POLİTİK VE EKONOMİK AÇIDAN TÜRKİYE – İRAN İLİŞKİLERİ Tarihsel mirasları, kültürel kimlikleri, jeopolitik ve stratejik konumları ve farklı yönetim modelleri oluşturmalarıyla İran ve Türkiye, Ortadoğu’da bölgesel güç mücadelesi veren iki ülkedir. Bölgesel güç olma yolunda farklı kimlikleri ve aynı coğrafyayı paylaşan bu iki ülkenin birbirleriyle rekabete, ortak çıkarlara, işbirliklerine dayanan ve karşılıklı etkileşimlerinden doğan ilişkileri kaçınılmazdır. Bu ilişkiler küresel güçlerin bu bölgeye yönelik planlarını belirlemelerinde önemli role sahiptir. JEOPOLİTİK, EKONOMİK, DİNİ VE TARİHİ ÖZELLİKLER İki ülkenin büyüklüğü, tarihi geçmişleri, coğrafi konumları ve sahip oldukları kültürel zenginlik taraflara çeşitli alanlarda işbirliği imkan ve ihtiyacı sunmaktadır. Jeopolitik anlamda İran ve Türkiye, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra tekrar hatırlanan Avrasya coğrafi alanın iki büyük ülkesidir. Bu coğrafi özellikleri iki ülkenin Avrupa ve Asya’ya güç yansıtmalarına ve güçleri söz konusu kıtalar üzerindeki ülkelere hissettirebilmelerine fırsat ve imkan vermektedir. İran, Türkiye için Orta Asya, Kafkasya ve Hazar Havzası ile çeşitli ekonomik ilişkiler kurma potansiyeline sahiptir. Ekonomide Türkiye, İran’ın sanayisinin tamamlayıcı unsurunu oluştururken İran enerjide Türkiye’nin ihtiyacını karşılamaktadır. Her iki ülke de kendi coğrafyalarında kurulmuş ve bölgede egemen olmuş devletlerin tarihi mirasçısıdır. Bu nedenle Türkiye-İran ilişkilerini tarihsel bir perspektiften ele almak gerekmektedir. Bölgesel güç olma iddiası iki ülkeyi tarih boyunca karşı karşıya getirmiştir. Türk – İran ilişkilerindeki tarihsel sürecin Osmanlı ve Safevi Hanedanları arasında yüzyıllar boyu devam eden Doğu Anadolu ve Irak toprakları üzerinde ideolojik, siyasi ve stratejik mücadeleye dayanmaktadır. Bu dönemde Türkmen geleneklerine dayalı kurulduğu halde devletin kurumlaşmasıyla gelişen ve Türkmen hayat tarzından uzaklaşan Osmanlı ekseninde gelişen Sünni kimlik ile Anadolu’da yabancılaşma duygusuna kapılan yarı göçebe Türkmenler üzerine dini mezhebe dayalı etki alanı kuran Türkmen kökenli Safevi Hanedanlığı ekseninde gelişen Şii kimlik arasındaki diplomatik, ekonomik ve stratejik mücadele sonucunda Türkmenler İran’a, Sünni Kürtler ise Osmanlı’ya yönelmişlerdir. Bölgenin etnik yapısındaki bu gelişme iki ülke arasındaki sınır sorunları başta olmak üzere birçok sorunun sosyolojik, psikolojik temelini oluşturmuştur. 1923 yılında Türkiye’de bağımsız ulus devlet modeli olan Türkiye Cumhuriyeti, 1924 yılında ise İran’da Fars kimliğini temel alan ve monarşi düzenine dayalı Pehlevi Hanedanlığı kurulmuştur. Bu dönemde iki ülkenin Pehlevi ve Atatürk politikalarıyla batıya yakın ilişkiler kurması sebebiyle altın çağını yaşamıştır. Bu dönemden sonra İran ve Türkiye, Pakistan’ı yanlarına alarak Merkezi Anlaşma Organizasyonu’nu (CENTO) ve bu bölgede ilk ekonomik işbirliği örgütü olan