hisse senedi fiyatları ve döviz kuru ilişkisi

advertisement
The Journal of Academic Social Science Studies
International Journal of Social Science
Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/JASSS2963
Number: 37 , p. 399-408, Autumn I 2015
Yayın Süreci
Yayın Geliş Tarihi
16.06.2015
Yayınlanma Tarihi
04.09.2015
HİSSE SENEDİ FİYATLARI VE DÖVİZ KURU İLİŞKİSİ
RELATIONSHIP BETWEEN STOCK PRICES AND EXCHANGE
RATE
Doç. Dr. Servet CEYLAN
Giresun Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü
Öğr. Gör. Burcu YILMAZ ŞAHİN
Giresun Üniversitesi Keşap Meslek Yüksekokulu
Özet
Bretton Woods sisteminin 1973’de sona ermesiyle birlikte serbest kura dayalı
döviz kuru rejimlerinin uygulanmaya başlanması, finansal piyasalardaki gelişmeler,
yabancı sermaye üzerindeki kontrollerin azaltılması ve 1997-98 Asya Krizi, döviz kuru
ile hisse senetleri fiyatları arasındaki dinamik ilişkileri araştıran teorik ve uygulamalı
çalışmaların sayısını ve önemini oldukça arttırmıştır. Finansal piyasanın oldukça hassas
yönünü oluşturan ve dolayısıyla iç ve dış gelişmelerden oldukça çabuk etkilenen bu iki
piyasa türünün ekonomik gelişmede önemli bir yere sahip olduğu genel kabul
görmektedir. İki piyasada da oluşan tepkiler uygulanan politikaların sonuçlarını görmek
açısından oldukça önemlidir. Yatırımcılar açısından da döviz kuru ve sermaye piyasaları
arasındaki ilişki, bu piyasaların gelecek dönem değerlerini belirlemek açısından önem
taşımaktadır. Özellikle iki piyasanın ekonomik kriz ifadesiyle birlikte sık anılır olması
ilginin başlıca göstergesidir. Bugüne kadar yapılan çalışmalara bakıldığında hisse senedi
ve döviz kuru arasındaki ilişkiye yönelik “geleneksel” ve “portföy dengesi” yaklaşımları
olmak üzere iki farklı temel yaklaşım görülmektedir. Bu çalışmada döviz kuru ve hisse
senedi fiyatları arasındaki ilişki araştırılmıştır. 2006:1-2015:4 dönemi aylık verilerinin
kullanıldığı analizde, Johansen ko-entegrasyon ve hata düzeltme modeli kullanılmıştır.
Çalışmada elde edilen bulgular şu şekildedir; (1) döviz kuru ve hisse senedi fiyatları
aynı seviyede durağan ve ko-entegredirler, (2) döviz kurundan hisse senetleri fiyatlarına
doğru güçlü bir nedensel ilişki vardır, (3) diğer taraftan hisse senetlerinden döviz
kurlarına doğru nedensel ilişki yoktur.
Anahtar Kelimeler: Hisse Senetleri Fiyatları, Döviz Kuru, Johansen KoEntegrasyon, Hata Düzeltme Modeli
Abstract
Number and importance of the theoretical and applied studies which
investigate the dynamic correlations between the rate of foreign exchange and share
prices are substantially increased by the start of the application of foreign exchange
regimes based on free exchange rate with the termination of the Bretton Woods system
in 1973, developments in the financial markets, reduction of the controls on the foreign
400
Servet CEYLAN & Burcu YILMAZ ŞAHİN
capital and 1997-98 Asian Financial Crisis. It is generally accepted that these two market
types, which form very sensitive aspect of the financial market and thus are affected by
internal and external developments very easily, have an important place in the economic
development. The reactions occurring in the two markets are very important in terms of
seeing the results of the policies applied. As for the investors, the correlation between the
rate of foreign exchange and capital markets is of importance in terms of determining
the next period values of these markets. Especially, that the two markets are frequently
mentioned by economic crisis expression is the main indicator of the interest. Looking at
the studies that have been performed so far, two different main approaches as
“traditional” and “portfolio equilibrium” approaches are observed for the correlation
between the share certificate and the rate of foreign exchange. In this study, the
correlation between the rate of foreign exchange and share prices are investigated. In the
analysis where 2006:1-2015:4 period monthly data are used, Johansen cointegration and
error correction model were used. The findings obtained in the study are as follows; (1)
rate of foreign exchange and share prices are stationary at the same level and
cointegrated, (2) there is a strong causal correlation from the rates of foreign exchange to
the share prices, (3) on the other hand, there is not any causal correlation from the share
certificates to the rates of foreign exchange.
