II.MAHMUT DÖNEMİ (1808-1839) 1. Sened-i İttifak ( 1808 ) : II.Mahmut ile merkezi dinlemeyen eyalet valileri "ayanlar" arasında yapılan sözleşmedir. * İlk kez Osmanlı Sultanı'nın haklarına sınırlama getirilmiştir. Bu sözleşme ile Sultan , Ayanların varlığını, ve haklarını tanıyacaktır. * Bu durum Osmanlı Sultanının ayanlara söz geçiremeyecek kadar zayıfladığını gösterir. Ayanlar'da kendi bölgelerinden devletin asker ve vergi toplamasına yardım edecektir. Not : Alemdar Mustafa Paşa, kaldırılan Nizam-ı Cedit Askeri ocağının yerine, Sekban-ı Cedit adında yeni bir askeri ocak kurdurmuştu. Ancak, yeniçeriler, Alemdar Mustafa Paşanın ölümüyle , bu askeri ocağın kaldırılmasıyla sonuçlanan bir ayaklanma yapmışlardır. ( Yeniçerilerin son ayaklanmasıdır.) ( 1808 ) 2. Osmanlı - Rus Savaşı ( 1806 -1812 ) ve Bükreş Antlaşması : Sebepler: 1)- Rusların Sırp isyanını desteklemesi ve Balkan Milletlerini kışkırtması. 2)- Rusya’nın Eflak-Boğdan’ı işgal etmesi. Savaş: • Rusların Eflak-Boğdan’ı işgal etmesi karşısında Fransa’nın etkisiyle Osmanlı Devleti Rusya’ya savaş ilan etti. Osmanlı-Fransız yakınlaşması karşısında İngiltere , Rusya’nın yanında yer aldı. • İngilizler Ruslara destek için donanmalarını İstanbul’a gönderdiler. İstanbul’a sadece denizden yapacakları bir saldırıyla başarılı olamayacaklarını anlayarak geri döndüler. Bu defa Mısır’a saldıran İngilizleri Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa püskürtttü. • Fransa 1807’de Rusya ile “Tilsit Antlaşmasını” imzalayarak, dostluk kurdu. Yalnız kalan Osmanlı Devleti İngiltere’ya yaklaştı. İngiltere ile “ Çanakkale (Kale-i Sultaniye)” antlaşmasını imzaladı. • Bu arada Ruslar Osmanlı topraklarında ilerliyordu. • Avrupa’da siyasi ortam yeniden değişti. Fransa ile Rusya’nın arası yeniden açıldı. Rusya’ya silahlarını çeviren Fransa bu defa Osmanlı Devleti’nin yanında yer aldı. Fransa’ya güvenemeyen Osmanlı Devleti Rusya ile BÜKREŞ ANTLAŞMASINI imzalayarak savaşı sona erdirdi. Sonuç: Bükreş Antlaşması (1812) : 1)- Ruslar bu savaşta işgal ettikleri Eflak ve Boğdan'ı Osmanlı Devletine geri verdiler. 2)- Basarabya, Ruslar'a bırakıldı. Prut ırmağı iki devlet arasında sınır kabul edildi. 3)- Sırplara bazı ayrıcalıklar tanınacaktı. 3. Yunan İsyanı : Sebepleri : 1)- Fransız ihtilalinin milliyetçilik, bağımsızlık gibi fikirlerinin etkisi 2)- Rusya’nın ve Avrupa Devletleri’nin kışkırtması 3)- 1804 de kurulan Etnik-i Eterya Cemiyeti’nin çalışmaları Not : Yunan ayaklanması iki bölümdür. Birincisinde Rusya'nın doğrudan desteğini sağlamak amacıyla, ayaklanma Eflak ve Boğdan'da çıkarılmış, ancak Eflak halkının Rumları sevmemesi ve destek vermemesi üzerine ayaklanma bastırılmıştır.İkincisi Mora'da çıkarılan ayaklanmadır. İsyan : 1821’de Mora’da başlayan isyan kısa sürede büyüdü. Osmanlı hükümeti Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’dan yardım istedi. M.Ali Paşa yardım karşılığında II.Mahmut’tan Mora ve Girit valiliklerinin kendisine verilmesini istedi. Osmanlı ve Mısır donanması isyanı bastırdı ve NAVARİN limanına çekildi. Ancak Yunan isyanının bastırılması Batılıların işine gelmedi. İngiltere, Fransa, Rusya ve Avusturya , Osmanlı devleti’ne ültimatom vererek Yunanistan’a bağımsızlık verilmesini istediler. Bu istek reddedilince Osmanlı ve Mısır donanmasını NAVARİN de yaktılar. Rusya Osmanlı Devletine savaş ilan etti. NOT: Navarin olayı Osmanlı Donanmasının yaşadığı 4 felaketten biridir. Birincisi 1571 İnebahtı, İkincisi 1770 Çeşme, Üçüncüsü 1827 Navarin, Dördüncüsü 1853 Sinoptur. NOT : Yeniçeri Ocağının Kaldırılması ( Vaka-i Hayriye ) ( 1826 ) : Ocak devlet içindir özelliğini yitirip, devlet ocak içindir anlayışının egemen olduğu yeniçeri ocağı , yeniliklerin önündeki en büyük engeldi.Ve devlete sürekli sorun çıkarıyordu. Saray, halk ve ulemanın ortak çabasıyla kaldırıldı. Bu olaya , hayırlı olay anlamında "Vaka-i Hayriye" denilir. Yeniçeri ocağının kaldırılmasıyla yerine "Asakir-i Mansure-i Muhammediye " adında yeni bir askeri ocak kuruldu. 4. 