Kalkınma için Bölgesel İşbirliği’ni (RCD) kurmuşlardır. EKONOMİK İŞBİRLİKLERİ 1990’ların sonlarından itibaren her iki ülkede de ekonomilerini geliştirme ihtiyacı gündeme gelmiş, bu birçok gerginliğin azaltılmasında etkin rol oynamış ve ekonomik faaliyetler düzeyinde diplomatik ilişkiler sürdürülmüştür. İki ülke arasındaki ticari ilişkilerin geliştiği ve iki ülkenin birbirine ekonomide oldukça yakınlaştığı dönem Özal’ın başbakanlığı dönemi olmuştur. Ayrıca 1996 yılında bölgesel örgütlerle işbirliği çerçevesinde İran’la ekonomik ilişkiler geliştirilmiştir. TÜRKİYE – İRAN İLİŞKİLERİ 11 Eylül sonrası dönemde Amerika’nın Afganistan ve Irak işgalleriyle Taliban ve Saddam yönetimlerinin ortadan kaldırılması İran’a yeni bir bölgesel etki alanı kazandırmıştır. Bu bağlamda Türkiye ve İran ilişkileri hacim kazanmıştır. Türkiye, İran’dan başlayacak enerji hatlarının geçişi için topraklarının kullanılmasını istemektedir. İran ise gazının Avrupa’ya Türkiye üzerinden ulaşmasını istemektedir. Kısacası Türkiye ve İran başta enerji olmak üzere çeşitli alanlarda bölgesel ittifak kurma arzusundadırlar ancak Türkiye ve İran ilişkilerinde ABD’nin siyasi ve ekonomik baskısı göz ardı edilemez. Nitekim Türkiye İran’dan aldığı doğalgazın fiyatını indirmek istemiş, İran fiyat indirimini İran doğalgazının Türkiye üzerinden Avrupa pazarlarına ulaştırılması şartına bağlamıştır. İran doğalgazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınması Türkiye’ye stratejik ve ekonomik çıkarlar sağlayacak olmasına rağmen ABD’nin baskısı ile Türkiye bu konunun ayrıca ele alınmasını önermiş; neticede sonu ne zaman geleceği belli olmayan müzakerelere bağlı olarak ekonomik anlaşmalar askıya alınmıştır. Bu bağlamda ABD – İran arasındaki herhangi bir gerginlik Türkiye için çok çeşitli krizlerin ortaya çıkması anlamına gelmektedir. DIŞ TİCARET İran’ın petrol ve doğal gaz ihracatından elde ettiği gelirlere bağlı olarak kesin olmayan verilere göre 2012 yılı ihracatı 84 milyar dolar, ithalatı ise 53 milyar dolar civarındadır. 2013 yılında ise ambargonun da etkisiyle dış ticaret hacminde ciddi bir azalma gerçekleşmiştir. Söz konusu yıl içerisinde ülkenin ihracatı 64,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşirken, ithalatı da 45,8 milyar düzeyine gerilemiştir. 2014 yılında ise İran’ın ihracatı 65,6 milyar dolar ithalatı da 55,6 milyar dolar olmuştur. Dış Ticaret Göstergeleri (Milyar Dolar) Yıl İhracat İthalat Denge Hacim 2008 106,4 58,6 47,8 165 2009 65,2 52,1 13,1 117 2010 83,8 54,7 29,1 138,5 2011 130,5 68,3 62,2 198,9 2012* 84,1 53,3 30,8 137,5 2013* 64,5 45,8 18,7 110,3 2014 73,8 53,6 20,22 127,5 Kaynak: ITC Trademap 2014 yılında İran’ın ihraç ürünlerinin büyük bölümünü ham petrol ve işlenmiş petrol ürünleri geri kalan kısmını da büyük ölçüde madenler oluşturmaktadır. İran'ın İhracatında Başlıca Ürünler (1 000 Dolar) GTİP 4’lü 2709 Ürün Adı Ham petrol (petrol yağları ve bitümenli minerallerden