Key Words: Stock Price, Exchange Rate, Johansen Cointegration, Error
Correction Model
1.Giriş
Bretton Woods sisteminin 1973’de sona ermesiyle birlikte serbest kura dayalı döviz
kuru rejimlerinin uygulanmaya başlanması, finansal piyasalardaki gelişmeler, yabancı sermaye
üzerindeki kontrollerin azaltılması ve 1997-98 Asya Krizi, döviz kuru ile hisse senetleri fiyatları
arasındaki dinamik ilişkileri araştıran teorik ve uygulamalı çalışmaların sayısını ve önemini
oldukça arttırmıştır. Finansal piyasanın oldukça hassas yönünü oluşturan ve dolayısıyla iç ve
dış gelişmelerden oldukça çabuk etkilenen bu iki piyasa türünün ekonomik gelişmede önemli
bir yere sahip olduğu genel kabul görmektedir. İki piyasada da oluşan tepkiler uygulanan
politikaların sonuçlarını görmek açısından oldukça önemlidir. Yatırımcılar açısından da döviz
kuru ve sermaye piyasaları arasındaki ilişki, bu piyasaların gelecek dönem değerlerini
belirlemek açısından önem taşımaktadır.
Son dönemlerde yaygınlaşan enflasyon hedeflemesi stratejisi serbest kura dayalı
uygulamaların daha da artmasına, gelişmekte olan ekonomilerin döviz kuru ve hisse senedi
piyasalarının daha dalgalı bir yapıya bürünmesine neden olmuştur. TC. Merkez Bankası da,
2002 yılında örtük olarak uygulamaya koyduğu enflasyon hedeflemesi stratejisini 2006 yılından
itibaren açık enflasyon hedeflemesi rejimine çevirmiştir. Bu süreçte döviz piyasalarına
müdahale biçiminin oynaklıkları gidermek amacıyla genellikle önceden ilan edilen biçim ve
şekilde sürdürülmesi döviz kurunun serbestlik niteliğini daha da arttırmıştır. Döviz kurunun
daha esnek olduğu bu döneminde döviz kuru ve hisse senedi piyasaları arasındaki ilişkinin
incelenmesi, piyasa dinamiklerinin ortaya çıkarılabilmesi açıdan önemlidir.
Literatürde, hisse senedi fiyatları ve döviz kuru arasındaki ilişki konusunda görüş
birliği bulunmamaktadır. Solnik’e (1987) göre bunun temel nedeni kullanılan verilerin, ölçüm
hataları nedeniyle, yetersizliğidir. Bugüne kadar yapılan çalışmalara bakıldığında hisse senedi
ve döviz kuru arasındaki ilişkiye yönelik “geleneksel” ve “portföy dengesi” yaklaşımları olmak
üzere iki farklı temel yaklaşım görülmektedir. Geleneksel yaklaşıma göre, döviz kurundaki
değişmeler ağırlıklı olarak para talebi ve para arzındaki değişmelerin bir sonucudur. Bu
modelde döviz kurunda bir değişim meydana gelmesi o ülkenin uluslararası rekabetini, dış
ticaret dengesini ve dolayısıyla reel gelir düzeyini etkilemektedir. Reel gelirin değişmesi ise,
Hisse Senedi Fiyatları ve Döviz Kuru İlişkisi
401
firmaların cari ve gelecekteki nakit akımlarını ve hisse senedi fiyatlarını etkilemektedir
(Dornbusch ve Fisher, 1980). Aggarwal (1981), döviz kurundaki değişimlerin çok uluslu
şirketlerin hisse senetlerini direkt, ülke içi firmaları ise dolaylı olarak etkilediğini
savunmaktadır. Çok uluslu firmalar açısından döviz kurundaki bir değişim gelir tablolarına kâr
ya da zarar olarak yansıyacak olan dış faaliyetlerinin değerini değiştirmektedir. Kârın ya da
zararın açıklanması ise, firmanın hisse senedi fiyatlarını değiştirmektedir. Yaklaşım
çerçevesinde, döviz kurlarında meydana gelen değişimin etkileri firmanın ihracata yönelik
olması veya ithal girdi kullanmasına bağlı olarak değişebilmektedir. Kısaca, bu yaklaşıma göre
hisse senedi fiyatı ile döviz kuru arasında genellikle pozitif ve döviz kurlarından hisse
senetlerine doğru bir nedensel ilişki beklenmektedir.
