Hazırlayan Doç. Dr. Yurdanur Dikmen Kalbin sol ventrikülünün diyastolü (kasılması) sonucu kan aorta aracılığı ile arterlere atılır. Arterlerin genişlemesi ve kasılmasına neden olan ritmik atımların yüzeyel arterlerden veya periferden hafif vurular halinde el ile hissedilmesine NABIZ denir. Bir başka deyişle nabız, kalbin her sistolü sırasında aortaya attığı kanın damar duvarına yaptığı basıncın deri yüzeyinde hissedilmesidir. Yani, bir dakikada kalbin kaç kez attığının göstergesidir. 3 Hemşire hastanın nabız değerlendirmesini yaparken kalp, kalbin çalışması, anatomi ve fizyolojisini ve nabzı etkileyen faktörleri bilmelidir. Kalbin kasılmasını sağlayan uyarımlar, sağ atriyumda vena cava superiorun hemen altındaki sinoatrial nodülden çıkar. Sinoatrial nodülden normalde dakikada 60-100 uyaran çıkar. 5 Sinoatrial nodülden çıkan bu uyarılar, önce sağ atriumdan başlamak üzere her iki atriuma yayılır ve önce artiumların sonra ventriküllerin sistolüne (kasılmasına) neden olur. Erişkin bireylerde sol ventrikülün her kasılmasında, yaklaşık 60-70 ml (strok volüm) kan aorta aracılığı ile perifere gönderilir. Atriumların ve ventriküllerin sistolünden sonra gevşemelerine ise diyastol denir. Kardiyak output, kalbin bir dakikada aortaya pompaladığı kan miktarıdır. Bu nedenle kardiyak output, strok volüm ile nabız hızının çarpımına eşittir. Kardiyak output= strok volüm x nabız hızı 8 Kardiyak output= strok volüm x nabız hızı Erişkin bir bireydeyaklaşık olarak her bir dakikada 5000 ml. kan perifere gönderilir. Örn: nabız hızı 70 olan bir bireyin strok volümü 70 ml den düşünüldüğünde, kardiyak outputu 4900 ml. dir. 9 Hastanın nabzı sayılırken; nabızın hızı, ritmi ve dolgunluğu değerlendirilir. 10 Kanın viskozitesi (akışkanlığı). Büyük damarların elastikiyeti Arteriyoler ve kapiller direnç. Yaşlılıkta arteroskleroz nedeniyle nabız hızı yavaşlar. 11 Nabız hızı, kalbin dakikadaki vuruş sayısıdır. Nabız kalp hızının ve ritminin göstergesidir. Normal erişkin bir bireyde, dinlenme halinde iken nabız sayısı dakikada 60-80 vuruş arasındadır. Yetişkinlik döneminde geniş sınır 100/dk. kabul edilir. 12 Yaş ◦ Yenidoğan:120-160/dk. ◦ 6-12 Yaş : 75-100/dk ◦ Yetişkin : 60-100/dk. Cinsiyet ♀>♂ 7-8 atım fazladır. Vücut yapısı Uzun boylu ve zayıfların nabzı, şişman ve kısa boylulara göre Fiziksel aktivite nabız sayısını 13 Vücut sıcaklığında artma: 0.6 oC’lik , nabız sayısını 8-10 atım Heyecansal durumlar: nabız sayısını Ağrı, korku: nabız Kronik ağrı: nabız Bazı ilaçlar (kalp ilaçları..) etkilerine göre ya ya da 14 Kanama ◦ 500 ml gibi bir kan kaybı olduğunda vücut kalp hızını arttırarak geçici olarak düzeni sağlar. Ateş nabız hızını Hipotermi nabız hızını Postural değişikler: Uzun süre Yatma: Nabız hızı yavaştır. Ayakta dururken: Nabız hızlanır. Otururken: Nabız hızlanır. 15 Nabız sayısının dakikada 100 vuruşun üzerinde olmasına taşikardi denir. Nabız sayısının dakikada 60 vuruşun altında olmasına bradikardi denir. 16 Stres Hipoksi Egzersiz Ateş Konjestif kalp yetmezliği Hemoraji (kanama) Şok Diyare Anemi 17 Tiroid aktivitesinin azalması (hiportiroidi) Hiperkalemi (K + ) Adam-Stokes Sendromu (kalpte iletim bozukluğu) Kafa içi basıncının artması (tümör, vb.) 18 2- Nabzın Ritmi: Nabız ritmi, her kalp vuruşu arasındaki zaman aralığıdır. Normalde kalp ritmi düzenlidir. Yani kalp atımları birbirinin ardı sıra ve düzenli aralıklarla olur. Düzenli nabıza regüler nabız denir. 