elde edilen yağlar) 2012* 2013* 2014 52 680 753 37 693 033 39 369 389 9999 Başka yerde belirtilmemiş ürünler 11 064 241 9 342 390 21971 3901 Etilen polimerleri (ilk şekillerde) 2 274 582 2 646 654 3 246 326 2601 Demir cevherleri ve konsantreleri 1 824 957 2 395 249 1 410 369 Asiklik alkoller 2905 sülfolanmış, vb. Halojenlenmiş, nitrolanmış/nitrozalanmış 1 626 721 1 802 636 1 536 979 türevl 0802 Diğer kabuklu meyveler (taze/kurutulmuş) (kabuğu çıkarılmış/soyulmuş) 2902 Siklik hidrokarbonlar 2710 Petrol yağları ve bitümenli minerallerden elde edilen yağlar 760 193 642 026 1 602 425 892 754 823 172 1 495 418 2 635 630 1 713 014 993 826 Belirtilme 2703 Turb (turb döküntüleri dahil) 51 754 3102 Azotlu mineral/kimyasal gübreler 1 090 098 819 567 644 084 175372 203 713 914 134 405 412 263 415 331 465 192 706 220 480 1 335 496 126 633 245 553 885 366 234 580 132 808 51 282 64 768 140 133 178 624 315 923 247 825 330 921 7403 Arıtılmış bakır, işlenmemiş bakır alaşımları 250 207 110 616 312 450 2716 Elektrik enerjisi 70 684 7208 Demir/çelik sıcak hadde yassı mamullerigenişlik 600mm. Fazla 2814 Saf amonyak/amonyağın sulu çözeltileri 2713 Petrol yağlarının/bitümenli minerallerden elde edilen yağların kalıntıları 2523 Çimento 2503 3902 Her nevi kükürt (süblime, presipite ve kolloidal kükürt hariç) Propilen ve diğer olefinlerin polimerleri (ilk şekillerde) 7601 İşlenmemiş alüminyum 82 833 378 803 miş Belirtilme miş 2711 Petrol gazları ve diğer gazlı hidrokarbonlar 2 415 873 443 058 3 981 331 0806 Üzümler (taze/kurutulmuş) 185 719 202 650 266 119 2610 Krom cevherleri ve konsantreleri 109 016 101 338 81 047 5701 Düğümlü, sarmalı halılar, yer kaplamaları 160 119 151 985 334 598 111 809 113 200 14 760 208 444 98 854 169 370 2714 Bitümen ve tabii asfalt katranlı kumlar asfaltit ve asfaltlı kayalar 7901 İşlenmemiş çinko 2515 2712 0804 Mermer ve traverten, ekosin su mermeri, kireçli taşlar Vazelin; parafin, yağlı mum, ozakerit, linyit mumu, turb mumu vb. Hurma, incir, avokado ve guava armudu, mango, mangost (taze/kurutulmuş) 131 396 122 358 86 389 72 463 79 211 276 883 83 227 91 178 246 288 2012* 2013* 2014 Kaynak: Ekonomi Bakanlığı İran’ın İthalatında Başlıca Ürünler GTİP 4’lü Ürün Adı 1001 Buğday ve mahlut 1 709 863 1 301 464 2.402.632 1006 Pirinç 981 629 1005 Mısır 1 221 361 953 623 8517 Telli telefon-telgraf için elektrikli cihazlar 422 840 2304 9405 Soya fasulyesi yağı üretiminden arta kalan küspe ve katı atıklar Diğer aydınlatma cihazları, lambalar, ışıklı tabela, plaka vb. Demir/çelik sıcak hadde yassı mamullerigenişlik 600mm. Fazla 8708 Kara taşıtları için aksam, parçaları 7113 3004 8414 Kıymetli metaller ve kaplamalarından mücevherci eşyası Tedavide/korunmada kullanılmak üzere hazırlanan ilaçlar (dozlandırılmış) Hava-vakum pompası, hava/gaz kompresörü, vantilatör, aspiratör 4202 Deri ve kösele vb. Den seyahat eşyası 589 282 1.921.574 1.179.118 929 166 1 531 155 1.547.219 92 453 