Portföy dengesi yaklaşımına göre ise, hisse senedi fiyatı ile döviz kuru arasında negatif
ve hisse senedi fiyatından döviz kuruna doğru nedensel bir ilişki beklenmektedir (Branson,
1983). Bu yaklaşımda, sermaye piyasasındaki gelişmeyle birlikte döviz kurundaki değişimin
ödemeler dengesi açıklarından çok sermaye hareketlerine yansıdığı savunulmaktadır.
Yaklaşıma göre, hisse senedi fiyatlarındaki düşüş yerli yatırımcıların servetlerinin azalmasına
neden olmaktadır. Servetleri azalan yerli yatırımcılar daha az para talep etmekte para talebinin
düşmesi ise faiz oranlarını düşürmektedir. Faiz oranlarının düşmesi sermaye çıkışlarına
dolayısıyla döviz kurlarında artışa neden olmaktadır.
Çalışmada Türkiye ekonomisi için hisse senedi fiyatları ile döviz kuru arasındaki
dinamik ilişkiler açık enflasyon hedeflemesi döneminde incelenmiştir. İki piyasa arasındaki
uzun dönem ilişkiler Johansen ko-entegrasyon testi ile, kısa dönem ilişkiler ise hata düzeltme
modeli vasıtasıyla araştırılmıştır. Çalışmanın takip eden bölümünde konu ile ilgili literatür
sunulmuş, üçüncü bölümde çalışmada kullanılan veri seti ve yöntem tanıtılmış, dördüncü
bölümde elde edilen bulgulara yer verilmiş ve son bölümde elde edilen bulgular özetlenerek
değerlendirmeler yapılmıştır.
2.Literatür
Hisse senedi ve döviz kuru fiyatları arasındaki ilişkiyi inceleyen oldukça geniş bir
literatür mevcut olmakla birlikte, elde edilen bulgular iki piyasa arasındaki ilişkinin yönü
konusunda bir fikir birliğinin oluşmasını sağlayamamıştır. Bu konuda hem firma ölçekli, hem
de ülke bazında birçok çalışma yapılmıştır.
Doidge v.d. (2000), 18 ülkeden 17.929 finansal olmayan firmaya ait 1975:1-1999:7
tarihleri arasındaki verilerle, firma değeri ve döviz kuru arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir.
Çalışmada, uluslararası satış yapan firmaların, iç piyasaya yönelik çalışan firmalara göre kur
düşüşlerinde aylık %0,72 oranında daha iyi performans gösterdikleri, kur yükselişlerinde ise
aylık %1.10 oranında daha düşük performans gösterdikleri sonucuna ulaşılmıştır. Sonuçlar
portföy dengesi yaklaşımını desteklemektedir.
Jorion (1991), ABD çokuluslu şirketlerinin hisse senedi fiyatlarının döviz kurlarına
duyarlılığını araştırmıştır. Elde edilen sonuçlarda, hisse senedi fiyatlarıyla döviz kuru arasında
anlamlı bir ilişki bulunamamıştır.
Bodnar ve Gentry (1993), Kanada, Japonya ve ABD için döviz kuru ve endüstri portföy
getirileri arasındaki ilişkiyi 1979-1988 dönemi için araştırmışlardır. Çalışmada, %10 anlamlılık
seviyesinde endüstrinin yarıdan daha azının kur riskine açık olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
He ve Ng (1998), Japonya’da bulunan 171 çok uluslu firmanın 1979:1-1993:12 dönemi
aylık verilerini inceledikleri çalışmada firmaların ancak %25’inin hisse senetleri ile döviz kurları
arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir.
Granger v.d. (2000), 9 Asya ülkesinin 1986:1-1998:6 dönemi günlük verilerini
kullanarak, hisse senedi fiyatları ve döviz kuru arasındaki ilişkiyi araştırmışlardır. Çalışmada,
402
Servet CEYLAN & Burcu YILMAZ ŞAHİN
geleneksel yaklaşımın Güney Kore’de, portföy dengesi yaklaşımının ise Filipinler’de geçerli
olduğuna dair bulgular elde edilmiştir. Ayrıca yazarlar, Hong Kong, Malezya, Singapur,
Tayland ve Tayvan için döviz kurları ile hisse senetleri arasında karşılıklı nedensel ilişkinin
olduğunu, Endonezya ve Japonya içinse iki piyasa arasında ilişki olmadığını göstermişlerdir.
