Kanserden korunma Doğrular, yanlışlar ve gerçekler Dr. Yavuz Dizdar İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü DÜNYA Gazetesi 08.06.2010 Dünyada ve Türkiye’de kanser En önemli halk sağlığı sorunlarının başında gelmektedir. 2000 yılı için 22 milyon kanser vakası 10 milyon yeni kanser vakası 6 milyon ölüm 2002 yılı için 2020 yılı için 10.2 milyon yeni kanser vakası 6.7 milyon ölüm 10 milyon ölüm Cinsiyete göre en çok görülen kanserler ERKEK KADIN 1.Prostat 1.Meme 2.Akciğer 2.Akciğer 3.Kalın barsak ve rektum 3.Kalın barsak ve rektum *Türkiye’de erkeklerde Akciğer 1., Prostat 2. sıradadır Ülkemizde her yıl 150 bin kişinin kansere yakalandığı tahmin edilmektedir Kanserde risk faktörleri Çevresel faktörler Sigara Alkol kullanımı Kimyasal maddeler (katran, benzen vs) Uzun süre güneş altında kalma Bazı virüsler (HPV, HBV, retrovirus) Çevre kirliliği (hava, su, toprak vs) Radyasyona maruz kalma Yanlış beslenme Bireysel faktörler Hormonal Bağışıklık bozuklukları Kalıtsal mutasyonlar Diğer genetik nedenler Yaş Sigara ve Kanser Kanserlerin 1/3’ünden sorumludur (diğer 2/3?) Kanserden ölümlerin %30'u sigara ve diğer tütün ürünlerine bağlanmaktadır Sigara içenlerde içmeyenlere oranla ölüm riski Akciğer kanserlerinde 10.8 kat Gırtlak kanserinde 6.1 kat Kalp-Damar hastalıklarında 1.7 kat SONUÇ: Sigara konusunda tartışılacak bir şey yok! İÇMEYİN! Beslenmenin kanser gelişimindeki rolü Besinlerde üreyen küf ve toksinler (aflatoksin) Besinlerdeki doğal kanserojenler (fazla tuz) Besin işleme yöntemleri (saflaştırma, saklama) Besin pişirme yöntemleri (direk ateşte pişirme, tütsüleme) Besinlerdeki katkı maddeleri Tüketilen besin çeşitleri ve miktarlar Şişmanlık Alkol Vitamin ve mineral yetersizlikleri Beslenme nasıl olmalı? Posalı gıdalarla beslenilmelidir Zeytinyağı ve balık bol tüketilmelidir Vitamin C, A ve E kanser önleyici özelliklere sahiptir Kalsiyum ile beslenmek yararlıdır Fazla tuzlu, salamura, turşu, yanmış ve tütsülenmiş gıdalardan uzak durulmalıdır Hazır gıdalardaki koruyucu maddelerin yüksek miktarlarda olması zararlı etkilere sahiptir Aşırı sıcak içecek-yiyecekten sakınılmalıdır Aşırı şişmanlık her zaman zararlıdır Günlük tükettiğimiz gıdalar ne kadar güvenli? Yoğurt tanımı 16.02.2009 tarih ve 27143 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2009/25 nolu Fermente Süt Ürünleri Tebliği’nde yer alan yoğurt tanımı: Sütün uygun mikroorganizmalar tarafından fermantasyonu ile pH değerinin koagülasyona yol açacak veya açmayacak şekilde düşürülmesi sonucu oluşan ve içermesi gereken mikroorganizmaları yeterli sayıda, canlı ve aktif olarak bulunduran süt ürünü, Yoğurt; Fermantasyonda spesifik olarak Streptococcus thermophilus ve Lactobacillus delbrueckii subsp. bulgaricus’un simbiyotik kültürlerinin kullanıldığı fermente süt ürünü Geleneksel Türk yoğurdu tehlikede Ali Ekber Yıldırım - DÜNYA Yoğurt, dünya dillerine girmiş Türkçe bir kelime. Türkiye için yoğurdun ne kadar önemli olduğunun göstergesi bu. Kaldı ki, yılda 30 kilo ile dünyada kişi başına yoğurt tüketiminin en yüksek olduğu