388 836 53.363 553 967 2.143.047 710 092 607 345 1.015.629 984 844 610 357 671.272 13 337 18 404 727 015 883 194 1.208.857 582 129 499 082 724.698 72 696 305 703 4.047 8703 Otomobil, steyşın vagonlar, yarış arabaları 614 257 7208 2 464 641 1.627.603 Belirtilme miş 1511 8528 8481 7210 Palm yağı ve fraksiyonları (kimyasal olarak değiştirilmemiş) Televizyon alıcıları, video monitörleri ve projektörler Muslukçu, borucu eşyası-basınç düşürücü, termostatik valf dahil Demir/çelik yassı mamul, kaplı, sıvanmış (600mm. Den geniş) 3926 Plastikten diğer eşya 7304 Demir/çelikten (dökme hariç)dikişsiz tüp, boru, içi boş profil 4011 Kauçuktan yeni dış lastikler 797 712 787 338 133.101 300 573 564 315 30.248 717 406 449 169 284.392 479 838 436 266 474.035 171 652 260 739 84.630 597 541 350 871 420.544 288 270 255 250 575.468 199 651 71.995 525 701 349 904 425.013 389 267 402 804 1.2623.716 8302 Adi metallerden donanım, tertibat vb. Eşya 95 374 8418 Buzdolapları, dondurucular, soğutucular, ısı pompaları 9999 Başka yerde belirtilmemiş ürünler 1003 Arpa Kaynak: Ekonomi Bakanlığı Başlıca Ülkeler İtibarı ile Dış Ticareti İran ağırlıklı olarak Çin, Hindistan, Güney Kore, Türkiye ve Almanya’dan alım gerçekleştirmektedir. İthalat yaptığı başlıca ülkeler (ABD $, 1000) ÜLKELER 2012 Genel Toplam 53 348 321 45 807 109 55 554 899 Çin 11 598 799 1 4036 645 2 4340 266 Hindistan 2 572 134 5 433 901 4 404 314 Güney Kore 6 256 525 4 480 902 4 167 300 Türkiye 9 922 580 4 192 511 3 888 292 2013 2014 Almanya 3 307 315 2 506 274 3 235 865 İtalya 1 808 940 1 402 751 1 534 735 Brezilya 2 183 928 1 609 137 1 439 185 Rusya Federasyonu 1 900 387 1 168 616 1 322 247 Arjantin 983 661 1 102 961 928 825 Tayvan 652 588 645 026 908 161 Kaynak: Ekonomi Bakanlığı TÜRKİYE İLE TİCARET İran ile 1996 yılında 1 Milyar Dolar civarında olan dış ticaret hacmimiz, 2008 yılı itibarıyla 10 Milyar Dolar’ı aşmıştır. Türkiye aleyhinde seyreden dış ticaret dengesi, İran’dan doğal gaz ithalatı ile birlikte son yıllarda daha da artmış ve 2013 yılı itibarıyla 14,6 Milyar Dolar’ın üzerinde gerçekleşmiştir. 2014 yılında ise 13,7 milyar dolarlık dış ticaret hacmine ulaşılmasına rağmen iki ülke arasındaki dış ticaret dengesi Türkiye aleyhine ilerlemektedir. Türkiye-İran Dış Ticaret Değerleri (bin Dolar) Yıllar İhracat İthalat Hacim Denge 2000 235.785 815.730 1.051.515 -579.945 2001 360.536 839.800 1.200.336 -479.264 2002 333.962 920.972 1.254.934 -587.010 2003 533.786 1.860.683 2.394.469 -1.326.897 2004 813.031 1.962.059 2.775.090 -1.149.028 2005 912.940 3.469.706 4.382.646 -2.556.766 2006 1.066.902 5.626.610 6.693.512 -4.559.708 2007 1.441.190 6.615.394 8.056.584 -5.174.204 2008 2.029.760 8.199.689 10.229.449 -6.169.929 2009 2.024.863 3.405.986 5.430.849 -1.381.123 2010 3.044.177 7.645.008 10.689.185 -4.600.831 2011 3.589.635 12.461.532 16.051.167 -8.871.898 2012 9.921.602 11.964.779 21.886.381 -2.043.177 2013 4.192.776 10.383.117 