Ajayi v.d. (1998), gelişmiş (Kanada, Almanya, Fransa, İtalya, Japonya, İngiltere ve ABD)
ve gelişmekte olan ülkeler (Tayvan, Kore, Filipinler, Malezya, Singapur, Hong Kong,
Endonezya ve Tayland) için 1985-1991 yılı günlük verilerini kullanarak hisse senedi ve döviz
kuru arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Çalışmada, gelişmiş ülkeler için hisse senetlerinden
döviz kurlarına doğru tek yönlü bir nedensellik bulunurken, gelişmekte olan ülkelerde ilişki
bulunamamıştır.
Ma ve Kao (1990), İngiltere, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya ve Japonya için yaptıkları
çalışmada, hisse senedi fiyatı ve döviz kuru arasındaki ilişkiyi 1973:6-1983:12 dönemi aylık
verileriyle araştırmışlardır. Çalışmada, kurlardaki bir yükselişin ihracat ağırlıklı ekonomilerde
hisse senedi fiyatlarını olumlu olarak etkilediği, ithalat ağırlıklı ekonomilerde ise olumsuz
olarak etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.
Diğer çalışmalarda, Kanada ve ABD için Broome ve Morley (2004) ile Avusturya, Fransa,
Almanya, İngiltere ve ABD için Stavarek (2005), portföy dengesi yaklaşımının geçerli olduğunu
tespit etmişlerdir. G7 ülkeleri için Nieh ve Lee (2001), Hindistan için Mishra (2004), Hong Kong,
Endonezya, Malezya, Singapur, Tayland ve Filipinler için Phylaktis ve Ravazzolo (2005) iki
piyasa arasında önemli bir ilişkinin olmadığını göstermişlerdir.
Türkiye ekonomisi için yapılan çalışmalarda ise, Berke (2012), 2002:4-2012:7 dönemi
günlük verileri ile döviz kuru ve hisse senedi arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Çalışmada,
değişkenler arasında negatif ilişki bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç portföy dengesi
yaklaşımını desteklemektedir.
Doğru ve Recepoğlu (2013), Türkiye için, hisse senedi fiyatları ve döviz kuru arasındaki
ilişkiyi 1980-2012 dönemi aylık verileri kullanarak araştırmışlardır. 2001 yılında tespit edilen
yapısal kırılma nedeniyle iki ayrı dönem kullanılarak yapılan tahminlerden elde edilen bulgular
, Türkiye’de döviz kuru ve hisse senedi fiyatı arasında uzun dönemde bir eş bütünleşme ilişkisi
tespit etmiştir. Bu ilişki uzun dönemde pozitif, kısa dönemde negatiftir. İlişkinin yönü döviz
kurundan hisse senedine doğrudur. Bu bulgular geleneksel yaklaşımı desteklemektedir.
Ayvaz (2006), Türkiye’de hisse senedi fiyatları ve döviz kuru arasındaki ilişkiyi, hizmet
sektör endeksi için 1197:1-2004:12 dönemi, mali sektör endeksi ve sanayi sektör endeksi için
1991:1-2004:12 dönemi aylık verileriyle incelemiştir. Sonuçlara göre, döviz kuru ile mali sektör
endeksi ve sanayi sektör endeksi arasında uzun dönemli istikrarlı bir ilişki tespit edilmiştir.
Döviz kuru ve hizmet sektör endeksi arasında bir ilişki tespit edilememiştir. Döviz kuru ve
hisse senetleri fiyat endeksleri arasında nedensellik çift yönlüdür.
Kasman (2003) ise, Türkiye ekonomisi için, İMKB 100, mali ve hizmet endeksi açısından
iki piyasa arasında çift yönlü nedensel ilişkinin olduğunu, sanayi endeksi açısından ise
geleneksel yaklaşımın geçerli olduğunu tespit etmiştir.
3.Veri Seti ve Yöntem
Çalışma, 2006:1-2015:4 dönemi aylık zaman serisi verilerini kapsamaktadır. Hisse
senetleri fiyatları (getirileri) olarak Borsa İstanbul genel fiyat (getiri) endeksi (eg), sektörlere ait
hizmet (eh), mali (em), sanayi (es) ve teknoloji (et) fiyat (getiri) endeksleri, döviz kuru ölçüsü
olarak ABD doları alış kuru (kur) kullanılmıştır. Veri seti T.C. Merkez Bankası elektronik veri
dağıtım sisteminden (EVDS) elde edilmiştir. Değişkenlerin önündeki
“l” işareti ilgili
değişkenin doğal logaritmasının alındığını ve “∆” işareti ise değişkenlerin birinci devresel
farkının alındığını göstermektedir.
