ĠÇĠNDEKĠLER SAYFA NO Notların Belirlenmesi 1 Elektronik Laboratuvarı Kuralları 2 Deneyler Yapılırken Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar 2 Elektronik Laboratuvarı Rapor Yazım Kılavuzu 3 Örnek Rapor Kapağı 4 1.Ohm Yasası, Kirchhoff Yasaları ve Osiloskop 5 2.Kondansatörlerin Tanıtılması, Bir Direnç Üzerinden Dolup Boşalması ve 24 RC Süzgeç Devresi 3.Giriş-Çıkış Empedansları, Türev Alıcı ve Entegre Edici Devreler 33 4.Yarıiletken Diyotlar, Kırpıcı ve Kıskaç Devreleri 41 5.Yarım Dalga-Tam Dalga Doğrultucular, Köprü Doğrultucular, Filtreleme 54 6.Transistörler ve Karakteristikleri 64 7.Transistörlü DC Gerilim Regülasyonu 79 8.Transistörlü Yükselticiler 87 9.J-FET Karakteristikleri 97 ELEKTRONĠK I LABORATUVARI Öğretim Üyesi: Doç. Dr. Yusuf YERLİ Laboratuvar Sorumluları: Araş Gör : Mustafa ERKOVAN , Araş Gör : Necmettin KILINÇ Deneyler: Toplam 9 deney yapılacaktır (Deney1-Deney9). Öğrenciler katılmadıkları sadece bir deneyi yılsonunda, telafi deneyi olarak yapabilirler. Tüm deneylere katılmış olan öğrencilerden isteyenler, 50’nin altında not aldıkları sadece bir deneyi notlarını yükseltmek için telafi döneminde tekrar edebilirler. Notların Belirlenmesi: 1. Devam Zorunluluğu: Her öğrenci vize alabilmek için en az 8 deneye (telafi deneyi dahil) katılmak zorundadır. Deney Notu: Her deneyden önce ön çalışmalarla ilgili sorular sorulacaktır. Ayrıca her deneyden sonra rapor hazırlama kılavuzunda belirtildiği şekilde bir grup raporu hazırlanacaktır. Öğrencilerin o deneyden alacağı notu, laboratuvar çalışması ve rapor notu belirleyecektir. Öğrencilerin katılmadıkları deneylerin notu sıfır olarak belirlenecektir. Yılsonunda deney notu ortalaması, tüm deney notlarının toplanıp 9’a bölünmesiyle elde edilecektir. Birbirinin kopyası olduğu belirlenen raporlar –10 puan ile cezalandırılacaktır. 2. Dönemiçi Sınavları: Dönem içinde, deneyler arasındaki bir hafta yazılı bir sınav yapılacaktır. Dönemiçi sınavının yapıldığı günlerde deney yapılmayacaktır. 3. Dönemsonu Sınavı: Tüm deneyler tamamlandıktan sonra deneylerde elde edilen bilgileri sınamaya yönelik dönemsonu sınavı uygulamalı olarak yapılacaktır. Bir öğrencinin dönemsonu sınavına girebilmesi için telafi deneyleri bittikten sonra en az 8 deneye katılmış olması zorunludur. 4. BaĢarı Notu: Dönemsonu başarı notu aşağıdaki ağırlıklara göre hesaplanacaktır: Deney notu ortalaması :%25 Dönemiçi Sınavı :%25 Dönemsonu Sınavı :%50 Uygulama 1 ELEKTRONĠK LABORATUVARI KURALLARI Elektronik Laboratuvarı, öğrencilerin Elektronik bilgilerini pratik yönden geliştirmeyi ve bu konuda yeni bilgiler edinmelerini sağlamak amacıyla hazırlanmıştır. Laboratuvar çalışmalarının verimli olabilmesi için deneylerin aşağıdaki kurallara uygun olarak yapılması gerekmektedir: 1. Öğrenciler, laboratuvar çalışmalarından bir yarar elde edebilmek için yapacakları deneye ilişkin kılavuzu önceden mutlaka okumalı ve her deneye hazırlıklı gelmelidir. Deneylerden önce öğrencilere ön çalışmalarla ilgili sözlü sorular sorulacaktır. 2. Deneye ilk 15 dakikada geç gelen öğrenciler uyarılırlar. İkinci defa bir deneye geç gelen öğrenci o deneye alınmaz. Deneye 15 dakikadan daha geç gelen öğrenciler deneye alınmazlar. 3. Deneylerin süresi 1.5 saat olarak öngörülmüştür. Deney süresince laboratuvardan çıkmak yasaktır. Deneylerini erken bitiren gruplar laboratuvar dersi sona ermeden önce çıkabilirler. 4. Her deneyin raporu ertesi haftaki laboratuar saatinde mutlaka getirilmelidir. Raporu getirmeyenler o deneyden sıfır puan almış olurlar. 5. Yönetmelik gereğince öğrenci deneylere %80 oranında devam etmek mecburiyetindedir. Devam, her deneyde yoklama yapılarak tespit edilecektir. 6. Öğrencinin gelmediği deneyden alacağı not sıfırdır. 7. Öğrencinin yalnızca bir deneyi telafi etme hakkı vardır. 8. Deneyde kullanılacak olan malzeme (elektronik elemanlar, el aletleri, kablolar) deneyi yaptıracak olan öğretim elemanından sayılarak teslim alınacaktır. Deney sonunda aynı malzeme eksiksiz olarak geri verilecektir. Gruplar, kaybettikleri veya zarar verdikleri malzemenin yerine yenisini koymak zorundadır. Bu nedenle deney süresince başka grupların malzemelerini almayınız ve kendi malzemelerinizi başka gruplara vermeyiniz. 9. Diğer grupları rahatsız etmemek ve daha olumlu bir çalışma ortamı sağlamak için laboratuvarda mümkün olduğu kadar sessiz çalışınız. DENEYLER YAPILIRKEN DĠKKAT EDĠLMESĠ GEREKEN NOKTALAR: 1. Devreleri kurarken gerilim kaynağı mutlaka kapalı olmalıdır. 2. Devreye gerilim verilmeden önce yapılan bağlantıların doğruluğu kontrol edilmeli. 3. a. Devrelerin besleme ve toprak hatları doğru olarak bağlandı mı? b. Besleme gerilimi ve toprak hattı arasında kısa devre oluşabilir mi? c. Çıkış olan bir hatta yanlışlıkla giriş işareti uygulanmış olabilir mi? d. Çıkışlar yanlışlıkla kısa devre edilmiş olabilir mi? e. Bağlantılar, deneyde istenen işlemi gerçekleştirmek üzere doğru olarak yapıldı mı? Tüm bağlantıların doğruluğundan emin olduktan sonra devreye besleme gerilimi verilmeli. Eğer devre beklendiği gibi çalışmıyorsa hemen besleme gerilimi kapatılarak devre kontrol edilmeli. Kontrol işleminde 2. maddede belirtilen noktalara dikkat edilmeli. 4. Doğru çalıştığından şüphe edilen elemanların devre ile bağlantıları kesilmeli ve bu elemanlar ayrı olarak test edilmelidir. 5. Devre üzerinde değişiklik yaparken (eleman ekleme/çıkarma, bağlantı değiştirme) gerilim kaynağı mutlaka kapalı olmalıdır. 6. Tüm uğraşılara rağmen hata bulunamıyorsa laboratuvarda görevli öğretim elemanından yardım istenmelidir. 2 Elektronik Laboratuvarı Rapor Yazım Kılavuzu Laboratuvar raporları, bilimsel bir çalışmada elde edilen sonuçları sunmak üzere aşağıdaki kurallara uygun olarak hazırlanacaktır. 1. Grup elemanları her deneyden sonra ortak bir grup raporu hazırlayacaklardır. Raporlar beyaz A4 kâğıtlarının tek yüzüne, mümkünse bilgisayar ile ya da okunaklı bir el yazısı ile yazılarak hazırlanacaktır. Çizimler bilgisayar ya da cetvel kullanarak bir mühendis özeniyle yapılacaktır. 2. Raporlar bilimsel ve teknik bir anlatım tarzı kullanılarak Türkçe olarak yazılacaktır. 3. Raporlar, deneyi yapan tüm öğrencilerin isimlerinin ve imzalarının yer aldığı tek tip kapak sayfası ile başlayacaktır. 4. Raporlar bir sonraki deneyde mutlaka getirilmelidir. Raporlarınızı deneyi yaptıran öğretim üyelerine doğrudan vermeyiniz. Teslim zamanından daha geç getirilen raporlar kabul edilmeyecektir. Eğer teslim tarihi tatil gününe denk geliyorsa tatilden sonraki ilk iş günü rapor teslim edilecektir. Teslim edilmeyen raporların notu sıfır olarak belirlenecektir. 5. Raporlar aşağıdaki bölümlerden oluşacaktır: Deney No ve Adı: Amaç: Deneyde hangi konuların incelenmesi ve öğrenilmesi amaçlanmaktadır? Verilerin değerlendirilmesi: Bu bölümde deneyde kullanılan devre şemaları çizilecek ve veriler tablolar halinde verilecektir. Grafikler çizilecek, hesaplamalar yapılacaktır. Daha sonra veriler deney kılavuzunda tarif edildiği gibi değerlendirilecektir. Sonuçlar: Deneyin her bölümü için elde edilen sonuçlar (tablo, çizim, gözlem) düzgün ve okunaklı bir şekilde yazılacak ve yorumlanacaktır. Eğer deneyde istenmişse teorik olarak beklenen değerler ile deneyde elde edilen sonuçlar karşılaştırılacaktır. Tamamlayamadığınız bölümler için de beklenen sonuçları yazınız. Sorular: Deney kılavuzunda sorulan sorularının cevapları rapora yazılacaktır. Yorum ve GörüĢler: Öğrenciler isterlerse deneyle ilgili yorum ve görüşlerini bu bölüme yazabilirler. 3 GEBZE YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ FİZİK BÖLÜMÜ ELEKTRONİK I LABORATUVARI DENEY RAPORU DENEY NO : DENEYİN ADI : DENEY TARİHİ : RAPOR TESLİM TARİHİ : GRUP NO : DENEYİ YAPANLAR : Numara Adı DENEYİ YAPTIRAN ÖĞRETİM ELEMANI: 4 Soyadı İmza Deney No : E1 Deneyin Adı : Ohm Yasası, Kirchhoff Yasaları ve Osiloskop Deneyin Amacı : Elektrik büyüklüklerini ölçme tekniklerinin, ohm ve Kirchhoff yasalarının öğretilmesi. Ön Bilgi : Elektrik ve elektronikle uğraşanların en çok karşılaştıkları temel ve çok önemli yasa, ohm yasasıdır. Bu yasaya göre, bir iletkenin iki ucuna bir potansiyel farkı uygulanırsa, iletkenden geçen akımla uygulanan voltaj arasında bir doğru bağıntı vardır, diğer bir deyimle voltajla akımın oranı sabittir. Bu sabite o iletkenin direnci denir ve birimi ohm'dur. Bu bağıntı Denk. 1.1 deki gibidir. V IR 1.1 Ohm yasasında direncin değerinin sabit olması gerçekten tartışmaya açıktır. Tabiatta hiç bir iletkenin direncinin değeri tamamen sabit değildir. Örneğin; bilinen en iyi dirençlerin bile değerleri sıcaklık parametresi ile değişir. Ancak bu bağımlılık çok küçük olduğundan dikkate alınmaz ve küçük sıcaklık aralıklarında direncin değeri sabit kabul edilir. Örneğin, metal iletkenlerin dirençleri bu tür davranış gösterirler ve özel isimleri ile ohmik direnç olarak isimlendirilirler. R R0 T T 2 ... 1.2 ifadesinde , doğrusal sıcaklık katsayısıdır. Değeri çok küçüktür, ancak geniş sıcaklık aralıklarında, sıcaklık ölçmek için kullanılabilir. R0 referans direncidir. Örnek olarak Şekil 1.1 'de platin telin sıcaklığa bağlı direnci verilmiştir. R ġekil 1.1: Platin telin sıcaklığa T bağlı direnç eğrisi. Ohmik dirençler dışında, değeri büyük ölçüde değişik parametrelere bağlı olan dirençler için empedans terimi kullanılır. Örneğin sığaların empedansı, X C 1 jWC 1.3 biçiminde frekansa ve bobinlerin empedansı da, 5 X L jWL 1.4 biçiminde yine frekansa bağlıdır. Bunlardan başka, yarı iletkenlerden yapılan özel amaçlı dirençler de vardır. Bunların dirençleri çok büyük ölçüde doğrusal olmayan biçimde sıcaklığa, üzerinden geçen akıma, uygulanan voltaja ya da üzerine düşen ışık şiddetine bağlıdır. Kirchhoff yasaları, ohm yasası ile birlikte devrenin çözümlenmesinde esas teşkil ederler ve iki tanedir. 1. Kirchhoff Gerilim Yasası(KGK) ya da Kirchhoff voltaj yasası, kapalı bir ilmekte toplam voltajın sıfır olduğunu ifade eder, Şek. 1.2. Bu yasa genişletilmiş ohm yasasıdır. 2. Kirchhoff Akım Yasası(KAY) da bir düğüm noktasına gelen ve çıkan akımların toplamının sıfır olmasıdır. Bu yasa gerçekte yük korunumunun bir sonucudur, Şekil 1.3. Vi V1 R1 I V2 V3 R2 I 0 1.5 -+ R1 + V1- V2 I I V3 + - R2 ġekil 1.2: Kirchhoff gerilim yasasını gösteren örnek devre. I i I1 I 2 I 3 I 4 I 5 0 I2 1.6 I3 I1 I4 I5 ġekil 1.3: Kirchhoff akım yasasını gösteren örnek devre. Voltaj, Akım ve Direnç Ölçümleri Elektrik ile ilgili gözlemler, elektrik ölçü araçları ile yapılır. Başlıca temel gözlem araçları, voltmetre, ampermetre, ohmmetredir. Günümüzde artık, potansiyel farkı, akım şiddeti ve direnç ölçen araçlar bir arada yapılmaktadır. Biz buna Avometre diyoruz. Elektronikle uğraşan bir kimsenin çok iyi bir ölçme bilgisine sahip olması gerekir. Bir 6 devre tasarlanır, üzerinde hesaplamalar yapılır ve sonrada devre kurularak üzerinde ölçümler yapılarak devrenin doğru çalışıp çalışmadığı kontrol edilir. Bir elektronik laboratuvarında ya da atölyesinde bulunması gereken en önemli ölçme cihazları voltmetre, ampermetre ve ohmmetredir (AVOMETRE). Avometreler, anolog ve sayısal olmak üzere iki farklı yapıda olabilirler. Analog ölçü cihazları, ya da bildiğimiz ibreli cihazların temel elemanı GALVANOMETRE' dir. Galvanometrenin iç yapısı Şekil 1.4 de görüldüğü gibi, bir sürekli mıknatıs, bir eksen etrafında serbestçe dönebilen bobin ve bir geri çekme yayından ibarettir. Mıknatıs kutupları arasındaki düzgün manyetik alan içinde bir bobinden akım geçirildiği zaman bobin üzerine bir xB 1.7 torku uygulanır. Burada µ, bobinin manyetik dipol momenti ve B, manyetik alan vektörüdür. Bu tork bobini, bir yönde çevirir ve bobine bağlı yayın uyguladığı geri çekme kuvveti yüzünden, dönme belirli bir açıya kadar olur. Manyetik alan şiddeti ve yay sabiti değişmez olduğundan, bobin ve buna bağlı ibrenin dönme açısı yalnızca bobinden geçen akıma bağlıdır. N S ġekil 1.4 Bir galvanometrenin yapısı. Bobin sargısının direnci çok düşük olduğundan galvanometrenin direnci yok denecek kadar azdır. Ayrıca, hassasiyet için sargı çok ince telden yapıldığı için, galvanometreler oldukça küçük akımlarda çalışırlar. Eğer galvanometre, voltmetre olarak kullanılacaksa, buna seri büyükçe bir direnç bağlanır ve galvanometreden geçen akımın değeri küçülürken, voltmetrenin direnci büyür, Şek. 1.5. Buna karşılık, eğer galvanometreye paralel olarak küçük değerli bir direnç bağlanırsa, akım bölünür ve galvanometrenin direnci küçülür. 7 I I G R G R (a) IR IG (b) ġekil 1.5: Bir galvanometrenin, a) voltmetreye, b) ampermetreye dönüştürülmesi Voltmetre, bir devrede, voltaj ölçülecek uçlar arasında devreden büyük miktar akım çekerek, başka bir deyişle, devreye ek bir yük getirerek devreyi etkilememelidir. Bunun içinde ek direnci büyük olmalıdır (30k/volt ). Bunun yanında, ampermetre akım ölçülecek kola seri bağlanarak, o koldaki tüm akımın ampermetre üzerinden geçmesi sağlanır. Bu da sıfıra yakın bir direnç etkisi göstererek devreye ek bir yük getirmemesi ile başarılır. Voltmetre ve ampermetrenin öğrenilmesinden sonrası ohm yasası yardımı ile bu aletlerle bir iletkenin direnci kolaylıkla bulunabilir. Bunun için küçük bir voltaj kaynağının devreye eklenmesi gerekir. Ölçülecek direnç üzerinden bir akım geçirilerek geçen akım miktarı direnç değeri ile ters orantılı olduğundan(Ohm yasası), ölçülen akım dirence kalibre edilebilir, Şek. 1.6. G r: iç direnç R:ölçülecek direnç r R V + - ġekil 1.6: Bir ohmmetrenin yapısı. Benzer şekilde bir direnç üzerinde harcanan güç, P IV V 2 R I 2 R 1.6 yardımı ile kolayca hesaplanabilir yada galvanometre doğrudan güç ölçer duruma getirilebilir. Sayısal avometrelerin çalışma ilkesi tamamı ile analog cihazların aynısıdır. Tek farkları analog cihazlardaki mıknatıs ve bobinlerden yapılan galvanometre yerine başka bir sistem kullanılır. İbreli gösterge yerine Analog/Sayısal dönüştürücü vardır. Ölçümler sayısal olarak okunur. 8 Avometrenin Kullanılması Amper-Volt-Ohm metre(AVOMETRE), her üç ölçümü de kolayca yapabilecek şekilde tasarlanmış ve yapılmıştır. Ölçüm yöntemlerini anlatırken analog cihaz üzerinde duracağız. Gerçekte sayısal cihazların kullanılışı da tamamı ile analog cihazların aynısıdır. Avometre, en çok kullanılan biçimi ile bir gösterge (ibre), çok konumlu fonksiyon seçici anahtar, bir potansiyometre ve iki giriş terminalinden oluşur. Bunun yanında bazı cihazların çok yüksek voltaj ya da yüksek akım ölçümleri için ayrı bir giriş terminalleri ve daha fazla fonksiyon seçimi için birden fazla seçici anahtar bulunabilir. Bazen diyot ve transistör test etmek için ek aksesuarlar olabilir. Avometre, iki kablo(ölçüm uçları) ile ölçüm yapılacak noktalara bağlanır. Kablolar, isteğe göre iğne uçlu veya kıskaçlı olabilir. Alışkanlık olması bakımından şu noktaları belirtmek gerekir. Kırmızı renkli kablo pozitif (+), siyah renkli kablo negatif () uçlara bağlanır ve kullanım sırasında kabloların renginden pozitif ya da negatif ölçüm noktaları kolayca bilinir. Bu kablolar, bir devre yada cihaz üzerinde ölçüm yapılacak noktalara dokundurularak veya kıskaçla tutturularak temas sağlanır. Direnç ölçümü yapılırken şu noktalara dikkat edilmelidir: a) Direnç ölçümü sırasında, ohmmetrenin sıfır ayarı yapılmalıdır. b) Direnci ölçülecek devre elamanı serbest olmalı, bir elektrik devresine bağlı olmamalıdır. c) Direnç ölçümü bittiğinde, pil enerjisini harcamamak için avometrenin çoklu düğmesi direnç ölçüsü bölgesinden ayrılmalıdır. Elektrik Sinyalleri Alternatif akım (aa veya ac) ve doğru akım (da veya dc) olmak üzere ikiye ayrılır. Bu yüzden Avometreler, hem alternatif hem de doğru akımları ölçebilecek şekilde yapılmışlardır. Bu yüzden fonksiyon seçici anahtar, direnç ölçümü ile birlikte beş ayrı bölgeye ayrılmıştır. Bunlar; aa voltaj, dc voltaj, aa akım, dc akım ve direnç bölgeleridir. Bazı cihazlar, örneğin aa akım ölçme konumuna sahip olmayabilirler ya da bazı türleri transistör veya diyot testi için ek konumlara sahiptir. Burada hemen bir kuralı belirtelim: Fonksiyon seçici anahtar hangi ölçüm yapılacaksa o bölgede olmalıdır. Örneğin aa ölçümü yapacaksanız, fonksiyon seçici anahtar da bölgesinde ise doğru akım ölçemeyeceğiniz gibi cihazı da bozabilirsiniz. 