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı Sebepleri : 1)- Ruslar’ın sıcak denizlere inmek istemesi 2)- Osmanlının Rusya’dan Navarin’de yakılan donanmanın zararını talep etmesi 3)- Osmanlı’nın Yunanlılar ve azınlıklarla ilgili Avrupa Devletlerinin ve Rusya’nın isteklerini reddetmesi. Savaş : Bu sebeplerden , Rusyanın saldırısıyla savaş başladı. Ancak Osmanlı Devleti böyle bir savaşa hazır değildi ; 1)- Donanması Navarin’de yakılmıştı. 2)- 1826’da Yeniçeri Ocağı kaldırılmış, ASAKİR-İ MANSURE-İ MUHAMMEDİYE ordusu yeni kurulmuştu. 3)- Yunan ayaklanmasından dolayı bütün Avrupa Osmanlının karşısındaydı. Sonuç : Rusların ilerleyerek doğuda Erzurum’a, batıda Edirne’ye kadar gelmeleri üzerine Osmanlı devleti barış istedi. Edirne Antlaşması (1829). Maddeleri: 1)- Yunanistan'ın bağımsızlığı tanındı. 2)- Tuna ağzındaki adalar Ruslar'a bırakıldı. Buna karşılık, Eflak, Boğdan Osmanlılara geri verildi. 3)- Eflak, Boğdan ve Sırbistan'a ayrıcalıklar verilmesi kabul edildi. 4)- Doğu'da Anapa, Poti, Ahıska, Ahıkelk kaleleri Rusya'ya bırakıldı. 5)- Rus ticaret gemilerinin boğazlardan serbestçe geçmeleri kabul olundu. 6)- Rusya'ya 8,5 milyon lira savaş zarar ödentisi verildi. NOT: Osmanlı Devletinde bağımsızlığını elde eden ilk Hıristiyan azınlık YUNANİSTAN’dır. NOT: Osmanlının Yunan isyanı ve Rus savaşıyla uğraşmasını fırsat bilen Fransa 1830’ da CEZAYİR i işgal etti. 5. Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa'nın İsyanı : Sebepleri : 1)- Yunan isyanının bastırılmasında II. Mahmut’a yardım eden Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’ya vaad edilen yerlerin verilmemesi 2)- Mehmet Ali Paşa’nın Navarin olayından sonra padişahtan izin almadan ordu ve donanmasını geri çekmesi. 3)- 1828-1829 Osmanlı-Rus savaşında yardım istenildiği halde Mehmet Ali Paşa’nın yardım göndermemesi Gelişme : II.Mahmut Mehmet Ali Paşa’yı görevden almak için hazırlanırken Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa, üzerine gönderilen padişah kuvvetlerini yenerek Konya’ya ilerledi. Bu zor durum karşısında padişah yabancı devletlerden yardım istedi. İngiltere ve Fransa bu isteğe kayıtsız kaldılar. II.Mahmut son çare olarak (denize düşen yılana sarılır diyerek) Rusya’dan yardım istedi. Bir Rus donanması İstanbul boğazını geçerek Büyükdere önlerine demirledi.Osmanlı - Rus yakınlaşması İngiltere ve Fransa’yı telaşlandırdı. Hemen devreye girerek Mehmet Ali Paşa ya baskı yaptılar. Bunun üzerine Mehmet Ali Paşa ile II.Mahmut arasında KÜTAHYA ANTLAŞMASI imzalandı.(14 Mayıs 1833) KÜTAHYA ANTLAŞMASI (14 MAYIS 1833) 1)- Mehmet Ali Paşa’ya Mısır ve Girit valiliklerine ek olarak Suriye valiliği de verilecek. 2)- Oğlu İbrahim Paşa’ya da Cidde valiliğine ek olarak Adana Valiliği verildi. NOT: Bu antlaşma Mısır sorununu geçici olarak çözmüş fakat iki taraf ta bu anlaşmadan memnun olmamıştır. NOT: Kütahya antlaşmasına rağmen kendisini güvende hissetmeyen II.Mahmut, Rusya'yla HÜNKAR İSKELESİ antlaşmasını imzalamıştır.(1833) HÜNKAR İSKELESİ ANTLAŞMASI (8 TEMMUZ 1833) 1)- Osmanlılar ve Ruslar bir savaş zamanı birbirlerine yardım edeceklerdi. 2)- Osmanlı devletine bir düşman saldırırsa ,Rusya asker ve donanma gönderecek Osmanlı Devletini koruyacaktı. Masrafları Osmanlı Devleti karşılayacaktı. 3)- Rusya bir saldırıya uğrarsa , Osmanlı devleti Rusya'ya asker ve donanma göndermeyecek , Çanakkale ve İstanbul boğazlarını kapatacaktı. 4)- Bu antlaşma 8 yıl yürürlükte kalacaktı. ÖNEMİ: 1)- Rusya bu antlaşmayla boğazlar üzerinde büyük avantaj sağlayıp, Karadeniz'deki güvenliğini artırmış oldu. 2)- Bu antlaşmayla Boğazlar sorunu ortaya çıkmıştır. 3)- Bu antlaşma Osmanlının boğazlar üzerindeki egemenlik haklarını , tek başına kullandığı son antlaşmadır. NOT: Osmanlı Devleti Mısır ve Boğazlar meselesinde İngiltere’nin desteğini kazanmak için İngiltere ile 1838 BALTA LİMANI Antlaşmasını imzalamıştır.Bu antlaşma ile İngiltere'ye çok geniş ekonomik haklar verilmiş, Osmanlı ülkesinde tekel sistemi ve iç gümrük yönetimi kaldırılmış böylece Osmanlı ekonomisinin çöküşü hızlanmıştır. Kütahya antlaşması fazla uzun sürmedi. 