ülke de Türkiye. Avrupa’da tüketimin en yoğun olduğu Almanya, Fransa, Hollanda’da kişi başına 20 kilo. Yıllık 2.2 milyon ton üretimi olan Türkiye’de, yoğurdun yüzde 95′i ’sek’ yani sade yoğurt olarak tüketilir. Avrupa’da ise daha çok meyveli yoğurtlar tercih edilir. Türkiye süt üretiminin üçte biri yoğurt imalatında kullanılır. Yoğurt üretiminin de 400 bin tonu sanayi tipidir. Ambalajlı ve kutulu olarak piyasaya sunulur. Yoğurt pazarının hacmi 1 milyar lira olarak tahmin ediliyor. Üretici firmalar arasında kıran kırana bir rekabet var. Bu rekabetle birlikte standart tip yoğurt üretimi arttı. Geleneksel Türk yoğurdunun kıvamı, lezzeti bozulmaya başladı. Bu lezzeti ve kıvamı korumaya çalışan üreticilerin sayısı ne yazık ki günden güne azalıyor. Yoğurt standardı nasıl değişti? 3 Eylül 2001 Tarihli 24512 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Türk Gıda Kodeksi Fermente Sütler Tebliği’nde: - Yoğurt yapılacak sütte protein oranının en az yüzde 4 - Yağsız katı madde oranının en az yüzde 12 olacağı belirtilmişti. 16 Şubat 2009 Tarihli 27143 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Tebliğinde: - Yoğurt sütünde bulunması gereken en az protein oranı yüzde 4’den yüzde 3’e indi. - Yüzde 12 katı madde bulundurulması şartı kaldırıldı. Bu değişikliğin anlamı yoğurtların daha az protein içereceği, sütün içinde bulunan yararlı minerallerin yoğurtta bulunmayabileceğidir. Yoğurtlar artık niye bozulmuyor? Mutlu Tömbekeci - Vatan “Allah rızası için biri bana bu yoğurtların artık niye bozulmadığını anlatabilir mi? Ne yiyoruz biz? Bunlar yoğurtsa eskiden yediklerimiz neydi? Eskiden yediklerimiz yoğurtsa bunlar ne? Yılbaşı için Bodrum’a gitmeden çok önce aldığımız bir kap yoğurt vardı. Dün döndük İstanbul’a, bu öğlen neymiş yoğurdun durumu diye ama daha çok atmak için bir bakayım dedim... Sapa sağlam! Olacak iş değil. Yemin ederim tüylerim diken diken oldu. Bir aylık yoğurt ne ekşimiş, ne küflenmiş, ne kokmuş. Yoğurt dediğin ekşiyerek bozulan bir şey değil miydi arkadaşlar? …” Sütler ve yoğurtlar neden bozulmuyor, bunlar dayanıklı beyaz eşya mı? (Sevgili Güngör Uras ve Ali Ekber Yıldırım’a ithaf edilmiştir) Sağlık ve Ekonomi, 3.2.2010 Dr. Yavuz Dizdar “Herkesin çok iyi bildiği, ancak hiç kimsenin açılayamadığım bir durumla uzun süreden beri karşı karşıyayız: Marketlerden alınan sütler ve yoğurtlar açıldıktan sonra bir türlü bozulmuyor. UHT teknolojisiyle “steril” edildiği söylenen, Tetrapak ambalajlı kutu sütler, kapağını açsanız bile bir ay kadar bozulmadan kalabiliyor. Aynı şey sanayi tipi üretilen yoğurtlar için de geçerli, kapağını açın, üzerinden kaşıklaya kaşıklaya yiyin (ağzınıza sokup çıkarttığınızda, her seferinde milyonlarca bakteri ekmektesiniz), bu yoğurtlara hiçbir şey olmuyor. Oysa “günlük” etiketiyle satılan sütlerde durum böyle değil, üç gün içerisinde tüketmek durumundasınız, yoksa kesiliyor. Lakin ne hikmetse, UHT teknolojisiyle üretilmiş sütlere ve yoğurtlara bir şey olmuyor, sanırsınız dayanıklı beyaz eşya! …” Sütün işlenmesi Sütün işlenmesi Sütün homojenizasyonu