19 Nabızın ritmik olmamasına aritmi denir. Kalp atımları arasındaki sürenin çok kısa veya uzun oluşu ya da bazı atımların alınamaması ritm bozukluğu olduğunu gösterir. Aritmi, kalbin yeterli fonksiyon görmediğini gösterir. Bu nedenle hemşire aritmi ile karşılaştığında durumu derhal rapor etmeli bu durumda farklı bölgelerden nabzı tekrar kontrol etmelidir. 20 * Aritmik nabız hissedilmişse mutlaka 1 dakika sayılmalıdır. Diyabet, anevrizma vb. durumlarında periferik nabız sayılmalı, kalp ilacı alanlarda ise apikal nabız (kalpten) sayılmalıdır. 21 3- Nabız Volümü (Dolgunluğu) Nabzın volümü nabızın dolgunluk derecesini ve kalbin sol ventrikülünün kasılma gücünü yansıtır. Normalde nabız palpe edildiğinde kolayca bulunur ve her atım benzer dolgunlukta hissedilir. 22 Ancak çeşitli nedenlere bağlı olarak nabız dolgunluğu değişebilir. Örneğin dolaşımdaki kan volümü arttığında, kanın arter duvarına yaptığı basınç artacağından nabız daha dolgun ve güçlü hissedilir. Böyle nabıza dolgun nabız denir. 23 Filiform nabız ( ipliksi nabız), titreşimler halinde palpe edilir. Genellikle nabız sayısı 130/dk’u geçtiği zaman görülen zayıflama halidir. Filiform nabız; iç ya da dış kanamalar, şok, kalp yetmezliği, durumlarında görülür. 24 NABIZIN SAYILDIĞI BÖLGELER Nabız, kalbin apeksinden (apikal nabız) ve periferik arterlerden (periferik nabız) sayılır. 25 Radial arter (kolay bulunduğu için rutin olarak en çok kullanılan bölge) Temporal arter (daha çok çocuklarda) Arteria karotis (diğer bölgelerde hissedilmediğinde) Brakial arter (kan basıncı ölçülmesinde) Femoral arter (bacakta kan dolaşımının değerlendirilmesinde) Popliteal arter (ayakta kan dolaşımının değerlendirilmesinde) Posterior tibial arter (ayakta kan dolaşımının değerlendirilmesinde) Arteria dorsalis pedis (ayakta kan dolaşımının değerlendirilmesinde) 26 28 31 32 Nabız hız, ritm ve dolgunluk açısından değerlendirilir. Nabızın değerlendirilmesi için sıklıkla deri yüzeyine yakın geçen ve altında kemik bulunan arterler kullanılır. 33 Nabız Sayma Yöntemleri Nabız hem palpasyonla hem de oskültasyonla (dinleme) sayılabilir. Periferal nabız arterlerden palpasyonla, apikal nabız ise oskültasyon (dinleme) ile kalbin apeksinden alınır. 34 Nabız sayma: 1-Radial nabız sayma 2-Apikal nabız sayma 3-Apikal-Radiyal nabız sayma 35 Nabız sayarken saniyeli veya dijital saat kullanılmalıdır. Periferik arterlerden en çok kullanılanı radial arterdir. Nabız, hasta yatar veya oturur pozisyondayken sayılır. Hasta bir aktivitede bulunmuşsa 10-15 dakika dinlenmelidir. Eller yıkanır. Anksiyetesini azaltmak için işlem hastaya açıklanır. 36 Hasta yatar pozisyondayken nabız alınacak ise, kol gövdeye paralel olacak şekilde vücudun yanına uzatılır, eli ise avuç içi yere bakacak şekilde yerleştirilir. Hasta oturuyor ise, kolu bir desteğin üzerine (örneğin yastık) konur. Kolu dirsekten 90 derece açı yapacak şekilde bükülür; el bileği düz duracak, avuç içi yere bakacak biçimde eli yerleştirilir. 