Hisse Senedi Fiyatları ve Döviz Kuru İlişkisi
403
Döviz kuru ile hisse senedi fiyatları ikilileri arasındaki kısa ve uzun dönem ilişkileri
incelemeden önce, bu değişkenlerin zaman serisi özellikleri incelenmelidir. Bu nedenle
çalışmada öncelikle birim kök sınaması yapılmıştır. Birim kök sınaması Dickey ve Fuller (1979)
tarafından geliştirilen genişletilmiş Dickey-Fuller (ADF) testiyle gerçekleştirilmiştir.
Genişletilmiş Dickey-Fuller sınaması için aşağıdaki (1) ve (2) numaralı (sabitli ve sabitli+trendli)
modeller tahmin edilmiştir.
xt   0  1 xt 1 
k
  x
i
t i
 t
(1)
i 1
xt   0  1 xt 1   2 trend 
k
  x
i
t i
 t
(2)
i 1
Yukarıdaki regresyon denklemlerinde, Xt ele alınan seriyi, k denkleme ilave edilen
bağımlı değişken gecikmelerini,  ile  parametreleri, trend, doğrusal zaman trendini ve  t ,
hata terimini temsil etmektedir. Tahmin edilen (1) ve (2) numaralı regresyon denklemlerinde ele
alınan serinin durağan olup olmadığını belirlemek için
edilen denklemde 1
1
parametresi kullanılır. Tahmin
 0 şeklinde ifade edilen sıfır hipotezinin reddedildiği düzeyde ilgili
serinin durağan olduğuna hükmedilir.
Değişken ikileri arasında aynı seviyede ve en az birinci devresel farkında durağan olma
gibi genel kriterlerin oluşması durumunda, değişkenler arasındaki uzun dönem ilişkilerin
incelenmesinde standart ko-entegrasyon testleri kullanılabilir. Çalışmada uzun dönem
ilişkilerin incelenmesinde Johansen (1995) ko-entegrasyon testi kullanılmıştır. Johansen koentegrasyon testi için aşağıdaki p gecikmeli vektör otoregresif modeli (VAR) aşağıdaki gibidir.
Yt  A1Yt 1  ...  ApYt  p  X t   t
(3)
(3) numaralı denklemde: Y , durağan olmayan nx1 boyutlu değişken vektörünü, X , dx1
boyutlu deterministik değişkenler vektörünü ve  , hata terimini temsil etmektedir. Yukarıdaki
VAR modelinin birinci farkı alındığında aşağıdaki hata düzeltme modeli elde edilir.
Yt  Yt 1 
p 1
  Y
i
t i
 X t   t
(4)
i 1

p

i 1
Ai  I ve i  
p
A
j
j i 1
(4) numaralı denklemde  matrisinin rankı bağımsız ko-entegre vektörlerinin sayısını ifade
eder. Modelde rank()  0 ise, ko-entegrasyon yoktur ve (4) numaralı denklem birinci
farkında VAR modelini ifade eder. Eğer rank()  1 ise, tek bir ko-entegrasyon vektörü
Yt 1 ifadesi hata düzeltme terimini ifade eder. Eğer 1  rank()  n ise,
birden fazla ko-entegre vektörü mevcuttur. Diğer taraftan rank()  n ise, diğer bir ifadeyle
 full ranka sahipse ko-entegrasyondan bahsedilemez. Bu durumda değişkenler bir alt
mevcuttur ve
seviyelerinde ((4) numaralı modele göre seviyelerinde) durağandır. Ko-entegrasyon
vektörlerinin sayısının belirlenmesi için  ’nin karekteristik köklerinin anlamlılığının test
edilmesi gerekir. Bu amaçla çalışmada aşağıda verilen iz (trace) istatistiği kullanılmıştır.
(Enders, 2004, s.352).
404
Servet CEYLAN & Burcu YILMAZ ŞAHİN
n
trace (r )  T  ln( 1  ˆi )
(5)
i  r 1
Burada: ̂i =karakteristik kökler, T=kullanılabilir gözlem sayısını ve r=ko-entegre vektör sayısını
gösterir.
4.Bulgular
Kullanılan zaman serileri arasındaki muhtemel ilişkileri incelenmesi için öncelikle
değişkenlerin durağan süreçlere sahip olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Bu amaçla tahmin
edilen Genişletilmiş Dickey Fuller birim kök testi sonuçları Tablo 1’de sunulmuştur. Tablodan
elde edilen sonuçlar logaritmik formda kur değişkeni ve genel hisse senedi fiyatları ve sektör
endekslerinin, hem sabitli hem de trendli ADF versiyonuna göre birim kök taşıdığını
göstermektedir. Değişkenlerin birinci devresel farkını ifade eden büyüme oranlarında ise birim
kökün varlığı 0.10 istatistiksel anlamlılık seviyesine göre reddedilmektedir.
