangi bir anlayış; iki masa, beş öğrenci, bin konut gibi. *Sözünü ettiğiniz binayı ne gördüm ne de yerini bilirim. (2005 ÖSS) Beşevler, Çifte Minareler, Kırk Haramiler, Üç Kuyular, Üç Silâhşorlar, Yedi *Bir ailenin verdiği insanüstü bir çabanın öyküsüdür bu. (2005 ÖSS) Cüceler gibi özel isim hâline gelenler müstesnadır. * Bu kazada can kaybı yaşanmadı. (2005 ÖSS) İsim tamlamaları ve sıfat tamlamalarında eksik unsurların bulunması da *Gelişme çağındaki gençler, kendinin ve çevrenin yönlendirmesiyle yanlış uyumsuzluktan kaynaklanan anlatım bozukluklarına sebep olur: yapabilirler. (2005 ÖSS) Yaklaşık 80 (santimetre) ya da 1 metre çapında bir daire çizin. *Bir fil elektrik direğinden daha yükseğe zıplayabilir mi? Ben diyeyim 25 (gün) siz deyin bir ay sonra terhis oluyorum. Yabancı dil yayınlar (ı) merkezi. Yine aşık olmuş.(aşık: eklem yerindeki kemik, âşık: seven) Bu yıl karınızı ortaklarınızla paylaştınız mı? (Bu yıl kârınızı ... biçi¬minde yazılmazsa paylaşılan kâr olmaz.) Türkçe Öğretmeni Melih KAYA