9 Fonksiyon seçici anahtar her bir bölgesi kendi içinde basamaklara ayrılmıştır. Örneğin aa bölgesi; 1200, 300, 60, 12 Volt yada direnç bölgesi x10k, x1k, x100, x1 basamaklarına ayrılmıştır. Buna göre, ölçüm yapılacak büyüklük, (voltaj, akım veya direnç) hangi mertebede ise, fonksiyon seçici anahtarın da o mertebeyi içine alan konumda olması gerekir. Örneğin şehir şebeke voltajını ölçecekseniz (yaklaşık 220V ac dir). Fonksiyon seçici anahtarın da, buna en yakın olan 300 konumunda olması gerekir. Uygun konum seçmezseniz, ya ibre çok az saptığında rahat ölçüm alamazsınız, ya da ibre fazla sapar cihazı tahrip edebilirsiniz. Bu genel hususların belirtilmesinden sonra, ölçümlerin nasıl yapılacağı üzerinde durabiliriz. Voltaj ve akım ölçümleri ilke olarak birbirlerine benzerler. Göstergede, kadran üzerinde, ölçüm yapacağınız büyüklüğün ölçeğini bulunuz, çok konumlu anahtar konumlarının aynısı veya tam katlarıdır. İbre tam saptığı zaman ölçülen voltaj yada akım, çok konumlu anahtarın gösterdiği rakamdır. Yani çok konumlu anahtar hangi konumda ise cihazın ölçebileceği en büyük değer o rakamdır. Örneğin fonksiyon seçici anahtar 300V(ac)de ise ibre tam saptığı zaman 300V(ac) ölçüyor demektir. İbre daha fazla sapıyorsa fonksiyon seçici anahtarı daha büyük konuma, çok az sapıyor ise bir küçük konuma almanız gerekir. Güç Kaynakları Şehir şebekeleri alternatif akım taşır. Voltaj değerleri çoğu elektronik cihazların gerek duyduğu değerden çok büyüktür. Ancak bu aa voltajın değerinin küçültülmesi ve da voltaja çevrilmesi mümkündür. Bu işlemi yapan cihazlara adaptör veya daha geniş anlamıyla GÜÇ KAYNAĞI denmektedir. Bir güç kaynağı bir besleme kablosuyla şehir elektriğine bağlanır. Ön panelinde AÇ-KAPA anahtarı, pozitif ve negatif çıkış terminalleri ve çıkış voltaj ayarı kontrol düğmesi bulunur. Bunların dışında güç kaynağının kalitesini ve kullanışını kolaylaştıran akım sınırlayıcı kontrol düğmesi, çıkış voltaj ve akım göstergesi de bulunabilir. DĠKKAT! Güç kaynağı kullanılırken artı(+) ve eksi(-) uç kabloları birleĢtirmeyin (kısa devre yapmayınız). Deney Seti ve Deney Tabloları (Protoboard) Elektronik deney setleri, çeşitli elektronik devrelerin kolayca kurulabilmelerini, test edilmelerini ve gerekiyorsa çeşitli elemanlarının kolayca değiştirilip denenebilmelerini sağlayan çok amaçlı bir düzenektir. 10 Deney tablaları (protoboard) üzerinde lehimleme, vidalama gibi bir ek işlem yapmadan her türlü devrenin kolayca kurulduğu bir sistemdir. Tablanın üzeri devre elemanlarının kolayca takılıp alınabileceği deliklerden oluşmuştur. En üsteki ve en alttaki ikişerli yatay sıralar boydan boya, ortadaki dikey iki blok yukardan aşağıya iletken tellerle bağlanmıştır. Direnç Renk Kodları ve OkunuĢları Dirençler sıkıştırılmış karbon veya çeşitli metal alaşımlarından yapılan bir elektronik devre elemanıdır. Üzerlerinde harcanacak güç sınırlıdır. Eğer fazla güç harcanırsa ısınarak yanabilirler. Devre tasarlanırken direnç üzerinde harcanacak güç hesaplanarak ona göre direnç seçmek gereklidir. Standart dirençlerin değerleri genel olarak iki şekilde belirtilir. Birinci olarak, üretici firma tarafından direnç üzerine direncin değeri (, kMolarak) ve güçleri (1/8 W, 1/4 W, 1 W olarak) yazılır. İkinci olarak, dirençlerin değerleri ve toleransları renk kodu denilen işaretleme ile belirtilir. Bu renk kodları ve anlamları, örnekleriyle birlikte aşağıda gösterilmiştir. Siyah Karşılık gelen rakamlar 0 Kahverengi Kırmızı Turuncu 1 2 3 Sarı Yeşil Mavi 4 5 6 Mor 7 Gri Beyaz Altın 8 9 %5 Gümüş % 10 Band yoksa % 20 Renkler Sembol Kodlama Tolerans 10c b a Direnç Değeri: abx10c Örnek: Bu direncin değeri: abx10c = 12x104 Ω ALTIN = 120000 Ω SARI KIRMIZI = 20 k KAHVE 11 Osiloskop Elektrik ölçümlerinde kullanılan temel ölçü cihazlarından en önemlisi olan osiloskop, ampermetre, voltmetre vs. gibi diğer ölçü cihazlarından çok daha fazla bilgiyi tek başına bize verir. Örneğin bir voltmetre ile ölçüm yaptığımız zaman sadece sinyal voltajının KOK (rms) değerini ölçebiliriz. Sinyalin frekansı, fazı, şekli, gürültü bileşeni, ac-dc bileşeni hakkında ayrıntılı bilgi alamayız. Ancak bir osiloskopta bu bilgileri ve daha fazlasını elde ederiz. Ölçü duyarlılığı, geniş frekans aralığında çalışması ve sinyalin canlı grafiğini göstermesi en önemli özelliği ve üstünlükleridir. Osiloskop, elektrik değişkenlerin ve parametrelerin fonksiyonlarını bir ekran üzerinde çizen elektronik bir aygıttır. Ekranda görülen şekil, gerilimin zamana göre değişim grafiğidir, yani sinyalin voltajıdır. Sinyalin osiloskoba bağlanması Herhangi bir sinyali gözlemek için sinyal osiloskoba ön paneldeki BNC konnektöründen bağlanır. Bu bağlantı normal bir kabloyla yapılabilir. Ancak böyle bir kablo çevreden gelen gürültü sinyallerini de girişe uygular. Dolayısıyla biz ekranda uygulanan sinyal yanında çevredeki parazit sinyalleri de gözleriz. Bazen bu gürültü sinyalleri, gözlenecek sinyalleri bastırabilirler. Normal bir kablo tıpkı bir anten gibi davranır. Şebeke sinyali yakın radyo istasyonlarının sinyali gibi çeşitli gürültüleri girişe uygular. Gürültüleri önlemenin en iyi yolu, osiloskop için hazırlanmış özel bir prob kullanmaktır. Bu problar, uçlarına özel tutucular, girişinde RC süzgeçler olan ve özel koaksiyel kablodan yapılmış, gürültüyü önleyici özellikteki problardır. Osiloskopla yapılan ölçümler Kullanacağımız osiloskoplar, ekranda ölçülü olarak zamana göre değişen voltaj grafiğini gösterirler. Ancak bu grafikten pek çok ölçümü kolaylıkla yapabiliriz. Osiloskopla yapılan ölçümler 1-Doğrudan yapılan ölçümler 2- Dolaylı yapılan ölçümler olmak üzere ikiye ayrılır. Şimdi sırasıyla bu ölçümlerin nasıl yapılacağını görelim. 1-Doğrudan yapılan ölçümler Bir osiloskopla doğrudan yapılan ölçümler voltaj ve zamandır (periyot). Osiloskopta en çok kullanılan periyodik sinyaller, sinüs dalga, üçgen dalga ve kare dalgadır. Her üç dalga şekli; tepe değeri (genlik), tepeden tepeye genlik, periyot (veya 12 frekans) ve faz parametrelerine sahiptir. Bu dalga şekilleri tamamen periyodiktir. Şekil 1.7 da bu dalga şekilleri ve parametreleri gösterilmiştir. Bu parametreler dışında dalga şekilleri, KOK veya rms değerlerinde belirtilir. Sinüzoidal dalga için bu değer, VKOK V VT 0.707 VT veya VKOK T T 0.3535 VT T 2 2 2 olarak bulunur. Bu ifadelerle VT voltajın tepe değeri (genliği) ve VT-T 'de tepeden tepeye genlik olarak kullanılmaktadır. Bazı kaynaklarda bu ifadeler Vp ve Vp-p olarak da verilir. VT VT VT-T VT VT-T VT-T ġekil 1.7: Periyodik Dalga Şekilleri Bu sinyallerin dışında gözlenebilecek diğer periyodik olan veya olmayan dalga şekillerinin bazıları Şek. 1.8 da gösterilmiştir. Bunlar sırasıyla sönümlü sinüs dalga, basamak ve gürültü sinyalleridir. Bunların dışında Şekil 1.9 de dc+ac bileşik sinyali, genlik ve frekans modülasyonlu sinyaller de gösterilmiştir. t t t Sönümlü sinyal Basamak sinyali Gürültü sinyali ġekil 1.8 13 ac dc 0 V t dc + ac sinyali t Genlik modülasyonu Frekans modülasyonu ġekil 1.9 Voltaj Ölçümü: Şekil 1.10 de verilen sinüs dalgayı göz önüne alarak voltaj ölçümünün nasıl yapıldığına bakalım. Önce sinüs dalganın en büyük ve en küçük değerlerinin doldurduğu aralık sayılır. Sonra Volt/Div seçici düğmesinin gösterdiği rakam, bununla çarpılarak sinüs dalganın tepeden tepeye volt değeri bulunur. Ancak burada dikkat edilecek diğer bir husus prob zayıflatmasıdır. Prob zayıflatması 1 veya 10 olarak seçilebilir. Eğer zayıflatma 1 ise sonuç değişmez. Eğer zayıflatma 10 ise, bulunan sonuç 10 ile çarpılmalıdır. Volt/Div = 2V Time/Div = 0.2ms Genlik: Tepeden tepeye 5 bölme Prob zayıflatması = 1 VT-T = 5 bölme x 2V = 10V Periyot = T = 6 bölme x 0.2ms = 1.2ms Periyot(T): 6 bölme ġekil 1.10: Osiloskopla Voltaj Ölçümü 14 Frekans ve Periyot ölçümü: Bir sinyal tekrarlanıyorsa, bir frekansı ve bir de periyodu vardır. Frekans Hertz (Hz) biriminde ifade edilir ve bir saniyedeki tekrarlanan sinyal sayısına eşittir. Periyot ta sinyalin kendini tekrarlamaya başlamadan önce bir tam dalganın oluşması için geçen süredir. Periyot ve frekans birbirinin tersidir ( f 1 T ). Periyot ölçümü, voltaj ölçümü ile hemen hemen aynı şekilde yapılır. Önce yatay eksen üzerinde sinyalin tam bir salınımının doldurduğu aralıklar (bölmeler) sayılır. Bu sayım Time/Div seçici düğmesinin gösterdiği rakamla çarpılarak sinyalin periyodu bulunur. Periyodun tersi alınarak frekans elde edilir (Şekil 1.10 ve 1.11 e bakınız). Periyot Saniye ġekil 1.11 NOT: En hassas ölçüm, sinyalin ekranı doldurmasıyla, elde edilir. Bunun için Volt/DIV ve Time/Div seçicileri ile oynayarak, sinyalin ekrana sığan en büyük görüntüsü elde edilir. 2-Dolaylı Ölçümler Voltaj ölçümüne bağlı; akım, direnç ve güç ölçümleri ile zaman ölçümüne bağlı; frekans ve faz ölçümleri bizim kullanacağımız dolaylı ölçümlerdir. Hassasiyet bakımından biz genellikle alternatif sinyallerin tepeden tepeye değerlerini ölçeriz. Tepe değeri (genlik) bunun yarısıdır. KOK değeri ise sinüs dalgaları için, VKOK VT 2 veya VKOK VT T olarak verilir. 2 2 15 Akım, Direnç ve Güç Ölçümü Osiloskopla akım ölçümü için değeri bilinen bir direnç kullanmak gereklidir. Direnç uçlarındaki gerilim düşmesi osiloskopla ölçülerek akım, Akım = Volt / Direnç , I=V/R ifadesinden bulunur. Güç ölçümü yapmak için, yukarıda anlatıldığı şekilde direnç yada akım değerleri ölçüldükten sonra, voltajın da ölçülmesiyle güç; Güç=Volt×Akım =(Volt)2/Direnç P=V×I=V2/R ifadesinden hesaplanır. Faz Ölçümü Faz kayması benzer iki sinyal arasındaki zaman farkını ifade eder. Sinüzoidal dalgalar dairesel harekete bağlı olduğundan faz farkını çok iyi gösterirler. Bir sinüs dalgasının bir tam salınımı tam bir daireye karşılık gelir. Bu da 360° demektir. Dolayısıyla bir sinüs dalgasının faz açısı, derece kullanarak temsil edilebilir. Şekil 1.12, bir tam sinüs salınımının 360° lik bir devri nasıl tamamladığını gösterir. ġekil 1.12:Tam bir sinüs dalga Faz ölçümü, biraz daha karmaşıktır ve iki ayrı yoldan yapılabilir. En çok kullanılan metot X-Y ölçümü yöntemi, ya da lissajous şekli yöntemidir. Lissajous şekli, iki ayrı periyodik sinyalin vektörel toplamıdır. Örneğin, x ekseninde bir sinüzoidal, y ekseninde de ayrı bir sinüzoidal sinyal bulunsun. Bunların aralarındaki faz farkı , frekansları W1, W2 genlikleri x0 ve y0 olmak üzere, bu iki sinyalin vektörel toplamı, V = (x0sinW1t)i + (y0sin(W2t+))j olacaktır. Yukarıda verdiğimiz denklem, faz farkının aldığı değerlere ve frekans oranlarına göre Şek. 1.13 de verilen referans şekillerinden birine uyar. Bu referans şekillere 16 bakılarak X-Y işlemiyle gözlediğimiz şekillerin frekans ve faz ilişkisini ölçebiliriz. Bunun yanında frekans ve faz ölçümü için aşağıda vereceğimiz ifadeler, oldukça büyük önem taşırlar. ġekil 1.13 X-Y işlemi ile elde edilen şekillere örnekler. X-Y iĢlemiyle (Lissajous şekliyle) frekans ölçümü için eksenlerden birine frekansı bilinen bir sinyal uygulanır. Diğer eksene de frekansı bilinmeyen sinyal uygulanır. Ekranda gözlenen kapalı eğrinin dış kenarlarına x ve y eksenleri çizilir. Kapalı eğrinin her iki eksene teğet noktası sayılır ve f x nx f y n y orantısı kullanılarak bilinmeyen frekans bulunur. İfadede fx ve fy, x ve y eksenlerine uygulanan sinyallerin frekanslarıdır. nx ve ny, sayılan x ve y eksenlerine teğet nokta sayılarıdır. Şekil 1.14 da verilen örneğe bakınız. nx = 3, ny = 2, fx = 50 Hz. y fy f x nx ny fy = 75 Hz x ġekil 1.14:X-Y işlemi ile frekans ölçümü. 17 Değişik frekans ve faz ilişkileri için, Şekil 1.13 de görülen LISSAJOUS yöntemi ile sadece frekansları aynı olan sinyallerin faz farkları bulunabilir. Şekil 1.15 örneğine bakınız. sin b a sin 1 b a b (Faz açısı) a ġekil 1.15: Aynı frekansa sahip iki sinyalin faz farkının ölçülmesi. Faz farkı ölçümümde diğer bir yöntem ÇİFT İZ yöntemidir. Osiloskopta her iki sinyali ekranda aynı anda görüntüleyerek yapılan ölçümdür. Temel ilke frekansları aynı iki sinyal arasındaki zaman farkının ölçümüne dayanır. Şekil 1.16 frekansları aynı benzer iki sinüs dalgasını gösterir. Burada T, sinüs dalganın periyodudur. t ise her iki sinyalin sıfır geçiş noktaları arasındaki zaman farkıdır. Bu zaman farkı osiloskoptan ölçülerek derece cinsinden faz farkı t 360 bağıntısından bulunur. T Yanda görülen sinüs dalgaları arasındaki faz farkı aşağıdaki gibi bulunur. Time/div =1ms t = 3x1ms, T = 10x1ms t 3 360 360 108 T 10 ġekil 1.16: Çift iz yöntemi ile faz farkı ölçümü. 18 DENEYLER Araçlar: Deney tablası, Osiloskop, Sinyal üreteci, Güç kaynağı, Avometre, Bağlantı telleri, Dirençler: 4 tane 1k (½W), 1 tane 2.2k (½W), 100, 3.3k, 68k, 100k, Kondansatör: Bir adet 47nF A- Ohm Kanunu 1- Aşağıdaki devreyi kurunuz. A V R 12V ġekil 1.17: Ohm kanunu devresi 2-Tablo 1.1 de verilen voltaj değerlerine karşılık gelen akım değerlerini ölçerek bu tabloya yazınız. Tablo 1.1 V (volt) 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 I (Amp.) 3- Voltaj-Akım grafiğini çizerek grafiği yorumlayınız. Grafikten direnç değerini bularak ölçeceğiniz direnç değeri ile karşılaştırınız B- Kirchhoff Akım Kanunu 1- Şekil 1.18 deki birleşik devreyi kurunuz. 2- Ana kollardan (R1 ve R4) ve diğer kollardan (R2 ve R3) geçen akımları ölçünüz ve Tablo 1.2 ye yazınız. 3- Her bir koldan geçen akımı hesapla da bulunuz ve düğüm noktası akım kanununu doğrulayınız. Hesapladığınız değerleri Tablo 1.2 ye giriniz. Hesaplanan ve ölçülen değerleri deneysel hatalar içersinde karşılaştırınız. Farklılıkları açıklayınız. 19 R2 R1 1.0kohm R4 1.0kohm R3 1.0kohm 1.0kohm V 12V ġekil 1.18: Akım kanunu için birleşik devre Tablo 1.2 Direnç numarası Ölçülen I Hesaplanan I R1 R2 R3 R4 C- Kirchhoff Gerilim Kanunu 1- Şekil 1.19 daki birleşik devreyi kurunuz. 2- Her bir direnç üzerindeki gerilimi ölçünüz ve Tablo 1.3 e yazınız. 3- Her bir direnç üzerindeki gerilimi hesapla da bulunuz ve kapalı halka gerilim kanununu doğrulayınız. Hesapladığınız değerleri Tablo 1.3 e giriniz. Hesaplanan ve ölçülen değerleri deneysel hatalar içersinde karşılaştırınız. Farklılıkları açıklayınız. R2 R1 1.0kohm R4 1.0kohm R3 1.0kohm 1.0kohm V 12V ġekil 1.19 Gerilim kanunu devresi 20 Tablo 1.3 Direnç numarası Ölçülen V Hesaplanan V R1 R2 R3 R4 D- Osiloskopla Faz Farkı Ölçümü 1- Şekil 1.20 deki devreyi kurunuz. C = 47nF, R = 100, 3.3k, 68k, 100k. Sırasıyla her bir direnç için tekrarlayınız. C CH II CH I S.Ü osiloskop ġekil 1.20: Faz farkı ölçme devresi 2- Sinyal üretecinin çıkışını 6VT-T ve 1kHz sinüs dalgaya ayarlayınız. 3- Osiloskopta Lissajous şekliyle faz farkını ölçünüz. 4- Osiloskobunuzu dual konumuna alarak çift iz yöntemiyle de faz farkını ölçünüz. 5- Bu ölçümleri sırasıyla yukarıda verilen dört farklı direnç için yaparak sonuçları Tablo 1.4 e giriniz. Her iki yöntemle bulunan sonuçları karşılaştırınız. Tablo 1.4 Lissajous Yöntemi Dirençler a b Çift iz Yöntemi t T 100 3.3 k 68 k 100 k 21 7- Osiloskobun SOURCE anahtarını LINE konumuna ve TIME/DIV anahtarını CHB konumuna getirerek kanallardan birini sinyal üretecinin çıkışına bağlayınız. Yani Lissajous şekillerini elde ediniz. Osiloskobun düşey ekseni 50Hz şebeke frekansı verir (fx = 50Hz). 8- Sinyal üretecinin en az 4 ayrı frekansı için (kendiniz seçin) ekranda görülen kapalı şekilleri Şek.1.21 deki alanlara çiziniz. Bu şekillerden sinyal üretecinin frekansını (fy) hesaplayınız ve alanların altına yazınız. fy =…… fy=…… fy =…… fy=…… ġekil 1.21 SORULAR 1. Galvanometre nedir? İç direnci hangi mertebededir? Galvanometre ibresinin dönme açısı hangi değişkene bağlıdır? 2. Bir galvanometre nasıl voltmetre ve ampermetre haline getirilir? 3. Elinizde bulunan bir ampermetre ile nasıl voltaj ölçersiniz? Anlatınız? 4. Elinizde bulunan bir voltmetre ile akım ölçebilirimsiniz? Nasıl? 5. Voltmetre ve ampermetre devreye nasıl bağlanır? Niçin? 6. Direnç ölçümü yaparken, ölçeceğiniz direnç devreye bağlı ise, doğru direnç değerini ölçebilir misiniz? Niçin? 22 7. Paralel ve seri bağlı dirençlerde eş değer direnç ifadelerini veren ifadeleri oluşturunuz? 8. Dirençlerde tolerans ne demektir? 9. 1/4 Wattlık bir direnç 10 volt altında maksimum ne kadar akım geçirmelidir? 10. Yükselme zamanı neye denir? 11. Osiloskopla kaç türlü ölçme yapılır ikişer örnekle açıklayınız. 12. Osiloskobun probunda hangi tür devre elemanı vardır ve ne işe yarar? 13. Osiloskoplar hangi tür sinyalleri görüntüler? 14. Prob zayıflatması denince ne anlıyorsunuz? 15. Osiloskopta voltaj ölçümü nasıl yapılır ve bir voltajın değeri nasıl belirlenir? 16. Osiloskopta faz ölçümü hangi metotlarla yapılır? Kısaca belirtiniz. 17. Bir potansiyel sinüzoidal olarak değişiyor ise ivme nasıl değişir? Neden? 18. Faz kayması denince ne anlıyorsunuz? 19. VTT=12V ölçülen bir sinyalin etkin değeri nedir? 20. Ohm yasası nedir? Ohmik direnç ne demektir? Empedans terimi hangi tür dirençler için geçerlidir? 21. Ohmik direnç için volt-amper eğrisi nasıldır? 22. Kirchhoff yasaları nelerdir? 23. Açık devre ve kısa devre neye denir? 