Solunum İşlevlerinin Düzenlenmesi Prof. Dr. Fadıl ÖZYENER Fizyoloji Anabilim Dalı Solunum düzenlenmesinde temel amaç; Organizmaya O2 sağlamak, Metabolizma sonucu oluşan CO2’i akciğerler aracılığı ile atmak, Doku ve hücreler ile kanda H+ düzeyini dar sınırlar içinde sabit tutarak homeostazisi korumaktır. Solunumun denetimi Homeostazisin korunması ilkesi solunumun düzenlenmesini belirler. Solunum spontandır. Solunum merkezindeki motor nöronların ritmik deşarjının solunum kaslarını innerve etmesi ile meydana gelir. Dinlenimde solunum ritminin derinlik ve sıklığı akciğer ve göğüs duvarında bulunan mekanoreseptörlerden gelen geri bildirim ile sağlanır. spontan solunumun özellikleri a)İstemli denetim: Serebral korteks kortikospinal traktuslar C3 - C5 deki frenik motor sinir nöronları, T1-12 eksternal interkostal motor nöronlar inspirasyonu uyaran lifleri ve T1-12 arasında ekspirasyonu uyaran internal interkostal motor nöron lifleri b)otomatik denetim Medulla oblongata ve ponsta bulunan nöronlar solunum merkezini oluşturur: Dorsal solunum grubu (DSG) Ventral solunum grubu (VSG) Pons solunum grubu (PSG) Dorsal solunum grubu Nükleus traktus solitarius içinde ve yakınında yer alan inspiratuvar (I) nöronlardır. VSG üzerine inhibitör etki gösterir. Ventral solunum grubu Ventral medullada n.ambiguus ile n.retroambiguus içinde yer alan nöronlar grubudur. Rostral ve kaudal uçta ekspiratuvar (E), orta bölümde inspiratuvar (I) nöronlar vardır. Pons solunum grubu (pnömotaksik merkez) DSG ve VSG üzerine etki ederek solunum hızı ve tipinin belirlenmesinde rol oynadığı sanılır. İnspirasyon rampasının kapanma noktasını kontrol ederek akciğerlerin dolma süresini belirler. Sinyaller kuvvetlendiği zaman insp 0.5 sn de tamamlanabilir (f = 30-40), aksine uyaranlar zayıfladığında 5 snye kadar uzayabilir (f = 3-5). Apnöstik merkez (?) İlgili bölgenin üzerindeki kesi; Uzun inspiratuvar «iç çekmelere» (apnö) yol açar. Bu apnö dönemleri kısa ekspirasyon atakları ile kesilir. İnspirasyon merkezi sinyalleri İnspirasyonun rampa sinyali inspirasyon-ekspirasyon geçişi Gerek normal solunumda gerekse dakika solunum ventilasyonunun yükseldiği durumlarda inspirasyonun bitmesi ve ekspirasyonun başlayabilmesi için DSG ve VSG’deki inspiratuvar nöronların deşarjının inhibe edilmesi gerekmektedir. İnspiratuar nöronların inhibisyonu NTS aracılığı ile yavaş adapte olan akciğer gerim reseptörleri (SAR)’lardan gelen impulslarla olur. Bötzinger kompleksi de uyarılınca inspiratuar motor deşarjı inhibe ederek inspirasyonun bitmesine ve ekspirasyonun başlamasına yol açar. İnspirasyonun bitirilip ekspirasyonun başlamasında ponsda (PSG) bulunan nükleus parabrakialis medialis (NPBM)’ten gelen impulslar da inspiratuvar motor deşarjları inhibe ederek rol alır. Solunum merkezini etkileyen uyaranlar a)Kimyasal olmayan uyaranlar akciğer ve havayolları almaçlarından vagal affarentler (ac mekanaresp.) pons, hipotalamus ve limbik sistemden gelen uyarılar proprioseptörlerden gelen affarentler baroreseptörler, arterial, atrial ve ventriküler afferentler Akciğer mekanoreseptörleri Yavaş adapte olan reseptörler (SAR) Hızlı adapte olan reseptörler (RAR) J (Juxta-kapiller) reseptörler (C lifleri) Yavaş adapte olan reseptörler (SAR) Trakea ve aşağı havayollarında düz kaslarda yerleşmişlerdir. İnspirasyonda akciğerlerin gerilmesi ile uyarılırlar. Hering-Breuer refleksini oluştururlar. Hering-Breuer Refleksi Akciğerler 1-1,5 l üzerine genişlediği zaman, gerilme reseptörlerinin vaguslar üzerinden geri bildirim ile inspirasyon rampa sinyalini sona erdirmesine Hering-Breuer genişleme refleksi” adı verilir. Son çalışmalar daha çok yenidoğan bebeklerde önemli olduğunu düşündürmektedir. Hızlı adapte olan reseptörler (RAR) Havayolu epitelinde