TOPLUM GÜVENLİĞİ VE TOPLUMDA GÜVENLİK ALGISI Toplumsal güvenlik; bir grubun kimliğine yönelik olan tehdide karşı alınan savunmadır. Toplumsal konularda ana tema kimlik kavramıdır. Herhangi bir topluluk bir olayı kendi varlığına yönelik yapılan bir tehdit unsuru olarak algılarsa toplumsal güvensizlik meydana gelmiş sayılır. Devletten bağımsız olan toplumsal güvenlik kavramı, kendi kendilerini yeniden üretebilen ve kendi unsurlarını devam ettirebilme gücüne sahip kimlik gruplarıdır. Bu kimlik grupları çoğu zaman ulusal niteliğe sahip olduğu gibi bazı durumlara göre dini ve ırksal gruplar şeklinde de olabilmektedir. Toplumsal güvenlik kavramı aynı zamanda kimlik güvenliği kavramı ile de örtüşmektedir. Devlet sınırı ile toplum sınırı çoğu zaman birbirini tamamlamaz. Devlet güvenliği ile sınırlanmak, devletsiz grupların güvenlik endişesi artacağından toplumsal güvenliğinin önemi bir kez daha artmaktadır. Toplumsal güvenlik kavramı bireysel ya da ekonomik olayları değil; kolektif yapılı kimlikleri savunmak için alınan önlemleri ifade eder. Toplumsal güvenliği tehdit edecek belli başlı konular: göç, yatay rekabet, dikey rekabet, salgın hastalıklar, savaş, doğal afetler ve yok etmek politikaları sebebiyle azalan nüfus. Güvenlik toplum hayatında hukuki düzenlemelerin aksama yaşamadan sürdürülmesi, bireylerin korku hissetmeden, güven içinde hayatına devam etme şeklinde tanımlanır. Güvenliğin temelinde amaca ilişkin anlam yatar. Güvenlik olgusu, toplumsal, ulusal ve uluslararası kurum, kuruluş, olgu ve olaylarda karşılaşılan bir durumdur. Ülkelerin yaşadığı siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel etkileşimler güvenlik algısının değişimine etken olmuştur.