1839’da Mehmet Ali Paşa bağımsızlığını ilan etti. Oğlu İbrahim Paşa , üzerine gönderilen Osmanlı kuvvetlerini NİZİP’te yendi.İngiltere ve Fransa Hünkar İskelesi antlaşmasına dayanarak Rusyanın boğazlara egemen olmasından çekindiklerinden , hemen devreye girerek MISIR konusunda Londra’da uluslararası bir konferans düzenlendi. NOT: Nizip yenilgisi haberi İstanbul’a gelmeden II. Mahmut ölmüş, yerine Abdülmecid padişah olmuştur. II.MAHMUT DÖNEMİ ISLAHAT HAREKETLERİ ( 1808 - 1839 ) A- Askeri Alanda : Alemdar Mustafa Paşa tarafından " Sekban-ı Cedit" adında askeri ocak kuruldu.Ancak yeniçerilerin isyanı sonucu bu askeri ocak kaldırıldı. Yeniçerilerden seçilerek "Eşkinci" adıyla yeni bir askeri ocak kuruldu. Ancak bir süre sonra yeniçeriler biz talim istemiyoruz diyerek, bu ocağın yapılanmasına karşı çıktılar.* Bunun üzerine sarayda büyük bir divan kurulmuş , Yeniçeri Ocağının kaldırılmasına karar verilmiştir. Halk,Esnaf,Medrese öğrencileri kaldırılmasını desteklediler. Yeniçeri Ocağı kaldırıldı. " Vaka-i Hayriye " ( Hayırlı Olay ) ( 1826 ) Böylece, yeniliklerin önündeki en önemli engellerden birisi kaldırılmış oldu. "Asakir-i Mansure-i Muhammediye" ( Muhammed'in askerleri) adıyla yeni bir askeri ocak kuruldu. Askeri Bando kuruldu. ( Mızıka-i Hümayun ) B- Hükümet ve Yönetim Alanında : Divan Örgütü kaldırılarak, yerine bakanlıklar kuruldu. Sadrazam "Başvekil" unvanını aldı. ( Başbakan ) Devlet memurları, Dahiliye ( İç) ve Hariciye (Dış) olarak iki bölüme ayrıldı. Memurlar için Rütbe ve Nişan kabul olundu. Memurlara kıyafet zorunluluğu getirildi. Tüzük ve yönetmelikleri hazırlamak amacıyla çeşitli komisyonlar kuruldu. Memurların yargılanma işlerine bakmak üzere "Dar-üş-Şura-yı Bab-ı Ali" kuruldu. Bir fermanla, devletin bazı memur ve bazı halka uyguladığı Müsadere usulüne son verdi. Mülkiyet hakkı tanıdı. Müsadere : Devletin,memurun veya bazı halkın elindeki mallara el koyması demektir. Fermanı : " Bundan böyle saltanatın, millet için bir dehşet ve korku kaynağı değil, fakat bir destek olmasını istiyorum. Bunun için kişinin malına devletçe el konulması ( Müsadere) geleneğini kaldırıyorum" Memurlara maaş usulü getirildi. Osmanlı uyruğunda olan herkese tam bir din ve mezhep özgürlüğü tanıdı. Fermanı : " Tebaamdan Müslümanları ancak Camide, Hıristiyanları Kilisede , Musevileri de Havra'da tanımak isterim" Ayanlıklar kaldırıldı. Büyük eyaletler illere bölündü. İllerin merkeze bağlanmasıyla güçlü bir merkeziyetçi yapı oluşturuldu. Devlet görevlilerinin hediye ve rüşvet alması yasaklandı. Resmini yaptırarak , devlet dairelerine astırdı. ( Sonradan gelenekselleşti ) İlk defa Posta ve Karantina teşkilatlarını kurdu. İlk defa askeri amaçlı nüfus sayımı yaptırdı. ( 2,5 Milyon Anadolu'da - 1,5 Milyon Rumeli'de erkek nüfus) Ülke içi gezi ve teftiş yöntemleriyle, yönetimi iyileştirmeye çalıştı. C- Kültür Alanında : Medreselerin yanında yeni okullar açıldı. İlköğretim İstanbul'da zorunlu hale getirildi. Rüştiye ( Ortaokul ) ve Mekteb-i Ulum-u Edebiye adlı ,yüksek öğretime öğrenci yetiştirme amaçlı okullar açıldı. İlk kez Avrupa'ya öğrenci gönderildi. Devlet memuru yetiştirmek amacıyla , "Mekteb-i Maarif-i Adliye" kuruldu. Mekteb-i Harbiye ( Harp Okulu ) , Mekteb-i Tıbbiye ( Tıp Fakültesi ) , Mızıka-yı Hümayun ( Bando Okulu ) gibi yüksek okullar açıldı. Takvim-i Vekayi adlı ilk resmi gazete çıkarıldı. D- Ekonomi Alanında : Yol yapımlarına önem verildi. Devlet memurları ve askerlerin yerli kumaş kullanması zorunluluğu getirildi. Çuha fabrikası kurulmasına çalışıldı ( Kumaş ) Tüccar ve Esnafa, Avrupa mallarıyla rekebet edebilmesi için, gümrük kolaylıkları sağlandı. İngiltere ile yapılan 1838 Balta Limanı ticaret antlaşması , Osmanlı Devletinin zararına gelişmiş, dışa bağımlılığı artırmıştır. II.MAHMUT DÖNEMİ (1808-1839) SIRP İSYANI (1804) Sebepleri: 1)- Fransız İhtilalinin Milliyetçilik, bağımsızlık ve hürriyet gibi fikirlerinin sırplar üzerinde etkili olması 2)- Savaşların Sırbistan toprakları üzerinde geçmesi ve bu savaşlar sırasında Sırbistan'ın sık sık el değiştirmesi 3)- Sırbistan'daki Yeniçerilerin olumsuz davranışları 4)- Rusyanın kışkırtması İsyan: Bu sebeplerden dolayı 1804'de KARA YORGİ liderliğinde Sırplar ayaklandı. NOT: Osmanlı Devletinde "Milliyetçilik" akımı neticesinde ayaklanan ilk topluluk SIRPLAR'dır. Sırplarla İlgili Antlaşmalar: 1)- 1806-1812 Osmanlı Rus Savaşı sonucunda Ruslarla imzalanan BÜKREŞ ANTLAŞMASI'nda Sırplara bazı haklar verildi. 