Tablo 1: ADF Birim Kök Test Sonuçları (2006:1-2015:5)
Değişkenler
Sabitli ADF
Trendli ADF
lkur
0.318 [2]
-2.214 [3]
leg
-1.308 [1]
-2.589 [1]
leh
-1.212 [0]
-2.445 [0]
lem
-1.720 [1]
-2.661[1]
les
-0.834 [1]
-2.976 [3]
let
-0.348 [1]
-2.543 [3]
∆lkur
-7.724 [1]
-7.859 [1]
∆leg
-8.271 [0]
-8.237 [0]
∆leh
-9.252 [0]
-9.283 [0]
∆lem
-8.322 [0]
-8.285[0]
∆les
-7.349 [0]
-7.341 [0]
∆let
-7.267 [0]
-7.370 [0]
Not: Tabloda verilen köşeli parantez içi değerler Akaike bilgi kriterine göre belirlenen
gecikme sayılarını göstermektedir. Trendli ve sabitli modellerde 0.10 anlamlılık seviyesindeki
tek yönlü Mackinnon tablo kritik değerleri (yaklaşık olarak) sırasıyla -3.15 ile -2.58’dir.
Değişkenlerin tamamının aynı seviyede ve birinci devresel farkında durağan tespit
edilmesi değişken ikilileri arasındaki muhtemel ko-entegrasyon ilişkisinin araştırılmasına
Hisse Senedi Fiyatları ve Döviz Kuru İlişkisi
405
olanak tanımıştır. Çalışmada ko-entegrasyon analizi Johansen yöntemine göre yapılmıştır.
Gecikme uzunluğu en yüksek on iki gecikmeye göre VAR sistemi içinde yapılan koentegrasyon sonuçları Tablo 2’de sunulmuştur. ABD dolar kuru ve hisse senedi fiyatları
endeksi ikilileri arasında yapılan analizde tüm hisse senedi endekslerine göre en az bir koentegre vektörünün varlığı iz istatistiğine göre doğrulanmaktadır. Dolayısıyla kur ile eg, kur ile
eh, kur ile em, kur ile es ve kur ile et değişkenleri arasında ko-entegre ilişkisinin olduğu tespit
edilmiştir.
Tablo 2: Johansen Ko-entegrasyon Testi Sonuçları
İz İstatistiği
Değişken
İkilileri
m
lkur,leg
6
lkur,leh
6
lkur,lem
3
lkur,les
4
lkur,let
3
r=0
r≤1
22.673
1.869
18.417
1.861
22.148
1.606
17.069
4.055
18.734
1.512
Not: Taloda verilen m: VAR sisteminde belirlenen en uygun gecikme uzunluğunu
gösterir. r=0 için %5 anlamlılık seviyesindeki tablo kritik değeri 15.494 ve r≤1 için %5 anlamlılık
seviyesindeki tablo kritik değeri 3.841’dir.
Ko-entegre değişkenler arasındaki neden sonuç ilişkisinin araştırılmasında Vektör hata
düzeltme modeli kullanılmıştır. Tablo 3’de bu tahminden elde edilen nedensel ilişkilerle ilgili
istatistikler sunulmuştur. Tablodan da görüldüğü üzere kur değişkeninin tüm hisse fiyatı
endeksi değişkenine neden olduğu tespit edilmiştir. Bu nedensel ilişki genel hizmet, mali ve
sınai endekslerinin kullanıldığı modellerde hem ki-kare testine göre ilgili istatistiğin istatistiksel
olarak anlamlı olmasında hem de hata düzeltme katsayısının istatistiksel olarak anlamlı
olmasından kaynaklanmaktadır. Teknoloji endeksinin kullanıldığı modelde ise ki-kare
istatistiği istatistiksel olarak anlamlı bulunamazken hata düzeltme katsayısı anlamlı tespit
edilmiştir. Diğer taraftan hisse fiyatı endeksi değişkenlerinden kur değişkenine göre nedensel
ilişkilerin varlığının araştırıldığı istatistiklerde (ki-kare ve HDK t istatistiği) anlamlı bir ilişkinin
varlığı doğrulanamamıştır. Sonuç olarak vektör hata düzeltme modelleri sonuçları tek yönlü
güçlü bir nedensel ilişkinin varlığını ve bu ilişinin yönünün ABD dolar kurundan hisse senedi
fiyatlarına doğru olduğunu ortaya koymuştur.