23 Deney No : E2 Deneyin Adı : Kondansatörlerin Tanıtılması, Bir Direnç Üzerinden Dolup Boşalması ve RC Süzgeç Devresi A) Kondansatörlerin Tanıtılması, Bir Direnç Üzerinden Dolup BoĢalması Deneyin Amacı Sığaların : özelliğinin öğrenilmesi, dolma boşalma fonksiyonlarının incelenmesi. Ön Bilgi: Kondansatörler, birbirine paralel duran araları dielektrik madde ile yalıtılmış iki paralel levhadan ibarettir. Plakalara bir voltaj uygulandığı zaman plakaların birbirine bakan yüzlerinde pozitif ve negatif yükler birikir, Şek. 2.1. Bu haliyle kondansatör, bir elektrik yük deposu olarak kabul edilebilir. Bir paralel plakalı kondansatörde biriken yük miktarı, plakalara uygulanan potansiyelle doğru orantılıdır. Q CV 2.1 C faktörü, plakanın yüzey alanına, plakalar arasındaki uzaklığa ve iki plaka arasındaki dielektrik maddenin elektrik geçirgenliğine bağlı bir büyüklüktür. C A d 2.2 Burada ortamın dielektrik geçirgenliği, A plakaların yüzey alanı ve d levhalar arasındaki uzaklıktır. ++++++++ V C –––––––– ġekil 2.1: Bir paralel plakalı kondansatör. Kondansatörlerin en önemli özelliği zamana bağlı olarak yüklenmesi ve boşalmasıdır. Yani bir kondansatörün devredeki fonksiyonu, zamana karşı dolma ve boşalma eğrilerine göre belirlenir. Şekil 2.1 deki devreye bir voltaj uygulandığında kondansatör Q CV kadar yük biriktirir. Kondansatör voltaj kaynağından söküldüğü zaman bu yük kondansatörün üzerinde kalır. Eğer kondansatörün ayak uçları birbirine dokundurulursa kondansatör üzerindeki yük boşalır. Ancak, kondansatör, bir dirençle seri bağlanırsa dolması dolu 24 kondansatör dirençle seri olarak kısa devre yapılırsa boşalması yavaş olur, Şek. 2.2. Şimdi bu dolma ve boşalma işlemlerini ayrıntılı bir şekilde inceleyelim. I S II R V C ġekil 2.2: Kondansatörün bir direnç üzerinden yüklenmesi ve boşalması Şekil 2.2 de gösterilen devreyi ele alalım. Başlangıçta kondansatörün üzerinde yük sıfır olsun ve t=0 anında voltaj uygulanmaya başlansın, yani S anahtarı t=0 anında I konumuna alınsın. Devre için KGY nı yazarsak, V0 RI Q C 2.3 olur. İdeal bir kondansatörde yük korunur ve direnç üzerinde kondansatöre doğru giden akımla yük arasında, I dQ dt 2.4 şeklinde bir ilişki vardır. Yani ideal durumda akım, yükün zamanla değişimidir. Bu tanımla Denk.2.3 ü yeniden oluşturursak, V0 R dQ Q dt C 2.5 biçimini alır. Bu denklem birinci dereceden bir diferansiyel denklemdir. Bu denklemin t=0 için Q=0 başlangıç şartıyla çözümü, Q(t ) V0 C (1 e t RC ) 2.6 olarak bulunur. Ancak ölçülebilen büyüklük kondansatör üzerindeki voltaj olduğunda, bu ifadeyi, V (t ) V0 (1 e t RC ) 2.7 olarak yazmak daha uygundur. Kondansatörün bir direnç üzerinde dolma eğrisi Şek.2.3a da verilmiştir. Başlangıçta dolu olan bir kondansatörün bir direnç üzerinde zamana bağlı boşalmasını veren ifade de, yine Denk. 2.5 de verilen diferansiyel denklemi t=0 anında kondansatörün Q0 başlangıç yükü taşıdığı şartı ile çözülür ve sonuç için voltaj ifadesi, V (t ) V0 e t RC 2.8 olarak bulunur. Değişim eğrisi Şek. 2.3.b de verilmiştir. 25 V(t) V(t) V0 V0 t t ġekil 2.3.a) Bir kondansatörün direnç üzerinden dolma eğrisi. b) Bir kondansatörün direnç üzerinden boşalma eğrisi. Şekil 2.2 de S anahtarı önce I konumuna alınır ve yeteri kadar uzun beklenerek kondansatör doldurulur. V0 voltajına kadar dolan kondansatör, t=0 anında S anahtarı II konumuna alınarak boşalma başlatılır. Denk. 2.7, 2.8 ve Şek. 2.3 de verilen kondansatörün bir direnç üzerinden üstel biçimde dolup boşalma karakteristiklerinde, üzerinde durulması gereken önemli bir parametre vardır. Bu da zaman sabiti olarak isimlendirilen, τ RC 2.9 ifadesidir ve zaman boyutundadır. Bu zaman, başlangıçta V0 voltajına kadar dolmuş olan kondansatörün, bir direnç üzerinden boşalırken, voltajın V0/e değerine kadar düşmesi için geçen zamandır. Ayrıca kondansatörün boşalırken değişik zamanlarda VAB gerilimleri ölçülür ve bir tabloya kaydedilir. Ölçülen VAB geriliminin e tabanına göre logaritmaları alınarak, logaritmik olarak Log eVAB Log eV0 (1 RC )t 2.10 yazılır. LogeVAB nin zamana göre değişim grafiği bir doğru olur. Bu doğrunun eğimi m 1 RC olacağından buradan zaman sabiti hesaplanır. DENEYLER Araçlar: Kronometre, Güç kaynağı, Voltmetre veya Osiloskop, Bağlantı telleri Dirençler: 220k, 560k , Kondansatörler: 470µF, 1000µF 1- Deneye başlamadan önce 220k’luk direnci kondansatörün uçlarına bağlayarak biraz bekleyin. Eğer kondansatörde kalıntı yük varsa böylece bunu boşaltmış olursunuz. 26 Not: Kondansatörlerin uçlarını kesinlikle kısa devre yapmayınız. Kondansatöre zarar verebilirsiniz. Kondansatörlerin + ucunun Güç kaynağının + ucuna ve ucunun da güç kaynağının ucuna denk gelecek Ģekilde bağlı olmasına dikkat ediniz. Aksi takdirde patlayabilir. 2- Şekil 2.4 deki devreyi önce 220k ve 470µF için kurunuz. S anahtarı başlangıçta II konumunda olacaktır. Kondansatörün kutuplarına dikkat ediniz kesinlikle ters bağlamayınız. 3- Voltaj kaynağını 20 volt yapınız. Voltmetreyi 20-30 volt ölçecek biçimde ayarlayınız. Kronometre veya kol saatinizi ölçüme hazır hale getiriniz. 4- S anahtarını I konumuna aldığınızda t=0 anı kronometreyi çalıştırınız veya kol saatinizden takip ediniz. I S II R V C V ġekil 2.4: Deney devresi 5- Her 10s de bir voltmetreden okuduğunuz değeri Tablo 2.1 e kaydediniz. Bu işlemi yapmadan önce bir kez alıştırma yapınız. 6- Dolum ölçümünü alırken bir süre sonra voltaj değişmez olacaktır. Artık kondansatör dolmuştur. 7- Kondansatör dolduktan sonra, boşalma ölçümlerini almak için, kronometreyi sıfırlayınız ve S anahtarını II konumuna alınız. Yine her 10 s de bir voltaj ölçerek Tablo 2.1 e kaydediniz. Bu işlem kondansatörün voltajı sıfır oluncaya kadar devam ediniz. 8- Ölçümünüz bittikten sonra, S anahtarını I konumuna alarak kondansatörü tekrar tam doldurunuz. Tam dolma değeri VT ise, VT/e değerini hesaplayınız(e = 2.7172). S anahtarını II konumuna aldığınız zaman kronometreyi çalıştırınız ve voltajın VT/e değerine düşünceye kadar geçen zamanı ölçerek Tablo 2.1 e kaydediniz. 9- Aynı ölçümleri Tablo 2.1 de verilen R-C çiftleri için tekrarlayınız ve tabloyu doldurunuz. 27 Tablo 2.1: Deney sonuçları t saniye R=220k, C=470µF Dolma V(Volt) Boşalma V(Volt) R=560k, C=1000µF Dolma V(Volt) Boşalma V(Volt) 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100 110 120 130 140 150 160 170 180 190 200 210 220 Zaman sb.() Sonuçların değerlendirilmesi: 1- Tablo 2.1 de yazdığınız ölçümleri t yatay eksen V düşey eksen olacak şekilde grafik kağıdına çiziniz. Her bir R-C çifti için aldığınız ölçümleri grafik kâğıdına işaretlerken farklı sembollerle gösteriniz. 2- Grafiğe çizdiğiniz boşalma eğrilerinden, her R-C çifti için ayrı ayrı VT/e değerlerini işaretleyerek, bu noktaya karşılık gelen zamanı grafikten okuyunuz. 28 3- Deneyde kullandığınız her bir R-C çifti için = RC değerini hesaplayınız. 4- Ölçerek bulduğunuz değerini, grafikten bulduğunuz değerini ve RC çarpımından bulduğunuz değerini karşılaştırınız. 5- Değerlerde uyuşmazlık varsa bunların nedenlerini belirtiniz. SORULAR 1- Kondansatör ne demektir? Yapısı nasıldır ve ne işlem görür? 2- Kondansatörün değeri hangi parametrelere bağlıdır? 3- Kondansatörlerde kırılma voltajı ne demektir? 4- Elektrolitik kondansatörlerde neye dikkat etmek gerekir? 5- Değişken kondansatörlerde, değişkenlik hangi parametre ile sağlanır? 6- Zaman sabiti ne demektir, zaman boyutunda olduğunu gösteriniz? 7- Akıma, yüke ve voltaja göre bir kondansatörün dolma ve boşalma eğrilerini çiziniz? 8- Kondansatörler doğru akımda ve alternatif akımda devrelerde nasıl davranır? B) RC Süzgeç Devresi Deneyin Amacı : Bir RC süzgeç devresinin hangi frekans aralığında iletip iletmediğinin gözlenmesi. Ön Bilgi : RC süzgeç devresi seri bağlı bir kondansatör ve bir dirençten oluşan basit fakat çok kullanışlı bir devredir( Şekil 2.5). C R Vo Vi ġekil 2.5: Bir RC süzgeç devresi. Bu RC süzgeci , Vi V p sin wt 2.11 ile verilen bir gerilim kaynağına bağlanmıştır. İlmek boyunca gerilim düşmeleri Vi Q Ri C 2.12 29 biçiminde yazılır. Burada i akımdır. Bu denklemde her terimin zamana göre türevi alınır ve i dQ dt yazılarak, Denk. 2.12 düzenlendiğinde, R di 1 i wV p cos wt dt C 2.13 biçimine girer. Bu diferansiyel denklemi çözmek için akımın, i I p sin( wt ) 2.14 ile verildiğini varsayarak gerekli işlemler yapıldığında, Vo 1 Vi 1 (1 wRC ) 2 2.15 12 ifadesi elde edilir. Bu ifadeden de anlaşılacağı gibi bir grafik üzerinde Vo/Vi düşey eksen ve lnf yatay eksen olmak üzere Şekil 2.6 grafiği elde edilir. Şekil 2.6 daki çizim alçak frekanslarda çıkış geriliminin (Vo), çok küçük olduğunu ve yüksek frekanslarda giriş gerilimine eşit olduğunu gösteriyor. Alçak frekanslarda az geçirip yüksek frekanslarda azaltılmadan geçirildiğinden bu devreye yüksek frekans Vo/Vi geçiren RC süzgeci denir. 1.0 fo 0.1 0.01 0.1 1.0 10 100 ln f 1000 10000 ġekil 2.6: Yüksek frekans geçiren RC süzgecinin frekans belirtgeni. Burada ise 2 f 0 RC 1 2.16 şartını sağlayan fo frekansına yarı güç frekansı denir. DENEYLER Araçlar : Osiloskop, Sinyal jeneratörü, Direnç: 100k, Kondansatör: 150nF, bağlantı telleri. 1- Şekil 2.7 deki devreyi kurunuz. 30 C Vi CH I CH II R osiloskop Vo ġekil 2.7 2- Osiloskop bağlantılarını şekildeki gibi yapınız. 3- Sinyal jeneratörünü 10 VTT ayarlayarak devreye uygulayınız 4- Sinyal jeneratörünü Tablo 2.2 deki frekans değerlerine ayarlayarak direnç uçlarına bağlı osiloskop kanalı ile Vo genliğini ölçünüz ve Vo/Vi yi oluşturarak Tablo 2.2 ye kaydediniz. 5- Bu alınan ölçümler neticesinde Vo/Vi düşey eksen ve ln f yatay eksen olmak üzere grafiği çiziniz. Bu grafikten RC süzgecinin hangi noktadan (frekans aralığı) itibaren yüksek frekans geçirme özelliğine sahip olduğunu belirtiniz. 6- Şekil 2.7 deki devrede R ve C nin yerlerini değiştirerek, osiloskobun kanalını kondansatörün uçlarına bağlayarak 4. maddedeki işlemleri tekrarlayınız. Ölçüm sonuçlarını Tablo 2.2 ye kaydediniz. 5. maddedeki işlemlerin aynısını bu devre için de yapınız. Tablo 2.2 RC ilk durum f, frekans (Hz) Vo/Vi 0.1 1 10 100 500 1000 5000 10000 50000 100000 200000 500000 1000000 RC ikinci durum f, frekans (Hz) Vo/Vi 0.1 1 10 100 500 1000 5000 10000 50000 100000 200000 500000 1000000 31 SORULAR 1- Vo 1 Vi 1 (1 wRC ) 2 12 bu ifadeyi Şekil 2.5 den hareketle elde ediniz. 2- Yarı güç frekansı nedir? Ne işe yarar? 3- Bir RC süzgeç devresi ne zaman türev alıcı ne zaman integral alıcı devre özelliği gösterir. Açıklayınız. 4- (Vo/Vi) = 1 ve R = 10k ve C= 1µF ise f’in değeri nedir? 32 Deney No : E3 Deneyin Adı :Giriş-Çıkış Empedansları, Türev Alıcı Ve Entegre Edici Devreler A) GiriĢ ve ÇıkıĢ Empedansları Deneyin Amacı : İki kapılı (giriş-çıkış) devrelerin giriş ve çıkış empedanslarını ölçmek. Bunları hesapla bulunan sonuçlarla karşılaştırmak. Ön Bilgi : Aşağıdaki devreyi göz önüne alalım. ġekil 3.1. Giriş empedansı; devrenin girişine bir sinyal bağlandığında bu sinyal üretecinin giriş kapısında gördüğü direnç olarak tanımlanır. Çıkış empedansı da; çıkış kapısında görülen Thevenin eşdeğer direncidir (ya da Norton eşdeğer direncidir). Bir başka tanımla Thevenin direnci, devredeki gerilim kaynaklarını kısa devre, akım kaynaklarını açık devre kabul ettiğimizde kapıdan gördüğümüz açık dirençtir. Örnek: Şekil 3.1 deki devrenin eşdeğer direnci Reş d R1 R2 R3 R2 R 3 olarak bulunur. Bu direnç giriş empedansının değeridir. Çıkış direnci için, devreye bağlı kaynak ve kaynak içdirenci de göz önüne alınmalıdır. ġekil 3.2. 33 Şimdi de Şekil 3.2 deki devreyi dikkate alalım; kaynak gerilimini gözönüne almazsak (0 kabul edersek), çıkış direnci; R2 R3 ( R1 Rk ) 1 1 1 1 veya Rç bulunur. ( R1 Rk )( R2 R3 ) R2 R3 Rç R2 R3 R1 Rk Bu devre sadece dirençlerden oluştuğundan, empedans yerine sadece direnç eşdeğeri hesaplanmıştır. Devrede kondansatör veya bobin olması durumunda, durum biraz daha değişik olacak, dinamik empedans işe karışacaktı. Ölçme Yöntemi Yukarıdakine benzer bir devrede giriş empedansı, giriş kapısında okunan gerilim ve akım değerlerinden hemen hesaplanır. Giriş akımı, girişe seri bağlı bir direnç üzerindeki gerilim yardımıyla bulunacaktır. ġekil 3.3. Böyle bir durumda giriş empedansı; Z giriş Vi Vi Vi R i (Vg Vi ) / R Vg Vi olarak bulunur. Ii akımı R üzerindeki gerilim düşmesinden bulunur. R direnci bilindiğinden bu akım; i Vg Vi R olarak bulunmuştur. Çıkış empedansı; çıkış kapısından bakıldığında görülen Thevenin eşdeğer devresinin direncidir. Çıkış kapısından bakıldığında devre aşağıdaki gibi görülür. ġekil 3.4. 34 Önce, çıkışta hiç bir akım çekilmeksizin, çıkış gerilimi ölçülür. Bu değere Vo diyelim. Sonra çıkışa bir değişken direnç bağlanarak çıkış gerilimi Vo/2 olduğunda R = Ro değerini almıştır. R değişken direncinin bu değeri bir ohmmetreyle ölçülebilir. DENEYLER Araçlar: Dirençler: 2 tane 470 , 3 tane 1 k, 500 ; Değişken direnç, 1 k, (veya 300, 40) ;: 1F kondansatör, sinyal üreteci, osiloskop, bağlantı kabloları, ohmmetre. I- Sinyal Üretecinin ÇıkıĢ Direncinin Ölçülmesi Sinyal üreteci bir devre olduğundan , bununda bir giriş ve çıkış empedansı olacaktır. Bizi sadece çıkış empedansı ilgilendirdiğinden; çıkış empedansını ölçeceğiz. Sinyal üreteci ġekil 3.5. 1 - Vo açık devre gerilimini 5 VTT ye ayarlayınız. 2 - Sinyal üreteci frekansını önce 100 Hz, sonra 10 kHz yaparak aynı çıkış empedanslarını ölçünüz. II- Sadece Dirençlerden Meydana Gelen Bir Devrenin GiriĢ- ÇıkıĢ Empedansları 1 - Şekil 3.6 daki devreyi kurunuz. ġekil 3.6 2 - Sinyal üretecini 5 VTT 100 Hz değerlerine ayarlayarak giriş ve çıkış dirençlerini ölçünüz. 35 NOT: Giriş direncini ölçerken girişe seri R = 500 bağlanacaktır. Gerilimler osiloskopla, dirençler ohmmetre ile ölçülecektir. 3 - Aynı ölçümleri, 10 kHz için yapınız. Sonuçları yazınız. III- Kondansatörlü Bir Devrenin GiriĢ- ÇıkıĢ Empedansının Ölçülmesi 1 - Şekil 3.7 deki devreyi kurunuz. ġekil 3.7 2 - Sinyal üretecini önce 100 Hz, 5VTT değere ayarlayarak giriş ve çıkış empedanslarını ölçünüz. NOT: Girişe seri 500 direnç bağlayınız. 3 - Aynı ölçümleri 10 KHz frekans için tekrarlayınız. Sonuçları yazınız. SORULAR 1- Şekil 3.8.a daki devrenin giriş empedansı nedir? ġekil 3.8.a Yol gösterme: R4 ve R5 paralel dirençlerinin eşdeğeri R dirençlerini dönüşümü yaparak, bulunur. 36 Ra R2 R3 238.5 R2 R3 R Rb R2 R 253.8 R2 R3 R Rc R3 R 119.5 R2 R3 R ġekil 3.8.b Girişten görülecek eşdeğer direnç Rg = 470 + 238.5 + 253.5 = 962 olur. Girişe, içdirenci Z0 = 50 olan ve 12 V’luk bir gerilim kaynağı bağlandığında çıkış empedansı ne olur? 2 - Şekil 3.9 daki devreyi düşünelim. ġekil 3.9 Bu devrenin çıkış empedansı nedir? Girişten içdirenci Z0 = 50, 100 Hz ve 12 V’luk bir gerilim kaynağı bağlandığında çıkış empedansı ne olur? Frekansı 10 kHz’ e çıkarttığımızda giriş ve çıkış empedansları ne olur? 3 - Şekil 3.9 daki devrede R1 direnci yerine L = 10 mH değerinde bir bobin bağlansaydı giriş ve çıkış empedansları ne olurdu? B) Türev Alıcı ve Entegre Edici Devreler Deneyin Amacı : Bir kare dalganın türev alıcı ve entegre edici devrelerle incelenmesi. Ön Bilgi : Bir RC devresinin türev ve integral alma kavramlarını ve bu uygulamanın gereklerini açıklamak için Şekil 3.10 daki devreyi gözönüne alalım. 37 ġekil 3.10 Karedalga şekilli bir yarım dalga pulsu (Şekil 3.11), seri direnci R ve başlangıçta yüksüz C sığasından oluşan RC devresinin girişine uygulansın. Seri RC devresi, çıkışın R veya C üzerinden alınmasına ve belli sınırlamaların çıkış voltajları üzerinde sürdürülmesine bağlı olarak yaklaşık bir türev veya integral alıcı olarak görevlendirilebilir. ġekil 3.11 Eğer devrenin zaman sabiti, puls genişliği T1 yanında çok kısa yapılırsa ( « T1) kondansatör üzerindeki voltaj VC , giriş voltajını yakından izleyecek ve sadece Vg den biraz daha küçük olacaktır. Bu her zaman VC Vg 1 olmasını istemeğe özdeştir. O zaman ani akım iC dVg dVC C dt dt 2 dir. Denklem 1 i ve Ohm yasasını kullanarak R üzerindeki voltajı VR R i RC dVg dt 3 buluruz. Bu sonuç, Denk. (1) deki sınırlama altında, direnç üzerindeki voltajın giriş voltajının zamana göre türevi ile devrenin zaman sabitinin çarpımı olduğunu gösteriyor. Yaklaşıklık VC Vg şartının korunmasına yani VR « Vg yapılmasına bağlıdır. 38 RC devresini bir integral alıcı olarak kullanmak için çıkışı C üzerinden alır ve her zaman VC « Vg ve » T1 olmasını isteriz. O zaman VR Vg ve akım i VR Vg R R 4 olur. Bu akımı, kondansatörün başlangıçta yükü olmadığını varsayarak üzerindeki voltajı hesaplamada kullanırsak 1t 1 t VC idt V dt C0 RC 0 g 5 elde ederiz. Böylece VC « Vg sağlanmak şartıyla kondansatör üzerindeki voltajın giriş voltajının integrali ile zaman sabitinin tersinin çarpımı olduğunu görüyoruz. RC integral alıcı devre bir dalganın biçiminde istenilen değişikliği oluşturmakta kullanılabilir. Örneğin giriş kare dalga ise çıkış üçgen dalga olabilir. Başka bir uygulama tek bir puls veya puls gruplarının integrali olabilir. Kuşkusuz her integrasyondan sonra kondansatörü boşaltmak için bazı yollar gerekli olabilir. Bu otomatik olarak bir kıskaç devresi ve pulsla harekete geçen geçit devresi birleşimi ile yapılabilir. ġekil 3.12 DENEYSEL Araçlar: Sinyal üreteci, değişken direnç (10 k), kondansatör 0.1 F, osiloskop, bağlantı kabloları, avometre. 1- Aşağıdaki devreyi kurunuz. ġekil 3.13 2- Giriş sinyalinin frekansını f = 100 Hz’ e ve genliğini 6 VTT ayarlayarak, R direncini önce küçük değere sonra büyük değere değiştirin. Gözlediğiniz dalga şekillerini 39 birbirine göre ölçekli olarak çizerek, direncin hangi durumunda devrenin türev aldığını belirtiniz. 3- Her iki durumda dalga periyodunu ölçerek = RC değeri ile karşılaştırınız. Tahmininiz doğru çıktı mı? 4- Aynı işlemleri girişten uygulanacak sinüs ve üçgen dalga biçimleri için de yapınız. 5- Devrede aşağıdaki gibi elemanların değerini ve yerini değiştirerek gözlemlerinizi tekrarlayınız. Bir önceki devreyle karşılaştırınız. Fark nedir? ġekil 3.14 SORULAR 1. Türev ve integral alma durumunda zaman sabiti = RC ile işlem gören sinyalin T periyodu arasında nasıl bir ilişki vardır? 2. Türev ve integral alma durumunda giriş voltajı Vg ile çıkış voltajı Vç arasında nasıl bir ilişki vardır? Niçin? 3. RC devresinde direncin değeri kondansatör empedansı yanında nasıl bir değer aldığında devre türev veya integral alır? 4. Türev ve integral işlemi seri bağlı bir direnç ve bobinden oluşan RL devresi ile de mümkündür. RL devresinin bu işlemleri nasıl yaptığını teorik olarak gösteriniz. 40 Deney No : E4 Deneyin Adı : Yarıiletken Diyotlar, Kırpıcı ve Kıskaç Devreleri Deneyin Amacı :: 1- Yarı iletken diyotların tanıtılması, 2- Bir diyotun iletim ve tıkama yönünün bulunması, 3- Bir diyotun gerilim-akım karakteristiğinin çizilmesi, ohmmetre ile bir diyotun kontrolü. 