14.575.893 -6.190.341 2014 3.886.735 9.833.329 13.720.064 -5.946.594 2015 3.665.217 6.096.265 9.761.481 -2.431.048 Kaynak: TUIK Dışa kapalı ekonomik yapısı, uyguladığı dış ticaret kontrolleri, yüksek gümrük tarifeleri, tarife dışı engeller, bankacılık ve ödemeye ilişkin sorunlar, iki ülke arasındaki ulaşım ağlarının yetersizliği ve sınır kapılarında karşılaşılan sorunlar gibi engeller nedeniyle 2003 yılına dek İran ile ticari ilişkilerimizin boyutu istenen düzeyde gerçekleşmemiştir. Benzer sebeplerle İran pazarında Türk firmaları ile rekabet edecek Avrupa firmalarının sayısı da sınırlıdır. Böyle bir ortamda Türkiye’nin İran ile coğrafi ve kültürel bağlarını kullanarak pazarda mevcut Türk malı imajını daha da geliştirmesi ve diğer ülkelere kıyasla rekabet avantajı kazanması mümkün görülmektedir. İran aynı zamanda Türkiye’nin Orta Asya pazarlarına açılımında da en kısa güzergahtır. 2012 yılında Türkiye’nin İran’a ihracatında önem arz eden başlıca ürün grupları; altın,çelik profil, lif kevha, otomotiv yan sanayi ürünleri, sentetik iplik, cam mutfak eşyası, mobilya ve beyaz eşya başta olmak üzere çok çeşitli sanayi ürünleri sayılabilir. Dış Ticaret İstatistikleri 2014 yılında Türkiye’nin İran’a ihracatında önem arz eden başlıca ürün grupları; altın,çelik profil, lif kevha, otomotiv yan sanayi ürünleri, tütün ürünleri, sentetik iplik,inşaat aksamı, plastik levha ve elektrik motırları başta olmak üzere çok çeşitli sanayi ürünleri sayılabilir. Türkiye’nin İran’a İhracatında Başlıca Ürünler GTİP 4lü Ürün Adı 7113 Kıymetli metaller ve kaplamalarından mücevherci 17 779 eşyası 2013 2014 2015) 818 503 857 622 4411 Lif levha, orta yoğunlukta 86 860 112 550 112 939 8708 Kara taşıtları için aksam, parçaları 62 197 78 254 83 876 8302 Adi metallerden donanım, tertibat vb. Eşya 41 285 76 988 32 120 2402 Tütün/tütün yerine geçen maddelerden purolar, 49 908 sigarillolar ve sigaralar 68 590 78 736 9999 Başka yerde belirtilmemiş ürünler 74 744 65 414 42 815 2403 Homonize edilmiş tütün ve tütün yerine geçen madde hülasaları 63 097 64 502 54.621 4811 Kağıt/karton, selüloz vatka ve selüloz liften tabakalar 48 153 60 661 40 269 4418 Bina, inşaat için marangozluk, doğrama mamulleri 13 688 59 704 17 996 8481 Muslukçu, borucu eşyası-basınç düşürücü, termostatik valf dahil 47 245 59 164 47 540 7216 Demir/alaşımsız çelikten profil 59 706 55 670 19 536 5407 Sentetik iplik, monofil, şeritlerle dokumalar 40 399 55 495 48 804 8455 Metalleri haddeleme makineleri, bunların silindirleri 48 620 52 896 15 463 3004 Tedavide/korunmada kullanılmak üzere hazırlanan ilaçlar (dozlandırılmış) 84 782 43 171 23 962 3506 Diğer müstahzar tutkallar, yapıştırıcılar 64 350 42 842 41 420 8307 Adi metalden eğilip bükülebilen borular 792 37 395 811 9619 Bebek bezleri, kadın hijyenik ürünleri 18 304 37 076 82 852 3921 Plastikten diğer levhalar, yaprak, pelikül, varak ve 30 426 lamlar 34 757 31 318 3916 Plastikten