UZAYDAKİ KARADELİKLER Yazan: Haydar Aksakal Gökyüzünde Yıldızların nasıl öldükleri, uzaya gönderilen Hubble teleskopunun gönderdiği görüntülerle daha iyi anlaşıldı. Hubble teleskopunun gönderdiği görüntüler, yıldızların da farklı doğum ve ölüm süreçlerini yaşadıklarını ortaya çıkardı. Evren dediğimiz kâinat, 13,7 milyar yıl önce başlamış. Bizim güneşimiz 4,6 milyar yıl önce doğmuş, beş milyar yıl sonra da yakıtını tüketerek yok olacak. Güneş sistemimizin dışında başka gezegenler de var ve bunların hepsinin ayrı bir güneşi bulunmaktadır. Yıldızların merkezindeki Hidrojen, yanarak bittiği zaman çekirdek büzülür, Helyumu eritecek kadar ısınır ve yoğunlaşır. Bu çekirdek, daha yoğun beyaz cüceleri oluşturmak üzere söner. Kara delikler, nohut tanesi büyüklüğünde, milyarlarca ton ağırlığa ve korkunç nükleer bir güce sahiptir. O siyah nokta olarak da bilinir. Çevrelerinden geçen her gezegeni, gök cisimlerini girdaplı rüzgârı ile içine çekinceye kadar görünmez, ona yaklaşan her şeyi yok eder, parçalar ve yutar, ondan hiçbir şey kaçamaz. Evrendeki ölçülere göre dünyamız, bir toplu iğne başı büyüklüğünden daha ufak. Kara delik, yıldızın meydana getirdiği diskin ortasında, yıldızdan milyon kez küçüktür. Kara deliği güçlü kılan onun çekim gücüdür. Kara deliği yaratacak olay, evrende görülebilir. Yıldızların çekim gücü onun yanında çok cılız kalır. Avustralyalı bilim adamı Prof. Brian Boyle ve ekibi uzay gözlem evindeki optik teleskoplarla, uzayda optik patlamanın bulunduğu yeri tespit için harekete geçti. Teleskopla gördükleri infilak eden bir yıldızdı. Dev yıldız ölürken, her şeyi yutan bir Kara delik doğdu. Güneşten yüz kez daha büyük olan yıldız içine doğru çöktü. Ufak nokta oluncaya kadar küçülen yıldızın kalıntılarından ölümsüz kara delikler doğdu. Galaksimizde her bin yılda, bir yıldız infilak eder ve yeni bir kara delik yaratır. Milyonlarcası evrene yayılmış durumdadır. Güçlü teleskoplarla birçoğunun izi bulundu, bazılarının da yeri tespit edilemedi. Galaksimizde milyonlarca Kara delik olmalı, çoğu kainatın uzak köşelerinde, uzayın siyah fonuna takılarak beklemektedir. Bir kısmı da yıldızları yutarak beslenir. Dr. Tim Axeerod, sekiz yılını 20 milyar yıldızı incelemekle geçirdi, ufak bir nokta olan siyah cüceyi görmek için. Galaksimiz hala sırrını koruyor, ortasında bir Kara delik var. Galaksimizdeki yıldızlar onun etrafında hızla dönüyor. Bu siyah nokta, güneşimizden iki milyon kez daha ağır, dünyamız, bir gün güneş sistemimiz ile birlikte bu Kara deliğin içinde yok olabilir, sessiz sedasız erir. Uzay harikalar ve bilinmeyenlerle dolu. 1969 yılında Aya ayak basıldı. “İnsan için küçük bir adım. İnsanlık için büyük bir adım”dı. Voyajer roketi 1976 yılında uzaya gönderildi. Şu anda dünyamızdan 14 milyar km. uzaklıkta. Jüpiter’i, Satürn’ü geçti, bize en yakın yıldıza 25 bin yıl sonra ulaşacak. Galaksimiz, Kâinatın milyarda biri, bir uçundan diğer uçuna gitmek 2,5 milyon yılımızı alır. Gök bilimciler evrenin haritasını çıkarıyor, uzayda yaşamın ayak izlerini bulmak için her yıldızı tarıyor. Mars, soğuk ve yaşanması zor bir gezegen, Jüpiter geniş ve yaşamsız bir gaz topu, Satürn de dev bir gaz topu, sonra Uranüs, Neptün ve diğerleri, yaşam olmayan gezegenler. Güneş gittikçe ısınıyor. %5 sıcaklık artışında bitkiler, %10 sıcaklık artışında hayvan yaşamı yok olacak. %15 sıcaklık arışında okyanuslar buharlaşarak, dev bulutları oluşturacak ve yaşam imkânsız hale gelecek. Bilim adamları insan soyunun yok olmasını önlemek için uzayda yeni medeniyetler kurmak için çalışıyor. Bilinen tek bir şey “Gelecekte dünyada yaşamın olmayacağıdır”. Bundan 7 milyar yıl sonra dünya olmayacak ve gezegenimiz de yok olacak.