4- Kırpıcı ve kıskaç devrelerin tasarlanması ve kullanım alanlarının belirlenmesi. Ön Bilgi : Yarıiletkenler Elektroniğine GiriĢ Yarı iletkenler, elektrik özellikleri iletkenlerle yalıtkanlar arasında değişik bir davranış gösteren maddelerdir. Uygulama alanı son yıllarda çok genişlemiş olan yarı iletkenler çeşitli elektronik elemanların ve düzeneklerin temel taşlarını oluştururlar. Diyotlar, transistörler, fotodiyotlar, fotoseller, çeşitli entegre devreleri hep yarı iletkenler kullanılarak yapılmaktadır. Yarı iletkenlerin fiziksel temellerini burada uzun uzun tartışmayacağız. Katıhal fiziğinin ayrıca bilinmesi gereklidir. Biz, sadece yarı iletken devre elemanlarının elektriksel özelliklerini, karakteristiklerini ve belli başlı kullanma yerlerini özlü bir uygulama olarak öğretmeye çalışacağız. En çok bilinen yarı iletkenler silisyum ve germanyum elementleridir. Diğer metallerde, elektrik iletkenliği sıcaklıkla ters orantılıdır. Yani sıcaklık arttıkça, iletkenlikleri azalır. Yarı iletkenlerde ise iletkenlik sıcaklıkla artan bir özellik gösterir. Normal şartlarda bir metale göre oldukça fazla elektrikî dirence sahip yarı iletkenlerin direnci, sıcaklık arttıkça eksponansiyel (üstel) bir düşüş gösterir. Bundan başka, yarı iletkenler içine çeşitli maddeler karıştırılarak iletkenlikleri büyük ölçüde arttırılabilir. Herhangi bir maddenin iletkenliği, madde içinde az veya çok serbestçe hareket edebilen elektronların varlığına bağlıdır. Normal metallerde alçak sıcaklıklarda bile bir çok hareketli elektron bulunur. Germanyum veya silisyum gibi yarı iletkenlerde ise, kristal yapı dolayısıyla alçak sıcaklıklarda hiç serbest elektron yoktur. Her atomun sabit değerlik elektronu ve kristal örgüsü içinde düzgün eşkenar dörtyüzlüsünün köşelerine yerleşmiş en yakın dört komşu atomu vardır. Her değerlik elektronu en yakın komşulardan biriyle bir kovalent (paylaşılmış elektron) bağ çiftine katılır. Böylece bütün 41 değerlik elektronları atomlara bağlanmıştır ve hiç biri serbestçe hareket edemez. Bu bağları koparmak için az bir enerji yeterlidir (Silisyum için 0.3eV, Germanyum için 0.7eV’ dir.). Bu enerji termik hareketle sağlanabilir. Yani sıcaklık yükseldikçe kopan bağ sayısı artar ve serbest kalan elektronlar, sayıları oranında iletkenliği arttırırlar. Artı (pozitif) yüklü boşluklar veya delikler de, komşu elektronların adım adım yer doldurmasıyla hareket edebilirler. Böylece bunlarda iletkenliğe ilave bir katkıda bulunurlar. Yarı iletkenlerde, iletkenliğin sıcaklıkla artmasını az çok anladık. Yabancı maddelerden arındırılmış böyle iletkenliğe, yarı iletkenin kendine özgü (intrinsic) iletkenliği denir. Şimdi de, yarı iletken içine yabancı maddeler karıştırarak iletkenliğin arttırılmasını tartışalım. Yarı iletken kristalinin oluşumu sırasında, arsenik gibi beş değerlikli elektronu olan bir elementten bir miktar karıştırılırsa (saflık bozulursa) elektronlardan dördü kovalent bağa girer, fakat beşincisi çok zayıf olarak bağlı (bağ enerjisi 0.01eV kalır) ve düşük sıcaklıklarda bile kolayca yerinden koparılabilir. Yapıyı oluşturan atomlar, negatif yüklü akım taşıyıcılar verdikleri için bu tip safsızlığa VERİCİNEGATİF veya n- tipi safsızlık denir. n- tipi bir yarı iletkenin normal sıcaklıktaki iletkenliği, kristal içinde karışmış yabancı elementlerin elektronlarından ileri gelir. Benzer şekilde, gallium gibi üç değerlikli elektronu olan yabancı bir atom yarı iletken kristali içinde dört bağı tamamlamak için komşu germanyum atomundan bir elektron alabilir. Bu, komşu atomda bir boşluk, bir delik bırakır. İşte bu delik iletkenliğe katkıda bulunmak üzere kristal içinde hareket edebilir. Böyle bir safsızlığa ALICIPOZİTİF safsızlık ve bu yolla oluşturulan yarı iletken maddeye de p- tipi yarı iletken denir. Yarı iletken devre elemanlarını (diyot, transistor, entegre gibi) oluşturan yarı iletkenler, bu iki tip yarı iletkenin birbirine çeşitli şekillerde eklenmesiyle oluşturulur. ġekil 4.1. Birbirine eklenmiş p ve n tipi yarı iletkenler boyunca dağılmış yabancı atomların oluşturduğu boşluklar. 42 ġekil 4.2. Bir p-n eklemi (junction) etrafında elektronlar ve delikler eklemden sızacaklar ve yeniden birleşeceklerdir. ġekil 4.3. Bu sızmanın sonucu daha fazla sızmayı önleyecek bir elektrik alanı oluşacaktır. ġekil 4.5. Elektrik alanı zıt yönde uygulanırsa eklem üzerinde sıcaklıkla üreyen taşıyıcılardan dolayı zayıf bir akım oluşur. ġekil 4.4. İleriye doğru bir elektrik alanı uygulanırsa yeniden birleşme dolayısıyla epeyce büyük bir akım elde edilir. ġekil 4.6. Şu halde bir p- n ekleminde I- V grafiği oldukça asimetriktir. Eklemler Yarı iletken teknolojisinde, farklı bölgelerde çeşitli safsızlıklar olan ve bir uçtaki n- tipi yarı iletkenden diğer uçtaki p- tipi yarı iletkene doğru düzgün olarak değişen gereçlerin yapılması oldukça dikkat ister. Böylece bir uçta elektron fazlalığı, öteki uçta delik fazlalığı olur. Bu elektron ve delikler, eklemi geçerek azınlık taşıyıcısı oldukları karşı bölgeye sızmaya çalışırlar. Şekil 4.2 ve Şekil 4.3 de gösterildiği gibi elektrik yükünün bu yeni dağılımından doğan elektrik alanları bu sızmayı sınırlarlar. Şimdi eklem boyunca bir elektrik alanı uygulamış olalım. Elektrik alanının (E0) yönü p’ den n’ ye doğru ise (Şekil 4.4.) ortaya çıkan kuvvetler; delikleri, eklemi aşarak n bölgesine ve elektronları da zıt yönde p bölgesine doğru sürmeye çalışırlar. Böylece eklemden bir hayli akım geçer. Fakat elektrik alanı zıt yönde olsaydı (Şekil 4.5.) hem elektronlar hem de delikler eklemden uzaklaştırılacaklardı ve neticede önemsiz bir akım meydana gelecekti. Başka bir değişle p bölgesinden n bölgesine doğru uygulanan elektrik alanı, taşıyıcıları eklemden hızla geçirerek akım meydana getirirken, zıt yönde uygulanan elektrik alanı buna karşı koyar. Öyleyse, bir p-n eklemi elektrik özellikleri bakımından oldukça yönlü bir özelliğe sahiptir ve bir doğrultucu gibi işler. Yarı iletken diyotları oluşturan p-n eklemleridir. Pratikte, akım geçirme yönüne iletim yönü, zıt yöne de tıkama yönü denir. 43 İletim yönü Tıkama yönü Şimdi de, iki p-n eklemini sırt sırta birleştirerek yeni bir eklem düzeni yapalım. Meydana gelecek düzenek p-n-p veya n-p-n transistor olacaktır. Bir transistörün, işleyiş ilkeleri diyotla aynıdır. Ancak ortadaki üçüncü bölge dolayısıyla akımın miktarı, akıp akmayacağı dışarıdan kontrol edilebilir. p-n-p transistör n-p-n transistör Elektronik, akım kontrolü yapan gereçlerle uğraşan bir daldır. Yarı iletkenler bulunmadan önce, akım kontrolü için direnç, kondansatör ve bobinin yanında vakum tüpleri ve gaz deşarj tüpleri kullanılmaktaydı. Hem fazla büyük olan, hem de fazla güç harcayan bu gereçler, yarı iletkenlerin bulunmasıyla büyük ölçüde terk edilmiştir. Yarı iletkenlerin yapısı giriş kısmında kısaca anlatılmıştı. Şimdi bu konuyu atlayarak sadece, diyotun pratik özelliklerini anlatacağız. En basit yarı iletken gereç, bir p-n eklem diyotudur. Gerilim-akım bağıntısı için gerekli formüller katıhal fiziğinde ayrıntıları ile açıklanmış ve türetilmiştir. MaxwellBoltzman dağılımından I = I (V) fonksiyonu için, 0 (e eV kT 1) 1 sonucuna ulaşılır. Burada I0 kullanılan diyotun özel bir sabitidir ve en büyük V gerilimi için oluşan ters akım olarak tanımlanır. e; elektronun yükü, V; uygulanan gerilim, k; Boltzman sabiti ve T; sıcaklığı göstermektedir. I0 , e ve k sabit olduğundan akım yalnızca uygulanan gerilime ve sıcaklığa bağımlıdır. İleri denetleme (Forward bias) ve ters denetleme (reverse bias) terimleri yarı iletkenleri anlatırken sık sık kullanılır. İleri denetleme gerilimi bir p-n eklemde p’ den n bölgesine doğru akan iletim yönü gerilimi için, ters denetleme de bunun tersi durumu, yani tıkama yönünde olan gerilim için kullanılır. 44 ġekil 4.7.(b) Geri denetleme gerilimi. Diyot tıkama yönünde olduğundan, yok denecek kadar az bir akım akıtır. ġekil 4.7.(a) İleri denetleme gerilimi. Akım diyodun iletim yönünde fazladır. Bundan sonra, diyot için devre sembolünü kullanacağız. Devre sembolü Şekil 4.8 de gösterilmiştir. ġekil 4.8 Semboldeki ok yönü ileri denetleme geriliminde, akım yönünü gösterir. Yani kolay akım yönü ok yönüdür. Ġleri Denetleme Volt-Amper Karakteristiği Elektronik elemanlarda, elemanın kimliğini, ilgili değişkenlere göre çizilen karakteristik eğriler tayin eder. Diyot için gerilim, akım, sıcaklık ve cam kılıflı diyotlar için ışık başlıca değişkenlerdir. Denklem 1 sadece tek tip (p veya n tipi) yarı iletken için geçerli fonksiyondur. Değişim eksponansiyel (üstel) dir. Fakat, iki ayrı iletken ekleminde durum tamamen değişiktir. Bu sebepten dolayı karakteristik eğrileri deneylerle çizilir. Bir diyotu, Şekil 4.9 deki gibi bağlayalım. Buradaki direnç, akımı sınırlamak içindir. İleri denetleme gerilimini sıfırdan başlayarak arttıralım. Belirli bir gerilim değerine kadar akım çok az olacaktır. Belirli gerilim, ki buna minimum ileri denetleme gerilimi denir, silisyum için ~0.7V, germanyum için ~0.3V değerindedir. Bu değerden sonra akım, eklemde çok az bir direnç ile karşılaşır. ġekil 4.9 45 Geri Denetleme Volt-Amper Karakteristiği Şimdi de diyotun yönünü değiştirelim ve gerilimi yavaş yavaş yükseltelim. Gerilim oldukça büyüdüğü halde akım sıfıra çok yakın olacaktır. Ancak belirli ve çok yüksek bir gerilimde diyot ters yönde iletime geçecektir. Bu tür gerilime ters denetleme (reverse bias) gerilimi denir. Normal bir doğrultucu diyot için ileri denetleme gerilimi (Vi) ile ters denetleme gerilimi (Vg) arasında V g » Vi şartı geçerlidir. ġekil 4.10 Zener Diyotlar (Z-Diyotlar) Eklemi oluşturan yarı iletkenlerin yapılışında karışım madde miktarı değiştirilerek geri denetleme gerilimi istenen değere ayarlanabilir. Bütün diyotların tıkama yönlerinde, eninde sonunda bir gerilimde iletim yapacaklarını biliyorduk. Zener diyot bu prensibe dayanır; geri denetleme gerilimi ayarlı diyot demektir. Dolayısıyla kullanma alanı da farklı olmalıdır. İletim yönünde, ileri denetleme gerilimleri yine silisyum ve germanyum için sırasıyla 0.7V ve 0.3V tur. Geri denetleme gerilimleri birkaç volttan birkaç yüz volta kadar değişen zener diyotlar üretilmektedir. ġekil 4.11. Zener diyot sembolü. Zener diyotların geri denetleme gerilimleri belli bir değerde bulunduğu için bunlar gerilim kararlılığında (stabilizasyon) kullanılırlar. EK BİLGİLER Üretici firmalar, ürettikleri diyotların çeşitli karakteristiklerini de kataloglarında toplamışlardır. Bir diyotu yada zener diyotu kullanırken bütün karakteristiklerinin çok iyi bilinmesi gerekir. Örnek olarak, kod numarası 1N4148 olan ve yüksek frekans 46 sinyallerinin doğrultulmasında kullanılan silisyum diyotu ele alalım. Teknik katalog bilgileri şunlardır: Tıkama yönü gerilimi (reverse bias) : Max. 75V Ortalama iletim yönü akımı : 75mA (max. 225mA) 10mA akarken uçlarındaki gerilim : 1V Tıkama yönü kaçak akımı (V =20V) : 25nA Yükselme zamanı : 4ns Üzerinde harcanabilecek güç (T=25C) : 500mW Bu verilerin anlamları Ģunlardır: Tıkama yönünde uygulanacak gerilim 75 Voltu, iletim yönünde akıtılacak akımın değeri 75mA yı aşmamalıdır. Eğer iletim yönü akımı alternatif akım ise veya dalgalı ise maksimum değer 225mA den fazla olmamalıdır. Yapım toleransı nedeniyle içlerinden 10mA akım akarken diyotun iki ucundaki gerilim düşmesi diyottan diyota değişebilir. Fakat ortalama durumda bu değer 1Volttur. Tıkama yönünde 20V uygulandığında diyotun akıtacağı kaçak akım en fazla 25nA. Benzer bir germanyum diyotta bu kaçak akım bu değerin yaklaşık 1000 katı değerindedir. Bu yüzden silisyum diyotlar ideale yakın diyotlardır. Diyot uçlarına alternatif gerilim uyguladığımızı düşünelim. Gerilim pozitif olduğunda diyot ileri denetleme altında olacağından iletim halindedir. Ama gerilim negatif olduğu zaman, geri denetleme gerilimi uygulandığından diyot tıkama durumunda olacaktır. Fakat bu tıkama ani değildir. Kısa bir süre daha diyot iletimde kalacak, sonra tıkamaya geçecektir. Bu geçiş süresine yükselme zamanı (rise time) denmektedir ve bu süre, diyotun kullanılacağı frekans bölgesini tayin eder. Örnek olarak, 100kHz frekanslı bir radyo sinyalini ele alalım. Bu sinyalin periyodu T 1 100 10 3 10 s değerindedir. 1N4148 diyotunun yükselme zamanı 4ns, bu değer yanında küçük olduğundan, rahatlıkla kullanılabilir. Fakat bir de 1N4001 gibi bir doğrultucu diyotu ele alalım. Bu diyotun yükselme zamanı 30s = 30000 ns değerindedir. Yani 1N4001 diyotu 100kHz frekans değişimine duyarsızdır. Bu tip doğrultucu diyotlar ancak 50-60 Hz şebeke frekanslarında çalıştırılabilirler. Daha yüksek frekanslarda kullanılmaları işaretin niteliğini ve şeklini bozar. 47 ġekil 4.12. Yükselme zamanının işaret üzerine etkisi Tabloda son olarak diyot üzerinde harcanmasına izin verilen gücün maksimum 500mW olabileceği belirtilmiştir. Önemli bir nokta, parantez içinde verilen T=25C değeridir. 500mW güç değeri 25C çevre sıcaklığında geçerlidir. Daha yüksek sıcaklıklarda diyot soğuyamayacaktır ve sıcaklık ta karakteristiği değiştireceğinden, harcanan güç daha düşük tutulmalıdır. Şimdi çevre sıcaklığının T=25C olduğunu varsayarak 500mW değerinin ne V2 olduğuna bakalım. Güç bağıntısının W VI I 2 R olduğunu biliyoruz. Bu R durumda Şekil 4.13 deki devreyi ele alalım. ġekil 4.13 Devreye uygulanan gerilim V olduğunda devreden I kadar akım geçeceğinden, V RI Vi olacaktır. Vi diyotun ileri denetleme durumunda uçlarında oluşacak gerilimdir. (Silisyum için 0.7V, germanyum için 0.3V). Bu durumda devrede harcanan güç W RI 2 Vi I olacaktır. Sadece diyot üzerinde harcanan gücü, yani Wd Vi I eşitliğini alırsak, maksimum güç tüketim durumunda 500mW 0.5W (0.7V ) I I 0.5W 0.7 A 700mA 0.7V olmalıdır. Daha yüksek akımlar diyotun sıhhati bakımından tehlikelidir. a) Kırpıcı devreler: Diyotlar güç kaynaklarından başka yerlerde de kullanılırlar. En büyük uygulamaları kare dalga pulsları ile çalışmak için düzenlenen devrelerdir. 48 Diyotların doğrultma belirtkenleri sinüs dalga işaretleri ile görev yapan devrelerde kullanılır. Şekil 4.14 de görüldüğü gibi AC kaynağa paralel olarak bağlanan iki diyottan oluşan diyot kırpıcı devreyi göz önüne alalım. ġekil 4.14 : Diyot kırpıcı devre V1 ve V2 , her biri diyotu ters öngerilimde besler. Giriş gerilimi işareti V1 den büyük olur olmaz D1 diyotu iletir ve seri R direnci üzerinden gerilim düşmesine neden olur. Benzer biçimde giriş gerilimi V2 den negatif olduğu zamanlar D2 diyotu iletir. Böylece çıkış dalga biçimi, ters öngerilimler olan V1 ve V2 ile bu gerilim değerine kırpılmış ve sınırlandırılmış olur. Kırpma işlemi seri direnç yük empedansından çok daha büyük olduğu zaman etkindir. ġekil 4.15. Diyot kırpıcının çıkış dalga biçiminde maksimum genlikler önbesleme gerilim değerlerine sınırlandırılmıştır Şekil 4.14, Şekil 4.15 de de görüldüğü gibi bir sinüs dalga üretecinden verilen dalgaları çıkışta kare dalgaya dönüştürebilir. Eğer V1=V2 ise ve giriş işaretinin genliği önbesleme geriliminden oldukça yüksek ise çıkıştaki dalga biçimi bir kare dalgadır. Eğer V2=0 ise çıkış hiçbir zaman negatife kaymaz ve dalga biçimi pozitif olarak devam eden bir kare pulsları treni olur. Kırpma işlemi girişteki herhangi bir dalga biçimi için yürür ve ters önbesleme gerilimleri V1 ve V2 değiştirilerek ayarlanabilir. Kırpıcı devreler; 1-Giriş gerilimlerini, önbesleme geriliminin ayarlandığı güvenilir gerilim değerlerine sınırlandırdığı için koruyucu devre olarak kullanılır. 49 2- Radyo alıcı devrelerinde sınırlandırıcılar çoğu kez kuvvetli gürültü pulslarının genliklerini istenilen işaretin büyüklüğünün mertebesine sınırlayarak bu pulsların etkilerini azaltmak için kullanılırlar. 3- İşaretin dalga biçiminin ani genliği önbesleme gerilimlerinden küçük kaldığı sürece işaret bozulmadan yayılması için kullanılır b) Kıskaç devreleri: Bir diyot kıskaç devresi Şekil 4.16 de görüldüğü gibidir. ġekil 4.16. Diyot kıskaç devresi Önce önbesleme gerilimi V nin sıfıra eşit olarak ayarlandığı durumu dikkate alalım. Diyot her bir negatif devrinde iletir ve böylece kondansatörü giriş işaretinin negatif tepe değerine eşit bir gerilimle yükler. Eğer yük akımı sıfırsa kondansatör yükünü pozitif yarı devir de korur. Çünkü bu durumda diyot gerilimi ters yöndedir. Öyle ise çıkış gerilimi VÇ=Vg+VT dir. Burada VT giriş geriliminin negatif tepe değeridir. Önceki denkleme göre çıkış işaretinin dalga biçimi giriş işaretini yineler yalnız işaret kondansatör üzerindeki DC gerilimine eşit bir miktarda kaydırılır. Sinüssel bir girişe karşılık gelen çıkış dalga biçimi Şekil 4.17 de gösterilmiştir. Şekilden görülen şudur, sinüs dalganın negatif tepelerini sıfır gerilim değerine kıskaçlar. Bu her zaman böyledir ve giriş geriliminin genliğinden de bağımsızdır. ġekil 4.17. Şekil 4.16 daki diyot kıskaç devresinde V=0 olduğu zaman çıkış dalga biçiminin negatif tepe değeri sıfıra kıskaçlaşmıştır. Eğer Şekil 4.16 da önbesleme gerilimi, V, sıfırdan başka bir değere ayarlanırsa kondansatör VT+V 'ye eşit bir gerilimle yüklenir. Bundan ötürü negatif tepeler V gerilimine kıskaçlanır. Aynı biçimde önbesleme -V olduğunda negatif tepeler bu gerilime 50 kıskaçlanır. Diyotun kutupları ters çevrildiğinde giriş dalgasının pozitif tepeleri önbesleme gerilimine eşit bir gerilime kıskaçlanmış olur Diyot kıskaçlar, devrelerde belirli noktalarda gerilimlerin tepe değerlerinin sabit olmasının gerekli olduğu yerlerde kullanılır. EK BİLGİLER Buraya kadar incelediğimiz doğrultucu diyotlar ve zener diyotları dışında pek çok uygulamalar için değişik diyotlar üretilmektedir. Gerekli bilgiler çeşitli kaynaklardan sağlanabileceğinden burada sadece bu diyotların neler olduğunu kısaca gözden geçirelim: - Şebeke geriliminin doğrultulması için doğrultucu diyotları. - Besleme gerilimlerinin kararlılığı için zener diyotları. - Yüksek frekans, küçük genlikli sinyallerin doğrultulması için germanyum diyotları. - Çeşitli işaretlerin seçimi için anahtarlama diyotları. - Dijital tekniğinde mantık(Logic) devrelerinin yapımında kullanılan diyotlar. - Işıklı gösterim için LED (ışık yayan diyot-Light Emitting Diode) diyotlar. - Gerilime göre sığası değişen ve radyo- TV alıcılarda kullanılan kapasitif diyotlar. - Basit sinyal üreteçleri olarak tünel diyotlar. - Mikrodalga uygulamaları için Scottki (Esaki) diyotları. - Yüksek frekanslarda ayarlı direnç olarak PIN diyotları. DENEYLER NOT: Diyot üzerindeki ok yönü ( n tarafı veya katot) ileri denetleme akım yönünü gösterir. A-) 1 - Aşağıdaki devreyi kurunuz. (Direnç akımı sınırlamak içindir.) 