monofil, çubuk, profiller-enine kesiti > 30 100 1mm. 33 648 21 542 8536 Gerilimi 1000 voltu geçmeyen elektrik devresi teçhizatı 22 970 33 353 44 795 8409 İçten yanmalı, pistonlu motorların aksamparçaları 21 756 29 169 24 826 3919 Plastikten, yapışkan levha, yaprak, şerit, lam vb. 20 589 Düz şekilde 27 846 7 788 5603 Dokunmamış mensucat (emdirilmiş) 27 823 27 568 19 733 3925 Plastikten inşaat malzemesi 14 610 26 343 14 506 8431 Ağır iş makine ve cihazlarının aksamı, parçaları 24 108 26 229 21 434 6006 Diğer örme mensucat 1 649 25 955 17 266 8544 İzole edilmiş tel, kablo; diğer izole edilmiş elektrik 15 057 iletkenleri; fiber optik k 25 900 10 436 4703 Sodalı ve sülfatlı odun hamuru 20 125 25 546 13 227 8418 Buzdolapları, dondurucular, soğutucular, ısı pompaları 7 057 24 989 25 482 İHRACATTA POTANSİYELİ OLAN BAŞLICA SEKTÖRLER İran ekonomisi bir dönüşüm yaşamaktadır. Özellikle turizm, enerji, bankacılık, petrokimya, telekomünikasyon, ulaştırma ve otomotiv sektörlerinde büyük fırsatlar sunulmaktadır. İran’ın turizm altyapısı uluslararası standartlarda geniş bir turist kitlesini ağırlamak için yeterli değildir. İran’ın turizm altyapısının oluşturulmasında, özellikle havaalanı, karayolu, otel ve konaklama tesislerinin inşaası, modernizasyonu ve işletilmesi konusunda iş imkanları mevcuttur. Ayrıca İran ile deniz taşımacılığı konusunda, özellikle Hazar Denizi’nde ve Karadeniz’de ortak faaliyetler yürütülebilir. TÜRKİYE – İRAN YATIRIM İLİŞKİLERİ 1983 yılında İran’da faaliyetlerine başlayan Türk müteahhitleri ve müşavirlik firmaları, 20 yıl aradan sonra 2004 yılından itibaren İran pazarına yeniden girmiştir. Türk firmaları İran’da bugüne kadar toplam 531 Milyon Dolar değerinde 22 adet proje üstlenmiştir. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, İran Enerji Bakanlığı ile 14 Temmuz 2007 tarihinde imzalanan Ortak Mutabakat Zaptı çerçevesinde, Güney Pars Doğal Gaz Sahası’nın Geliştirme ve Üretim Projesinin 22–23–24 nolu fazlarını üstlenmiştir. Tahran’da çoğu ithalat ve ihracat ile ilgilenen 100’e yakın Türk firması faaliyet göstermektedir. Tebriz’de 2005 yılında kurulan, ülkenin ilk ve tek Serbest Yabancı Yatırımcı Bölgesi’nde Türk işadamlarına ait 38 yatırım bulunmakta olup; bunların ikisi % 100 Türk sermayesi ile kurulmuştur. Ayrıca Türkiye-İran sınırında yakın zamanda bir ortak sanayi bölgesi kurulması da gündemdedir. İRAN’IN NÜKLEER POLİTİKASI Bölgesel güç mücadelesinde İran’ın nükleer programıyla ilgili politikaları da önemli yer tutmaktadır. İran’a göre rejiminin bekasının sırrı güç sahibi olmaktır. Çünkü diplomasiden çok askeri gücün caydırıcılığına inanmaktadır. Gücün caydırıcılığı güvenilirdir. Bu nedenle küresel ve bölgesel dengeler içinde İran yeni dönemde kendi gücünü hissettirmeye çalışmaktadır. Bu bağlamda İran’ın elindeki en önemli koz nükleer gücüdür ve İran’ı tüm dünyada hatırı sayılır bir güç haline getirmektedir. Bu da İran’ın Batılı güçler tarafından “tehdit” olarak algılanmasına neden olmaktadır. Nükleer program ile ilgili kriz özellikle 2003 yılından itibaren dünya gündemini meşgul etmeye başlamıştır. Bu program, 1979 Devrim’inden sonra açılan ABD ile İran arasında her zamankinden daha ciddi ve somut bir probleme ve gerilime neden olmaktadır. Nükleer kriz ABD ve İran arasında bir sorun olarak kalmamakta ve çok sayıda aktörün dahil olduğu bir küresel sorun haline dönüşmektedir. Uluslararası toplum, İran’ın tüm enerjisini nükleer güç elde etme yolunda açık bir şekilde kullandığını ortaya çıkartma çabasındadır. Nükleer bir çember içinde kalan İran’ın komşularına baktığımız zaman birçoğunun nükleer silaha sahip olduğu görülmektedir. BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyeleri Rusya Federasyonu ve Çin’in yanı sıra İran’ın diğer komşuları Pakistan ve Hindistan da nükleer silaha sahiptir. Diğer taraftan bu silahlara çok uzun zamandır sahip olan ve hatta Japonya’da kullanmaktan çekinmeyen ABD’nin ve onun daimi müttefiki İngiltere’nin de Afganistan ve Irak’ı işgal ederek İran’ın yanı başında yerleşen nükleer güce sahip ülkeler olduğunu da belirtmek gerekir. Ortadoğu’da İran’ın tanımamakta ısrar ettiği İsrail’in de açıkça ifade etmese de nükleer silaha sahip olduğu bilinmektedir. Söz konusu tüm bu gelişmelerden en çok etkilenecek ülkelerden biri Türkiye’dir. İran’ın nükleer edinimi her şeyden önce yüzyıllardır süren inişli çıkışlı Türkiye – İran ilişkilerinde gelinen noktada sağlanan dengenin yeniden bozulması anlamına gelebilir. Nükleer politikalarının İran’ın Türkiye’ye karşı tutumunu ve bölge siyasetini değiştireceğinin farkında olan Türkiye, 2000 yılında rafa kaldırdığı nükleer programını tekrar kendi gündemine getirmekte ve nükleer faaliyetlerinin devam ettirilmesi yönünde çeşitli teşebbüslerde bulunmaya devam etmektedir. Bu bağlamda varılmak istenen nokta nükleer enerji ile silahlanma yaklaşımlarının kesin çizgilerle birbirinden ayrılması gerekliliğidir. Türkiye’nin nükleer konusundaki tavrı; İran’ın nükleer programını barışçıl amaçlarla sürdürmesi ve bu durumun garanti altına alınması için İran’a ulurlar arası toplum ve kurumlarla şeffaf bir ilişki geliştirmesidir. SONUÇ Türkiye bölgedeki barışın sağlanması için mücadele vermektedir. Bunun bölgesel ve uluslar arası ortamdan kaynaklanan birçok sınırlayıcı etki altında gelişen Türk – İran ilişkilerinin seyrinde iki ülke ilişkileri ve bölgesel güvenlik açısından olumlu sonuçlar doğuracağı açıktır. Ayrıca Türkiye’nin İran’la stabil ilişkilerinin olmasının ve arabuluculuk faaliyetinin gerçekleştirilmesinin, ülkemize farklı kazançlar getirmesi mümkündür. İki ülke arasındaki faaliyetin artması, tarihi güvensizlik problemi içinde çözüm olabilir. Arabuluculuk faaliyetleri enerji güvenliği politikası olmamasına rağmen Türkiye’nin İran’la başta doğalgaz olmak üzere bütün enerji kalemlerinde potansiyel ticari ilişkiler kurmasını sağlayabilir. Duygu SAYIN 22.11.2016