37 Nabız saymak için işaret, orta ve yüzük parmaklar radial artere yerleştirilir, başparmak bileğin üst yüzüne gelmelidir. Nabız hızı 30 saniye sayılıp 2 ile çarpılır. Nabız özelliğinde normal olmayan bir durum varsa 1 dakika sayılmalıdır. Apikal nabızı saymak için saniyeli/dijital saat yanında steteskopa da ihtiyaç vardır. Hastayı Fowler’s veya Semi Fowler’s pozisyonuna getirmek kalbin apeksinin tespitini kolaylaştırır. Hastaya bu pozisyonlardan biri verilir. 39 Hastanın gizliliğine dikkat ederek, göğsü açılır. Yer tespiti için sol klavikulanın orta hattından aşağıya doğru elinizle hayali bir çizgi (midklavikular hat) çizilir. Kalbin apeksi, bu çizginin sol 5. ve 6. kostalar arasındaki boşluk ile kesiştiği noktaya rastlar. Bu nokta sternumdan sola doğru yaklaşık 8 cm. uzaklıkta ve sol memenin altındadır. 40 41 Hastanın ürpermemesi için steteskobun alıcı tarafı birkaç saniye avuç içinde tutularak ısıtılır. Steteskop apekse yerleştirilir ve duyulan atımlar 1 dakika sayılır. Apikal nabız video 43 Daha sonra hastanın giyinmesine, rahat bir pozisyonda olmasına yardım edilir. Enfeksiyondan korunmak için eller yıkanır. Elde edilen nabız değeri, ritmi hemşire gözlem formuna kaydedilir. Normal olmayan bir durum varsa hekime bildirilir. Kalp-damar sistemi hastalıklarında ve nabızın aritmik olduğu durumlarda (aritmi) apikal ve radial nabızlar MUTLAKA birlikte değerlendirilmelidir. Apikal-radyal nabız iki hemşire tarafından alındığı için hastada endişe ve korkuya neden olabilir. Açıklama yapılarak hasta rahatlatılmalıdır. 45 Hastada aritmi bulunduğu fark edildiğinde apikal nabız ile radiyal nabız arasındaki ilişki kontrol edilmelidir. Çünkü kalbin yaptığı zayıf atımlar perifere yansımayabilir. Bu durumda radyal nabız, apikal nabızdan daha düşük değer verir ve bu fark defisit olarak adlandırılır. Bir başka deyişle; radyal (bilekten) nabız ile apikal nabız arasındaki değer farkı bulunmasına defisit denir. 46 Bazı durumlarda özellikle yoğun bakım ünitelerinde nabız pulseoksimetre aleti ile ölçülebilir. Bu alet ile parmak (en iyisi işaret parmağıdır, çünkü burada nabız dolgundur), burun, alın ve kulak üzerinden nabız hızı ve dolgunluğunun ölçülür. ARTERİYEL KAN BASINCI (Tansiyon) 48 Kan basıncı, ventriküllerden arterlere atılan kanın, arter duvarına yaptığı basınçtır. Kalp ventriküllerin kasılması (sistolü) sonucu, yüksek bir basınçla aortaya gönderilirken, basınç en yüksek seviyeye ulaşır. Ventriküller gevşediğinde (diyastol) ise arterlerdeki basınç en düşük seviyededir. 49 Kan basıncı uluslar arası standartlarda ölüm birimi mmHg’dir. Kan basıncı bir milimetre kareye düşen civa basıncını (mmHg) ifade eder. Kalbin bir atımı sırasında iki değişik kan basıncı oluşur. 50 Kan Basıncı Tansiyon Sistolik (Büyük Tansiyon) Diastolik (Küçük Tansiyon) 51 SİSTOLİK KAN BASINCI= kalbin sol ventrikülü sistolde iken içindeki kan, aorta yoluyla büyük bir basınçla arterler içine pompalanır. Bu sırada arter içindeki basınç en yüksek değer ulaşır. Buna sistolik kan basıncı denir. DİYASTOLİK KAN BASINCI= Ventriküller gevşediğinde ise içindeki basınç hızla düşer. Arteriyel sistemde perifere gönderilen kan azaldığı için basınç düşer. Bu basınca diyastolik basınç denir. 