51 2 - Güç kaynağını 4 volta ayarlayınız. Reostayla 0 volt gerilimden başlayarak, diyot uçlarındaki gerilimi bir miktar (~0.1 V) arttırınız. Ampermetreden geçen akımı okuyunuz. Bundan sonra her bir 100mV gerilim artışı için ampermetreden geçen akımı kaydediniz. Reostayı bu şekilde sonuna kadar getiriniz. Sonuçları aşağıdaki tabloya girin. 3 - Diyot uçlarındaki gerilim 0.4V iken diyotu hafifçe ısıtınız ve ölçü aletlerindeki değişmeyi gözleyiniz. Ne oldu? 4 - Kaydettiğiniz V ve I değerlerini bir grafiğe aktarınız. 5 - Diyotun yönünü ters çevirerek bu sefer güç kaynağının en yüksek geriliminde, V ve I değerlerini alınız. 6 - Aynı deneyleri, AA119 ve 9.1V (Zener) diyotları için tekrarlayınız. Grafikleri çiziniz. 7 - Avometreyi x10direnç konumuna alarak (direnç ölçü konumuna), her üç diyotun her iki yönünden direnci ölçünüz. Gözlemlerinizi belirtiniz. B-) a) Diyot kırpıcı devresi 1- Şekil 4.14 deki devreyi kurunuz. 2- V1 ve V2 kaynaklarını 2 Volta ayarlayınız. 3- Sinyal jeneratöründen girişe 1kHz, 6VTT değerlerine sahip sinüs sinyali uygulayınız. 4- Osiloskoptan girişe göre çıkışı ölçekli olarak çiziniz. 5- Sinyal jeneratöründen girişe 1kHz, 15VTT değerlerine sahip sinüs sinyali uygulayınız ve 4. maddeyi tekrar uygulayınız . 6- V1 = 0 ve V2 = 2V yaparak 3. ve 5. maddeyi tekrar yapınız. 7- Elde etmiş olduğunuz sonuçları yorumlayınız. b) Diyot Kıskaç Devresi 1- Şekil 4.16 daki devreyi kurunuz. 2- V voltaj kaynağını 0 Volta ayarlayınız. 3- Sinyal jeneratöründen girişe 1kHz, 6VTT değerlerine sahip sinüs sinyali uygulayınız. 4- Osiloskoptan girişe göre çıkışı ölçekli olarak çiziniz. 5- V= 1, 2, 4 volt yaparak 3. ve 4. maddeleri tekrar yapınız. 52 6- Elde etmiş olduğunuz sonuçları yorumlayınız. SORULAR 1 - Bir diyot hangi şart altında iletime geçer? Deneye dayanarak cevaplandırınız. 2 - 1N4001 diyotu için ileri denetleme gerilimi nedir? 3 - Daha önce öğrendiklerinize ve ileri denetleme gerilimlerine bakarak Diyotların hangi yarı - iletkenden yapıldığını söyleyiniz. 4 - 9.1 V zener diyotun geri denetleme gerilimi nedir? 5 - Çizdiğiniz Volt-Amper karakteristiklerinin hangi bölgeleri doğrusaldır? 6 - Doğrusal ve doğrusal olmayan bölgelerde direnç hakkında ne söyleyebilirsiniz? 7 - Tanımadığınız ve üzeri silinmiş bir diyotun anot ve katodunu nasıl bulabilirsiniz? 8 - Deney a ve b deki devre şekillerinin çıkış sinyallerini teorik olarak hesaplayınız. 9 - Kıskaç ve kırpıcı devreler nerelerde kullanılır? 10- Kıskaç ve kırpıcı devreler arasındaki farklar nelerdir? 11- Kıskaç devresinin çıkış uçlarına daha büyük değerde bir yük direnci bağlanırsa sizce devreye ne faydası olabilir? 12- Kırpma işlemi ne zaman daha etkindir? Niçin? 53 Deney No : E5 Deneyin Adı : Yarım Dalga-Tam Dalga Doğrultucular, Köprü Doğrultucular, Filtreleme Deneyin amacı :: 1-Yarım dalga doğrultucuların çıkış dalga şekillerinin gözlenmesi, ölçülmesi. 2-Tam dalga doğrultucuların çıkış dalga şekillerinin gözlenmesi, ölçülmesi. 3-Köprü doğrultucuların çıkış dalga şekillerinin gözlenmesi, ölçülmesi. 4-Çıkış dalga şekillerinin kondansatör yoluyla filtrelenmesi,dalgalanmanın azaltılması. Ön Bilgi : Bir önceki deneyimizde diyotların özelliklerini öğrenmiştik. Bu deneyimizde en yaygın diyot uygulaması olan doğrultma devrelerini inceleyeceğiz. Şekil 1' deki alternatif gerilimi ele alalım. Normal halde, gerilimin değeri pozitif ve negatif değerler arasında sürekli değişecektir. Eğer devreye bir doğrultucu diyot koymuşsak, gerilim pozitifken, diyot ileri denetleme gerilimi etkisinde iletim yapacak , yani akım geçirecek gerilim negatifken, diyot geri denetleme gerilimi etkisinde iletim yapmayacaktır. Bu durumda, gözlenen gerilim sadece pozitif alteransları olan bir şekle girer. (a) (b) ġekil 5.1.a)Normal bir alternatif gerilimin gerilim-zaman grafiği. b)Devreye iletim yönünde doğrultucu takıldığında negatif alteranslar kesilerek sadece pozitif alteranslar iletilir. Evlerimizde, işyerlerimizde bulunan şebeke gerilimi 50Hz frekanslı alternatif gerilimdir. Bunun yanında hayatımıza girmiş pek çok elektronik cihaz(radyo,TV,v.s.) doğru gerilimle çalışan cihazlardır. Bu cihazlar için teknik bakımdan en ideal güç 54 kaynakları piller ya da akümülatörlerdir. Fakat bunların pahalı olması, fazla güç için ağır olmaları ve masrafın artması, şebeke gerilimiyle çalışan ve bizim adaptör dediğimiz güç kaynağının tercih edilmesinin başlıca sebebidir. Diyotların tek yönlü (belirli bir gerilim aralığında) olmaları, ilk uygulamasını alternatif gerilimlerin doğrultulmasında bulmuştur. Yani, ilk önce alternatif gerilimin sadece pozitif kısmını alarak doğru gerilim güç kaynağı yapımına başlanır. Doğrultucu Elemanlar Silisyum doğrultucular (diyotlar), belirli miktarda yabancı maddenin silisyum kristalleriyle karıştırılması ile elde edilir. Yapılan doğrultucular içinde ideale en yakın doğrultucudur. Selenyum, germanyum, bakır-oksit doğrultucuların yanında silisyum doğrultucular oldukça iyi sonuçlar verirler. Yüksek sıcaklıkta (T=175C) çalışabilirler. Geri denetleme (reserve bias) gerilimleri yüksek, geri kaçak akımı çok azdır ve iletim akımı istenen miktarda olabilir. İdeal bir doğrultucu, iletim yönünde sıfır direnç, tıkama yönünde sonsuz direnç gösteren bir elemandır. Bu ideal doğrultucuya, üretilenler içinde en yakın olanlar silisyum doğrultuculardır. Piyasada, fiyatı artmakla birlikte, birkaç yüz miliamperden, birkaç bin ampere kadar akım iletebilen doğrultucular mevcuttur. Doğrultucuların (genelde bütün diyotların) devrede gösterdikleri direnç değişken bir dirençtir. Yani direnç, diyot uçlarındaki gerilime ve içinden geçen akıma bağlıdır. Bu durumda bir diyotun devre içindeki direnci bulunmak isteniyorsa, gerilim ve akım bilinmelidir. Bir diyotun direnci, dc veya statik direnç ve ac veya dinamik direnç olmak üzere iki çeşittir. Diyotun, belirli bir çalışma noktasındaki direncine dc veya statik direnci denir. Şu şekilde hesaplanır; Rdc VD ohm ID Örneğin, iletim durumunda, 1 amper akım akıtan bir diyot için direnç, Rd c 0.7V 0.7 1A olur. Aynı diyot 100mA akıttığı zaman direnci, Rd c 0.7V 7 100mA olur. 55 Geri denetleme durumunda direnç, eğer denetleme gerilimi 10V ve kaçak akım 10A ise, Rd c 10 6 6 10 1 M 10 10 olur. Doğrultucuların bir diğer özelliği de karakteristiklerinin çevre sıcaklığıyla değişmesidir. Bunun yanında, fazla sıcaklıklarda doğrultucu yarı-iletkenlik özelliğini tamamıyla kaybeder. Silisyum için bu sıcaklık 175C dir. Sıcaklık daha fazla olmamalıdır. Bu yüzden yüksek akımda çalıştırılacak doğrultucular, akıma dayanıklı olmalı, gerekirse soğutucu üzerine takılmalıdır. Kataloglardan (Deney 4’e bakınız), diyot üzerinde harcanabilecek maksimum güç verilmiştir. Harcanan güç bu değerin altıdaysa sorun yoktur. Eğer bu değerin üstüne çıkarsa, eklem sıcaklığı da artacağından özellik kaybolur. Bunu önlemek için, o devreden geçen akıma ve bu akımda çalışacak diyotun harcayacağı güce göre doğrultucu seçilmelidir. Elimizde yüksek akıma dayanıklı diyot yoksa ve devrenizden yüksek akım geçiyorsa, yeteri kadar küçük akım değerli diyotu paralel bağlayabilirsiniz. Aynı şekilde ters denetleme gerilimi yüksek olan devreler için bir kaç doğrultucu seri bağlanarak ters denetleme gerilimini arttırılabilir. ġekil 5.2. Paralel ve seri bağlanmış doğrultucular. Tam Dalga Doğrultucu Tepeden-tepeye (dolayısıyla etkin) değerleri olan ve bir uçları ortak iki alternatif gerilim düşünelim. (Böyle bir gerilimi üç uçlu simetrik transformatörlerden sağlayabiliriz.) Orta uca göre ölçüldüğünde, iki gerilimin 180 faz farkıyla salındıklarını görürüz. 56 ġekil 3 a) 180 faz farkıyla salınan iki alternatif gerilim. b) Bu gerilimlerin her birinin aynı yönde doğrultulmuş şekli. Bu iki gerilim ucuna aynı yönde iki doğrultucu bağlayalım. Her iki gerilim, yarım dalgada olduğu gibi doğrultulacaktır. Doğrultulan bu dalgaların toplamı, ardı ardına aralıksız devam eden pozitif alteranslar olacaktır. ġekil 5.4. Zıt fazlı iki ayrı gerilimin doğrultulduktan sonraki toplamları. Köprü Doğrultucular Elimizde her zaman simetrik çıkışlı, üç uçlu transformatör bulunmayabilir. Daha sonra göreceğimiz filtreleme işleminde, tam dalga doğrultulmuş gerilimlerin, yarım dalga doğrultulmuşlara göre bazı üstünlükleri vardır. Tam dalga doğrultulmuş gerilimler her zaman tercih edilir. İki çıkışlı alternatif gerilim kaynaklarının tam dalga doğrultulması, doğrultucuların köprü bağlanması yoluyla her zaman mümkündür. Şekil 5.5' deki devreyi 57 göz önüne alalım. Salınım C noktasında pozitif alteranstayken D1 iletimde olacaktır. Aynı alteransta transformatörün diğer ucu, negatif alteransta olduğundan D3 diyotu da iletimde olacaktır. D2 ve D4 bu anda ters denetlemede olduğundan tıkamada olacaklardır. Benzer fakat ters durum, salınım negatif alteransa geçtiğinde olacaktır. D2 ve D4 iletimde, D1 ve D3 tıkamada (kesilimde) olduğundan ikinci bir pozitif yarım dalga E çıkışında belirecektir. Dolayısıyla, köprünün E çıkışında tam dalga şeklinde doğrultulmuş bir gerilim gözlenecektir. ġekil 5.5. Köprü doğrultucu şeması. Filtreleme Eğer, elektronik cihazlar, doğrultucudan çıkan şekliyle bir gerilim uygularsak hiçte iyi bir netice alamayız. Uygulayacağımız gerilim 0 ve Vmax arasında değişen bir gerilimdir. Kısacası böyle bir gerilimi kullanamayız. Kullandığımız gerilim, pil yada bataryaların gerilimi gibi düzgün ve ideale yakın olmalıdır. ġekil 5.6. Bir doğrultucudan çıkan gerilim ve bir pil geriliminin gerilim-zaman grafikleri. Kondansatörlerin, bir gerilim altında nasıl davrandıklarını biliyoruz. Bir kondansatör, önce; uçlarına uygulanan gerilim değerine ulaşıncaya kadar yüklenecektir. Gerilim uçlarından ayrıldığında kondansatör yüklü kalır. Fakat irtibatı kesmeden gerilim değerini azaltırsak, kondansatör, yükünü devrenin diğer kısmına vererek gerilim değerini eşitlemeye çalışır. 58 ġekil 5.7. Tek bir alteransın kondansatör uçlarına uygulanması ve kondansatör uçlarında meydana gelen değişmiş gerilim. Şimdi, daha önce, yarım yada tam dalga olarak doğrulttuğumuz gerilimi kondansatöre bağlayalım. Gerilim her tepe değerine ulaştığında kondansatör yüklenecek, gerilim düşüşlerinde kondansatör bu yükünü boşaltarak bu düşmeyi azaltacaktır. Dolayısıyla gerilim doğru gerilime yaklaşacaktır. ġekil 5.8. Kondansatörlerin bu özelliklerini öğrendikten sonra, şimdi kısaca, yarım ve tam dalga şeklinde doğrultulmuş gerilimlerde işlenmesine bakalım. Kondansatörün dolup boşalması zamana bağlıdır ve üstel bir şekildedir. Dolması ve boşalması için belirli sürelerin geçmesi gerekmektedir. Eğer biz bu süreleri mümkün olduğunca azaltırsak gerilimin minimum ve maksimum değerleri arasındaki fark ta azalacaktır. Dolayısıyla ideale yaklaşılacaktır. Bu süre, tam dalga olarak doğrultulmuş bir gerilimden yarım dalgaya göre kısadır. Öyleyse elde edilen gerilim de daha düzgün olacaktır. 59 Herhangi bir doğru gerilimde, gerilimin değerinde olan küçük değişmelere Ripple (dalgalanma ) denmektedir. İdeal doğru gerilimde dalgalanma hiç olmaz. Fakat yukarda elde edilen yollarla bu dalgalanma önlenemez. Fakat en aza indirilebilir. Dalgalanmayı önleme yollarından birisi, tam dalga doğrultucu kullanmaktır. Diğeri ise kondansatör değerinin olabildiğince büyük seçilmesi ile olur. Ancak fazla büyük kondansatör, doğrultucuların sıhhati bakımından tehlikelidir. Dolma esnasında ani ve yüksek akım çekeceğinden, doğrultucular yüksek akıma dayanıklı olmalıdır. En uygun olanı, üretici kataloğunda doğrultucu ile kullanılabilecek maksimum değerdeki kondansatördür. (Örneğin 1N4001 ile kullanılabilecek maksimum değer 2200 F tır.) Bir filtreleme işleminde, dalgalanma miktarı; Vd Vmax Vmin ifadesi ile verilir. Vmax değeri, filtreleme işleminden sonra gözlenen maksimum gerilim değeridir ve bu değer doğrultucuya uygulanan alternatif gerilimin ‘tepe’ değeridir. Vmin değeri ise kondansatör değerine ve uygulanan gerilim frekansına bağlıdır. EK BİLGİLER 1- DüĢük Gerilim Transformatörleri: Adaptör ve güç kaynağı yapımında, çoğu elektronik cihazlar için fazla büyük olan şehir şebeke geriliminin değerini düşürmek gerekir. Her ne kadar bu gerilim doğrultulup değeri bazı düzeneklerle düşürülebilirse de hem masraf hem kayıplar hem de tehlikesi artar. En uygun gerilim düşürme yolu transformatör kullanmaktır. (kısaca trafo diye bilinmektedir) Piyasada özel olarak sarılmış ve çeşitli çıkış gerilimleri verebilecek değişik güçte transformatörler bulunabilir. Hepsinin giriş gerilimi 110 veya 220V AC dir. Çıkış gerilimleri ve güçleri değişiktir. (Örneğin 3V, 4.5V, 9V, 12V v.s. ) Transformatörler hem ucuzdur hem de kayıpları minimum yapar. NOT: Transformatör gerilim değerlerinin ETKĠN değer olduğuna dikkat ediniz. Sinüzoidal gerilimler için tepe gerilimi ile etkin gerilim arasında, Vetkin Vtepe 2 bağıntısı vardır. 2- Dalgalanmayı Azaltmak Ġçin Ek Düzenekler: Tek bir kondansatörle filtrelenmiş gerilimlerin dalgalanması fazla olabilir. Bunu azaltmanın çeşitli yolları vardır. Bunlardan ikisini şimdilik burada anlatacağız. Yollardan birisi; zincirleme RC tipi filtreler ( filtre) koymaktır. Her bir filtre, bir önceki filtreden çıkan dalgalanmayı belirli 60 oranlarda azaltır. Pek tabidir ki bir kaç filtreden sonra konan filtrelerin etkisi önemsenmeyecek kadar az olacaktır. ġekil 5.9. Zincirleme RC Tipi ( Tipi ) Filtre. İkinci yol zincirleme şok bobinli tipi filtredir. Dalgalanma frekansından daha düşük frekanslarla duyarlı sarılmış bobinler, dalgalanma frekansına duyarsız olacaklarından, dalgalanmayı büyük ölçüde azaltacaklardır. Ancak, böyle sarılmış bobinlerin hacimleri de oldukça büyük olduğundan çok özel amaçlı besleme devrelerinde kullanılırlar. Örneğin; max. 25Hz frekansa duyarlı bir bobine 50Hz uyguladığınızda bobin bunu hissedemeyeceğinden çıkışında doğruya yakın bir gerilim verir. NOT: Bobinlerin dinamik dirençleri XL=iWL dir(i kompleks sayıdır). W büyüyünce dinamik direnç te büyür. ġekil 5.10. Tek bir tipi şok bobinli filtre. İstenirse daha fazla halka eklenebilir. DENEYLER Araçlar: 1-Doğrultucular: 4 adet 1N4001, Transformatör: 1 adet 2x12V, 2- Kondansatörler: 100F, 1000F(63V), Osiloskop, Bağlantı Kabloları, Reosta, 3-Dirençler: 5.6 k, 560 10W, 100 5W A - Yarım Dalga Doğrultucu 1- Aşağıda Şekil 5.11'deki devreyi kurunuz. 61 ġekil 5.11. Yarım dalga doğrultucu devresi. 2- Osiloskobun VOLTS/DIV anahtarını 2V ve SEC/DIV anahtarını 5 veya 2ms konumlarına alarak çalıştırınız. 3- Devreye transformatörlerden gerilim uygulayarak, önce transformatör çıkışını (AD arası), sonra da doğrultucu çıkışını (B-D uçları arası) osiloskoba bağlayarak gözlediğiniz işaretlerin tepe değerlerini ölçünüz. Etkin değerleri hesaplayınız. 4- B-D uçlarına önce 100F, sonra 1000F, kondansatörleri bağlayarak dalgadaki değişimi gözleyiniz. Nasıl bir gerilim gördünüz? Her iki kondansatör için Vmax ve Vmin değerlerini ölçerek dalgalanma değerlerini hesaplayınız. İki kondansatör için bu değerleri karşılaştırınız. Not: Gözlediğiniz bütün dalga şekillerini çiziniz. Not: Kondansatörün ( + ) ve (- ) kutuplarına dikkat ediniz. B - Tam Dalga Doğrultucuları: 1- Aşağıda Şekil 5.12' deki devreyi kurunuz. ġekil 5.12. Tam Dalga Doğrultucu Şeması. 2- Önce A-D sonra B-D arasındaki gerilimleri osiloskopta gözleyiniz. Tepe değerlerini ve etkin değerleri hesaplayınız. 3- B-D arasına 100F ve 1000F kondansatörleri sırasıyla takarak dalgadaki değişmeyi gözleyiniz. Dalgalanma değerlerini hesaplayarak karşılaştırınız. NOT: Dalga şekilleri çizilecektir. 62 C- Köprü Doğrultucular: 1- Aşağıda Şekil 5.13'deki devreyi kurunuz. ġekil 5.13. Köprü Doğrultucu Şeması. 2- Sırasıyla A-G ve B-G arasındaki gerilimleri osiloskopta gözleyiniz. Sonra F-G arasındaki gerilimi gözleyiniz. 3- Tekrar 100F ve 1000F kondansatörleri takarak dalgalanmayı hesaplayınız. Şekilleri çiziniz. 