yerleşiktirler. Yukarı hava yolunda bulunanlar toz, sigara dumanı, amonyak buharı gibi maddelerin inhalasyonu ile uyarılırlar. Öksürük refleksine sebep olurlar. İrritan reseptörler de denir. Juxta-kapiller reseptörler (C lifleri) Hava yolu epitelinde, epitelin altında damarların çevresinde, goblet hücreleri, submukozal bezlerde ve hava yolu düz kasında bulunurlar ve miyelinsiz vagal C lifleri ile innerve olurlar. pulmoner J-reseptörler bronşiyal J-reseptörler b) Solunumun kimyasal uyaranları CO2 (Kan, BOS ve beyin doku sıvısında H+ üzerinden) O2; CO2 ve H+ (karotid ve aortik cisimler üzerinden) Santral kemoreseptörler Periferik kemoreseptörler Santral kemoreseptörler Santral kemoduyar alan medulla oblongatanın ventral yüzündedir. Kemoduyar alandaki nöronlar, H+ ile uyarılırlar (CO2 bu alandaki nöronları dolaylı olarak uyarır). Solunumun kontrolünde CO2‘in “dolaylı” etkisi önem taşır. Hidrojen iyonlarının aksine, CO2 kan-beyin ve kan-serebrospinal sıvı engelini kolaylıkla aşar. Karbonik asit (H2CO3) üzerinden H+ ve HCO3- iyonlarına ayrışınca açığa çıkan H+’ları kemoduyar alanı uyarır. H+ kan-beyin ve serebrospinal sıvı bariyerini dolaylı geçer. Periferik kemoreseptörler: glomus karotikum/glomus aortikum Karotid ve aortanın çatallanma noktasındaki periferik kimyasal almaçlar başta PO2 olmak üzere PCO2 ve H+ düzeyindeki dalgalanmalara duyarlıdır. Öncelikle etkili olan PO2 düzeyidir. Asidoza cevap veren sadece glomus karotikumdur. PaO2 azaldığında aortik ve karotid cisimlerde sinir aksiyon potansiyelleri artar. Artan nöral aktivite glossofaringeus ve vagus sinirleriyle solunum merkezlerine iletilir. Solunum sıklığı ve tidal hacim artar. Alveoler gaz derişimini etkileyenler Ölü boşluk havası ile karışma Havanın alveollere ulaştığında vücut sıcaklığı ve nemine eşitlenmesi Pulmoner kapillerden O2 ve CO2 değişiminin hızı Alveoler ventilasyonun hızı (sb) Değişik koşullarda alveolar PO2 (PAO2) ve PACO2’nı etkileyen unsurlar Atmosferdeki gaz derişimi Dokuda O2 tüketim/CO2 üretim hızı Alveoler ventilasyonun hacmi Doku O2 tüketimi - Ca-vO2 Alveoler ventilasyonun PAO2’na etkisi Alveoler ventilasyonun PACO2’na etkisi Kemoduyar alan uyarılması solunum frekansını arttırır. Alveoler ventilasyon üzerine PCO2 artışının etkisi PO2’nın azalmasına veya pH’nın düşmesine göre çok daha belirgindir. %6 CO2 %4 CO2 %2 CO2 O2 İnspirasyon havasında CO2 kapsamı %7’den daha fazla olduğunda, alveoler ve arteriyel PCO2, hiperventilasyona rağmen ani olarak yükselmeye başlar. hiperkapni Vücutta CO2 birikmesidir. solunum merkezi dahil merkezi sinir sistemini baskılar. Baş ağrısı, konfüzyon ve nihayet komaya kadar ilerleyebilir (CO2 narkozu) Hipoksi Azalan atm. P Alveol gaz basınçlarını etkileyen değişik koşullar PAO2 PACO2 Düşük PO2’lı hava solumak , () VA, normal metabolizma VA, normal metabolizma VA normal, metabolizma VA ve metabolizma koşut Egzersize ventilasyon yanıtı Egzersizde VE düzenlenme mekanizmaları Faz I: santral-periferik nörojenik mekanizmalar (serebral korteks) Faz II: Nörohumoral düzenekler, hareket- gerim reseptörleri, kas iğcikleri, proprioseptörler Faz III: I ve II’dekilere ek olarak periferik-santral kemoreseptörler (PaCo2, PaO2, pH) Sol.frk. 12-16/dak 40-60/dak Sol.hacmi 500 ml 2000-3000 ml Kaynaklar: Review of Medical Physiology, Ed. Ganong WF, 23rd Ed., 2010. Berne & Levy Physiology, Eds: Koeppen BN and Stanton BA; 6th Ed., 2010 Vander İnsan Fizyolojisi, Eds: Widmaier EP, Raff H ve Strang KT; Çev Ed: Demirgören S, 2010. Respiratory Physiology: The essantials, Ed: West JB., 8th Ed., 2008 Textbook of Medical Physiology. Eds: Guyton AC., Hall JE, Elsevier Saunders, 11th ed., 2006. Principles of exercise testing and interpretation. Wasserman K, Hansen JE et al.,4th ed., 2004