52 Sağlıklı bir yetişkinin sistolojik kan basıncı üst sınır 140 mmHg. diyastolik kan basıncı ise üst sınır 85-90 mmHg. dir. Sağlıklı yetişkin bir bireyin sistolojik kan basıncının geniş sınırları 100/140 mmHg., diyastolik kan basıncının geniş sınırları ise 60-90 mmHg.dır. 53 sistolik kan basıncının 85-90 mmHg.’nın altında olmasına hipotansiyon, sistolik kan basıncının 140 mmHg.’nın üstünde olmasına hipertansiyon denir. Yetişkinin ortalama kan basıncı 120/80 mmHg.dır. 54 Tansiyon Değişimleri Hipertansiyon Hipotansiyon 55 Sistolik ve diyostolik kan basıncı arasındaki farka nabız basıncı denir. Nabız Basıncı (30-50 mmHg)= Sistolik Basınç – Diyastolik Basınç Ortalama sınırı 30-50 mmHg. arasındadır. Nabız basıncı, ventrikül sistolü sırasında kanın aortaya atılması ile oluşur. Sistol sırasında arteriyel sistemde oluşan en yüksek basınçla, diyastol sırasında her zaman var olan minimum basınç arasındaki farkı gösterir. 56 Sistolik basınç 120 mmHg ve diyastolik basınç 80 mmHg. olsun. Bu hastanın nabız basıncı: 120-80: 40 mmHg.dir. NORMAL SINIRLAR İÇİNDEDİR. Örn: Vücutta su kaybı başladığında (hipvolemik şok, kan kaybı..) sistolik basınç düşer bu durum da nabız basıncını da düşürür. 58 ARTERİYEL KAN BASINCININ DÜZENLENMESİ 59 Kan basıncı; kardiyak output, periferik vasküler direnç, kan volümü, kanın viskositesi ve damar duvarının elastikiyeti gibi çeşitli faktörler ile ilişkilidir. Organizmada kanın hareketine ve basıncına etki eden faktörlerin tümü “hemodinamik faktörler” olarak ifade edilir. 60 KAN BASINCINI ETKİLEYEN HEMODİNAMİK FAKTÖRLER 61 Kardiyak out-put’un artması (kardiyak output’un artması arteriyel duvara karşı daha fazla kan pompalanması ve kan basıncının artmasına neden olur) Periferik vasküler direncin artması-damar elestikiyeti –esneme (Örn. arterioskleroz) Kan volümünün artması (Örn. böbrek yetmezliğinde vücutta su tutulması-ödem) Kan viskositesinin (yoğunluğunun) artması (Örn. Eritrosit sayısında artma) 62 Kardiyak out-put’un azalması (Kalbin pompalama gücünün azalmasına bağlı olarak kardiyak out-put azalır ve kalp yetmezliği gelişebilir. Periferik vasküler direncin azalması (Örn. Vazodilatasyon, şok) Kan volümünün azalması (Örn. Kanama, dehidratasyon) Kanın viskositesinin azalması (Örn. Hematokrit, eritrosit sayısında azalma-anemi) 63 Yaş (yaşla birlikte artar) Sempatik Sinir Sisteminin Uyarılması (Anksiyete, korku, ağrı sempatik sinir sistemini uyarır. Kardiyak output ve periferik vasküler dirençte artışa neden olarak kan basıncını yükseltir.) Cinsiyet (ergenlikten sonra ♂>♀, Menopozdan sonra ♀> ♂) 64 Gün Boyunca Görülen Değişiklikler (gün içinde değişiklik gösterir. Basınç, sabah erken saatlerde düşük, öğleden sonra yükselir gece ise en yüksek olur.) Pozisyon (oturma ve ayakta durmada yüksek, yatış pozisyonunda daha düşüktür. Yatış pozisyonundan birden oturtulur ya da birden ayağa kalkılırsa düşer (ortostatik hipotansiyon) İlaçlar (antidepresanlar, narkotik analjezikler kan basıncını düşür…) 65 Irk, iklim, çevre ısısı, egzersiz, sigara içme, ölçüm sırasında konuşma, yemek yeme, uyku, mesanenin dolu ve gergin olması, venöz dönüşü engelleyecek kadar sıkı giysilerin (örn. korse) giyilmesi arteriyel kan basıncını etkileyen diğer faktörlerdir. 