4- Çıkış uçlarına reostayı bağlayınız. Direnci arttırdığınızda ve azalttığınızda dalgalanma nasıl değişiyor? SORULAR 1- Tepeden-tepeye değeri 25.5V olan bir sinüs gerilimin etkin değeri ne olur? 2- Doğrultma teriminden ne anlıyorsunuz? 3- Yarım ve tam dalga doğrultmada frekans nasıl değişiyor? 4- Küçük değerli kondansatör mü, yoksa büyük değerli kondansatör mü daha iyi filtre yapar? Kondansatör değerinde bir alt ve üst sınır var mıdır? 5- Dalgalanma ne demektir? Kısaca açıklayınız. 6- Doğrultucudan fazla akım çekildiğinde dalgalanma artıyor mu, azalıyor mu? Sebebi nedir? 7- Bir diyotun AC veya Dinamik direnci nedir? Nasıl hesaplanır? 63 Deney No : E6 Deneyin Adı : Transistörler ve Karakteristikleri Deneyin Amacı :: 1-Transistörlerin öğrenilmesi, 2-Transistör denetlemesi (BİAS), 3-Transistör üzerindeki akımların öğrenilmesi, 4-Transistörlerin karakteristik eğrilerinin çizilmesi, 5-Transistörlerin akım kazancının bulunması. Ön Bilgi : Bir transistör p ve n tipi yarı iletkenlerin ya p-n-p ya da n-p-n şeklinde yan yana eklenmesiyle oluşmaktadır (Şekil 6.l). Yan yana duran p-n eklemleri birer diyotu oluşturur. Ancak üçlü dizi diyottan farklı bir özellik gösterir. ġekil 6.1 a) Bir pnp transistörün yapısı ve devre sembolü, b) Bir npn transistörün yapısı ve devre sembolü. Ok işaretinin yönü transistörün iletim yönünü gösterir. (C; kollektör veya toplayıcı, E; emitör veya salıcı, B; baz veya tabandır.) Transistörlerin çalışma prensibini anlayabilmek için basit bir örnek ele alalım. Şekil 6.2 deki düzenekte bir pnp transistör kullanılmıştır. E-B arasına, p ucuna pozitif kutup gelecek biçimde bir gerilim uygulayalım. p-n eklemi bir diyot gibi iletim yapacaktır. Eğer bu gerilimin yönünü ters çevirirsek p-n eklemi tıkama (kesilim) yönünde olduğundan hiçbir akım geçmeyecektir. Benzer şekilde, gerilimi C-B arasına uygularsak bir yönde iletim yapacak, diğer yönde tıkamada (kesilimde) olacaktır. 64 ġekil 6.2 Şimdi de Şekil 6.3 de gösterildiği gibi C-E arasına bir gerilim uygulayalım ve B açıkta olsun. C-B arasındaki pn eklemi ters denetleme altında bulunduğundan tıkamada, B-E arasındaki np eklemi ileri denetlemede olduğundan iletimde olacaktır. Fakat C-B arasındaki tıkamadan (kesilimden) dolayı akım akmayacaktır. ġekil 6.3 B ucu A noktasına dokunmadığı sürece transistör büyük bir direnç gibi davranır. B ucunu A noktasına irtibatlayalım. E-B arasında bir akım oluşacaktır. Bu akım B bölgesine (-) deliklerin dolmasına sebep olacaktır. Aynı anda B-C arası ters denetlemededir. C bölgesi içindeki (+) delikler ters yönde zorlanmaktadır. B bölgesinde biriken fazla (+) delik böyle bir denetleme altında C bölgesine atlayacak, yani E-C arasında bir akım oluşacaktır. Bir transistörde E-C arasında bir akımın oluşabilmesi için B bölgesine akım akması gerekmektedir. Dolayısıyla transistörün akımı baz akımıyla kontrol edilebilmektedir. npn transistörler, iletim yönü pnp transistörlere göre ters olacak şekilde çalışırlar. Akım akıtma yönü sürekli ok işareti yönündedir. Transistörlerin iletim yapabilmesi için pratik bir sonuç olarak diyebiliriz ki, a) pnp tipi transistörlerde, iletim için denetleme gerilimi C eksi, E artı olacak şekilde uygulanır. B bölgesi C ye göre artı gerilimde olmalıdır. 65 b) npn tipi transistörlerde C artı, E eksi olacak şekilde denetleme gerilimi uygulanır.B bölgesi C ye göre eksi gerilimdedir (Şekil 6.3). Transistör Üzerindeki Akımlar Transistör elektrik akımını istenen değerde iletebilen bir gereçtir. Akımın fazlası B-C arasında akar. B ucundan gerçekte çok küçük bir akım geçmektedir. Kirchhoff akım yasası büyük oranda geçerlidir ( ısınmadan dolayı kayıp az ise ). Transistör üzerindeki akımlar; E B C 0 denklemine uyar (çoğu zaman IB ihmal edilebilecek kadar küçüktür ). Gerilimler ise; VB E VC B VC E ifadesiyle verilir. Diyotların VBE gerilimi iletim yapan silisyum transistör için 0.7 V, germanyum transistörler için 0.3 V civarındadır. Transistörlerde Akım Kontrolü Şekil 6.4 te gösterildiği gibi bir pnp transistörü ileri denetleme altında tutalım. B ve D arasına konan S anahtarı 1 konumundayken ampermetreden bir akım geçecek, fakat anahtar 2 konumuna alındığı zaman hiç bir akım akmayacaktır. Hemen şu sonucu çıkarabiliriz: E-C arasından akan akım baz akımıyla kontrol edilebilir. ġekil 6.4 Şekil 6.4 deki devreye S anahtarı yerine bir değişken direnç takalım (Şekil 6.5). Direncin değişmesiyle baz akımı da değişeceğinden, buna göre E-C akımı da azalıp çoğalacaktır. Yani E-C akımının değeri belirli bir oranda baz akımına bağlıdır. Deneyde bu durum akım kazancı adı altında daha değişik bir şekilde incelenecektir. 66 ġekil 6.5 A1 ve A2 ampermetrelerinden okunan akım değerlerinden IE , IC ve IB akımları bulunabilir. Şöyle ki; A1; IE akımını, A2; IC akımını gösterecektir. Kirchhoff yasasına göre, kayıp olmadığını varsayarsak IB akımı da; B E C olacaktır. Karakteristik Eğrileri Elektronik devre elemanları, çeşitli elektriksel karakteristik eğrileri ile tanımlanırlar. Karakteristikler bir elamanın kimlik kartıdır. Bu amaçla, bir transistörün çeşitli karakteristik eğrilerinin içinde yalnızca Gerilim-Akım karakteristiğinin nasıl çizildiğini bu deneyimizde öğreneceğiz. Şekil 6.6 da verilen örnek grafikte eğriler demeti verilmiştir. Yatay eksen VC-E ve düşey eksen IC değişkenleri olarak alınmıştır. Her bir eğri, belli bir baz akımında kollektör akımının kollektör-emitör arası gerilime göre değişimini göstermektedir. ġekil 6.6 Transistörün, değişik baz akımları için, kollektör akımının, kollektöremitör arası gerilime göre değişimi Herhangi bir baz akımı için, uygulanan VC-E gerilimi yavaş yavaş artırılırken IC yaklaşık doğrusal bir şekilde yükselir; belirli bir gerilimde kollektör akımı sabit bir 67 değere ulaşır. İdeal transistörlerde akım tamamıyla sabit olarak kabul edilir. Ancak gerçek transistörlerde akım, gerilime göre az da olsa bir artış göstermektedir. (Grafikte eğrilerin tam yatay olmadıklarına dikkat ediniz.) Grafikten görüldüğü gibi kollektör akımının değeri, VC-E gerilimine olduğu kadar baz akımına da bağlıdır. Sabit akım bölgesine geçiş gerilim değeri, düşük baz akımları için az, yüksek baz akımları için yüksektir. Transistörlerde, kollektör akımı baz akımına bağlıdır. Transistörün uygun denetleme (bias) altında iletim yapabilmesi için bazdan az bir akım verilmesi gerekir. Karakteristiklerden de görüldüğü gibi, kollektör akımı büyük ölçüde baz akımıyla kontrol edilmektedir. Kollektör akımının azalıp çoğalması baz akımına bağlıdır. Transistörlerde Akım Kazancı Bu deneyimizde, öğrenilmesi ve aşinalık amacıyla npn tipi transistörlerle ölçümler yapacağız. İki tip transistör arasındaki fark denetleme gerilimi yönü ile akım yönünün birbirine göre ters olmasıdır. Başka bir farkları, alternatif gerilimler (veya akımlar) için zıt fazlı gerilimler elde edilmesidir. Bir transistörde, kollektör akımı ile baz akımı arasında belirli bir oran vardır. Bu oran veya hFE olarak verilir ve transistörün doğru akım kazancı olarak isimlendirilir. Baz akımında meydana gelecek IB değişimine karşılık kollektörde meydana gelecek IC akım değişimi bir transistör için sabittir. hF E C 1 B Daha önce, transistör üzerindeki akımların, kayıp olmadığını varsayarak; C E B veya B E C şeklinde verildiğini görmüştük. Transistörün değerine benzer şekilde bir sabit daha tanımlanır. Bu sabit, C E (VCB sabit) olarak isimlendirilir ve değeri normal transistörlerde birden küçüktür. ve sabitleri arasında yukarıda verilen bağıntıları kullanarak, C C C E B B C 1 C E 1 sonucu kolayca çıkarılabilir. Benzer şekilde, 68 1 ifadesi de yazılabilir. Akım kazancını daha iyi anlayabilmek için basit bir örnek verelim. Üretici katalogunda kazancı 40 olarak verilmiş bir transistör, çalışma bölgesi içinde, bazdan 10mA akım verildiğinde, kollektör akımı; C B 10 mA 40 400 mA olacaktır. Transistörlerin bu en önemli özelliği, onların güç yükselticisi olarak kullanılmalarının en büyük sebebidir. EK BİLGİLER : Transistörlerde Bacak Bağlantıları Deneyimizde ayrıntılarıyla göreceğimiz gibi, transistörler hakkında gerekli teorik bilgiler, üretici kataloglarında verilmiştir. Bu deneyimizde biz sadece bir kaç transistörün kılıf şekil ve bacak bağlantısı üzerinde duracağız. Üretici firmalar değişik amaçlar ve değerler için değişik transistörler üretmektedirler. Kılıf şekilleri ve buna bağlı olarak bacak bağlantıları da değişiktir. Bir transistörde üç tane bacak bulunur. Bu bacakların ne olduğu kataloglarda verilir. Aşağıda belli başlı bazı transistörlerin kılıfları ve bacak bağlantıları gösterilmiştir. Bacak bağlantıları için transistöre alttan bakıldığına dikkat ediniz. ġekil 6.7 Bazı transistör kılıf şekilleri ve bacak bağlantılarının alttan görünüşü. (Bacak bağlantıları için transistöre alttan bakınız.) Ohmmetre Ġle Diyot Testi Diyotların tek yönlü ileten gereç olmaları sebebiyle, pratik olarak bir ohmmetre ile sağlamlığı kontrol edilebilir. İletim yönünde küçük bir direnç, tıkama yönünde 69 (kesilme) oldukça büyük bir direnç gösterecektir. Bunun için aşağıdaki yolu takip edebilirsiniz. 1-Ohmmetrenizi 1k veya daha büyük kademelere alınız. Daha küçük konumlarda ohmmetre oldukça büyük akım vereceğinden küçük diyotları bozabilir. 2- Ohmmetrenin test uçlarını diyotun her iki yönüne de bağlayarak ölçüm yapınız. Bir yönde küçük bir direnç ( ) diğer yönde çok büyük bir direnç okuyacaksınız. Germanyum diyotlar için tıkama (kesilme) yönü direnci az olabilir. Çünkü bu tür diyotlarda kaçak akım fazladır. Eğer her iki ölçümde de direnç küçük ölçülürse veya her iki yönde de büyük direnç ölçülürse o diyot bozuktur. Ohmmetre Ġle Transistör Testi Transistörlerin ohmmetre ile kontrolleri diyotla yapıldığı gibi yapılır. pnp transistörlerde 1- Ohmmetrenizin kırmızı kablosunu baza tutturunuz. 2- Siyah kabloyu emitöre ve kollektöre tek tek dokundurunuz. Küçük direnç ölçeceksiniz. Büyük olursa transistör bozuktur. 3- Siyah kabloyu baza tutturunuz. Şimdi de kırmızı kabloyla emitör ve kollektöre tek tek dokundurunuz. Büyük direnç ölçeceksiniz. Aksi halde transistör bozuktur. 4- E ve C arasının direncini her iki yönden ölçünüz. Her iki yönde büyük direnç çıkacaktır. Aksi halde transistör bozuktur. npn transistör testi 1- Siyah kabloyu B ye tutturunuz. Kırmızı kabloyu E ve C ye tek tek dokundurunuz. Küçük direnç okumalısınız. Aksi halde transistör arızalıdır. 2- Kırmızı kabloyu B ye tutturunuz. Siyah kabloyu E ve C ye tek tek dokundurunuz. Büyük direnç okuyacaksınız. Aksi halde direnç bozuktur. 3- E ve C arası direnci her iki yönde ölçünüz. Büyük değer çıkmalıdır. Aksi halde transistör bozuktur. NOT: Germanyum ve büyük güç transistörlerinde tıkama (kesilim) yönünde fazla büyük direnç göremezsiniz, bu transistörün arızasından değil, bu tip transistörlerde kaçak akımın fazla olmasından kaynaklanır. Fakat her durumda tıkama yönü direnci, iletim yönüne göre çok büyük olacaktır. Çeşitli akım, gerilim ve frekans bölgeleri için çok değişik karakteristiklere sahip transistörler üretilmektedir. pnp ve npn tipinde hem germanyum hem de silisyum 70 transitörler, belirli standartlara uygun olarak değişik kılıf şekillerinde ve değişik boyutlarda üretilmektedir. Her birinin karakteristikleri de ayrıdır. Biz bu deneyimizde sadece IC─VCE karakteristiğini inceliyoruz. Bunun yanında transistörlerin daha pek çok karakteristiği vardır. Örneğin sıcaklık-akım, frekans-akım, frekans-kazanç eğrileri en çok bilinenlerdir. Üreticiler belirli karakteristiğe sahip transistörleri belirli kod, isim ve numaraları altında toplamışlardır. Piyasada Amerikan (2N...), Avrupa (AC, AF, BC, BD, MJ, BF) ve Japon (2S, SB ) standartlarında olmak üzere üç ayrı standartta transistör bulunmaktadır. Fakat her üç standart birbirine uygundur. Yine piyasada bulunan transistör kataloglarında her üç standardın birbirlerine göre karşılıklarını bulmak mümkündür. Transistörlerin teknik özelliklerini ya onu deneyle; ki bu tehlikelidir ya da üretici kataloglarından öğrenilebilir. Kataloglar, transistörler hakkında gerekli tüm bilgileri içerirler. Bir katalogda bulunan bilgilere bir örnek vermeden önce, transistörün çeşitli elektriksel değerlerini belirten sembolleri listeleyelim: Sembol Tanımı Sembol Tanımı IC Kollektör Akımı VEB Emitör baz arası gerilim IE Emitör akımı VCC Kollektör besleme (denetleme) gerilimi IB Baz akımı VEE Emitör besleme (denetleme) gerilimi VC Kollektör Gerilimi VBB Baz besleme (denetleme) gerilimi VE Emitör gerilimi VCE Kollektör-Emitör gerilimi VB Baz gerilimi VCB Kollektör baz gerilimi ICB Kollektör-baz gerilimi NOT: Bazı kataloglarda V yerine U da kullanılabilir. Şimdi, bir katalogda bulunan başlıca bilgileri 2N4074 transistörü örneği üzerinde inceleyebiliriz. 71 VCE (Collettor-Emitter Voltage): VBE = -1 Volt iken max. 40 V Baz açıkken (Base open) max. 40 V VEB (Emitter to Base Voltage) max. 8 V IC (Collettor Current) Nom. 300 mA IE (Emitter Current Nom. -300 mA Transistör üzerindeki güç kaybı (Transistör dissipation): TC =75 ye kadar 2W TA = 25 C ye kadar (T çevre sıcaklığıdır.) 0.2 W Çalışma sıcaklığı aralığı (Eklem) -65, 175 C (Temperature range, operating, junction)) Depo sıcaklığı (Storage temp.) -65, 175 C Max. 10 saniye için lehimleme sıcaklığı 220 C (Lead soldering temp.) Bu bilgilerin yanında transistörün yaklaşık akım kazancı da bir gerilim ve akım değeri için verilir. Daha ayrıntılı bilgi kataloglardaki çeşitli karakteristik eğrilerden kolayca öğrenilebilir. Her transistör her yerde kullanılmaz. Kullanılacak yere göre transistör seçimi kataloglardan yapılmalıdır. Transistör ÇeĢitleri Şimdiye kadar öğrendiğimiz germanyum ve silisyumdan yapılan iki tip npn, pnp transistörlerinden başka transistörler de üretilmektedir. Yarı iletken teknolojisinin gelişmesiyle, çeşitli yarı iletkenlerden, değişik uygulamalar için öğrendiğimiz silisyum ve germanyum transistörlerinden farklı karakteristiklere sahip çeşitli transistörler mevcuttur. Belli başlı transistör çeşitleri şunlardır. 1- Si veya Ge yarı iletkenlerden yapılan pnp veya npn 2- Alan etkili transistörler (p veya n kanal ) Field Effect Transistörs (FET) 3- MOS-FET (Metal Oksite Semiconductor-FET) Metal oksit yarı iletken FET, p veya n kanal ). 4-. Işığa duyarlı foto transistörler 5- UJT (Uni Junction Transistör ) Birleşik Eklemli Transistör, p veya n kanal. 6- VMOS transistörler. 72 Amaca Göre Transistör Her transistör her yerde kullanılmaz. Örneğin deneyde kullanacağımız BC serisi transistörü ses frekansı bölgesi için yapılmıştır. Gücü oldukça düşüktür. Bu transistörü ne radyo frekansı bölgesinde ne de yüksek güç taşıyan bölgelerde kullanamazsınız. Hazırlanan devreye uygun transistörü kataloglardan seçmelisiniz. Günümüzde üretilen transistörler belli başlı şu amaçlar için tasarlanmışlardır: a- Mikro dalga bölgesinde çalışan transistörler b- Çok yüksek ve yüksek frekans bandında çalışan transistörler c- Radyo frekans bölgesinde çalışan transistörler d- Ses frekans bölgesinde çalışan düşük güçlü transistörler e- Ses frekans bölgesinde çalışan yüksek güçlü transistörler f- Yüksek gerilimde çalışan transistörler g- Yüksek akım için tasarlanmış transistörler DENEYLER I-A- TRANSĠSTÖR DENETLEMESĠ (BĠAS) Araçlar : Güç kaynağı, 1.5V pil, iki adet miliampermetre , dirençler 100, 820 ; transistörler BC337, BC238 veya eşdeğerleri , potansiyometre 47 k. 1- Şekil 6.8 deki devreyi kurunuz. ġekil 6.8 pnp transistör denetlemesi 2- Ampermetrelerden geçen akımı okuyunuz. Sonucu yorumlayınız. 3- S anahtarının 2 konumundan 1 konumuna getiriniz. Akımları tekrar okuyunuz. Sonucu yorumlayınız. 4- Devreye Şekil 6.9 daki gibi ikinci bir güç kaynağı ekleyerek ampermetreden geçen akımları okuyunuz. Sonucu kısaca yorumlayınız. 73 ġekil 6.9 pnp transistör denetlemesi 5- S anahtarını 2 konumuna getiriniz. Ne oldu? 6- S anahtarını tekrar 1 konumuna getiriniz. Bu sefer pilin yönünü ters çeviriniz. Gözlediğiniz sonucu yorumlayınız. I-B- KOLLEKTÖR-EMĠTÖR AKIMININ KONTROLÜ 1- Devreye Şekil 6.10 daki gibi bir değişken direnç ilave ediniz. 2- P potansiyometresinin 5 ayrı konumu için, IE , IC akımlarını A1 ve A2 ampermetrelerinden okuyunuz. Her okuma için baz akımını B E C den bularak, C B oranını hesaplayınız. Bu orantı için ne diyebilirsiniz. ġekil 6.10 Akım kontrolü denetleme I-C- OHMMETRE ĠLE KONTROL 1- Ohmmetrenizi 1k direnç konumuna alınız. 2- Önce pnp transistörü alarak aşağıdaki sırayı takip ediniz. a) Transistörün emitör ve kollektör arası direncini her iki yönden ölçünüz. Direnç değeri ne kadar çıktı? b) Kırmızı kabloyu baza, siyah kabloyu önce emitöre sonra kollektöre sırasıyla dokundurarak dirençleri ölçünüz. Niçin düşük değerli direnç okudunuz? 74 c) Siyah kabloyu baza, kırmızı kabloyu önce emitöre sonra kollektöre dokundurunuz. Niçin büyük direnç okudunuz? 3- Masanızdaki diğer npn tipi transistörü alınız. İkinci maddedeki sırayı takip ediniz. Farkları belirtiniz. II-A- VCE -IC KARAKTERĠSTĠK EĞRĠSĠ Araçlar : Güç kaynağı, ve 1.5 V pil; iki adet miliampermetre; voltmetre; Dirençler, 470; Potansiyometre, 3 k veya 5 k; Transistörler, BC337, (BC338, BC237 vs. ); Osiloskop; Osilatör; Kablolar. 1- Şekil 6.11 deki devreyi kurunuz. ġekil 6.11 2- Devreye gerilim uygulayınız. Potansiyometreyle IB akımını 10 A olacak şekilde ayarlayınız. 