Homojenizasyon basıncı: 5-20 bar Sıcaklı 85 santigrad derece Sütün akışkanlığında azalma Kaymak tabakasının oluşmaması (pürtüksüz) Daha beyaz görünüm (süt beyaz değil) Başlangıcı 1930’lar Homojenizasyonun etkisi Homojenizasyonun etkisi Miçellerin kırılması Su tutma kapasitesin de artış? Homojenizasyonun etkisi Metchnikoff, Élie 1845-1916, Russian biologist. He studied in Russia and Germany, lectured at the Univ. of Odessa, and, after working with Pasteur in Paris, became (1904) deputy director of the Pasteur Institute there. He introduced the theory of phagocytosis, i.e., that certain white blood cells are able to engulf and destroy harmful substances such as bacteria. For his work on immunity he shared with Paul Ehrlich the 1908 Nobel Prize in Physiology or Medicine. Ekşimeme moleküler değişiklikle ilgili mi? Moleküllerin basınç altındaki tavırları farklı Basınç ve protein değişiklikleri Yapısal farklılık Denatüras yondan farklı Basınç ve protein değişiklikleri Polarite değişiklikleri mevcut Yağların yanması Petrolizasyonun bir diğer örneği mi? Kanserin bir nedeni de petrolizasyon mu? Sütler ve yoğurtlar bozulmuyor, çünkü siz onları pastörize değil, “petrolize” ediyorsunuz sevgili süt endüstrim! Sağlık ve Ekonomi, 24.3.2010 Dr. Yavuz Dizdar “Geçen hafta başladığımız “süt ve yoğurt bozulmama” deneyi (Yöntem), dediğim gibi 10. günde sonlandırıldı. Sonuç buzdolabına konanlar şöyle dursun, mutfak tezgahına konan süt ve yoğurtlarda da herhangi bir ekşime gerçekleşmedi, buna karşılık kontrol grubu beklendiği gibi ekşidi. Bu duruma bir açıklama (Tartışma) getirmem gerekiyor (biraz teknik olacak, okurlarımız bağışlasın). Lütfen dikkatle okuyun ve herkesle paylaşın, çünkü benim cevabım ‘e’ şıkkında, yani bilinmeyenin sınırlarındasınız. …” SONUÇ Homojenizasyon ve UHT doğal süreci değiştirmekte: Olası sağlık riski! Prof. Dr. Ahmet Aydın (Cerrahpaşa) haklı! Bu sütlerin besleyici değeri tamamen kuşkulu! Kanserojen risk var! Yazı sonrası gelenler… Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın eksikleri Endüstrinin çok fazla kazanç odaklı çalışması ÖZET: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı denetim yapmamakta Tarım Bakanlığına yeni sorular: “Siz neyi kontrol ediyorsunuz?” (5.5.2010) Kanserde sigara bir neden, peki ya diğerleri? Yurtdışına gönderilen “organik” ürünler normalin 5000 kat üstü kalıntı nedeniyle geri gönderildi! (DÜNYA, 31.3.2010) Gıdalar ne kadar güvenli? Gıdalara “GDO içermez” etiketi bile konamıyor! Diğerleri… Kötü bir örnek: Eozinofili-miyalji sendromu Gıda alanında faaliyet gösteren Showa Denko KK firması diyet eki olarak kullanılan triptofan aminoasidini bakterilere sentezlettirerek üretmiştir (1980) Kullanılan aminoasidin %99.6 oranında katıksız olmasına karşılık, aylar içerisinde 37 kişi yaşamını yitirmiş, 1500 kişide de kalıcı hasar oluşmuştur. GD bakterinin sadece triptofan değil, ne olduğu bilinmeyen pek çok türev oluşturduğu ve bunların da pürifikasyonla uzaklaştırılamadığı anlaşılmıştır. Gıda güvenliği araştırmaları Yayınların genel araştırma, güvenlik (yorum) ve güvenlik (araştırma) alanlarına dağılımı (Trends in GM crop, food and feed safety literature. Philippe Vain, Nature Biotechnology 25, 624 – 626, 2007) Elektromanyetik radyasyon Bilgisayarlar Televizyonlar Cep telefonları Mikrodalga fırınlar Yüksek gerilim hatları elektromanyetik radyasyon yaymaktadır DSÖ 50-60 Hz yüksek enerji nakil hatlarını olası kanserojen (Grup-2) olarak bildirmiş, ancak statik elektrik ve manyetik alanları henüz sınıflandırılamayanlar (Grup-3) olarak bildirmiştir. Cep telefonları ve wi-fi iletişim Canadian university says no to WiFi over health concerns By Eric Bangeman (Published: February 22, 2006) Cep telefonları beyin tümörü riskini artırır (üç ayrı meta-analiz) İçerisinden çıkamadığımız sorunlar Gıda güvenliği • Doğaldan ne kadar uzaklaşırsa o kadar riskli • Denetim yok! Çevre güvenliği • Risk sanılandan daha yakında Plastikleri yaşamımızdan uzaklaştıracağız Plastik ambalaj Sentetik kumaş, kaplama, yatak vb. Plastik saklama kapları Plastik eşyalar Ve diğerleri Tüketilen kimyasallar Çok az şey bilinmekte Mümkünse kullanılmamalı Kullanılıyorsa (deterjanlar vb.) olabildiğince temizlenmeli Peki durum nedir? Doktorlar: Doğu cephesinde artık durum farklı!!! Toplumun istediği doktor modeli azalmakta Doktorlar yorgun, ama durumun farkında değil! “Amerikan’ın normu, Avrupa’nın formu”… Tanı hataları artıyor… Sorun bir deniz çekilmesidir! Susuzluktan kuruyan kumdan kaleler dağılır gider birer birer. İşte dağılan o kum en büyük medeniyetlerin bile üstünü örter. DÜNYA 10.02.2010 Sorun bir TUS tufanıdır! Kalın kuşe kağıttan gemiler, kaçalım diye katlayıp kayık yapsanız bile birer birer, su çekip batar gider. İşte onlar Yenikapı Batıkları gibidir, çok geçmez çamur da üstlerini örter. DÜNYA 17.02.2010 İlaçta bütçe budamasının “tsunami etkisi” hastayı vurur! Mitoksantron 60 TL’den 30 TL’ye indi, ancak hiçbir firma getirmiyor! “Ne idüğü belirsiz” ithal “ucuz” ilaçlar “çok pahalı”ya mal oluyor. Etkili olduğu bilinen tedaviler “NCCN guideline”ı nedeniyle geciktiriliyor! Tam Gün Yasası da hastayı vurur! Üç-beş arsızın kurduğu düzeni kırmak yerine, işleyen sistemi bozduk! İyi olanlar özele çekilecek, Nişantaşı fakire zaten uzaktı, artık tamamen ırak gelecek! Kanserde varılan nokta bir akıl ve vicdan tutulmasıdır! Kanserin önlenmesinde STK’lar Hastalara doğrudan yardım • Hasta haklarının korunması • Hasta sorunlarının azaltılması Denetim eksiğine dikkat çekilmesi • Araştırılmayan konulara dikkat çekilmesi • Gerekirse araştırma yapılması STK’ların sorunları Çoğu “hoca derneği” Birlikte çalışma kültürü zayıf STK’ların işbirlikleri sıkıntılı • Kansere Karşı Elele Platformu (16 dernek) • Devlet güdümlü STK olmuyor! Toplumun beklentileri Hazır reçete Şunu yiyin, bunu yemeyin Bunlar koruyucu, bunlar zararlı Şunları kullanın, bunları kullanmayın… Ortak yanıt Gelenekselden uzaklaşan beslenme Doğaldan uzaklaşan her şey ÇÜNKÜ VERİ YOK, OLAMAZ da! (endüstrinin gelişimi çok hızlı) SON SÖZ Kanser tedavisi zor, ancak önlenmesi mümkün bir hastalıktır! Dikkatler önlemeye yöneltilecek!