66 ARTERİYEL KAN BASINCI DEĞİŞİKLİKLERİ 67 Hipertansiyon : Bireyin kan basıncının bir süre boyunca devamlı olarak normal değerinin üzerinde olmasıdır. Kalp kanı sürekli olarak daha büyük bir dirence karşı pompalamak zorundadır. Sonuç olarak kalp, beyin ve böbrekler gibi yaşamsal organlara kan akımı azalır. Dünya Sağlık Örgütü, yetişkin bireylerde hipertansiyon için sınır değeri 140/90 mmHg. olarak belirtilmektedir. 68 Hipertansiyonun başlıca belirtileri; baş ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı, halsizlik, yorgunluk, burun kanaması, kulaklarda çınlama, yürüme ve merdiven çıkmada zorlanma, bazen çok sık idrara çıkma, gece uykudan uyanıp idrar yapma isteği ve bacaklarda şişliktir (ödem) Kan basıncının çok yükseldiği durumlarda çift görme, dilde peltekleşme, yüzde veya vücutta karıncalanma olabilir. 69 Hipotansiyon : Arteriyel kan basıncının normal değerin altında olmasına hipotansiyon denir. Sistolik kan basıncının 85-90 mmHg. ve daha düşük olması genellikle hipotansiyon olarak kabul edilir. Ancak bu değerler bazı bireyler için normal sistolik kan basıncı değeri olabilmekte ve herhangi bir rahatsızlık gözlenmemektedir. 70 Hipotansiyon arteriel vazodilatasyon, büyük miktarda kan kaybı (örn. kanamalar), kalp kasının pompalama gücünün yetersizliği (örn. miyokard infarktüsü) nedeniyle meydana gelir. Hipotansiyonda; solukluk, soğuk terleme, konfüzyon (zihinsel bulanıklık), kalp hızında artma veya idrar çıkışında azalma yaşamı tehdit edicidir ve durum derhal doktora bildirilmelidir. 71 ARTERİYEL KAN BASINCININ ÖLÇÜLMESİ 72 Arteriyel kan basıncının dolaylı ölçümünde kullanılan araç Sfigmomanometre (tansiyon aleti) olarak adlandırılır. Sfigmomanometre iki bölümden oluşur: 1- manometre 2- basınç manşonu (iç lastik) ve manşet 73 A- Civalı, B- aneroid (yaylı) ve C- elektronik olmak üzere üç tip manometre bulunmaktadır. 74 A- Civalı manometreler, kola sarılan manşetin içinde yer alan manşon şişirilerek basınç oluşturulduğunda, içindeki basınç haznedeki civanın ölçekli cam sütunda yükselmesine neden olur. Kan basıncı ölçekli sütundaki civa düzeyi izlenerek belirlenir. 75 76 Civalı manometreler kullanılırken şunlara dikkat edilmelidir: Kan basıncının doğru okunabilmesi için ölçekli sütun dikey pozisyonda olmalıdır. Basınç manşonunun havası boşaltıldığında ölçekli civa sütunu sıfır seviyesinde olmalıdır. Ölçekli sütunun tepesinde bulunan hava deliğinin açık olması gerekir. Hava deliğinin kapalı olması ölçümü güçleştirir ve sonucun yanlış olmasına yol açar. 77 B- Aneroid manometrelerde; metal bir körük vardır ve bir bağlantı borusuyla basınç manşonuna ilişiktir. Manşon içindeki basınç değişiklikleri körüğün hareketine bu da ibrenin ölçekli kadran üzerinde hareketine neden olur. Aneroid manometreler kolayca bozulabilirler. Bu nedenle her altı ayda bir kontrol edilmelidir (kalibre ettirilmelidir). 78 79 80 C- Elektronik manometreler (digital), çok kolay bozulabildiklerinden çoğu kez yanlış ölçüme neden olabilirler. 81 2) Basınç Manşonu ve Manşet Basınç manşonu (iç lastik) kauçuktan yapılmış bir kese biçimindedir. Manşon, esnemeyen kumaştan yapılmış bir kılıf içinde bulunur. Bu kılıfa da manşet denir. 