3- VCC gerilimini 0 V yapınız. V voltmetresi 0 V gösterecektir. (VCE = 0 V) IC akımını okuyarak kaydediniz. 4- VCC kaynağını 2 V yapınız. Okuduğunuz IC akımını ve VCE gerilimini tablodaki yerlerine yazınız. Eğer IB 10A den kaymışsa P potansiyometresiyle tekrar 10 A yapınız. 5- VCC kaynağını sırasıyla 4, 6, 8, 10, 12 Volt yapınız.Her bir durum için IC akımlarını tablodaki yerlerine yazınız. Her konumda gerekirse IB, 10A değere ayarlanacaktır. 6- Tekrar başa dönerek, bu sefer IB = 20A olacak şekilde 4. ve 5. basamakları tekrarlayınız, tablodaki yerlerine yazınız. 7- Bu ölçümleri IB sırasıyla, 30, 40, 50A değerleri için tekrarlayınız. Aldığınız verileri aşağıdaki tabloda toplayınız. 75 8- Aldığınız verilerden, IC düşey, VCE yatay eksen olacak şekilde bir grafik çiziniz. Her bir ayrı IB ölçümleri için ayrı olmak üzere bir eğriler demeti elde edeceksiniz. 9- Grafikten, eğri demetinin düzgün kısımlarından IB akım farkı için IC akım farkını okuyarak, dört aralık için dört ayrı akım kazancını hesaplayınız. Birbirleriyle karşılaştırarak, kısaca yorumlayınız. hF E C B II-B- OSĠLOSKOPLA KARAKTERĠSTĠK ÇĠZDĠRME Bir transistörün karakteristiği osiloskopla çizdirileblir. Bu deneyimizde, transistörün önce giriş karakteristiğini, sonrada çıkış karakteristiğini göstereceğiz. a-Transistör GiriĢ Karakteristiğinin Osiloskopla Gösterimi Bir transistörde, VCE sabit tutulup VBE periyotlu olarak değiştirilir. Osiloskobun düşey eksenine IB ile orantılı bir gerilim verilerek, yatay eksende VBE değişimi çizilebilir. Eğer VCE başka bir değere ayarlanırsa, Şekil 6.6 da gösterilen grafik benzeri yeni bir karakteristik olur. Bunun için; 1- Şekil 6.12 deki devreyi kurunuz. Osilatörü sinüs dalga 1 VT-T olacak şekilde ayarlayınız. 76 ġekil 6.12 2- Osiloskobun SWEEP TIME/DIV anahtarını CH-B konumuna alınız. Her iki VOLT/DIV anahtarını orta konuma getiriniz. 3- VCC kaynağını sırayla 2, 4, 6, 8, 10 ve 12 Volt yaparak gözlediğiniz grafik şekillerini aynı grafik üzerine çiziniz. 4- Grafiği kısaca yorumlayınız. b-Transistör ÇıkıĢ Karakteristiğinin Osiloskopla Gösterimi 1- Şekil 6.13 deki devreyi kurunuz. 2- Osiloskop ayarları önceki deney ayarlarında tutunuz. (VOLT / DIV kademelerini yeniden ayarlamanız gerekebilir.) ġekil 6.13 3- P potansiyometresini önce bir konumda tutunuz (IB). Osilatör çıkışını yavaş yavaş arttırarak gözlediğiniz şekli bir grafiğe çiziniz. 4- Aynı işlemleri P potansiyometresinin 4 ayrı konumu için daha tekrarlayarak şekilleri aynı kağıt üzerine çiziniz. 5- Çizdiğiniz grafiği kısaca yorumlayınız. 77 SORULAR 1- Denetleme ne demektir? 2- Bir npn transistörün denetleme gerilimlerini gösteren bir devre şeması çiziniz. 3- Delik veya oluk terimi yarı-iletkenlerde ne için kullanılır? 4- Bir transistörün verimli çalışması neye bağlıdır? 5- Kazanç nedir? Açıklayınız. 6- Akım kazancı 50 olan bir transistörden 1Amper akım akıtmak için bazdan ne kadar akım verilmelidir? 250mA de ne kadar baz akımı verilmelidir? 7- değeri 0.975 olan bir transistörün değeri ne olur? 78 Deney No : E7 Deney Adı : Transistörlü DC Gerilim Regülasyonu Deneyin Amacı : 1. DC gerilim regülasyonunun öğrenilmesi 2. Transistörlerin ve zener diyotların regülatör olarak kullanılması Ön Bilgi : Alternatif şehir şebeke geriliminin önce transformatörle düşürülmesini, sonra doğrultulmasını ve filtrelenmesini Deney 5' te öğrenmiştik. Doğrultucu çıkışındaki gerilim, boştayken yaklaşık transformatör çıkışının tepe gerilimine eşit olacaktır. Ancak, çıkıştan herhangi bir yolla ( örneğin yük direnci ile ) akım çekilirse bu gerilim düşecektir. Alternatif gerilimlerde (veya akımlarda ) iş yapabilen kısım etkin değerlerle belirtilir. Örneğin 12V çıkışlı olarak bilinen bir transformatör aslında 12 2 16 . 97V tepe değerinde gerilim verir. Ayrıca, transformatörlerin üzerinde güç ( yada akım ) değeri de verilir. Bu bilgiler altında bir transformatörden hangi gerilimde ne kadar akım çekebileceğimiz; 1 W VZ I 4 denkleminden kolayca bulunabilir. Örneğin, 10W güç ve 12Vetk gerilim değerlerinde bir transformatörden, 12Vetk de 10W 0.8 A 12V değerinde akım alabileceğiz demektir. Bu hesaplamalar ideal transformatörler içindir. Piyasada bulunan transformatörler bu özellikten az-çok ayrılırlar. Eğer bir transformatörden güç kapasitesinin üstünde çalışmasını beklersek, transformatör gerilim kaybederek bunu sağlamaya çalışır, ancak fazla ısınacağından tehlikelidir. Örnek: Gücü 10W olan bir transformatör düşünelim. ġekil 7.1 Transformatörün gösterilişi Bu transformatöre bağlayabileceğimiz en düşük değerli direnç, 79 P V2 formülünden, R olacaktır. Daha düşük değerli bir direnç, örneğin 10 bağladığımızda transformatör gerilimi V PR 10 10 10Vetk değerine düşecektir. Ancak transformatör bu gücü sağlamak için fazla ısınır ve bozulur. Yukarıda anlattığımız durumlar, doğrultulmuş ve filtrelenmiş gerilimler içinde doğrudur. Kısaca diyebiliriz ki; doğrultucu çıkışındaki gerilim ondan çekilen akıma bağlıdır. Bu gerilim, sıfır akım çekildiğinde, Vtepe değerinde, I kadar akım çekildiğinde daha düşük bir değerde olacaktır. Böyle bir durum elektronik cihazlar için hiç te iyi değildir. Alternatif gerilimi doğrulttuktan sonra, gerilim regülatörü denen bir düzeneğin de devreye eklenmesi gerekmektedir. Regülasyonu şöyle tanımlayabiliriz: Bir gerilim kaynağından, o kaynağın güç sınırları içinde harcanan çeşitli güçler için gerilimin sabit kalmasına gerilim regülasyonu denir, yani kaynak çıkışındaki gerilim dalgalanmasını önlemektir. Gerilim stabilazörü ( kararlayıcı ) olarak zener diyotlar kullanılmaktadır. Regülatör olarak da transistörler kullanılır. Önce zener diyotların devredeki fonksiyonlarını öğrenelim. Zener diyotlar, Deney 4' te öğrendiğimiz gibi, geri denetleme gerilimi uygulandığında belirli bir değerde iletime geçerek gerilimi az-çok sabit tutar. ġekil 7.2 Zener diyot karakteristiği Ters denetleme gerilimi altında diyot uçlarında gerilim Vg ( iletim gerilimi ) değerine kadar yükselir, bu değerden sonra yükselmez, akım artar. Önemli bir nokta olarak şunu ekleyelim: Z-diyota uygulanan gerilim artınca akım da artacaktır ve bu akım diyotu bozacaktır. Üretici kataloglarında zener diyotun ters 80 iletim akımının maksimum değeri öğrenilmeli ve devrede bu akımdan fazla akım diyot üzerinden akıtılmamalıdır. Bunun için en iyi yol, Z-diyotla seri bağlı bir dirençtir. ġekil 7.3: Doğrultulmuş bir gerilimin stabilizasyonu Örnek: 12V çift çıkışlı bir trafo, tam dalga olarak doğrultuluyor ve filtreleniyor. Devreye, gerilim stabilizasyonu için 9.1V bir zener diyot bağlanır. Üretici kataloğundan zener diyot için taşıyabileceği maksimum güç 1/4W veriliyor. Zenerle seri bağlı direnç değeri nedir? 1 W VZ I bağıntısından zener diyot üzerinden geçebilecek maksimum akım 4 değerini; I 1 1 0.027 A 27mA olarak buluruz. 4VZ 4 9.1 ( Kataloglarda, doğrudan bu akım değeri de verilebilir. ) Devreye Ohm kanunu uygularsak; AC arasındaki gerilim, V = 12V AB arasındaki gerilim, V = IR BC arasındaki gerilim, VZ = 9.1V 12V IR 9.1V R , I 27mA 12 9.1 107 0.027 Seri bağlanacak direnç 107 veya daha büyük olmalıdır. Direncin de bir üst sınırı vardır, ki bu sınır yine üretici kataloglarında, z-diyotun görev yapabilmesi için verilen minimum akım değerine göre hesaplanır. Yukarıdaki örnekte z-diyot için minimum akması gereken akım olarak 100A verilmişse R direnci en büyük, R 12 9.1 2.9 29 k olabilir. 6 100 10 1 10 4 81 Transistörle Regülasyon Doğrultucudan sonra devreye bağladığınız zener diyot uçlarında gerilim sürekli V olarak kalacaktır. Bu istenen bir sonuçtur. Ancak zener diyotu korumak için ona seri bağlı direnç akımı sınırlayacaktır. Yani zener diyot uçlarından V gerilimi altında istenen miktar akımı çekilemez. Bu ise istenmeyen bir durumdur. Aşağıdaki şekilde devreye bir npn transistör taktığımız zaman, sınırlı akım sorunu ortadan kalkar. Yalnız transistörün devreden istenen akıma dayanıklı olması gereklidir. ġekil 7.4: Regülasyon için transistörün takılması Transistör kazancı ise transistör bazından girecek akım kollektörde kadar yükseltileceğinden, kollektör akımı; IC I B değerine kadar yükselebilecektir. Şimdi de çıkış geriliminin ne olacağına bakalım. Ohm kanununa göre A-B uçlarındaki gerilim, VZ gerilimi ile transistörün Baz-Emitör arası geriliminin farkı olacaktır. Hemen bir hatırlatma yapalım. Silisyum transistörler için VBE=0.7V, germanyum transistörler için VBE=0.3V değerlerindedir. Bu durumda çıkış gerilimi, VÇ VZ VB E ifadesiyle verilebilir. Örnek: BC161, npn tipi silisyum bir transistördür. Üretici kataloğunda akım kazancı 45 ve maksimum taşıyabileceği akım 1A olarak verilmiştir. Filtrelenmiş değeri 12V olan bir gerilimi 9.1V Z-diyotla ve BC161 transistörüyle regüle etmek istiyoruz. Çıkıştaki gerilim ve çekilebilecek maksimum akım ne olur? Zener diyot max. 25mA akıma dayanıklıdır. Önce, zener diyota seri olarak bağlayacağımız direnci bulalım. Direnç uçlarındaki gerilim, VR 12V 91 . V 2.9V olur. Direnç üzerinden 10mA akım akmasını istiyoruz. ( 25mA üst sınırdır. ) Bu durumda, direncin değeri, 82 R 2.9V 290 10 10 3 A olacaktır. Zener üzerinden akan akım, Kirchhoff yasasına göre; Z 10mA B değerindedir. IB, transistör baz akımıdır. Baz akımı gerçekte kollektör akımına bağlı olduğundan ve zener diyottan maksimum 25mA akıtabileceğimizden, B Z 10mA 25 10 15mA olabilir ve bu maksimum değerdir. Bu durumda, kullanılan elemanlarla devrenin verebileceği maksimum akım, yani kollektör akımı; C . I B 45 15 103 A 0.675 A 675mA değerine ulaşabilir. Bu değerin üstünde çekilen akım regülasyonu bozar, hatta elemanlara zarar verebilir. Çıkış gerilimi de, VÇ VZ VB E 91 . 0.7 8.4V olacaktır. Benzer bir regülatör devresini pnp transistörle de yapabiliriz. ġekil 7.6: PNP transistörle Regülasyon Devre hesaplamaları önceki örnekle benzerdir. EK BİLGİLER Bu deneyimizde tek bir transistörle regülasyon prensiplerini öğrendik. Yaptığımız regülatör devresi sabit bir gerilim vermektedir. (VÇ Gerilimi) Eğer istenirse bir potansiyometre takılarak 0-VÇ arasında değişebilen gerilimler de alınabilir. VZ uçlarına takılan potansiyometre bu gerilimi böleceğinden istenilen gerilim kolayca ayarlanabilir. Aynı devrede transistör bazı ile şase arasına koyduğunuz C2 kondansatörü, P potansiyometresinde meydana gelecek küçük dalgalanmaları önleyeceği gibi, daha önce filtreleme sonunda tam önlenemeyen dalgalanmayı ( ripple ) da büyük oranda azaltacaktır. 83 ġekil 7.7: Değişik gerilim çıkışı için devreye potansiyometre eklenmesi C2 kondansatörü, uçlarına uygulanan gerilim seviyesine kadar dolacaktır. Daha önce filtrelemeye benzer şekilde, transistör bazına ulaşan dalgalanmaları, yükünün bir kısmını boşaltarak karşılamaya çalışacaktır. Bu işlem, yani bir direnç ve kondansatörün paralel bağlanarak devreye takılmasına RC kuplajı (çiftlenmesi) denir ve pek çok devrede kararlılık için kullanılır. Kondansatör değeri transistörün baz akımı miktarına göre tayin edilir ve değeri 10F-220F arasında seçilebilir. Fazla büyük kondansatör hem zener diyota hem de transistöre fazla zarar verebilir. Şehir şebekesi yoluyla ve diyotların iletime-kesime geçme anında oluşan radyo frekansı (RF) parazitlerini önlemek için doğrultucu diyotlara paralel olarak 0.1F kondansatörler takılması iyi netice verir. Bu kondansatörler trafo çıkışına da takılabilir. Yine regülasyon amacıyla çıkış uçlarına tekrar bir direnç ve kondansatör bağlanması transistörün çalışması ve stabilizasyon bakımından çok kullanılan metodlardır. ġekil 7.8: Tek transistörlü bir adaptörün prensip şeması Daha iyi gerilim regülasyonu için değişik kaynaklarda isteğe uygun transistörlü gerilim regülatör şemaları bulunabilir. Fakat günümüzde, biraz pahalı olmakla birlikte ya entegre devreli regülatörler yada hazır regüle entegreleri daha çok kullanılmaktadır. 84 DENEYLER Araçlar: 12 V transformatör, 2 adet 1N4001 doğrultucu diyot, 1 adet 9.1V zener diyot, potansiyometre; BD175 transistör; Dirençler: 5.6k, 560 - 10W, 100 - 5W, 22 - 5W, 10k Kondansatör: 100F, 1000F - 63V. A - Regülasyonsuz Gerilim Kaynağı 1- Aşağıdaki devreyi kurunuz. 2- RL yerine, önce 560 direnci takınız. V gerilimini okuyunuz. 3- Daha sonra, 100, 22 dirençleri takarak V değerlerini okuyunuz. Okuduğunuz V değerlerini birbirleriyle karşılaştırınız. Sonucu yorumlayınız. B - Regülasyonlu Gerilim Kaynağı 1- Aşağıdaki devreyi kurunuz. 2- VZ ve VBE gerilimlerini ölçünüz. Toplam gerilim ne kadardır? Çıkış gerilimini ölçerek bu toplam gerilimle karşılaştırınız. 3- Çıkış uçlarına sırasıyla 560, 100 ve 22 dirençleri takarak çıkış gerilimlerini kaydediniz. Aralarında fark var mıdır? Sonucu yorumlayınız. 4- Deney A için aldığınız V ölçümleriyle, B deneyinde aldığınız V ölçümlerini karşılaştırarak değerlendiriniz. 85 SORULAR 1- Regülasyon teriminden ne anlıyorsunuz? 2- Deneylerde kurduğunuz devrede 1N4001 diyotunun yönünü ters çevirseydik, çıkış gerilimi alabilir miydik? Diyotun yönünü ters çevirerek benzer bir regülatör devresi de siz çiziniz. 3- Bir ses amplifikatörü 12V DC gerilimde çalışıyor. Bu amplifikatör için bir adaptör yapacaksınız. Amplifikatörün dinamik empedansının 6 civarında olduğunu biliyoruz. Kaç volt, kaç watt değerlerinde bir trafo kullanılmalıdır? (En düşük değerleri yazınız. ) 4- 9Vetk, 5W değerleri olan bir trafo kullanarak 6.8Vdc çıkışlı bir adaptör şeması çiziniz. Hesaplarını yapınız. ( 7.5V değerli zener diyot ve BD175 transistör kullanınız. ) Zener diyot 1/4W ve BD175 transistörünün kazancı = 25' tir. Transistör 3A akım taşıyabilir. 86 Deney No : E8 Deneyin Adı : Transistörlü Yükselticiler Deneyin Amacı : 1- Bir transistörün ortak emitörlü yükseltici olarak kullanılması, 2- Ortak emitörlü yükseltecin gerilim kazancının bulunması, 3- Yükseltici kazancına emitör geçiş kondansatörünün etkisinin incelenmesi. Ön Bilgi : Transistörlerin başlıca uygulamaları elektrik işaretlerini yükseltme özelliklerine dayanmaktadır. Bazı devreler küçük gerilim işaretlerini milyonlar çarpanı kadar yükseltebilirler. ġekil 8.1 Şekil 8.1 deki devre basit bir yükseltici devresidir. DC ön gerilimi Vcc ile belirlenirken, Rb aşağıdaki DC baz ön gerilim akımını belirler. Ib = (Vcc - Vbe ) / Rb , Ic = Ib , Vce = Vcc - IcRc Transistörün kazancı için denetleme şartları şunlardır. a- Emitör - baz eklemi ileri denetlenmiştir. b- Kollektör - baz eklemi geri denetlenmiştir Bu iki denetleme şartı radyo, TV gibi cihazların esas yükseltici katlarında kullanılan denetleme şartlarıdır. Transistörler, DC ve AC gerilimlerde hem akım hem de gerilim yükselteci olarak kullanılır. Bu deneyde ortak emitörlü yükseltici her iki yükseltmeyi yapmasından dolayı akım ve gerilim yükseltme prensibini öğreneceğiz. Şekil 8.2 de npn transistörü ile yapılan bir emitörü topraklı AC yükselteci devresi görülmektedir. Vbb gerilimi Baz-Emitör devresinin ileri denetleme gerilimi, Vcc de Kollektör-Emitör devresinin ters denetleme gerilimini göstermektedir. Giriş gerilimi Vg , 87 C1 kondansatörü yolu ile baza uygulanmıştır. Çıkış sinyali Vç de transistörün kollektöründen C2 yolu ile alınmaktadır. R1 Baz-Emitör devresinin akım sınırlaması içindir. R1 , Vbb ile birlikte baz denetlemesini veya çalışma noktasını tespit eder. Büyük R1 değerleri için, baz denetleme akımı, Ib Vbb R1 eşitliğinden bulunur. Eşitlikte bazdaki küçük direnç hesaba katılmamıştır. Transistörün karakteristiklerini incelerken, bazen meydana gelen küçük bir akım artışı, kollektörde büyük bir akım artışına sebep olur. Bazdaki küçük bir akım azalması da kollektörde büyük bir akım azalmasına sebep olur. Dolayısı ile baz akımı ile kollektör akımı aynı fazdadır. Ortak emitör devresinde, kollektör akımının daha fazla kontrolü transistörün değerine bağlıdır. Baz devresinde C1 yolu ile bağlanmış giriş sinyali, baz denetleme akımı ile toplanır. Baz denetleme akımı giriş sinyaline göre artar veya azalır. Şimdi baz denetleme akımının 100µA olduğunu ve giriş sinyalinin de alternatif sinüzoidal sinyal olduğunu varsayalım. Bu sinyalin tepe değeri 50µA değerindedir. Tam bir periyotta, giriş sinyali önce 0 değerinden 50µA değere ve sonra tekrar 0 değerine gelecektir. Daha sonra -50µA değerine ve tekrar 0 değerine gelecektir. Bu akımı baz denetleme akımı ile birleştirirsek sonuç, B g ifadesi gereği, sırasıyla 100, 150, 100, 50 ve tekrar 100A değerleri olacaktır. ġekil 8.2. Ortak emitörlü yükselticinin prensip şeması Baz devresinde, sinüzoidal akım değişimi aynı fazda sinüzoidal kollektör akım değişimine yol açar. Sonucun doğrusal olması ancak transistörün doğrusal bölgesinde çalışması ile mümkündür. Şekil 8.3 deki grafiklerde = 20 değeri alınmış ve doğrusal sonuç elde edilmiştir. Kollektörden alınan alternatif akım, 88 c g ifadesiyle doğrusal olarak verilir. Bir npn transistörün IC - VBE grafiğinde, ilişki 0.1V 0.2V arasında doğrusal, diğer yerlerde doğrusal değildir. VBE gerilimi 0.15V olduğu zaman alternatif işaret 0.1V ve 0.2V arasında bozulmadan rahatça çalışabilir. Eğer VBE gerilimini daha yüksek ya da daha alçak yapsaydık sinyal ya kırpılarak çıkacaktı yada iletilmeyecekti. ġekil 8.3. Baz denetleme akımı ile giriş sinyalinin grafik toplamı. ġekil 8.4. Bir transistörün IC - VB E grafiği 89 Ortak Emitörlü Yükselticide, npn yerine pnp