2)- 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı sonucunda Ruslarla imzalanan EDİRNE ANTLAŞMASI'nda Sırplara özerklik verildi. 3)- 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonucunda imzalanan Ayestefanos ve BERLİN ANTLAŞMASI'nda Sırbistan bağımsızlığına kavuştu. 1806-1812 OSMANLI-RUS SAVAŞI: Sebepler: 1)- Rusların Sırp isyanını desteklemesi ve Balkan Milletlerini kışkırması. 2)- Rusya'nın Eflak-Boğdan'ı işgal etmesi. Savaş: * Rusların Eflak-Boğdan'ı işgal etmesi karşısında Fransa'nın etkisiyle Osmanlı Devleti Rusya'ya savaş ilan etti. Osmanlı-Fransız yakınlaşması karşısında İngiltere Rusya'nın yanında yer aldı. * İngilizler Ruslara destek için donanmalarını İstanbul'a gönderdiler. İstanbul'a sadece denizden yapacakları bir saldırıyla başarılı olamayacaklarını anlayarak geri döndüler. Bu defa Mısır'a saldıran İngilizleri Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa püskürtttü. * Fransa 1807'de Rusya ile "Tilsit Antlaşmasını" imzalayarak, dostluk kurdu. Yalnız kalan Osmanlı Devleti İngiltere'ya yaklaştı. İngiltere ile " Çanakkale (Kale-i Sultaniye)" antlaşmasını imzaladı. * Bu arada Ruslar Osmanlı topraklarında ilerliyordu. * Avrupa'da siyasi ortam yeniden değişti. Fransa ile Rusya'nın arası yeniden açıldı. Rusya'ya silahlarını çeviren Fransa bu defa Osmanlı Devleti'nin yanında yer aldı. Fransa'ya güvenemeyen Osmanlı Devleti Rusya ile BÜKREŞ ANTLAŞMASINI imzalayarak savaşı sona erdirdi. Sonuç: Ruslarla BÜKREŞ ANTLAŞMASI imzalandı.(1812) 1)- İki devlet arasında Tuna nehri sınır olacak. 2)- Ruslar Beserabya hariç işgal ettiği yerleri geri verecek. 3)- Sırplara bazı haklar verilecekti. YUNAN İSYANI SEBEPLERİ: 1)- Fransız ihtilalinin milliyetçilik, bağımsızlık gibi fikirlerinin etkisi 2)- Rusya'nın ve Avrupa Devletleri'nin kışkırtması 3)- 1804 de kurulan Etniki Eterya Cemiyeti'nin çalışmaları İSYAN: 1821'de Mora'da başlayan isyan kısa sürede büyüdü. Osmanlı hükümeti Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa'dan yardım istedi. M.Ali Paşa yardım karşılığında II.Mahmut'tan Mora ve Girit valiliklerinin kendisine verilmesini istedi. Osmanlı ve Mısır donanması isyanı bastırdı ve NAVARİN limanına çekildi. Ancak Yunan isyanının bastırılması Batılıların işine gelmedi. İngitere, Fransa, Rusya ve Avusturya Osmanlı Devleti'ne ültimatom vererek Yunanistan'a bağımsızlık verilmesini istediler. Bu istek reddedilince Osmanlı ve Mısır donanmasını NAVARİN de yaktılar. Rusya Osmanlı'ya savaş ilan etti. NOT: Navarin olayı Osmanlı Donanmasının yaşadığı 4 felaketten biridir. Birincisi 1571 İnebahtı, İkincisi 1770 Çeşme, Üçüncüsü 1827 Navarin, Dördüncüsü 1853 Sinoptur. 1828-1829 OSMANLI-RUS SAVAŞI SEBEPLERİ: 1)- Ruslar'ın sıcak denizlere inmek istemesi 2)- Osmanlının Rusya'dan Navarin'de yakılan donanmanın zararını talep etmesi 3)- Osmanlı'nın Yunanlılar ve azınlıklarla ilgili Avrupa Devletlerinin ve Rusya'nın isteklerini reddetmesi. SAVAŞ: Bu sebeplerden Rusya'nın saldırısıyla savaş başladı. Ancak Osmanlı Devleti böyle bir savaşa hazır değildi. ÇÜNKÜ: 1)- Donanması Navarin'de yakılmıştı. 2)- 1826'da Yeniçeri Ocağı kaldırılmış, ASAKİR-İ MANSURE-İ MUHAMMEDİYE ordusu yeni kurulmuştu. 3)- Yunan ayaklanmasından dolayı bütün Avrupa Osmanlının karşısındaydı. SONUÇ: Rusların ilerleyerek doğuda Erzurum'a, batıda Edirne'ye kadar gelmeleri üzerine Osmanlı devleti barış istedi. Rusyayla EDİRNE ANTLAŞMASI imzalandı.