82 Erişkinler için manşon genişliği, kol çapından %20 (1.2 kat) fazla olması, standart genişliğin normal erişkinler için 12.5 cm, şişmanlar için 20 cm olması gerekir. Manşonun uzunluğu, kol çevresinin en az %80’ini saracak şekilde yani 23 cm. olması (ideal uzunluğun tüm kolu sarabilecek şekilde olması) gerekir. Zayıf bir kolda büyük bir manşon kullanılması daha düşük değer elde edilmesine; tersi bir durum ise diyastolik kan basıncının daha yüksek ölçülmesine neden olur. 83 Arteriyel kan basıncı sıklıkla kolda brakiyal arter üzerinden ölçülür. Ancak aşağıdaki durumlarda koldan ölçüm yapılmaz: - İntravenöz sıvı tedavisi uygulanıyorsa - Kolda hemodiyaliz amacı ile arteriyovenöz şant açılmışsa - Koltuk altında bir travma varsa - Mastektomi (memenin cerrahi olarak çıkarılması) uygulanmışsa 84 Arteriyel kan basıncının kollardan ölçülemediği durumlarda kan basıncı ölçümü bacakta diz arkasında bulunan popliteal boşluktaki popliteal arter üzerinde yapılır. Ancak kullanılacak manşonun bacağa uygun büyüklükte olması gerekir. Ölçüm için en uygun pozisyon yüzüstü pozisyonudur. Brakiyal artere göre bacaktaki sistolik kan basıncı değerinin 10-40 mmHg daha yüksek olabileceği belirlenmiştir. 85 1-Oskültasyon tekniği: Sfigmomanometre ve steteskop kullanılarak uygulanır. Çünkü bu durumda korotkoff sesleri oluşmaz ya da duyulamaz. Bu teknik manşon vasıtasıyla yüzeyel artere basınç uygulama ve uygulanan basınç kaldırılırken arterden geçen kanın oluşturduğu sesleri steteskop ile dinlemeye dayanır. Ölçüm sırasında işitilen ilk seslere “Korotkoff sesleri” denir. 86 Ölçüm sırasında manşon basıncı azaldıkça işitilen seslerin özellikleri de değişir. Korotkoff seslerinin oluş mekanizması şöyle açıklanabilir; artere dışarıdan manşon vasıtasıyla basınç uygulandığında, manşonun altında kalan arter parçası sıkışır. Manşon basıncı, bireyin sistolik basıcının hemen altına indiğinde manşonun altına rastlayan ve sıkışmış bulunan arter kısmı, kalbin bir sistol-diastol periyodu sırasında kısa bir zaman içinde açılır, kan içinden geçer, sonra arter kapanır. 87 Arter sıkışmanın etkisiyle daralmış olduğundan, kan bu dar yerden geçerken akış hızı artar. Hızı arttığı için kan akımı düz akım olmaktan çıkar ve girdaplı bir hale dönüşür. İşte bu girdaplı kan akımı, manşonun aşağı kısmında kalan sıkıştırılmamış arter kısmına geçerken titreşim oluşur ve bu titreşimler ses olarak steteskopla dinlenir. Manşondaki basınç düşürüldükçe sıkıştırılmış manşon kısmı daha uzun süre açık kalır. Ancak kan akımında hala girdap oluştuğundan arter duvarında titreşimler ve sesler devam eder. Sesler önce şiddetli sonra uzun süreli olarak duyulur. 88 Korotkof Seslerinin Evreleri EVRE I Önce zayıf bir vuruş sesi ile başlar. Sonra yavaş yavaş ses kuvvetlenir, belirgin tok bir vuru sesi duyulur. EVRE II Bu dönem boyunca ıslık sesi gibi hışırtı sesi duyulur. EVRE III Ses hışırtılı ancak daha kuvvetlidir. EVRE IV Ses giderek boğuklaşır. Zayıf bir üfleme sesi duyulur. EVRE V Sesin artık hiç duyulmadığı, tamamen kesildiği noktadır. 