406
Servet CEYLAN & Burcu YILMAZ ŞAHİN
Tablo 3: Nedensellik Test Sonuçları
 2 testi
Nedenselliğin Yönü
∆lkur→∆leg
15.146
∆lkue→∆leh
18.961*
∆lkur→∆lem
∆lkur→∆les
∆leg→∆lkur
∆leh→∆lkur
∆lem→∆lkur
∆les→∆lkur
∆let→∆lkur
**
HDK
-0.106*
Karar
Evet
Evet
-0.080*
7.753***
-0.105*
8.135***
-0.060*
1.623
-0.063*
5.381
-0.026
3.766
-0.052
3.251
-0.029
3.666
-0.026
2.666
-0.035
Evet
Evet
Evet
Hayır
Hayır
Hayır
Hayır
Hayır
Not: Tabloda verile m, VAR sisteminde belirlenen gecikme uzunluğunu, *,**,*** simgeleri ilgili
istatistiğin sırasıyla %1, %5 ve %10 anlamlılık seviyesinde istatistiksel olarak anlamlı olduğunu,
2
→ nedensel ilişkinin yönünün,  (ki-kare) testi açıklayıcı değişken gecikme veya gecikmelerini
bir bütün olarak sıfır olduğunu ifade eden boş hipotez için elde edilen  istatistiğini ve HDK
hata düzeltme katsayısını göstermektedir.
Değişkenler arasında uzun dönemli ilişki olması ko-entegre denklemleri kullanılarak
uzun dönem ilişkinin yönünün tespit edilmesine olanak tanımaktadır. Bu amaçla Tablo 4’ de
değişken ikilileri arasındaki uzun dönem denklemleri sunulmuştur. Çalışmada tek yönlü
nedensel ilişki tespit edilmesinden dolayı kur değişkeninin dışsal alındığı tahminlerde kur
değişkeninin ilgili hisse endeksini pozitif yönde etkilediği görülmektedir.
Tablo 4:Uzun Dönem Denklemleri
2
Bağımlı değişken
Sabit
lkur
leg
9.882
2.088*
leh
9.403
2.185*
lem
10.306
1.990*
les
9.478
2.517*
let
7.805
3.836*
Not: Tabloda verilen * simgesi ilgili katsayının %1, anlamlılık seviyesinde
istatistiksel olarak anlamlı olduğunu göstermektedir.
5.Sonuç
Hisse senetleri ve döviz kurunu etkileyen değişkenlerin neler olduğu ve bu etkinin
derecesi iktisatçılar, politika karar vericiler ve bireysel yatırımcılar açısından 1970 yılların
Hisse Senedi Fiyatları ve Döviz Kuru İlişkisi
407
ortalarından beri popülerliğini koruyan konular arasında yer almaktadır. Özellikle iki
piyasanın ekonomik kriz ifadesiyle birlikte sık anılır olması ilginin başlıca göstergesidir.
Küreselleşmenin oldukça hızlandığı günümüz dünyasında dış şokların ilk etkileri döviz kuru
ve hisse senedi piyasalarında görülmekte, bu durum yerel boyutta yaşanan ekonomik
darboğazların küresel veya bölgesel boyutlara taşınabilmesine olanak tanımaktadır. Ülkemizde
de uygulanan enflasyon hedeflemesi rejimlerinde serbest kura dayalı uygulamalara
müdahalelerin azalması ya da daha kurala dayalı biçim alması bu sürecin oluşmasını daha da
arttırmaktadır.
Çalışmada dolar kuru ile hisse senetleri genel endeksi ve sektör (mali, sınai, hizmet ve teknoloji)
endeksleri arasındaki uzun ve kısa dönem ilişkiler Türkiye ekonomisinde açık enflasyon
hedeflemesi rejiminin uygulandığı 2006:1-2015:4 döneminde aylık zaman serileri vasıtasıyla
araştırılmıştır. Uzun dönem ilişkileri araştırmak için tahmin edilen Johansen ko-entegrasyon
testi sonuçları kur ve hisse senedi fiyat endeksi ikilerinin uzun dönemde birlikte hareket
ettiklerini göstermiştir. Kısa dönem ilişkileri tahmin etmek için tahmin edilen vektör hata
düzeltme modeli sonuçları ise tüm alt endekslerini de kapsayacak şekilde döviz kurundan hisse
senetleri fiyatlarına doğru tek yönlü nedensel bir ilişkinin varlığını göstermiştir. Uzun dönem
denkleminden elde edilen bulgular Türkiye ekonomisi için geleneksel yaklaşımın geçerli
olduğunu diğer bir ifade ile hisse senetlerinin fiyatlarının belirlenmesinde döviz kurunun
önemi olduğunu ortaya koymuştur.