(1829) EDİRNE ANTLAŞMASI (1829) Maddeleri: 1)- Eflak-Boğdan ve Sırbıstan'a özerklik verildi. 2)- Yunanistan bağımsız olacaktı. 3)- Rus ticaret gemileri boğazlardan geçebilecekti. 4)- Prut nehri sınır olacaktı. 5)- Osmanlı Devleti savaş tazminatı verecekti. NOT: Osmanlı Devletinde bağımsızlığını elde eden ilk azınlık YUNANİSTAN'dır. NOT: Osmanlının Yunan isyanı ve Rus savaşıyla uğraşmasını fırsat bilen Fransa 1830' da CEZAYİR i işgal etti. MISIR VALİSİ MEHMET ALİ PAŞA'NIN İSYANI (Denize düşen yılana sarılır.) SEBEPLERİ: 1)- Yunan isyanının bastırılmasında II. Mahmut'a yardım eden Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'ya vaad edilen yerlerin verilmemesi 2)- Mehmet Ali Paşa'nın Navarin olayından sonra padişahtan izin almadan ordu ve donanmasını geri çekmesi. 3)- 1828-1829 Osmanlı-Rus savaşında yardım istenildiği halde Mehmet Ali Paşa'nın yardım göndermemesi İSYAN: II. Mahmut Mehmet Ali Paşa'yı görevden almak için hazırlanırken Mehmet Ali Paşa'nın oğlu İbrahim Paşa, üzerine gönderilen padişah kuvvetlerini yenerek Konya'ya ilerledi. Bu zor durum karşısında padişah yabancı devletlerden yardım istedi. İngiltere ve Fransa bu isteğe kayıtsız kaldılar. II. Mahmut son çare olarak (denize düşen yılana sarılır diyerek) Rusya'dan yardım istedi. Bir Rus donanması İstanbul boğazını geçerek Büyükdere önlerine demirledi. Osmanlı Rus yakınlaşması İngiltere ve Fransa'yı telaşlandırdı. Hemen devreye girerek Mehmet Ali Paşa ya baskı yaptılar. Bunun üzerine Mehmet Ali Paşa ile II.Mahmut arasında KÜTAHYA ANTLAŞMASI imzalandı.(14 Mayıs 1833) KÜTAHYA ANTLAŞMASI(14 Mayıs 1833) 1)- Mehmet Ali Paşa'ya Mısır ve Girit valiliklerine ek olarak Suriye valiliği de verilecek. 2)- Oğlu İbrahim Paşa'ya da Cidde valiliğine ek olarak Adana Muhassıllığı (O bölgenin vergilerini toplama hakkı) verilecek. NOT: Bu antlaşma Mısır sorununu geçici olarak çözmüş fakat iki tarafta bu anlaşmadan memnun olmamıştır. NOT: Kütahya antlaşmasına rağmen kendisini güvende hissetmeyen II.Mahmut Rusyayla HÜNKAR İSKELESİ antlaşmasını imzalamıştır.(1833) HÜNKAR İSKELESİ ANTLAŞMASI (8 Temmuz 1833) 1)-Osmanlı bir saldırıya uğrarsa Ruslar asker ve donanma gönderecek, ancak masrafları Osmanlı ödeyecek. 2)-Rusya bir saldırıya uğrarsa Osmanlı boğazları kapatacak. (İngiltere ve Fransa'ya karşı) 3)-Bu antlaşma 8 yıl sürecek. ÖNEMİ: 1)-Rusya bu antlaşmayla boğazlar üzerinde büyük avantaj sağlayıp,Karadeniz deki güvenliğini artırmış oldu. 2)-Bu antlaşmayla BOĞAZLAR MESELESİ ortaya çıkmıştır. 3)-Bu antlaşma Osmanlının boğazlar üzerindeki egemenlik haklarını TEK BAŞINA kullandığı son antlaşmadır. NOT: Osmanlı Devleti Mısır ve Boğazlar meselesinde İngiltere'nin desteğini kazanmak için İngiltere ile 1838 BALTA LİMANI Antlaşmasını imzalamıştır. Bu antlaşma ile İngiltere'ye çok geniş ekonomik haklar verilmiş, Osmanlı ülkesinde tekel sistemi ve iç gümrük yönetimi kaldırılmış böylece Osmanlı ekonomisinin çöküşü hızlanmıştır. AÇIKLAMA: Kütahya antlaşması fazla uzun sürmedi. 1839'da Mehmet Ali Paşa bağımsızlığını ilan etti. Oğlu İbrahim Paşa üzerine gönderilen Osmanlı kuvvetlerini NİZİP'te yendi. İngiltere ve Fransa Hünkar İskelesi antlaşmasına dayanarak Rusyanın boğazlara egemen olmasından çekindiklerinden hemen devreye girerek MISIR konusunda Londra'da uluslararası bir konferans düzenlendi. NOT: Nizip yenilgisi haberi İstanbul'a gelmeden II. Mahmut ölmüş, yerine Abdülmecid padişah olmuştur. II.MAHMUT DÖNEMİNDE ASKERİ ALANDA YAPILAN ISLAHATLAR: 1)-Alemdar Mustafa Paşa,Nizam-ı Cedit ordusunun yerine Sekban-ı Cedit Ordusunu kurdu. 2)-II.Mahmut Alemdar Mustafa Paşanın öldürülmesi üzerine Sekban-ı Ceditin yerine EŞKİNCİ OCAĞINI kurdu. 3)-1826'da Yeniçeri Ocağını kaldırarak(Vakayı Hayriye Olayı) yerine ASAKİR-İ MANSURE-İ MUHAMMEDİYE ordusu kuruldu. 