transistör kullansaydık, bütün işaret polaritesi ters çevrilecekti. Baz akımı artarken kollektör akımı azalacaktı. Fakat çıkış işareti yine sinüzoidal olacaktı. (Baz akımı ve kollektör akımı arasında 180 faz farkı olacaktı.) Neticede istediğimiz yükseltmeyi yine elde edecektik. Gerilimle, akım arasında hemen şu bağıntıyı yazabiliriz. Vçıkış= IC× RL RL burada kollektör yük direncidir. Giriş akımı sinüzoidal ise çıkış akımı da sinüzoidal olacak, dolayısıyla gerilim de sinüzoidal olacaktı. Çıkış işaretinin büyüklüğü, akım kazancına bağlı olduğu kadar, devrenin diğer elemanlarına da bağlıdır. Denetleme Metotları Ve Stabilizasyon Yukarıda anlatıldığı gibi, bir transistörün sinyali bozmadan yükseltmesi için, denetlemenin uygun olması gerekmektedir. Transistör doğrusal bölgede çalışmalıdır. Transistörün denetleme şekli, belirli bir giriş seviyesi için çıkış sinyalini etkileyecektir. Ortak emitörlü yükseltici, önceki şekilde gösterilenin dışında tek bir kaynaktan denetlenebilir. Bu yüzden ortak emitörlü yükseltici diğer çeşit düzenlemeler yanında daha yüksek bir giriş empedansına, daha alçak çıkış empedansına, akım, gerilim ve dolayısıyla güç kazancının büyük olmasını sağlar. Bu yüzden çok kullanılan bir yükselticidir. Şekil 8.5 deki devrede, ortak ve tek bir kaynakla denetlenen OE yükseltici verilmiştir. pnp tipi transistörlere böyle bir denetleme mümkündür, çünkü pnp transistörün baz ve kollektörü emitöre göre negatif olmalıdır. R1 ve RBE gerilim bölücüdür ve VCC kaynağından gerilim alarak baz denetlemesini yapar. Benzer şekilde npn transistör için tek kaynaklı bir devre kurulabilir. Yalnız kaynağın polaritesi ters çevrilmelidir. ġekil 8.5. pnp transistörle yapılan bir OE yükseltici 90 Bahsettiğimiz bu devre pratik bir devre değildir ve kullanılmaz. Çünkü emitörü topraklı yükselticiler sıcaklık değişmelerine fazla duyarlıdır. Değişen sıcaklıklar transistörün çalışma bölgesini değiştireceğinden yükseltici iyi çalışmaz. Çalışma bölgesinin kaymasını önlemek ve yükselticide kararlılığı (stabilizasyon) sağlamak için telafi edici bir ek yapmak gerekir. Şekil 8.6 da kararlılığın (stabilizasyon) nasıl yapıldığı gösterilmiştir. Emitör-toprak arasına bir R3 direnci konmuştur. Bu direnç, kollektör akımında sıcaklık değişmesinden doğan küçük değişmeleri telafi eder. Kollektör akımındaki değişme R3 uçlarında büyük gerilim değişmelerine sebep olacaktır. Baz-emitör devresindeki bu ileri denetlemeye zıt yöndeki gerilim değişmesi baz akımını azaltacaktır. Kısaca, R3 negatif bir DC geri besleme yapmaktadır. Şekil 8.6 daki C3 kondansatörü şu maksat için konmuştur. Eğer baza bir AC sinyali uygulanmışsa ve C3 devrede yoksa R3 , AC sinyalini söndürücü yönde etki yapacaktır. ġekil 8.6. Baz AC akımına göre kollektör akımı artacak ve azalacaktır, R3 üzerinde baz sinyaliyle aynı fazlı bir AC sinyali görülecektir. Etkin baz - emitör sinyali baza gelen sinyal geriliminden az olacaktır. Transistör de düşük seviyeli bir baz gerilimi görecek. Dolayısıyla kollektör sinyali düşük seviyeli olacaktır. Böylece yükseltici kazancının düşük olmasına yol açacaktır. R3 direncine paralel bağlı C3 kondansatörü AC sinyali için diğer bir yolu teşkil eder. Yükselticinin (Amplifikatör) çalıştığı frekans aralığında kondansatörün reaktansı R3 direnci yanında çok küçükse işaret bu kondansatör üzerinden taşınacaktır. Dolayısıyla R3 sinyal üzerine fazla etki yapamayacaktır. Fakat yine bu direnç de denetleme stabilizasyonu yapacaktır. 91 ÖRNEK: Bir frekansta reaktans XC = 100, ve R3 = 1000 olsun. Kondansatör ve direnç üzerinden geçen akımların oranı ne olur? R3 direnci ve XC reaktansı paralel bağlıdır. Dolayısıyla; R R3 X C 1000 R3 X C 11 NOT: Reaktans, direnç özdeşi bir değerdir ve kondansatörler için, XC 1 jWC olarak verilir. (W açısal frekanstır.) Yani kondansatör üzerinden sadece 10 oranında sinyal iletilirken, direnç üzerinden 11 1 oranında iletilecektir. Dolayısıyla direnç üzerinden geçen bu baz akımı sonucu 11 çok az etkileyebilecektir. Eğer, yükseltici (amplifikatör) tek bir frekansta değil de bir frekans aralığında çalışıyorsa, örneğin 100Hz-15kHz ise (ses frekans bandı), seçilen kondansatör en az ve en çok frekanslar hesaba katılarak tespit edilmelidir. Gerilim- Bölücü Ġle Denetleme Baz denetlemeli yükselticilerde (Amplifikatörlerde), denetlemeler gerilim bölücü devrelerle yapılır. Bölücü, npn transistörlü bir devrede bazı pozitif denetleme gerilimi altında tutar ve dolayısıyla bir emitör- baz ve emitör- kollektör akımı akar. Aşağıdaki şekilde, emitör direnci üzerindeki gerilimin polaritesi belirtilmiştir. Baz denetleme akımını sağlayan denetleme gerilimi, baz ve emitör arasındaki gerilimdir. R 1 ve R2 dirençleri baz gerilimini bölmek içindir. 92 ġekil 8.8. Bu devredeki elemanların görevlerini kısaca bir tekrarlarsak; C1 giriş sinyalini baza uygular, C2 çıkış sinyalini burada gösterilmeyen bir diğer devreye verir. R3 direnci, sıcaklık ve diğer etkiler yüzünden meydana gelebilecek değişimleri telafi eder. Eğer bu direnç uygun seçilmişse, transistörün değişimlerini de telafi eder. C3 kondansatörü AC işaretlerinin en az bozulmayla geçmesini sağlar. RL kollektör akım sınırlayıcı veya yük direncidir. R1 ve R2 dirençleri baz gerilimini bölerler. Bir radyo ve ses frekans amplifikatörü (yükseltici) olarak kullanılan pratik bir devre Şekil 8.9 da verilmiştir. Eleman değerlerinin seçilişine dikkat ediniz. Devre, küçük işaretler için kullanılmıştır. Maksimum 0.1 VTT kadar gerilimleri bozmadan çıkışta verebilmektedir. Gerilim Kazancı Emitörü topraklı yükseltici, bir akım, gerilim ve dolayısıyla bir güç yükselticisidir (güç amplifikatörü). Deneysel yollarla bu yükselticinin gerilim kazancı kolayca bulunabilir. (Bir osiloskop veya AC voltmetre ile ) Gerilim kazancı, GK Vçıkış Vgiriş ifadesiyle bulunabilir. Tabii ki bu ifade transistörün doğrusal çalışma bölgesi için geçerlidir. Bir osiloskopla frekans bandı da tespit edilebilir. Yükselticiye bir sinüzoidal sinyal verilir. Bu sinyalin frekansı değiştirilerek en alt ve en üst bozma sınırları osiloskoptan gözlenir. 93 EK BİLGİLER Bir yükseltecinin güç kazancı, giriş-çıkış güç seviyelerinin oranı olarak verilebileceği gibi, desibel (dB) cinsinden de verilir. GÜÇ kazancı Pçıkış Pgiriş veya güç kazancı dB 10 log . Pçıkış Pgiriş ifadesiyle verilir. Gerilim kazancı da yine desibel cinsinden; dB 20 log Vçıkış Vgiriş ifadesiyle verilebilir. Ses frekans yükselticisinde dB cinsinden kazanç çok kullanılır. Pratikte kullanılan yükselticiler belirli prensiplere göre çalışırlar. Deneyde inceleyeceğimiz Ortak-Emitörlü yükseltici bunlardan biridir. Diğerleri; Ortak kollektörlü yükseltici, kaskat bağlı yükselticiler, gibi yükselticilerdir. ġekil 8.9: Pratikte kullanılabilecek bir ses frekans yükseltici. (Westinghouse Radio receivers). Transistör, ses frekans bandında kullanılabilecek bir küçük pnp işaret transistörüdür. DENEYLER : Araçlar : Güç kaynağı, Osiloskop, Sinyal Jeneratörü (Sinüs), BC338 veya 2N6004 transistör, 560, 1k, 8.2k, 18k, 220k luk dirençler, 2adet 25µF-50V, 100µF-50V kondansatör. 94 A-DENETLEME STABĠLĠZASYONU 1- Aşağıdaki devreyi kurunuz. 2- Girişe bir sinyal uygulamadan önce; IC akımını,VBE gerilimini ve VCE gerilimini ölçerek kaydediniz. 3- Girişe 1kHz sinyal uygulayınız. Sinyalin genliği çok küçük olmalıdır. Osiloskobun 1.kanalına giriş sinyalini ve 2. kanalına çıkış sinyalini bağlayarak, işaretleri gözlenebilir şekle ayarlayınız. 4- Çıkış işaretinde bir bozukluk varsa osilatörden tekrar giriş sinyalini ayarlayarak düzeltiniz. 5- Giriş ve çıkış sinyallerinin tepeden tepeye voltaj değerlerini kaydederek ölçekli olarak çiziniz. Kazancı bulunuz. Giriş ile çıkış sinyali arasındaki faz farkını ölçünüz.. 6- Transistörü hafifçe bir lamba ile ısıtınız. Tekrar çıkış sinyalini ölçerek kazancı bulunuz ve önceki kazançla karşılaştırınız. B- EMĠTÖRÜ STABĠLĠZE EDĠLMĠġ (ÇĠFTLENMĠġ) YÜKSELTĠCĠ: 1- Devreyi aşağıdaki gibi değiştiriniz. 2- Girişe çok düşük genlikli 1kHz sinyal uygulayınız. 3- Osiloskobun 1.kanalına giriş sinyalini ve 2. kanalına çıkış sinyalini bağlayarak, işaretleri gözlenebilir şekle ayarlayınız. 4- Çıkış işaretinde bir bozukluk varsa osilatörden tekrar giriş sinyalini ayarlayarak düzeltiniz. 95 5- Giriş ve çıkış sinyallerinin tepeden tepeye voltaj değerlerini kaydederek ölçekli olarak çiziniz. Kazancı hesaplayınız. Giriş ile çıkış sinyali arasındaki faz farkını ölçünüz. 6- Transistörü hafifçe bir lamba ile ısıtın. Tekrar çıkış sinyalini ölçerek kazancı bulunuz ve daha önce bulmuş olduğunuz kazançla karşılaştırınız. 7- R3 direncine paralel olarak bağlanmış olan C3 kondansatörünü yerinden sökünüz ve tekrar aynı ölçümleri yapınız. Sonucu yorumlayınız. SORULAR 1- Denetleme stabilizasyonu ne demektir? Niçin kullanılır? 2- Sıcaklık transistörde nasıl bir değişiklik meydana getirir? Sebebi ne olabilir? 3- Girişe büyük genlikli bir işaret uygulasaydık, çıkışta işaretin şekli nasıl olacaktı? Şekil çizerek anlatınız. 4- VBE gerilimi sıfır olsaydı, çıkışta nasıl bir işaret alabilirdik? Şekil çizerek anlatınız. 5- Transistördeki değişmeleri telafi etmek için nasıl bir yöntem kullanıyoruz? 96 Deney No : E9 Deneyin Adı : J-FET Karakteristikleri Deneyin Amacı : 1. JFET eklem direncinin ölçümü, JFET değişken kanal direnç voltajının gözlenmesi, 2. JFET çıkış ve transfer karakteristiğinin çizilmesi, JFET parametrelerinin belirlenmesi, 3. JFET ’in sabit akım karakteristiğinin yorumlanması. Ön Bilgi : Şimdiye kadar üzerinde çalıştığımız transistörler bipolar (çift kutuplu) transistörlerdir. Bu tip transistörlerde elektrik iletimi iki çeşit yük taşıyıcı tarafından yapılır. Bunlar pozitif oyuklar ve elektronlardır. Bu deneyimizde üzerinde çalışacağımız transistör tek kutuplu (unipolar) transistördür. Bu transistörler Alan Etkili Transistörler olarak bilinirler ve iki çeşidi vardır. Eklem Alan Etkili Transistör (JFET) ve Metal Oksit YarıiletkenAlan Etkili Transistör (MOSFET). Biz bu deneyimizde yalnız JFET üzerinde duracağız. JFET ler N kanal ve P kanal olmak üzere iki ayrı tipte yapılırlar (bipolar transistörlerdeki npn ve pnp transistörlere karşılık). Şekil 9.1.a da N kanal JFET in iç yapısı gösterilmiştir. Transistörün kaynak (Source), oluk (Drain) ve kapı (Gate) olmak üzere üç bağlantısı vardır. Gövde (kanal) N tipi bir yarıiletkenden yapılmıştır. Oluk ve kaynak terminalleri, gövdenin alt ve üst tabanına ohmik temas yapacak şekilde bağlanmıştır (Bunlar yarıiletken değildir.). Gövdenin her iki yanı oyularak buraya bir P tipi yarı iletken yerleştirilmiştir ve bu kapıyı oluşturur. Eklem FET ismi de bu işlemden dolayı verilmiştir. Eğer iki p tipi yarıiletkenler imal sırasında içten birbirine bağlanırsa buna tek kapılı JFET, içten bağlanmadan ayrı ayrı dışarı çıkarılırsa buna da iki kapılı JFET denir. Oluk (Drain) D Oluk N Kapi G (Gate) N P P Kapi 1 P P Kapi 2 Kaynak S (Source) Şekil 9.1.a Tek kapılı JFET Kaynak Şekil 9.1.b İki kapılı JFET 97 Bipolar transistörleri ve JFET leri karşılaştırarak bazı özellikleri açıklamaya çalışalım. JFET deki oluk (Drain) bipolar transistörlerdeki kollektöre karşılık, kaynak (Source) emitöre, kapı (Gate) baz’a karşılık gelir. Fakat bir JFET in çalışması bipolar transistörlerden tamamen farklıdır. Bu farklılıkların başında, JFET’in oluk akımı ID, kapı kaynak arası gerilimle kontrol edilirken, bipolar transistörlerde bu akım baz akımı ile kontrol edilir. Bir N tipi yarı iletken gövdenin karşılıklı iki ucuna gerilim uygulayalım (oluk ve kaynak). Yarı iletken içindeki negatif yük taşıyıcılar pozitif terminale doğru giderken, gövde içindeki boşalan pozitif oyuklar gerilim kaynağından gelen elektronlarla doldurulacaktır. Kaynak gerilimini değiştirmekle bu akım az çok kontrol edilebilir. Oluk-Kaynak arasındaki akımın daha iyi kontrolü Şekil 9.2.a daki gibi bir kapı ilavesi ile yapılır. Şimdi kapıyı kaynağa göre ters denetleme gerilimi altında tutalım. Şekil 9.2.b de kesikli çizgilerle gösterilen elektrik alanı, elektronların geçebileceği aralığı fiziksel olarak daraltacak ve dolayısıyla akım azalacaktır. Denetleme gerilimi artırılırsa elektronların geçebileceği aralık iyice daralacak ve sonunda kapanacaktır. Dolayısıyla akım olmayacaktır, Şekil 9.2.c. D VDD G P P + – – S + P P P P VGG Şekil 9.2.a Şekil 9.2.b Şekil 9.2.c Oluk-kaynak arası akım, kapının kaynağa göre ters denetleme gerilimi altında tutulmasıyla kontrol edilebilmektedir. Buraya kadar anlattığımız JFET, N kanal ve P kapılı olanıdır. JFET’ lerin bir de P kanallı ve N kapılı olanı vardır. Bu, N kanal olana göre ters denetleme ile çalışır. Şekil 9.3 de JFET lerin devre sembolleri gösterilmiştir. Ok daima kapıyı (G) gösterir. 98 D D D G D G G G S S S N Kanal S P Kanal ġekil 9.3 JFET Oluk Karakteristikleri Bir N kanal JFET de Kapı-Kaynak arası ters denetleme geriliminin Oluk akımı (ID) üzerine olan etkisini incelemek için Şekil 9.4 deki devre kullanılabilir. VGG, kapı denetleme gerilimi, VDD ise Oluk denetleme gerilimidir. V voltmetresi VDS gerilimini, A ampermetresi ise ID akımını ölçmektedir. – A + D G VDD S + – + – V – + VGG ġekil 9.4. Şekil 9.5 deki grafik, VGS=0 değeri için, yani kapı ile kaynak kısa devre yapıldığında VDS gerilimine göre ID karakteristiğini göstermektedir. Kapı ve kaynak arası kısa devre yapıldığı zaman, VDS gerilimi sıfırdan itibaren yükseltilirse ID akımı önce IDSS değerine kadar yükselir (VP pincoff geriliminde). Daha sonra VP geriliminden VDS max değerine kadar akım sabit kalır. Bu gerilimden daha fazla gerilim uygulanırsa JFET çığ etkisi yüzünden bozulur. ID VGS = 0 IDSS VGS = -0.5V VGS = -1.0V VGS = -1.5V VGS = -1.75V VGS = -2V Vp VDS ġekil 9.5. N kanal JFET karakteristiği 99 Şimdi kapı denetleme gerilimini −0.5V değerine değiştirelim. Bu denetleme altında VDS değerine karşı ID eğrisi Şekil 9. 5 deki üstten ikinci eğri olacaktır. Bu eğri de bir önceki eğriye benzemektedir. Benzer şekilde kapı denetleme gerilimi eksi değerlerde arttırılırsa, Şekil 5 deki eğriler demeti elde edilir ve bu işlem maksimum bir kapı denetleme gerilimine kadar sürer. Maksimum kapı denetleme geriliminde ID akımı sıfır olur. Bu değere VGSoff değeri denmektedir (−2V civarı). Transfer Karakteristiği Alan Etkili Transistörlerin bir diğer karakteristiği de transfer veya transconductance eğrisidir. Şekil 9.4 deki devre ile elde edilen oluk karakteristik eğrileri kullanılarak yeni bir eğri daha elde edebiliriz. Eğriler demetinden aldığımız VGS ve buna karşı gelen ID değerlerini bir grafiğe aktarırsak Şekil 9.6 daki eğriye benzer bir eğri elde ederiz. ID VGS –3 –2 –1 ġekil 9.6: JFET Transfer Karakteristiği Dikkat ediyorsanız, ID akımı, VGS = −2 volt civarında sıfır, VGS = 0 değerinde ise maksimumdur. Bu iki değer arasındaki değer parabole benzemektedir. Bunun için karakteristiğe kare kuralı eğrisi de denmektedir. Değişkenler arasında VGS I D I DSS 1 1 VGSoff 2 bağıntısı vardır. Kare özelliği dolayısıyla JFET ler radyo ve TV tüner devrelerinde oldukça başarılı şekilde kullanılmaktadır. 100 JFET lerde giriş empedansı oldukça yüksektir. Çünkü kapı hemen hemen hiç akım çekmez. Yüksek giriş empedansı dolayısıyla, hassas devrelerde ve çok düşük sinyallerin yükseltilmesinde yaygın ve başarıyla kullanılmaktadır. DENEYLER Araçlar: Güç kaynağı ve pil, miliampermetre ve voltmetre, 2N 5484 veya (BF245) JFET transistör. 1- Şekil 9.7 deki devreyi kurunuz. – A + D G VDD S + – + – V + VGG – 5k Pot. ġekil 9.7 Miliampermetre 2- ve Voltmetreyi uygun konumlara alınız ve P potansiyometresiyle VGS gerilimini sıfır volt yapınız (V voltmetresini geçici olarak kapı denetleme gerilimi ayarında kullanabilirsiniz). 3- Güç kaynağını çalıştırınız ve VDD gerilimini sıfır volttan başlayarak 4’er volt arttırarak bunlara karşılık gelen ID değerlerini Tablo 1’e doldurunuz. 4- VGS gerilimini potansiyometreyle −0.5 Volt yaparak yine VDD gerilimini sıfır volttan başlayarak 4’er volt arttırarak bunlara karşılık gelen ID değerlerini Tablo 2’ye doldurunuz. 5- VGS gerilimini sırasıyla −1, −1.5, −2V yaparak önceki yaptıklarınıza benzer şekilde Tablo 3, 4 ve 5’i doldurunuz. Elde ettiğiniz verilerle, çeşitli VGS ters denetleme gerilimleri için VDS gerilimine karşı ID akımının değişimini gösteriniz. Aldığınız verileri Şekil 9.5 deki grafiğe benzer bir grafikle çiziniz. Tablo 1 V DS VGS = 0 4 8 12 16 20 2 4 101 ID Tablo2 VDS VGS = −0.5 4 8 12 16 20 24 VGS = −1 4 8 12 16 20 24 VGS = −1.5 4 8 12 16 20 24 VGS = −2 4 12 16 20 24 ID Tablo 3 VDS ID Tablo 4 VDS ID Tablo 5 VDS 8 ID Transfer Karakteristiği 1- Yukarıda aldığınız verileri şimdi Şekil 9.6 da verilen grafiğe benzer bir grafikte ölçekli olarak çiziniz. 2- Grafikten, IDSS değerini, VGS değerini (VGSoff değeri size verilecektir) bulunuz ve bu değerleri VGS I D I DSS 1 1 VGSoff 2 ifadesinde yerlerine koyarak, aynı grafik üzerine bir de bu fonksiyonun grafiğini çiziniz. Deney sonucu elde edilen grafikle bu grafik nasıl uyuşuyor? SORULAR : 1. Bir JFETin giriş empedansı nasıl bir değerdedir? Sebebini yazınız. 2. Bir P kanal JFETin gövdesi hangi tip yarıiletkenden yapılmıştır? 3. JFET karakteristik eğrileri, bir bipolar transistörle hangi yönlerden benzerlik, hangi yönlerden farklılık gösteriyor, maddeler halinde yazınız. 102