89 Kan basıncı ölçümü sırasında manşon basıncı sistolik basıncın altına iner inmez Korotkoff seslerinin I. Evresi zayıf, ancak net bir yumruk biçiminde vuruş sesinin duyulması ile başlar. Bu anda saptanan değer sistolik kan basıncı olarak belirlenir. Manşon içindeki basınç düştükçe, sesin birden hafiflediği ve boğulduğu an, yani IV. Evrenin başlangıcındaki ilk manometre değeri diyastolik kan basıncı olarak ifade edilir. 90 HATA SONUÇ HATA SONUÇ *Ölçüm yapan kişide işitme sorunu olması *Kullanılan manometrede sıfır değerinin ayarlanmamış olması *Steteskobun kulaklığının kulağa yanlış yerleştirilmesi *Kan basıncının herhangi bir fiziksel aktiviteden hemen sonra ölçülmesi *Çevrede gürültü olması *Manometrenin göz düzleminden yukarıda olması DAHA DÜŞÜK DEĞER *Sfigmomanometrenin bağlantı borularında ya da steteskobun iletim borusunda çatlak olması ya da boruların birbirine dolanması *Manşonun boşaltılması havasının çok hızlı *Steteskobun alıcısının ölçüm yapılan arterin tam üzerinde olmaması *Manometrenin göz düzleminden aşağıda olması *Manşetin eninin hastaya göre çok dar olması DAHA YÜKSEK DEĞER *Manşonun havasının çok yavaş boşaltılması *Manşetin çok gevşek sarılması *Oskültasyon sırasında şonun yeniden şişirilmesi. man- *Manşonun en yüksek basınç değerine kadar şişirilmesi 91 2. Palpasyon tekniği: Oskültasyonla değerlendirilemeyecek kadar zayıf nabız atımı olan bireylerde kullanılır. Örn; Şiddetli kanama ya da miyokardın kasılma gücünün zayıfladığı durumlar. 92 Sfigmomanometrenin manşeti hastanın koluna yerleştirilir. Manşon şişirilirken aynı anda radial nabız kontrol edilir. Radial nabızın alınmadığı değerin üzerine 30 mmHg daha çıkılacak biçimde basınç arttırılmaya devam edilir. 93 Sonra manşonun havası boşaltılarak basınç düşürülmeye başlanır. Manşon boşaltılırken nabız yeniden hissedilmeye başlanır. Nabız atımlarının hissedildiği andaki manometre değeri okunur. Bu değer sistolik kan basıncını gösterir. Hipertansiyonlu veya normal kan basıncı değeri bilinmeyen hastalarda iki tekniğin bir arada kullanılması yararlıdır!!!!!!!!!!!!!!!!! 94 Hastanın en az 5-10 dakika istirahat etmesini sağlayın ve son bir saat içinde sigara, alkol ve kan basıncını etkileyecek ilaç kullanmadığını, fazlaca bir efor sarf etmediğini soruşturun. Hastanın varsa heyecanını azaltın. Hastanın sağ kolunun kan basıncı ölçmeye müsaade edecek şekilde çıplak olmasını sağlayın. Hasta üzerindeki giysilerin kolunu yukarı sıyırmayı tercih ederse, bu giysilerin brakial arteri sıkıştırmamasını kontrol edin. 95 Tansiyon ölçerken esas amacımız kolumuzdaki basıncı değil kalbimizdeki basıncı ölçmektir. Kalpten çıkan aorta önce sağ kola (Brakiosefalik arter) sonra sol kola dal verir. Sağ kola giden kan, aorta içindeki basıncın düşmesine neden olduğundan sol koldaki kan basıncı çok az milimetrik seviyede- düşük bulunabilir. Normal bir insanda iki kol arasındaki tansiyon farkının (büyük veya küçük tansiyonda) 10 mmHg’yı (en fazla 15 mmHg’yı) geçmemesi gerekir. Hastanın kolunu kalp düzeyinde olacak biçimde, düz yumuşak bir yere dayayarak destekleyiniz ve avuç içi yukarı bakacak biçimde yerleştiriniz. Dirsek ön çukurunun (antekubiteal bölge) kalp seviyesinin altında ya da üstünde olduğu her 10 cm’lik mesafe, kan basıncında 8-10 mmHg’ lık değişikliklere neden olmaktadır. Bunun yanı sıra kol alttan desteklenmezse izometrik kas hareketlerinin oluşması sonucu periferik vasküler direnç dolayısıyla kan basıncı artar. 