4)-Yeni kurulan Asakir-i Mansure-i Muhammediye ordusu tümen, tabur, bölük gibi birliklere ayrıldı. Eğitimi için Prusya'dan subaylar getirildi. Avrupaya subaylar gönderildi. II.MAHMUT DÖNEMİ VE ISLAHATLARI II.Mahmut dönemini genel olarak ikiye ayırabiliriz. Genel olarak İdari AlandaII.Mahmut zamanında yapılan ıslahatları sıralayacak olursak; Yapılan Islahatlar • Divan Teşkilatı kaldırılmış, yerine nazırlıklar kurulmuştur. • Tımar sistemi kaldırılmıştır. • Devlet memurlarına maaş bağlanmıştır. • Memurlara fes, ceket ve pantolon giyme mecburiyeti getirilmiştir. • Memurlar, dahiliye ve hariciye diye ikiye ayrılmıştır • Memurların yargılanması için Dar-ı Şura-yı Bab-ı Ali adında bir mahkeme kurulmuştur. • Müsadere sistemi kaldırılmış, mülkiyet hakkı tanınmıştır. • Osmanlıda ilk kez posta teşkilatı kurulmuştur. • Askeri işleri düzenlemek amacıyla Askeri Şura oluşturulmuştur. • İlk kez askeri amaçlı nüfus sayımı yapılmıştır. • Taşra Teşkilatı eyalet, liva ve kazalar olarak düzenlenmiştir. İller, merkeze bağlanmıştır. • Mahalle ve köylere muhtarlar atanmış, ayanların Askeri Alanda Yapılan Islahatlar • Alemdaretkisi kırılmaya çalışılmıştır. Mustafa Paşa, Nizam-ı Cedid Ocağı’nın yerine Sekban-ı Cedid Ocağı’nı kurmuştur. • II.Mahmut, Sekban-ı Cedid Ocağı’nı kaldırmış, yerine Avrupa tarzında Eşkinci Ocağı’nı kurmuştur. • II.Mahmut, halkın desteği ile Yeniçeri Ocağı’nı kaldırmıştır (1826). Bu olaya Vaka-i Hayriye denir. Böylece: Islahatların önündeki en büyük engel kalkmıştır. Halkta yeniçerilere karşı düşmanlık başlamıştır. Yeniçeri mezarları tahrip edilmiştir. Mehter yasaklanmıştır. Padişah yönetime egemen olmuştur. Yeniçeri Ocağı’nın yerine Avrupa tarzında Asakir-i Mansure-i Muhammediyye adı ile yeni bir ordu oluşturmuştur. Ekonomi Alanında Yapılan Islahatlar • Özel sektör teşvik edilmiştir. • Yerli malı kullanılması teşvik edilmiştir. • Müslüman tüccarlara gümrük kolaylığı sağlanmıştır. • Balta Limanı antlaşması ile İngiltere ve Fransa’ya büyük ekonomik tavizler verilmiştir. Eğitim - Kültür Alanında Yapılan Islahatlar • İlköğretim zorunlu hale getirilmiştir. • Avrupa tarzında eğitim verecek okullar açılmıştır (Mekteb-i Tıbbiye, Mekteb-i Adliye vb.). • Avrupa’ya ilk kez öğrenciler gönderilmiştir. • Takvim-i Vakayi adlı ilk resmi gazete çıkarılmıştır. • Avrupa tarzı müzikler serbest bırakılmıştır. • İlk kez karantina sistemi uygulanmıştır. • Padişah, resmini devlet dairelerine astırmıştır. • II.Mahmut yurdu tanımak için yurt gezilerine çıkmıştır. II.MAHMUT DÖNEMİ (1808-1839) SIRP İSYANI (1804) Sebepleri: 1)- Fransız İhtilalinin Milliyetçilik, bağımsızlık ve hürriyet gibi fikirlerinin Sırplar üzerinde etkili olması 2)- Savaşların Sırbistan toprakları üzerinde geçmesi ve bu savaşlar sırasında Sırbistanın sık sık el değiştirmesi 3)- Sırbistandaki Yeniçerilerin olumsuz II. MAHMUT II.Mahmut ve Islahat Hareketleri; II. Mahmut devri (1808-1839), hem gerçeklestirilen yenilik hareketleri ile hem de etnik ve siyasî isyanlariyla Osmanli Devleti'nin yol ayrimina girdigi bir dönemi ifade eder. II.Mahmut, öncelikle orduyu bastan asagi düzenlemek ile ise basladi. Yeniliklere karsi çikan Yeniçeri Ocagi bir nizamname ile ortadan kaldirildi. Vak'a-yi Hayriye olarak adlandirilan bu köklü degisiklikle (15-16 Haziran 1826), yeni bir ordu olusturuldu. Ancak yeniçeriler bu düzenlemeye boyun egmeyerek isyan ettiler. Sadrazam'in sarayini basan yeniçeriler sadrazamin ve islahatçilarin baslarini istediler. Ancak At Meydani'nda toplanan yeniçeriler dagitildi, ocaklari bombalandi. Böylece Avrupa tarzinda yeni bir ordunun kurulmasi yönündeki en büyük engel ortadan kaldirilmis oluyordu. II. Mahmut hükûmet teskilâtinda da degisikliklere giderek kabine ve nezaret (bakanlik) usulünü benimsedi. 