KAYNAKÇA
Aggarwal, R. (1981), “Exchange Rates and Stock Price: A Study of the US Capital Markets under
Floating Exchange Rates”, Akron Business and Economic Review:12:7-12.
Ajayi R.A., Friedman J. ve Mehdian S.M. (1998), “On the Relationship Between Stock Returns
and Exchange Rates: Tests of Granger Causality”, Global Finance Journal, vol 9, 241-251.
Ayvaz, Ö. (2006), “Döviz Kuru ve Hisse Senetleri Fiyatları Arasındaki Nedensellik İlişkisi”, Gazi
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 8/2, 1-14.
Berke, B. (2012), “Döviz Kuru ve İMKB100 Endeksi İlişkisi: Yeni Bir Test”, Maliye Dergisi,
163,243- 57.
Bodnar, G.M. ve Gentry W.M., (1993), “Exchange Rate Exposure and Industry Characteristics:
Evidence from Canada, Japan and USA”, Journal of International Money and Finance,
12(1), 29-45.
Branson, W. H. (1983). “A Model of Exchange-rate Determination with Policy Reaction:
Evidence from Monthly Data”, Working Paper No. 1135.
Broome, S.ve Morley, B. (2004), “Stock Prices as a Leading Indicator of the East Asian Financial
Crisis”, Journal of Asian Economics, 15(1), 189-197.
Dickey, D.A. ve Fuller, W.A. (1979), “Distribution of the Estimators for Autoregressive Series
with a Unit Root”, Journal of the American Statistical Association,74, 427-431.
Doğru, B. ve Recepoğlu, M. (2013), “Türkiye’de Hisse Senedi Fiyatları ve Döviz Kuru Arasında
Doğrusal ve Doğrusal Olmayan Eş Bütünleşme İlişkisi”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal
Bilimler Dergisi EYİ 2013 Özel Sayısı, 17-34.
Doidge C. ve Griffin J., Williamson R., (2000), “An International Comparison of Exchange Rate
Exposure”, Ohio State University Working Paper.
Dornbusch, R ve Fisher S. (1980), “Exchange Rate and the Current Account”, American Economic
Review, 70, 960-971.
Enders, W. (2004). Applied Econometric Time Series. 2nd Edition, USA: John Willey&Sons.
408
Servet CEYLAN & Burcu YILMAZ ŞAHİN
Granger, C. W. J., Huang, B. N. ve Yang, C. W. (2000), “A Bivariate Causality between Stock
Price and Exchange Rates: Evidence from Recent Asia Flu”, The Quarterly Review of
Economics and Finances, 40, 337-354.
He J.ve Ng L.K., (1998), “The Foreign Exchange Exposure of Japanese Multinational
Corporations”, Journal of Finance, 53, 733-753.
Johansen, S. (1995), Likelihood Based Inference in Cointegrated Vector Autoregressive
Models, Oxford University Press.
Jorion P., (1991), “The Pricing of Exchange Rate Risk in the Stock Market”, Journal Financial and
Quantitive Analysis, 26, 363-376.
Kasman, S. (2003), “The Relationship between Exchange Rates and Stock Price: A Causality
Analysis”, Dukuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2-5.
Ma J.K. ve Kao G.W., (1990), “On Exchange Rate Changes and Stock Price Reactions”, Journal of
Business Finance & Accounting, 17(3), 441-449.
Mishra, K. A. (2004), “Stock Market and Foreign Exchange Market in India: Are They Related?”,
South Asia Economic Journal, 2-5.
Nieh, C. C. ve Lee C. F. (2001), “Dynamic Relationship between Stock Price and Exchange Rates
for G-7 Countries”, The Quarterly Review of Economics and Finance, 41:477-490.
Phylaktis, K. ve Ravazzolo, F. (2005), “Stock Price and Exchange Rate Dynamics”, Journal of
International Money and Finance, 24:1031-1053.
Solnik, B. (1987), “Using Financial Prices to Test Exchange Rate Models: A Note”, The Journal of
Finance, 42(1), 141-149.
Stavarek D. (2005), “Linkages Between Stock Prices and Exchange Rates in the EU and the
United States”, Czech Journal of Economics and Finance, 55 (3-4), 141-161.
Download