97 Ölçüm yapacağınız koldaki sıkan giysileri çıkarınız. Giysiler kesinlikle kolu sıkmamalıdır. Çünkü sıkan giysiler venöz birikim sonucu yanlış değer elde edilmesine neden olur. Giysiler geniş ise, işlem yapılacak bölge tamamen açıkta kalacak biçimde yukarı toplayınız. 98 Civa ya da ibrenin manometrede sıfır değerinde olup olmadığını kontrol ediniz. Civalı manometrenin göz düzleminde ve dik yerleşmiş olmasına dikkat ediniz. Eğer manometre göz düzleminin üstünde olursa gerçek değerden daha yüksek değeri okumanıza neden olur. Civalı manometrenin gözünüzden uzaklığı bir metreden fazla olmamalıdır. 99 Manşeti, brakiyal arteri palpe ettiğiniz bölgenin 2.5 cm yukarısında ya da dirseğin 3 cm üzerinde olacak biçimde üst kola birbirinin üzerine dolayarak düzgünce sarınız. Manşeti sararken manşonun tamamen boş olmasına dikkat ediniz. Steteskopu brakial artere yerleştin. Steteskopun disk kısmı manşetin altına yerleştirilmez!!!!!!!! 10 0 Manşonu yeniden şişirmeden önce 30-60 saniye bekleyiniz. Çünkü manşonun şişirilmesi ve boşaltılması sırasında venöz birikim gelişebilir ve bu durumda hatalı değer elde edersiniz. 10 1 Hava ayar düğmesini yavaş yavaş düzenli biçimde açarak manşonun havasını 2-3 mmHg/saniyelik hızla boşaltmaya başlayınız. Eğer manşonu çok hızlı ya da çok yavaş boşaltırsanız manometrede yanlış değer okuyabilirsiniz. 10 2 Ölçümü tekrarlamanız gerekirde manşonu hemen tekrar şişirmeyiniz!!!!!!!!!!!!! İkinci uygulama için 30-60 saniye bekleyiniz. İki ölçüm arasında kolda normal dolaşımın sağlanması gerekir. 10 3 10 4 10 5 Kan basıncının sağ kolda, sol koldan 5-10 mmHg kadar yüksek ölçülebileceğini, bacakta da sistolik basıncının 10-40 mmHg kadar yüksek olabileceğini unutmayın. Kan basıncı video 10 6 Manşetin hastanın yaşına ve kilosuna uygun seçilmemesi!!!! Egzersiz, merdiven çıkma, uzun yürüyüş ve sigara içme sonrası 10-15 dk. dinlenmeden ölçüm yapma!!! Hastanın ölçüm esnasında bacak bacak üstüne atması!!!! Antekubiteal bölgenin kalp hizasından aşağıda olması!!!! Ölçülen kolun altının desteklenmemesi!!! Kıyafetlerin üzerine manşonun sarılması!!! Hastanın ayakta olması!!! Hastanın ölçüm sırasında yumruk yapması!!! Hastanın ölçüm sırasında konuşması, aksırması!!! 10 7 10 8 10 9 Venlerdeki kan basıncının ölçülmesine venöz basınç denir. Venöz basıncının ölçülmesindeki amaç, kan hacmini (volümünü) yani dolaşım sistemindeki kan miktarını belirlemek ve damarların tonüsünü değerlendirmektir. 11 0 Venöz basınç, intravenöz tüp ve intravenöz solüsyona bağlanmış bir manometre aracılığıyla ölçülür. Venlerdeki kan basıncı (venöz basınç), arterlerdekinden daha azdır. Bu düşük basınç, kanın kalbe dönüşünü kolaylaştırır. 11 1 Eğer venöz basınç normalin altına düşerse, kalbe yeteri kadar kan dönmez ve dolaşım sisteminde bir yetmezlik olur. Venöz basınç mmHg olarak değil santimetre su olarak ifade edilir. Normal venöz basınç 8-15 cm-su'dur. Venöz basıncı 2 faktör kontrol eder. Bunlar; kan hacmi (dolaşım sistemindeki kan miktarı) ve venlerin kapasitesi (vasküler hacim)'dir. 11 2 Vital bulgular ölçümü video TEŞEKKÜRLER…. 11 4