1836 yilinda Dahiliye ve Hariciye Nazirliklari kuruldu. Avrupa devletleri ile A.B.D ile ticarî anlasmalar yapildi. Iktisadî ve adlî sistemde degisikliklere gidildi. Avrupa tarzinda egitim veren rüstiyeler, Harbiye ve Tibbiye okullarinin açilmasi vb. gibi egitim alaninda da islahatlar gerçeklestirildi. Fakat, kimi seklî, kimi öze yönelik bu yenilikler devletin içinde bulundugu zorluklari asmasina yetmedigi gibi, Osmanli cografyasindaki parçalanma II.Mahmut döneminde daha da hissedilir hale geldi. Sirp ve Yunan Isyanlari; Fransiz Ihtilâli'nin getirdigi milliyetçi fikirlerle temellendirilen ancak, daha ziyade arkasinda Rusya ve diger Avrupa devletlerinin tesvik ve tahriki olan etnik ve mahallî isyanlar bu dönemde alevlendi. III.Selim zamaninda isyan eden Sirplar, 1812 Bükres Antlasmasi ile bazi imtiyazlar almalarina ragmen, yeniden ayaklandilar. Yeniçeri Ocaginin kaldirildigi tarihlerde Sirplarla kismî bir anlasmaya varildi. Ancak 1830'da bir hatt-i serif ile Sirbistan'in Osmanli hâkimiyetinde bir prenslik olarak varligi kabul edildi. Rusya'nin XIX. yüzyila girerken Osmanliya karsi sürdürdügü savaslarin altinda Balkanlari ve özellikle Rumlari Osmanli Devleti'nden koparmak yatiyordu. Nitekim Odessa'da yeniden örgütlendirilen Etnik-i Eterya adli cemiyetin baskanligina Yunan Isyani sirasinda Çar I.Alexsandre'in yaveri Prens Ipsilanti getirilmisti. Yapilan plana göre Yunanistan, Yanya ve Tuna civarinda isyanlar çikarilacakti. Ipsilanti 1821'de Romanya'ya geçerek Ortodokslari ayaklandirmaya çalisti fakat basarili olamadi. Çar, Türklere yenilerek Macaristan'a kaçacak olan Ipsilanti'yi desteklemekten vazgeçti. Bu sirada Mora'da da Patras baspiskoposu isyan etmisti (25 Mart 1821). 1822'de Yunanlilar bagimsiz olduklarini ilân ettiler, Mora'da ve adalarda çok sayida Türk'ü katlettiler. Rusya ve Avrupa bu isyani gayriresmî yollardan desteklemekteydiler. Girit ve Mora valiliginin kendisine verilmesini II.Mahmut'a kabul ettiren Mehmet Ali Pasa bu isyani bastirmakla görevlendirildi. 1822'de Girit'e, 1824-25'te Mora'ya girildi. Bu gelisme karsisinda Rusya, Fransa ve Ingiltere aralarinda anlasarak (1827), Yunanistan'in özerk bir prenslik olarak kabul edilmesi hususunda Osmanlilari sikistirmak istediler. Türkler bu olayi iç islerine müdahale olarak kabul edip, teklifi reddetti. Bunun üzerine Osmanli ve Misir donanmasi Navarin'de, bir kaza sonucu(!), yok edildi. Üç ülkeyle iliskiler kesildi ve 1828'de Rusya, müttefiklerinin destegiyle Osmanli Devleti'ne savas ilân etti. Rus ordusu doguda Erzurum'u ele geçirdi. Batida ise Edirne isgal edildi. Padisah, Prusya, Fransa ve Ingiltere elçilerini araya sokarak, Londra Protokolünü kabul edecegini bildirdi. Böylece Edirne Antlasmasi(1829) ve ardindan Londra Konferansi (1830) imzalandi. Antlasma ile Prut iki ülke arasinda sinir oluyor, Eflâk, Bogdan ile Sirbistan'in özerkligi kabul ediliyordu. Girit'in Osmanlilarda kalmasi sartiyla Yunanistan'in bagimsizligi da tasdik ediliyordu. Mehmet Ali Pasa Isyani ve Misir Meselesi; Mora'nin elden çikmasiyla, oglu Ibrahim'in Mora valisi olma ümidini kaybeden Misir Valisi M.Ali Pasa, II.Mahmut'tan, yardimlarina karsilik, Suriye'nin idaresini istedi. Bu istegin reddedilmesi üzerine M.Ali Pasa harekete geçti ve Filistin ile Suriye'ye girdi (1831). Akka ve Sam, oglu Ibrahim tarafindan ele geçirildi. Ibrahim Pasa, kisa zamanda Anadolu'ya kadar ilerledi. Konya yakinlarindaki savasta Osmanli ordusunu yenilgiye ugratti. Her birinin ayri hesabi oldugu büyük devletler, telâslanarak araya girmek istediler. Fransa ve Ingiltere'nin anlasamamasi üzerine, Rusya durumdan faydalandi. Zor durumdaki II.Mahmut, Rus ordusunun ve donanmasinin Istanbul yakinlarina gelmesine müsaade etti. Rusya'nin kârli çikmasindan endiselenen Fransa ve Ingiltere, II.Mahmut ile anlasma yapmasi için M.Ali Pasa'ya baski yaptilar. Neticede Kütahya Antlasmasi imzalandi (1833). Bu anlasmayla, Mehmet Ali Pasa, Misir ve Girit'ten baska Sam ve oglu Ibrahim de, Cidde valiligi yani sira Adana'yi uhdelerine alacaklardi. Rusya, yardimlarina karsilik II.Mahmut ile Hünkar Iskelesi Antlasmasi diye bilinen bir anlasma yaparak, Istanbul'daki durumunu kuvvetlendirmeyi basardi (1833). Anlasmaya göre Osmanli Devleti'nin toprak bütünlügünün garantisi ve gereginde Osmanlinin yardimina kosulmasi karsiliginda Rusya, Bogazlarin bütün yabanci savas gemilerine kapatilmasini kabul ettiriyordu. II.Mahmut, Kütahya anlasmasindan memnun degildi. Bu sebeple M.Ali Pasa'ya karsi yeniden harekete geçti. Fakat Osmanli ordusu Nizip'te bir kez daha yenildi (1839). Üstelik Kaptan Pasa, Osmanli donanmasini Misir'a teslim etmisti. Bu arada II. Mahmut ölmüs ve yerine I.Abdulmecit geçmisti II. Mahmut Dönemi (Islahatların Yeniden Canlanması) II. Mahmut dönemi ıslahatlarında ise geçmişten gelen birikim söz konusuydu. Bu birikim 18.yy Lale Devri ve III. Selim’den kalma birikimlerdi. II. Mahmut düzeninin ya da ıslahatlarının genel karakterinde “İslami zihniyetle Batı düşüncesini bağdaştırmak” yer almaktadır. Bu ise çok güç görünüyordu. İşte bu nedenle de ileride göreceğimiz gibi ıslahatlar şekilsel kaldı. Islahatlarında ağırlıklı olarak 1. Ordu, 2. Mektepler, 3. İktisadi (ticari) faaliyetler, 4. Devlet teşkilatında yenileme ya da Avrupa tarzı teşkilatlanmanın getirilmesi üzerinde yoğunlaştı. Bunların dışında diğer bir çok ıslahatlarda da bulunuldu. II. Mahmut döneminde yabancılarla ya da Avrupa ile olan sıkı ilişkiler Avrupalı yaşayış tarzlarını beraberinde getirmiştir. Bu tarzlara devlet adamlarının, ulema sınıfının, asker ocaklarının karşı çıkması gündeme geldi ve özellikle de Yeniçeri ocağının bu konudaki direnci yenilikçilerin gelmesinde en büyük engel olmuştur. II. Mahmut ilkin orduya yöneldi ve yeni düzenlemeler getirdi. Çünkü Osmanlı İmparatorluğu bu dönemde iç ve dış baskı ve savaşlarla dağılma ve güçsüz olma noktasına gelmişti. Bu sebeple de II. Mahmut askerliğin düzene konulması konusunda Nizam-ı Cedit’e benzer “Sekban-ı Cedit” ocağını kurdu. Bu ocak ise Yeniçerilerin ayaklanmasına neden oldu. Ayaklanma ocağın kaldırılmasıyla sonuçlandı (Vaka-i Hayriye). Böylece II. Mahmut’un yenileşme çabaları önündeki Yeniçeri Ocağı engeli kalmamış oluyordu. Vaka-i Hayriye ile birlikte yeni bir ordunun kurulması gündeme geldi. Yeni ordu Avrupa usulünde düzenlenmiş olan “Asakar-i Mansure-i Muhammediye” adıyla kuruldu. Diğer ocaklar devam ediyordu. Mansure ise Yeniçerilerin yerini almıştı (Akşin, 1995:112). II. Mahmut askerlik alanında yeni düzeni sağlam temellere dayandırmak için, Yüksek Harp Okulu ve Tıp okulu kurdu. Bunun için de Avrupa’ya eğitilmek üzere öğrenciler gönderdi (Karal, E., 1995:151). Ayrıca yeni kurulan ordunun ihtiyaçlarını karşılamak ve devletin iktisadına yardım etmek amacıyla bazı fabrikalar kuruldu. İktisadi tedbirlerin dışında sosyal faaliyetlerde de yenilikler getirildi. Türkiye’de ilk defa nüfus sayımının yapılması, yurt içi ve dışı gezilerde pasaportun çıkartılması, posta teşkilatının kurulması, polis teşkilatının oluşturulması sosyal hayata yapılan önemli yeniliklerdir (Turhan, 159). Diğer önemli yenilik Avrupa’ya benzer bir devlet teşkilatının oluşturulmasıdır. Devlet işlerinin görüşülmesi üzerine meclisler ve komisyonlar oluşturuldu, sadrazamlık unvanı başvekalete çevrildi. Ve bakanlıklar oluşturularak Avrupa kabine sistemine benzer bir teşkilat oluşturuldu. Bütün bu saydığımız, belirttiğimiz yenilikler Batılılaşma yolunda atılan önemli adımları içerisinde barındırıyordu. Diğer etkinlikleri ise kısa başlıklar altında topladığımızda modernleşme ya da Batılılaşma yolunda ne kadar yol katedildiğini görebileceğiz. Bu etkinlikler içerisinde içtimai faaliyetler ağırlıklı olarak göze çarpmaktadır. Bu ise Avrupa (Batı) tarzında bir yaşam yolu çizildiğini gösterir. II. Mahmut yaşam tarzında önemli değişiklikler yaptı. Sarayı 1815’de Topkapı’dan Dolmabahçe’ye taşıdı. Mısır tarzında setre pantolon giymeye başladı. Avrupa’lı hükümdarlar gibi doğum günlerini kutlamaya, resimlerini devlet dairelerine astırmaya, etkinliklere, davetlere gitmeye, yurt içi gezilere çıkmaya başladı. Ayrıca Batı tarzında kıyafetler gündeme geldi ve askerlere giydirildi. Avupa tarzında giyim kuşam ve traş özellikle padişaha yakın çevresinde salgın halini aldı. Unumamak gerekir ki tüm bu yeniliklere karşı çıkanlar da oldu; ancak yeniçerilerin yokluğu karşı çıkanların seslerinin kısılmasına da neden oldu. II. Mahmut tüm bu yaptıkları yenilikleri duyurmak üzere 1829’da ilk gazete Takvim-i Vakayi’yi kurdu.